Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
Dünya Bankası 2.
Başkanı geliyor
• ANKARA (AA)-
Pazartesı günü Ankara'ya
gelen Dünya Bankası
heyeti. Ankara'daki
temaslanna devam ederken
bankanın. Türkıye'nin de
yer aldığı Avrupa
bölgesinden soramlu
Başkan Yardımcısı
Johannes Linn'in, 16 Şubat
Salı günü Türkiye'ye
geleceği bildırildi. Linn'in
Türkiye'nin Dünya
Bankası'ndan istedigi malt
destek konusunu ele
alacağı belirtiliyor. Öte
yandan Dünya Bankası'nın
Azerbaycan, Tacildstan ve
Özbekistan'dan sorumlu
direktörü îshat Hüseyin'in
9-10 Mart tarihleri arasında
lstanbul'a bir zıyaret
gerçekleştirmesi
bekleniyor.
ümitet şiPketlep
artıyor
• ANKARA (AA) - Geçen
aralık ayında 3 bin 729
yeni şirket kuruldugu,
bunun 3 bın 214"ünün
limitet şirket olduğu
bildirildı. Devlet Istatistik
Enstitüsü'nden (DİE)
yapılan açıklamaya göre,
aralık ayında toplam
sermayesi 99.7 trilyon
lırayı bulan 3 bin 729 yeni
şirket ve 2 bin 238 yeni
fırma açıldı. Bır öncekı
yılın arahk ayına oranla
yeni açılan şirket ve
kooperatif sayısında yüzde
49.9 oranında azaldı
Tekstil Konseyi
kuruluyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TMMOB Tekstil
Mühendisleri Odası
Başkanı Prof. Dr. Güngör
Başer. sektöre yön verecek
politikalann
belirlenebilmesi için
Türkıye Tekstil Konseyi
oluşturulmasına karar
verdiklerini bildirdi.
Güngör, konsey ıçin
vaklaşık 40 si\ il toplum
örgütüne çağnda
bulunduklannı kaydetti.
Vergide kolaylık
tarımatı
• ANKARA (AA)-
Maliye Bakanı Zekeriya
Temizel, gelir
teşkılatından, vergide
vatandaşa yol
gösterilmesini, onlann ağır
müeyyidelerle
karşılaşmaması için sürekli
bilgilendinlmesinı istedi.
Temizel, 80 ilın
defterdarlan ile Gelirler
Bölge Müdürlüklenne.
vergide vatandaşa nasıl
davranılacağı konusundakı
talimatlannı içeren bir
genelge gönderdi.
Var olan sistem bozuk, ancak 'doğrudan gelir desteği' de Türkiye koşullanna uygun değil
Ihranda endişeli süreçRANU SALMAN / FATMA KOŞAR
Dünya Bankasfnın. daha sonra kal-
dınlmak üzere önerdıği "doğrudange-
lir desteği'' yönteminin Türkiye koşul-
larında uygulanamayacağı, ancak var
olan sistemin de sürdürülemeyeceği
belirtiliyor.
Önceki günODTÜ'de gerçekleştiri-
len 'Türkhe'de tanmsal destekleme
politikalan' konulu panelın tartışmala-
n hâlâ sürüyor. Dünya Bankası, devle-
tin fiyat müdahaleleri. gübre gibi gir-
di desteklerinin, düşük faizli kredi des-
teklerinin kaldırılmasını, tarımsal
KJT'lerin özelleştirilmesini öngörür-
ken önerilen sistemin. tapu-kadastro
sorunlan, küçük çiftçiye ulaşılamama-
sı, kayıt dışılık ve kaynak sorunu ne-
denleriyle üretımı durduracağı ıfade
edilıyor.
Hazıne ve Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT) verilenne göre. 1997 yılında 394
trilyon lira olan Toprak Mahsulleri Ofi-
sı, TEKEL, Türkiye Şeker Fabrikalan
aracılığıyla yapılan destekleme alımla-
n 1998 yılında 867 trilyon lira oldu.
Aynı venlere göre tarıma yapılan
toplam transferlerin yüzde 78-85 "i üre-
ticilere gıdiyor. Hazıne KJT Genel Mü-
dürü Ayşe Dönmezer ıse, tanm alanın-
da yapılan desteklerin ortalama yüzde
40'ının üreticıye ulaşabıldığini bildir-
di. Tanma yapılan transferlerin 1998 yı-
lında yüzde 71.3'ünün tüketicilertara-
• Dünya Bankası'nın, daha
sonra kaldınlmak üzere önerdiği
'doğrudan gelir desteği'
yönteminin üretimde aksamalara
neden olacağı ileri sürülüyor.
findan ödendiği ortaya konuldu.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden
Doç. Dr. Erol Çakmak. DGD sistemi-
nın uygulanamayacağını bildirirken,
var olan sistemin de sürdürülemeye-
ceğini ifade etti.
Çakmak. tanma yapılan destegin
miktannın değıl. nasıl daha etkin kul-
lanılabileceğinin tarttşılması gerekti-
ğıni vurgularken 1998 yılında tanma ya-
pılan 14 milyar dolarlık destegin 11
milyar dolannın tüketiciler kanahyla
sağlandığına dikkat çekti.
Çiftçi kuruluşlanna danışümalı
Çakmak. sınır müdahaleleri. ihracat
sübvansıyonlan gibi destekleme yön-
temlerine de başvurulabıleceğini bildir-
di.
Tanma yapılan desteklerin abartıldı-
ğını belirten Çakmak, 1998 yılındaki
14 mılyar dolarlık destegin faız ödeme-
len kadar destek olduğuna dikkat çe-
kerek "Sanayi sektörü 1 ay önünü gö-
remiyor diye, üretim kaynaklannın fi-
nansai piyasalarda değertendirip üre-
timden uzaklaşabiliyor. Aynı seçenek
tanm sektörü için yok" dedı.
Çakmak, tanmla ilgili politikalann
çiftçi kuruluşlanyla birlikte oluşturul-
ması gerektiğini vurguladı.
'Maliyet düşürülmelT
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı
Prof, Gürol Ergin. Türk üreticisinin
"dünyadaki mali>etkrle ürün ekJeede-
biür liale getirilmeden" destegin kaldı-
nlmaması gerektığıni söyledi.
Ergin, "Tanmııı belli bir noktaya ge-
rjrilmesi ve özellikie maüyetlerin diişü-
rülmesi durumunda taban fıy atlanyla
destekvermekgereksizolur. Ancak ma-
üyetlerin bu denli yüksek olduğu Tür-
kiye'de destek olunması şart" dedi.
Ergin. Türkiyenın "artıkfiyatyoluy-
la destek vermesinin anlamsız olduğu-
nun" öne sürüldüğünü, ancak bazı ger-
çeklerin göz ardı edildigini vurguladı.
Türkiye'nin et, süt, pirinç, bitkisel yağ
gibi ürünler başta olmak üzere pek çok
hayvansal ve tanmsal üründe dışa ba-
ğımlı olduğunu dile getiren Ergin, üre-
ticiye verilen destege son verilmesinin
tanmsal ürün üretimini daha da düşü-
receği ve başka ürünlerde de dışa bağım-
lı olunacağı uyansında buhındu.
AB planına tepki yürüyüşü
Avrupalı çiftçi de
reforma karşı
Ekonomi Servisi - Bınlerce "öfkeK" Fransız
çiftçi, Avrupa Birliği'nin tanm reformlaruu
protesto etii. Avrupa Parlamentosu'nvm Stras-
bourg'daki bmasını bin 200 traktörie kuşatan
Fransız çiftçiler, AB 'nin Doğu Avrupa ülkele-
rine doğru genişleme planı çerçevesindeki re-
form paketinin parçası olan "OrtakTanm Po-
tttikasTna (CAP) karşı gösteri düzenlediler.
Alman çiftçilerin de Fransız çiftçilerle bir ara-
ya gelerek gösteriyi sürdürmesi beklenirken, çift-
çiler polısın yogun güvenlik önlemleriyle kar-
şı karşıya kaldılar. Tanm reformlannın hayata
geçirilmesi halinde Avrupalı çiftçilerin AB'den
aldıklan sübvansiyonlann büyük bir bölümü-
nün kesintiye uğrayacağı ifade edildi. Çiftçi-
lerin AB Komısyonu Başkanı JscquesSanter,
Avrupa Parlamentosu Başkanı Jose-Maria Gft-
Robks ve AB'nin Tanm Komisyonu üyesi
FranzFischlerie bır araya gelecekleri belirtil-
di. Bir Fransız kanalına konuşan AB Komis-
yonu Başkanı Santer, reformlann Avrupa'da
tanmı daha rekabet edilebilir hale getireceği-
ni ve küresel pazarda ihracatr arttmcı etkisinin
olacagını kaydederek "Tanmürünkrinin fiyat-
brmın küresel pazardarekabetedebilmek için
azaltdması ve çiftçilerin kazançlannm artürri-
ması için teiafi edici varduııUrgereknor" dedi.
VERGI
SORUNLARIMII
Faizde vergi savaşını kim kazanacak?
• Faiz gelirlerınin vergilendı-
rilmesi ne zaman sorun yarat-
madı ki!
Maliye Bakanltğımız önce ani
ve hızlı vergi düzenlemelen ya-
pıyor, daha sonra da bu dü-
zenlemelerin olumsuzluklarını
gördükçe 'tebliğ çıkarmak'
yotuyla yasalan değıştirecek
'zorlamalara' gidilıyor. Kimi
çelişkiter de bu noktada başlı-
yor.
Çelişkiter arttıkça yargının
önündeki dosyalar artıyor. Şim-
dilerde, böyle bir çelişkiyi faız
gelirlerindeyaşıyoruz. Ülkemiz-
de faiz gelirierinin vergilendiril-
mesine yönelik uygulamayı
özetleyerek başlayalım.
•Faiz gelirierinin kaynak-
ta vergilendirilmesi: Faız ge-
lirteri öteden beri 'elde edil-
dikleri' tarihte banka tarafın-
dan % 12 oranında gelir vergi-
si ve bunun üzerinden %10
oranında fon payı kesintisi yo-
luyla kaynakta vergilendirilmek-
tedir. Bu yöntemle her 100 li-
rafık faiz gelirinin 13.2 lirası ge-
lirin elde edildiği yıl içinde ver-
gi ve fon payı olarak kesilmek-
tedir. Bu şekilde vergılendirilen
1998 yılı faız gelinne %78.7 'in-
dirim oranı' uygulandıktan son-
ra kalan tutar 2.500.000.000
TL'yi aşmıyor ise (1998 yılı için
bu tutar 11.737.089.000 TL'dir)
yukandaki toplam %13.2 ora-
nında kaynakta vergilendirme
'son vergilendirme' sayılmak-
ta, bu faiz gelirleri nedenıyle
'yıMık beyanname' verılmesi
gerekmemektedir. (GVK. mad.
86) Faizlerin buraya kadar açık-
lanan vergilendirilmesinde her-
hangı bir sorun da yoktur.
•Faiz gelirierinin beyan-
name yoluyla ikinci kez ver-
gilendirilmesi: 1998 yılında ke-
sintı yoluyla vergilendirilmiş bu-
lunan faiz gelirlerine %78.7 in-
dirim uygulandıktan sonraki tu-
tan 2.500.000.000 TL'yi aşıyor
ise (1998 yılı için bu tutarın
1.737.089.000 T L olduğunu
yukanda açıklamıştık) bu faiz
gelirinin tamamının Mart 99
ayında 'yıllık beyanname' ile
bildirilmesi. vergilendirilmesi
gerekiyor (GVK. mad. 86). So-
run bundan sonra başlıyor.
•1997 yılı faiz gelirlerinde
vergi iadesi uygulanmıştı: Yıl-
lık beyanname ile bildirilen fa-
iz gelirleri üzerinden 'hesapla-
nan vergiden' yıl içinde 'kesin-
ti yoluyla odenen vergilerin'
indirilmesi, çifte vergılendirme-
nin önlenmesi nedeniyle vergi
yasalannca konulmuştur (GVK.
mad. 121). Faiz gelirierinden yıl
içinde kesilen vergilerin beyan-
name üzerinden hesaplanan
vergiden daha yüksek olması
durumunda 'vergi iadesi' or-
taya çıkmaktadır. llk kez 1997
yılında faiz gelirlerinde vergi ia-
desi ortaya çıkmış olup, vergi
iadeleri Maliye tarafından yü-
kümlülere ödenmiştir.
•1998 yılı faiz gelirlerinde
farklı indirim uygulamasr.
1997 yılı yasal düzenlemeleri-
nin aynısı 1998 yılında sürme-
sine karşın, Maliye Bakanlığı
1998 yıltnda faiz gelirlerinde
vergi iadesi ortaya çıkmaması
için tebliğ yoluyla "Faiz gelir-
ierinin indirim uygulanan bö-
lümüne ilişkin olmak üzere,
yıl içinde ödenen vergilerin
yıllık beyanname üzerinden
hesaplanan vergiden indiril-
mesini önleyici" düzenleme-
ler yapmıştır (GVKGT seri no:
220). Bu düzenlemeye daya-
nak olarak da GVK'nin geç.
39/5. maddesini göstermiştir.
Oysa; sözü edilen yasal düzen-
leme 1997 yılında da yürürlük-
teydi ve buna rağmen faiz ge-
lirlerinde ortaya çıkan vergi ia-
deleri Maliye tarafından yüküm-
lülere ödenmişti.
• Son sözü kim söyteye-
cek: Maliye Bakanlığı tebliğ
yoluyla' yasaları zorlayarak
1998 yılında vergi iadesi orta-
ya çıkmayacak, hatta 'vergi
ödemesi' yapılacak şekilde
şimdilik uygulamayı kendi ya-
ranna çevirmiş görünmektedir.
llk bakışta faizlerdeki Vergi sa-
vaşını' bakanlık kazanmış gö-
rünse de, bu işin burada bitme-
yeceğini. son sözün iteride yar-
gı tarafından soyteneceğini his-
sediyoruz.
İŞÇİNtN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Bir Çağn
Kirli pazartıklar adına, kimliğini kaybeden siyasi
partilerinbirbiçimdeoytoplayabilmesiadına, aşiret,
çete, tarikat bağlantılı, yıldız adaylar peşinde listeler
oluştuımalanna tepkiler cılız da olsa çoksesli çıkıyor.
Kimileri, adayların kimliklerinı ortaya çıkarmak, ola-
bilecek en ternizlerinin, niteliklilerinin parlamentoya,
belediyeler yönetimlerine, meclislere seçilmelerini
sağlamak üzere örgütlenmeye çalışıyor. Kimileri, ka-
dın ağıriığını duyurmak üzere çırpınıyor. Bu arada
sermaye cephesi bütün ağırlığı ile bütün siyasi par-
tilere üstten yerleşiyor. Küreselleşme ideolojisinin
içinde yeri olmayan emek cephesi iyice hafife alına-
biliyor.
Nasılsa ideolojisini kaybetmiş, örgütlü gücünün
üzerinden silindir gibi ezilip geçilmiş emekçilerin,
kendilerine de yabancılaşmış bilinçle oylannın dağı-
lacağı varsayılıyor. Sermaye desteği için sermaye
ağırlığı, asıl halk yığınlannın, ezilenlerin, emek cep-
hesinin oylan için onlan uyutacak yıldız adaylar...
Yıne de seçim zamanıdır. Sandıktan kazanacak-
lan yoksullar, emek cephesi oylan çıkaracak. Kadın-
lar kocalanndan bağımsız oy kullanabilirlerse seçim
sonuçlan üzerinde önemlı değişiklikyapabilecekler.
Seçmen vatandaşın ne diyeceğine herkesin kulak ka-
bartma zamanıdır.
Ekonomik ve Sosyal Konsey, beşji inisiyatifsizliğe
dönüşen örgütlerin temsilcıleri ile toplanıyor; Ecevit
hükümeti için önemli bir icraat(!) destek aracı oluyor.
Demokrasilerde önemli işlerin kotanlmasında, sos-
yal banşta rol oynayan, bizde en az bır 25 yıldır, öne-
mi vurgulana vurgulana, demokratik oluşumunda bi-
le uzlaşılamayan, heriktidarda en fazlaiki-üç kez top-
lanıp hemen hemen hıçbir iş üretmeden dağılan bir
kurul olma özelliğini koruyor.
Bu kez de kamu çalışanlan, meslek örgütleri tem-
sil edilmeden, hükümet ağırlığı ortadan kaldırılama-
dan çarpık oluşumu ile toplandı. Yine görüşülecek
konular ikili çalışmalara, bakanlıklara, komisyonlara
havale edildi. Olsun. Maksat ımajı olsun. Dostlar alış-
verişte görsün. Ne de olsa şimdi seçim zamanıdır.
Işçi-işveren-hükümeti banş içinde, bir arada. iş ya-
par gösterebilme yararlıdır.
Bu arada kamu işyerterinin toplusözleşmeleri se-
çimden önce kotanlabilirse Türk-lş yatıp kalkıp se-
çime, Ecevit'e dua edecek. Ekonomik ve Sosyal
Konsey kararian arasında sözü edilen, kriz nedeni ile
desteklenecek sermayenin göstermelik de olsa bir
mıktar işçiyı geri alması sağlansa kaymakla, balla
yenmeyecek. Kriz öncesı kârlar cebe, krizde işçiler
kapıya uygulaması yapanın yanına kaldı. Bütun kay-
naklar krizden çıkış ıçin sermayeye desteğe aktan-
lıyor.
Çok merak ediyorum. Işten atılan deri işçileri ay-
lardır soğuk çadırtarda Tuzla'da direnirken, sık sık jan-
darma dipçiğine de hedef olurken, deri işverenlerini
kurtarmak üzere ne gibi öncelikler gündemde?
Hükümet, Petrol-lş'in TUGSAŞ ve İGSAŞ'ı özel-
leştirme kapsamı dışına çıkarma çağnsına nasıl bir
yanıt verecek? Laf ola ben gele bir çağn değil bu. Bir
sendikanın üyelerini, işçilerin işlerini kaybetme kay-
gılannı aşan boyutlan var...
Türkiye zaten tanmında yeterli gübre kullanama-
dığı için çok düşük üretim kapasıtesi ile tanmını sür-
düren bir ülke. Bılimsel veriler yılda en az 20 mılyon
ton derken 5.5 milyon ton kadar gübre kulanılıyor. Bu-
nun da yüzde 40 kadan adı geçen iki kamu fabrika-
sında üretiliyor. İki kamu fabnkası ortalama yüzde 80
kapasite ile üretim yaparken üretimin diğer bölümü-
nü paylaşan özel sektör firmalan kamunun çok al-
tında bir verimle, yüzde 60'lara inen kapasite ile üre-
tim yapıyortar. Dışardan gübre ithal ederek daha çok
kazanmayı seçiyorlar.
İki kamu fabrikası da özelleştirildığınde ne olacak?
Üreticiye ucuza gübre ulaştırmada aracı olan kamu-
nun aradan çıkması ile gübre fiyatları akıl almaz bir
şekilde pahalılaşacak. Üreticı bugünkü fiyatlaria güb-
re alamıyor, düşuk verime katlanıyordu. Büsbütün ala-
mayacak. Özelleştinlen çimentonun tekelleşmesi, fi-
yat patlaması, bütün özelleştiımeler sonrası üretim-
de genleme, fiyatta patlama sonuçlan meydanda.
Türkiye'de gerileyen tanmın durumu, tanm üreti-
cisinin, köylünün, tüketici olarak kentlinin durumu, yok-
sullaşmalan ortada. Ne derşinız? Kamu yaran, ülke
çıkan gündeme gelebilir; TÜGSAŞ, İGSAŞ özelleş-
tirme kapsamından çıkanlabilir mi? Bu öneri ciddiye
alınır mı?..
DELEGELERE,
ULUSUMA TAAHHÜDÜMDÜR.
Ulusçuluğu anlatabilmem ıçin CHP'den mıllervekillığine
ada\ olmuş bulunmaktayım.
Milletvekili seçildığimde ulusuma layık olabılmek için
maaşunı şöyle bölüştüreceğun. Cçte bırini Türk Silahb
Kuvvetleri gazilerine. üçte birini Darülaceze'ye. diğer üçte
bınni de Çocuk Esirgeme Kurumu'na hıbe edeceğim.
Seçilmem için CHP'Hlerin tercihlerinı bekliyorum.
Hemşerilerimden ÇHP'ye oy vermelerini isterken ulusuma
ve partime hizmet ederek benı yetıştiren öğretmenlenme.
okuma-vazma bılmeyen arme ve babama, yiyecek ve
içeceğinden keserek devlete \ergı \eren vatandaşlanma bu
fedakârhklan karşüığı görevimi yapmak azim ve iradesiyle
bu hizmete talibım.
HALİSDİRİCAN
İktisatçı
2. Bölge Milletvekili aday adayı
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME
DERNEGLVAKF1
DERNEĞlMtZ 10 YAŞINDA
CUMHURİYETİMİZ 75 YAŞINDA
SEÇİMLER VT Sİ\İL TOPLUMÖRGÜTLERİ
KONFERANS/SÖYLEŞİ/İMZA
Prof. Dr. EMRE KONGAR
Yer : İTÜ Sosyal Tesisleri - Maçka
Tel. : 0 212 243 24 74
Tarih : 14 Şubat 1999 Pazar
Saat : 1430 -17.30
Bilgiiçin : ÇYDDCenel merkezO 212 252 44 33
Girij serbesttir.
Saat:17.00-19.00
Konuklarımızla söyleşip, kitaplannı
imzalayacak
İstiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81 ,'82
Maslak Gazeteciler
Sitesi'nde
SATILIK
DUBLEKS
DAİRE
Tel:
0 212 27614 43
Hidavet öev
ALTIN FIRSAT!
T.C. Kültür
Bakanlığı'ndan
aldığım Küçük Balıklar
fılminin sınema işletme
belgesı kayıptır.
Hükümsüzdür.
KEDlFlLM'
BARIŞ PÎRHASAN
T.C. Kültür
Bakanlığı'ndan
aldığımız Yağmur
Kaçaklan filminin
sinema işletme belgesi
kayıptır. Hükümsüzdür.
YENİStNEMACILIK
LTD ŞTİ.
Bir yazanmız için
kiralık
ev anyoruz
Tel: 251 42 44
25157 54
AHMET MURAT
HEPER
olan ismimi NEDİM
MURAT GÖZENGİL
olarak 4.Asliye Hukuk
Mahkemesı karan ile
değiştirdim.
MAKSAT
VATAN KURTULSUN
Oktay Verel
(Politik Güldürü)
Yoğun istek üzerine 5. Baskısı ÇIKTI
tSTEME ADRESİ:
Sertaç Yayınevi, Bahçeli Sok.
Sahrayıcedid Sabıt Pazan No. 77 ERENKÖY
Tel: 0 216 467 II 91 Faks: 0 216 467 05 78
Üniversıte giriş kartımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SİML4 TÜRKERDEN
Nüftıs cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SAFtYE ASLIHAN
AYDIN
Pasaportumu
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SERKANAR.AVİ
KAPS
(Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması)
Hizmet Sistemi
Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
YASEMİN Y1LD1R1M
İKTISAT
BANCASI
İKTISATTel: (0212) 274 16 16