Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 1999 CUMA
HABERLER
Atatiirk'iin
dilinden
Cumhuriyet
• tstanbul Haber Servisi -
Beşiktaş Atatürk Anadolu
Lisesı'nce, okulun "Atatûrk"
adını alışının 46. yıldönümü
nedeniyle Harbiye Askeri
Müze Kültür Sitesi'nde
Cumhuriyet'in ilanı,
Atatürk'ün dilinden dialarla
sunuldu.
Çağlayan'ın
davası başladı
• tstanbul Haber Servisi -
"Emlak Kralı" olarak
bilınen işadamı Metin Kaya
Çağlayan'ın "sahtecilık ve
dolandıncıhk" yaptığı
gerekçesiyk 5 iîe 13 yıl
arasında hapis cezası
istemiyle yargılanmasına
başlandı. lstanbul 4. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada sorgusu yapılan
Çağlayan. suç konusu edılen
bononun da kendisi
tarafindan verilmediğini
savundu. lddianamede, bono
veren şirketlerden birinin
sicil kayıtlannın
bulunmadığının belirtildiğini
söyleyen Çağlayan, söz
konusu Tempaş Şirketi'nin
Kocaeli Ticaret Sicili'ne
kayıtlı olduğunu. suç
tarihinden önce kurulduğunu
ve Mekân Yataklan'nın yan
kuruluşu olduğunu kaydetti.
İletişim dekanları
toplantısı
• ANKARA (AA) - İletişim
fakültelerinin sorunlannın
aynntıh biçımde ele
alınacağı iletişim fakülteleri
dekanlan toplantısı, Gazi
Üniversıtesi İletişim
Fakültesi'nin ginşimiyle
gerçekleştirilecek. Gazı
Universitesi Gölbaşı Sosyal
Tesisleri'nde bugün
başlayacak ve iki gün
sürecek toplantıda,
Tûrkiye'deki 14 iletişim
fakültesinin dekanlannın yer
alacağı bır kurul
oluşturularak iletişim
fakültelerinin sorunlan tüm
yönleriyle tartışılacak.
Saraç'tan haraç
isteme davası
• lstanbul Haber Servisi -
Kendilerine eski lstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip
Erdogan'ın "'gizli kasası"
olarak tanıtılan Fatih
Saraç'tan tehditle para almak
amacıyla kardeşinın evinı
kurşunladıklan öne sürülen
başka bır davadan hüküm
giyen tutuklu sanık Yılmaz
Çelık ve Tufan Mengi'nın
yargılanması Fatih 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde devam
edildi. Mahkemeheyeti,
duruşmayı sanığın tutukluluk
halinin sürmesini
kararlaştırarak duruşmayı
erteledi.
kışaat işçileri
6. kattan dilştü
• tstanbul Haber Servisi -
Esenler Oruçreıs Mahallesi,
Hazinedaroğlu lnşaatı.
Galeri Blok 2. kısım
inşaatında Bülent Sami (23)
veŞakırBasut(19)adlı
işçiler, dış cephe sıvası
yaparken üzerinde durduklan
iskelenin çelik halatınm
boşalması sonucu 6. kattan
düştüler. Sami, hastaneye
kaldmlırken yolda hayatını
kaybetti. Vakıf Gureba
Eğitim Hastanesi'nde tedavi
altına alman Basut'un sağlık
durumunun da ciddiyetinı
koruduğu bildirildi.
Asırlık kilise
müze oluyor
• Ç ANAKKALE (AA) -
Çanakkale'nın Fevzipaşa
Mahallesi'ndeki asırlık
Ermeni Kilisesı Kültür
Bakanlığı'nca etnografya
müzesine dönüştüriilecek.
1880 yılında kilise olarak
yapılan ve 1965-1985 yıllan
arasında arkeoloji müzesi
olarak kullanıldıktan sonra
tiyatro ve konferans salonuna
dönüştürülen eski kilisede,
restorasyon çalışmalanna
başlandı. Çanakkale ll Kültür
Müdürü Mustafa Sevim, 74
milyar harcanacağını belirtti.
IVtehmetçik Anıtf
töpenle açıldı
• tstanbul Haber Servisi-1.
Ordu Komutanlığı"nın
bulundugu tarihi Selimiye
Kışlası'nda şehitlerin anısına
yaptınlan "Mehmetçik
Anıtı" törenle açıldı.
TGC'den PPOI.
DP. Kutay'a plaket
• tstanbul Haber Servisi -
Türkıye Gazeteciler
Cemiyetı (TGC). basın ve
kültür dunyasına yaptığı
hizmetlerden dolayı tarihçi
Prof. Dr. Cemal Kutay'a
törenle plaket verdi.
Halkalı 5. Etap Konutlan'nın NATO'nun tesislerine ait boru hattı üzerine yapıldığı bildirildi
Askeri bölgeye koııut tarbşması
BIRBAKIMA
HAZAL ATEŞ ÇAKIR
Milli Savunma Bakanlığı,
Toplu Konut Idaresi (TOKl) ta-
rafindan 1998 yılında ihale edi-
len lstanbul Halkalı 5. Etap Ko-
nutlan'nın askeri NATO tesisle-
rine ait olan akaryakıt boru hat-
lan üzerinde yapıldığını bildire-
rek, inşaatlann durdurulmasını
istedi. Milli Savunma Bakanlığı
tarafindan TOKl'ye gönderilen
yazıda. "Bu tesislerin 10 metre
yakınına bir ağaç bile dikilemez.
Hattın güzergâhı değişecekse bu-
nun masraflanıu idarenin üstlen-
mesi gerekir" uyansında bulu-
nuldu. TOKl yetkilileri de. so-
runa çözüm bulacaklannı, bu
bölgeden konut alan yurttaşlann
mağdur olmasının söz konusu
olmadıgını bildirdi.
Başbakanlık'ta görev yapan
üst düzey bir yetkili. TOKt'nin
Milli Savunma Bakanlığı'ndan
konutlann yapıldığı bölgedeki
boru hattınm kaldınlmasmı iste-
diğini belirterek, "Savunma Ba-
kanhğı. daha sonra hattın TOKİ
tarafindan kamulaştınldığ\ yaıu-
tını verdi. Bakankk 10 yıl önce
bu konuya üişkin protokol imza-
landığuu anımsatarak, yapılan
hattın masraflaruun yine idare
tarafindan karşılandığına dikkat
çekti" dıye konuştu.
Savunma Bakanlığı güzergâ-
hın değiştirilmesi gerekiyorsa
bunun idare tarafindan yapılma-
sı gerektiğini vurgularken, TOKl
yetkilileri sorunun çözümlene-
ceğini açıkladı.
Binlerce yurttaşın Halkalı 5.
etaptan konut aldığını belirten
yetkili. "Söz konusu olan alan-
dan 200 metrelik bir boru hatü
geçiyor. Bu bölgeye nasıl ruhsat
verildiği de beUi değiL Aynı za-
manda bu bölge 2. derece SİT
alanı. Kültür ve Tabiat Varükla-
nnı Koruma Kurulu kararlanna
da aykın davranılıyor" açıkla-
masını yaptı.
Bu arada TOKl 1998 yılında
15 konut projesinin yapımını
başlatırken 1999 yılına kaynak
sıkıntısıyla girdi. TOKl 1998 yı-
lında 55 bin konuta kredi açar-
ken, lstanbul Halkah'daki arsa
satış gelirlerinin geri dönmeme-
si nedeniyle 7 trilyon lirayı top-
layamadı. Yetkililer, TOKl'nin
Emlak Bankası'nda bulunan Ko-
nut Edindirme Yardımı hesabın-
dan nemalarla birlikte 160 tril-
yon liranın üzerindeki parayı
tahsil etmeye çalıştığını belirti-
yor. İdare, toplu Konut Fonu ge-
lirlerinin hesaplandırma oranla-
nnın da Konut Edindirme Yardı-
mı (KE Y) hesaplanna yansıtıla-
bileceği düşüncesiyle gelir or-
taklığı senedi ihraç etmesini ve
bunlann KEY hesaplanna akta-
nlmasını planlıyor. Gelir ortak-
lığı senedi için TOKl'nin yurt-
taşlardan 10 yıl içinde tahsil ede-
ceği 100 trilyon liralık alacağın
teminat göstenleceği kayde-
diliyor.
Çifte pasaport istiyorlar
Almanya'daki
Türkler dönüş
planı yapmıyor
Belediye otobüsününfreni patladı
İstanbul Haber Servisi -
Almanya'da yaşayan Türk
yurttaşîannıiT büyük bölü-
münün Alman yurttaşlığı-
na geçmeye hazırlandığı ve
çıfte pasaport edinmek is-
tedikleri belirtilerek bu ül-
kedeki Türklerin artık Tür-
kiye'ye dönme planlan
yapmadıklan vurgulandı.
Almanya'daki Türkiye
Araştırmalar Merkezi'nce
1003 Türk üzerinde yapı-
lan bir kamuoyu araştırma-
sı, Almanya'da yaşayan
Türklerin yaklaşık yüzde
18'inin Türkiye'ye yerleş-
meyi düşündüğünü. yüzde
8.5'inin bu konuda karar-
sız olduğunu, yüzde
73.7'sinin ise Türkiye'ye
dönmeyı "kesinhkk dfi-
şünmediğini" ortaya koy-
du.
Araştırma sonucunda,
Almanya'da yaşayan Türk-
ler içinde hem Türk hem
de Alman yurttaşlığına sa-
hip olanlann oranı yüzde
2.7'de kahrken Türk yun-
taşı olanlann oranı yüzde
84.7, Alman yurttaşlığına
geçenlenn oranı ise yüzde
12.4 oldu. Araştırma, Türk
yurttaşlığına sahip olan
Türklerin yüzde 8.8'inin.
Alman yurttaşlığına geç-
mek konusunda son derece
kararlı olduğunu ortaya çı-
kardı.
Ancak her iki Türkten
biri, Alman yurttaşlığına
geçmek için Türk yurttaş-
lığını koruma şartını öne
sürdü. Türklerin yüzde
48.7'sı Türk yurttaşhğını
koruması şartıyla, Alman
yurttaşlığına geçmek ıster-
ken yüzde 24.8'lik bir ke-
sim de Alman yurttaşlığı-
na kesinlikle geçmek ıste-
mediğini belirtti. Yani her
4 Türk yurttaşından biri
Alman yurttaşlığına geç-
meye "her hal ve şarttaza-
ten sıcak bakmadıgını"
açıkladı. Bu konuda karar-
sızlann oranı yüzde 10'u
bulurken araştırma sonuç-
lannı değerlendiren Türkı-
ye Araştırmalar Merkezı
Direktörü Prof Dr. Faruk
Şen, eldeki verilerin yeni
kombinasyonlara dikkat
çektiğini belirtti. Şen, Türk
yurttaşlığının Türkler nez-
dinde önemli bir değere sa-
hip olduğunun, yaptıklan
her araştırma sonucunda
yeniden ortaya çıktığını
annnsattı ve şöyie dedi:
"Ancak kesin olan bir
şey, bu insanlann Türki-
ye'ye tfimüyle yerleşmeyi
düşünmedikleri ve bu ka-
nuiannı açıkça ifade etme
ihtiyacı duymuş olmalan-
dır. TürklerTürk pasapor-
tundan da kolayca vazgeç-
meyi düşünmüyorlar"
Görünmez kaza: 2 ölüOkmeydanı'nda, freni paüayan tETT
otobusünün cadde üzerinde ve yoi
kenannda bulunan yurttaşiara
çarpması sonucu 2 kişi öMü, 4'ü agır 15
kîşt de yaralandL Topkapt-
MecidiyekÖy hattmda çaltşan Hüseyin
Keskin'üı kuDandığı tETT
otobüsünün freni Okmeydanı
Şarkkahvesi Caddesi üzerinde patladı.
KontroMen çıkıp parkhafinde
bulunan 2 ozel otomobüe çarpan
otobüs. kaçmaya çalışan \ urttaşlann
arasına daldı. Otobüs, cadde
üzerindeki Eser Otobüs Durağı'nda
tamirat çaüşması vapan, İETT Beyoğhı
Bölgesi Şişii Işletnie Şefliği'ne ait
otobüse çarpbktan sonra durdu.
Kazada Cevat Döner (35) ve Bilal
Kenıerizioğlu adh \ urttaştar vaşanuıu
yitirirken 15 kişi de yaralandi. Yarahlar
SSKOkmeydanıHastanesi'neve Özel
Oknıcydanı Hastancsi'ne kaidınkİL
Yarahİardan Semra Bakı. Esra Bakü.
Rahime Urcan ve Hasan Nuri
Sülün'ün sağlık durumlanmn
ciddrvetini koruduğu öğrenikli.
(Fotoğraflar: AA)
Halkbank'tan acil destek kampanyası
Doğu ve G.Doğu'ya
250 trilyon lîra kredi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Ozkan, bu ay
esnafa kullandınlmak üzere 12
trilyon liralık kaynak
aynldığını bildirdi Özkan.
"1998 yıh sonunda 220 trilyon
lira olan esnaf plasmanlan
tutan vıhn Uk 3 a> ında 31
trilyon lira yeni ek plasmanla
birlikte 251 trilyon liraya
ulaşmıştır" dedı. Özkan, dün
yaptığı yazılı açıklamada,
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'nun gelişmesi
kapsamında hükümetin mart
ayı başında 6.1 trilyon kaynağı
acil destek kapsamındaki illere
gönderdiğini bildirdi. Böylece
yüzde 20 artışla bölgeye
verilen kaynağın 50.7 trilyon
liraya çıktığını belirten Özkan
şunlan kaydetti :"Bu yıl Doğu
ve Güneydoğu bölgeterine
kullandınlacak esnaf
plasmanlan tutan 80 trilyon
liraya vlikscltilecektir. Doğu-
Güneydoğu Bölgesi'nde 1293
firmaya 24 trihon lira kredi
kullandmbnış ve 14 bin kişiye
ila>e istihdam yaraülmıştır. Bu
yıl başında bölgeden gelen
kOBl'lere ah 4.2 trilyon liralık
kredi taleplerinin de
değeriendirilmesi
tamamlanmjştır. Halk
Bankası'nuı açılacak ve 1999
yılında kullandınlacak 1
katrilyon lira olarak hedef
alınan ihtisas kredilerinin 250
trilyon lirası Doğu ve
Güneydofu'daki acil destek
kapsamındaki illere
kullandınlacaktır."
Sanıklar suçlamalan kabul etmedi
Halk Bankası^nın eski
yöneticileri yargdandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Eski Halk Bankası Genel
Müdürü Sezgin Taşlaran ve
bankanın üst düzey 3
yöneticisinin, Kıbns Yatınm
Bankası'na 4.5 milyon dolar,
Everest Bank'a da 2 milyon mark
depo hesabı açarak bankayı
zarara uğrattıklan gerekçesiyk
yargılanmalanna dün başlandı.
Davanın dünkü duruşmasına
sanıklar Sezgin Taşkıran. Şakir
Yırdıncı. Leyla Tatar. Rıfkı Metin
Selçuk ve avukatlan katıldı.
Taşkıran, savunmasında iddia
edılen suçun bankanın yaptığı bir
mevduat işlemi olduğunu
belirterek 1993 yılmın Aralık
ayında görevinden aynldığını
belirtti. Taşkıran, görevde
bulundugu süre içinde Kıbns
Yatınm Bankası ve Everest
Bank'a ilişkin işlem
yapmadığını ve bankalara depo
hesabı açılmasının aynlmasından
sonra olduğunu ileri sürdü. Sanık
avukatlanndan Yıküz Köker
bilirkişi incelemesi yaptınlmasını
istedi.Yargıç, bankanın zarannın
belirlenmesi için bilirkişi
incelemesi yaptınlmasma karar
vererek duruşmayı erteledi.
lddianamede, yönetim kurulu
karanna dayanılarak 1 Kasım
1992'de sermayesinin tamamma
yakını Şefika Demirere ait olan
ve KKTC'de kurulan Yahya
Kemal DemireL, Murat Arulat
Emin Şirin, .\hmet Terah ve
Kemal Erbilen tarafindan
yönetilen Kıbns Yatınm
Bankası'na 4.5 milyon dolar
tutannda depo hesabı açıldığı
belirtiliyor.
valilik açıkladı
Istanbul'da
kanunsuz
gösteriye
geçit yok'
tstanbul Haber Servisi -
lstanbul Valiliği, kentte
yapılacak toplantı ve
gösteri yürüyüş alanlannı
belirledi. lstanbul
Valiliği'nce yapılan yazılı
açıklamada, bazı kişilerin
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü. 12-13 Mart Gazi ve
15 Mart Ümraniye
olaylan yıldönümlennde
kanunsuz gösteriler
düzenleyerek yurttaşlan
güvenlik kuvvetlerine
karşı provoke etmeye
çalışanlann belirlendığını,
bu tür eylemlere karşı
alınacak tedbirlerin
arttınldığı bildirdi.
Açıklamada, 2911 sayılı
Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu
hükümleri uyannca,
kentte toplantı ve gösteri
yürüyüşü yapılabilecek
yer ve güzergâhlann
valilik tarafindan
belirlenerek ilan edildiği
anımsatıldı. Bu yerlerin
Şişli Abide-i Hürriyet
Meydam, Beykoz Çayın
ve Zeytinburnu
Kazlıçeşme Alanı olduğu
belirtilerek şöyle denildi:
"Ancak. kanunlanmuon
emredici hükümlerine
u\ ulmaksmn. özeUikk
geçmiş yülarda meydana
gelen olayiar ve > ıkıcı
böliicü örgütlerin sıkça
istismar ederek
kullandıklan 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü,
12-13 Mart Gazi ve 15
Mart Ümraniye olaylan
yıldönümleri.21 Mart
Nevnız ve benzeri
günlerde kanunsuz
gösteriler düzenlemek
suretiyle, güvenlik
kuvvetlerine karşı halkı
provoke ederek
yurttaşlanmızm can ve
mal güvenliğini tehlikeye
sokma gayTeti içinde
olduklan gözlenmektedir.
Bu nedenle, kolluk
kuvvetleriınizce kamu
güvenliğinin sağlanması
amacıyla gereken
tedbirier arttınlarak
uygulamaya konulmuştur.
tstanbul'da sağianmış olan
huzur ve güven ortamım
bozmaya kalkışanlara izin
verilmeyecek. anında
müdahale edikcektir."
Açıklamada. yurttaşlardan
bu kışilere itibar
etmemeleri, istismarlanna
fırsat vermemelen ve
eylemlere girişenleri
güvenlik kuvvetlerine
bildirmeleri de istendi.
Trabzonspor Kulübü Başkaru
Mehmet Ali Yılmaz'ın, kulübün
Ingilız futbolcusu Campbell'a
yamyam demesiyie başlayan knz
giderek büyüyor. Trabzon'un yıl-
dızlanndan, takım kaptanı Ogün
de bu kriz sırasında kadro dışı bı-
rakıldı. Trabzonspor'un başkanı
Mehmet Ali Yılmaz'ı tanıyoruz.
Çakıct kasetlen skandalı sırasın-
da ismi yeniden gündeme gel-
mişti.
Yılmaz, bakanlık, milletvekilliği,
gazete patronluğu da yaptı. Bu
nedenle ne söyleyeceğini, söyle-
diği sözlerin ne anlama geleceği-
ni bitecek kadar tecrübe sahibi
olması gerekir. Daha sonra
CampbeH'la iigıli tutumu düzelt-
meye çalışsa da, söylenen o ağır
sözleri kökten düzeltecek bir tu-
tum içine girmedi.
Yılmaz, "delıkanlı" tavırlarıyia
tanınan bir İşadamı. Çakıcı ve Pe-
ker'i de deiikanh çocuklar olduk-
ları için tanıdığını ve onları yeğen-
leri gıbi gördüğünü söytemişti. Bu
delikanlı tavrın arkasında, bu
gençlerle ilişkisının de bir payı ol-
duğu düşünülebılir. Böylesine
Campbell, Ogün ve Yamyam
"erkek've "deiikanh" olunca, bu
işin raconunda birisine "yam-
yam" deme hakkını da kendisin-
de görmesi çok doğal.
Gelişmiş Batı kültürü içinde,
ırkçılığa karşı gelişen bir duyarlı-
lık oluştu. Geçmişteki ırkçı sö-
mürgecilik, yüzyıllann mücadele-
si içinde bir birikim yarattı. Özel-
likle Ikincı Dünya Savaşı sırasın-
da milyonlarca insanın yaşamına
mal olan Alman ırkçılığı, ınsanlı-
ğın tarihinde önemli sarsıntılar
yarattı. Campbell'ın duyduğu bu
sözlere tepki göstermesının böy-
le bir arka planı olduğunu da
unutmamak gerekir. ingiliz ımpa-
ratorluğunun zencıleri, ırkçılıktan
ve aşağılanmaktan çok çektiler.
Campbell, tepkilerinde haklıydı.
Daha da haklı ve duyarlı olan,
Kaptan Ogün'ün tutumuydu.
Ogün, son derece saygılı ve dik-
katli sözlerle Başkan Yılmaz'ın
tavnnın yanlış olduğunu belirtti.
TV ekranlanndan izlediğimiz bu
sözlerinde, Ogün'ün kişiliklı tutu-
munun ötesinde hiçbir aşırılık
yoktu. Ancak kulübün delikanlı
başkanı, bu sözlere bile dayana-
madı ve Ogün'den kaptanlığı al-
dığı gibi onu kadro dışı bıraktı.
Ogün'ün başına gelenleri gö-
rünce Oğuz'a ve Aykut'a yapı-
lanlan hatırlamamak mümkün
mü? O zaman da Fenerbah-
çe'nin başında, çok "Baba" bir
başkan vardı. Onlar da bır Trab-
zonspor maçı sonrası ömek bir
tutum göstererek maçı kaybeden
Trabzonspor'lu arkadaşlarının
yaşadıklart drama üzüldüklerini
söylemişlerdi. Sahada üstün bir
futbol sergıleyıp maçı kazandık-
tan sonra, futbol dünyasında acı-
masızlığa kurban olan rakıp arka-
daşlanna sahip çıkmışlardı.
Onlann davranışı, üikemizdeki
sporculuk mantığını olumlu etki-
leyebilecek örnek bır davranıştı.
Işte bu örnek davranışı gösteren
kışilikli iki futbolcu, bu tavırlan ne-
deniyle Fenerbahçe'den kovul-
du. Aslında Fenerbahçe'den ko-
vulan, yetişkin ve olgun futbolcu
kavrayışıydı. Kulübün "Baba"
başkanı, kişilikli futbolcuya ta-
hammül edememişti. Aynı olay
şimdı Trabzon'da yaşanıyor;
Ogün'ün şahsında, doğru futbol-
culuk anlayışı yok edilmek ısteni-
yor. Futbol dünyasının Ogün'e
sahip çıkması ve onun örnek
davranışını desteklernesi gerekir.
Her şeyi para belirlerse, so-
nunda cebinde çok parası olan-
lar istediklerini yapacaklannı zan-
nediyoriar. (Kaldı ki Mehmet Ali
Yılmaz'ın Trabzonşpor'a son yıl-
larda hiçbir maddi katkısı olma-
dığı biliniyor.) Trabzonspor, Kara-
daıiz'ın örnek takımlanndan biri.
Yüz binlerce taraftarı var. Zaman
zaman birileri bu takımı, kurt işa-
retli göstericilerin egemenliğine
sokmak istediyseler de bunu ba-
şaramadılar. Koca bir bölgenin
en etkili takımını dar bir grubun
egemenliği altına sokmak müm-
kün olmaz; bugüne kadar olma-
dığı gibi.
Oğuz'la, Aykut'la başlayan,
Ogün'le süren kişiliklı futbolcula-
nn; korunması, desteklenmesi,
futbolun ve sporun geleceği ba-
kımından önem taşıyor. Milli Ta-
kımlar Teknik Direktörü Mustafa
Denizli'nin Oğuz'a sahip çıktığı
gibi Ogün'e de sahip çıkması u-
mut verici bir davranış.
Campbell'ın, daha önce tak-
dirle karşılanıp bir iki mağlubiyet
sonrası "yamyam" denilereksuç-
lanması, futbol dünyamızdaki de-
rin bir yaraya da işaret ediyor.
Futbol, sonunda bir oyun. Renk-
liliği ve estetiğiyie milyonların
gönlünde yer ediyor. Bu oyunun
her zaman bir kazananı, bir kay-
bedenı olacak. Herkes kazana-
mayacağına göre birileri de kay-
bedecek. önemli olan, bu sporu
dostluk içinde bir yanşma olarak
kavramak. Soruna böyle yaklaş-
tığımız zaman, sporumuz da ile-
ri ve gelışmiş yeni bir aşamaya
yükselecek.
Topluma aşınlanmak istenen
şovinizmin, futbola da yarar yer-
ine zarar getirdiği, bu son örnek-
le bir kez daha gündeme geldi.
SERVER TANtLLİ
Kadınlar Ustüne
Konudan Konuya
Önümüzdeki pazartesi Dünya Kadınlar Günü.
Belki cumartesi, pa*zardan başianacak kadınla il-
gili sorunların harmanlanmasına. Sosyal, kültürel,
bu arada siyasal sorunlar. Insansoyunun en ağır-
dan aldığı bir konu bu. Çünkü, kadının bağımsız-
lığına giden yolun üstünde yüzlerce, binlerce yılın
getirip yığdığı engeller var.
Hele Doğu dünyasında ve yoksul ülkelerde...
Çare? Kadın-erkek sürekli ve kıran kırana mü-
cadele!
"Ekmek ve gül" için kavga bu!
•
Rastlantının güzelliğine bakınız: Bu yıl, Simone
de Beauvoir'ın, kadın hareketinde bir kilometreta-
şı olan -o dev- eserinin, Ikinci Cins'in yayımlanışı-
nın da 50. yılı. 1949'da yayımlandığında fırtınalar
yaratmış, yığınla dile -bu arada Türkçeye de- çev-
rilip kadınların bilinçlenmesinde büyük rol oynamış
olan bu devrimci eserle ilgili kolloklar düzenleniyor
şu sıralan incelemeler yayımlanıyor.
Nedir anlattığı Simone de Beauvoir'ın o kitapta?
En kısa deyimle, kadınlann geri plana itilişlerinin
öyküsü!
Ona göre, bu itiliş, kadının doğasından değil, ta-
rihten ileri gelen birdurumdur. Tarih boyunca, koz-
molojiler, dinler, boş inançlar, ideolojiler, edebiyat-
lar". yarattıklan kadın imgesiyle, böylesi bir itilişi tez-
gâhlayıp durmuşlardır Beauvoir, büyük bir cesaret-
le yaptığı çözümlemelerden yola çıkıp, bu mitosla-
nn karşısına, kadınların "yaşadıklan deneyimi",
"bahtsızlıklannı ve şanslannı, kaçışlannı ve gerçek-
leştirdiklerini" çıkanp ortaya koyar. Bununla da ye-
tinmez, "kadmındoğası", "ebedîkadın"ö\yeaö\an-
dınlan şeye de karşı çıkar; cinsler arasındaki farklı-
lıklar, toplumlann yarattığı gerçekliklerdir, doğadan
ileri gelmezler, der.
Böylece, onun ünlü formülüyle, "kadın olarak do-
ğulmaz, kadın olunur!"
Peki ne yapılmalrydı?
Başta kadın, kendisini her an gözetleyen ve izle-
yen "yabancılaşma "tehlikesıne karşı mücadele et-
mek zorundadır; kurtuluşu buna bağlıdır. Ne var ki
Beauvoir, kadın hareketinin kazandığı dinamizme
bakıp kimi düşüncelerinde değışikliğedegitti: Özel-
likle, kadınlann toplu mücadelesinin önemini ve ive-
diliğini göndü; bu mücadeleler, başka "öncelikler"e
ya da -ne olursa olsun!- gelecek bir toplum umudu-
na tâbi olmamalıydılar.
Söylemekle kalmadı, bizzat kendisi, kadının kur-
tuluşu hareketinde "militanca" bir kavga verdi; yal-
nız o konuda da değil, kendi kuşağından çoğu ay-
dın gibi, savaşa, dünyanın bloklara aynlışına, dikta-
törlük ve totalitarizme, sömürge savaşlanna sürekli
karşı çıktı; öte yandan, insan hakları uğruna müca-
deleyi hep canlı tuttu eyteminde.
Kadınlar, Simone de Beauvoir'ın anısına bir gül
koymayı unutmayınız!
•
Cumhuriyetimiz, aynı zamanda bir "Aydınlanma"
hareketi olarak, kadınlanmıza, yaşamındeğişikalan-
lannda çok şey getirdi. O hareketin, kadın öncü "lö-
ri de oldu: Oğretmen, yazar, kurtuluş savaşçısı ola-
rak, sendikacı ve sanatçı olarak, hukukçu ve tarih-
çi olarak "ön"edüşenlergörüyoruz. Perihan Ergun
(Turgut), Tekin Yayınlan'ndan çıkan Cumhuriyet Ay-
dınlanmasında Öncü Kadınlanmız'da onlann öykü-
sünü -hünerie- anlatıyor. Öte yandan, o "Aydınlan-
ma "nın coşkusunu kendi uzmanlık alanlannda sür-
düren kadınlanmız var. Necla Arat'ın yayıma hazır-
layıp Cumhuriyet Kitap Kulubü'nün çıkardığı/tyd/n-
lanmanın Kadınlan'nda, onlann Cumhuriyet ve ka-
dınlar üstüne düşüncelenni okuyoruz; getecege ve
ileriye açık hepsi de...
Mutlaka okunması gereken bir kitap!
•
Bir seçim artfesinin hareketlenişi, ister istemez ka-
dın hareketini de etkilemiş halde. Yine bizzat kadın-
lardan gelen bir girişimle, kadınlanmıza politikada
hak ettikleri yeri sağlamanın kavgası veriliyor. Kadın-
laria ilgili yığınla sorunun içinde, bu kez buna ağıriık
tanınmış. Hiç de yabana atılacak bir yeğleme değil.
Büyük partilerden de kulak kabartanlar var konuya.
Ama daha çok, parlamento dışında kalmış iki küçük
parti, özgüriük ve Dayanışma Partisi ile lşçi Partisi,
işe büyük heyecanla sanlmış haldeler ve örnek bir
davranış sergiliyoriar. Dileriz, seçimlerde halktan g-
elecek ilgi, bu anlamlı çabayı ödüllendirir...
Erdost'a cezaya hukukçu tepkisi
'Üç Sivas'm
cezalandırılması
karagüldürü'
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Avukat Nurten
Çağlar Yakıs, yayımcı-ya-
zar Muzaffer Dhan Er-
dostun mahkûm edildiği
kitabı "Üç Shas"ta Türki-
ye'nin SevT modeli çerçe-
vesinde bölünüp parçalan-
masını teşhir edip eleştırdi-
ğini belirterek "Bir eserin,
karşı çıkügı ve eleştirdiği
düşüncelerin savıınucusuy -
muş gibi gösterilerek ceza-
landınlması. hukuk tari-
hinde de ender görülebüe-
cek birceza olsa gerek" de-
di. Edebıyatçılar Derneği
Genel Başkanı Şükrü Er-
baş. insanlann okuduklan-
nı anladıkları gün Erdost-
lar'm cezalandmlmayaca-
ğını belirtti.
Erdost'un mahkûmiye-
tinin onanmasına tepkiler
sürüyor. Avukat Yakış, Er-
dost'un yapıtını ortaya ko-
yarken yanlış anlaşılabil-
mesine yol açabilecek bir
üslup karmaşasından uzak
durdugunu ve düşüncelen-
ni ortalama bir insanın al-
gılama düzeyini baz alan
bir açıklıkta sunduğunu
kaydetti. Yakış, Türkı-
ye'nin bütünlüğünün koru-
narak demokratikleşme
yoluyla sorunlann çözül-
mesini isteyen bir yazann,
bu görüşleri nedeniyle yar-
gılanması ve ceza alması-
nın büyük adli hata oldu-
ğunu belirterek "Erdost,
Yargıtay'ın karannı öğren-
diğizaman 'Türkiye'de hu-
kuk bitmiştir' derken son
derece hakhydı" dedi.
Edebiyatçüar Demeği
Genel Başkanı Erbaş, Er-
dost'un alıntılan tırnak
içinde. kaynaklannı göste-
rerek ve eleştirmek ama-
cıyla aldığını behrten ay-
nntıh açıklamalanna kar-
şın bunlann yazann kendi
düşüncesi olarak kabul
edildiğini ve mahkûmiye-
tin bu nedenle verildığine
dikkat çekti.
Erbaş. "Türkhe ya>ın
>DIUJ la bölünme paranoya-
sından kurtulduğu, birta-
kım insanlann da okuduk-
lannı anladıklan gün bu
tür kara güldürüler yaşan-
mayacakbr" dedi.
Pır Sultan Abdal Kültür
Derneği Genel Başkanı
Necati Yılmaz da duşünen,
konuşan beyinlerin sustu-
rulduğunu bildirdi.