25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 1999 SALI 10 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Kaçak Rus denizaltısı! Telefonlann doğru dürüst çalışmadı- ğı, ıki kışinin konuşmasına üçüncü, hat- ta dördüncü kişilerın girdıği günierdi. 1961 'ın yazıydı. Ongeneral Cemal Gür- sel Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Ha- va Kurmay Albay.Agasi Şen Başyaver, Orgeneral Fahri Özdilek Başbakan Yar- dımcısı ve Savunma Bakanı, Orgene- ral Cevdet Sunay Genelkurmay, Ami- ral Celal Eyicioğlu Istıhbarat Dairesi Başkanı idıler. Cumhuriyet'ın Ankara Bürosu'nda henüz çömez bir gazetecıydim. Masa komşum, köşe yazanmız Cüneyt Arca- yürek'ın ağabeyi rahmetlı Dündar ağa- bey iletelefonumuzortaktı. Dundarabı, bırgün Genelkurmay'da bırtelefon nu- marasını çevirdi. Birden susmamı işa- ret etti, dinlemeye geçti. Iki dakıka son- ra telefonu kapattığında güçlükle konu- şuyordu. Amıral Eyicioğlu ıle Başyaver Albay Şen'in telefon konuşmasının ıçi- ne ginmıştı. Amiral, başyaverden cum- hurbaşkanı ile görüşme ıstemınde bu- lunuyordu. Dündar abinm dinlediği ami- ralin gerekçesı şbyleydı: "BirRus denizaltısı, Montrö'ye aykı- n olarak gızlı geçiş yaparken Boğaz'da- kisualtı ağlannı parçalayıp Marmara 'ya çıkmaküzereydi. Çanakkale Boğazı ka- patılmış, TSK alarma geçınlmiştı. Du- rumu cumhurbaşkanına arz edip tali- mat almalıydı." Körün ıstediği bırgöz, gazeteci Dün- dar abi ıçın bu olay ıki gözdü. Daha sonra Orgeneral özdilek, Sovyet Büyü- kelçisi Nikita Rijov'u çağırmış, "deni- zaltı 24 saat ıçınde su üstüne çıkmadı- ğı takdırde batınlacağını" bir ültima- tomla bildirmışti. Olay, gazetede herke- se duyurulmamış, sınıriı sayıda görev da- ğıtımı yapılmıştı. Ertesi akşam Ankara Radyosu'nun 19 haber büfteninde An- kara Sıkıyönetim Komutanlığı'nın şu sürpriz tebliği yayımlandığında bizlere de yapacak bir şey kalmamıştı: "Boğaz'dan biryabancı denizattının geçtiği biçıminde bazı söylentilerin do- laştığı belirienmiştir. Söz konusu cismin büyük bir balık olduğu denızaltı radar- lanmızca saptandığtndan halkımızın bu gibi söylentilere itibar etmemesi..." Sonradan bu olay, Enver Hoca'nın Moskova'ya başkaldırdığı, bunu önle- mek için denizaltının Tiran'dan haber- siz gızli bir "misyon l a Arnavutluk'a git- mek istedıği biçimde yorumlanmıştı. Aynca Moskova, boğazlardaki Türk gü- venlik önlemlerinı de deneyerek birtaş- la ikı kuş vurmuş olacaktı. Yine sonradan Rus denizaltısının ön- görülen süre ıçınde su yüzeyine çıkın- ca Çanakkale'den geçmesıne izin ve- rildiğı, boylece Ankara ıle Moskova ara- sında sıcak bir çatışmanın çıkmasının önlendıği öğrenılmışti. Bu olay, 1980'li yıllarda moda olan "SAS" casusluk ro- manlan dizısıne de esin kaynağı olmuş- tu. Çar Deli Petro'dan bu yana stcak denize çıkma hedefinin gereği Mosko- va bu olaydan sonra donanmasına "He- defAkdeniz" emrinı vermışti. Bıryıl son- ra, Küba bunalımında Rus donanması artık Akdenız'de cirft atryordu. Yaklaşık 40 yıl sonra Ruslar, yine Arnavutlarta