25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 1999 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Avrupa'nın Akıl'a İkinci İhaneti Prof. Dr. CELAL ŞENGÖR I nsan dışmdakı çevre ıle ınsanın ılış- kısını sağlayan gozlem ışığında bıl- gısıni surek'lı gelıştırebılen akıl, yal- nızca <\vrupa toplumu ıçensındeve bu toplumun doğrudan uzantılan olan Kuzev Amenka. Avustralya ve Yenı Zelanda toplumlannda >aşamı yonlen- dıren egemen faktor olmuştur Ancak bu. tanh boyunca hep boyle olmamıştır Avru- pa eleştırel akıl dıvebıleceğımız yeteneğı- nııkı Anadoluluvaborçludur MO6 yuz- yılda ıkı Mıletlı, Tales (1) ve Anakamend- ros, ılk kez dınsel ınançlann kendılenne sunduğu dunya ve evren kavramlannın ye- tersız oldugunu gorerek. bu ınançlan oluş- turan fıkırlenn yenne daha ıyılennın •»»- tılebıleceğını duşunmuşlerdır Ancak daha da onemlısı. ortav a koyduk- lan yenı fikırlenn de nıhayet > anılmalan ka- çınılmaz ıkı ınsan tarafından uretıldığmı duşunen bu ıkı buyuk Mıletlı bunlann da gerçekle yanı gozlem le sınanmalan ge- rektığını fark etmışlerdır Bu buluş, kanım- ca tum msanlık tanhının en buyuk buluşu- dur Tales'ın dunyamızın yapısı ve oluşu- mu hakkındakı fîkırlennı onun teşvıkıyle eleştıren dostu Anaksımendros dunyamı- zın boşlukta durduğunu fark etmış (bu mut- hış ke?fı TevTat'ın Eyyub kıtabının 26 bo- lumunun 7 beytınde bıle-onemı pek anla- şılamadan- tekrarlanmışnr'),rikrasyonelgu- neş sıstemı kuramını (teonsını) kurmuş, ılkbılımseldunyahantasınıyapmış vaşa- mın ılkel bıçımlerden gelışmış bıçımlere ve nıhayet ınsana doğru gelışmış olmasının kaçınılmazlıgmı gormuşveevTenınzaman ve mekanda sonsuz oldugunu soylemıştır Anaksımendros tan ıkı kuşak sonra gelen Efeslı buyuk Herakleitos. değışımı betım- lenenın ancak bırbaşvunı sıstemı tanımla- maJda mumkun olabıleceğını fark ederek EinsteuT ın yolunu açmış, her nesnenın as- lında bır surec oldugunu duşunmuştur lyonya doğa bılımı ekolunün parlak ba- sanlannı anlatmaya ne yer ne zaman yeter Insan sanır kı bır kez boyle bır aydınlan- mayla zıncırlennden kurtulan ınsanoglu ar- tık bu aydınlığın gosterdığı eleştırel akıl yolundan sapmaz Ne yazık b , gerçek bu- nun tam tersıdır MÖ 5 yuzyılda Atma'da Sokrates\e"BüyükHdUs"derulenGuney ltalya'da Phagoras ve PınnenHks, Anado- lu'dakı bu ışığa, lyonya doğa bılımmın ka- çmılmaz sonuçlanna karşi -gerçı lyonya'dan ogrendikien eteştın geleneğı ıçmde' tsyan ettıler Ozellıkle, lyonyalılann kesın bılgı- mn olanaksız oldugu, her bılgınm her an ge- lışmeve açık oldugu tezı bu kışılen urkut- muştü Bunlar "kesm, tarOşiamaz, dognı bflgi" peşındeydıler Pıtagoras, sayılardakı kesmlığın bılgınm doğruluğunun garantı- sı oldugunu oğretıyordu Ancak 2'nın ka- rekoku gıbı ırrasyonel sayılann keşfı Pıta- goras 'ın dınsel bır tankat şeklmde duzen- lenmış olan okulunda buyük bır utanma yaratn v e bu keşfin bır gız (sır) olarak sak- lanılması kararlaştınldı Gıderek bu gızı tankat dışına sızdıran zavallı Hippasus'un obur tankat uyelen tarafından denızde bo- ğularakoldurulduğusoylemr Parmenıdes, sozlennın gucunu Tannça Dıke'den aldıgı- nı soyluyor, Sokrates ıse olumsuz ruhun Tann'yı bulacağım, ıyı ınsanmTann'yaen cok benzeyen ınsan oldugunu oğretıyordu Iyonyalılardan Herakleitos ıse Pıtagoras"ı şarlatan olarak betımlemıştı Sokrates'ın oğretısı tum felsefetanhınm en vanlış anlaşılmış duşunce dızgesı (sıs- temı)dır Sokrates'mSavunmasıveEuthyph- ron adlı platonık dıyaloglarda. hatta Tann- sal bır vahıyı ıma eden Sokrates'ın eleştı- rel sorgulama dıye yaygın olarak oğretılen yontemı, ashnda bıreye belırlı ahlak olcut- lennı dayatmak ıçın kullanılan bır yontem- dır Buyuk felsefecı Bertrand Russel, Sok- rates'ın tutumunu "gerçeğe en büyük iha- net" olarak benmlemıştır Gerçekten Sok- rates'ın ogrencısı Platon, Avrupa'nm ılk totahter devlet felsefesmı kurmuş, onun öğrencısı Aristo da bılımsel duşûnceye tar- nşılmaz gerçek tutkusunu yerleşurmıştır Bu gelışmelenn sonu, yaygın olarak bılınen bır felakettrr, Avnıpa'ya bır Ortadoğu ma- salı olan Hınstıyanlık buyuk olçude Pla- ton'un sağladığı koltuk değneklenyle yer- leşmış, tum ortaçağ boyunca akıl, Sokra- tes'ın yolu ızlenerek ınsanı, sözum ona, Tann'nın ışığında daha ıyı, daha ahlaklı yapmak bahanesıyle boğularak, Avrupa "nın ınsanı en denn cehalete ve en fecı ışkence- lere mahkûm edılmıştır Avrupa'nın bu korkunç karabasandan (kâbustan) uyanması bm yıl surmuş, Mus- luman dunyanın koruyup gelıştırdıgı Hel- len bılımmın Ispanya. Sıcıh/a ve Trabzon- Istanbul hatlanndan 500 yıl boyunca Av- rupa'ya sızması ve Cenova ve Venedık gı- bı ttaİyan cumhunyetlennın tıcaret zengı- nı olmalan burada Ronesansı, yanı Yenıden Doğuşu başlatmıştır (Bızans'ın duşuşunün bunakatkısıpekcüzıdır') Ronesansılebe- raberonun ruhunakoşutgelısen buyuk coğ- rafi keşıfler ıse Avrupa'da fyonya'nın ru- hunu canlandıran Galfle'nın ortamınm te- melını atmışlardır Avrupa'da eleştırel ak- lın tekrar hızla gelışmesını sağlayan en onemlı faktör bıreysel ozgurluğun yaygın- lığı olmuştur Osmanlı matbaayı ulkesıne sokmazken, 1450 ıle 1500 arasında tum nüfusu o zaman yainızca 60 mıh/on olan Av- rupa'da 20 mıh/on kıtap basılmışur1 Avrupa nın Rönesans'tan bu yana gehş- mesı ıyı bılınen bır oykudur Ancak 20 yuzyılda Avrupa'da -ozellıkle anakara Av- rupası'nda- ınsan aklına tekrar cıddı bır başkaldın gorulmektedır Koklentamodem Sokrates Jean-Jacques Rousseau'v a kadar uzanan bu hareket, lyonya'nın mırasçısı Avrupa uygarhğınm tüm değerlenne top- lu bır saldınyı ıçermektedır Yenı hareke- tın kıht sozcuğu rolatıvızmdır Bılımı, bı- lım adına sığınarak kandıran (ığfal eden) faşıst \e komunıst dıktatoryalann yarattı- gı korkunç toplumsal felaketienn ardından ekzıstansıyalıst felsefeler ışığında gelışen, aynen Sokrates gıbı ınsan saplantılı, hıçbır düşuncenm sınanmasının mumkun olma- dıgı, dolayısıyla, oraeğın dmle bılım ara- sında hıçbır fark bulunmadığı. ınsan de- ğerlennm hepsının aynı değerde oldugu gı- bı fıkırlerden olusan bırgöruş Bu felsefe- run baş temsılcılennden PaulFe>r erabend m dıle getırdığı gıbı "sövienıJen her şe> geçer- Bdir'' kafası Bu duşunce. dev let adamıyla teronstı. bılımcıyle yobazı, tanhle mıtolo- jıyı bır tutabılen bır duşuncedır (2) Ne ga- nptır kı benzer duşunceler Avrupa'da Hı- nstı>anlığın yayılmaya başladığı yuzyıl- larda da egemendı (3) Sonuç malumdur Bugün ıse, kadenn ganp bır cılvesı, lyon- ya'nın bır parçası oldugu Anadolu'nun gö- beğınden, Ankara'dan, Avrupa'yı akla ve aklın olçutlenne çağnanpek haklı sesler yuk- selıyor Yukselebılıyor, çûnku bundan uç çe>xek yuzyıl once, uygar bır adam Turk- lere lyonya'nın yolunu gosterdı, "Hayııtta en hakila mürşit Uimdir. fendir"* dedı Avrupa da aleyhımıze olanlan "Avrupa Türk'ü se\Tnezr >a da "onlar Müstiıman- lan aralarmda görmek tstemez" gıbı ırras-, yonel formullere ındırgemeyelım NA- TO'nun Amenka ve lngıltere'nın akılcı baskısıyla Yugoslavya'ya karşı başlattığı asken hareket bu tur duşuncelenn yanlış- lığınm en çarpıcı kanıtıdır Avrupa'nm bı- ze karşı takındığı tutum ıse -1946'dan son- ra gıderek artan bır curetle ışledığımız ka- bahatlerımızın kaçınılmaz bır sonucu olma- nın da yanında -kendı ıçınde bulunduğu çok cıddı entelektuel bunalımın bır göru- numudur Avnıpa'ya bu bunalımı atlatma- suıda yardımcı olalım Uygarlığı Avrupalı oldugu ıçın ıtelemeyelım, aynen Atatürk'un yaptığı gıbı, uygarlık oldugu ıçın sa\ıına- lım "Muasır medeniyet se\i>esinin uzeri- ne çıkacağız" dıye haykınrken Ataturk bı- ze bu gorevı de vermıyor muydu9 Bazı Av- rupalılar uygarhğa sırt çev ırmek ıstıyorlar- sa onlan uyaralım Akıl ve bılım duşman- lan bır gun Avnıpa'ya gerçekten egemen olurlarsa, ışte o zaman hepımızbırlıkte ger- çekten mahvoluruz, aklı yıtırmış ınsanlığın teknolojıyle beraberyaratabılecefı vahşe- tı ışleyen Mad Max fılmlenndekı sahneler gerçek olur Onun ıçın gelın, bırtakım ge- n, ılkel, bayat kavTamlann kucakiadığı tum ırrasyonel saplantılan bırakıp, Mustafa Ke- mal'ın peşınden. yanı eleştırel akıl ve bı- lım yolundan yuruyen Kemalıst Turkıye olarak Avrupa'ya da ornek olalım (1) Tales 'ın aılesı buvük bır olasılıkla aslen Karyalıdır bazılarımn sandığı gıbı Fı- nıkelı değıl (2) ozellıkle şu htaba bkz Mndschutı- le H, 1996 TheKıl!ıngofHıstor\'-Hm\ Lı- terary Cntıcs andSocıal Theonsts are Mur- denngOurPast TheFreePress.Nev. York, 298 s (3) Şu önemlı eser ıbretle okunmahdır Hoffmann, RJ (çevıren gırış ve son sozu yazan), 1994 PorphyrvsAgaınsttheChns- tıans- The Luerar\ Remaıns Prometheus Books, Nev, iork 181 s D unyanın en saygın unıversıtelennde yuk- sekoğretım ve eğıtımın nıtehgı, bazı bı- lımsel olçütlenn gerçekleştınlmesıyle orantılı olarak belırlenır Bu anlamda, omeğın Avrupa'da AB ülkelennde her ul- keye ozgu nıtelık (kalıte) olçme yöntemJen ve kurum- lan vardır Başka bır anlatımla akredıtasyonu belır- leme bınmlen bulunmaktadır Avrupa Bırlığı ülkelennde unıversıtelerde nıtelık de- ğerlendınlmesındekı kurumlardan bazı ornekJer Fransa: Denetım, Llusal Degerlendınlmesı Komı- tesı (CNE) tarafından kurum ıçmde değerlendmne ve yatay dısıphn ıncelenmesı olarak ıkı aşamada gcr- çekleştınlmektedır Bınncı aşamada egıtım, araştır- ma ve yonetım konulan kurum ıçmde değejiendinl- mekte ve onenler raporu hazırlanmaktadır Bu rapor kamuya açıktır tkıncı aşamada ıse ûnıversıteden, ken- dı kendını değerlendıren rapor ıstenmektedrr Bunlar gızlı tutulmaktadır CNE, bu ıncelemeyı unıversıte- nm kendı başvurusu ya da gereklı gorduğü durumlar- da yapmaktadır Bunundışında yuzdelO'uendustn- den \e yuzde 5'ı yabancı uyruklu uzmanlardan, obur- len de akademısyenlerden oluşan kurum dışında, bır yuksek uzman grubu da ıncelemelerde bulunmakta ve bunun sonunda kamuya açık bır rapor hazırlamak- tadır Ingiltere: Denetım. Akademık Denetım Bırımı Daha Bilimsel Eğitim... l ^ f . Dr. Al'lf1 ' U R A L Kocaeh Ünıversıtesı Kurucıt Rektoru (AAU) tarafından yapılmaktadır Amaç, kurumlann kendı denetım mekanızmalannın varlığırun denetımı- diT ÜmvCTSite, malı denetım ve nıtelık denetımı ola- rak ıkı baJomdan mcelenmektedır Nıtelık (kalıte) de- netmunın amaeı, ünıversıtenın nıtelık denetım model- lennın yeterlı otap olmadığmı ve gerçekte nasıl ışle- dıklenru denetlemektır AAU'dan ıkı ya da üç akade- mısyenden oluşan bır kurul, kururnu zıyaret etmek- tedır Bu kurul, unıversıte ıncelemelen ıle ılgılı bır ra- por hazırlamaktadır Bu rapor rektörluğe sunulmak- ta ve ünıversıtenın bu rapora yanıtı alındıktan sonra son rapor hazırlanmaktadır AAU, bu sonraporuken- dısı yayımlamamakta. ancak unıversıte tarafından ya- yımİMimasını tejvık etmektedır Malı Konsey tarafin- dan da aynca malı yönden denetım yapılmaktadır Hofanda: Denetım, lşbniıgı Yapan Unıversıteler Bır- lığı(VSNU)tarafmdan yapılmaktadır Herdısıplınala- nı ıçın oluşturulan komıteler kendı alanlan ıle ılgılı olarak unrversıtede ıncelemelerde bulunmaktadır Ay- nı konularda denetlenen kurumdan da kendı raporu- nu hazırlaması ıstenmektedır Bu rapor alındıktan sonra komıteler tarafından her ıkı değerlendırmeye aıt son rapor hazırlanmaktadır Bu son rapor kamuya açıktır Sonuç olarak, AB ülkelenndekı uygulamalarda en goze çarpan yaklaşım, denetım raporlannm kamuya açık olmasıdır Bu da, dolaylı olarak kamu denetımı- nı getırmektedır Son derece onemlı olan boyle bır uy- gulamanın ulkemızde de yapılması, eğıtımde nıteh- gı surdürmenın ve arttırmanın ıtıcı gücu olacaktır Boylece bazı eskı unıversıtelenmız kendılennı yem- den gozden geçırecek ve kendılennı yenıden düzen- leyeceklerdır Sonuçta, oğrencı ve oğretım üyesı ıçın tercıh edılebılır olmanın arayışı ıçmde olunacakör Bu da nıtelık arttınmı ıle sonuçlanacak rekabet orta- mını yaratacaktır Bızde de bu yönde bazı çalışmalar yapılmaktadır YÖK'ûn kendı ıçınde yainızca kendısının belırledığı kışılerden olusan kurullar bu anlamda bazı gınşım- lerde bulunmuşlardır Bellı bazı unıversıtelenn bazı fakültelen "akredite olabtlmek" ıçm başvurmuşlâr- dır. EVET / HAYIR OKTAY AKBAL 'Demagog ve Llder../ Lıder kımdır? Demagog kımdır? Şevket Sureyya Aydemir "Lıder ve Demagog" (Remzı Kıtabevı) adlı kıtabındabakın ne yazmış Hem de 1974'te gazetemızde "Lider, önder bir şahsiyettir. Ama onun da, da- ha ılkçağdan ben, siyaset alanında taklrtçisi, si- yaset adına oyunbazlıklar yapan sahtecısi de var- dır. Demagog nedir? Demagog, eğrtimden yok- sun ya da bızde oldugu gıbı eğitimi yetersız ülke- lerde, hıçbır vıcdan sorumluluğu duymadan, halk onunde, esen ruzgârlara gore konuşan, kendin- ce geçer akçe saydığı ucuz sloganlarla halk önün- de perendebazlık yapan adamdır." Demagog polıtıkacılanrrlızın adlannı bır bır sayryor gıbısınız? Gormuyorum, ama bılıyorum ben de onla- n 1 Sozu uzatmaya gerek yok, meydan meydan dola- şıp "perendebazlık" yapanlar kendı partılennce bırtur- lu bır yana ıtılmedıler, tuıiu oyunlaria ayakta kalmayı başardılar Ama Turk seçmenı sonunda uyandı, uzun zamandan ben almaları gereken dersı sonunda ver- dı Hem de çok acı bıçımde.. 12 Eylul sonrasında MGK Başkanı Kenan Evren tutturmuştu, "Eskılenn yenne yenı polıtıkacılar gel- meh" dıye 1 Demagoglann eskısı yenısı olurmuş gıbı' 12 Eylul sonrasında "yenı" adlar polıtıka sahnesıne çıktı Ama, ha eskısı ha yenısı1 Önemlı olan lıderlık ye- teneğıne sahıp olmaktı, toplum onunde "perendebaz- lık" yapmamak, ozu sozu doğru, duzgun nıtelık taşı- maktı Şevket Sureyya'nın yazısı sankı bugun ıçın yazıl- mış "Kendi devirierinde yaptkian hatalann bütün so- nuçlannı kılı bıle kıpırdamadan karşısındakine yüklemek marifeti, demagogun başlıca sermaye- lennın bir kısmıdır. Bu sermaye güne, eyyâma go- re değişebilir. Onun için demagog eyyam adamı- dır, yanı gunün ve değışen ruzgârlann adamtdır." Pekı lıder kım'? Bızde boyle bın var mı, oldu mu9 Zaman zaman eleştırdığımız Bulent Ecevrt'ın, po- lıtıka sahnesıne çıktığı gunden bu yana "lıder"\\k nı- telığı taşıyan bır kışı oldugunu yadsıyabılır mıyız1 ? Tum sıyasal yaşantısında "demagog"luk çızgısıne bır kez bıleduşmemesı, halkını, çevresınıaJdatmaya, kandır- maya kalkışmaması bugunku başansını da haarlama- mış mıdır' Şevket Sureyya'nın lıderlık konusundakı sozlennı okuyalım "Lıder, onder bır şahsiyettir demıştık Bu önder şahsıyetkendısıne Tann'nın sunduğu katnlıyetlehe be- raber omru boyunca edınılen kultuhenn, yaşanılan tecrubelenn bır urunudur Lıdenn hem kendı ıç âle- mını devamlı kontrolden gelen bır kendını bılme ma- rıfetı vardır Hem de ıçınden geldığı toplumu, hem dunyanın gıdışını gerçek durum ve sonuçlanyla de- nn ve doğru kavrayıştan gelen bılgı ve eylem dısip- lını vardır Işte bu dısıplındırkı lıdenn karaktennı oluş- turur Insanı, onder ınsan yapar " Turkıyemız şu gunlerde karmaşık bır dalgalanma ıçınde1 Demagoglar onderlığınde getınldığı bır çık- mazın onunde1 Tek umut, halkımızın her umutsuz- luğun, her yenılgının ardından yenı dersler alarak bı- lınçlenmesı demagoglarla gerçek lıderlen ayırması- nı bılmesıdır Yıllardır on yerlerde "perendebazlık" edenlen tanhın çopluğune atmasını ne zaman başa- racaöız'? PHILI Phılıp Moms/Sabancı DUYURU ŞİRKETİMİZİN TORBALI SİGARA FABRİKASI'NDA İMAL EDİLEN ÜRÜNLERİNİN PERAKENDE SATIŞ FİYATLARI, 21 NİSAN 1999 ÇARŞAMBA GÜNÜNDEN İTİBAREN AŞAĞIDAKİ GİBİ BELİRLENMİŞTİR: YENI PAKET FIYATI • ESKI PAKET FIYATI Marlboro 100's 450.000 TL Marlboro Lights 100's Marlboro Box P 1 Marlboro Lights Box C 450.000 TL 425.000 TL 400.000 TL 400.000 TL 400.000TL 400.000 TL Parliament 100's Parliament Special Box Parliament Lights Special Box 450.000 TL Beyaz Paket Chesterfield Box Beyaz Paket Chesterfield Lights Box L&M uzun L&M Lights uzun L&M kısa kutu L&M Lights kısakutu PHILSA Phılıp Morns Sabancı Sıgara ve Tutunculük Sanayı ve Tıcaret A.Ş Bu çalışmalar, hep YÖK'ûn tepesındekı bazı kışı- lere gerektığınden fazla yetkı. yaptınm ve ayncalık venldığı ıçın, hep onlann bılgı ve denetmunde kal- mıştır Aynca YOK'un belırledığı bu ûstel komıs- yonlann başına da genellıkle aynı ûnıversıteden oğ- renm uyelen getınlmışnr YÖK Başkanlığı, akademık bılımsel değerlendırmelerde hep Scıence Cıtatıon In- dex, Socıal Cıtatıon Index'e gıren dergılerde yayın- lan bulunanlara yardımcı doçentlık. doçentlık v e pro- fesörlükte aşama hakkı venlebıleceğı konusunda ça- lışmalar yaptırtmaktadır Ote yanda kendımıze aıt bı- lımsel dergılenn çıkartıhnasında ve uluslararası bılım dunyasında değer kazandırtılmasında hıçbırkatkı yap- mamaktadır Nedenhepyabancılarabaglıkalıyomz 9 Bunun dışında, kendı bılım dalında bölgesel ve ulu- sal bazda çok onemlı çalışmalar yapanlara akademık aşamadahıçbırdegervenlmemektedır Gençler, y doç, doç olabılmek ıçın ılle de ve muhakkak ve yainızca dış yayın yapmak zorunda mıdırlar 9 Bılım katı kural- lan tanımaz. dogmatık olan bu ıse bılımde "geçkilik- tir" Akredıtasyona tedncen gıdılmelıdır, ama bunu yaparken ûnıversıtelen smıflandırmaya, bazılannda doktora eğıtımı/oğretımı yaptırtmaya hıçbırkımsenın. hıçbır kurulun hakkı yoktur Bu tıp "pûrûzler''ın gı- denlmesı gerekır Ozerk uaıversıteler. kışılere bağlı ohnayan, yainızca göstergesı akılcılık ve bılım olan ..yüçe kuruluşlaıdır SİLİVRİASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1996 747 Davacı Tamer Al- gan tarafından Hazıne ve Beycıler koyu tü- zel kışilığı aleyhıne açılan tescıl davasın- dan dolayı, Sılıvn ılçesı Beycı- ler köyû, Karanlıkde- re mevkıı 13 pafta. A parselde bulunan do- ğusu Hılmı İCarahan, batısı Beycıler köyü- ne gıden yol, kuzeyı Salıh Çankçıoglu, gu- neyı Muharrem Bıçer tarlası olan, tescıl ha- ncı bırakılan 31 129 14 m2 mıkta- nndakı tarlanın M Kjıun 639 madde- sı gereğınce davacı kendı adına tescıhnı talep ettığınden bu verde hak ıddıa eden- lenn ılandan ıtıbaren 3 ay ıçınde ıtıraz et- melen, aksı takdırde ıddıa sabıt olursa tes- cıle karar venleceğı ılan olunur Basın 15596 PENCERE Çağdaş Milliyetçilik?.. Partıler ustu bır yaklaşımın olçutlenyle seçım sonuçlan ne anlam taşıyor^ 1) Milliyetçilik ılerledı. 2) Şenatçılık genJedı Şenatçılık feodalıtenın ıdeolojısıdır Milliyetçilik kapıtalızmın urunudur Feodalıte ortaçağdır, koylu ıle senyor neredey- se kole - efendı ılışkılerıne bağlıdırlar, dın adam- lan bu duzenın ıdeolojısını Tann buyruğu olarak top- luma sunarlar, aklın ozgurluğu yoktur, kor ınanç egemendır; tanm toplumu karanlıkta yaşar; demok- rasıye çok vakıt vardır Sonra sanayı kaprtalızmı doğar, fabnkalann çark- ları donmeye başiar, burjuva sınıfı sıyasa sahne- sıne çıkar, aklın ustunluğu devreye gırer, kul yen- ne yurttaş, ummet yerıne mıllet tanh sahnesıne çı- kar, demokrasının oluşumuyla uluslaşmazaman- daştır, 'Aydınlanma'ıle 'u/us/aşma'sureçlerının ıç ıçe geçmesı rastlantı değıl • 18 Nısan seçımlennde mıllıyetçılığın -daha baş- ka deyışle ulusçuluğun- şenatçılığı yenılgıye uğ- ratması, Turkıye'de ortaçağın yenılgıa anlamına ge- lıyor, Batı'da bu hesaplaşma yuzyıllar once yaşan- dı. Ancak tarıh zaman ve uzamda yınelenmez, ye- nılenır daha değışık donuşumlenn ozellıklerını ta- şır; Turkıye de yaşanan olayın puf noktaları var. Batı'da milliyetçilik ılk çıkışında aydınlanmanın turevıydı, ılerıcı nıtelıkteydı ama daha sonra bu nı- telığını yrtırdı, 20'na yuzyıkja faşızmın, ırkçılığın, em- peryalızmın değırmenıne su taşıdı. Pekı, Turkıye'de ne oldu'' Ulkemızde gecıkmış mıllıyetçılığın tanhı 20'nci yuzyılda başlıyor, 'Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla pe- kışıyor, emperyalızme karşı dırenışın potasında yoğruluyor, ırtıcaya karşı 'Aydınlanma'nm ıtıcıgu- cune donuşuyor Ataturk ulusçuluğunun ıçerığı ılerıcıdır • Çok partılı rejımden sonra ışdeğıştı 1946'dade- mokrası denemesıne geçtık Bızde sanayı bur)u- vazısı olmadığından çok partılı rejımde tanm ke- sımının toplumsal guçlen ıktıdarda ağır bastılar. Kımdı onlar^ 'Toprak ağası, aşıret beyı, tankat şeyhı' koylu yı- ğınlannın oylannı denetlıyorlardı, bu kesımın ıde- olojısı de şenatçılığa dayanıyordu 'Komunızm teh- lıkesı'ne karşı dıncıhğı panzehır sayan Amerıka'nın Muslumanlık coğrafyasında uyguladığı 'Yeşıl Ku- şak' kuramı, mıllıyetçılıkle Islamı bırbınne eklem- leyen sıyasetı pazarlıyordu 12 Eylul'de uygulanan 'Turk - Islam Sentezı' bu dış kokenlı ıdeotojının çar- pıcı orneğıdır; ama, başan kazanamamıştır • 'Ulusçuluk' ıle 'ümmetçılık', 'şenatçılık' ıle 'mil- liyetçilik' ışbırlığı, azgelışmış ulkelerde yapay ola- rak tezgâhlanmış bır polıtıkadır 12 Eylul'de sma- nan 'Turk - Islam Sentezı' fiyaskoyla sonuçlandı; 28 Şubat'ta laık cumhurıyetın karşısındakı en bu- yuk tehlıkenın 'ırtıca' oldugu ılan edıldı Turkıye'de ırtıca ıle mıllıyetçılığın ışbırlığıartık çok zorfiut ' ' " I Pekı 18 Nisan'da sandıkta^cıkân sağ rpılltyet- çılık ıle sol milliyetçilik nasû pagdaşabılır^ Ancak ırkçılıktan, faşızmden, şerıatçılıktan ann- mış, çağdaş mıllıyetçılıkte buluşma olanağı var İLAN T.C. ÇATALCA1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1996/699 Davacılar Saıme Ayan vs vekıllen Av Nızamet- tm Okur tarafından dâv alılar Rıza Arslan vs aleyh- lenne açılan maddı ve manevı tazmınat davasının yapılan açık duruşmasında, yapılan zabıta soruş- turmasında ve yapılan araştırmalarda davalı Rıza Arslan'ın adresı tespıt edılemedığınden, dava dj- lekçesı, bırleştırme karan \e duruşma gxmûnûn ılan yoluyla duyurulmasına karar venlmıştır lstanbul, Bahçelıe\ler. Damla Tekstıl, Soğanlı Mah Tuna Sok No 36 adresınde ıkamet etmekte oldugu bıldınlen davalı Rıza Arslan'ın durusmanın atıh bulunduğu 28 05 1999 gunu saat 9 50"de Çt- talca 1 Aslıye Hukuk Mahkemesı Duruşma Salo- nu'nda hazır bulunması. veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde HUMK'nun 213- 377 maddelen uyannca duruşmaya gelmedığı tak- dırde yargılamaya yokluğunda devam edılıp, hü- lcüm venleceğı dava dılekçesmın teblığ yenne geç- mek uzere ılanen duyurulur Basın 16145 450.000 TL 450.000TL 425.000TL 250.000TL 250.000TL 250.000TL 250.000TL 275.000TL 275.000TL 275.000TL 275.000 TL 250.000TL 250.000TL 250.000 TL 250.000TL Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden Köy Enstitülülerine Buluşma Çağrısı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin 10. kuruluş yılında, biz Kadıköy'lü ÇYDD'liler, Ataturk Türkiyesi'nin değerli köy Enstitülülerini; "Köy Enstitüsü Modeli ve Günümüz İçin Önerileri" forumunda buluşmak üzere bekliyoruz. Forumun ardından Ruhi Su Korosu'nun sunacağı keyifli dinletiyi hep birlikte alkışlamak ıstiyoruz. Tirih 22 Msin 1999 Perş«mbe Saat 15 00-18 00 Y«r Kadtoy KuKur Sanat Merkazı HaUun Tâner Sokak Caddebostan Program Ftuhı Su DosUar Korosu ve Forum ÇVDDKtdıUyŞubM Kızıltoprak Zûhtup«jt Mah Haun Amr Sok. YUkanfcaYa Apt No 10/1 KnMny-istanbui 1k 12161414 63 63 Faks. 1216) 34810 66 Çağdaş Turkıye'nın Gelecek Gurencesi Ğ 0 A Ş Y A Ş A M I D E S T E K L E M E 1 0 Y I L
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear