25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2CNİSAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 .Adinolfi, inanmadığı bir politikayı yürütmemek için Eurimages başkanlığından aynldı ; Çöküşün babası olamam'• 'Filmlere destek vtrilirken sanatsal değil ticari ölçütler ön plana çıktı. Ehnu önlemek için bir süre sa'aştım ama artık savaşı bcşkalanna bıraktım. Ben Eırimages'in yaratıcısıyım, bcbasıyım, ancak bir çcküşün babası olmak is:emiyorum.' FICtRALPTEKİN 7am 10 yıl boyunca Avrupa Sinema Bir- liğ Fonu Eurimages'ın başkanlık göre- viıi yürûten Gaetano Adinolfi, 18. Ülus- lanrası lstanbul Film Festivali kapsa- mnda htanbul Kültür ve Sanat Vakfı ta- ratndan venten 1999 Sinema Onur Ödü- lü'nün sahıbi oldu. «Curuluş yıli 1988'den bu yana şenlik- lere katılan ve ödüller kazanan 19 Türk filtıinı destekleyen Eurimages'daki baş- kanlık görevini iki ay önce bırakan Adi- no fi. Türk sinemasına ve Türk insanına olaı dostluğuyla anıldı hep. Adinoifi, 10 yıliık başkanlik serüvenine nokta koyar- ken, bundan böyle de sinema için aynı zih- ni>et ve tutkuyla çalışacağına, çok sev- diği Türk sinemasını Avrupa-'ya tanıt- mak için çaba göstereceğine söz veriyor- du Adinolfi'yle Eurimages'ın bugünü, yeni tasanlan ve Türk sineması üzerine konuştuk. - Eurimages"daki başkanlık göreviniz- den aynlmanızın nedeni neydi? - Öncelikle, hiçbir şeyin sonsuz olma- dıgını ve bir koltuğa sonsuza dek bağlı kahnamayacağını söylemeliyim; ancak Eurimages'dan ayrılmaya karar vermem hiç de kolay olmadı. Başkanlık görevini üstlendiğim 10 yılın büyük birbölümün- de. Eurimages'aüyeülketemsilcilerinin desteğini gördüm ve böylece ıstediğim iş- len gerçekleştirdim. Ne var ki bu destek olmaymca zorlanmaya başladım: çünkü Eurimages'da fikiraynlıklan ortayaçık- mıştı. lnanmadığım bir politikayı yürüt- Gaetano Adinoin festıvalın açıiı> tureninde onur ödülünü, tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Başkanı Şakir Lı^uı başı'nın elinden alırken 'Başkanlıktan avnküm ama sinema için aynı yönde, aynı zihniyetie ve aynı tutkuyla çab- şacağım. Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyonım. Tek amacım çok sevdiğim bu sinemayı Avrupa'ya tâşımak' dedi. Adinoifi, Türk sinemasını Avrupa sinemasına entegre etmek istiyor. (Fotoğraf: KADERTUGLA) mek için başkanlık koltuğunda kalamaz- dım. - Peki Eurimages'da değişen neydi? Eurimages, sinema aracılığıy la ülkele- rin kültürel zenginliklerini buluşturmak, bu amaç doğrultusunda da film yaptm- lannı ve dağıtımını desteklemek için ku- ruldu. Ancak bu amaç, bugün.bazı üye ülkeler için önemini yitırdi. Bu ülkeler için filmlerin ticari kimlıği ön plana geçme- ye başladı. Hangi filmlere destek verile- ceğine karar venrken sanatsal değil, da- ha çok ticari ölçütler doğrultusunda ha- reket etmek eğılimindeler. Bunu önle- mek için bir süre savaştım. ama artık bu savaşı başkalanna bıraktım. Ben Euri- mages'ın yaratıcısıyım, babasıyım. An- cak Eurimages bugün bir çöküş yaşıyor ve ben bir çöküşün babası olmak istemi- yorum. - Bundanböylesinemaadınakişiselgj-. rişimleriniz olacak mı? Evet. gerçekleşmesını çok istedığim bir projem var. Bugün Avrupa'da film üretiliyor; ama en önemli sorun dağıtım konusunda yaşanıyor. Bir fılmi dağıtmak demek. o filmi satmak demektır. Bir şe- yi satmak ıçın de tanıtmak. kısacası rek- lamını yapmak gerekir. Amerikalılar, bir fılmin bütçesinın yüzde 20'sini reklam iş- lerine ayınyorlar. Henüz çekimlerine baş- lanmadan bir Amenkan fılmı hakkında tüm bilgileri ediniyoruz. "Amerikanlaş- tırma" çabasının bir sonucu olan Ame- rikan sinemasının baskısı karşısmda Av- rupa ülkelerinin kültürlerini ve yaşam bi- çımlcnni korumak gerekiyor oysa. An- cak Avrupa da yapılan bir film için rek- lama para ayırmak çok güç; reklama bü- yük paralar yatırmak gerekiyor. O halde Avrupa filmlenni nasıl tanıtacağız? Av- rupa filmleri için vitrin oluşturarak... Bu vitrini de festivaller sağlayacaktır. Ger- çekleştirmey ı arzuladığım proje, bir fes- tivaller ağı kurmak. Avrupa'nın önemli 8-10 festivali arasında bir işbirliği oluş- turmak, bu festivalleri birbirlerine bağlı olarak bir ağ içinde organize etmek. Böy- lece düzenlenen festıvallere, bu ağ ıçin- de yer alan diğer festivallerin temsilcile- n konuk olacak ve kendi ülkelerinden belli sayıda filmin gösterimıni garanti edecekler. Sonuçta, Avrupa filmleri da- ha sık ve düzenli olarak vitrine çıkacak. Festivaller ağının koordinasyonunu sağ- layacak ofis ıse Strasbourg'da kurulacak. - Bundan böyie en büyüksünaçlannız- dan birinin Türk sinemasını Avrupa'ya tanıtmak oiduğunu beiirttiniz.- Bu amaç doğrultusunda, Türkiye'yi de sözünü ettiğim festivaller ağının bir üye- si yapmak için uğraşacağım. Avrupa'da dahaçok Türk filminin izlenmesi bu yol- la mümkün olacaktır. Ağ içinde yer alan 8-9 film festıvaline bir bavul dolusu Türk fılmi konuk olabilecek. Örneğin lstanbul Film Festivali'nin bu ağın üyesi olması- nı çok isterim.. - lstanbul Film FestivalTnin bugününü nasıl değeriendiriyorsunuz? lstanbul Film Festivali. bugün Avru- pa'nın en önemli festivallerinden biri. Üç nedenden ötürü îstanbul Film Festiva- li'ni çok önemli buluyorum. Birincisi, Türk sinemasını Türkiye'de tanıtmak için: ikincisi, Avrupa sinemasını Türkiye'de tanıtmak için; üçüncüsü de. Türk sinema- sını Avrupa'da tanıtmak için fırsatlan zor- luyor. - Türk sineması hakkında neier düşü- nüyorsunuz? Türk sineması son yıllarda önemli bir gelişme gösterdi. Artık daha çok film üretiliyor ve kalıte de oldukça yükseldi. Türk filmleri dışanda da tanınmaya baş- ladı. Ben Eşkıya. tstanbul Kanatianmın Aranda, Hamam gibi filmleri çok be- ğendim. lyi anlatılmış, sanatsal değeri olan filmler bunlar. Daha da ıvilerinin yapılması için Türk sinemasını destekle- mek istıyorum. Bunun için de ekonomik anlamda Türk sinemasına katkıda bulun- mak \ e Türk sinemasını Avrupa sinema- sına entegre etmek gerekiyor. Gîşenin birincisi ödül peşîndeİSTANBM. KÜLTÜR VE SANM VAKFI 18.ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ CUMHLR CANBAZOGLU Mevsimın izlenme rekortmenı Her Şey Çok Güzel Olacak. halktan aldığı bi- rinciliği festivalde perçınleyebilecek mi? Yerli popüler sinemanın pek kabul gör- mediği festıvalden nasıl bir karar çıka- cak? Bu sorulann yanıtını, ilk kez Istan- bul'da yanşacak Her Şey Çok Güzel Olacak'la görecek sinema camiası. 'Me- saj'sız, sanat adına hiçbir ulvi sorumlu- luk yüklenmeden çekilen Ömer Var- gfnın bu ilk yönetmenlik denemesini iz- lemeyen var mı bılmiyoruz, ama Cem Yılmaz'ın esprilerinin tngilizceye nasıl çevrilebildiğini öğrenmek için bugün- kü gösterim iyi bir fırsat. Turgut Yasalar'ın da ilk uzunmetraj- lı denemesi olan Leopann Kuyruğu. bir Afrika atasözü, 'Leopann kuyrugunu as- la tutma, tutarsan asla bırakma'dan ha- reketle, silahla fikirsel mücadeleyi sor- gulayan ve bu konuyu 1970'lerin ba- şında Türkiye'ye taşıyarak inceleyen bir yapıt. Türlü teknik aksaklıklara. para sorunlanna ve 68'lilerden gelen 'tarihi hatalar' iddialanna karşın Yasalar'ın kendine özgü bir çizgi arayışı sinema- severler tarafından desteklenmeli. Beyoğlu'nua'yabancı fılmi' En Uzun Gün ise (yön: Roberto Riviello). bir akıl hastanesinde dâhilikle delilik arasında- ki ince çizgi üzerinde yürüyen şair Di- no Campana'nın öyküsü. Italya'da tica- ri dağıtım zincirine giremeyen film, fes- tivaller yoluyla bu ülkede çıkış aramış- tı. Alkazar'daki AMred Hitchcock serisi- nin bugünkü filmi Rebecca. Bir tüm- ceyle, 'Montecarlo'da tanıştığı dul Ma- Her Şey Çok Güzel Olacak'ın gise basansının festivaldeki >-ansıması merak edili>t>r. Hitchcock'un Şantaj'ınoı canfa müzikesBgmdeki özel gösterimi Emektegerçeklesecek. xim De Vinter'la evlenip kas\etli mali- kâneye >erleşen Amerikah genç kız, evin ilk sahibesi Rebecca'mn cesedi bulunma- dan rahata kavuşamayacaktır' şeklınde özetlenebilecek film. Hitchcock'un ilk Hollyvvood çalışması olma özelliğini ta- şıyor. Amerikalılar, Rebecca'ya en iyi film ve en iyi görüntü yönetmeni (Ge- orge Barnes) Oscarlan vererek Hitch- cock'ugörkemlibirşekildekarşılamış- tı.Alkazar'ın ikinci filmi, Çin yapımı Günes Kuşu'nu festival basına şu söz- lerle tanıtıyor: "İnsan doğasmm müzik ve dansla olan garip ve rutkulu ilişkisini ortaya kovnn Güneş Kuşu. Çinli \Vang Xueqi ve Yang Liping'in ortaklaşa ger- çekleştirdikleri, etnik topluluk Maoti- anlann müziği. dansı. cinselliği, aşkı ve kutsaloianı harmanla>-anyaşamlannı bir belgesel titizliğijle resmeden film." Atlas'ta iki seans. Alman sinemasının genç yönetmeni Tom Tykwer'e ayrıl- mış durumda. Geçen yıl Venedik Film Festivali'nde KoşLolaKoş'la uluslara- rası ünüyakalayan Tykwer'in imzasını taşıyan Olümcül Maria, anlayışsız ko- cası ve yatalak babasına hizmetle geçen şiddet dolu bir yaşama mahkûm Ma- ria'nın yaşamının âşık olunca nasıl de- ğiştiğini anlatıyor. Kendisi gibi genç yö- netmenler, VVolfgang Becker ve Danv Levy'le ortaklaşa kurduğu X Film'in ilk yapıtı olan bu çahşma, sori dönemde geriye düşmüş Alman sineması için ye- ni bir soluk diye de değerlendirilebilir. 21.30gösterimini. Hitchcock'un 'ses- siz sinema' dönemmi kapatan Şantaj'ının orkestranın canlı müziği eşliğindeki özel gösterimine ayıran Emek, gündüz prog- ramında Alman sinemasuun diğer önem- li örneklerinden Şışko Dünya'ya (yön: Jan Schütte) yer veriyor. Sistemin ko- laylıklannı. hükümranlığını reddedip sokaklarda ay akta kalma kavgası veren, sıradışı, romantik insanlar üzerine çar- pıcı bir '^nç fıhn' Şişko Dünya. Bu sinemada iki kez gösterileeek 'Vıc- tor... Çok Geç Olduğunda', unutulmuş, bılınmemışınsanlann kendi küçükdün- yalannda birbirlerine sunduklan sımsı- cak sevgıyi yansıtıvor perdeye. Evin- den kaçan on yaşındakı Victor ıle otuz > aşındaki fahışe Triche'nin toplumsal ta- bulara karşı çıkan dostluklan festivalin hoş sürprizlerinden biri. lstanbul yaka- sındaki dört sinemada gösterilenlerin en iyileri seçilerekoluşturulan Moda'nın bugünkü gözde filmi bizce. Kiarosta- mi'nin Yakm Plan'ı. İranlı yönetmenin 1992'delstanbul'da Altın Lale'yi kazanmış fılmi Yakm Plan, sinemada yalın anlatımın ne olduğu ve sansürün baskısına rağmen nelerin ya- pılabileceği konusunda ilginç bir rehber işlevi görüyor. Konu şöyle: Tahran'da Ali Sabzian adlı işsiz biri kendini yönet- men Makhmalbaf diye tanıtıp zengin bir aileden film için para koparmaya çahşıyor. Tam amacına ulaşacakken ai- lenin reisi gazetede Mahkmalbaf'm Ri- mini'de ödül kazandığı haberinı görün- ce yakalanıyor. Bu gerçek olayı basın- dan öğrenen Kiarostami işte bu nokta- da devTeye giriyor ve gerçek mahkeme sahnelerinden de yararlanarak yan bel- gesel bu fılmi çekiyor. Moda'nın diğer filmleri de her sinemaseverin listesin- deolmalı: MoniceDiustanın 1975'te İtal- ya'da en fazla iş yapmış yapıtı Dostla- rım, genç yönetmen Fransız Laetitia Masson'un, düğünden kaçan gelinin pe- şinde şekillenen Satılık'ı ve Hal Hart- ley'nin ünlü şarkıcı RJ. Harvey'li Ya- şam Kitabı. A g n e s v a r d a ' y a a y r ı l a n b ö l u m i k i f i i m l e b a ş l ı y o r Yeni dalgacılann ablasıFestivalin beş ustası arasında yer alan Fransız Yeni Dalgası'nın temel taşlanndan Agnes Varda'ya aynlan bölüm, bugün Alkazar'da iki yapitla başlıyor. Paralel Yaşamlar ve 5'ten 7"\e Qeo. Paralel Yaşamlar. Varda'nın fazla tanınmayan ilk uzunmetrajlı filmi. Evliliklerinin dördüncü yılında birbırleriyle paylaşacak fazla şeyleri kalmamış bir çiftin küçük balıkçı köyünde keşfettikleri yeni değerleri, görüşleri sorgulayan film, Fransız Yeni Dalgası'nın da ilk ürünü kabul ediliyor. 5'ten 7'ye Cleo ise Varda ismini dünyaya taşıyan yapıt özelliğini taşıyor: 21 Haziran 1961: güzel, şımank pop şarkıcısı Cleo. kanser teşhisi için yapılan radyoloji testinin sonuçlannı beklerken kafasındakileri boşaltmak amacıyla Paris'te bir tur atmaya karar veriyor. Bir parkta. savaş için Cezayir'e gidecek askerle tanışıyor ve onunla konuştuktan sonra yaşama daha farkh bakmayı; hastalığa, ölüme karşı direnmeyi öğreniyor. Hem belgesel tadı arayan hem de sade bir dil oturtmaya çabala\an film. saat 17.00'den 18.30'a dek popçu Cleo'nun kişiliğini sarmış hayalcilikten gerçeğe doğru akan bilincini çok başanyla venyor. Anlatımın 'kötümser' ve hassas biryola sokulması, filmin asıl mesajını etkilemiyor. Fotoğrafçılıktan gelen, marjinallikten uzak duran, üstün yaratıcılığıyla 50'li yıllarda yeni dalgacılara 'abiauk' yapan Varda, belgesellerle ve kurgunun ağır bastığı fılmleriyle 'ustahk' düzeyine ulaşmış durumda. Belçikalı yönetmeni, 5'ten 7'ye Cleo (1961), Sans Toit Ni Loi (1985) gibi çalışmalanyla feminist sinemanın üyesi gibi yorumlayan eleştirmenler de var. Mehveş Demipen'm yaprtları Paris'te sergileniyor • KümırSenisi- Seramik sanatçısı Mehveş Demiren, Osmanlı 1mparator!uğu' nun kuruluşunun 700. yılı kutlamalan çerçevesinde Paris'te yapılan sanat ve kültür etkinlikJerine bir sergi ile katılıyor. Galerie Christie'de 30 Nisan"a kadar sürecek olan serg: Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Sönmez ~ ' ' ' Köksal ve eşi Filiz Akın'ın hımayesinde gerçekleşiyor. Toplam 38 seramik yapıtın yer alacağı sergi, 'Evler Serisi', 'Selçuk Duvarlan', 'Aşk Bulmacası Serisi' ve •Seramik Aynalar' başlıklı bölümlere aynlıyor. Sergide aynca sanatçının, Denizli yöresinden 19. yüzyıla ait kapı üzerine seramik uygulayarak oluşturduğu bir masa ve-Kayseri yöresinden, yine 19. yüzyıla ait dolap kapaklan üzerine seramik uygulayarak oluşturduğu bir paravan da yer alıyor. 1985'ten itibaren 7 yıl süre ile seramik sanatçısı Ayfer Karamani'nin atölyesinde çalışan Demiren ilk kişisel sergisini 1992'de açtı. İlk yurtdışı sergisini 1998'de Amsterdam Merkez Kütüphanesi'nde açan sanatçı, bu sergide seramik evlerini sergilemişti. 5. Behçet Aysan Şiir Ödülii • Kültür Servisi - Türk Tabıpleri Birliği'nin (TBB) 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta yitirdiğimiz şair Behçet Aysan ve otuz altı şairimizin anısına her yıl verdiği 'Behçet Aysan Şiir Ödülü'nün bu yıl beşincisi düzenleniyor. Odüle 1993 yılından sonra yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır. kitap bütünlüğü taşıyan bir dosya ile aday olunabilecek. Ödüle aday olan yapıtlann daha önce hiçbir yanşmada ödül almamış olması gerekiyor. Son katılım tarihi 1 Ağustos 1999 olan ödüle aday olmak isteyenler, kitaplanndan ya da dosyalanndan sekiz adet TTB Merkez Konseyi, Mithatpaşa Caddesi, No: 62,18. 06420 Yenişehir/Ankara adresine gönderecekler. Bu yılki Behçet Aysan Şiir Ödülü'nün seçici kurulunu Arif Damar, Şükran Kurdakul, Emin Özdemir, Ahmet Telli, Ahmet Erhan ve Ataol Behramoğlu oluşturuyor. İDT'nbı Ankara turnesi • Kültür Servisi - tstanbul Devlet Tiyatrosu, 27 Nisan-9 Mayıs günleri arasında 'Atçalı Kel Mehmet', 'Ferhat ile Şirin' ve 'Casusa Ağıt' adlı oyunlannı Ankaralı sanatseverlerin beğenisıne sunacak. Orhan Asena'nın yazdıği, Mahmut Gökgöz'ün yönettiği 'Atçalı Kel Mehmet' 27, 28, 29 Nisan ve 1, 2 Mayıs günlerinde izleyiciyle buluşacak. 4-9 Mayıs günleri arasında ise Nâzım Hikmet'in yazdığı, Yücel Erten'in yönettiği 'Ferhad ile Şirin' perde açacak. 'Bir Casusa Ağıt' adlı oyun 5, 6 ve 8 Mayıs günlerinde buluşacak izleyiciyle. Geoge Tabori'nin vazdığı, Özdemir Nutku'nun Türkçeye kazandırdıği oyunu Cüneyt Çalışkur yönetiyor. Superonline'dan müzik sitesi • Kültür Servisi - Superonline World Türkiye'nin ilk müzik sitesini 'Music Online'ı http://www. superonline.com adresinde hizmete sunuyor. Sinema kanahndan sonra kültür-sanat dünyasına müzik bölümü ile hızmet veren Superonline World 'Music Online" sitesinde tnternet kullanıcılanna yerli ve yabancı sanatçı ve gruplar hakkında güncel haberlerin yanı sıra, albümlerde yer alan parçalardan örnekler dinleme, video kliplerini izleme olanağı sağlıyor. Türkiye'de çeşitli şehirlerde yapılacak müzik etkinliklerine, sanatçılarla röportajlara. eleştirilere, en çok satanlar ve tngiltere-Amerika listelerine yer verilecek Music Online sitesi. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. sponsorluğunda düzenlendi. 'Yusuf ile Menofis' EskişetüPde • Kültür Servisi - Ankara Devlet Tiyatrosu 'Yusuf ile Menofis' adlı oyunu 23-24 Nisan tanhlennde Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro Salonu'nda sahneleyecek. Yönermenliğini Erhan Gökgücü'nün, sahne tasanmını Suar Şeylan, giysi tasanmını Sevtaç Demirer'in yaptığı oyoında Levent Ülgen, Tuncer Yığcı, Ahmet Türkoğlu ve Nusret Şenay rol alıyor. BLGUN • CRR'de saat 19.30da İ Ü Devlet Konservatuvan Türk Musikisi tcra Heyeti'nin şef Rıza Ritın yönetiminde sunacağı 'Münir Nurettin Selçuk'u Anma Konseri' izlenebilir. (232 98 30) • AKSAJNAT'ta 12.30 ve 18.30 saatlerinde 'Cazın Devleri 196O-1%1' başlıklı belgesel videodan aösterilecek. (252 35 00) • tTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 12.30'da Leyla Pamir ve Ali Damar'ın öğrencilerinin sunacağı dinleti yer alıyor. 293 38 48) • tDOB. saat 20.00'de AKM'de 'Carmen' operasını sunacak. (251 10 23) • YAPI KREDİ SALI TOPLANTILARI kapsamında saat 18.30'daTepebaşı"ndaki Turkcell Salonu'nda Ahmet Kuyaş'ın yöneteceği. Asü Tolun. Orhan Bursalı \e Cihan Saçlıoğlu'nun katılacaklan 'Bin Yıl İçin Tahminler-BiJim" başlıklı söyleşi yer alıyor. (280 65 55) • İ Ü DEVLET KONSERVATUVARI KONSER SALONU'nda saat 12.00'de, konservaruvann viyola sınıfı öğrencileri, AHtnci'nin hazırladığı programı sunacak. • BİLGİ ÜNİVERStTESİ'nde saat 20J)0'de VVhit Stillman'ın yönettiği, Taylor Nichols, Chris Eigeman ve Tushka Bergen'in rol aldığı 'Barcelona* adlı film izlenebilır. (216 00 00) İSTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDE BUGÜN • EMEKStNEMASl'nda 12.00 ve 18.30'da 'Victor... Çok Geç Olduğunda', 15.00 te 'Şişko Dünya', 21.30'da 'Şantaj' adlı filmler izlenebilır. (293 84 39) • ATLAS StVEMASI'nda saat 12.00'de 'Paralel Yaşamlar*, 15.00 ve 21.30'da 'Olümcül Maria', 18.30'da '5ten 7'ye Cleo' adlı filmler gösterileeek. (252 85 76) • ALKAZARStNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da 'Güneş Kuşu', 15.00 ve 21.30'da 'Rebecca' adlı filmler izlenebilecek. (293 24 66^ • BEYOGLU StNEMASI'nda 12.00 ve 18.30'da 'En Uzun Gün', 15.00'te 'Her Şey Çok Güzel Olacak', 21 30da 'Leopann Kuyruğu' adlı filmler gösterileeek. (251 32 40) • MODASİNEMASI'nda 12.00'de 'Yakın Plan", 15.00'te 'Saülık', 18.30'da 'DosÜanm', 21.30'da •Yasam Kitabı' adlı filmler izlenebilir. (337 01 28)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear