25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5MART1999CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mafya liderleri lüks içinde yaşıyor, tedavi göremeyen 70 tutuklu ve hükümlü ölümü bekliyor Cezaevlerinde büyiik çefişki ÖZKANGÜVEN ALPERTURGUT Türkiye'de bulunan 565 cezaevi bir- çok sorunla karşı karşıya bulunuyor. Nevşehir E Tipi Cezaevi Ikinci Müdürü Ahmet Kantar'ın tutuklanmasiyla bir- likte gözler tekrar cezaevlerine çevrildi. Kantar'ın, Yeni Günaydın gazetesi sahi- bi Beldr Kutraangü'ı öldürmeye azmet- tirmekten 30 yıl hapis cezasına çarptın- lan tbrahim G d için cezaevine silah ve paıa sokmaya çalıştığı iddia edildi. Çe- lişkiler yumağuıa dönen cezaevlerinde bazı suçlular. 'içeriye' kokoreç makine- leri ile girerken bazılan tedavi edilmedik- leri için ölümle karşı karşıya bulunuyor. Bugûne kadar 33 tutuklu ve hükümlü- nûn hastahktan yaşamını yitırdiği ülke- miz cezaevlerinde 70 kişinin de tedavi edilmediği takdirde yaşamını yitıreceği belirtiliyor. 54bin 339"u adli, 9 bin 640'ı da sı>a- si tutukJu olmak üzere toplam 63 bin 979 tutuklu ve hükümlûnün bulunduğu Tür- kiye cezaevlerinde sorunlar bitmek bil- mıyor. 27 bin infaz koruma memuru ve baş infaz koruma memunınun görev yap- tığı cezaevlerinin birçoğunda "kanun- suzhıgun" kol gezdiği kaydediliyor. Ül- kücü tutuklulardan bazılan nereden. na- sıl girdiği bilinmeyen silahlarla "çaöşH yor". Susurluk davasının yanı sıra uyuş- turucu kaçakçılığından da yargılanan Ya- şar Öz, başka bir tutukluyu rehin alıyor ve televizyon kanallanna "cep tetefonla- n" ile açıklamalarda bulunuyor. Uyuştu- rucu mafyası liderlerinden Nejat Daş, Beyazıt'ta bir dükkânda jandarmalara ilaçlı pide vererek uyutup kaçıyor. Ve son olarak Nevşehir E Tipi Cezaevi Ikinci Müdürü Ahmet Kantar, Yeni Günaydın gazetesi sahibi Bekir Kutmangil'i öldür- meye azmePirmekten 30 yıl hapis ceza- sına çarptınlan tbrahim Cıci ıçın cezaevi- ne "silah ve para" sokmaya çahştığı id- diasıyla tutuklanıyor. 'Sorunlar sistemden kaynaklanıyor' Nevşehir Cumhunyet Başsavcısı Işık Keskin Ozbay, bir cezaevi ikinci müdü- rünün cinayete azmettirmekten mahkûm olan bir kışiye yardım etmesinin ardında "para ve tebdit" unsurunun bulunduğu- nu belirterek Cumhuriyet'e şu açıklama- yı yaptı: loAl£Çej?aevlerinde birçok sorun yaşan- yor. Bu sorunlar personebjı yetersiz ve teknik donanınun eksikolmasL cezaevle- rinin koordineli olarak çalışmaması ola- rakgösterikbilir. Bircezaevi ikinci müdü- rünün bu tip bir otaya kanşmasınuı ar- kasında iki neden olabilir. Bunlardan ü- Id para. diğeri de tehdit. Bu görevli 150- 200 milyon lira maaş alan ve 50 milyon li- ra kira veren bir insan. İnfaz Koruma memurlan vecezaevi ikinci müdürteri de tehditedilebfliyor. Korumalar korunamı- yor; bir eoptan. silahlan dahi yok. Dışa- nda tek başınalar. 