Catalog

I HAZİRAN 1999SALI CUMHURİYET SAYFA Hi J v t _ r l ı v-FİTJ_l. / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13 • VESTELNET'in ürettiği hızlı tntemet erişim paketi Veezy, sabşa sunuldu. Her kullaıucıya 3 elektronik posta adresi sunan Veezy, yardımcı programlar da içeriyor. • BANK KAPITAL'in çalışanlanna yönelik olarak düzenlediği toplantılann ikincisinde. bankacılann doğru imaj için hazırlıklı olmalan gerektiği belirtildi. Etkili bir imaja sahip olmak için çeşitli formülîerin sunulduğu toplantıyı, imaj danışmanı Özlem Tosun yönetti. • AKM£RK£Z,Dr. OktarBabuna önderiiğinde başlaülan "Lösemiden Korunma' kampanyasını destekledL Akmerkez'de kurulan geçici laboraruvarda. Istanbul Tıp Fakültesi'ne gitme firsab bulamayan kişUer kan öraeği verdiler. • DETAN MAXİ, Eczacıbaşı tarafından üretilen sıvı böcek yemini piyasaya sürdü. Yemin, mikrokapsül teknolojisi ile yürüyen haşerelerin vücudunda çözülerek yeni üremelere engel olduğu belirtiliyor. • DEMİRDÖKLM Millennium Kombi'yi tüketkisinin beğenisine sundu. 2000 yılının tasanmı ve teknotojtsini içeren kombinin çok sayıda güvenlik sistemine sahip olduğu belirtiliyor. ı_>uo mtıt.1, • FRİTOS mısır cipsi," ' yeni ambalajı ile. üketicilerinin beğenisine ,ıkıyor. 202 gramlık kutularda satışa sunulan cipsler, kepçe şeklindeki özel tasanmı ile mısır cipsini dip sosla yemeyi sevenlere kolaylık sağlıyor. • MESS,40.yıhnda •BUgi Yönetimi'adh bir kitap çıkardı. Harvard Business Review serisinden çıkanlan kitapta, yönetkilik aJanmda başanta olmuş kişilerin 8 makalesi buhinuyor. • AKBANK, AkGüvence Paket Sigortası ile Akbank şubelerinin herhangi birinden konut, işyeri ve kasko sigortası yaptırmayı ve poliçe almayı mümkün kılıyor. Primler istenirse Akhesap'tan otomatikman da alınabiliyor. • PENAJANS, TUKAŞ Turgutiu Konservecflik şirketinin tamtnn hizmetlerini üstkniyor. TUKAŞ'ın geçen yü için briit kazancı önceki yıla oranla yüzde 199arüsgösterdL • GARANTl BANKASI çahşanlan ve dostlannın, 'Denizyıldızı Projesi' kapsamında imece yöntemiyle yaptıklan okul, geçen hafta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin katıldığı bir törenle açıldı. • MEDYAVİZYON, doğru ve tarafsız habercflik çerçevesinde ete aldığı konulan akademik bir bakışla vansıtmayı amaçtayor. Yenilenen dergi, içerik olarak halkla ilişkiler, reklam yada televizyon, basm ayrımına gitmeden bütün medyayı seçti Maliye'nin ANAP'a, Hazine'nin DSP'ye, Dış Ticaret'in MHP'ye dağıtılması kaygı yarattı Ekoııoıııide 3 başbhkANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Yeni koalis- yonda ekonomi yöneti- minin dağıtırru çarpık bir tabloya neden oldu. Ma- hye Bakanhğı ANAP'a. Hazine Müsteşarlığı DSP'ye. Gümrük Müs- teşarlığı ANAP'a verilir- ken, Dış Ticaret Müste- şarhğı'nın MHP'ye ay- nlmasının "eşgüdüm sı- kmosT yaratabileceğı be- lirtildi. Ekonomiyle ilgı- li ciddi bir programı ol- madığı belirtılen ve zaten bu alanda iddiası olmayan MHP'ye verilen binm- ler, bu partinin, düny ada dış ticaret hacminin da- ralması nedeniyle sıkın- tıya giren dışsatımla il- gili birimlerdışında etkinliği olmayacağı- nı ortaya koydu. Ekonominin. "1999 ve 2000 yüı bütçesi ile bankalar yasası, l luslararası Para Fo- nu'yla (1MF) Haziran ayımn ilk yansında yapüacak görüşme"den oluşan önceliklı gündemi, Malıye ve Hazıne'yi ön plana çıkanyor. Yener Dinçmen'ın, Türkbank'la Hikmet Uluğbay Aliİhsan Karacan TuncaToskav MehmetKeçecOer //a; azine Müsteşarlığı'na kimin atanacağı merak konusu olurken MHP'nin ekonomi alanında ciddi bir programı olmadığı için bu partiye bırakılan birimlerin, dışsatım alanı dışında etkinlik taşımayacağı ileri sürülüyor. ilgili soruşturma açılmasının ardından emekliye ayrılmasıyla boşalan Hazine MüsteşarlığTna, IMF'yle görüşmeleraçı- sından hemen atama yapılması gerekiyor. Müsteşarlık görevini vekâleten yürûten Hazine Müsteşar Yardımcısı Cûneyt Sd, özellikle sermaye kesiminin istediğı isim olarak gündemde bulunuyor. Ziraat Ban- kası Genel Müdürü Selçuk Demiraty'in de adı bu görev için geçerken Hazine'den so- rumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın, eski SPK Başkanı Ali Ihsan Karacan'ın atanmasını da isteyebileceği belirtiliyor. Ekonomiyle ilgili birimlerin 3 parti ara- sında dağıtılması işadamlan ve sanayi çev- relerinde "çok başhhk" kaygısına neden İş dünyası, ekonominin ayrı partilere dağılmasından endişeli 'Diş TicaretBakanhğı kurulsun Ekonomi Servisi - Hükü- metin kurulmasıyla bir neb- ze rahatlayan iş dünyası, eko- nomide önemli kurum ve ku- ruluşiann DSP, MHP ve ANAP arasında paylaşılma- sından endişeli olduğunu giz- lemiyor. "Ekonominin çok başhohnaHmf tutarstzhğa ve istikrarsızlığa neden olabile- ceğini belîrten iş dünyasının temsilcileri. bunun için Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ile Gümrük Müstesarlığı'nı birleştiren Dış Ticaret Bakan- hğı kumlmasını istiyor. Yeni kurulan hükümete he- men eleştinler yönelonek ye- rine "bekteyipgörmenin*' ter- cih edilmesi gerektiğinı belir- ten ış dünyasının temsilcile- ri yine de kaygılannı dile ge- nrmekten geri durmuyorlar. tş dünyası, Hazine, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Gümrük Müs- teşarlığı'nın ayn ayrı parti- lerde olmasının olumsuzluk- lar getircbileceğini belirtiyor. Daha önceki koalisyonlar- da yaşanan sıkmtılann tekrar gündeme gelmemesi için geç- mişten ders alınması gerekti- ğini belirten iş dünyasının temsilcileri, Dış Ticaret Ba- kanlığı kurulmasını daha ön- ce de gündeme getirdiklerini, ancak somut adımlar atıla- madığını dile getiriyorlar. Bu nedenle hükümetle sürekli di- yalog halinde kalmayı amaç- layan işdünyası, hükümeti de sivil toplum örgütleriyle her alanda görüş alışverişinde bu- lunmaya çağınyor. 'Icraatian görettm' Türkiye îhracatçılar Mec- lisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz, geçmişte Hazine, DTM ve Gümrük Müsteşarlığı gi- bi çok önemli kuruluşlann başka partilerin yönetiminde olmasından dolayı çok sıkın- ü yaşandığını belirtti. Dış Ti- caret Bakanhğı kurulması ge- rektiğini dile getiren Oğuz, "Vınedeçokbeklediğimizhü- kümeti hemen eteştirmeyebaş- lamak yerine, icraatlan gör- mekgerekhor. Bizhükümet- lesürekli diyatag içmdeotaca- ğE"dedi. " Türkiye Giyim Sanayicile- ri Demeği Başkanı Bülent Atukda"Bö»ünmüşKJgünekD- nomiye verdiği zaran iyi bfli- yoruz,geçmişten dersalınma- h" diyerek, ıcraatta her 3 par- tiden tavizler vererek bir ara- ya gelmelerini beklediklerini kaydetti.Atuk."Hükümetku- rubnadanönceDTMîeGüm- rük Müstesarlığı'nı bir araya getirecek bir bakanhğın ku- rulmasından umutiuyduk, ama otanadT diye konuştu. olurken MHP'ye bırakı- lan birimlerin dışsatım alanı dışında etkinlik ta- şımayacağı görülüyor. MHP, Dış Ticaret Müs- teşarlığı, Eximbank bi- rimlerini elinde bulun- duruyor. Başbakan Bü- lent Ecevit'in yerli ürün- lerin korunacagı açıkla- ması dikkate alındığın- da, uzman gümrükler ön plana çıkıyor. Dış Ticaret Müsteşar- lığı MHP'den TuncaTos- kay'a bırakılırken Güm- rük Müsteşarlığı'nın ANAP'hMehmetKeçe- ciler'e verilmesi ise eleş- tirilere neden oldu. Tur- gut Özal döneminde bir- birinden aynhnası nede- niyle "eşgüdüm" sorunu olan Hazine ile Maliye'nin de ayn ayn partilere bırakıl- ması dikkat çekiyor. Ekonomiyle ilgili iddiası bulunmayan MHP'ye, Toplu Konut îdaresi, Emlak Ban- kası, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet ts- tatistık Enstitüsü de bağlandı. Ancak MHP, Maliye ve Hazine gibi ekonominin ana birimlerinin karşılığında Bayındırhk ve Iskân Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakan- hğı ile ülkücü kadrolann ağırlıklı olduğu Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nı aldı. DSP GûneydoğıTda etldn AbduDah Ocatan'ın yakalanmasmın ar- dından Güneydoğu için 40 trilyon lirayla sınırh bir kaynak paketi açıklayan DSP, bu bölgenin kalkınmasıyla ilgili programlar- da etkin olan birimleri elinde tuttu. GAP Îdaresi, Köy Hızmetleri Genel Müdürlü- ğü, Türkiye Kalkınma Bankası DSP'li Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'a bağlan- dı. ANAP ise, büyük ortaklar DSP ile MHP arasındaki pazarlıktan, Maliye Bakanhğı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı, Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Özel- leştirme Îdaresi Başkanhğı, Gümrük Müs- teşarlığı, TEKEL, Çay-Kur, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü, Türkiye Demir- Çelik Işletmeleri kurumlannı alarak kâr- h çıktı. Ekonomiyle ilgili birimlerde "kadro- laşma" kaygısı yaratan MHP'nin üst dü- zeyde çok fazla değişiklik yapamayabile- ceği, ancak alt kadrolarla oynayacağı be- lirtiliyor. Yeni sistemle, devlet nereye ne harcadığını, nereden ne kadar gelir elde ettiğini günü gününe izleyecek Devlet artık hesabııu büecek• Maliye Bakanlığı'nda oluşturulan yeni sistem ilk olarak Bayındırhk Bakanhğı ile Hazine'de başlayacak. 2000 yılı ortalannda yaygınlaşacak olan sistemde, saymanhklar her türlü hesabı Internet üzerinden raerkeze aktaracak. ANKARA (AA) - Devletteki dağınıklık, hesabını kitabını iyi bilememe devri sona eriyor. Ma- liye Bakanlığı'nda oluşturulan ye- ni sistemle, devlet "nerevenehar- cadığım, nereden ne kadar geKr elde ettiğini'' günü gününe izle- meye hazırlanıyor. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü FikretSevinç, mev- cut yapılanma sonucu "Harcama- lannı bilmeven, hesabını iyi göre- mevendevlet" yapısına son veril- diğıni belirtti. Halen yurt çapında yapılan harcama- lan ya da toplanan geliri en erken 30 gün sonra gö- rebilen devlet, yeni yapı- lanma sonucu, "Her gün hesabını görebien birdev- let"e dönüşüyor. Sevinç, yeni düzenleme ile hol- ding bilançolan gibi devlet bilan- çosu ve nakit akım tablosu hazır- lanacağını da bildirdi. Norveç ver- gi idaresinin de kullandığı tekno- loji ile bu saymanlık- lara PC'leryerleştiri- lecek ve merkeze ln- ternet bağlantısı kuru- lacak. " S ^ 2000 i" adı verilen sistemde saymanhklar, 50 bin liralık bir harcamayı dahi sisteme işleyecek. Türkiye çapındaki her türlü har- cama ve elde edilen gelir için ğün- lük takip başlayacak. Sistem, şu iş- lemleri de yerine getirecek: ^——— kJ|r -> -Tedavi veflaçgkkrierinin kont- rolü sağianacak. -2 milyon memur için veri ta- banı oluşacak. Devlet, 2 milyon memurunun maaşından diğer öz- lük haklanna kadar her şeyi bir tuşa bastığında görebilecek. -Başbakanlığın tntenıet'teki mevzuat külliyaana da her say- manhk ulaşabilecek. -On-Line Yardım Masası kuru- lacak. Internet kanahyla harcama- lara ilişkin soru sorulabilecek. Avrupalıpolitikacıların güçlüparmakları Türkiye'de iş dünyasının hep biragızdan "Hükümetekonomi- den elini çeksin" diye bağırdığı birdönem yaşanırken Avrupada- lri gelişmeler daha farklı bir çiz- gi izliyor. Olivetti şirketı ttalyan Telekom'unun yüzde 51 hisse- sini aldığı zaman bu olay "Ame- rikan tarzı kapitalizmin Avru- pa'nıngelenekse) birfigi \ç koru- macıhğına karşı bir zaferi" ola- rak tanımlandı. Bu savaş ve son ayiarda Av- rupa'da gerçekleştırilen diğer birleşmelerden çıkanlan sonuç, Euro ve ortak pazann. kıtanın sa- nayi ve ticari yapılanmasını ye- niden şekıllendirdiği ve yaşlı korumacı politikalann artık göz- den düşmeye başladığı şeklin- deidı. Gerçekten de Avrupa'da şu sıralar peş peşe şirket birleşme- leri yaşandı. Ancak bu, Avrupa- lı politikacıların ış dünyasmdan elini çektiğine dair yonımlan do|rulamıyor. Ustelik tam aksine bir geliş- me gözleniyor. Italyan Tele- kom'uAlmanTelekom'u ilebir- leşme hazırlığındayken hükü- metin devTeye girerek özel bir Italyan şirketi olan Olivetti'ye vermesi de bunun bir örneği. ttalya tek örnek değil. İşsizük endişesi Tüm Avrupa'da politikacılar iş dünyasını istediklen gibi yön- lendirme çabası içindeler. Re- kabet konulannda yoğunlaşan Avnıpa Komisyonu'nun da bu noktada payı büyük. Yetki sınır- lannı giderek arttıran rekabet komiseri Karel van Miert, ço- kuluslu şirket evliliklerini bal- talama uğraşıru sürdürüyor. Birleşmelerin işsizliği kö- rükleyeceği endişesi de bu en- gellemelerde büyük rol oynu- yor. Fransızların Canal Plus ile İngilizlerin BSkyB televizyon şirketlerinin birleşmesinden vazgeçilmesi, Lüksemburg te- levizyonu CTUnin Alman Kirch medya grubu ile birleş- •mesinin engellenmesi bunun örnekleri. S. Arabistan 'da da bankalar birleşiyor Tüm dünyada özeliikle fınans ala- nındaesen birleşme rüzgârlan, Tür- kiye'de hâlâ yaprak kımıldatamazken Suudi Arabistan'da iki banka dün birleşme kararlannı açıkladılar. Şir- ketleri ve fınansal kuruluşlan güç- lerini birleştirmeye zorlayan artan rekabet ortamı, Suudi Arabistan'da da iki bankanın 'hayaüarmı bhieştir- me' karanna yol açtı. Birleşik Suudi Bankası (USB) ile Suudi Amerikan Bankası (Samba) ül- kenin 2. büyük özel bankasmı oluş- turmak üzere bir araya gelecekleri- ni açıkladılar. Dolar mih/arderi Prens VeHd bin Talal'ın sahibi olduğu Kra- liyet Holding'e ait USB'nin 7.2 mil- yar dolar aktifi olduğu belirtilirken 13.2 milyar dolar aktife sahip diğer eş Samba'nın yüzde 30'unun Citi- bank'a ait olduğu bildirikü. Güney Kore'de bu kez de 'buük skandalıj patladı Hükümet üyelerinin çeşitli yolsuzluk suçlamalan ile karşı karşıya olduğu Güney Kore. bu kez ilginç bir suçlama ile çalkalanıyor. Halen rüşvet ve zimmetine para geçirme suçlamalan yüzünden cezaevinde bulunan Shindongah Şirketler Grubu yöneticisi Choi Soon-Yong'un kansı Lee Hyung-Ja, kabine üyelennin eşlerine ait olan pahalı bir butikten alışveriş yapmayı reddettiği için kocasının hapse atıldığını ileri sürdü. Lee, şu anda hâlâ kabine üyesi olan bazı bakanlann Borç affi genişletilebilir Sanayileşmış ülkelerin bir ara- ya gelerek oluşturduklan G-8'le- rin, ağır borç yükü altındaki 'en yoksul' ülkeler için düşünülen borç affi programımn, orta gelirli ülke- leri de kapsayacak şekilde geniş- letilmesinin planlandığı duyurul- du. AFP'nin Japon Sankei Shim- bun gazetesine dayanarak yaptığı habere göre, G-8'in gelecek ay ya- pacağı toplantıda, en yoksul üçün- cü dünya ülkelerinin borç azaltma planının ana gündem maddesini oluşturacağı belirtildi. Mali bunahmdaki yoksul ülke- lere yardım konusunda ABD ve Ingiltere'nin açık destek verdiği, ancak Japonya ve Fransa'nın gö- nülsüz olduğu dile getırildi. eşlerine ait bir butikten lüks çamaşırlar satın almaya zorlandığmı iddia etti. Güney Koreli savcılar olaya kanşan bütün eşlerin farİdı ifadeleri olduğu için soruşturmanuı uzadığını belirtirlerken, krizden kurtuhnak için fedakârlığa zorlanan Güney Koreli işçiler ve halkın kalan kısmının daha fazla sinirlenmemesi ve dünyanın dikkatlerinin daha fazla ülkenın üzenne çekilmemesi için soruşturmayı bir an önce sonuçlandırmaya çahştıklan vurgulanıyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kayıyop Ayağımızın altındaki bastığımız toprak kayarken, başımızı göğe kaldırmış kayan yridız arayan şaş- kın gibiyiz. Yeni hükümetin kurulması ile birlikte IMF ile pa- zarlıklar gündeme geldi. IMF dış kredi musluklan- nı açmak üzere koşullannı yineliyor. IMF'nin, bede- li errteğe yoksula olan koşullannı eksiksiz yerine ge- tirirsek, karşılığında en büyük düşümüz ne? Tabii ki dış kredi ile biraz nefes almak değil mi? Dün, turizm işkolundaki krizi, Toleyis Sendikası Başkanı Cemal Bakındı ile konuşuyorduk. IMF'nin karşısında 1 -2 milyon dolarlık kaynak için çırpını- yoruz. Oysa sırtımızı döndüğümüz, önlem almadı- ğımız turizm krizinden bir çıkış yolu bulamazsak bu yılki kaybımız 5-6 milyar dolar olacak. Yaz başı kötü gitse de yaz ortası düzeltiriz umu- dunu taşıdığımız turizm krizinin bedelini, IMF'nin ve- rebileceğinin btrkaç katı para olarak da algılamak yeterli değil. Çünkü oradan gelmeyecek para, ya- pılmış yatınmın karşılığının boşa gitmesi. Gelmesi düşlenen IMF kaynaklannın ise bir işe yaraması için aynca verimli yatınma dönüşmesi gerek. Göz göre göre seyrettiğimiz önlem alamadığımız turizm krizinde ayları seçim, yeni hükümet kurul- ması ile harcadık. Yeni hükümet hemen harekete geçecek, etkili önlem alabilecek mi? Tabii ki odağında Apo ve Kosova olaylan var. Bir boyutu ile yapılabilecek çok şey yokmuş gibi gö- züküyor. Bir başka boyutu ile de yapılabilecek çok şey varken yapılmaması da var. Apo yargılamasında çağdaş demokratik hukuk devleti olma sınavını kazanıp, gözler Türkiye'ye çevrilmişken turizm de de olumlu patlamayı geti- rebilecek reklamı yapmak da var. Türkiye'nin, DGM'lerde son yıllarda askeri yar- gıçlann sivillerden daha iyi sınav verdikleri gerçe- ği bir yana, bağımsız yargı ilkesine gölge düşüren bu tablodan bir an önce kurtulması gerekiyor. Yıl- lardır uluslararası yargıda sadece bu nedenle bile mahkûm olmamıza karşın, yargı bağımsızhğını tar- tışma konusu yapan ayıplı durumumuzu düzeltme- dik. Şimdi Apo yargılaması bağlantılı yasa değiş- tirmek zorunda kalışımız kendi ayıbımız. DGM'lerin bağımsız yargı olmadığı ve kaldınl- ması gerektiğine ilişkin 12 Eylül öncesinde DlSK'in vermiş olduğu savaşımı anımsayın. 12 Eylül son- rası bağımsız yargı ve demokratikleşmenin tam karşıtı bir eğilimle DGM'ler çok daha yaygın bir iş- levle kurumsallaştınldı. Şimdi tükürdüğümüzü ya- lamak zorundayız. Apo sayesinde, bundan sonra daha bağımsız bir yargı düzenine kavuşmuş olma- yı da bir teselli sayabiliriz. Bu saatten sonra Apo bağlantılı idam cezasının kaldırılması koşullarının olduğunu sanmıyorum. Ama Türkiye'nin, yıllardır dünyaya yönelik savun- masında da yer aldığı üzere, "idam cezalannı he- nüz kaldıramadık, ama yıllardır uygulamıyonız. Meclisimiz onaylamıyor. K. Maraş katliamı, Sıvas katliamı katilleri de, diğçr siyasisuçlular ile adi suç- lardan idamlıklar infaz edilmıyor..." çizgisini koru- yabilmesi çok önemli. Oysa kamuoyunda tam da bunun tersi oluştu- ruluyor. PKK teroründe can parçalannı yitirmiş, do- ğal olarak sağduyulu davranmalan çok zor, "kana kan" çizgisine gelmiş şehit aileleri, yargılamanın bir parçası, bir baskı aracı olarak hep gündemde oluyorlar. Apo'nun yargılanmasında demokratik hukuk dev- leti çizgisi, bu yılın turizmi varsın heba olsun, Tür- kiye'nin geleceği, iç banşı için her şeyden önemli. Yugoslavya'yı parçalamış, en son Kosovalılan kur- tarma adına eskisinden daha kötü duruma sokmuş Batı'nın dayatmalan, oyunlan için değil, Türkiye için bu önemli sınavdan yüzümüzün akı ile çıkma- mız çok önemli. Çiçeği burnunda hükümetimizi, Apo sınavı ka- dar önemli, şeriatın güncel türban simgeli dayat- malan, kesintisiz eğitim ve diğerleri üzerine alına- cak kararlar bekliyor. Insanlann yaşamı üzennde on- lardan daha da önemli ekonomik uygulamalar yı- ğılmış karar bekliyor. özelleştirmeler, vurgunlar, vergi, kayıt dışılar, ekonomik krize yönelik karariar kimlerden yana olacak? Emekten mi, vurguncudan mı yana olacak? Yüreğimiz kayan bir şeyleri duyumsuyor. Pır pır atıyor. Ama gökteki yıldızın kayması hiç önemli de- ğil. Bastığımız, yerdeki toprak kayıyor. Türkiye çok kritik bir dönemeçten daha, hem de çok farklı den- geler üzennde kurulmuş bir hükümetle geçmek zorunluluğunu yaşıyor. . . Birim fiyatı yüzde 5 arttırıldı Elektriğe haziran zammı ANKARA (AA)-Tür- kiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ^ Genel Müdür- lüğü. 'ayhkotomatikzam' uygulaması çerçevesinde bugunden geçerli olmak üzere, elektriğin birim fi- yatına yüzde 5 oranında zam yaptı. Yeni düzenle- me sonrasında kalkınma- da öncelikli iller kapsa- mında yer alan elektriğin birim fiyatı 25 bin liraya çıkanldı. Diğer illerde bu- lunan meskenlere satılan enerjinin fiyatı ise 27 bin 780 lira olarak yeniden belirlendi. Sanayi birimlerine ve- rilen elektriğin kilovat/sa- at saüş fıyaü da aynı oran- da zamlandı. Öte yandan organize sanayi bölgele- rine yüzde 5 indirimli ta- rifesinı haziran ayında uy- gulayacak olan TEDAŞ'ın söz konusu fiyatlanna, yüzde 5 oranındaki Bele- diye Tüketim Vergisi ise KDV eklentileri yapıldık- tan sonra tüketiciye yan- sıtılacak. TURKISH BANK YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN ISTANBUL Sicil No. 280597/228179 S E R M A Y E T A A H H Ü D Ü N E D A V E T Bankamız sermayesinin 1.500.000.000.000 TL'cten (birtrilyonbeşyüzmilyar), 500.000.000.000 TL (beşyüzmilyar) ilave ile 2.000.000.000.000.- TL'na (ikitrllyon) yükseltilmesiyle ilgili olarak 12.05.1999 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulu'nda alınan karara uygun olarak, 31.05.1999 tarihine kadar iştirak taahhütnamesini göndermek suretiyle sermaye artışına iştirak edecek olan Sayın Hissedarlarımızın, bu taahhütleriyle ilgili iştirak pay bedellerini en geç 10.06.1999 tarihine kadar Bankamızın, İstanbul Merkez Şubesinde sermaye hesabına nakden yatırmaları gerekmektedir. Saygılanmızla, TURKISH BANK A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI