Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
: MAFT1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Issttnbul PB 12 Sinop
Etme
PB 14 Adana PB 19
PB 16 Samsun PB 12 Mersin PB 19
tCcaeli PB 14 Trabzon PB 10 Diyarbakır PB 16
PB 15 Giresun PB 11 Şanlıurfa PB 17
A 18 Ankara PB 13 Mardin PB 14
_A 17 Eskişehir PB'15 Siirt PB 13
/Vylın
Oeıizli
A 19 Konya PB 13 Hakkâri PB
A 18 Sıvas PB 5 Van PB
Zcıguldak PB 11 Antalya PB 21 Kars PB
ç T ^ Pan^lı bduttu
Yurdun kuzeybatı
kesimleri parçalı
bulutiu, Marmara
ile yurdun iç ke-
simleri yeryersis-
li geçecek. Hava
stcaklığı birazar-
tacak. Rüzgâr ku-
zey vebatıyönler-
den hafrf olarak
6S6CGK.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
ÇB
ÇB
ÇB
Y
PB
PB
Y
PB
-4
-3
-2
14
10
15
17
9
Münih PB 6 Zürih
Bertin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
7
10
14
9
13
13
15
18
PB 16 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
PB
PB
PB
Y
Y
PB
PB
-2
20
-10
15
9
5
14
23
PB 20
B u l u t l l J
k
Çok bulutlu Yağmurtu Kariı K 3 * gürültülü
CrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Kim bu "birisi"? Yasaklı olduğu dönemlerde De-
mrel'e layık görülen "bir bilen" adıyla anılmaya
baılanan Erbakan!
>a gerileyenler? Ecevrt-Yılmaz işbirliğine koşut
yoialan medyamız; başlarda "küskünler" diye ta-
nınlayıp hor gördüğü milletvekillerinin 110 imzayı
toflayamayacağını yazdı, manşetlere çıkardı. Ya-
nılcı!
Akadan yeni birsüreç başladı: Medyamız, Mec-
lis' olağanüstü toplantıya çağırmayı başardı, a-
ma?...
.. Meclis'in çalışmaya başlaması için gerekli 184
oyı bulamayacağını seslendiren türküyü çığırma-
ğ a Daşladı.
Cünden bugüne bakıyoruz medyamıza: Aaaa,
"küskünler" adı kalkmış başlıklardan. Kimi gazete
ve yazar, olağanüstü toplantıya omuz veren FP'Iİ-
lereyeni katılımlarla Meclis'in çalışmaya başlaya-
caönı kabul ediyor.
Bu da Ecevit-Yılmaz işbirliğini "muzafferkılmak"
için büyük çaba içine düşen böyyük medyamızın
ikirci yanılgısı!
A-na bu arada medyamız başka bir gelişmeye
sanıyor. Erbakan yönetiminde Fazilet orkestrasın-
dak kimi enstrümanlardan bozuk sesler çıkryor.
Kmi üyeler var ki, başkanlık divanına katılmı-
yoriar. Sayıları ise -habercilerin yalancısıyım- beşi
geçmiyor. Seçimi ertelemeye olanak sağlayacak
olağanüstü toplantıya karşı çıkıyorlar.
Ecevit'le aynı ağzı kullanıyorlar: "Seçimi ertele-
mek kaos, hatta rejim bunalımı getirir. Sakın ha!"
diyoriar.
Partide olağanüstü toplantıya muhalefet bayra-
ğını açanlar arasında yönetimde ağıriiğı olan Ab-
dullah Gül'ün de adı geçiyor. Ne çare; Gül'le şöy-
le btr araya gelip "gerçeği aramak", gazeteciler
arasında sadece Fikret Bila'nın aklına geliyor.
Bilaşunlanyazıyor: "Gül, cumartesi günü gerek-
li olan 184 sayısına ulaşılabileceğini ve bir öner-
geyle Meclis 'in açık tutulabileceğini söylüyor."
"Parti olarak küskünlere destek verilmesi yö-
nünde bir karanmız yok" diyor Gül ve ekliyor
"Ancak, Meclis'in açılmasını isteyen arkadaşlar
olabilir. Bu arkadaşlara engel olmak gibi bir eğilim
de taşımıyoruz. Benim kanaatim Meclis'in açıla-
bileceği yönünde."
Milli Gazete, dünkü başyazısında Gül'ü doğru-
luyor. "Elbette Meclis'in bir an evvel toplanıp dış
dünyanın özellikle terör karşısında takındığı tavn
tahlil etmesi, atılacak adımlara çare bulması lazım"
diyor.
Ya 4 yıl örtcpsi? _ _ _
Olası erteleme eylemini "sivil darbe girişimi...
râjim bunalımı doğuracak" diye tanımlamak, sa-
dece Ecevit'e özgü bir hırçtnlık gösterisi olarak ka-
lacağa benziyor.
Seçim iptal edilirse ne olur? Mümtaz Soysal
Hoca, ne olacağını tek bir cümle ile ifade ediyor:
"Yasalar çıkanlır ve yeni bir takvim düzenlenebi-
lir."
Zaten, seçimi iptal girişimi sadece günümüze
özgü bir olay değil. 1995 seçimlerinden önce Ece-
vit; "24 AraJık'ta yapılması öngörûlen seçimlerin
zaman ve mevsim bakımından uygunsuzluğuna
dikkati çekiyor" ve hatta, "Bu biryana, Seçim Ya-
sası anayasayla da birçok bakımdan uygunsuzluk-
lar içermektedir" diyordu.
O tarihte yine Ecevit, Seçim Yasası'nı dayanak
yaparak, seçimin iptalini sağlamak amacıyla baş-
vuru dilekçesini kendi elceğizi ile Anayasa Mah-
kemesi'ne sundu (3 Kasım 1995).
Demokratik savı ise "adil bir seçim' yapabilmek
için Seçim Yasası'nı yeniden düzenlemek gerek-
tiği" idi.
Fakat, 4 yıl önce 1995'te Seçim Yasası'nı "adil"
bulmayan Ecevit, değişmesini ısrarla istediği aynı
Seçim Yasası ile bugün "18 Nisan'da sandık ba-
şına", diyor da başka bir şey demiyor.
Neden? Zira, Ecevit de tıpkı Özal'lar, tıpkı De-
mirel'ler gibi düşünüyor.
Bugünkü Seçim Yasası'nın yüzde 25'lerin üze-
rinde oy alana, hele yüzde 30'lann biraz üstüne çı-
kan bir partiye, tek başına bir iktidara yakın büyük
olanaklar sağladığını artık biliyor.
Daha dün DSP'nin birinci parti olacağını yinele-
memiş miydi?
Siyasal dürüstlük nerede kaldı?
Terörün 15 yıllık
bilançosu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Genelkurmay, te-
rörün 15 yıllık ağır bilan-
çosunu çıkanrken, yurtdı-
şında düzenlenen operas-
yonla Türkiye'ye getirilen
Abdullah Ocalan'ın ba-
ğımsız Türk adaletine tes-
lim edildiğini ve hak ettiği
cezaya çarptmlacağını bil-
dirdi. Genelkurmay'ın be-
lirlemelerine göre, terörle
mücadelede, güvenlik gö-
revlilerinin 5 bin 606 'sı şe-
hit olurken aralannda be-
bek. yaşlı ve kadınlann da
bulunduğu sivillerden 5
bin 316 kişi de yaşamını
yitirdi.
Genelkurmay Başkanlı-
ğı Hasan Tahsin Bılgi Mer-
kezi'nde yer alan bir bilgi
notunda, TSK'nin, terör ve
teröristle mücadelesini bü-
yük bir inanç. azim ve ka-
rarlılık ile demokratik hu-
kuk kurallan çerçevesinde,
insan haklanna uluslarara-
sı standartlann üzerinde
bağlı kalarak başanyla yü-
rüttüğü kaydedildi.
Yurtiçi ve Kuzey Irak'ta
sürdürülen mücadele so-
nunda örgütün silahlı ey-
lem yapabilme etkinliğinin
büyük ölçüde kontrol altı-
na ahndığı kaydedilen not-
ta, savaş göze ahnarak te-
rör örgütü elebaşısının
yurtdışında bannma olana-
ğının ortadan kaldınldığı
belirtildi. Notta, "Terörist-
başı, 9 Ekim 1998'de bu-
lunduğu ülkeden aynlmak
zorunda bırakılmıştır. Hiç-
bir ülke tarafindan siyasi sı-
ğınma hakkı verilmeyen te-
röristbaşı,Türkiy^'nin ger-
çekleştirdiği özel bir ope-
rasyonla Türkiye'ye getirü-
miş,tir bağımsız Türk ada-
leti tarafindan hak ettiği ce-
zaya çarptınlacakür" de-
nildi.
Örgütün cinayet, uyuştu-
rucu ve insan kaçakçılığı
faaliyetlerine de yer veri-
len notta, terorizmi ulusla-
rarası politikanm aracı ola-
rak kullanan ve Türkiye
üzerindeki tarihi emelle-
rinden vazgeçmeyen bazı
ülkelerin hukuk kurallanm
hiçe sayarak örgüte hertür-
lü zeminde destek verme-
yi sürdürdükleri belirtildi.
Küsldinlerin 3Tü planı• Baştarafi 1. Sayfada
hai hedeF olarak bu konuyu gün-
deme getirecekJer. Ancak kulisler-
de, milletvekilleri "öncelikli yasa-
lar" konusunda ve düzenli olarak
genel kurul çalışmalanna katılma
konusunda fıre vereceği için ''seçi-
mi ertetetine" hedefıne ulaşılması-
nın zor olduğuna dikkat çekiliyor.
Küskünler arasında da bazı mil-
letvekilleri "DevletGüvenlikMah-
kemeleri'nin siviUeştirilmesi. piş-
manlık yasası ve bütçe yasasuıın çı-
kanlmasr için çalışmalara destek
vereceklerini belırtirken, FP'lile-
rin ilk koşul olarak Erbakan'ı kur-
tarmaya dönük Türk Ceza Yasa-
sı'nın 312. maddesini getirmesi
durumunda grup içinde çatlak olu-
şacağma dikkat çekiyorlar.
Küskünler, "fider suftası" olma-
dığı için milletvekillerinin özgür
iradeleriyle hareket edeceklerini,
böylece Meclis'in çalışmasının
sağlanacağı görüşünü dile getiri-
yorlar. "Kurucu Meclis gibi çahşa-
cağız" diyen imzacılar, çok aşama-
lı planlannı şöyle aktardılar:
"ÖncetikJe Meclis'in topJanabü-
mesi icin genel görüşmenin günde-
me alınması sağlanacak. Kamuoyu
tepkisi de dikkate ahnarak, Abdul-
lah Öcalanınyargılanmasısırasııı-
da oluşabflecek engeüeri aşmak için
DGM'lerin sivilleştirilmesine dö-
nük tasan ilepişmanlık yasasıçıka-
nlacak, zaman kalırsa bütçe yapn
lacak. Gündemde bulunan Türk
Ceza Yasası'nın 312. maddesi, siya-
si konjonkrür \e milletvekillerinin
çoğunun desteği ohırsa değiştirile-
bilir. Bötûn bunlan yapan Meclis,
seçimlerin 18!N'isan'dayapdmasına
iJişkin Meclis karannı kaküracak.
Ancak,yasalara geçfldiğinde hükü-
met sürekli engelleme yaparsa, gen-
soru verilecek. FP ve CHP grup ola-
rak bu gensonıya destek vermekten
kacamaz. 'Hükümet düşerse yeri-
ne yenisi kuruiamaz' görüşüne iti-
bar edilmeyecek."
lmzacı milletvekilleri, biçimsel
boşluğu doldurarak TBMM Daruş-
ma Kurulu'nda temsil edilebilmek
için DTP'nin milletvekili sayısını
20'ye tamamlayacaklar.
imzacılar dışındaki milletvekil-
lerine, "Meclis'te hazır olun, genel
kurula ginneyin'' çağnsı yapan
ANAP, DSP ve DYP yöneticilen.
izleyecekleri yöntemi birlikte be-
lirleme karan aldılar. Bu çerçeve-
de, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin Ozkan ön-
ceki akşam ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'la konutuna giderek
yaklasık 3 saat görüştü. DYP ile de
telefonla temas sağlanarak destek
istendi ve ilkesel olarak anlaşma-
ya vanldı. Buna göre ANAP, DYP
ve DSP, milletvekillerini yannki
toplantı için Meclis kulisinde hazır
tutacak. Küskünlerin 184 milletve-
kilini bularak genel kurulu açtır-
malan durumunda, 3 partinin mil-
letvekilleri ve grup yöneticilen
toplantıya katılarak Meclis görüş-
mesinin gündeme alınmasını en-
gel Iemeye çahşacaklar. Daha son-
raki aşamada hükümet ve komis-
yon başkanlan yerlerini almayarak
yasalann görüşülmesini engelleye-
cekler. Imzaalar arasında yer alan
ANAP Malatya Milletvekili Metin
Emiroğlu. kendisinın "adaylıkbaş-
vurusu yapmadıgı" halde olağa-
nüstü toplantı çağnsına imza ko-
yanlar arasında olduğunu anımsa-
tarak "kişisel çıkann" söz konusu
olmadığını savundu.
Emiroğlu. ıki seçimin bir arada
yapılması nedeniyle oy kullanılan
sandık sayısının 8'e kadar çıkabi-
leceğine, yalnız 4 sandıkta oy kul-
lanan bir kışinin 8 dakika kaybede-
ceğine. 200 seçmenin bir sandıkta
ancak 26 saatte oy kullanabileceği-
ne dikkat çekti.
Bu durumda. merkez sağ ve sol
seçmenin saatlerce sandık başında
bekJemeyeceğini. böylelikle seçi-
me katılımın düşeceğini belirten
Emiroğlu.u
Bu durunı radikal par-
tilere yarayacak. Sandık başlann-
da, çok iyi organize okluklan için
FP gibi radikal partilerin seçmen-
leri oy kullanırken, merkezdeki bir
partinin seçmeni en fazla 1 saat
bekledikten sonra, oy kuilanmak-
tan vazgeçecektir. Bu da son dere-
ce sağhksız bir durunı ortaya çıka-
racak. Yani bu seçim ne ANAP'a,
ne DYP'ye ne de DSP'yeyarar" gö-
rüşünü dile getirdı.
CHP'de imzacı 9 milletvekilinin
yanı sıra AM Raa Bodur ve Önder
Kuiı'nın da genel kurula girmesi
bekleniyor. Istanbul Milletvekili
Ercan Karakaş da dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, 18 Nisan seçimle-
ri için yapılan oylamada olumsuz
oykullanmasınakarşın, 116 millet-
vekilinin Meclis'i olağanüstü top-
lantıya çağırma girişimlerine des-
tek vermediğini, ancak cumartesi
günü toplantıya katılacağını söy-
ledi. Karakaş, "TBMM'nin olağa-
nüstü toplantıya çağnlmasının, aci-
liyeti olan bazı yasalann çıkanlma-
sı için bir firsat olarak değerlendi-
rilebileceği düşüncesindeyim. Ka-
nunca. bu yasalann başında, piş-
manlık yasası, DGM yasası, ifade
özgüıiüğünün genişleten yasa ile
uyum yasalan geimektedir" dedi.
Kulislerde toplantıya katılabile-
cekler arasinda adı anılan, yeniden
aday olmayan CHP Tokat Millet-
vekili Şahin Ulusoy, "toplantıya
girmeyi düşünmediğini, hareket
güç kazanırsa aralanndaki farklı-
lıklardan yararlanan birtakım güç-
lerin yönlendirmesiyle endişe veri-
ci geüşmeter ortaya çıkabileceğin-
den kaygı duyduğunu" söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Önder
Sav ise ımzacılann "nihai hedefı-
nin seçimleri iptal ettirmek" oldu-
ğunu, CHP olarak buna destek ver-
meyeceklerini bildirdi.
FP'nin kendi içindeki hesaplaş-
ma sonucunda imzacılara bu par-
tiden verilecek sayısal gücün
önemli olduğuna dikkat çeken Sav,
Erbakan'ın siyasi yasaklannın kal-
dınlması hedefıne ulaşmalannın
güç göründüğünü söyledi. Sav,
"Erbakan'ın yasakianmn pazar-
lık konusu yapıldığı söyleniyor.
TCY'nin 312. maddesindeki deği-
şiklikten Erbakan yararianamaz.
Onlann sorunu Siyasi Partiler Ya-
sası'nın degiştirilmesiy le çözümle-
nebilir" dedi.
Atiııa\la üç eski bakaıı suçlaııcb
• Baştarafi 1. Sayfada
yarguayamıyoruz. Bu konuda karar parlamen-
toda kurulacak bir komisyon tarafindan verile-
bilir" dedi.
Dün sonuçlanan soruşturmada, Öcalan olayı
ile ilgili görülen 18 kışinin mahkeme edilmesi-
ne karar verildi. Atina savcısının en ağır suçla-
malannı yönelttiği sanık ise Öcalan'ı ülkeye ge-
tiren emekli amiral Andonis Naksakis. Naksa-
kis ve Costas Pandulas, ülkenin güvenliğini teh-
likeye soktuklan gerekçesiyle yargılanacaklar.
Savcılık bu konuda Costas Pandulas'ın doku-
nulmazlığının kaldınlmasını istiyor. PKK'ye
destek veren Pandulas daha önce Pasok Parti-
si'nden ihraç edilmişti. Bu kişilerin dışında Öca-
la'nı havaalanında ağırlayan VIP müdürü Ken-
ya'ya giden uçağın sahibi işadamı, uçağın per-
soneli, Pasok Milletvekili Kostas Banduvas,
Öcalan'ı evinde saklayan Vula Damianaku ve
kızı Eleni Vasilopulu gibi isimler bulunuyor.
Savcıya göre, PKK lideri Öcalan yasadışı yol-
lardan sahte pasaportla Yunanistan'a gelmekle
suçlanıyor. 10 değişik suç ile yargılanmalan
beİdenen diğer sanıklar, Öcalan'a yataklık ve eş-
lik edenler. Edinilen bilgilere göre, Atina sav-
C!9tmn*'t8 kişiye suç yöneltmesirâle
r
5naTîn'rol
oynayan iki isim oldu. Bu kişilerden biri Yuna-
nistan'ınNairobi Büyükelçisi Yorgos Kostulas.
diğeri ise Öcalan ile Kenya'ya giden EİP ajanı
Savas Kalenderidis. Atina Savcılığı'nda yakla-
şık 25'er saat ifade veren bu kişilerin tuttuklan
notlar ve kayıt yaptıklan ses bantlan önemli
belgeler olarak yer aldı. Soruşturma sonunda
bazı milletvekillerinin yargı süreci için dokunul-
mazlıklannm kaldınlmasını isteyen Atina sav-
cısı, tutanaklann bir kopyasını Yunanistan Par-
lamentosu'na gönderdi.
Dışişleri^nden brifing
Bu arada Dışişleri Bakanlığı tarafindan Tür-
kiye'nin dış politikası ve güncel gelişmeler hak-
kında önde gelen iş çevreleri ile sivil toplum ku-
ruluşlannın temsilcilerine yönelik bir brifing
verildi. Istanbul Ceylan Intercontinental Ote-
li'ndeki brifingin basına açık olan bölümünde
açılış konuşması yapan Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Büyükelçi KorkmazHaktanır.yaşa-
nan son gelişmelerin iş dünyası ve sivil toplum
örgütlerine önemli görevler düştüğünü göster-
diğini söyledi.
PKK'ye verilen dış destek konusuna değinen
Haktanır, "Bunlann başında, Yunanistan'ın te-
rorizmeverdigi, bütün dühyatarafindan bilinen
destek, bu ülke ile iliskilerimizi gündemimizin bi-
rinci sırasına yerieştirmiş bulunmaktadır. Yu-
nanistan'ın terorizm ile bağlaruıı koparması ve
ülkemize karşı husumet politikasına son verme-
si zorunludur. Terör bağlantısı ay nı şekilde Gü-
ney Kıbns'a da uzanmaktadır. Bütün bu bağlan-
tılann kesilmesi gerekir" dedi. Haktanır. AB
üyesi devletlerin de son dönemde başansız bir
sınav verdiğini, ABD'nin Türkiye'ye desteğinin
ise samimi olduğunu savundu.
Okçuoğlu: Abduflah Ocalan'ın sağliğı iyi
• Baştarafi 1. Sayfada
çokdaha iyi koşullarda gör-
düğümü söyleyebih'rim.
Sağbğıoidukça iyiydL Ken-
disine defalarca sordum,
'Herhangi bir sağlık prob-
leminiz var mı?' dSye, 'Ha-
yır' dedi 'Kalp krizi geçir-
diniz mi?' 'Hayır' dedi.
' Böyle bir ihn'mal var mı?',
'Hayır.. Günde iki defa
doktor kontrolünden geçi-
yorum. Hiçbir sağlık prob-
lemimyok...'
Aynca psikolojik olarak
iyiydL Farkh yaşam koşul-
lan, daha iyi yaşam koşul-
lan sağlandL Ancak bizim
savunma görevimizi yerine
getirmemiz bakımından,
gerek onun gerek bizim ba-
kınumızdan birtakım ek-
siklilder var. Bunu da ilete-
ceğiz. Umanm daha iyi ko-
# ANA M
İT "Jİ*ll"'» İİ¥''»İİlIJİİI''V" fATJİİ'It"Y¥W*fJMİİİ^*'*""»*.
ımmsiCTi «prahnıı TAKİIATLAEVtö!mm».•n<ııi«ııu
iı ı»»rnTm-ıiııifınıiıiiının «m ııını ••mjıın.taiMnıiıTnıiı
^- r—n- nnl—•—--—" **•—-, —iın»ıjniıiıy ırt.iıHıinmiıiımiı uımı
şuliar da saglanır."
Avukat Okçuoğlu. daha
iyi koşullardan kastmın ne
olduğunun sorulması üze-
rine "Dinlenmesi, dinlen-
memizfeügür yanıtını ver-
di. Okçuoğlu, bir başka so-
ru üzerine de Ocalan'ın
normal, iyi düzenlenmiş
bir yerde kaldığını açıkla-
dh
Okçuoğlu'na yoğun
koruma
Zeki Okçuoğlu'nun Im-
rah'ya gidişi ve dönüşü,
daha öncesine oranla sa-
kindi. Ahmet Zeki Okçu-
oğlu. özel bir araçla yoğun
koruma altında kardeşi Se-
lim Okçuoğlu ve beraberin-
dekı iki kişıyle birlikte Mu-
danya'ya geldi. Hükümet
konağında Mudanya Cum-
huriyet Savcısı Ayhan
Köksal ile bir süre görüşen
Okçuoğlu kardeşlerden
Ahmet Zeki Okçuoğlu, sa-
at 10.30'da Mudanya Hü-
kümet Konağı'ndan aynldı
ve koruma çemberi altında
iskeleye geldi. Adalet Ba-
kanlığı'na ait lmralı-9 tek-
nesine binerek 10.40'ta
adaya hareket etti. Imralı-9
teknesine Sahil Güvenlik
Komutanlığf na bağlı bir
sürat motorunun eşlik etti-
ği görüldü. Ahmet Zeki
Okçuoğlu adadayken iske-
le ve çevresindeki önlemle-
rin arttınldığı görüldü.
Ahmet Zeki Okçuoğlu
adadayken kardeşi Selim.
Okçuoğlu Mudanya Cum-
huriyet Savcılığı'nda bek-
ledi. Selim Okçuoğlu ken-
disini telefonla arayan ga-
zetecilere, vekâlet aldığını,
adaya gidiş için izin tale-
binde bulunduğunu, iznin
verilmesi durumunda Öca-
lan'la adada görüşeceğini
söyledi.
Selim Okçuoğlu, Oca-
lan'ın birinci derecede ya-
kınlannın önümüzdeki
günlerde yüz yüze görüş-
me talebinde bulunabile-
ceklerini de savundu. Ah-
met Zeki Okçuoğlu ise
Mudanya'ya döndükten
sonra yaptığı açıklamada,
salı ve cuma günleri görüş-
me izni aldıklannı söyledi.
Avukatlara yönelik daha
önce görülen saldın tablo-
lan bu kez yaşanmadı. Ba-
zı küçük gruplar. Okçuoğ-
lu kardeşlere 'yuh' çekti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
konusunda sağlıklı kararlar almak gerekiyor.
Çankın olayının ardından önceki gün Istanbul'da
yaşananlan da dikkate alarak genel görünümü ak-
tarmaya çalışalım...
Önce medya... öcalan, 12 Kasım'da Roma'da or-
taya çıkınca, koro halinde, "Mutlu son " sesleri yük-
seldi. Türkiye'ye getirilince de "zafer" naralan... 16
Şubat günü popüler medya için her şey bitmiş, te-
rör sona ermişti! Bizim medya böyledir. önce man-
şet atarian
"Işlem tamam... Zafer..."
Ardından ilk meydana gelen olayda sorariar
"Hani bitmişti?"
Medyanın teröre ilişkin olumlu-olumsuz haberle-
re bulgulardan çok duygularia yaklaşması, iç ban-
şa katkı sağlamıyor.
Devlet katında ise terörle ilgili en çok kullanılan
tümce şudun
"Belini kırdık."
Bu nasıl belse, her seferinde kınlır, yeniden doğ-
rulur!
Içişleri Bakanı Cahrt Bayar dün valilerie düzen-
lediği seçim güvenliği toplantısı öncesinde terörü
değerlendirdi:
"Failler yakalandıkça bu tür olaylar azalacak. A-
ma ne yazık ki içimizde birtakım hainler bulunmak-
tadır. Devletçe, milletçe bunlaria mücadele etmek
zorundayız."
Bayar'ın iyi niyetinden şüphemiz yok. Ancak bir
devlet adamının ülkesinin insanlanna karşı "inti-
kamcı" duygulan çağnştıracak demeçlerden kaçın-
ması gerekli. Türkiye yakın tarihinde ne çektiyse,
"içimizde hain var" sendromundan çekti... Buna bir
de dışan bakıp, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok-
tur"u ekleyince, geriye yeni gezegen aramak kalı-
yori
Teröre içeride ve dışanda destek verenlerin oldu-
ğu doğru. Böyle bir durumla sonuna kadar müca-
dele etmek gerekiyor. Ancak topluiğneyi de kendi-
mize batırmak gerekirse, bu konuya bir başka pen-
cereden bakalım. Ne diyooız:
- İç ve dış destek!
Destek sözcüğünün anlamı nedir? Mevcut, var
olan bir duruma katkıda bulunmak!
O zaman bizim de ülke içinde terörün beslenebi-
leceği kaynaklan kurutmamız gerekiyor. Bu, "İçimiz-
de hain var, onlan temizleyeceğiz" diyerek olmaz.
O zaman, terörü önlemek için başka terör yöntem-
lerine başvurmak durumunda kalırsınız ki, o da ye-
ni terör ortamlannı beraberinde getirir.
Nevruz...
Yukanda sıraladıklanmız, konuyu biraz da nevru-
za getirmek içindi. Doksanlı yıllar, özellikle nevruz
dönemlerinde iç banşın noksanh yıllan oldu. Kimi 21
Mart'larda kutlarna yasaklandı. Günler öncesinden
sıkıönlemleralındı. Kimi21 Mart'larda kutlamazor-
landı. Halka yaksın diye lastik dağıtıldı. Konu las-
tikli hale gelince de neresinden tutulacağı bilinmez
bir hal aldı.
Yeri geldikçe vurguluyoruz. Terör örgütleri ve on-
lan maşa olarak kullananlar iç savaşı başaramadı.
Başta PKK olmak üzere terör örgütleri eylemleri
yaygınlaştıracak, kitleleri arkasına alacak..tı. Olma-
dı. Şimdi, kitleleri arkasına alamayan terör, kitlele-
re yönelik eylemler yapmaya başladı!
Bu noktada devlet organlannın dikkatli hareket et-
mesi; toplumu, toplumun kimi kesimlerini karşısına
alacak tavırlardan kaçınması gerekiyor. Zira, önü-
müz Gazi olaylannın yıldönümü ve nevruz...
Terörie mücadelenin siyasi halkasına gelince...
Seçim dönemlerinde ister istemez geçen seçimde
yaşananlardaakla geliyor. 1995'tekiTBMM rapor-
lannda, Gazi olaylanndan ve Güneydoğu'daki köy
boşaltmalardan sorumlu tutulan kişiler Meclis'e gir-
miş, raporu yazanlar Meclis dışı kalmıştı.
Bu dönemin adaylan da fena değil!
Ülkemizde terör sorununun kökünden çözümle-
nebilmesi için, her türlü teröre karşı çıkmak, bunu
bir siyasi irade haline getirmek gerekiyor. Yazıyı bir
soruyla noktalayalım:
Sendikacı Süleyman Yeter gözaltındayken öldü!
Bunu, Türkiye'de yaşanan olaylar yelpazesinin ne-
resine koyacağız?
Duhok'ta intihar
saldınsı: 3 ölü
ENVERSEVtŞ
Kürşat Yılmaz iade edîliyor
SOFYA (AA) - Eski Kuşadası Belediye
Başkanı Lütfti Suyolcu'nun
öldürülmesinden dolayı tutuklu
bulunduğu Burdur Cezaevi'nden firar
eden ve Bulgaristan'da yakalanan Kürşat
Yılmaz, Türkiye'ye iade ediliyor.
Varna lstinaf Mahkemesi, Vama Bölge
Mahkemesi'nin Kürşat Yılmaz'ın
Türkiye'ye iadesiyle ilgili aldığı ret
karanna. Türkiye'nin yaptığı itirazı dün
karara bağladı. lstinaf Mahkemesi,
Kürşat Yılmaz'ın Türkiye'nin isteği
doğrultusunda iade edilmesine karar
verdi. Mahkeme heyeti, karar
gerekçesinde; Türkiye'de ölüm cezası
uygulaması oimasının Kürşat Yılmaz'ın
DÎYARBAKIR - Kuzey Irak'ın Duhok kasabasında
dün öğle saatlerinde Türkmen Partisi'ne ait büroya
bir PKK'li tarafindan intihar saldınsı düzenlendiği
bildirildi. Saldm sırasında biri saldırgan olmak
üzere 3 kişinin öldüğu, 4 kişinin de yaralandığı
öğrenildi. Türkmen Partisi'ne ait büroya dün öğle
saatlerinde Akif kod adlı bir PKK militanı
tarafindan bombalı intihar saldınsı düzenlendi.
Büronun içine girmeyi başaran PKK'li, üzerinde
bulunan bombalan patlattı. Patlama olduğu sırada
Türkmen Partisi bürosuna dışandan da yaylım ateşi
açıldı. Patlama ve yaylım ateş sırasında biri intihar
saldınsını gerçekJeştiren PKK'li olmak üzere
toplam 3 kişi öldü, dört kişi de yaralandı. Yerel
kaynaklar, Milli Istihbarat Teşkilatı (MlT)
mensuplannın sürekli Türkmen Partisi bürosunu
kullandıklannı belirterek ölen ve yaralanan
şahıslann MtT mensubu
olma ihtimalinin yüksek
olduğunu belirttiler.
Bu arada PKK yanlısı
yayınlanyla tanınan MED
TV, akşam saatlerinde
bombalama eyleminin
MlT mensuplanna karşı
yapıldığını ileri sürdü.
Televizyon yayınında,
PKK'nin askeri kolu
ARGK'nin açıklamasına
dayanılarak verilen
haberde, saldınnın,
Abdullah Ocalan'ın
tutuklanmasına yanıt
olarak gerçekleştirildiği ve
eylemlerin devam
ettirileceği savunuldu.
iadesine bir engel oluşturmadığını,
çünkü Türkiye'de en az 15 yıldır ölüm
cezasının uygulanmadığını kaydetti.
Kararda, Kürşat Yılmaz'ın itiraz
hakkının bulunmadığı ifade edildi. Bu
durumda Kürşat Yılmaz, önümüzdeki
yaz aylannda cezası sona erdikten sonra
Türkiye'ye iade edilecek. Lütfü
Suyolcu'nun öldürülmesinden dolayı
tutuklu bulunduğu Burdur Cezaevi'nden
firar eden Kürşat yılmaz, bir süre sonra
Varna'da Türk ve Bulgar polisinin
ortaklaşa düzenlediği bir operasyonla
yakalanmıştı. YıJmaz, Varna lstinaf
Mahkemesi tarafindan 1 yıl hapis
cezasma çarptınlmıştı.