il- gili olarak Akdenız'e iniyorlardı. Boğaz'da şalak diplomatları Rus donanmasının "Lıman" adlı "keşif gemısinin öncü olarak Akde- nız'e gideceğinın açıklandığı ve Bo- ğaz'dan geçtiği gün Turk TV kanal- larında yer yerinden oynadı. Kimı kanallar, 1936 tanhli Montro Sözleş- mesi'ni yenı duymuş gibiydiler. Ge- milerin geçişı için "Moskova 'nın An- kara'dan izin aldtğı" duyuruldu. Oy- sa "izin" değil, "önceden haber ver- me" yeteriiydi. Kimileri de Türki- ye'nin bu geçişi "engelleyemeyişin- den" yakınıyordu. Bu keşif gemisi hakkında "Rus donanmasının baş casus gemisi" tanımlamasını ya- panlar da otdu. Oysa küçük bir in- celeme, gerçeği ortaya çıkaracak- tı. Türkiye, boğazlardan geçen sa- (Fotoğraf: ÖZGEN ACAR) vaş gemilerini anında Montrö Söz- leşmesi'ne taraf ülkelere bildirmek- le kalmaz, her yılın tüm ticari ve sa- vaş gemi trafiğini de bir kitapçıkla her isteyene dağıtir. Son birkaç yı- lın, örneğin 1997 krtapçığına bakıl- rmş olsaydı, Liman gemisinin daha önce de 16 Ocak 1997'de Boğaz'a girip ertesi günü Çanakkale'den Ak- deniz'e çıktığı, 15 gün sonra, 31 Mart'ta Çanakkaleye gelerek 1 Ni- san'da Karadeniz'dekı üssüne dön- düğü görülmüş olacaktı. ABD'nin 6. Filosu Akdeniz'deki her NATO.lirnanında serbestçe de- mir atmasına karşrtık Sovyet donan- rnası, başlangıçta ancak übya ve Su- riye'de demırleyebiliyordu. Sovyet gemilerinin boğazlardan en yoğun geçişlen Eylül-Ekim 1973'te Ortado- ğu Savaşrndagözlenmişti. 1981 yı- lında gidiş-dönüş olmak üzere bo- ğazlardan 266 Sovyet savaş gemi- si geçmiş, 1989'da bu sayı 155'e, 1990'da ise on yıl öncesine kıyasla 131 'e düşerek, trafikyan yanya azal- mışt. Sovyet gemilennin boğazlardan geçişlen Istanbul'da bazı kışilere ek iş yaratmıştı. Boğaz'ı gören bazı ya- bancılann evlerinde dürbün, teles- kop ve güçlü teleobjektifli fotoğraf makineleriyle bu gemilenn geçişle- rı ızlenir, görüntulenirdi. Montrö ge- reği savaş gemileri boğazlardan gün doğduktan sonra, denizaltılar ise su yüzeyinden geçmek zorundaydı. Rus kaptanlar Türk karasulanna ka- dar gelip açıkta bekle- meyi, gün ıştyınca da Boğaz'a süzüimeyi yeğlerlerdi. Bu neden- le nice ülkenin James Bond örgütlerine hiz- met veren Boğaz'da- ki "Şafak Diplomatla- n" da sabahın körün- de işbaşt yapmak zo- runda kalırtardı. Gemi- lerin gidiş-dönüşlerin- de su kesimlerindeki yükseklikfarkı, üzerin- deki silahlarda ve ra- darlardaki değişiklikler tek tek belirtenirdi. SSCB'nin dağılmasından sonra Rus donanması Ruslar, Ukraynalı- lar ve Alıağa'dakı gemi sökümcüle- ri arasında payiaşıldı. Türk gemi sö- kümcüleri, bir kilo sardalyeden de ucuza satın aldıklan hurda Sovyet savaş gemilerini Aliağa'da parçala- yıp, Gebze'de eritip jilet fabrikalan- na satıyoriardı. 1996raporunagöretoputopu 19 gemiye karşılık. aralannda Liman'ın da bulunduğu boğazlardan yine iki yönlü geçen Rus savaş gemilerinin sayısı 1997'de 16'ya inmişti. Oysa, Amerikan savaş gemileri 1996'da 30,1997'de 18, Karadeniz'e (söz- gelişi) yelken açmıştı. 