120 kişilik koğuşlara hiçbir teçhizat olmaksızın nasü gjrebffir bir koruma memuru. Askerçözüm değfl. Cezaevinin kendi içinde bu sonınu halİet- mesi gerekjyor." Koğuşlarda sflahlar susmuyor İnsan Haklan Derneği'nın Cezaevle- ri-1998 Raporu'na göre. cezaevlerinde silahlar susmuyor. Bayrampaşa Ceza- evi'nde Emre Doğan 15 ocak 1998 tari- hinde meydana gelen "sttahn çaüşma- da", Mehmet İşcan 30 Mart'ta iki ülkü- cü grup arasında çıkan "silahlı çaüşma- da"veEcevitYıküzda29Nısan 1998'de Ankara Merkez Cezaevi "nde "mafya içi nesaplaşması" sonucu öldürüldü. Bir ce- CEZAEVİ TARİFELERİ Bir gecelik ozgürlük I50milyon Cezaevlerindeki adli tutuklu ve hükümlülerin iddialanna göre bazı cezaevi yöneticileri, jandarmalar, infaz koruma memurlan ve başmemurlan ile "haürı sayıhr" koğuş ağalannın belırledıği cezaevi tarifesi şöyle: Hoşgeldin: 20 milyon liradan başhyor. (Zenginlerden daha çok para ahruyor) Banyo: Fiyatlar cezaevine göre değişiyor. Ancak mahkûm başına ortalama l milyon lira alınıyor. Esrar. 10-12 milyon lira arası. Seks: 80-100 milyon lira arası (Her cezaevinde uygulanmıyor). Gecelik dışan çıkma: 150-250 milyon lira arası (yanaçtk cezaevlerinde). Şişletme (yaralama): 20 milyon liradan başhyor. Içeri cep telefonu sokma: 20 milyon lira. Cezaevine silah sokma: 50 milyon lira. Açık görüş: 20 milyon lira. Güvenlik (koruma): Aylık 100 milyon ile 250 milyon lira arasında değişiyor. Zenginlerden 'ekstra' alınıyor. Hastaneye sevk: Günlüğü 15 milyon lira. Dışandan alışveriş: 5 milyon lira. Koğuş değiştirmek: 10 milyon lira. • Toplam 63 bin 979 tutuklu ve hükümlûnün bulunduğu Türkiye cezaevlerinde sorunlar bitmek bilmiyor. Tutuklu ve hükümlüler son derece sağlıksız koşullarda yaşıyor. Para ve rüşvetle her sorunun çözüldüğü, lüks ve sefaletin iç içe geçtiği cezaevlerinde silahlar susmuyor. Ügililer sorunlarm yetersiz personel, teknik donanım eksikliği ve koordinasyonsuzluktan kaynaklandığını söylüyor. zaevi görev lısı ise bir gazeteye şu açık- lamalarda bulunuyor: "Cezaevlerinde her işin başı para. Pa- ran varsa nefes alabilirsin. Mafya kanun- ten burada devlet otoritesine hükmedi- yor. Paran varsa nefes alabilirsin. Taban- can da olur. cep telefonun da Cezaevi ara- raalan göstermelik olarak vapılıyor. Ara- ma sırasında hazır bulunan bazı görevli- ler önceden baglann kurduklan kişileri aratmıvorlar. İyi bir arama ohnadığı için sflah ve telefon rahatça iceri girebiliyor.7 " Cezaevlerinde mafya liderleri "lüks" içinde > aşarken bunun dışında kalan bir- çok tutuklu ve hükümlûnün tam bir "se- falet" ile karşı karşıya bulunduğu ileri sürülüyor. Raporlara göre. cezaevlerin- deki tutuklu ve hükümlüler koğuşlarda son derece sağlıksız koşullarda yaşıyor. 35 kişilik koğuşlarda 95 kişi kalıyor. Ko- ğuşlarda mutfak ve banyo yok. 2 ranza- vı birleştirip, 4 kişi üzerinde yatıyor. Hat- ta yemek masalan dahi yataİc olarak kul- lanılıyor. Urfa Kapalı Cezaevi'nde 4 Temmuz 1997'de kalp krizi geçiren 1b- rahim Malgir adh hükümlü. hastaneye götürülemediği ıçın yaşamını yitirirken bir cezaevinde görev yapan ve ismınin açıklanmasını istemeyen bir doktor, Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: Hasta sayısı arüyor "Cezaevlerinde sistematik bir sağhk organizasyonu yok. Veni tutuklu ve hü- kümlüler iceri girerken beraberinde sağ- hk somnlannı da getiriyorlar. Bunun d>- şında çeşidi açlık grevleri ve ölûm onıç- lan yapuıvor. Böyletikle icerdeki hasta sa- yısı da arOvor. Tutuklu ve hükümlü has- talandığı andan itibaren tedavi edilemi- yor. Araç ounadığı için dışan çıkanlanu- yor. Götürüldüğü hastanede vapılacak