Catalog

19ŞUBAT1999CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Isabel, Marie ve diğerleri... Söyleyecek sözü olanyeni bir yönetmeni ve iki genç yıldızı tanıtan, geçenyılın en çok ses getirmiş Fransızfilmi 'Meleklerin Düş Yaşamı' bugün gösterime giriyor La Vle Râvee Des Anges / Yönetmen: Erick Zonca / Senaryo: E. Zonca, Roger Bohbot / Kamera: Agnes Godard / Montaj: Yannick Kergoat / Oyuncular: Elodie Bouchez, Natacha Regnier, Gregoire Colin, Patrick Mercado, Jo Prestia / Fransa 1998 (Denk) Yaşayan bilir. kuzey kentlerinin soğuk, ıssız, gri, kasvetlı atmosferini. Allah uzun süre düşürmesın, insana darallar gelir, gitgide lceskinleşen bir boğuntu solunur biteviye. Aynen öylesi bir Lille kentin- de, sabah ayazında, sisli, kapalı havayı ya- ra yara. eski bir tanışmı arayan, Fransız taşrasından gencecik masum ve gamsız Isa(bel )(Ek>die Bouchez), kısacık kırpıl- mış saçlan, bakımsız tırnaklan, hırpanı hali ve tavırlanyla kızdan çok haşan bir oğlanı andıran, daha 20'li yaşlannın ba- şmdaki, evsiz barksız, parasız pulsuz, çocuksu bir genç kadın. Şehirden şehre, bir işten ötekine uça- rak günübirlik yaşayan, yalnız bir 'kuş' (ya da filmin şiirsel adındaki gibi, adeta cennetten düş.müş, bir tek kanatlan ek- sik, iyi yürekli bir melek). Uyku tulu- muyla kapatılmış, yüklü sırt çantasıyla avare bir yaşam sürdüğü besbelli Isa'nın. Tek derdi yatacagı bir damaltı bulmak, karnını doyurabilmek, ufak tefek işlerle. Çok dara düştüğündeyse sokaklarda di- lenircesine, renkli dergilerden keserek kendi yaptığı uyduruk kartpostallan sa- tıyar. Lille'de pek bilmediği, ama yine de dikiş makinesınin başına oturmayı göze alarak işe girdiği bir konfeksiyon atölye- sinde tanıştığı, yaşıtı bir başka ölgün. öf- keli, yalnız kuşla (ya da hırçın melekle), hep burnunun dikine giden, içe dönük, asi ve isyankâr sanşın Marie'yle (Natac- Elodie Bouchez ve Natacha Regnier, 1998 Cannes Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü paylaştılar. ha Regnier). Isa'nın yollan kesişiyorder- ken. Marie. yersiz yurtsuz, gezgin Isa'ya evinı açıp konuk ediyor. Ancak kaldığı daire, aslında ölümcül bir trafik kazası geçirmiş bir anne- kızm. Anne ölmüş, bi- lincini yitırmiş. koma halindeki bahtsız kızı. Sandrıne (bu isim, yönetmen Ma- uricePialat'nın 10 yıl kadar önceki'Yer- siz Yurtsuz' filminin degerli oyuncusu Sandrine Bonnaire'e gönderme) ise has- tanede bitkısel yaşama girmiştir. Karakterleri bakımından bütünüyle karşıt kutuplardan olmalanna karşın, gi- derek arkadaştan öte, can yoldaşı gibi ta- kılan bu hiçbır şeye aldırmaz havalann- daki iki zamane meleğinin trajik bitecek dostluğunu hikâye eden 'La Vk ReveeDes Anges', (okuduğu Sandrine'in bitkisel hayata yenik düşmezden önce tuttugu güncesinden özenerek) yaşadıklannı gün gün yazan, hayatın bütün güçlüklerine kar- şı umudunu, iyimserliğini asla yitirme- yen, yürekli, doğal ve sakin mizaçlı Isa'nın, 10 Ocak'tan 20 Şubat'a kadartu- tulmuş günlük notlannı eksen alıyor. Kanlı canlı genç karakterter Bugün gösterime giren, geçen yılın en çok ses getiren Fransız filmi ve ödül re- kortmeni 'La Vle Revee Des Anges-Me- leklerin Düş Yaşamı', Isa'nın güncesini naklederken her an patlamaya hazır, top- luma karşı güçsüz, hassas, hırçın. yaba- nıl ve üvey babaya kul köle olmuş anne- si yüzünden erkeklere sırt çevirmiş, so- runlu Marie karakterini öne çıkanyor. Geçen yıl Cannes'da bombası patlayan bu sıra dışı 'ilk fflmi'yle, ABD-New York- larda geçen maccraperest yıllann ve te- levizyona çalışıp kısa film ler çekmesinin ardından. Fransız sinemasının, söyleye- cek sözü olan. umut veren. yetenekli ve kişilik sahibi. yeni kuşak yönetmenleri ara- sına katılıyor, 1956 Orleans dogumlu Erick Zonca. Kendi tarzlannda, onca boşvermişlik- lerine karşın hayata asılan, düşlenen ya- şamlann peşindeki, günümüzden bu iki asi genç kızm portresini çizen Zonca, ya- lın. dokunaklı, canlı bir üslup tutturuyor. kimi güçlü. unutulmaz sahneler gerçek- leştirerek. (Isa'nın Madonna taklidi ya- pıp 'Like a Vırgjn'i söylediği, donuk ve tutuk Marie'nin de Lauren Bacalloldu- gu ış arama sekansı gibi. Agnes Godard"ın el kamerasıyla çek- tiği görüntülerle yan belgesel ve duyar- lı, gerçekçi bir anlatım yakalayan 42 ya- şındaki yönetmenin, klişelere pek yüz vermeyen, kışkırtıcı mizanseni ve geçen yıl Cannes'da en iyi kadın oyuncu ödü- lünü bölüşen, Fransız sinemasının yük- selen iki genç yıldızmm, esmer Elodie Bo- uchez'yle sanşın Natacha Regnier nın kanlı canlı performanslanylaseçkinleşen fılmde. her an, her planda her şeyin ola- bileceği psikolojik bir gerilim gittikçe kuvvetleniyor. Gerçekçi ve duyarü bir anlatım Aynı evi paylaşan iki yakın arkadaş arasmda soğuk savaş şiddeti estiren bir yabancılaşmayla, yürek paralayan acıla- nn altını çiziyor ve beylik deyışle. tokat gibi çarpan. haşin bir fmale baglıyor 'Me- leklerin Düş Yasamı'nı Zonca. Onunla seks oyuncağı gibi oynayan, gece kulü- bü sahibi, zengin. çekici, genç bir patro- na (Gregoire Colin) fena halde abayı ya- kınca. terk edılme>r i hazmedemeyerek içine yuvarlandıgı bunalımt aşamayıp alabora oluveren Marie rolündeki Belçi- kalı Natacha Regnier'yle, filmin sonun- da, hastanede hayata dönüş belirtileri gösterenSandrine'i sonbtrkezziyaretede- meden ve aşk kırgını Marie'ye son bir yar- dım eli uzatamamanın acısını içine göm- müş olarak. uyku tulumuyla çantası sır- tmda, yeni doğan bir günde. yine yolla- ra düşen Isabel'i oynayan Elodie Bouc- hez'nin katkılanyla, yeni haftanın ilgiye ve seyredeğer filmlerinden biri. belki de başlıcası. Erick Zonca'nın, seyırçiyi zonk- lattıgı bu şaşırtıcı ilk fılmi. Yüreğe do- kunan. koyu kasvet bir lirizmin yayıldı- ğı 'Meleklerin Düş Yaşamı'. ışığından görüntülenne, oyuncu yönetimınden me- kân kullanımına ve gerçekçi. duyarlı yak- laşımına kadar daha da esaslı işler yapa- cagını umduran, Erick Zonca adındaki ye- ni bir yönetmeni haberleyen.'dokunaklı ve acıtan bir Fransız filmi sonuçta. Düşlenen yaşamın ödüllü, iki genç meleği Kfiltür Servisi - 1998'de 51. Cannes Film Festivali'nde Natacha Regnier ve Elodie Bouchez'ye 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandıran film, yönetmeni Zonca'ya da yine aynı festivalde, uluslararası eleştirmenlerin genç yönetmenlere verdikleri 'Pierrot Ödülü'nü getırmışti. Yine geçen yıl 'En tyi Yabancı Film Oscan' için Fransa"dan aday gösterilen 'Meleklerin Düş Yaşamı'. Regnier ile Bouchez'e 1998 Avrupa Film Ödülleri'nde de en ıyı kadın oyuncu ödülünü kazandınrken 'yeni keşiflere verilen ilk film - Fassbinder ödülünü de aldı. En iyi film, en iyi yönetmen (Erick Zonca) ve en iyi kadın oyuncu (Elodie Bouchez). 1998 Fransa Les Lumieres ödüllerini (Fransa Yabancı Basın Ödülü) de toplayan 'Meleklerin Düş Yaşamı'. Taliin Uluslararası Film Festivali'nde halk jürisi ödülü, 28. Kiev Uluslararası Film Festivali'nde en iyi uzun metrajh film ödülü ve Lubliana Uluslararası Film Festivali'nde de büyük ödüle değer bulundu. Filmde Isabel'i genç oyuncu Elodie Bouchez canlandınyor. Paris Üniversitesi'nde tiyatro eğitimi alan Bouchez, ilgi alanı sinema olmasına karşın pek çok televizyon filminde de rol aldı. AndreTechine'nin yönettiğı 'Les Roseaux Sauvagas-Yabani Sazlar'la ünlendi ve 1995'in Cesar'lanndan 'Umut Veren Genç Oyuncu' ödülünü kazandı. Bouchez'nin filmografısindeki bazı Fılmler şunlar: Tango (Patrice Leconte), MademoiseDe Personne (Pascale Baılly), La Proprietaire (Ismail Merchant). La Drvine Poursuite (Michel Deville). Belçika dogumlu Natacha Regnier ise oyunculuğa 16 yaşındayken amatör tiyatro gruplannda başladı, bu arada belediyenin drama okulunda da eğitimini sürdürüyordu. Paris'e taşındıktan sonra birkaç televizyon oyununda rol aldı. Bir kısa filmdeki performansıyla. eski eleştirmen-yeni yönetmen Pascal Bonitzer'nın dikkatini çekti ve 'Encore' adh filmde oynadı. The Motorcycle Girl (Serge Gaınsbourg). Dis- Moi Oui (Christine Lipinska). La Mouette (Andre Techine), Fransız sinemasının umut vaat eden genç yıldızlanndan Natacha Regnier'nin öteki filmleri şimdilik. YENİ BASLAYANLAR Step Mom - omuı Omuza Biri son derece ideal bir anne olan, ötekiyse annelik rolünü benimseme- ye çalışan iki farklı kadınm, Jackie (Susan Sarandon) ve Isabel 'in (JuHa Roberts) öne çıktığı, bir ailede yaşa- nabilecek acı-tatlı olaylan ve ilişki- leri hikâye eden "Step Mom", heT kesime hitap eden, gerçekçi bir aile filmi. Erkek arkadaşınm (Ed Harris) önceki evliliğinden olma iki çocu- ğuna üvey annelik yapan Isabel, ken- dini bir türlü çocuklara sevdiremez. Çocuklann ölümcül bir hastalıga tu- tulmuş gerçek anneleri Jackie'yle Isabel önceleri sürekli zıtlaşırken bir uzlaşma meydana geliyor. tki kadın da sonunda anlaşmazlıklan bir ke- nara bırakıp aralanndaki ortak nok- talan keşfederek dost oluyor ve bü- tün dikkatlerini aileyi korumaya, ço- cuklara kol kanat germeye yöneltiyor- lar. "Evde Tek Başına", "Mrs. Doubt- fire" gibi komedilerin ustası, yönet- men Chris Colombus'un imzaladığı "Step Mom-OmuzOmuza", iki fark- lı anneyle çocuklar arasındaki karma- şık, duygusal ve kimi zaman da ko- mik ihşkileri anlatıyor. Günümüzün modern aile sorunla- n üstüne iyice uzmanlaşan, işini bi- liryönetmen Chris Colombus'tan yi- ne tüm anne-babalan ve çocuklan tavlayacak cınsten bir film "Step Mom". Susan Sarandon'un, en iyi kadın oyuncu Oscar'ına aday göste- rilen performansına dikkat. Hitch amcanın, 40 yıllık unutulmaz gerilim klasiği 'Sapık' da tekrar çekildi Norman Bates,yeniden işbaşında... 'Sapık'la sinemanın unutulmazlan arasına girmiş Anthony Perkins'le, duşta öidürülen Janet Leigh'nin yerlerini almış, yenilerden Vince Vaughn'Ie Anne Heche, eski 'Psycho'ya aşina seyirciye tat vermiyor. Eski aylan kırpıp kırpıp yıl- dız yapmayı pek seven Holiyvvo- od'un tekrar filmlerinden ve ye- ni çevrimlerden genelde hiç haz- zetmedigimiz halde, AMred HHch- cockustanm 40 yıldırnerdeyse ge- rilim sinemasıyla özdeşleşmiş, unutulmaz klasigi 'Psycno-Sa- pık'ın, 1990"lı yıllann geçerli, karşı konulmaz 'Re make' send- romundan nasibini alarak bağım- sız yönetmen Gus Van Sant elıy- le çekilmiş, renkli, yeni güncel versiyonuna gitmeden de durama- dık tabii. Hitchcock ustanm 1960yapı- mı, siyah-beyaz, gerilim başya- pıtını vaktiyle seyreden milyon- İarca se>irciden biri olarak, us- tasına sadakat ve saygıda pek ku- sur etmeyen yönetmen Gus Van Sant'ın, daha önce kimsenin el atamadığı bu namlı korku-geri- lim klasiğini, çagdaş bir bakışla ve bire bir. adeta plan plan yine- leyen, yeni 'Sapık' denemesi, eli yüzü düzgün, ancak yine de bel- legimizdeki onjinalin anısını az buçuk örseleyip zedeleyen bir Re-make çıktı. Hele sonda. Oe- dipus kompleksi vakası, çok ki- şilikli, anasının kuzusu Nor- man'ımızı. Azrail'in ölüm tırpa- nı gibi salladıgı bıçağı ve müte- hakkim annesinin kılığına gir- Psycho / Yönetmen: Gus Van Sant / Senaryo: Joseph Stefano, Robert Bloch'un romanından / Kamera: Chris Doyle / Müzik: Bernard Herrman / Oyuncular: Vince Vaughn, Anne Heche, Vıggo Mortensen, Julianne Moore, VVilliam H. Macy, Robert Forster /1998ABD(UIP) miş, peruklu, ürkütücü haliyle, ayan beyan gösterdiği sanki yet- miyormuş gibi, bir de uzun uza- dıya açıklayıcı ve oldukça kita- bi kaçmış psikanaliz tıraşlanyla işin tadı tuzu iyice yavanlaşıp sı- radanlaşıyor doğrusu Gus Van Sant'ın yeni 'Psycho-Sapık' de- nemesinde. Seri halde cinayet işleyen man- yak katillerin başrole kuruldugu günümüz gerilim filmlerinin ata- sı, öncüsü niteliğindeki Hitch amca klasiginden yepyeni. gıcır gıcır, gösterişli, renkli ama ruh- suz bir yeni çevrim imzalamış Gus Van Sant, düzeyli bir stil ahştırmasından öteye geçeme- yen. Gerilim başyapıtma yeni bir yorum getirmektense aynen, sah- ne sahne yinelemeyi yeğlemiş Van Sant, Norman'ın (V Vaughn) duşa giren Marion Crane'e (A.Heche) özel bir röntgen deli- ginden bakarak mastürbasyon yaptıgı sahne gibi eklemeler de katmış, tıpkı çeşitli kuşlar gibi içi saman doldurulmuş, mıstrpüs- külü peruklu, yaşlı, bunak anne- nin cesedini gözümüze sokarak gerilimin büyüsünü bozmuş ve duştaki dehşetengiz cinayeti faz- laca uzatmış, suyun altında bem- beyaz fayanslara damlayan kan estetizmine fazlaca kapılarak. Tabii başta sevgilisiyle (Vîggo Mortensen) sevişmesini izledi- gimiz, çahştıgı işyerinin parası- nı çalıp kaçan Marion'un 40 bin dolan olmuş 400 bin dolar. Vs. vs. Yay gibi kurulmuş Hitchcock geriliminı tekrarlayarak. Bates motelinin üşütük sahibinin hikâ- yesini aktaran, Gus Van Sant ya- pımı, çok renkli, taklit 'Psycho'su, orijinali bilmeyen yeni kusakla- ra ilginç gelebilir yine de. Boyner'in Sualtı Fotoğraf Sergisi • Kültür Servisi - Işadamı Cem Boyner'in, dünya denizlerinde sualtında çektiği fotoğraflar Dolmabahçe Kültür Merkezi C Salonu'nda sergileniyor. Geliri, Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı (TINA) ve Türkiye Egitim Gönüllüleri Vakfi'na bağışlanacak olan sergi, 28 Şubat Pazar gününe dek her gün 10.00-20.00 saatleri arasında görülebilecek. 135 fotoğrafın yer aldığı sergide 2. Dünya Savaşı sırasında Korsika'da düşürülen B-17 bombardıman uçağının kalıntı fotoğrafı en çok ilgi gören yapıtlar arasında yer alıyor Birikimlerini sualtı dünyasıyla ilgilenenlerle paylaşmayı hedefleyen Cem Boyner, iki yıllık bir çalışmanın ürünü olan fotoğraflanndan seçmeleri bir kitapta topladı. 1996 yılında sualtı fotoğrafçılığına başlayan Cem Boyner'in çekim yaptığı bölgeler arasında Korsika. Kızıldeniz. Filipinler, Endonezya. Maldivler. Bodrum, Fethiye. Gökova. Hisarönü ve Datça yer alıyor. Murathan Mungan ABB'de • Kültür Servisi - Murathan Mungan, geçen ay Ohıo Oniversitesi'ne bağlı Ortadoğu Araştırmalan Merkezi'nin konuğu olarak ABD'deydi. 'Günümüz Ortadoğusu'nda Şiir ve Politika" üstbaşlıklı bir dizi etkinliğe katılan Mungan. şiir üzerine bir konferans verdi ve şiirin Ortadoğu'da taşıdığı anlamdan, Türkiye'deki şiir geleneğinden. kendi şiirinden ve şairliğinden söz etti. Doç. Victoria Holbrook'un çevirdiğı konuşmayı izleyenlere, Butler Üni\ersitesı Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü'nden Doç. Aron Aji'nin ve Bülent Somay'ın Murathan Mungan'ın 'Metal' ve 'Sahtiyan' kitaplanndan çevirdiklerı şiirleri içeren bir dosya dağıtıldı. Aron Aji 'Sahtiyan' şiiri üzerine çözümleyici konferans \erdi. Aynca Pengum Dünya Edebiyatı Seçkisi'nde Mungan'ın yapıtlanna >er aynlacak. Kültür Bakanlığı'ndan 'Sinema Başan Ödülü' • ANKARA (AA)-Kültür Bakanlığı, 1 Ocak 1997- 31 Aralık 1998 tarihleri arasında vapılmış olan 35 mm.lik 7 uzun metrajlı f i l n o oelgesel ve,? çi^gi filme Sinema Başan Ödülü verecek. Yapılacak değerlendirmede, yapıtlann kültür ve sanat yönünden Türkiye'yi yurt içi ve yurtdışında temsil edebilecek nitelikte; sinema teknıği, yönetim, dil bakımından yeterli; zaman. mekân, kostüm ve tiplemelerin seçimi açısından başanlı olmalan şartlan aranacak. Teknik kaliteyle estetik zenginliği de göz önünde bulundurulacak. Degerlendirme sonucunda 7 uzun metrajlı filme toplam 7 milyar, 3 belgesel filme toplam 2 milyar 100 milyon, 2 çizgi filme ise toplam 1 milyar 400 milyon lira değerinde para ödülü verilecek. Sinema Başan Ödülü için başvurmak isteyenlerin başvuru formu ve filmlerinin 7 adet VHS kasetiyle birlıkte 26 Şubat akşamına kadar Kültür Bakanlığı Telif Haklan Sinema Genel Müdürlüğü'ne başvurmalan gerekiyor. Uma Thurman New York'ta donuk' bulundu • NEW YORK(AFP)- HollyAVood yıldızı Uma Thurman'm ilk tiyatro denemesi New Yorklu eleştirmenler tarafından 'donuk' bulundu. Thurman, Moliere'in Misanthrophe adlı oyununun 1999'lann Londrasına uyarlandığı bir yapıtta rol alıyor. Daily Newsın haberinde, oyunculann, star olan oyuncular ve rol yapan starlar olarak ikiye aynldığı, Thurman'ın da ikinci kategoriye dahil olduğu yorumu yapılırken New York Times'a, Thurman'm New York izleyicisinin karşısına bu kadar zayıf bir yorumla çıkması büyük bir şanssızlık olarak değerlendirildı. Cem Karaca Adana'da • ADANA (AA) - Cem Karaca uzun bir aradan sonra Adanalılarla buluşuyor. Karaca, Uğur Dikmen ile birlikte bugün saat 21.00-23.00 arasında Seyhan Otel, Seyhan Disco'da Adanalı müzikseverlere bir konser verecek. Biletler MNG Bank. Vakkorama ve Menem Butik'ten temin edilebilir. BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.30'da Herbie Hancock Trio'nun 'Hurricane' başlıklı konseri videodan izlenebilir. (252 35 00) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 10.00 ve 13.00'te Leyla Sakpınar ve Sonja Bohlander Tannsever'in 'Müzigin Rengi' başlıklı atölye çalışması yeralacak. ^292 06 55) • İSTANBUL DEVXET OPERA VE BALESİ saat 19.00'da 'Balede Çeşhiemeler'i sahneliyor. (251 10 23) • BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ nde saat 13.00-19.00 arası her saat başı Reyhan Tutumlu'nun 'Üçjeme: Zaman Mekân İnsan' başlıklı bel^eseli gösterilecek. (292 39 84) • BİLGİ UNtVERSİTESİ'nde saat 19.30'da The Naked Eye adlı film izlenebilir. (216 00 00) CUMHURİYET KİTAP KULÜBU'NDE BUGUN • CKK Taksim Sergi Salonu'nda Sennur Sezer saat 17.00-19.00 arasında kitaplannı imzalayıp okurlanyla soyleşecek. (252 38 81)