Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2-MİSAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
E K O N O M I / ekonon,.Ya cumhuriyet.com.tr 13
fTO'nıın anketi
Serbest
pazardan
korumacı
devlete
Ekonomi
Servisi-
Liberal
sistemi
"olmazsa
oknaz"
dinya düzeni olarak
saıman sanayiciler, sıra
ülıenin ekonomık
scnınlanna gelince
çceümü bır tek devletten
bediyorlar. Istanbul
TiaretOdası (ITO),
19)8'deglobal krizin
etuleri konulu
anştırmasında firmalann
lW9yılınaüişkin
bedentilerini açıkladı.
İTO tarafından 23 bin
fımayla posta yoluyla
yaoılan anket
çaışmasında, yanıt alınan
551
rırmanın devietten
bedentilen şöyle
smlanıyor:
-Lnın vadeli satışlarda
pepn KDV ödenmemesi.
Yirtdışı satışiarda KDV
onnlannın düşüriibnesi.
-KOBl'ler için yatınm
teşvik tabanının daha
aşağıyacekilmesi.
-Kaynak Kullanım Destek
FonıTnun kaldınlması.
-Taşıt alım vergılerinın
taksitlendirilmesi.
-Kredi faiz oranlannın
düşürülmesL
-Eximbank kredi
limitlerinın arttınlması.
-leknolojik yatınmlar için
daha ucuz kredi veribnesL
-Gıimrük me\ zuatımn
yeni işkollanna göre
yeniden düzenlenmesi.
-Üretim girdileri olan
kamu kesiminin ürettiği
hammadde ve elektrik
fiyatlannın ucuzlanlması.
-Gerçekçı kur
politikasımn
uygulanması.
-Üzakdoğu ûlkelerinden
yapılan ithalatın
zoriaşbnlmasL
-Tasarruf tedbirlerine
devam edılmesi. ,rınr,tî
-ıDışfuarlarakatıkHi" j ! , '<„)-
desteğinin arttınlması.
Koalisyonun olası ortağının isteklerinin enflasyonu yükseltme olasılığı kaygı uyandınyor
Ekoııoıııicle MHP korkusuANKARA (ANKA) - Ekonomi çevrele-
rini, büyük bir olasıhkla hükümet ortağı
olacak MHP'nin ekonomideki istekierinin
enflasyonu yükseltebıleceğı endişesi sar-
dı. MHP'nin hükümette yer aldığı takdir-
de Zıraat Bankası'nı ıstemesinın beklendi-
ği, Ziraat aracıhğıyla tanma kaynak akta-
nlmasının gündeme geleceği, bunun da pa-
ra arzı ve enflasyon üzerinde çok olumsuz
etkiler yaratabileceği belirtiliyor.
Önümüzdeki dönemin ekonomi tablosu-
na ilişkin görüşlerini açıklayan ekonomi
çevreleri, MHP'nin kendisine bağlanması-
nı isteyeceği kurumların başında Ziraat
Bankası'nın geleceği görüşünde birleşjyor.
Tarun kesimi bfiyük oy deposu
Tanm kesiminin büyük bir oy deposu ol-
duğu gerçeğinin gözden uzak tutulamaya-
cağını vurgulayan ekonomi çevreleri,
• Tanm kesimine ve işsiz gençlere yatınm yapan MHP'nin
hükümette yer alması halinde Ziraat Bankası'nı istemesi ve banka
aracılığı ile kaynak aktarması bekleniyor. Ekonomi çevrelerini
endişelendiren bir diğer husus da MHP'nin "Biz oy verdik, siz de iş
verin" diyen genç seçmenin isteğine karşı çıkamayacak olması.
MHP'nin seçim beyannamesinde yer alan
bu kesime yönelik hedeflere dikkat çeke-
rek şu değerlendirmeyi yapıyorlar.
"İanmda. doğmdan bir kaynak transfe-
rinden, yani bugün karar aluup >ann para
ödenebilecek bir potitikadan söz ediyoruz.
MHP'nin seçim beyannamesüıde ve yoksul-
lukla mücadele projesinde mevcut taban fî-
yabpolitikasuıın 1999ve2000yıkndadasür-
dürüleceği, 2001 yıhndan itibaren ise 'doğ-
rudan gelir transfen" sistemine geçiieceği,
uygubunaya da yenisistem nedeniylegefirka>-
bına uğrayacak küçük çiftçilerden ve önce-
fikfi ürûnlerden başlaıulacağı beiirtilmekte-
dir. Busistemdeğişikiiğinin işteyebilmesinde
temd araç,Ziraat Bankası'dır. Nrtekim MHP,
Ziraat Bankası'nı yeniden yapılandırmayı
öngörmekte, halen amacıdışında kullanıldı-
ğını savunduğu banka kaynaklannın tan-
muı hizmetine sunulması gereğine dikkat
çekmekte ve Ziraat Bankası'nın tanm sek-
törflnü gerçek anlamda destekle\ecek birya-
pıya kavıışturulacağının altınıçEmektedir. Bü-
tünbuvaatierdençjkanlacaksonuç. MHP'nin
hükümet ortağı olduğu takdirdegözünü Zi-
raat Bankası'na dikeceğidir."
MHP'yi, dolayısıyla ekonomiyi zorlaya-
cak bir başka etkenin de seçimden hemen
sonra kamuoyuna yansıyan MHP'li genç-
lerin iş istekleri olduğuna dikkat çekiliyor.
"Biz oy verdik, şimdi siz de iş verin'' yakla-
şımı sergileyen MHP'li gençlerin parti üze-
rinde bu yönde bir baskı oluşturabileceği-
ni belirten ekonomi çevrelerinin konuya
ilişkin görüşleri şöyle:
"MHP iş isteklerini bir noktaya kadargö-
ğüsleyebilir, ancak bu yöndeki baskılara
uzun süre direnemez. Belli bir noktada ka-
mu harcamalannı artüracakşekilde istihdam
arnşı ortaya çıkabiiir. Bunu doğal karşriamak
da gerekir. Yıllardır iktklarda ohnayan ve bü-
yük bir çıkış yapan bir partinin yandaşlan-
na hoş görünme çabası içine girmesi bir nok-
taya kadar doğal karşüanabilir. Politik açı-
dan doğal olsa da bu yolun ekonomiksonuç-
larının iyi olmayacağı ortada."
Trilyonlarca lira zarardaki kurumun yöneticileri hakkında açılan soruşturmalar sonuçlandınlmıyor
ISDEMlR'de
yasatamnmyor
• Bu yıl özelleştirme kapsamına alınan ÎSDEMÎR'de
yaşanan hukuk dışı olaylann çözülmemesi, yöneticilerle
siyasilerin yakın ilişkilerine bağlanıyor.
AKEN BODUR
tSKENDERUN- Ortadoğu'nun ve
Balkanlar'ın en büyük entegre demir-
çelik tesisi Iskenderun Demir-Çelik
lşletmeleri AŞ (ISDEMİR), soygun
yerine döndü. Ancak bugüne kadar
birçok usulsüz işlem nedeni ile tril-
yonlarca lira zarar eden kurumun yö-
neticileriyle ilgili açılan soruşturmala-
nn sonuçlandınlmaması ya da hakla-
nnda hiçbirişlemyapılmaması dikkat
çekiyor.
Özelleştirme kapsamına alınan tS-
DEMİR, siyasilerin yanlış davranış-
lannın etkisiyle her gün zarar ederken
etrafında bulunan küçük haddehaneler
hızla büyüyor. Bugüne kadar bir çok
usulsüz işleme sahne olan ISDEMÎR
ile ilgili olarak sadece son birkaç yıl
içinde birçok yolsuzluk ıddiası ortaya
' aöldı. lSDEMİk yönetim kurulunda bu-
lunan RecepSivri'nin zamlan önceden
öğrenerek bazı haddehanelere haber
verdiği. 18 Nisan seçimlerinde
MHP'den milletvekili seçilen Hanefl
Tiryaki'nin kardeşine ve akrabalanna
ihale ettiği, SSKprimlerini yatırmayan
taşeron fırmalann cezasının kuruma ke-
sildiği, AbduDahÇath'nm BOTAŞ'tan
aldığı çamuru Star-Gaz firması aracı-
lığı ile yan yanya su katarak kuruma
sattığı belirlendi. Ancak bunlann bir-
çoğu siyasiler tarafindan soruşturma-
ya değer görüîmedi.
ISDEMlR'de yaşanan hukuk dışı
olaylann sonuçlandınlmamasmın ne-
deni olarak, yöneticilerle siyasilerin
göbek bağını gösteren Özçeliİc-tş Sen-
dikası tskenderun Şube yöneticilerin-
den HayatiÇepni, "Kamu kurumlan-
na yeni atanan her yönetki bir öoceki
dönemi irdefiyor, soçhıyor. Ama resmi
bir somşturma >apürmıyor. Üzücü
olan. bu olsylar hemen hemen tüm k*-
mu kuruhışiannda var" dıye konuştu.
Iskenderun Demir-Çelik Fabrikası bugüne kadar birçok usulsüz işe tanık oMu.
Sonu gelmeyen soruşturmalar
) ISDEMlR ürünlerine yapılan zam oranlan-
nın açıklanmasından birkaç saat önce çevredeki
haddehanelerin toplu demir ahmlan yapmala-
nnda bu bilgiyı dışanya sızdırmakla suçlanan
Recep Sivri hakkında 55. hükümet döneminde
Enerji Bakanı Cumhur Ersümer soruşturma baş-
lattı. Dosyanın akıbeli bir türlü anlaşılamadı.
• Susurluk olayının başaktörü Abdullah Çat-
h ve arkadaşlan, BOTAŞ'tan aldığı petrol çamu-
runu Star-Gaz firması aracılığı ile ISDEMtR'e
fueloil diye sattı. Yakıt diye alınan çamurda bin-
de 2 olması gereken su oranının yüzde 50 düze-
yinde olduğu raporlarla tespit edıldi.
• Çath'nın adının kanştığı ihale sözleşmesin-
de İSDEMİR adına Genel Müdür Yardımcısı ve
Genel Müdür Hanefi Tlryaki'nnı, Star-Gaz adı-
na Faik Pobt ımzasının olduğu belirlendi. Polat
ve Tiryaki'nin kuzen olduğu ortaya çıktı.
• Dönemin ISDEMlR Genel Müdürü Hane-
fı Tiryaki. kardeşi Mahmut Farukilrvaki ile ak-
rabası Ejder Polat'ın ortak olduğu Köden fırma-
suıa 100 mılyar hralık taşıma ihalesi verdi. Ha-
berin Cumhuriyet'te yayımlanması üzerine ISDE-
MİR yönetimi, ihaleyi iptal etti.
• Tiryaki'nin 1997 yıhnda da kardeşinin or-
tak olduğu BMG fîrmasına çelikhanedekı demir
kınntılannı işleme işini verdiği ortaya çıktı.
• İSDEMİR ışçilerüün SSK. primlerini, zorun-
lu tasarruf ve gelir vergisinin tam olarak yatınl-
madığı ortaya çıkınca Adana Bölge Müdürlüğü
inceleme başlattı ve milyarlarca liraceza taşeron
yerine hukuki sorumlu ıSDEMlR'e kesildi.
• Akdeniz Vergi Dairesi, ISDEMÎRçalışanla-
nnm sahtefeturaile vergi iadesi aldıklannı saptadı.
IMF'den koşullu programKüresel krizle birlikte
politikalan tartışma
masasına yatınlan ve
sert eleştirilere hedef
olan Uluslararası Para
Fonu(lMF),
"Olağanüstü Durum
Kredi Zinciri" (CCL)
dıye adlandırdığı yeni programını
açıkladı. IMF BaşkanıMichel Camdessus.
Fon'un devreye soktuğu yeni programla.
ülkelerin gelecekte ortaya çıkabilecek
olası küresel krizlerin etkisinden
korunmasını hedefledığini ileri sürdü.
Yeni krizlerin önceden önlenebilmesinden
hareketle uygulamaya sokulan
"Olağanüstü Durum Kredi Zinciri" adh
programın önkoşulu. ülkelerin bankacılık
sistemlerini ve borçlanma yapılannı
uluslararası normlara uydurabılmeleri
Camdessus. VVashington'da devam eden
IMF-Dünya Bankası olağan toplantılan
çerçevesinde yaptığı basm açıklamasında,
Fon'un devreye soktuğu yeni programla
borçlanma, bankacılık sistemi ve
istatiksel verilerde
uluslararası
normlara ulaşan
ülkelere sınırsız
kredi verileceğini
söyledi. CCL
programının
IMF'nin diğer
geleneksel enstrümanlanndan farklı
olduğunu belirten Camdessus, "Bu yeni
program, finansal kriz olmadan önce
uygulanmak üzere oluşruruldu"
açıklamasını yaptı.
IMF Başkanı Camdessus, CCL
sisteminden ilk önce hangi ülkenin
yararlanacağı konusunda yorum
yapmaktan kaçınmasına karşın
Brezilya'daki mali kriz nedeniyle
olumsuz etkilenen Meksika'nın bu
enstrümanı kullanmak konusunda ilk
aday olduğu belirtildi. Öte yandan,
Camdessus. dünya mali krizinin ilk kısmı
olan ağnlı safhanın sona erdiğini, ama
krizin sebep olduğu sosyal maliyeti telafî
etmenin zaman alacağını söyledi.
PHILIPS
BAYILERI'NDE
BUAY:
Dev bipleşmede çaUak
ltalyan ve Alman telekomlanmn
birleşme karan ile Avrupa'nın en büyük
telekom şirketi oluşurken, birleşmenin
iki ülkenin hükümetleri arasmda yaşanan
anlışmazlık nedeniyle engellenebileceği
bel.rtildi.
Alman Telekom hisselerinin >üzde
72 "sinin devlet kontrolünde olması
ltalyanlan endişelendiriyor. Avrupa
Biriiği (AB) Rekabet Komisyonu anti-
tröst yetkilileri de birleşmenin sorunlara
yol açacağma dikkat çektiler. tngiltere'de
yajımlanan Financial Tünes gazetesi,
içlerinde finans bakanının da bulunduğu
3 lalyan bakanm, Alman hükümetinin
şiriette ağırlığı olacağı gerekçesiyle
bireşmeye karşı çıktıklan görüşüne yer
veıdi. Haftalık The Economist dergisinde
de sirleşmenin iyi bir düşünce olmadığı
yorumu yapılarak, Alman ve ltalyan
hükümetlerinin birleşmeyi engellemesi
gerektiği bildirildi.
Yazıda, Italya Telekom'un 1997 yıhnda
özelleştirilmesi sonrasında uzman
kadrolannın atıldığı ve içinin
boşaltıldığma dikkat çekilerek,
şirketin batmamak için çırpındığı
vurgulandı. Bu nedenle de ttalya
Telekom'un uluslararası bir stratejisinin
bulunmadığı ifade edilen haberde,
Almanya Telekom'un da Almanya'da iyi
olduğu, ancak uluslararası arenada
rekabet etmekte güçlük çekeceği
belirtildi. ttalya Telekom'da ise
özelleştirme sonrası devletin sadece
yüzde 3.4 oranında, önemli kararlan
veto yetkisine sahip altın hisseyi kontrol
ettiği söylendi.
G-SOUND teknolojisi
3000 W PMPO. ekstra 2 Surround hopariör
incredible Surround
3 CD değijtirici
Dijital ses koıttrolü (Optimal, jazz, Rock,
Techno, Kijisel)
3 adımlı Dinamik Bas Kuvvetlendirme
(Beat, Punch, Blast)
)www. Philips.com.trPHILIPS TUKEIICI OANISM» 0800 261 33 02 (pb«)
It Ht>i *
PHILIPS
İMf Jaka iyiye,.
İŞÇMN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Geri Tepme
Hani hep birlikte seçjm öncesi atladığımız, gözlem-
leyemediğimiz, MHP'nin oy artışı, özellikle gençler ara-
sındakı patlamaya yanıt anyoruz ya... Dün özellikle be-
nim açımdan atlanması ayıp bir boyutunu, Türk-lş'ın da-
nışmanı bilım insanı Oğuz Oyan anımsattı.
lşsizlik en çok gençliği vuruyor. MHP de seçim kam-
panyalannda öncelikle işsizlığı işledi, gençlere iş vaadin-
de bulundu. Oğuz Oyan. MHP'li ya da desteklı iktida-
nn iş bulma konusunda çok büyük bır baskı altında ola-
cağını, milletvekillerinın işsizlerin baskınına uğrayaca-
ğını, sonuç olarak kamuda çok yoğun bır kadrolaşma-
nın yaşanacağını anımsatıyor.
BikJiğımiz gibi, merkez sağ ağırlıklı bundan önceki bü-
tün koalisyon ortaklıklannda da kamuda kadrolaşma-
da milliyetçi-mukaddesatçı cephe ağırlığını koymuştu.
Diğer partıler içindeki adarnlan ile kadrolaşmada bu ka-
dar başarılı olmuş, başta emniyet, sağlık, önemli kamu
örgütlerini ele geçirmiş milliyetçi kadrolar, kendisini ka-
nrtlamak zorunda olan partileri doğrudan iktidar içinde
yer aldığında nasıl bir baskı gücü oluşturacaklar? Ya-
şayarak goreceğiz.
Biz isterseniz Türkiye'nin en onulmazyaralanndan bi-
ri olan ışsizlik sorununun bugünkü boyutlanna döne-
lim. Zaten sendikah işçinin sayıstz katında, en az top-
lam sigortalı çalışan kadar milyonlarla sayılan ışsizi olan
bir ülkeydik. Geçen yılın ikinci yarısında Türkiye'ye uza-
nan ekonomik kriz bir büyük fırtına daha estirdi.
Krizin sıcak günlerinde işten çıkarmalan gündeme ge-
t'ren, önce işverenler oldu. Işçılen ışten atmak zorun-
da olduklan tehdıdi ile hükümetten gerek vergi gerek-
se kredılere ilişkin pek çok ödünü bu sayede kopardı-
lar. Sonra ne oldu? Işten çıkarmalan, işsızleri unuttuk.
Oysa yeni işten çıkarmalann toptumda açtığı yara,
kronik işsızlikten çok daha derindir. Çalışan ışçı ailesi-
ne, ailesındeki işsizlere bakar. Çalışanın işinı kaybetme-
si, yoksullar arasmda yeni bir yoksullaşma, geriye gi-
diş demektir ki sosyal çalkantı yaratır. Türkiye gerçe-
ğinde sendikalı, sigortalı bir işçinin iştnı kaybetmesi, son-
radan iş bulsa da daha düşük ücretli, kayıt dışı, kötü
koşullarda iş demektir. Kaldı ki kriz sonrası gelişmeler,
işten atılan işçılere yeni iş kapılannın kapalı olduğunu
gösteriyor.
Ekonomik istıkrar paketi, IMF, hükümetlerin krize kar-
şı aldıkları önlemler para pıyasalanna, borsa gidişatına
yönelik olduğunda, krizden çıkış reçetesi, yatınmlan
durdurmak oluyor. Sermayeyi kurtaracak kaynak ak-
tanlırken, işten çıkanlanların yeniden ışe alınması, yeni
iş olanaklan gıbi ölçüter gündeme gelmiyor. Böyte olun-
ca da borsalar, para piyasalan, sermaye cephesinin
bakışı ile ekonomi krizden çıkarken de emek cephesi
için giderek derinieşen bır kriz, işsızlik söz konusu olu-
yor.
Haydi turizm, deri gibi işkollan çok daha özel neden-
lere dayalı, derin kriz yaşıyor. Otomobil, tekstilden ne
haber? Yüz binlerie işten atılanın ne kadan yeniden iş
buldu? Dün her iki işkolunun yetkili sendika liderlerin-
den aldığımız en taze bilgiler, iş kaybedenlerin yeniden
iş bulmalan hak götüre, yeni çıkarmalann sessız devam
etmekte olduğunu gösteriyor.
Kamil Kinkıl ve Günay Onayman'ın işkollan için
dertediklerı bilgiler, kayıtsız ekonomıde çok daha ağır
olmak üzere krizin ekonomıye, emeğe yansıyan boyu-
tunun, işten çıkarmalann devam etmekte olduğunu ka-
nıtlıyor. Büyük ışletmelerde bıle zorunlu ızınler, ücretşiz
izınler yetmemiş, üretim kapasitesinin düşürülmesi ile
bağlantılı çıkarmalar, harta kapatmalann sonu gelmi-
yor.
Işte, geçmişteyaşansa medyanın hergün gündemin-
de olabilecek bir örnek: Türkiye'nin en büyük holding-
lerinden bınne bağlı, Sönmez Holding'in Bursa'daki ip-
lik fabrikasında, 850'si işcı, 1000'i aşan çalışanı ile ay-
lardır üretim yapılmıyor. Önce yıllık ızinler, ücretşiz ızin-
ler olarak fabnka kapalı tutulmuş, sonra sözleşme ma-
saanda hiçbir şey verilmeyerek Tekstil Sendıkası gre-
ve zorianmış.
12 Eylül'ün hukuk düzeninde, bilındiği üzere grev
hakkı, işçinin işvereni caydıran değıl, kendisine geri te-
pen silahı konumunda. Toplusözleşme düzeni takvimi
içindeyasal süresindegreve çıkmazsanız, sözleşme ve
sendikal haklarınızı kaybediyorsunuz. Greve çıkrnanız,
işverenin üretim yapmak ıstemediği bir dönemde ca-
nına minnet, ballı kadayıf gibi bır şey. Işyerini kapatsa
tazminat odeyecek, yeniden açmanın ağır bedellen var.
Sizi greve zoriadığında istediği zaman dılimi için para-
sını çok kâr ettiği repoya aktanyor, eldeki stokları eri-
tiyor, devtete borç vererek çok daha fazla kâr ediyor.
Deri işkolunda sendikanın örgütlü olduğu bütün iş-
yerleri için toplusözleşme uyuşmazlık aşamasında. Ay-
nı yasal tuzağa Deri-lş Sendikası düşürulebılırse def-
teri tümden dürülecek, işkolunda sendikadan kurtulu-
nacak.
Zaten sendikah işyerlerinden işlerini kaybeden işçi-
ler, ikinci bır işı tartışmasız sendıkasız, hatta sıgortasız
işyerlerinde ancak bulabilıyortar. Işsizliğin ardından ge-
len kontu, panık, yılgınlık da eklenince bır daha yeni-
den örgütlenme için moral değerier sıfırianıyor. Sendi-
kalar, kriz bahane, bir kez daha hızla eritiliyor.
Bu arada yeni hükümetlerle nasıl bir yeni çızgi gele-
cek? MHP işsiz gence, seçmene bol keseden ış vaat
etmiş. İstihdam yaratan politıkalar mı geliştirecek? Ne
gezer... Programında bir umut olabtlecek betırtı yok. Üs-
telik işsizliğin artması anlamına da gelen "özelleştirme"
diyor. FP daha da ileri giderek, sosyal bir çöküş anla-
mına gelebilecek bütün sağlık hizmetlerinin özelleşti-
rilmesinı savunabiliyor.
Yoksulun, varoşun oyunu çalan partiler, kendi seç-
menlerine yönelik militan kamu kadrolaşması ile birine
iş bulup hepsine bulmaya çalışıyormuş şovu ile işin
içinden sıynlmaya bakıyoriar. Ters tepecek bir silahla
çok tehlikeli bir oyunu oynuyoriar.
KKTCden Başbakan Ecevit'ecagrı
'Ekonomik
entegrasyon şart'
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Başbakan
BükntEcevit,Girne'dedin-
lenmeye çekildiği Jasmine
Coıırt Oteli'nde Türkiye'de-
ki yeni hükümet formülü
üzerinde çalışırken, Kıbns
Türk Ticaret Odası'ndan
entegrasyon çağnsı aldı.
Rum tarafının Avrupa
Biriiği (AB) yolu ile oyna-
mak istediği oyunlann, Kıb-
ns Türkünü yok etmeye,
Anavatan Türkiye'den ko-
parmaya ve Doğu Akde-
niz'de Türk - Yunan denge-
sinin bozulmasına yönelik
olduğunu vurgulayan Tica-
ret Odası Başkanı Salih Bo-
yaa. "Bizbuov^ınaaslageJ-
meyeceğiz" dedi. KKTC
Başbakanı DervişEroğtu'rıa
da sunulan Ticaret Odası
görüşlerinde, Avrupa Bir-
iiği Adalet Divanı'nın,
KKTC'ye yönelik ambargo-
sunun devam ettiği anım-
satılarak, bu tür sonınlann
Türkiye ile bütünleşerek aşı-
lacağı vurgulandı.
Ticaret Odası Başkanı Bo-
yacı, ekonomik yönden güç-
lü birKKTC'nin, siyasi çö-
zümle ilgili olası görüşme
masasına daha güçlü otura-
cağını belirtti. Boyacı, eko-
nomik entegrasyon için alı-
nacak önlemleri de sıralaya-
rak "TC - KKTC arasmda
imzalanan. ekonomik işbir-
liği protokol ve anlaşmala-
nn yürürlüğe konulabilme-
siiçin,iki ülke arasmdaki va-
salann uyumlaştınlması,
KKTC\kmflHeştirik;nmal-
lann sıfir gümrük, sıfir fon-
b Türkhç'je girişinin sağlan-
masvKKTCdeüretüenürün
ve hitmetierin koşulsuz ola-
rak Türkiye'ye ve Türkiye
üzerinden üçüncü ülkelere
ihracannın gerçekleştirilnie-
si gereldyor" dedi.