tahliller belli bir zaman istediği için yapn lamıyor. Kontrollerin sayısı uzuyor. An- cak burada cezaevi v önetiminin art niye- ti oldugunu düşünmüyorum. Sağhk Ba- kanlığı ve Adalet Bakanhğı'nın bu ko- nuyla ilgili olarak sLstematik bir organi- zasvon vapması gerekli." Cezaevlerinde son 10yıldakanser,he- patit-B (sanhk), tüberküloz (verem), epi- lepsi (sara) gibi hastalıklar nedeniyle 33 tutuklu ve hükümlü yaşamını yitirdi. Sağhk kuruluşlannın raporlanna göre, hastalıklan tedavi edilemediği için 70 tu- tuklu ve hükümlü de ölümü bekliyor. İHD'nin raporlanna göre. Ankara Mer- kez Kapalı Cezaevi'nde 4 tüberküloz ve 2 kanser hastasınm durumu ileri düzey- de. Tedavi edilmeyi bekleyen hastalann isimleri şöyle: Nevzat Ozgen. Memduh Kıbç, Cemal Çaçan. Reşit Koymaz. Veysi Çelikten ve Zübeyde Güv«ş. Raporda Midyat Özel Tip Cezaevi 'nde Hacer Halil Yusuf isim- li hastanın da ileri derecede hepatit-B hastası olduğu ve tedavi beklediği kay- dediliyor. Cezaeviennde 780 tutuklu üze- rinde yapılan bir değerlendinnede ise bu kişilerin yüzde 11.8'inin görme, yüzde 10'unun romatizma, yüzde 5'inin ane- mi, yüzde 6.6'sının solunum, yüzde 2'si- nin epilepsi, yüzde 6.6'sının migren, yüz- de 5.7'sinin işitme, yüzde 6.8'inin kronik hepatit-B, 4.48'inin bağırsak problemi yaşadığı ortaya çıktı. Eski Adalet Bakanı Oftan Sungurlu. 6 Şubat 1998 günü yaptığı konuşmada, "Cezaevkrindeki tutuklulardan 25 bin 149'u hasta ve tedavi görüyor" diyerek cezaev lerinde kalan her 2 kişiden birinin hasta olduğunun altını çiziyor. Avrupa'va da kınk not Adalet Bakanlığı, cezaevlerindeki "so- runlar yumağı"nı çözmeye çalışırken Avrupa tipi cezaevlerini ömek gösteri- yor. Ancak Batıh ülkelerde cezaevleri de bu sorunu tam olarak çözmüş değil. Av- rupa Konseyi'nin hazırladığı rapora gö- re, tutuklu ve hükümlülerin cop ve sopa- larla dovüldüğü Franstz cezaevlerinde 107 kişi intihar etti. Alman cezaevienn- de 1994 yıhndan bugüne tam 184 ölüm olayı yaşandı. İnsan haklan savunucula- n, ölümlerin yanya yakınının işkence ne- deniyle yaşandığını öne sürüyor. Koşullann son derece sağhksız olduğu cezaeviennde son on yıl içinde çeşitli hastalıklar nedeniyle 33 kişi yaşamını yitirdi (Fotoğraf: KEREM ILG AZ) Tvıtııldvılanıı caıı güveııliği yok Cezaevlerinde yaşanan öldürme ve yaralama olaylan yıldan yıla artıyor Uşak E Tipi Cezaevi'nde 2 astsubay Necdet Kaya'yı Muazzez Ersoy'a ateş etti. - Metris Cezaevi 'nde Parsadan ağır yaralandı. Temmuz 1996'da sag Börüslü vurduktan sonra kacarken Müdür HaBl L'veun Afyon'a Susurluk davası sanıfeı Yasar Duvar'ı öldüren 7 kisi. Nuris Uşak E Tipi Cezaevi'nde 2 Temmuz 1996'da sağ görüşlü adli tutuklular 5 tutukluyu öldürdü. 2 tutuklu yaralandı. - Kayseri'nın Tomarza ilçesi cezaevinde ülkücü tutuklular, 28 Temmuz 1996'da adli tutuklu Fuat Önder'i öldürdü. - Zile Kapalı Cezaevi'nden Devlet Hastanesi'ne 22 Kasım 1996 tarihinde götürülen 3 PKK'liden 2'si astsubay Necdet Kaya'yı vurduktan sonra kacarken öldürüldüler. - Travesti Uğur Kıbç'ı Manisa E Tipi Cezaevi'nın kadınlar koğuşuna koyduklan gerekçesiyle Cezaevi Müdürü Zekeriya Sancaktar ve 3 kadın infaz koruma memurana dava açıldı. - Edirne Yanaçık Cezaevi'nden 2 hükümlü Muazzez Ersoy'a ateş etti. Müdür HaBl t'ygun Afyon'a gönderildi. - Metris'te 8 Temmuz 1997'de çıkan isyan sırasında cezaevinde yangın çıkartıldı. 5 tutuklu öldurüldü. -9Temmuz 1997'de Akşehir Özel Tip Cezaevi'nde 3 tutuklu, Atflla Kıbnç ve Eroi Ağ'ı öldüriip Ahmet Zeybek'i de ağır yaraladılar. - Metris Cezaevi'nde Susurluk davası sanığı Yaşar Öz ve adamlan bir ttalyanı rehin alarak isyan çıkarttı. Öz, cep telefonlan ile bağlantı kurarak televizyonlara açıklamalarda bulundu -15 Şubat 1999'da Sabancı Center suikastmm cinayet sanığı Mustafa Duyar öldurüldü, örtülü ödenek davasının sanığı Selçuk Parsadan ağır yaralandı. Duyar'ı öldüren 7 kişi, Nuriş lakaplı Nuri Ergin'den talimat aldıklannı açıkladılar. -Inci Baba olarak bilinen mafya lideri Mehmet Nabi lncfler'in katil zanlısı Yakup Yaşar Güven kalmakta olduğu Çankın E Tipi Cezaevi'nde 18 Şubat 1999 günü tabancayla vurularak öldürüldü. HalukKıra Kenan Şeranoğhı ibrahimOci YaşsrÖz 4 UnKi'ler Eskişelıir'de Türkiye'nin en iyi korunan cezaevi olarak tammlanan Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde kalanlar arasında çok sayıda çete üyesi var Tûrkiye'nin en iyi korunan cezaevi olarak nitetendirilen Eskişehir Özel Tİp Cezaevi, birbirinden "ûnlfi'' konukları ağırlıyor. Bu ünlülerden bazılan şöyle: "Tıtan Saadet Zlnciri" davası samklanndan Kenan ve Barbaros Şeranoglu: adam kaçırma, silahla tehdit, gazeteci yaraîama ve çete oluşrurma suçlanndan yargılanan Kasnrt Gençydmaz; son olarak adıru Mustafa Duyar'ırt öldürûlmesi, Selçuk Parsadan ın ağır yaralanması olayıyla bir kez daha duyuran Karagümrük çetesi îiderleri "Nuriş" lakaplı Nuri Ergm ve kardeşi Vedat Ergin: Susurluk, uyuşturucu ve Ömer Lfitfü Topal'm öldürûlmesi davalanndan yargılanan Yaşar Öz ile 7 TÎP'li öğrencinin katledilmesi ile "cürüm işJemek amacryia teşekkül olusturmak" suçlanndan tutuklanan Haluk Kırcı; Resul ve Nasuh Soykmez kardesleri öldürmekten sanik Ihas Sannca. Ahmet Bahçıviın, Ali Buiut ve Kamber Mev Mtoğla Yeni Günaydın gazetesi sahibi Bekir Kutmangil'i öldürtmekten sanık ülkücü tbrahim Cici Nevşehir Cezaevi'nde, ülkücü mafya babası Sedat ftfcer Kırşehir Cezaevi'nde, otopark mafyası lideri Yakup Süt ve Ömer Lütfü Topal'm oğlu Murat Topal Bayrampaşa Cezaevi'nde kalıyor. OLAYLAR BtTMİYOR En gergin cezaevi: Bayrampaşa Tecavüz suçundan cezaevinde yatan 5 tutuklu, 1994 yılında cinayet ve gasp suçlulan tarafindan şişlenerek ve boğularak öldürüldü. - Adli tutuklular, Haziran 1995'te jandarmanın cezaevine uyuşturucu ve silah soktuğunu iddia etti. - Cezaevinde Temmuz 1995'te yapılan genel aramada 29 cep telefonu, 8 tabanca, 55 mermi, 6 şarjör. 55 bıçak ve şiş ile 50 gram toz esrar ele geçirildi. - Cezaevi 2. müdürü Fesih Güven, Eylül 1995'te 2 tabanca ve bir cep telefonunu dışan çıkarmak isterken yakalandı. Olayla ilgili olarak gözaltına alman infaz koruma memurlanndan Şaban Erkol intihar etti. - Cezaevindeki adli tutuklu ve hükümlüler, Ağustos 1996'da, cezaevi yönetimine 7 tabanca, 36 mermi, 77 kesici ve delicı alet ile 5 cep telefonu teslim etti. - 20 Ekim 1996 günü adli tutuklu tlhami Yıhnaz tabancayla vurularak öldürüldü. - Cezaevi en son olarak ülkücü mafya lideri Sedat Peker'in koğuşunda "kraDar" gibi