Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6NİSAN1999SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Barolardan açıklama: Zor koşııllarda görev yapan avukatlar savunma görevini yapamaz hale geldi
Avukatlar: Yargı• Avukatlar Günü etkinliklerinde, yargı bağımsızlığının olmadığı bir
ortamda, avukatlann görev yapamaz hale geldiği vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Demirel, yargı işleyişini çabuklaştırmanın önemli bir
gereksinim olduğunu söyledi. Başbakan Bülent Ecevit, "Savunma,
hukuk sisteminin vazgeçilmez unsurudur" dedi.
Haber Merkezi -Avukatlar Günü çeşit-
lı etkinliklerle kutlandı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel Türkiye'nin yargı
sisteminin işleyişini hızlandirmanın çok
önemli bir gereksinim haline geldiğinı
vurgulayarak "Bu kapsamda. avukatla-
nn görevlerini en iyi şekilde yapabilraele-
rini sağlayacakdüzenlemelerin degerçek-
leştirilmesi. temel önceliklerimizden biri
ounahdır" dedi.
Demirel, "AvukaÜarGünü" nedeniy-
le Ankara Barosu Başkanı avukat Hakkı
Suha Okay'a kutlama iletisi gönderdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ada-
let sisteminin hiçbir kuşkuya yol açmaya-
cak şekilde işlemesinin temel güvencele-
rinden birisinin de savunma hakkı tanın-
ması olduğunu belirtti.
Ankara Barosu'nun Adliye Sara-
yı'nda düzenledigi konferansta konu-
şan TBMM Başkam HikmetÇetin, Tür-
kiye'nin insan haklan, demokrasi ve hu-
kukun üstünlüğü konulanndaki yasal
ve anayasal engelleri hızla kaldırması
gerektiğini söyledi. Türkiye'nin ulus-
lararası antlaşmalar ve hukukun gereği
olan değişiklikleri zaman geçirmeden
yapmasını isteyen Çetin, savunma hak-
kı ve barolann önündeki engellerin kal-
dınlmasının yargıyı daha güçlü ve etkin
kılacağım kaydetti.
Başbakan Bülent Ecevit de hak arama
özgürlüğünün tam olarak gerçekleşmesi-
nin güvenilir, sağlıkh bir savunmanın var-
lığına bağh olduğunu vurguladı. Ecevit
şunlan kaydetti: "Yargının insan hak ve
özgüriükkrinin teminan olabilmesinin en
önemli şartianndan biri,savunmanın güç-
lü kıünmasıdır. Hukuk sistemimizin vaz-
geçümez unsurlanndan savunma sorum-
luluğunu üstlenmiş bulunan avukaüan-
mız, hukukun doğasuıa uygun bir şekilde
iskmesi ve adaletin yerine getirilmesi >ö-
nünden kutsal bir görevi yerine getirmek-
tedirier."
'Yargı bağımsız değJT
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Er-
alpOzgen, sorunlan çözüme kavuştur-
ma yetkisine sahip olup da bunu sağla-
mayan kurum ve kuruluşlardan şikâyet-
çi olduklannı belirtti. Özgen, "Avukat-
hk yasa tasansını kadük hale sokarak
çağdaş olanaklardan bizleri yoksun kı-
lan, barolann ve dolayısı ile avukatlann
bagınısızlığmı sağlamayan ve baroian-
mızı hâlâAdalet Bakanhğı vesayeti altın-
da tutarak yargı bağımsızlığına, bu açı-
dan darbe vuran pariamentodan şikâ-
yetçıyiz" görüşünü dile getirdi. Özgen,
Yargıtay Başsavcısı ve bir savcı hakkın-
da TBMM'ye araştırma önergesi veril-
diğini anımsatarak "Böylece yargı men-
supian üzerinde siyasi baskı kunna ve
dolayısıyia esasen yetersiz olan yargı ba-
ğunâzuğını dahi örtadan kaktırma niye-
ti açıklanmış oldu. Yargı bagımsızugını
tümü> le yok edecek olan bu zihniyetten
de şikâyetçiyiz" dedi.
Istanbul Barosu'nun kuruluşunun 121.
yıldönümü ve 5 Nisan Avukatlar Günü
nedeniyle Istanbul Barosu Yönetim Ku-
rulu adına bir açıklama yapan Başkan Yü-
cel Sayman, "Avukata karşı öfke. kin se-
ferber edüiyor.Avukann can güvenliği teb-
likede" dedi. Cumhuriyet başsavcısınrn,
avukatı sanık aleyhine delilleri yok etme-
ye hazır kişi olarak tanımladığını anımsa-
tan Sayman, son dönemde avukatın var-
lığını tehdit eden uygulamalarla karşılaş-
tıklannı anlattı. Avukat bürolannın polis
tarafından arandığını da ifade eden Say-
man. Istanbul 4 No'lu DGM Yedek Hâ-
kimliği'nin "olas terör eylemlerinin ön-
lenmesi. varsa suç ve suç delilleri ile suçlu-
lann yakalanması. terör örgütü mensup-
lannın bu verierde var olması ihtimali de
bulunduğundan" Istanbul Barosu Staj
Eğitim ve Kültür Merkezi'nde arama ya-
pılmasma karar verdiğini anlattı. Yaptık-
lan itiraz üzerine karann, Istanbul Baro-
su Staj Eğitim ve Kültür Merkezi'nin "di-
ğer kültür merkezieriııden olmadığı anla-
şıldığı" gerekçesiyle kaldınldıgını ıfade
eden Sayman. "Siyasal iktidarlann istedi-
ği oluyor, savunma ve avukat çökertihyor,
yargı çöküyor" dedi.
5 Nisan Avukatlar Günü etkinlikleri tz-
mir'de dün baro yönetim kurulunun Cum-
huriyet Alanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çe-
lenk koyması ve saygı duruşuyla başladı.
Baro Başkanı Çetin Turan, avukatlann
zor koşullar altında görev yaptığını belir-
terek "Bugün yargının bağınisızfağmdan
söz etmek mümkün değU" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)
Ankara Şubesi Başkanı avukat Hüse-
yin Yüksel Biçen. Ankara Adliye Sara-
yı önünde basm açıklaması yaph. Bi-
çen, herkes için koşulsuz, adil yargılan-
ma hakkı, ve çağdaş bir hukuk sistemi
istediklerini söyledi.
Bu arada Istanbul Barosu bünyesinde
lcurulan "Avukat Haklan Merkezi" ile Is-
tanbul Barosu'nun lntemet servisi de dün
hizmete girdi. Istanbul Barosu'nun tnter-
net adresi şöyle: "http//wwwjstanbulba-
rosu.org.tr."
Cenclerin çoğu işsiz
Petrolün
Kâhtalıya
yararı yok
• Kâhta ilçesinde Türkiye petrollerinin yüzde
6O'ı üretilmesine karşın ilçedeki yurttaşlann
petrol kuyulannda çalıştınlmaması, özellikle işsiz
gençlerin tepkisini çekiyor.
YUSUFZÎYAAY
Türkiye petrollerinin yüz-
de 60'ının Adıyaman ve
ağırlıklı olarak Kâhta ilçe-
sinde üretilmesine karşın il-
deki yurttaşlann petrol ku-
yulannda çalıştınlmaması,
özellikle işsiz gençlerin tep-
kisini çekiyor. Adıyaman,
petrol üretımiyle ülke eko-
nomisine yılda 37 trilyon li-
ralık katkıda bulunuyor.
Kâhta'daki işsiz gençler,
ildeki kuyulardan petrol çı-
karan Türkiye Petrolleri
Anonim Ortakhğı'na (T-
PAO) ateş püskürüyor. Kâh-
talı işsiz gençler, ilçelerinin
olanaklanndan yararlanma-
lannın engellendiğini belir-
terek, petrol üretiminde
özellikle Batmanlı işçilerin
istihdam edilmesini kabulle-
nemediklerini anlatıyorlar.
'Kaynak aynlsın'
Adıyaman'da yıllık 10
milyon 200 bin varil petrol
üretilmesi ve bu petrolün
ağırlıklı olarak Kâhta'da çı-
kanlmasma karşın Kâhtalı
işsiz yurttaşlann üretimde
istihdam edilmemesi. nüfu-
su 129 bin olan Kâhta ilçesi
kaymakamı Recep Kızıl-
ak'ın da eleştirisine neden
oluyor. Petrol üretiminde
Kâhtalı işsiz gençlere iş ola-
nağı sağlanması gerektiğini
belirten Kaymakam Kızıl-
cık, bunun yanı sıra üretim-
den elde edilen gelirden,
şehrin eğitim sorunlannın
çözümü ıçin kaynak aynl-
masım istiyor.
Güneydoğu'ya bereket
getiren Fırat Nehri üzerinde-
ki Atatürk Barajı'nın sulan-
nın büyük kısmının Adıya-
man ili sınırlan içinde bu-
lunması ve il merkezine 1 ki-
lometre kadar sokulmasına
karşın barajın ekonomik ge-
tirisinin Şanlıurfa'ya ağırlık-
lı olarak kayması da ildeki
yurttaşlann tepkisini çeki-
yor. Bu durumdan şikâyetçi
olan ilçenin ileri gelenleri ve
yetkililerNemrutDağı'ndan
su getirmeyi planladıklannı
belirttiler.
Adıyaman'ı Kâhta üzerin-
den Şanlıurfa ve Diyarba-
kır'a bağlayan karayolunun
da, baraj sulannm altında
kalması sonucu karayolu ta-
şımacılığı feribot aracılığıy-
la yapılıyor. Bu durum, Adı-
yaman Valisi Kadir Çalışı-
cı'nın deyimiyle Adıya-
man'ı bir çıkmaz sokak ha-
line dönüştürmüş.
Kâhta topraklannın
1990'h yıllann başında Ata-
türk Barajfnın sulan altında
kalmasıyla topraklannı yiti-
ren köylüler, topraklan kar-
şılığında devletten aldıklan
kamulaştırma bedellerini de
eğlence ve lüks otomobile
harcadıklan için şimdilerde
işsizlik ve yoksulluktan şi-
kâyet ediyor.
UNEP'e basvuru tarihi 30 Nisan
Bergama köylüleri
çevre ödülüne
aday gösterildi
tstanbul Haber Servisi -
Siyanürle altın madenciliği-
ne karşı sürdürdükleri dire-
nişi hukuk kazanımlanyla
da başanya ulaştıran "Ber-
gama köylüleri''nin Birleş-
miş Milletler'e bağh UNEP
tarafından yerilen "Sasaka-
wa Çevre Ödühl" yanşma-
sına "Türldje'nin adayı"
olarak gösterilmesi kesin-
leşti.
Çevre Bakanlığı'ndan
TMMOB'yegönderilen 17
Mart 1999 tarih ve 2057 sa-
yılı yazıda, 1999 yılı ödülü
için Mimarlar Odası ile
Çevre Mühendisleri Oda-
sı'nm görüşleri doğrultu-
sunda Bergama köylüleri-
nin önerilmesi için UNEP
sekretaryasına 30 Nisan
1999'dan önce gerekli baş-
vurunun yapılması istendi.
BM'ye bağlı "Dünya
ÇevreOrgütü" olarak faali-
yet gösteren UNEP'in her
yıl verdiği Sasakavva Çe\Te
Ödülleri, çevre duyarhlığı-
nı ve çevrenin korunmasın-
da sivil toplum çabalarını
kanıtlayarak bu konuda ba-
şanlı mesajlar yaratan kişi
ve kuruluşlara veriliyor.
Çevre Bakanlığf nın da
Türkiye adayının belirlen-
mesi konusunda • TM-
MOB'den görüş istemesi
üzerine Mimarlar Odası
Merkez Yönetim Kurulu
"Bergama köylülerinin
önerilmesi1
" karannı almış,
aynı görüş Çevre Mühen-
disleri Odası'nca da benim-
senmişti.
'Dûnya tanryacak'
Mimarlar Odası aynca
"Bu öneriyie Bergama için
ahnan yargı kararlarunız
nedeniyle ulusal hukuku-
muzunçevre haklannaolan
bağhhğı da dünyaya tamnl-
nuş olacaknr" değerlendir-
mesıni yapmıştı
TMMOB tarafından bu
önerilerin Çevre Bakanlı-
ğı'na iletilmesi üzerine
"adayhk gerekçderi"ni ye-
rinde bulan Dış Ilişkiler Da-
iresi Başkanhğı, Sasakawa
Çevre Ödülü'ne Türki-
ye'den Bergama köylüleri-
nin aday olarak gösterilme-
si için gereken başvurunun
yapılması karan aldı.
Dün Kapıkule'den
yolaçıkan
Cumhuriyet Treni
BNisan'da
Eskişehir'de, 19
Mayıs'ta Samsun'da
oiacak ve yıl
boyuncatum
Türki>'e'yi gezecek.
Buharlı
lokomotiflerin
çektiği trende
Atatürk'ün
Kurtuhış Savaşı
sonrasuıda
kullandjğı 12 No'lu
vagon, Atatürk
Müzesi olarak
hazırlandı.
Kurtuluş Savaşı'nm hareketli müzesi olarak hazırlanan tren yurdu dolaşacak
Cumhuriyet Treni yola çıkh
HATİCE TUNCER
EDtRNE - TRT Çocuk ve Genç-
lik Vakfi ile Devlet Demir Yollan
(TCDD) ortaklığıyla gerçekleştiri-
len "Cumhuriyet Treni" dün Kapı-
kule-Edinıe arasında ilk seferini
yaptı. Kurtuluş Savaşı ve ulusal sa-
vaşım tarihinin hareketli bir müze-
si olarak hazırlanan tren bir yıl bo-
yunca Türkiye'nin "demirağlan"nı
dolaşacak.
TRT Çocuk ve Gençlik Vakfi ve
TCDD ortaklığıyla gerçekleştirilen
ve ulusal mücadelenın tamtımına
yönelik bilgı ve belgelerin yer ala-
cağı hareketli bir müze olarak hazır-
lanan Cumhuriyet Treni dün saat
11.00'de Kapıkule'den hareket etti.
Edirne Ayşekadın îstasyonu'na
11.30'da düdük çalarak giren Cum-
huriyet Treni, bando, öğrencilerin
şen sesleri ve alkışlarla karşılandı.
Atatürk posterleri ve bayraklarla
süslü tren, lokomotifin püskürttüğü
buhar ve öğrencilerin Kurtuluş Sa-
vaşı günlerinin kıyafetleriyle yaptı-
ğı gösteriler istasyonda toplanan
yurttaşlan geçmiş günlere doğru
duygulu bir yolculuğu çıkardı.
CumhuriyetfilmiIskenderun 'da
AKINBODUR
tSKE3VDERUN - TRT ve Umut Sanat Fılm'in or-
taklaşa yapımı olan "Cumhuriyet" filmi Atatûrkçü
Düşünce Derneği'nin (ADD) İcatkılanyla tskende-
run'da gösterime girecek. Umut Sanat Film'in ortak-
lanndan AhmetAkıncı. Anadolu'da sınemaya ilgisiz-
likten yakındı %e "Türkiye"de tran yanhsıHizbullah-
çılar.cumhuriyrtçikrdensayıca çok. ekonomikolarak
da daha güclü" diyerek Cumhuriyet yanlılarını filmi
izlemeye çağırdı.
Cumhuriyeti koruyacak cumhuriyetçimilitanlarye-
tiştirilmesi gerektiğini belirten Akıncı, lskenderun'da
düzenledigi basın toplantısında şunlan söyledi: "Ba-
n camnerde ve cuma vaazlarmda cumhuriyrt karşıtı
insan yeöştiriliyor. Bunlara karşı biz cumhuriyetçfler
de, rejtaıi koruvacak cumhuriyetçi müitanlar vetiştir-
metiyiz. Cumhuriyet fdmini her gösterdigimiz verde
büyük coşku ve memnunlukla karsdanmadık. FÜmde
Cumhuriyet'in nasd kurukhığu değü, gericflerle yapı-
lan mücadeieanlaabyDr. Baştaöğretmen wöğrencfler
ohnak üzere cumhuriyet yanhsı bütün yurttaşlan fB-
mi izfemeve çağınyoruz."
ADD lskenderun Şubesi 2. Başkanı Kemai Tarüa
ise filmin bugünden itibaren lskenderun'da gösterime
başlayacağım, 9 Nisan günü ise Belediye Kültür Sa-
rayı'nda iki seans halinde izleyicüerle buluşacağını
söyledi.
Cumhuriyet Treni'nin yola çık-
ması nedeniyle düzenlenen törende
konuşan Edirne Valisi Mehmet
Canseven, "'Cumhuriyet Treni,
gençlerin Atatürk vecumhuriyetita-
nımasında yarduna oiacak" dedi..
TRT Geneİ Müdürü Yöcel Yener
amaçlannın demiryoln tarihini ya-
şatmak ve büyük Atatürk'ün millet-
le bırlikte mücadeleye nasıl hazır-
landığını göstermek olduğunu söy-
ledi.
TCDD Genel Müdürü Hasan
MoUaoğuilan da demiryollannın
öneminin Kurtuluş Savaşı sırasmda
anlaşıldığını ve yaşam gücünücum-
huriyetten aldığını söyledi.
Cumhuriyet Treni'nin ilk sefenne
onur konuğu olarak katılan Türk sa-
nat miizigi sanatçısı Müzeyyen Se-
nar, Atatürk'le ilgili anılannı anla-
tırken "Son sofrasında ben vardun.
Cumhuriyet Treni'ne bindiğimde
çok heyecanlandım. Gençler Ata-
türk'ün izinde ghsüüer. Cumhuriye-
ti yüceitsinler'' dedi. Bugün yeniden
yola koyulacak olan Cumhuriyet
Treni 23 Nisan'da Eskişehir'de ola-
cak.
Eti Holding tesisleri önünde çıplak eylem yapan Bergamalılar gözaltına alındı
Kütahya'da siyanüre tepkiHaber Merkezi-Bergama köylüleri, Eu-
rogold firmasınm uzaklaştırmak zorunda
kaldığı 18 ton siyanürün Eti Holding'in
Kütahya'daki tesislerine getirihnesini pro-
testo ettiler. Bergama köylüleri hem işlet-
me hem de Kütahya Valiliği önünde belden
yukanlan çıplak gösteri yaparken, 42'si gö-
zaltına alındı.Gözaltına ahnan kişilerdaha
sonra serbest bırakıldı. Etibank 100. Yıl
Gümüş tşletmesi Müdürü Mustafa Asun
BeffiL siyanürün işletmelerine ücretsiz gön-
derildiğini bildirdi.
Siyanürlü yöntemle altın üretimine kar-
şı yıllardır mücadele veren Bergamalı köy-
lüler dün önce Kütahya'nın Tavşanlı ilçe-
sine bağh Gümüşköy'de 18 ton siyanürün
gönderildiği Eti Holding tesisleri önünde
gösteri yaptılar. Işyerinin girişini kapatan
Bergama köylüleri, belden yukan giysile-
rini çıkardılar ve gaz maskeleri taktilar.
Köylüler, "Siyanürcü şirket Kütahya'yı
terk et". "Halkız, hakhyız, kazanacağc"
sloganlan attı.
Bergama Çevre Yürütme Kurulu Söz-
cüsü Oktaj
7
Konyar. burada yaptığı konuş-
mada, Bergama'dan Eurogold fırmasının
Soğuk havaya rağmen üst kısımlan çıplak olan Bergama köylüleri, siyanürden korunmak için temsili
gaz maskeleri detaktılar. Köylüler, "Siyanürcü şirket Kütahya'y ı terk et" sloganlan atü. (Fotograf: AA)
nakletmek zorunda kaldığı 18 ton siyanürün, Kü-
tahya'daki gümüş işletme tesislerine getirildiği-
ni öğrendiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Emperyalist şirketkr ve onlann zehirli mad-
deleri, ülkemizi terkedinceye kadar mücadele ye-
ri neresiyse biz de orada oİacağız. Yalnız Berga-
ma'da degU, Türkiye'nin hiçbir yerinde siyanür-
lü alnn madencitigi istemiyoruz. Emperyalisderin
dayatmaya çahşnklan uluslararası çok taraflı ya-
ünm anlaşmalannı da kabul ermiyoruz."
Bergama köylülerinin eylemi sırasında, işbaşı
yapmak üzere otobüslerle gümüş tesisinin önü-
ne gelen maden işçileri, işyerlerine girmek iste-
diler. Eylemcılerle maden işçileri arasında tartış-
ma çıktı. Maden işçileri, Bergama'dan Eurogold
fırmasının nakletmek zorunda kaldığı 18 ton si-
yanürün, Kütahya'daki gümüş maden sahasına
getırildiğini doğruladılar.
Şirket önündeki gösteriden sonra Bergama
köylüleri otobüsle Gümüşköy'den Kütahya Vali-
liği önüne geldiler. Burada da belden yukan giy-
silerini çıkaran ve gaz maskeleri takan köylüler
sloganlar attılar. Eylemci Bergamalıköylülerden
42'si daha sonra gözaltına alındı. Gözaltna alı-
nanlar arasında CHP Izmir 2. bölge milletvekili
adayı ve Bergama Çevre Yürütme Kurulu Söz-
cüsü Oktay Konyar ile köylülerin eylemlerini iz-
lemek üzere Istanbul'dan gelen, gazeteci Timur
Danış'ın da bulunduğu belirtildi. 42 kişi akşam
saatlerinde serbest bırakıldı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Oğretmen' ve
Çağnştırdıkları
"... Açlıkla Bihnci Dünya Savaşı sırasında tanış-
tılar. Parasızyatılıokudular. Yurt sevgisini onulmaz
biryara gibi yüreğinde taşıyan bir avuç Osmanlı
aydınıntn kızlanydı onlar. Yıkık kentlerde yaşayan
ailelerinden öğrendiler alçakgönüllülüğü ve sa-
deliği; dayanışmayı; yoksulluktan değil, onursuz-
luktan utanmayı... Görevlerini ve onlara güvenen-
lerin sorumluluğunu kendilehnden önde düşün-
meyi, halklannın geleneğinden devraldılar; yaşa-
mın küçük aynntılanna dek düzenli ve titiz olmayı
yatılı okullann eğitiminden...
Gençlikleri, bir 'güneş-adam'/n, yeniden kuru-
lan ülkeye saçtığı coşku ve bilinçle ışıdı. Kendile-
rine güvenmeyi öğrendiler ve bunu bir daha hiç
unutmadılar..."
Yukarıdaki yakıcı satırlar, değerli arkadaşım
Erendiz Atasü'nün 1 Nisan Perşembe günü, bi-
zim gazetenin 2. sayfasında yayımlanan "Bir öğ-
retmen.." başlıkh yazısından. Ogretmeni Düriye
Köprülü'nün ölümü üzerine kaleme aldığı yazının
bir bölümü.
Tüm Cumhuriyet okurlan gibi, ben de, gazete-
mi sabah elime aldığım zaman, önce haber man-
şetlerine bir göz atar ve sonra da önemsediğim ya-
zariarı okurum. Ikinci sayfadaki çok değerli konuk
yazarian akşama bırakırım. Ve günde en az attı
gazeteyi gözden geçirmek durumunda olduğum-
dan, kimi zaman maalesef bu yazılara dönmem
mümkün olmaz. Ama birtatil gününe rastladığın-
dan, Erendiz Atasü'nün yazısını kaçırmadım. Za-
ten tatil günü olmasa da Erendiz'in, Türkçe usta-
sı bu "eczacının" yazısını kaçırmazdım.
Okurlanmın çoğunun o yazıyı okuduğuna ve be-
ni gözyaşlanna gark eden o coşkulu satıriarı, be-
nimle benzer duygular içinde içlerine sindirdikle-
rineeminim. Fakat ben gene de bir kez daha anım-
satıp, bu yazının bende çağrıştırdıklarını sizlerle
paylaşmak istiyorum.
"... Onlar, Türk atlannın nallan Anadolu'ya de-
ğeli, bu topraklarda gerçekleşmiş en başanlı sen-
tezdiler. Çelebilikleriyle Osmanlı, yoksulluktan ya-
na alçakgönüllü, paylaşımcı yürekleriyle Müslü-
man, dillerine duyduklan sevgiyle Türk, özgürdü-
şünebilme yetıleriyle Batılıydılar. Içine doğdukla-
n, parçası olduklan ortamla sonuna dek özgürce
hesaplaşabilecek denli yürekliydiler. Başkalannın
ülkelerini talan edebilme uğruna kendi halkını kır-
dıran, ona iki yûz yıl sürmüş yıkımın tarifsiz acıla-
nnı yaşatan; onu eşkıyanın, sıtmanın, veremin,
ağanın ve tefeci- bezirgânın elinde çaresiz koyan
Osmanlı düzenini vicdanlannda yargıladılar, hor
gördüler ve reddettiler. Bu düzenin baş dayana-
ğı genelgeçer Müslümanlıkla da hesaplaştılar, hiç
korkmadan: Ya Tann inancını yitirdiler, ama insa-
na inançlannı korudular, ya da kişisel yorumlann-
ca Müslüman kaldılar. Bencilleşmeden kişilikliydi-
ler. Onlar Cumhuriyet'in bireyleriydi, tümlenmiş in-
san. Halkçılık ülküsü tam onlara göreydi. Her za-
man solcuydular...
... Onlar, sapına kadar gerçekçiydiler. Cehale-
tin, bağnazlığın, ihanetin derin kökierine çarpa ta-
kıla yetişkinliğe ulaşabildikleri için, boyutlannı iyi
bellemışlerdi karanlığm. Işıtma görevlerini sonu-
na dek sürdürüp sessiz ve onurlu, çekildiler ülke-
nin kihenmiş yaşamından..."
Erendiz'in bu yazısı, beni kendimle hesaplaşma-
ya itti. Tüm varlığımla ve benliğimle, "o öğretmen-
lerden" biri olmaya çabalayah bir fikir işçisi ola-
rak, kendimi sorguladım.
Kendi yaşamımdaki "Düriye Köprülü'leri" dü-
şündüm. Erendiz'in dostu olan ve binlerce öğren-
ci yetiştiren Düriye öğretmen'i. "... Son güne dek
panldayan çözümleyici ve bireşimci büyük zekâ-
sını, engin edebiyat ve müzik kültürünü, Anka-
ra'nın alçakgönüllü bir sokağındaki küçücük evi-
ne, emekli ortaokul öğretmenliğinin sade konu-
muna sığdırabilmişti, sonuna dek kendisiyle ve
yakın çevresiyle banşık... Ve ülkesinden sorumlu
bilinci, sonuna dek kavgalı sorumsuz siyasal dü-
zenle... Sonuna dek öğrenebilmeyi sürdüren bu
kadınlar böyleydiler işte..."
O "güneş-adam", bir imparatoriuğun kalıntıları
üzerinde onurlu Türkiye'yi oluşturmaya çabalar-
ken, onun aydınlık yoluna ışık tutan öğretmenle-
rin tümünü, en derin saygılanmla anıyorum.
O "güneş-adam", eğerortaçağ karanlığına kar-
şı, yılmadan ve usanmadan savaşabildiyse, ardın-
da binlerce "Düriye oğretmen" olabildiği için sa-
vaşabildi.
Ve aradan geçen bunca zamandan sonra ve
böylesine "kirlenmişlikler" yaşanırken, eğer gele-
ceğe umutla bakabiliyorsak, ya da en azından ba-
kabiliyorsam, Düriye ögretmenlerin bugün de var-
lığına duyduğum inançtandır.
Ben, Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan Erinç'in
yerinde olsam, Erendiz'in bu yazısını sık sık yeni-
den yayımlanm. Bizleri sarsması, kendi kendimi-
zi sorgulamamıza ve kendimize gelmemize zemin
oluşturması için.
Tüm "Düriye öğretmenler" nur içinde yatsın.
Onlann üzerlerindeki "nur" bizim yolumuzu aydın-
latıyor.
Prof.Dr. Yeğinsü
toprağa verildi
tstanbul Haber Servisi -
Geçirdiği ani rahatsızlık
sonucu 6 gün önce
yaşanunı yitiren
tstanbul Tıp Fakültesi Iç
Hastalıklan Anabilim
Dalı ve
Gastroenterohepatoloji
Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ahmet
Oktay Yeğinsü, dün
Fatih Camii'nde kılınan
namazın ardından
Sahrayıcedit
Mezarhğı'nda toprağa
verildi. Yeğinsü için dün
önce Istanbul Tıp
Fakültesi'nde tören
düzenlendi. 14 Mart
Amfisi'ndeki törende
Prof. Dr. Yeğinsü ve
ölen tıp camiası
mensuplan için saygı
duruşunda bulunuldu.
Törende konuşan
arkadaşlan ve
meslektaşlan değerli bir
bilim adamı ve örnek
bir insanı kaybetmenin
acısmı vurguladılar.
Prof. Dr. Yeğinsü'nün
cenazesi daha sonra
namazın kılınacağı
Fatih Camii'ne
götürüldü. Buradaki
törene, Prof. Dr.
Yeğinsü'nün ailesi,
meslektaşlan, çalışma
arkadaşlan, öğrencileri
ve yazar Yaşar Kemal
ile sanatçı Zülfii
LJvanefi de katıldı.