1998 raporu- nun baskı hazırlığı surüyordu. Rus donanması Atina'yı iizüyorRus savaş gemilerinin Akdeniz'dekı bu son trafiğinin, denizci deyimiyle "flag missıon" bayrak göstermesının anlamı neydi? Rus savaş gemilennın, NATO'nun Yugoslavya'yı bombalaması karşısında Sırplara moral vermek amacıyla Adrı- yatik'te boy göstermek ıstedikleri kuş- kusuz temel neden. Montrö uygulayı- cısı Türkiye'de bazı gerçeklerin çok lyı bilinmesı gerekıyor. Rus donanması, njtelik ve nıcelık açısından Sovyetler'in- ki kadar güçlü değıl. 0 güce ulaşması için en azından on yıl gerekir. Kaldı ki Mosko- va'nın mali so- runlanndan do- layı bunun bu süre içınde ger- çekleşmesi de şimdilik olanak dışı. Ikıncisı, Rus donanması, Ak- deniz'desığına- cağı bir denız üssünden yok- sun. Bugünlerde bir grubun daha Akdeniz'e ine- ceğı, kısa sürede sayının 23'e çıkaca- ğı bildiriliyor. Ancak. Rus donanması için önemlı bir sorun var. Bırakın ıkmal yapmalannı, bu gemiterin Akdeniz'de ne- rededemirieyecekleri önemli sorun. Bu sorun en çok Yunanıstan'ı kara kara düşündürüyor. Suriye ve Libya'nın dev- reden çıkmasından sonra Sovyet do- nanması, 1991 yılına değın Girit'in ku- zeybatısındakı "Antikithira Adası "na yakın kayalıklarda demırliyordu. Denız Anttkrtnıra ntn 6 mıl açığındak denız ıçınde bulunan kayalıklara Rus Donanması demıriıyor Gemılerde S-300 yüzeyine yakın bu kayalıklar Yunanis- tan'ın 6 millik karasulannın dışında, an- cak genişlemeyi hedeflediği 12 milin içindeydi. Atına, sadece Türkıye'den dolayı değil. Moskova'nın bu doğal de- mirleme yerinı kaybetmeye karşı gös- terdiği tepki nedenıyle karasulannı 12 mile çıkartamıyordu. "Keşif" gemisi niteliğindeki Liman'ın tek başına boğazlardan geçmesinin ne- deni de buydu. Eskı Sovyet savaş kap- tanlan ya emekli olmuş ya da yeni cum- huriyetlere göç etmişlerdi. Anti- kithira kayalıkla- nnın özelliklerini bilen Rus deniz- ci sayısı azalmtş- tı. Liman'ın, bu durumu "keşif" içtn görevtendiril- diğı anlaşılıyor. NATO donan- masının deneti- mindeki Adriya- tik'in girişini de kontrol eden bu stratejik kayalık- lara doğru öteki Rus gemileri de artık rahatlıkla boğazlardan geçebilirdi. Sekız yıllık bir aradan sonra Ruslar "Ak- deniz'de yine varım "diyordu. Işin bir başka ilginç yanı, Güney Kıb- rıs'ta konuşlandırılamayan Rus S-300 füzelerinin Gırit'e yerleştirileceği açık- lanmıştı. Rus donanmasının Akdeniz'e S-300 füzeten ıle açılacağı bildiriliyor. An- tikithıra'daki Rus donanması, Girit'e yerleştınlecek Rus yapımı S-300 füze- lerinin de tehdidi attına giriyor. Elmek: oacar@superonline.com Fax: 0312. 468 1579 Llyas Morina: "Kuzenimin 8 aylık oğlunun Sırp polisince bıçaklanarak öldürüldüğünü gözlerimle gördüm. Nedeni de kuzenimin polisin istediği parayı verecek durumda olmamasıydı.' lvişe Ukay: "Annem ve bir çocuğum öldürüldü. Yalnızca yıkıntılann arasından çıkarabildiğimiz yaralılan beraberimizde getirebildik." ALLehmet Elişani: "Berişa ailesinin sekiz üyesinin Suva Reka'daki evlerine kilitlendiğini ve yakıldığını gördüm. Kuzenimin on kişilik ailesi de kurşuna dizildi." Dehşet öyküleri bitmiyorFUAT KOZLUKLU MAKEDONYA - Arnavutluk'a ulaşan Kosovalı sıgınmacılar. Sınp gûçlerinin. top- raklanndan sürdükleri halka nasıl davran- dığıyla ilgili dehşet verici öyküler anlatı- yorlar. NATO Sözcüsü JamieShea. yerlerinden edilen Kosovalı Arnavut sayısının bir mıl- yona yaklaştığını duyurdu. Shea, "Yerterin- den edilen insan sayısı 831 binibuldu, 1 mil- yona doğru tırmanıyorT> dedi. Yalnızca pa- zar günü 44 bin sığınmacının Kosova'dan a>nldığını belirten Shea, "tki hafta içinde 360 bin kişi Kosova'yıterk etti" dıye konuş- tu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yûksek Komiserliği (UNHCR) ise 24 Mart'tan be- ri 390 bin kişinin Kosova'yı terk ettiğini ya da bölgeden aynlmak üzere sınırlara dayan- dığını açıklamıştı. Kosova'dan Arnavutluk'a sığınmacı akı- nı devam ederken, uluslararası kuruluşlar ve çeşitli ülkeler. sıgınmacılann bulundu- ğu yerlere yardım gönderme çabalannı hız- landırdı. ArnaMitluk'a ulaşan sıgınmacılar, yaşa- dıklanna ilişkin dehşet verici öyküler an- latıyorlar. 63 yaşındaki Öyas Morina,"Ku- zenimin 8 avuk oğlunun bir Sırp polisi ta- rafindan btçaklanarak öldürüldüğünü göz- lerimle gördüm. Nedeni de kuzenimin po- lisin istediği parayı verecek durumda olma- masi)dr dıyor. Sırplardan kaçmayı başaran bir başka kadın da şunlan anlatıyor: "Bombardıman- dan kaçarak bizimk beraber saklanmaya çahşan genç bir çocuğu gözlerimizin önün- de vurdular. Sonra kadınlan ve çocuklan ew gönderdiler. Erkekler. elleri ha\Bda ora- da kaldı. Bir daha onlardan haber alama- dık." Makedonyasınınndaki sıgınmacılargünierdir aralıksız yağan vağnmrun neden olduğu çamurun ortasmdayaşam savaşı veriyor. Kosova Kurtuluş Ordusu. Yugoslavya savaş uçaklannın dün bölgenin kuzeyinde- ki köyleri bombaladığını ve bombardıman- da 7 kişinin öldüğunü, 20 kişinin de yara- landığını açıkladı. Yugoslav sının ile Ma kedonya gümrü- ğü arasında kurulan geçici kasabaya yer- leştirilen on binlerce Arnavut da berbat !:o- şullar altında yaşıyor. Makedonya kabul etmediğı ıçın Blaçe'de plastık çadırlarda. çamur içinde yaşayan sıgınmacılar, dondu- rucu soğuk altında yaşam savaşımı veriyor. Batılı bir doktor ise soguğun kolera ve ben- zeri hastalıklann yayılmasını önlediğini söylüyor. Çünkü sıgınmacılar içmek ve yı- kanmak için kullandiklan ırmak suyunu, ka- nalizasyon olarak da kullanmak zorunda ka- lıvorlar. Italya, Makedonya'da bulunan Kosova- lı sığınmacılara yardım etmek için bugün bir askeri uçagmı Makedonya'ya gönderi- yor. Çadır. mutfak, banyo malzemeleri sağ- layacak İtalya, aynca 30 doktor da gönder- di. 20 bin sığınmacıyi ülkesine kabul ede- ceğini açıklayan ABD'nin gıda yardımı ta- şıyan ilk uçağı da dün Tiran'a indi. Batdı ülkelerde sığmmacı tarbşması VlakedomB ve ArnaMithık'taki sığınnıaa kamplannda yaşülar veçocuklar çeşitli hastalıklann tehdidi alünda. (Fotoğraf: REUTERS) DışHaberlerServisi-Bazı ülkelenn binlerce Ko- sovalı Arnavut'a en azından geçici sığınmacı statü- sü tanıması Batılı müttefiklen böldü.^Ozellıkle ttal- ya ve Fransa, bunun Yugoslavya Devlet Başkanı Slo- bodan Miloşeviç'in oyununa gelmek olduğunu söy- ledi. NATO Sözcüsü Jamie Shea, önceki gün yaptığı açıklamada. .Mmanya'nın 40 bin. Yunanistan'ın 5 bin. Norveç"in 6 bin. Türkıye'nın 20 bin. Kana- da'nın 5 bin ve ABD'nin 20 bin sığınmacıyı alma- ya karar \erdığinı açıklamıştı. Almanya, Avustur- ya'nm da 5 bin sığınmacı- yı kabul edeceğıni açıklar- ken. Ingiltere de "binler- ce" sığınmacıyı geçici ola- rak kabul edeceğıni bıldır- mişti. Danımarka, gönül- süzce de olsa belirsız bir sayıda .\rna\ r ut"u kabul edeceginı duyurdu. Dani- marka Başbakanı Poul N\Tup Rasmussen, Dani- marka'nın bu konudaki fikırlennın değışmediğini. NATO"nun Miloşeviç'in oyununu o>Tiamaması ge- rektiğıni söyledi. Rasmussen. "Durum son derece kötfi. Ötüm kalım savaşı verühor" dıve konuştu. Fransa Başbakanı Lionel Jospin hükümetinı sı- gınmacılar konusunda bir taahhüt altına sokmazken, Fransız yetkıliler. sığınmacılara Kosova sınınnda ulus- lararası kuruluşlar eliyle yardım verilmesi gerekti- ğini belirtiyor. Jospin, "Bu insanlann evlerine geri • Fransa, italya ve Danimarka, Slobodan Miloşeviç'in oyununa gelinmemesi gerektiği uyansında bulunuyor. dönmeleri çok önemJidir. Bu temel bir hedef olarak kabul edilmclidir" dedı. Sağlık Bakanı Bernard Kouchner de. "Stğınma- cüann mümkün olan en kısa sürede evlerine dön- melerini güvence altna almalryız. Öncelikle bulun- duklan yerde yardım eli uzatmaya çalışmalıy tz" di- ye konuştu. Fransız yetkıliler, bununla birlikte ge- rektiği durumda sığınmacı alabilecekleri olasılığı- nı dışlamıyorlar. Halen ülkede bulunan sığınmacı- lann da ülkede kalmaya devam edecekleri ve ister- lerse siyasi sığınmacı olmak ıçın başvurabilecekle- n belırtiliyor. ttalya Başbakanı Massi- mo D'Alema da Tiran'da yaptığı açıklamada Koso- \-ali Amavutlara Avrupa'ya dağılmayıp, Kosova'daki "etnik temizüğin'" önüne geçmek için Amavutluk'ta kalmalan çağnsı yaptı. Italya'nın başı, Amavutluk'tan bu ülkeye kaçıp gelen göçmenlerle uzun bir süreden beri dertteydi. İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkih, sıgın- macılar konusunda asıl yükün Macaristan, Bulga- ristan, Romanya, Türkiye gibi bölge ülkeleri tara- fından. Avrupa Birliği yardımlanyla taşınması ge- rektığini söylemişti. Askeri kaynaklar 100 bin sı- ğınmacının NATO üyesı ülkelere nakledilmesi için önümüzdeki haftalarda askeri uçaklarla çok sayıda sefer yapılacağını bildirdiler. Lockerbie sanıkları teslim edildiDışHaberlerServisi-Libya, yıllardırBa- tı'yla arasında gerginliğe neden olan Loc- kerbie davasımn iki saruğını dün Birleşmiş Milletler'e (BM) teslim etti. Lockerbie sanıklan BM'ye teslim edil- dikten sonra, BM'nin baş hukukçusu Hans CorreD eşliğinde yargılanmak üzere Hol- landa'ya gönderildiler. Trablusgarp'tan ya- pılan resmi bir açıklamada, 1988 yılında bir Pan Am uçağının tskoçya'nın Lockerbie kenti üzerinde düşmesine neden olan bom- balama olayına kanşan Leman Halife Fimah ve Abdülbasset Ali El Megrahi adlı sanıklann, tskoç yasaları uyarınca Hollanda'da Camp Zeist hava üssünde yargıla- nacaİdan bildirildi. Dava yülarca sürebilir Sanıklann Hollanda'da Rotter- dam yakınlanndaki bir hapisha- neye nakledilmeleri bekleniyor. Hollanda Adalet Bakanlıgı'ndan yapılan bir açıklamada, sanıklann Ingiliz topraldanna iade edilebil- meleri için Hollanda'da bazı yasal süreçlerden geçecekleri ve bu sü- recin de beş aya kadar çıkabilece- ği bildirildi. Ancak, Lockerbie davası sanık- lannın yargılanmalannın yıllarca sürebileceği de bildiriliyor. Hukukçular, 10 yıl sonra yeni bir aşamaya giren Lockerbie davasıy- la ilgili duruşmanın, Iskoçya'nın muhtemelen en uzun ve en paha- lı davası olacağını belirtiyorlar. Öte yandan, iki Libyah sanığın bir • Libya, Lockerbie davasımn sanıklannı yargılanmak üzere BM'ye teslim ederken hukuk çevreleri Lockerbie davasımn yıllarca sürebileceğini belirtiyorlar. Iskoç mahkemesi tarafindan Hollanda'da yargılanmasının. bu ülkenin hukuk tari- hinde önemli bir dönüm noktası olacağı belirtiliyor. Bu dava için Hollanda hükümetinin es- ki bir ABD hava üssü olan Camp Zeist'te- ki topraklannın bir bölümünü Ingiltere'ye bıraktığı bildirildi. Böylecetarafsızbirül- kedeki bh- tskoç mahkemesi çerçevesinde görev alacak 100'ün üzerinde lskoç polisi ve mahkeme yetkilisi. görevlerine başlamak üzere Hollanda'ya gittiler. Lockerbie sanık- lannın, suçlu bulunmalan halinde, BM gö- zetimi altında bir lskoç hapishanesinde ce- Libyab teröristierin bomba yerleştirdiği uçağuı Lockerbie üzerinde düşmesiyle 270 kişi ölmüştü. zalannı çekecekleri bildiriliyor. Libya, ABD ve Ingiltere'nin 1991 yılın- da haklannda tutuklama emri çıkardığı sa- nıklan, en geç salı gününe kadar Hollan- da'ya gönderme sözü vermişti. ABD de geçen yıl ağustos ayında, sanıklann Hol- landa'da lskoç kanunlanna göre yargılan- malannı kabul etmişti. Mısır haber ajansı Mena, eski Libya istihbarat ajanlan olan sa- nıklan uğurlamaya bazı aile üyelerinin ya- nı sıra çok sayıda Arap yetkilinin de katıl- dığını belirtti. Yapünmlar askıya ahndı Lıbya'ya yönelik BM yaptınm- lannın askıya alındığı bildirildi. Batılı dıplomatik kaynaklar. Loc- kerbie facıasından sorumlu iki ta- nığın dün Lahey'e getirilmesi üze- rine yaptınmlann askıya ahndığı- nı bildirdiler. Libya'ya yönelik 1992 yılından bu yana yürürlük- te bulunan yaptınmlar Lockerbie sanıklannın ABD'ye ya da Iskoç- ya'ya teslim edilmesi için. bu ül- keye baskı yapmak amacıyla uy- gulanıyordu. Amenkan Pan Am havayolla- nna ait yolcu uçağının, 1988'de, Iskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde infilak etmesi sonucu 270 kişi ölmüştü. Lockerbie facı- ası kurbanlannın akrabalan, iki Libyah Lockerbie sanığının dün BM'ye teslim edilerek Hollan- da'ya getinlmelerinin ardından adaletin peşinde olduklannı söy- ledıler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear