Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 NİSAN1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Genel Başkan Yardımcısı Enis Öksüz, eğitimde '6+3' modelinde ısrarlı olduklannı söyledi
MHP, kesintisiz 8 yıla karşıEBRU TOKTAR
AJVKARA - MHP, olası koalısyon gö-
rüşmelennde en çetin pazarlığın eğitim
kor.usunda yaşanacağının işaretini verdi.
MHP'nin egitimden sorumlu genel başkan
yariımcısı Prof. Dr EnisÖksüz, kademe-
li *6arıj3* modelinde ısrarlı olduklannı
beİTterek "8 yıhn başlama tara ve şekM
yanhş oMu. Hanzlık. güzel sanaüar, beden
eğitinu musiki eğjtiminde istisnai düzenle-
melergetirmekistiyoruz" dedı. Öksüz. ik-
tidarda olmasalar bıle 8 yıllık eğitime "güç-
lü hir muh&lefet yürütecekleriııi" vurgula-
dı.
Sivil toplum örgütleri ve kamuoyunun
büyûk desteği ile ANASOL-D hükümeti
ve CHP tarafindan çıkanlan 8 yıllık kesin-
tisiz temel eğitimi yeni parlamento arit-
metıği tehdit ediyor. Koalisyon modelle-
rinın en güçlü adayı görünen MHP, Milli
Eğitim Bakanlığı'nda yapısal değişiklik-
ler yapmak üzere baskı oluşturacağını or-
taya koydu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.
Dr. Enis Öksüz, kesintısiz 8 yıllık temel eği-
time karşı olduklannı belırterek "Temei
egitimi yeniden düzenlemekistiyoruz. Ha-
valler peşinde koşmayı değil, uygulanabi-
lir doğrulan hayata geçirmeyi bedeftiyo-
ruz. Ancak 8 yıl geciktirildi ve savsaklan-
dL 8 yıllık temel eğitimin başlama tara ve
şekü yanbş oldu" dedı. Kesintısiz temel
eğitimin müfredat programı hazırlannıadan
yaşama geçinlerek kaynak ve zaman isra-
ftna neden olunduğunu söyleyen Öksüz. "8
yılda yöıüendirki kılavuzlar yoktu. Oğret-
men desteği sağlanmadı ve bu konuda ted-
bir getirüemetfi" dedi. Öksüz. özellikle ha-
fızlık. çıraklık eğitimi, güzel sanatlar. be-
den eğitimi ve müzik alanmda "istisnai
düzenJemeler" yapılamadığını belirrti.
DSP'nin kesintısiz eğitimi "inanarak ya-
şamageçirmediğini'' savunan Öksüz. "Bu
aksaktjklannolacagıbeniidi.SırfCHP-nin
inadı ile kesintisiz eğitimegeçüdi. Koalisyon
bozulmasın diye istemeden buna katianıl-
dı" diye konuştu. DSP'nin durumunu net-
leştirmesini istejen Öksüz, "DSP'nin eği-
tim konusunda bilgi dosyası. bizim gibi ki-
tabi yok" dedi.
Eğitime büyük önem verdiklerini anla-
tan Oksüz, temel eğıtımın anasınıfinı da ici-
ne alacak şekilde 12 yıla çıkanlmasını, an-
cak "6arn 3 arü3" şeklinde kademeli ola-
rak düzenlenmesini hedeflediklerini be-
lırtti. Öksüz. "tlköğretim zorunlu ve dev-
letokullannda parası/ olacaktır. Milli Eği-
tim Bakanhğı bizrie kalır mı bflmivoruz, an-
cak yanlışlara karşı tavnnuz öne çıkacak.
Önceiknayolunu seçeceğiz, sonrada gerek-
çeü muhalefet vapacağız" dedi. Yöntem-
de çırkmlige de gırmeyecelderini aktaran
Öksüz, gergınliklenn arttınlmasını ıste-
8yıh bitirmeyen Kuran kursıtnagidemeyecek
VNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Danıştay ldari Dava Daireleri Genel
Kurulu, Kuran kurslan konusunda son
noktayı koydu. Kurul. Kuran kursla-
nna gideceklerde yaş sının aranma-
yacağma ıhşkın yönetmelık hükmü
ile buna bağlı genelgenın yürütmesi-
ni durduran Danıştay 8. Daire'nin ka-
ranna yapılan itirazı reddetti. Kuruiun
aldıgı karara göre 8 yıllık temel eği-
timi tamamlamayan öğrenci, Kuran
kurslanna gidemeyecek.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nın 8 yıl-
lık temel eğitim yasasından sonra Ku-
ran Kurslan Yönetmeliğrnin 8. mad-
desinin 2. fıkrasındakı "Bu kursa ka-
Olacaklarda yaş sının aranmaz" hük-
müne dayanarak çıkardığı 29 Mayıs
1998 tari'hli "Camilerde Kuran epür
mi" konulu genelge iptal edılmişti.
Genelgenin dayandığı Kuran Kursla-
n Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 2. fik-
rasını da iptal eden Danıştay, Başba-
kanlığın itirazını ise reddetti.
Danıştay 8. Dairesı, 55. hükümet
tarafindan düzenlenen Kuran Kursla-
n yönetmeliğinin bazı maddelerinin ip-
tali istemiyle YeiiGöndelen tarafindan
açılan davada, ilköğretimin 5. sınıfi-
nı bitiren öğrencilerin Kuran kursla-
nna gidebileceğini öngören hükmün
yasaya aykın olduğunu kararlaştır-
mıştı. Eski yönetmelikte 5 yıllık zo-
runlu eğitimi bıtırenlenn Kuran kurs-
lanna gidebildiğine dikkat çeken Da-
nıştay 8. Daıresi, temel eğitimin 8 yı-
la çıkanlması ile yönetmeliğin de bu-
na göre düzenlenmesi gerektiğini vur-
gulamıştı.
Ustalara Saygı
Festivai'in bu geleneksel bölümünde
bu yj/ dünya sinemasınm beş büyûk
ustası, zengin f/lmografîterinden en
seçkın yapıtfanyfa yer a/ıyor.
Türk s'memasmm dünya çapındaki büyûk
ismı Yimaz Güney; çağdaş smemanm
önemli bir kikmetre taşı, /ran sinemasmm
önde gelen ısmı Abbas Kiarostami;
fotoğrafçılıktan getirdiği estetiği
sinemaya taşıyan Jerry Schatzberg;
507/ ve 607ı ytüardaki kalyan
komedilerinin en sevilen yönetmeni
Mario Monice/fj; deneysel ve sarsıcı
yapttlanyla Fransız yeni dalgasının
büyükannesı Agnes Varda.
ANAOOlıJ GSUBU
FtUIADI : AriudaşnımE<<Itaraıto? Mhm»»»
İ M M . 19Nnar 19 Nısan
MAT : 12.00 18 30
YER ' Moda Moda
EFES PİLSEN
18. ULUSLARARASIİSTANBUL
FİLM FESTİVALİ,
USTALARA SAYGI
BÖLÜMÜNÜN SPONSORU.
Kültüre ve sanata destek vermeyi
bir ilke, bir felsefe olarak
kabul eden Efes Pilsen,
birçok etkinlikte olduğu gibi
18. Uluslararası İstanbul
Film Festivali'nin
Ustalara Saygı bölümünün de
sponsoru...
Ulusiararası istanbul
Film Festivali'nde sinema keyfi,
Efes Pilsen'le yaşanacak.
Efes Pilsen'in kültür ve sanata
katkıları artarak sürecek.
EFESPUsen
"Blra bu kapa£ın altmdadır."
PvaM Ykfamlar YUonPbn StmıTyC*o Dodtann Mudafman E«t N«<d>? V. Ifrşanı Sdrtyor
20 l*san 20 Nsan 20 ^sjn 20 Fis*> 21 Ntean 21 NKan
12.00 12 00 18 30 18 30 12 00 12 00
AOas Mcu ABas Moda Mlas Mcda
FkilA
TMM
SA*T
YER
BM Sariu SSytOjrer. Ditari... B(Mk Snaf tokn PUn Umut
21Hsan 2'. Itean 22f*sar 22 Nısan
18 30 18.30 12 00 12 00
AOas Moda *Bas Beycflü
Y*r«a Y^nuz S«yyftHan
22 fisaı 22 ^ a n
18 30 18 30
AUas Beyo^kj
Kocta**
22Msan
18 30
Moda
V* V ^ a n ı SiMyar
23 Hsan 23 Nısaı
12 00 18.30
Atlas Attas
SAAT
YER
E»»Bitti AcKurtlar PIITW Y.f«ml»r Bulunu
2«r*»ı 25 N B » 26lfeaı 26 Nîsan 2
12 0O-18 30 10 00 12 00 18.30 12 00
B BS Moda Moaa Alias
5 W y
27"*san
12-30
Moda
Joe I y n » ı >
2?l*san
18 30
Atlas
Vb4d*şlar UmM
27 P*san 27 ftsan
18 30 2130
Moda Moda
3&
İMT
YER
12 00 12.00
Atlas Moda
Yotd*»Ur J M Tyıun'ın B M n Ç*ı»ı K n m Tadı
281*5» 28 Nısan 29Nisan
18 30 18 30 12.00-18 30
ASas Moda Eme*
Varıiı VurtMtz ŞAhf
29Nisan 29 Nısan
12.00 18 30
Moda Moda
Bdbşa
3ÖN/san
12 00
Emek
FUlADI Dnamm NanHsiı Jacouot ityyrtH^ı KocUuk ata»ı« Utürn UnM
1ÜM4 : 30Nsan 30 Nısan 30 Nısan 30Nsan 30 Nısan 30 Msan
SAAT . 1 2 00 12 00 15 00 18 30 18 30 2130
YER : Atlas Moda Beyotfu Emek AOas B#
Demirel 'efahri
doktora unvanı
Cumhurbaşkanı Süley man Demirel'e NATO zinesi için
şttiği ABD'de, Pittsburgh İ'nhersitesi tarafindan fah-
ri doktora umanı verildi. Cumhurbaşkanı Demirel, Tür-
krye ile ABD'nin ortak idealleri paylaşan iki millet ol-
duğunu belirterek iki miüetin tarihin kendilerine sun-
duğu aJtın fırsattan cesaret ve vizyonla yararlanmak zo-
runda olduğunu kaydetti. Eğitim alamnda işbirliğinB*
iki ülke arasındaki fiziki uzaklığın giderilmesinde güç
verdiğini belirten Demirel, "A>TU değerteri ve idealleri
paviaşan, zamanla sınanmış ild müttefîk ve dost olarak
Türkive ile ABDnin yakın işbirüği ve ortakhklannı her
alanda koruyacaklanndan eminim" diye konuştu.
mediklerini söyledi. Temel eğitimi kade-
meli olarak düşündüklerini, ancak dinin
eğitime alet edilmesine karşı olduklannı
kaydeden Öksüz, "FP ile hiç benzeşmiyo-
ruz" dedi. Öksüz, eğitime dini ve ıdeolo-
jık gözlükle değil, insan gücü planlaması,
ilmı açısmdanbakuklannı belırterek "Hiç-
bir partinin eğitim konusunda Mnmkisi
kadar net \« engin politikası yok" diye ko-
nuştu. Dıni bilgilerin verilmesınden yana
olduklannı vurgulayan Öksüz, "Anıa FP
her şeyipoHtizeetti. Sûkfinet ikHminde ko-
nuya bakmadL Başörtüsünün bir partinin
ideolojik meşalesi haüne getirilmesine ve
bunun alabildiğine ktşkıratmasına karşjvTz"
dedı. Kılık kıyafet yönetmelığını de esnet-
me yönünde çahşacaklan me-
sajı veren Öksüz, kendi halin-
de basörtüsü takanlann zulüm
iklimine itilmemesi gerekti-
ğini söyledi. "Öyfegerghıikya-
ranklı ki, başuu örten Müslü-
manmış.örtmejen Müslüman
değilmiş gibi oldu. Böyle bir
ölçü >anlış olur. tklimi sıcak-
laşünp, işi inada bindirerek
soruniarçözülmez" görüşleh-
ni savunan Öksüz, "Konu il-
mi zemindetartişıldıktan son-
ra mevzuaün ve \önetmeükle-
rin nasıl düzenleneceği ve de-
ğişeceği ortaya çıkacak. Yapı-
lacak Uk iş, önce hastanuı tan-
siyonunu ve ateşini düşürmek,
sonra da gerekli mevzuat de-
ğişiküğini yapmak" dedi. Ök-
süz, insanlann dinini öğrenme-
sıni insan haklannın vazgeçil-
mez koşullanndan biri olarak
gördüklerini, bunun engellen-
mesine de karşı olduklannı
kaydetti. Kelimeı şehadet ge-
tiren herkesi Müslüman olarak
gördüklerini belirten Öksüz,
şöyle konuştu: "Başını ideolo-
jik olarak örten, kendisine de
etrafina da zarar veıir. Otılar
zaten politik tavıriany'la ken-
dflerini aynştmriar. Devtet bun-
lan tespitetsin.OkuDarda anar-
şi ve terörün, uluslararası 5.
kolfaauyeti olarak teşvikedil-
diğini dûnyadabümeyen aptal
kalmadı. Bu uluslararası bir
pofitika. Buna karşı uyanıkol-
mabytz.4-21 yaşgrubiınu yüz-
de yüz okuluyla ilgüi haie ge-
tirmek lazım. Aksi halde' Ey-
t vah gençliğim' deriz. Yoksul-
' lukla »
ı
e ycüsuzlukla mücade-
leyi her ortamda canlı tutaca-
ğız,babamızın oğlu olsa gözü-
nün yaşma bakmayacağız. Par-
tizan ve ideolojik görüşlere
prtaı vermeyiz.''
Öncelîkli sorun eğitiııı fakülteleri
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Öğret-
men yetiştiren kurumlann yeniden yapılan-
dınlmasıyla ilgilı başlayan süreçte, bugüne
kadar "ikinci plana atılan" eğitim fakültele-
rinin. bundan sonra Mıllı Eğitim Bakanlığı
ve YÖK" ün "en öncelikli meselesi'' olduğu bil-
dirildi. Bakanlığın, eğitim fakültelerinı "mer-
cek altına" aldıgı, ünıversıtelere, "Bu işi iyi
yapamıyorsanız. eğitim fakültelerinizi kapa-
tın" tav sıyesınde bulunduğu belirtildi.
YÖK/Dünya Bankası Milli Egitimi Gejiş-
tirme Projesi Koordinasyon Birimi ve Öğ-
retmen Yetiştiıme Milli Komitesi Başkanı
Prof. Dr. Barbaros Güncer. eğitim fakülte-
lerinde yeniden yapılandırmaya neden ge-
rek duyulduğunu.
u
Eğitim fakültelerinin
kendi misvonlannı gerçekleşdrme yolunda
hareket etmelerini istiyoruz. Son yüiarda
fen-edebiyat fakülteleri ile eğitim fakültele-
ri arasında ciddi problemlerimiz oldu. Bu
fakültelerin misyonlannın farkulaştınlması
zorunluydu*' sözleriyle açıkladı.
Öğretmen yetıştirme adına bugüne kadar
çok kötü örnekler venldiğinı vurgulayan
Prof. Dr. Güncer, bunun, Milli Eğitim Ba-
kanlığı ve YÖKarasındaki iletişimsizlikten
kaynaklandığını söyledi. Bugün yaşanan ka-
oslann karşısında, eğitim fakültelerinin ken-
di hatalannı sorgulamalan gerektiğini kay-
deden Prof. Dr. Güncer, üniversıte üst yö-
netimlennin eğitim fakültelerine önem ver-
mediklerine ve ikinci sınıf fakülteler olarak
gönildüğüne dikkat çekti.
Öğretmen yetiştirmede yapılan bir başka
hataya "öğretim yöntemleri alanının ihmal
edilmesini ve bu alanda hiç uzman yetiştirfl-
memesini** örnek veren Güncer. yurtdışına
eğitim amacıyla burslu gönderilenlerin de cid-
di şekilde takip edilmemesini eleştirdi. Ye-
niden yapılanma çerçevesinde bundan son-
ra yvırtdışına gönderilecek öğretmen aday-
lannın, "öğretim yöntemkri" alanuıda uz-
manlaşacağını ve dönüşlennde öğretmen
yetiştiren kurumlarda görevlendirilecekleri-
ni belirten Güncer, bu kişilerin "alan eğiti-
mi" ile ilgili tezlerinin kitap haline getirile-
rek eğitim fakültelerine gönderileceğüıi söy-
ledi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Doktorlar mı Değişmeli,
İlaçlar mı?
CHP, benim ve benim gibiler için sadece akıl
dünyamızın bir parçası değil.. Aynı zamanda duygu
dünyamızın da bir parçası.
Son seçimlerde oy vermiş de olsak, vermemiş
de.. CHP'nin barajı geçememiş olması, bizler için
acı bir olay!
Ama aklını duygulann önüne geçirebilenler için
yenilgiler, gelecek büyük zaferlerin tohumlannı
içlerinde taşırlar.
Ecevit'in DSP'si on yıl önce yüzde 8 ile barajın
altındaydı. Şimdi Türkiye'nin en büyük ve en saygın
partisi...
MHP daha dört yıl önce yüzde 8 ile barajın
altındaydı. Şimdi şaşkınlar dünyasının "yükselen
değeri" konumunda...
• • •
CHP'nin bu duruma düşmesinin üç temel nedeni
var.
Kimlik bunalımı.. Yapısal bozukluk.. Ve yönetim
yanlışlan...
CHP'deki kimlik bunalımını yaratan ilk önemli olay,
1991 'de HEP ile yaptlan seçim işbirliğiydi. Arkasında
PKK olduğu, zamanla ortaya çıkan bir partiyle iç
içe girmek, sadece oy kaybına neden olmadı..
CHP'nin tarihsel kimliğinden de bir şeyler aldı
götürdü..
Derken talihsiz olaylar birbirini izledi durdu.
Altıok'un üçünü, hatta dördünü atma ve adını
değiştirme istekteri.. İkinci cumhuriyetçiterle girişilen
flörtler.. Parti içinde "Türk kadını-Kürt kadını"
aynmı yapanlaragösterilen hoşgörüler.. Ulusal bir
günde Kürtçe pankart açan örgütler...
Sayın Baykal ve arkadaşlan, bunlann ancak bir
bölümünün sorumlusu.
Ama Blair'ci bir çizgi ile tarihsel kimliğe sırt
çevrilmesinin tüm sorumluluğu onlara ait!
İş işten geçtikten sonra Atatürk'e sığınma
çabaları ise, çok kişi tarafindan sadece acı bir
duygu sömürüsü ve sıntan bir oportünizm gibi
algılanmamıştır.. Aynı zamanda Kemalizmin
kurucusuna da saygısızlık olarak algılanmıştır...
Bu nedenledir ki, kaybeden ne Atatürk'tür ne de
Kemalizm!
Kaybeden, o kimliğe gereken özeni göstermemiş
olanlardır...
•••
CHP'nin yapısal bozukluğu, o yapının hizipçıliği
yansıtmasından geliyor.
Örgütün oluşumunda ve denetlenmesinde tek
bir ölçüt temel alındı: Baykalcı olup olmamak!..
Partinin tarihsel kimliği ile çatışanlara hoşgörü
gösterildi, ama Baykal'la çatışanlara hoşgörü gös-
terilmedi.
Yönetim yanlışlan ise, CHP'yi bu duruma geti-
ren üç temel etkenden sadece birisi.. Ve bana
göre de en önemlisi değil!
Ama seçmen davranışlan üzerinde etkili oldu-
ğu da çok açık!
Ortak olunan hükümetlerde büyük hatalar ya-
pıldı. Bazı yerel yönetimlerde büyük hatalar ya-
pıldı. Çok taze olarak da son iki yılın muhalefetin-
de büyük hatalar yapıldı.
O hatalar birikimi ise, özellikle son dönemdeki
parti vitrinini -biraz da haksız bir biçimde- gide-
rek "/f/c/"leştirdi. Partiyi temsil edenler güvenilir-
liklerini, inandıncılıklannı önemli ölçüde yitirdiler...
• • •
CHP'nin hastalıkları ortada.. O hastalıklann ila-
cı da..
"Sürekli devhmcilik" ilkesini öne çıkararak ''ta-
rihsel kimliği" yeniden kazanmak.. O kimliğe uy-
gun yeni biryönetimi ve gene o kimliğe uygun ye-
ni bir yapılanmayı gerçekleştirmek...
Kemalizme inanan tüm parti, sivil toplum ve
meslek örgütlerini o çatı attında bütünleştirmek..
Tarihsel kimliği içlerine sindiremeyenleri ise dış-
lamak..
Ve yıpranmamış bir ismi, "ortak aklın temsilci-
si" yapmak...
Ama unutulmaması gereken bir nokta var.
Doktor yanlıştı ve yanlış ilaç uyguladı. Ama o dok-
torun ve yardımcılannın yanlışlığı, geçmişte baş-
ka yanlış ilaçları hastaya içirmeye çalışmış olan-
lann doğruluğu anlamına gelmiyor.
Bugün ortaya çıkması gerekenler Mürrrtaz Soy-
sal, H. Fehmi Güneş, Erol Tuncer, Hikmet Çe-
tin, Ertuğrul Günay, Mustafa Gazatcı gibi isim-
lerdir. Karakaş'ların, Gürkan'lann, Sağlar'lann
ise, her şeyden önce bir günah çıkarma borçlan
var!
çelik'te
Her hafta tam 77 Fiat Siena!
-'- ' ûzvrc wr«Mt w« trıt*Jİ v t ^ s •(• >kr»!MyB tHİMntne ait d<$tr yaui yOWM»*Kûk w« w«rgri«f kauanm çtirakritare Htiw Dati« dncc 'Aöton A4
*O*n*i MûdurlO^ü-nün 12-04 M ariN. İJ»7 tjtft 0 13 0Ö.M/7*J-Ö7$ sarOı Izntyf*
tıutama» MJVh«^