Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 MABT 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
'Âşık Shakespeare' filmi yann akşam açıklanacak olan Oscar ödüllerine 13 dalda aday
^Belde Romeo, tekrar geleceğhn9
ASUMAN KAFAOĞLU
BÜKE
Gelmiş geçmiş en büyük tiyat-
royazan'VVîIl Shakespeare, Strat-
ford- upon-Avon'da yaşayan ka-
nsı ve çocuklanna para gönder-
raek zorundadır, ama her yaza-
nn başına gelen dâhinin de ba-
şına gelir: Esin perisı tatile çık-
mış, onu şiirden yoksun bırak-
mıştır. "Romeove KorsanınKt-
n EtheP adlı oyunu bir türlü ya-
zamaz... ta ki sahne tutkusuyla
yanan bir leydiye âşık olup, aş-
kın sözcûkleri kâğıda dökülene
dek.
Tarihi rılm çekmek birçok açı-
dan çok zordur. Bir dönemi tûm
dekor ve kostûmleri ile hem de
tam o güne özgü davranış biçi-
miyle dile getirmek belki olanak-
sızdır. Romanlarda bazen tam
ayırdına varmadığımız davra-
nışlar filmde son derecede gü-
lünç kaçar. Elizabeth Taylor'm
gözlerine koyu mavi far sürmüş
ağırmakyajlı KJeopatra'sı, 50'li
yıllann seksi kıyafetleri içinde
Rita Hayworth'un Salome'si,
işadamı tavnyla el sıkışan Ro-
malılar, "Birsandviçyermisin''
diye soran antik çağ kahraman-
lan vb... bu filmlerde anlatılan
dönemden çok, fılmin çekildi-
ği yıllann izleri görûlür.
Anlamlı espriler~
Son yıllarda bu sorunla baş et-
menin en iyi yolu olarak, tarihi
gerçeklik yerine abartılı bir gün-
cellik koymak geldi sinemacıla-
nn aklına. "ÂşıkShakespeare''de
de senaryo yazarlan deneyimli
Tom Stoppard ve Marc Nor-
man bu yolu seçmişler. Yönet-
men John Madden da "Mrs.
Brovvn" gibi daha önce çektiği
tarihi filmlerden biraz farklı yak-
laşmış konuya. Filmintarihi yö-
nüyle neredeyse hep alay ede-
rek kendileri alay edilmekten
kurtulmuşlar; hem de bu yön-
temle birçok espri kendili-
ğinden doğmuş. ~
Shakespeare' in psikiyat-
nn deri şezlonguna uzanıp
dertlerini anlatması Wo-
ody Allen güldürülenne
ber«er bit sahneyle belki
fazla komık değıl, ama baş-
ka sahnelerde çok anlam-
lı espriler çıktığı da bir ger-
çek. Genç Will'in, New
York'ta bir taksiye binmiş
gibi "Öndeki kayığı takip
et" sözleriyle başlayan
Hollyvvood'un çok sevdi-
ği kovalamaca sahnesi,
"RomeoveJûliet''in trajik
sonunu komediye dönüş-
türmek için iyi bir atmos-
fer yaratmış. Sonra da çok
bilmiş taksi şoförü edasıy-
lakayıkçının "Büiyormu-
sun.bir defasında kayığıma
Kit Mark»e binmişti" söz-
leri, Shakespeare-Marlo-
we rekabetini kızışöran bir
unsur ohnuş. Viola'nın ak-
şam yatmadan önce dişle-
rini firçalaması, Will'in be-
ğenmediği sayfalan buruş-
turup atması, ya da Fenny-
man'in mafya babası ro-
lünde Hollywood tarzı bir
kontrat hazırlaması, hep
komik öğeler eklemiş se-
naryoya. Ama filmde be-
nim en hoşuma giden esp-
ri, genelev-han arası lokan-
tada garson kızın, "Günün
spesiyalitesi sirke soslu do-
muz ayağu-" diye mönü-
deki özel yemeği bildirme-
si oldu.
Filmdeki gerçeklik
Film görsel olarak da
1999"ların modasına uyar-
larunış. Deri ceketli, bir-
kaç gûnlük sakalı ve dağı-
nık saçlanyla Shakespeare
sanki bir rock şarkıcısı.
Hızlı tempoda hareketler,
sanki bir yerlere yetişme-
lerini gerektiren bir koşuş-
turma içinde olmalan da
1593 yılı için fazla acele-
ci olsa da filmin temposu-
nu yaratması açısından et-
kili olmuş.
Filmdeki gerçeklik ise
edebiyat tarihçisi için yer
yer oldukça inandıncı. 29
yaşındaki Christopher
Markjwe 1593'te gerçek-
ten de bir barda fatura üze-
rine'çıkan bir kavgada öl-
dürülmüştü. Filmde bah-
sedildiği gibi, ölmeden ön-
ce üzerinde çalıştığı son
eseri "ParteKatHamı''ydı,
aynca bundan bir yıl önce
yazdığı "EdwardIF\ Sha-
kespeare' e esin kaynağı ol-
muş bir oyundu.
1580 doğumlu John
Webster ise gerçekten o yıl
13 yaşında ve yoksuldu.
Faresiyle oynayan çocuk
(filmin bu sahnesinde göz-
lerimi kapattığım için fare-
yi gerçekten kediye yedir-
di mi bilmiyorum) küçük
tiyatro sahnelerinin arkalannda
büyümüş, önceleri oyuncu ola-
rak çalıştığı tiyatrolarda sonra-
dan yazar olmuştu. Shakespe-
are'den sonra 17. yüzyıl Ingi-
liz tiyatrosunun en büyük ya-
zan sayılır. Bir sahnede kü-
çük John Webster kanlı sah-
neleri sevdiğini söyleyince
(gerçekten de kanlı eserler
yazmıştır), Simon Cal-
İow'un yarattığı Krali-
çe'nin elçisi "Sanınm,
sen ünlü biri olacak-
sın" der. Callow'un
bu sözleri Webs-
ter' in oyunlanyla ka-
zanacağı ünü belirt-
menin yanı sıra, baş-
ka biraçıdan da bugün
13 yaşlanndaki kanlı
sahne meraklısı ço-
cuklann zevklerinin
geleceği belirlemesiy-
le alay ediyor.
Filmde, BBC ko-
medilerine meraklı
izleyicilerin yakın-
dan tanıdığı, Martin
Clunes'un canlandır-
dığı Richard Burba-
ge karakteri de ger-
çekten o dönemin
ünlü oyunculanndan,
1577'de kendi kur-
duğu Curtain adlı ti-
yatronun da yöneti-
cisi. 1587 yılında ku-
rulan Rose tiyatrosunun da yö-
neticisi Geofrrey Rush'ın başa-
nyla ortaya koyduğu Philip
Henslowe. Aralannda düşman-
lık var mıydı? Kim bilir? Ama
Globe (1599) ve Swan (1595) ti-
yatrolan 1593 'te henüz kurulma-
dıklan için rekabetin o iki tiyat-
ro arasında olması iyi bir tahmin.
Senaryodaki karakterlerden
sadece üçü uydurma: Para baba-
sı Hugh Fennyman (Tom WîBdn-
son), para peşinde koşan aris-
tokrat Earl of Wessex (Colin
Firth) ve Shakespeare'in esin
j3on yıllarda sinemacılann aklma, tarihi gerçeklik yerine abartılı bir
güncellik koymak geldi. John Madden'ın yönettiği 'Âşık
Shakespeare'de de senaryo yazarlan Tom Stoppard ve Marc Norman
bu yolu seçmişler. Yönetmen de 'Mrs. Brown' gibi daha önce çektiği
tarihi filmlerden biraz farklı yaklaşmış konuya. Filmin tarihi yönüyle
neredeyse hep alay ederek kendileri alay edilmekten kurtulmuşlar;
hem de bu yöntemle birçok espri kendiliğinden doğmuş.
perisi Lady Viola de Lesseps
(Gwyneth PaJtnm) Fakat bu ka-
rakterler bile Shakespeare'ın
oyunlanndan fırlamış gibıler.
Fennyman, "\fenedikTadri''nde-
ki Shylock karakterinin adeta
yeniden canlanması; Lady Viole
de Lesseps "OnikinciGece''nin
erkek kılığına giren Viola"sı;
Earl of Wessex ise "Verona'u
İki Beyefendi"de Dük'ün zorla
kızını evlendirmek istediği ya-
run akıllı-çıkarcı anstokrat.
Filmde belki gerçeğe uyma-
yan en önemli unsur, Shakes-
peare'ın "Romeo ve Juliefi
1593'te yazmaması. 1593'te
Londra tiyatrolan gerçekten de
veba yüzünden kapatılmıştı. Sha-
kespeare işsiz kalmıştı, ama yi-
ne de eve para göndermesi ge-
rekiyordu. Tiyatrolann kapalı
kaldığı iki yıl boyunca "Venüs
ve Adonis* ile "The Rape of
Lucrece"CLucretia'nın Kaçırrf-
maa'r
) şiirlerini yazmıştı. Tiyat-
ro yazması anlamsız olurdu. çün-
kü oyuncular da tiyatrolar kapa-
lı olduğu için Londra dışma tur-
neye gitmişlerdi. llk dönem şa-
heseri sayılan "Romeo ve JuM-
et" trajedisini 1595'ten önce
yazmadığı konusunda bugün
Shakespeare uzmanlan hemfi-
kir. O günlerde "Yanhşhklar Ko-
medisi" ve "Hırçın Kız" üzeri-
ne notlar aldığı sanıhnakta, çün-
kü tiyatrolar açıldığında Sha-
kespeare sahneye bu komedile-
riyle dönüyor.
Bir başka belirtilmesi gere-
ken konu da, Lady Viola'nın ez-
bere bildiği, "Işık ne Işe yarar,
Silvia'yıgösteremiyorsa" sözle-
riyle Kraliçe Elizabeth huzurun-
da oynanan "Verotıalı tki Be-
yefendi" Shakespeare sözlük-
lerine göre 1595 veya
1596'da yazılmış. Bu hesa-
ba göre 1593'te Lady
Viola'nın satırlan ez-
berlemesi imkân-
sız. Bütün bunla-
rın yanı sıra
"ÂşıkShakespe-
are* ünlü yazann
kişilığine sadık
kalmış. Shakes-
peare gerçekten
de oyunlannın
konularını hep
başkalanndan al-
mıştır. Tamamen
kendi yarattığı
tek oyunu, fan-
tezi türündeki
"FnHııa''dır. Mi-
tolojiköyküleri,
efsaneleri ve başka yazarlann
eserlerindeki konulan işlemiş-
tir. "Romeo ve JuBefte. "The
Tragicall Historye of Romeus
and Juliet" adıyla Shakespe-
are'dan önce Arthur Broke (Ö.
1563) tarafmdan yazılmıştı, ama
Broke da eserini Matteo Bandel-
lo'nun(1485- 1561)biröyküsü-
ne dayandınyordu. "Korsanın
Kızı Ethd" ise tamamen senar-
yo yazarlannın bir eklemesi.
u
ÂşıkShakespeare"in en gü-
zel yanlanndan biri de, tanıdık
oyunlanndan satırlann nasıl fil-
me yerleştirildiğini görmek olu-
yor. Bunlann içinde bence en
hoşu, orgazma ulaşan Lady Vi-
ola'nın "biraz belde, tekrar ge-
lecegjm'' sözleri. Aslında bu söz-
leri (2. Perde, II. sahne) balkon-
da Romeo ile konuşan Juliet,
içeriden dadısı çagırdığında söy-
ler.
Oscar'ın kraliçesL.
Filmde küçük rolle büyük et-
ki yaratan bir karakter de Judi
Dench'in çizdiği Kraliçe Eliza-
beth. Kimin kim olduğunu, oy-
nanan oyunlann ardında kimle-
rin yattığmı tek bilen o. Filmin
sonunu hazırlayan ve her şeyi ye-
rine oturtan yine Kraliçe Eliza-
beth.
Kadın kılığına giren Shakes-
peare, kraliçe huzurunda ger-
çek aşk duygulannı anlatan bir
oyun yazılabilir mi diye 50 ster-
lin üzerine Earl of Wessex ile id-
diaya girdiği için filmin sonun-
da kraliçenin Shakespeare'e 50
sterlin ödemesini sağlaması da
aynca "Romeo ve Juliefin bir
zaferidir. Shakespeare, kimse-
nin anlatamayacağı kadar güzel
bir aşk öyküsü yazdıgı için oyu-
nu seyreden herkesin onayıyla
bahsi kazanır.
Bugünlerde Kraliçe Eliza-
beth'in yaşhlığını Judi
Dench'ten seyredenler. gençli-
ğini de Cate Blanchett'in olağa-
nüstü yorumundan görebilirler.
Sanata düşkünlügü ile tanınan
I. Elizabeth. 21 Martgecesi Os-
car ödüllerinin de kraliçesi ola-
cağa benziyor. En iyi kadın
oyuncu ödülûnü Cate Blanchett,
en iyi yardımcı kadın oyuncu
ödülünü de Judi Dench'in kazan-
ma olasılığı sinema eleştirmen-
lenne göre çok yüksek. Bu se-
nenin Oscar töreni, ölümünden
neredeyse 400 yıl sonra, teba-
lannın " İyi KalpH Kraliçe Bess"
dedikleri kraliçe için adeta bir
anma töreni olacak.
Topluluk, '16. ve 17. Yüzyıl Çalgılarıyla Sazende Faslı' adlı bir konser verecek
Bezntârâ'ylageçmişeyoiculukKüttür Servisi - Günümüz müzisyenle-
rinin el atmadığı eski nota albümlerinde-
ki yapıtlan, bestelendikleri dönemlerin
sazlanyla yorumlayan Bezmârâ toplulu-
ğu bugün 19.30'da Yapı Kredi Festivali
çerçevesinde AKM'de '16.wl7. YüzyüÇa»"
gılarryla Sazende Fash' adlı bir konser ve-
recek. Adı. 'toplanrıyı süsleven' anlamına
gelen Bezmârâ topluluğu Fİkret Karaka-
ya (çeng), Şenol FiBz(^ney), BirolYayla (ko-
puz, tanbur). Kemal Caba (kemançe). tb-
san Özer (santur). Serap Çağlayan (ka-
nun), Osman Kırkhkçı (şehrud), Kamil
Bilgin (daire), Turgay Başar (mıskal, ku-
düm) ve Akgün Çöl'den (ut) oluşuyor.
Konser öncesi Fikret Karakaya'dan Bez-
mârâ projesiyle ilgili bilgı aldık:
- Tarihteki sazlan yeniden üretip o dö-
nemin müziğini yapma projesi nasıl doğ-
du?
Ingıliz müzikolog Owen VV'right'ın
1992'de yayımladığı Kantemir koleksi-
yonu, ertesi yıl elime geçti. Kantemir, 17.
yüzyılda Arap harflerinden yararlanarak
bir notasyon sistemi icat etmiş ve bu mü-
zik yazısıyla 350"den fazla saz eserini no-
taya almıştı. Bu eserler. Kantemir'in En-
derun'da ögrendiği. 16. ve 17. yüzyıla ait
peşrev ve saz semaileriydi. 1995'te Fran-
sız Anadolu Araştırmaîan Enstitüsü, ko-
nusu "dfloğlanJan'' (dragomanlar), Istan-
bul ve Osmanlı tarihi olan bilımsel bir
toplantı düzenledi, ben ve arkadaşlanm-
dan da bu toplantının kapanış günü, 16 ve
17. yüzyıl eserlerini seslendireceğimizbir
konser istedi. Konserde hem sözlü hem de
sözsüz eserler vardı. Sözsüz eserlerin ço-
ğu Kantemir koleksiyonundan seçtiğim
peşrev ve semailerdi. Aralannda pek çok
Fransız tarihçi ve müzikoloğun bulundu-
ğu dinleyiciler, konseri çok beğendi. O
gece projeye karar verdim, Kantemir'in no-
taya aldığı, günümüzde hemen hemen hiç
kimsenin çalmadığı 16 ve 17. yüzyıl eser-
lerini, unutulmuş 16 ve 17. yüzyıl çalgı-
lanyla seslendirmek.
• Fikret Karakaya,
Şenol Filiz, Birol
Yayla, Kemal Caba,
Ihsan Özer, Serap
Çağlayan, Osman
Kırkhkçı, Kamil
Bilgin, Turgay Başar
ve Akgün Çöl'den
oluşan Bezmârâ,
eski nota
albümlerindeki
yapıtlan,
bestelendikleri
dönemlerin
sazlanyla
yorumluyor.
- Projeyi uy gularken ne gibi güçlükler-
le karşüaşüruz?
llk güçlükler, yazılı kaynaklardaki sınır-
lı bilgilerden ve minyatürlerden hareket-
le unutulmuş çalgılann tasarlanması ve
yapılmasındaydı. Düşünün ki yeryüzün-
de tek bir örneği kalmamış 300-400 yıl ön-
ceki çalgılann, asıllanna olabildiğince ya-
kın bir biçimde yeniden yapılması söz İco-
nusuydu. Birkaç yıldır 'DünyaÇalgian Aa-
siklopedisi' başlıklı bir kitap hazırlamaya
çalışıyordum. Çalgılannyapımı konusun-
da bu birikimden çok yararlandım. Ayn-
ca. kendim de öteden beri çalgı yapımıy-
la meşgul oldugumdan, çalgı yapımcıla-
nnın atölyelerine sık sık girip çıkardım. Bu
sayede, hiç de gerçekçi resimler olmayan
minyatürlerdeki görüntülerden hareketle.
çalınabilir gerçek çalgılar tasarlayıp çi-
zimlerini yapabildim. Türkiye'de artıkbu-
lunması imkânsız veya çok güç olan mal-
zemelerin yerine başkalannı koymak zo-
runda kaldım. Çalgılar yapıldıktan sonra
bu kez de bunlan çalacak muzısyen bul-
makta zorlandım. Ama yavaş yavaş bütün
çalgılar için yetenekli ve çalışkan icracı-
lar buldum. Yaklaşık bir yıl süren hazır-
lüc aşamasından sonra on bir kişilikbir ekip-
le provalara başladık.
*Çeng 320 yıl önce terk edümiş'
- Geietun çaigüara.^
Çeng, ana hatlanyla arp benzeri bir çal-
gıdır. 17. yy 'ın sonlanna değın büyük rağ-
bet gören çeng, tam olarak bilinemeyen bir
nedenle, yaklaşık 320 yıl önce terk edil-
miş. Benim çaldığım çeng, yalnız Türki-
ye'deki değil, bütün dünyadaki tek Os-
manlı çengidir. Çünkü ne yazık ki bugün
hiçbir müzede veya koleksiyonda 300 yıl
önceden kalmış tek bir Osmanlı çengi yok-
tur.
- Çengden başka, tamamen unutulmuş
çalgüar var mı topluiuğunuzda?
Evet. şehrud ve kopuz da tıpkı çeng gi-
bi, günümüzde hiçbir müzede veya ko-
leksiyonda otantik ömekleri olmayan çal-
gılardır. Şehrud, biçim ve tel sayısı bakı-
mından uda benzer. Ama ondan çok daha
büyüktür ve bir oktav pest olarak akortla-
nır.
- Bezmara'nın üflemeli çalgüan neler?
İki farklı üflemeli çalgımız var. Biri
mıskal, diğeri ney. Ney, 16. yüzyıhn son-
lanndan bu yana önemli hiçbir yapısal de-
ğişiklik geçirmemiştir. Dolayısıyla bizim
neyimizle diğer topluluklann neyi arasın-
da bir fark yoktur. Ama mıskal, Bezmâ-
râ'dan başka bir toplulukta göremeyece-
ğiniz bir çalgı. Gerçekte Romanya'da hâ-
lâ kuüamlan pan flütten farkı olmayan
mıskal, Osmanlılarda yaklaşık 300 yıl ön-
ce terk edilmiştir.
-Ptkiya>h çalgılar?
Tek yaylı çalgımız var: Kemançe veya
sonraki adıyla rebap. Bugün Türkiye'de an-
cak birkaç kişinin çaldığı bu çalgı, hiçbir
klasik Türk musikisi topluluğunda otan-
tik biçimiyle kullanılmamaktadır.
Japon ressamlar İstanburda
'Shou-97-s'- Shinichi Yoshikavva, tuval üzerine yağhboya.
Kültür Servisi - Japon ressamlar Kiyono
Hayashi ve Shinichi Yoshikawa'nın son dönem
yapıtlan 26 Mart'a dek Taksim Sanat
Galerisi'nde yer alacak.
Farklı iki temayı işleyen sanatçılar, Japon
resminin en önemli temsilcilerinden sayılıyor.
Kiyono Hayashi'nin derin renk bezeli
tuvallerinde Japon resim geleneği ve
inançlanyla günümüze göndermeler yer alıyor.
Schinichi Yoshikawa ise güçlü dinamizm
içeren fıgürlerinde 'kutsal aüe' ve 'derin
duygusal ilişkileri' ifade ediyor.
Kanazawa Sanat Koleji'nden mezun olan
Kiyono Hayashi, ilk olarak Yasuhi Ödülü
Sergisi'ne kabul edildi \e daha sonra bu
sergiye dört kez katıldı. Bugüne dek Japonya'da
birçok sergiye katılan sanatçı. Toyama ilindeki
on beş sanatçının düzenledıği sergide 'Kuzey
Japonya Sanatçı Ödülü'ne değer bulundu.
Toyoma ili Mümtaz Kültür Katkılan ve
Eğitim Bakanlığı tarafından verilen 'Bötgesel
Mümtaz Kültür Katkılan' ödüllerinin de sahibi
olan sanatçı, 1990 yılında Kanazawa Sanat
Koleji'nde okutman olarak görev yaptı.
Musashino Sanat Üniversitesi Plastik
Sanatlar Yağhboya Bölümü'nden mezun olan
Shinichi Yoshikavva. 1977 yılında zihinsel
engelli çocuklar için özgünbaskı sergisi açtı.
Japonya'da birçok sergide yapıtlan izleyicıyle
buluşan sanatçı, Jinzuukyou Sanat Sergisi'nde
ilk ödüllere kazandı.
Tonamino Sanat Sergisi'nde büyük ödüle layık
görülen Yoshikavva, Japon Sanatçılar Derneği
ve Dokuritu Sanat Derneği üyesi ve Toyama
Uluslararası Sanat Sergisi'nin düzenleme
komitesi başkanı.
Sezer Tansuğ Ödülü, Mehmet
Ergüven'everildi
• Küttür Servisi - Geçen yıl yitirdiğimiz sanat
eleştırmeni Sezer Tansuğ'un anısına bu yıl ilki venlen
"Sezer Tansuğ Sanat Ödülü', önceki gün Tank Zafer
Tunaya Kültür Merkezı'nde düzenlenen bir törenle
sahibini buldu. ödül, sanat eleştirmeni Mehmet
Ergüven'e verildi. Melike Abasıyanık Kurtiç, Enis
Batur, Turgut Cansever, Neşe Erdok, Jale Erzen,
Selçuk Mülayim ve Ömer Uluç'tan oluşan seçici
kurulun yaptığı değerlendirme sonucunda Ergüven,
son beş yıl içinde çeşitli dergilerde yayımlanmış
makale ve denemelerini bir arada topladığı
"Görmece' adlı kitabıyla ödüle değer görüldü.
tzpSO'nun yeni yönetim kurulu
göreve öaşladı
• İZMtR (AA) -Tzmır Devlet Senfonı Orkestrası'nın
yenı yönetim kurulu göreve başladı. Kültür
Bakanlığı'nca onaylanan yeni yönetim kurulu
üyelerinden Kenan Gökkaya müdür, Baki Onur
müdür yardımcısı, Füsun Ann, Şükrü Elbi ve Hakan
Şevki Cem de yönetim kurulu üyesi olarak göreve
başladılar. Yönetim kurulu seçimlerine katılmayan ve
görevi devTeden eski IZDSO Müdürü Numan
Pakdemir, yeni yönetim kurulunun verimli olacağına
inandığını söyledi.
Hgürlerden yansıyan îemmen
I Kültür Servisi -
Ressam Bahar Kocaman,
yeni yapıtlannı 3 Nisan'a
kadar Urart Sanat
Galerisi'nde sergiliyor.
1985'tenbuyanaMSÜ
Resim ve Heykel
Müzesi'nde çalışan
Kocaman, ilk dönem
resimlennde geçmtşten
gelen, ancak daha çok
günümüze ve geleceğe
bağlı fıgür
soyutlamalanna ağırlık
verdi. Son dönem
yapıtlan ise kadın
desenlerinde feminen
yaşamın sonsuz gizemi, yaratıcılığı, kendisiyle dünya
arasındaki ıletişimi/iletişimsizliği sorgulayışı,
geçmişe ve şimdıye bir gönderimi yansıtıyor.
Yapıtlannda yer alan kadın figürleri ile soyut leke
formlan resmin bütününü, kendi bırliğini
oluşturuyor. Sanatçının modern düşüncenın kalıcı
değerlerine. insan ve çevresınin niteliklerine olan
yakın ilgisi tüm resminin en belirleyici öğesini
oluşturuyor. (241 21 83)
Fransaca Kültür ŞenKği
• Kültür Servisi - lstanbul Fransız Kültür Merkezi ve
Fransızca yayın yapan televizyon kanalı TV 5'in
düzenlediği Fransızca Kültür Maratonu bugün
başlıyor. Karşılıklı kültür alışverişinin yaşanacağı
şenlıkte, katılanlara yaşadıklan şehri farklı bir gözle
yeniden keşfetme imkânı veriliyor. Beyoğlu'ndan
Çemberlıtaş'a kadar uzanan maratona katılacak
yanşmacılardan parkur üzerinde belirlenen yerlere
giderek buralarda Fransızca kültürle ilgili gizlenmiş
'sır'lan bulmalan isteniyor. Saat 10.00'dan 17.00'ye
dek sürecek olan maratonun sonunda parkur üzerinde
en fazla yere uğrayıp en fazla işareti toplayan ve en
fazla soruyu yaratıcı şekilde yanıtlayan ekipleri çeşitli
armağanlar bekliyor. Şenlik kapsamında ise bugün
saat 11.00-14.00 arası Manuel Rocheman Trio'nun
katılacağı Master Class gerçekleştirilecek. Yann ise
Kadıköy'deki Saint-Joseph Lisesi'nde Türk - Fransız
kültürüne ait belgeler, fotoğraflar, el yazmalan,
kitaplardan oluşan bir panayır düzenlenecek. Fransız
Kültür MeTkezi Sinema Salonu'nda ise saat 19.00'da
pazartesi'den cumaya dek Romy Schneider'in filmleri
gösterilecek. Salı gününden itıbaren Harve di
Rosa'nın sergisi Fransız Kültür Merkezi Sanat
Galerisi'nde izleyicilerin beğenisine sunulacak.
(0 212 252 61 55)
Rlm festivalmin
rezervasyonları bugün başlıyor
• Kültür Servisi - tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı
tarafından 17 Nısan-2 Mayıs tanhleri arasında
gerçekleştirilecek olan 18. Uluslararası lstanbul
Film Festivali'nin program broşürleri, gösterim
çizelgesi ve rezervasyon formlan bugün saat
11.00'den itibaren Atatürk Kültür Merkezi'nden,
Beyoğlu'nda Emek, Atlas, Alkazar ve Beyoğlu
sinemalanndan, Kadıköy'de ise Moda sinemasmdan
ve Capıtol Ahşveriş Merkezi'nden elde
edilebilecek. Rezervasyon formlan 3-6 Nisan
günleri arasında her gün 10.00-19.00 saatleri
arasında AKM'nin ön fuayesinde festival {
görevlilerine teslim edilecek. Ayırtılan biletlerin
dağıtımı 9-12 Nisan arasında lstanbul Kültür ve
Sanat Vakfi Merkezı'nde (Istiklal Caddesi, No:146,
LUVT Apartımanı, Kat 1) yapılacak. Rezervasyon
süresince ayırtılacak ve satın alınacak biletlere özel
bir indirim yapılacak. Buna göre, özel gösteriler
hariç olmak üzere ayırtılan tam biletler 1 milyon
500 bin, öğrenci ve 65 yaş üstü izleyicilerin ayırttığı
biletler 1 milyon liradan satılacak. Rezervasyon
sonrası gişelerde satılacak biletlerin ücretleri ise 1
milyon 750 bin (tam) ve 1 milyon 250 bin
(indirimli) lira olacak.
BUGUN
• BORUSAN KlfLTCRMERKEZt'nde 10.30 ve
11.30 saatleri arasında Pınar Başbuğ'un yönettiği
'5-6YaşGnıbuÇocuklariaMüzik'. 12.00-13.00
saatleri arasında ise '7-9 Yaş Grubu Çocuktarla
Müzik1
' başlıklı atölyeler yer alıyor. (292 06 55)
• CADDEBOSTAN KLXTÜR MERKEZİ nde
Leyla İpekçi ile 'Yazı Üzerine' adlı söyleşi saat
14.00-17.00 arasında izlenebilir.
• RUHİSU KÜLTÜR VE SANAT VAKFl'nda saat
16.00'da Grup Mavi Ishk'ın dinletisi yer alıyor
• BELGESELStNEMACILARBİRLİĞt'nde
Çagn Inceoğlu ve Pelin Gimzal'ın yönettiği
'Hüzünlü Bir Delikanh' adlı film 13.00'ten 19.00'a
kadar her saat başı gösterilecek. (292 39 84)