Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 OCAK 1999PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 13
Sigorta borcuna
karalık bina
• DİVRİĞİ (Cumhuriyet)
- Divnği şubesin:
kapattıktan sonra taşınmaz
malvariıklannı tasfiye
etmeye başlayan Ereğli
Demir Çelik Fabrikalan
(Erderrır) Genel
Müdür ûgü, milyarlarca
lirahk sigorta borcuna
karşılık SSK'ye hizmet
binasmı vermeye
hazırlanıyor. SSK Genel
Müdürlügû Divriği'deki
SSK dispansen yetersiz
olduğu için Erdemir'den bu
binayı alarak sigorta
dispansen olarak
düzenleyecek.
SSK. Genel Müdüriüğü bu
binayı almak ıçin de
Divriği'de Tüm Emekliler
Sendikası Divnği
Temsilciliği ıle işbirliği
yapıyor Divrigi'dekı
Erdemır binasına çok
sayıda talep var. DDY.
Tanm Kredi KoopeTatifı
gibi kuruluşlar da Erdemir
binasını almak için ihaleye
hazırlanıyorlar.
Fındık getiri
yüzde 20 azaldı
• TRABZON
(Cumhuriyet) - Türkiye'nin
en önemli ihraç
maddelerinden birini
oluşturan fındıkta kötû bir
ihracat sezonu yaşanıyor. 1
Eylül'de başlayan ihracat
sezonunda, bugüne kadar
114 bin 143 ton fındık
ıhraç edilerek karşılığında
467 milyon 68 bin dolarlık
döviz girdısi sağlanabildı.
Geçen yılın aynı
döneminde 128 bin 177 ton
findık ihraç edilmiş ve
karşılığında 583 milyon
769 bin dolarlık döviz
girdisi sağlanmıştı. Böylece
döviz girdisinde geçen
sezonun aynı dönemine
göre yüzde 20, ihracat
miktannda da yüzde 11 'lik
bir azalma yaşanmış oldu.
Fındık satış fiyatı kg.
başına geçen sezon 4.55
dolarken bu sezon 4.09
dolarageriledi.
Çin'den güvence:
Devaliiasyon yok
• Eknnomi Servisi - Çm
Dışişleri Bakanlıği'nm
ardından, Merkez Bankası
Başkanı da para bırimi
yuanın değennin
düşürülmeyeceğine ilişkin
güvence verdi. Uluslararası
piyasalarda Çin'in çok
yakında devalüasyona
gideceği
spekülasyonlannın
yoğunlaşması üzerine, bir
basın toplantısı düzenleyen
Merkez Bankası Başkanı
Dai Şianglong, yalnızca
Çın'in uluslararası
ödemelerinde ortaya
çıkacak çok büyük bir
açığın devalüasyon
yapmayı zorunlu
kılacağını, şu an ise böyle
bir durum olmadığını
söyledi. Dai. "Asya krizi
sırasında yuan devalüe
edilmedi. şimdi de buna
gerek yok. Bu konuda
yetkili bir kişi olarak
devalüasyon olmayacağım
söyleyebilirim'" dedi..
PankobiPlik
iştirakleri kârda
• ANKARA (AA) - Pancar
Ekicıleri Kooperatifleri
Birliği (Pankobirlik),
iştiraki oldugu 5 şeker
fabrikasından zarar ederken
söz konusu zarannı başta
Şekerbank olmak üzere
diğer iştiraklerinden
sağladığı kârla kapatıyor.
Pankobirlik'in yeni
yayımlanan 1997 faaliyet
raporunda yer alan bilgilere
göre 1997 yılında. birlik.
iştiraki olan Adapazan,
Amasya. Kütahya, Kayseri
ve Konya şeker
fabrikalanndakj 3 trilyon
689 milyar lirahk zarannı,
Şekerbank'ın sağladığı 5
trilyon 36 milyar lirahk
kârla kapatabildi.
Pankobirlik'in diğer
iştirakleri de aynı yıl
toplam 486 milyar lira kâr
elde etti.
CUSİAD kUPUldu
• Ekonomi Servisi -
Cumhuriyetçi Sanayici ve
tşadamlan Derneğı
(CUStAD) lstanbulda
kuruldu. CUSİAD Başkanı
Hasan Özer, sanayici ve
işadamı kımliğınin
yanında. cumhuriyetçi bir
dernek olmayı
hedeflediklerini söyledi.
Özer, Türkiye genelinde
100 binin üzerinde üyeye
ulaşmayı hedeflediklerini
kaydederek derneğin 50
kurucusu üyesı
bulunduğunu belirtti.
Dünya Ekonomik Forumu, IMF'ye sert eleştiriler yöneltti
• Isviçre'nin Davos
kentinde bugün
başlayan ve 6 gün
sürecek Dünya
Ekonomik Forumu
öncesinde Forum
Başkanı, IMF'ye sert
eleştirilerde bulundu.
Başkan Claude
Smadja, IMF'yi,
krizi bölge halklaq
açısmdan bir felakete
dönüştürmekle
suçladı.
le ortaya atılan, an-
cak yalnızca tek yüzü yansıtüma-
ya çalışılan, çıkan tek tük karşttses-
lerin de sindirildiği "küreselleş-
me otgusu " son 18 ayda dünya
ekonomilerinin birbiti ardına çök-
meye başlamastyla karanUkta ka-
lan yüzünü de ortaya çtkarmış ol-
du.
Büyüme hızı düşen Avrupa 'da
Madalyonun tersi de artık ortada
işsiziik boyutları hâlâ bu 'zengin'
ktta için kabul edüemez boyutlar-
da. Avrupa ülkelerinin ulusal eko-
nomi politikalan ile Avrupa Mer-
kez Bankası'nm dayatüğı krtter-
ler arasındaki çelişkinin yarattığı
gerginh'k hâlâ büyük bir soru işa-
retLÜstelikyaşama yeni geçirilen
Euro'nun istikrarı da bu gergin-
liğin hangi noktaya kadar dayana-
bileceğine bağlu Başta Brezilya
olmak üzere Latin Amerika ülke-
lerindebaşlayan durgunhtk veya-
banasermayekaçışlangeltşmişül-
keler üzerinde de ciddi bir tehdit
olmayı sürdürüyor.
Güney Asya 'da mali krizin bo-
yutlan büyük sosyal patlamalara
büyük ekonomi den
Japonya 'nın isesorunun muyok-
sa çözümün mü birparçast olacağı
hâlâ kesinleşmiş değiL
Tüm bu bunahmlar ve soru
işaretleri arasında uzmanlar
küreselleşmenin açtığıyaralan bir
yandan tamire çalışırken bir yan-
danyeni politikalar üretmegayreti
içîndeler.
Çokuluslu kavgaEkonomi Servisi - Isviçre'nin Davos
kentinde bugün başlayan ve 6 gün sürecek
Dünya Ekonomik Forumu öncesinde Fo-
rum Başkanı, IMF'ye sert eleştirilerde bu-
lundu. Başkan Claude Smadja, IMF'yi,
Asya'da başgösteren, ancak önlenebile-
cek bir durumda olan krizi bölge halklan
açısmdan bir felakete dönüştürmekle suç-
ladı.
Dünya Ekonomik ForumuBaşkanı Cla-
ude Smadja. lsviçre'de yayımlanan hafta-
lık Ulllustre dergisine verdiği demeçte,
Washington hükümeti tarafından yönlen-
dirilen IMF'yi. ABDnin fmansal kapita-
lizm modelini giobal ölçeğe taşımak'la suç-
ladı.
Kendisinin de 'ABDmodeB' diye tanım-
ladığı olgudan birzamanlaretkilendiğini
itiraf eden Smadja şunlan söyledi:
"Birçoğuımız, Avrupa yerinde sayarken
1990'lann başında ABD ekonomisinin bü-
yük hızla büyümesindcn ve yeni isrihdam
alanlannın ortaya çıiunasından çok fazla
etkilendik."
Dünyanın önde gelen ekonomi uzman-
lannı bir araya getiren Davos toplantılan-
nı düzenleyen Dünya Ekonomik Foru-
mu'nun kuruculanndan olan ve halen baş-
kanlığını yürüten Smadja. ABD'de yayım-
lanan haftalık Time dergisinde yer alan
makalesinde, son 18 aydıryaşanan karma-
şanın küresel ekonomideki ilk sistematik
bunahm olduğunu belirtti. Makalede. ye-
ni uluslararası yapılanmalara süratle gerek-
sinim duyulduğu ifade edıldi.
Ülkelerin kısa vadeli sermaye hareket-
lerini kontrol etmek için adımlar attığının
vurgulandığı yazıda. bu çabalann sorun-
lan çözmede asla yeterli olmayacağı be-
lirtildi.
'IMF'nin yapısı değişmeir
tletişim ve bılgi teknolojilennde yaşa-
nan devrimin küreselleşmeyi kaçınılmaz
kıldığı söylenen makalede. IMF ve Dün-
ya Bankası gibi uluslararası kuruluşlann
yapılannın değişmesi gerektiği dile geti-
rildi.
Dünya Ekonomik Forumu Başkanı'na
göre, 'küresel mimarinüı daha şeffaf olma-
sı gerekiyor'. Smadja. 'dünyadaki oiası
krtderiönceden teşhisedebflme kabiliyetine
sahip yeni yapıların oluşturulması gerek-
tiği' görüşünde.
Smadja aynca makalesinde, sanayileş-
miş ülkelerden oluşan G-7'lerin yeni küresel
sistemdekı yapısının değişmesi ve dünya
ekonomisinde önemli rol oynayan diğer ül-
kelerin de dahil edilmesı önerisinde bulun-
du.
Dünya Ekonomik Forumu Başkanınm
ileri sürdüğü bir diger öneri de 'küresel-
leşme ile hükümetierin rolünûn yeniden
tanımlanması" konusunda.
JAPONYA
Bankacıbk
sistemi batıkDünyanın ikınci büyük
ekonomisi Japonya'daki
en büyük sorun bankacı-
lık sisteminde yaşanıyor.
Kredi borcunu ödeyeme-
yen veya alacaklannı tah-
sil edemeyen bankalarba-
tarken, 1998 yılının ara-
hk ayında Finansal De-
netim Ajansı (Fınancial
Supervisory Agency) ta-
rafından açıklanan rapo-
ra göre, ülkenin önde ge-
len 17 bankasında 600
milyaı dolara ulaşan ba-
tık kredi bulunuyor. Ja-
ponya"da hükümetin ban-
kacılık sisteminde gerçek-
leştireceği refoım çaba-
lannın ülkeyi düze çıka-
racagı belirtiliyor
Ülkede yeni kurulan Fi-
nansal Denetim Ajan-
sı'nın önde gelen banka-
lara uyanda bulunduğu
söylenirken, Finansal De-
netim Ajansı Başkanı Ma-
saharu Hino, "Bu sefer
Japonya. bankacıhk re-
formu konusunda gayet
ciddi" açıklamasını yapı-
yor.
Ülkenin önde gelen
bankalannda birleşme çıl-
gınlığının yaşandığı göz-
lenirken, Finans Bakan
Yardımcısı EisukeSaka-
kibara da bankacıhk sis-
temindeki birleşmelerin
daha yeni başladığını ve
sektördeki bu hareketlerin
2-3 ay içinde daha fazla-
laşacağını ifade ediyor.
Ikinci Dünya Sava-
şı'ndan bu yana ekono-
mideki en büyük durgun-
luğu yaşayan Japonya'da
hükümet önlemler alıyor
ve tüketimin arttınlması
amacıyla ek bütçe, vergi
indirimi gibi kaynaklar
yaratıyor.
ENDONEZYA
Yeni ıımut
taşrah girişîmci
Suharto'nun ABD destekli kapitalizminin
yıkılmasının ardından Endonezya'nın ekonomik
umudu, yeni bir sınıf oluşturan taşralı girişimciler
oldu. Taşralı çiftçi ve ışadamlannın yeni bir
toparlanma hareketinin tetıkleyicisi olup
olamayacaklan ise merakla bekleniyor.
Sulavesti Adası'nda çıftçılerin başlattığı
ayaklanmanın üzerinden yaklaşık 10, Asya finansal
krizinin başlamasının üzerinden ise 18 aydan fazla
zaman geçti. Birzamanlann yüksekten uçan
Endonezya ekonomisi bugün tepetaklak olmuş
durumda. Şimdılerde bölgede hüküm süren
toparlanma yanşında Endonezya en yakın rakipleri
Tayland ve Güney Kore'nin ardmda son sırada yer
alıyor. Bankalar sendelemekte ve para birimi de hâlâ
baskı altında... Endonezya ekonomisi geçen yıl
yüzde 12 küçüldü ve bu yıl da buna yakın bir
daralma bekleniyor. Ülkenin en önemli adası
durumundaki Java takımadalan 210 milyonluk
Endonezya nüfusun yandan fazlasını banndınyor ve
bölgenin ekonomisi geçen yıl yüzde 13 küçüldü.
Ülkede krizin başlangıcından bu yana 20 milyonluk
bir işsizler ordusu oluşmuş durumda. Sanayide
çalışmak üzere Java köylerinden göç eden ışçilerin
çoğu topraklanna geri döndü ve tarlalarda çahşmaya
başladılar. Kriz sonrası ülkede tanmsal kazançlar 5
katına çıktı ve bu. ülkenin yüzde 70 olan enflasyon
oranınm bir hayli üstündeydi.
RUSYA
Borç sıkuıtLsı
1998'in Ağustos ayın-
da 3 aylık morotoryum
ilan edip devalüasyona gi-
den Rusya'da yetkililer,
Uluslararası Para Fonu
(IMF) ve Dünya Banka-
sı'nın temsilcileriyle ge-
çen hafta bir araya geldi.
IMF'yie yapılan müza-
kereler sırasında Ruslar,
borç ödemelen ıçin za-
man isteyerek nükleer fü-
ze teknolojilerini İran'a
verebilecekleri tehdidin-
de bulundu.
Rus yetkililen. görüş-
melerde. temmuz avında-
ki anlaşma gereği parasal
yardımın bir bölümünü
isterken IMF'den ekono-
misini düze çıkaracak bir
anlaşma talep etti.
Bu arada, Rusya'nm 19
milyar dolarlık borcunun
4.5 milyan IMF'ye olan
borçlan oluşturuyor.
Rusya, fon ile ekono-
mik yardım paketi konu-
sunda geçen temmuz ayın-
da anlaşırken Başbakan
Yevgeny Prünakov"un ba-
şa geçmesiyle IMF'yie
görüşmelere ara venlmiş-
ti.
Brezflya hükümetinin IMF öneriterini de içeren bir dizi önlem paketini
parlamentoya kabul ettirnıesi mali piyasaiarda oJumlu karşılandı. Sosyal
güvenlik reformu geçen yıl minetvekilleri arasındatartışmava yol açmıştL
Brezilya'nm önlem paketi meclisten geçti
IMFdayattiy
parlamento onayladı
Ekonomi Servisi - tçine girdiği
kriz yüzünden devalüasyon ilan
eden ve büyük çapta yabancı
sermayenin ülkeyi terk etmesi
nedenıyle dünya piyasalannın
dikkatle izlediği Brezilya'da
"tarnşmah" önlem paketi
sonunda meclisten geçti. Para
birimi realin yüzde 40'a varan
devalüasyon oranı nedeniyle
hem ülke içinde hem de dışanda
dikkatleri toplayan hükümetin
IMF öneriierini de içeren bir dizi
önlem paketini parlamentoya
kabul ettirmesi mali piyasalarda
olumlu karşılandı. Parlamento.
tartışmalar yaratan sosyal
güvenlik yasa tasansını da
onayladı. Parlamentonun
diğer bir dizi yasa önerisi ile
birlikte onayladığı paketin
uygulamaya konması ile
IMF'nin Brezilya için önerdiği
kemer sıkma politıkası da
yürürlüğe girmiş olacak. Serbest
ve kamu çahşanlannın kendi
emeklilik fonlanna katkısını
içeren tasan uzun bir süredir
parlamentoda tartışmalara neden
oluyordu. Brezilya'da yasanm
etkilerinin görülebilmesi için
hükümetin istedigi 90 günlük
sürenin dolmasını beklemek
gerekiyor. Kongre'nin yasayı
onaylaması "krizden
kurtutanakta kararta oktoğn"
şeklinde yorumlandi. Tüm
gözleri üzerinde toplayan bu
Latin Amerika devinden gelen
bu haberle hisse ve bono
fiyatlan salı günkü düzeyine
dönerken para piyasasmda
yatınmcılann hâlâ gergin olduğu
gözleniyor.
Davos toplantıları
Türkiye'nin
gündeminde
bile değil
EMİNE IC4RAKİTAPOĞLÎJ
İSVİÇRE-29. Dünya Ekonomik
Forumu, Isviçre'nin Davos ken-
tinde bugün başlıyor. Ana teması
"sorumlu küreseUeşme" olarak be-
lirlenen forumda, küreselleşmenin
etkilerinin kontrolü ve yönetimi
ele ahnacak. 40 devlet başkanı ve
başbakanın yanı sıra dünyanın ön-
de gelen firmalanndan 1000 yöne-
tici, 300 siyasi lider ve aralannda
Nobel ödüllü bilim adamlannın da
yer aldığı 300 bilim sanat insanı-
nıyla akademisyen ve 200 medya
yöneticisinin bir araya geldıği fo-
ruma, Türkiye'den hükümet düze-
yinde temsilci katılmıyor.
1998 yılında Asya'da yaşanan
knzin ardından. dünya ekonomisi-
nin genel görünüşünün değerlen-
dirileceği ve hızlı müdahale yön-
temlerinın ele alınacağı oturum-
larda, ".Asya'da büyüme vegûvenm
tekrarsağianmasının formülleri",
"Amerika Birleşik Devletleri'nin
önümüzdeki 50 \ıllık dış politika ön-
celikleri*','*Brezil\-a'da\aşanaııson
ekonomik durum. Arjantin, Şili ve
Meksika'daki secimlerden beklen-
oler" de tartışılacak.
6 gün sürecek olan ve 300'den
fazla oturumun gerçekleştirilece-
ği foruma, ABD Başkan Yardım-
cısı Albert Gore, Almanya Cum-
hurbaşkanı Roman Herzogve Baş-
bakan Gerhard Schröder, Birleş-
miş Milletler Genel Sekreteri Ko-
fî Annan.Avrupa Komisyonu Baş-
kanı Jacques Santer, Rusya Başba-
kan ı Yevgeny Primakov,Güney Af-
rika Devlet Başkanı Nelson Man-
dela, Şimon Peres, Yaser Arafat,
Hüsnü Mübarek, Haydar Aliyev
ve diğer Orta Asya cumhuriyetle-
rinın devlet başkanlannın yanı sı-
ra 40 devlet başkanı ve başbakan
katılacak. IMF Ikinci Başkanı,
OECD, UNICEF, WH0, tnterpol,
ILO başkan ve genel sekreterleri
de forumun katılımcılan arasında
yer alıyor.
IMF heyeti ekonomi kurmaylan ile bir araya geldi
'Umutsuz' görüşme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetiy-
le seçim öncesinde parasal yardım ön-
gören. ancak anlaşma ımzalanması
beklenmeyen görüşmelerbaşladı.
Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay.
IMF'yie kaynak konusunu görüşmedik-
lerinı belirtirken "Daha farkb bir ge-
lişmenin gündeme gelip gelmeyeceği
konusu görüşmenin sevTİne bağlıdır"
dedi. Maliye Bakanı ZekeriyaTemizd
ise seçim ekonomisi uygulanmayaca-
ğını, 1999 bütçesinin çıkanlması ge-
rektığıni söyledi.
Türk Sanayicileri ve lşadamlan Der-
neği (TÜSİAD) ve Bankalar Birliği'yle
görüşmek üzere bugün heyetiyle bir-
likte İstanbul'a gıdecek olan IMF Tür-
kiye Masası Şefi Martin Hardy ise
"Bankacılık sektörü için çerçeve v« dû-
zenleyici bir yasa gerekiyor. Bunun ya-
salaşması gerekir" dedi.
Türkiye'ye dün gelen IMF heyeti,
Devlet Bakanı Uluğbay. Maliye Baka-
nı Temızel ve Hazine Müsteşan Yener
Dinçmen'le görüştü. Uluğbay, görüş-
mede, 1998 yılı gerçekleşmelerini ve
dünya ekonomisinin genel görünümü-
nü ele aldıklannı belirtti. Temizel ise
stand-by ve kredi konusunda. "Görfiş-
melerin ardından açıklanacak. Bu ko-
nuda umut yaratntak istemiyorum"
dedi. Temizel, avans nitelikli geçici
' aliye Bakanı Zekeriya
Temizel, IMF heyeti ile
stand-by'a dönük görüşme
yapılmadığmı, kredi
konusunda umutlandırmak
istemediğini söyledi.
bütçenin mahsup edilme zorunluluğu
nedeniyle I999 bütçesinin çıkanlma-
sı gerektiğini belirtirken gelecek hükü-
mete bırakıhrsa yasanın kadük olaca-
ğı ve yeniden uzun bir çalışma gere-
keceğine dikkat çekti. Temizel, Plan ve
Bütçe Komisyonu'nun yann toplantı-
ya çağnlıp cuma ya da pazartesi günü
bütçeyi görüşebileceğini söyledi. Te-
mizel, bankalar yasa tasansı üzerinde
uzlaşmazlık olmadığını, bankalar üst
kurulunun kuruluş tarihi ve çahşmaya
başlaması konusunda öneri geldiğini.
buna da itiraz olmadığını söyledi.
IMF Türkiye Masası Şefi Hardy ise
yakın izleme anlaşmasımn yeni kuru-
lan hükümet tarafından nasıl sürdürü-
leceğinı öğrenmek istediklerini belir-
tirken özel sektör temsilcileriyle de
ekonominin gidişi ve 1999 yılı beklen-
tileri hakkında görüşeceklerini kay-
detti.
Hardy, yapısal reformlara ilişkin so-
ru üzerine, "Sosyal güvenlik reformu-
nun yerine getirUmesi çokönemlidir. Se-
çûn ortamında sosval güvenlik reformu-
nun gcrçekkşmesi mümkün görünmû-
yor. Fakat bunun yerine gennlmesi ge-
rekir" diye konuştu. Hardy, bütçe ve
bankalar tasarılannın yasalaşması du-
rumundaTürkiye'ye bakış açılannın de-
ğişip değişmeyeceğıne ilişkin soruya
"Bu konuyu gelecek hafta ele alacağjz.
Bu tasan konusunda büyük ölçüde
konsensüse yaklaşüdL Kısasüre içinde
tamamlanacağını umuyoruz" yanıtını
verdı.
İŞÇMN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
BÎP Bilebilsek
Otobüste yolcular dün sabah yine içinden çıka-
madıklan birtartışmaya dalmtşlardı. Oy verecek par-
ti, sryasetçi kalmadığından yakınıyorlardı. Tartış-
macılann içinden oyunu kime vereceğinin karan-
nı vermiş bir yolcu bile çıkmadı.
Sol seçmenin durumu daha bir acıklı. Uğur
Mumcu'yu anma toplantısına gelen Cumhuriyet
okurlannın dağılımına, birbirlerine laf atmalanna
şöyle bir göz attım. Uğur'un değerlerinde, Cum-
huriyet okurluğunda buluşan, uzun yıllar aynı çiz-
gide politikanın içinde olmuş, çoğu bir diğeri ile yıl-
lardır tanışan, kavga, kader arkadaşı insanlann
yolları fena halde aynlmış. Her kafadan bir ses es-
tiriliyor.
Bir siyasi partinin çizgisinde buluşamama, biryer-
de siyasi partilerin eksiklıği. Liderler, kadrolar, çe-
lişkili politikalan, çizgileri ilegüven vermekten çok
uzaktalar. Bu kadannı anlayabıliyorum. Ancak ken-
disini solda gören insanlann kendi kafa karmaşa-
lannı, sol adına akla karayı kanştınyor konumda
olmalannı daha bir zor anlıyor ya da hoşgörü ile
bakmakta zorlanıyorum.
Bu ara ideoloji, çizgi belirtemek üzere atölye ça-
lışmalan yapmak çok modaya.. Işte onlardan ba-
zılanna katıldığımda görüyorum ki sol adına ide-
olojiyi yorumlayanlar, ekonomik, sosyal, politik
alanlarda rota çizmeye çalışanlar, uzman teoris-
yen iddiasında olanlar, kelimenin tam anlamı ile
sol ideoloji ile uzaktan yakından ilişkisi olamaya-
cak görüşleri savunabiliyorlar.
Kafa karmaşası, ideolojik sarsıntı, özellikle Do-
ğu Bloku'nun parçalanmasının ardından solda,
bütün dünyada yaşanan bir gerçeklik. Hafta için-
de Istanbul'da toplanan Avrupa sağ partilerinın
Avrupa Demokratik Birliği sözcülerinın, Avrupa'da
iktidardaki sol partilerden, "Bizim ideolojimizi ça-
lıyoriar, bizden daha ateşli bizim tezlerimizi savu-
nuyorlar" söylemi ile yakınmalan bıraz trajikomik
durum oluyor.
Avrupa'da sol siyasi partilerin sağ söylemlerle,
merkez sağ ideolojik çizgisine kaymış olarak, sa-
dece "değişim rüzgârian" ile seçim kazanmış ol-
maları, bizdeki solun kafasını daha da bir fazla ka-
nştırmış. Zengin Kuzey'de, küreselleşmenin tek
idolojili sürecinde, sola kimlik kaybettirse de ikti-
dar yolunu açabilen bu durumdan pay çıkarma-
da her şey yüze göze bulaşmış.
Küreselleşmenin tekeller elindeki gelişmesinde,
bilim ve teknolojik devrimin insandan yana değil,
paradan yana kullanılması sürecinde, nimetlerden
yararlanan değil, bedel odeyen ülkeler içinde olan
Türkiye'de kötü kopyacılık neler neler getirmiş?
Blair'e özenmek, bizim ülkemizde bence en çok
Çiller'e yakışıyor. Bir de aynı şirketlerle anlaşıp
seçim kampanyasını verebilirse, gidiyor derken
yeniden epey bir yol alabilir. Ama Blair'e özenip seç-
meninin önemli bir çoğunluğu kayıt dışında çalı-
şanlardan, çok ağır yoksullardan, düzen dışına
atılmışlar, kimlik erozyonunauğramışlardan.. olu-
şan Türkiye'de sol adına seçim şansı yakalamak
bence çok zor.
Üsteük Avrupa'nın sol rüzgâriannı yakalamak
üzere yola çıkmış bizim solcular, hızlannı alama-
yıp çok daha başka çizgjlerde sağa kaymışlar. En
hızlı solcular arasında Ozal'ı kendine rehber al-
mış, övgüler yağdıranlan mı ararsınız? Kurtuluşu
her tür ırk ve din ayınmcılığında bulanlarda mı? Öz-
selleştirmeyi bayrakyapanlarsağdan daha büyük
çoğunlukta. Dünya tekellennin yoksul ülkeleri ucuz
emek, çevre tahribatı ile ucuz yatınm alanı, para
için yüksek vurgun, özetle büyük sömürü alanı
görmelerinin, sonuçta yoksul ülkeleri var eden,
geliştirecek dinamikler olduğunu savunanlan mı?
Dünya tekellerinin sözcüleri bile, yaşanan dün-
ya krizi ve acı deneyimler, düzenin "dur" diyeni yok-
ken, kendi krizini yaratması olgusu karşısında çok
daha aklı başında şeyler söylüyoriar. Örneğin As-
ya, Rusya knzlerini demeçleri ile patlatan banker
Soros, bugünlerde bizimkilerden solda kalıyor.
Çok daha fazla insandan yana önlemler alınması,
paranın sorumsuz gidişine set çekilmesi gereğin-
den söz ediyor.
Sonra da herkes, dinci ve ırkçı akımlann, hele
de varoşlarda önlenemez yükselişinden, Türki-
ye'nin tehdit altında olmasından yakınıyor. Şeriat-
çı, ırkçı akımlann, varoş gerçeği, akıl almaz yok-
sullaşma, sorunlar üzerine politika oturttukları at-
lanıyor.
Bu arada bir de aday adayları tablosu var ki...
Milletvekilliği, belediye başkanlıkları, sınırsız ni-
metleri, ayncalıklan ile aile boyu güvence. Herke-
si bir tutkudur almış. "Hak ediyor muyum" soru-
sunu soracak olan geri zekâlı sayılabilir. Seçilebi-
lir bir yer kapmak için yapılmayacak yok. Bütün
sorun doğru hesabı yapabilmekte. Şansı olan par-
tilerin liderlerinin gözüne girebilmekte.
Toplumsal, siyasal soaımluluk fasarya... Vatan,
millet, Sakarya...
Dünya Bankası
300 milyon dolar
kredi verecek
ANKARA (Cumhurijet
Bürosu) - Küresel kriz ne-
deniyle sıkıntı içine giren
reel sektörü desteklemek
amacıyla, Dünya Banka-
sı'ndan 300 milyon dolar-
lık (yaklaşık 100 trilyon li-
ra) kredi sağlanacak. "Uy-
gun koşullu kredi" statü-
sünde sağlanacak 300 mil-
yon dolarlık kredi, özellik-
le ihracat sektörünü des-
teklemede kullanılacak.
Bankadan, CAS (Ülke
Yardım Stratejisi) çerçeve-
sinde kullanılmayan 500
milyon dolarlık mali yar-
dım programı çerçevesin-
de ahnacak olan 300 mil-
yon dolarlık yardım konu-
sunda, öncelikli alt sektör-
lerbelirlenerek Dünya Ban-
kası'na bildirilecek. Ekono-
mi yetkilileri, gelecek haf-
ta Türkiye'ye gelecek olan
Dünya Bankası yetkilile-
riyle masaya oturarak
Eximbank, Türkiye Kal-
kmma Bankası ve Halk-
bank gibi bankalar tarafın-
dan kullandınlması planla-
nan krediyle ilgili. detaylı
bilgi aktaracaklar.
Dünya Bankası yetkili-
leri de yardım talep eden
bankalar ile bu bankalann
kredi kullandıracağı kesim
konusunda çalışma yaparak
kredi miktannın dağılımı
konusunda anlaşmaya
varacaklar. Bu arada edini-
len bilgilere göre Dünya
Bankası yetkilileri, Türki-
ye'nin, üç yıllık süre için
kullanma hakkı olan 1.5
milyar dolarlık krediden
henüz kullanılmayan 500
mtlyon dolarlık dilimin
kapsadığı projelerden vaz-
geçmesi durumunda, 300
milyon doların çok daha
üzerinde kredi verebilece-
ğini de bıldirdiler. Yetkili-
ler, Brezilya krizinin çıktı-
ğı ve uluslararası borçlan-
manın zorlaştığı bir ortam-
da,düşükmaliyetliveuzun •
vadeli Dünya Bankası kre- -
:
disinin çok önemli oldu- .'
5unu vurguladılar.