yaşaması ve otopark mafyası lideri Yakup Süt ve adamlannın adli tutuklu ve hükümlüler üzerinde hâkımiyet kurması, zengin tutuklulardan haraç almasıyla gündeme geldi. DUZYAZI ORHAN BÎRGÎT Tarihten Bir Yaprak Emin Çölaşan, iki gün önce özellikle Ankara ve lstanbul'daki büyükşehir belediye başkanlıklan se- çimlerinde iki ayn sol partinin de iddialı olmasının, oylan böleceği için Fazilet'in işine yaramasından korktuğunu yazıyordu. Çölaşan, DSP ve CHP'nin bu iki kentte kura yöntemi ile öteki için adaylıktan vaz- geçilmesini de öneriyordu. O, bu öneriyi yaparken Ankara'da Murat Kara- yalçın televizyon ekranlannda programını açıkla- maya başlamıştı. Dün de DSP adayı Taşdeien'in ta- nıtım kampanyası açıldı ve Ecevit, "Ankara'yı Ata- türk'ün emanetine layık hale getireceklerini" söy- leyerek, DSP nin sadece genel seçimlerde değil, yerel yönetim seçimlerinde de birinci parti olarak çı- kacağını vurguladı. Ecevit'in önerisi beni on y\l öncesine götürdü ve 26 Mart 1989'da yapılan yerel yönetim seçimleri sı- rasında SHP ile DSP arasında bir güç birliğı yapıla- bilmesi için başlatılan bir girişimin ilk kez, gün ışığı- na çıkartılmasına yöneltti. O seçimlerde, istanbul'da Bedrettin Dalan ANAP'lı Büyükşenir Belediye Başkanı olarak gücü- nü ve iddiasını sürdürüyordu. SHP ise, "Çare Dok- tordur" sloganı ile Nurettin Sözen'i aday göster- mişti. DSP ise, genel başkanının dün de söylediği gibi, otarihte henüzörgütlenmesinitamamlamamış ve kendisini kabul ettirmiş değildi. Ama seçimleri, kendisini tanıtmanın en doğru ara- cı olarak görüyordu. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de eski bir sendikacıyı Mukbil Zırtı- loğlu'nu aday göstermişti. Eski arkadaşım Sözen, beni aradı ve SHP ile D- SP'nin seçimlere ayn ayn kattlmasının sağdaki par- tilerin işine yarayacağını söyleyerek çözüm ıstedi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Murtaza Çelikei'e bu isteği götürdüm. Ecevit ile görüşerek, SHP'nin örgütlenmesini tamamladığı ve güçlü göründüğü büyük kentierde seçime tek başına girmesi, DSP'nin mesela Zonguldak'ta SHP tarafindan desteklenme- sini önerdim. Büyük kentlerde, belediye meclislerin- de ortak aday çıkartılabilir, ilçe belediyelerinde de güç biriiğine gidilebilırdi. Ecevrt'in öneriye sıcak baktığı görüldü. Bunun üzerine Çelikel, Sözen ve SHP'nin Ankara adayı Murat Karayalçın, benım çalışma büromda toplan- dık. Bir tam gün yapılan görüşme sırasında taraflar genel başkanlan ile telefonla sık sık ilişki kurdular. Sonunda Murat Karayalçın, Erdal Inönü ile görüş- mek için Ankara'ya dondü. SHP Genel Merkezi 'nin kendilerine güveninin tam olduğu, göruşmelerden olumlu bir sonuç çıkmayı- şından anlaşılıyordu. Erdal inönü, genel sekreteri Baykal'ın bir iki gün içinde Istanbul'a geleceğini, onunla da görüşerek bir sonuca ulaşabileceğimizi söylemişt. Baykal geldi ama o görüşme için randevu sağla- namadı. 26 Mart seçimlerinde de, SHP'nin Ankara, istan- buj ve Izmir adayları başkanlıklan aldılar. Öyle görülüyordu ki, bu üç kentteki sol seçmen- lerden, DSP yanlılan da, oylannı sandıkta en güçlü görünen öteki sol partinin, SHP'ninadaylanndatop- lamayıyeğlerrHşti. ,.v*~- ^*~^ , - - • • • • ' ' t - % ' ^ ' Ecevit, dün Ankara adayı Taşdeien'in kampanya- sını açarken yaptığı konuşmada, 18 Nısan seçimle- rinden partisinin birinci parti olarak çıkacağını söy- lüyor ve genellikle seçimler konusunda iddialı ko- nuşmadığını anımsatarak, "Ama artık çok iddialıyım. DSP seçimlerin birinci partisi olacaktır" dıyor. Biliyorsunuz: Seçim yasasında yapılan bir değişiklik partilerin durumu ile ilgili anketleri yasaklıyor. Ama liderterin seçim sonuçlan için görüş bildirmelerinin yasak ol- madığı, başbakanın dünkü konuşmasından anlaşı- lıyor. Yasaklann her zaman delinmeye mahkûm oldu- ğunun son kanıtını, önceki gün "Yeni Yüzyıl" gaze- tesi çok ilginç bir buluşla verdi ve 18 Nisan seçim- leri için Amerikalılann yaptırdığı bir anketin sıralama- sını oy yüzdeleri ile Ingilizce olarak yayımladı. DSP, FP, Anap, DYP, CHP ve MHP'nin Ingilizce yazılışla- nnı, bu dili bilmeyenler bile ya sökerek, ya da baş- kalanna sorarak anladılar. Bu yöntem, bana 1960 öncesınde başına konan yayın yasaklannı nasıl del- diğimizi anımsattı. Bir gün onları da, ama asıl önem- lisi 1987 seçimlerinde DSP iie SHP arasında yapıl- ması için çalıştığım güç birliğinin yine Erdal Bey'den nasıl döndüğünü de anlatınm. Faks: 0212- 677 07 62 E-mail: obirgitıa cumhuriyet.com.tr Tankus'tan kara para iddiası 'Bilican hn oğlu 5 şirket kıtrdu' Istanbul Haber Servisi - Beyoğlu İlçe Emniyet Mü- dürlüğü görevine atandık- tan sonra yaptığı açıklama- lar nedeniyle açığa alman eski Istanbul Narkotik Şu- be Müdürü FerruhTankuş. Emniyet Genel Müdürü NeeatiBOkan'ın oğlu Mu- rat Biücan'ın nereden gel- diği belli olmayan paralar- la 5 şirket kurduğunu öne sürdü. "Eroin kaçakçıhgı yap- mak ve kara para akla- makla" suçladığı işadamı Yümaz Katmerci'nın Fer- ruh Tankuş hakkmda açtı- ğı 2 milyar liralık manevi tazminat davası dün Fatih 4. Asliye Hukuk Mahke- mesi'nde görüldü. Ferruh Tankuş, Katmerci'nin adı- nı vermediğini söyledi. Duruşma, davacı Katmer- ci'nin de dinlenmesi ve dosyadaki eksiklerin gide- rilmesi amacıyla ertelendi. Tankuş, Necati Bili- can' ın oğlu Murat Bilı- can'ın "neredengekiiği bel- li olmayan" paralarla 5 ta- ne şirket kurduğunu iddia etti. Necati Bilican'a ait te- lefonun da Murat Bilican'a tahsis edildiğini öne süren Tankuş, bu telefonun 1998 yılındaki 2 buçuk milyar li- ralık borcunu da devietin ödediğini savundu. Katmerci'nin I998'de gerçekleştirdiği 25 hayali ihracat oldugunu, bunu da eski Şişli Belediye Başka- nı Gülay Ashtürkün eşi Ortaan Aslıtürke ait Bar- baros Dış Ticaret fırması aracılığı ile yaptığını öne süren Tankuş sö'zlerini şöy- le sürdürdü: "1998 Ma>is ayında Arena programının yayımlanmasından sonra buraya baskın yapıldı. Yıl- maz Katmerci'ye ait Yınka Teks'le Barbaros Dış Tica- ret arasında sözteşme var. Bu 25 tane hayuli ihracaun hiçbiri 50 bin dolan geç- mez. Çünkü. 50 bin dolan geçtiği zaman parayı resmi olarak geürmek zonında. Bu ihracatiann hepsi Rus- ya'ya yapılır. Ama, Kat- merci bir kez bile Rusya'ya gitmemiştir. Yınka Teks, hayali bir firma. Exim- bank'taki 12 milyon dolar- lık kredivi vasallaşOrnıak için hayali ihracat yapıyor. Bu 12 milvon dolarlık kre- diyi de yüzde 101a tefeciye veriyor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear