14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14OCAK1999 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE ıstanbul Edıme Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Y Y Y Y Y Y Y Y 12 6 14 13 16 15 16 12 Zonguldak Y 6 Antalya Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB PB Y Y Y PB 12 12 12 11 12 9 10 7 Y 16 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y Y PB PB PB PB PB PB 16 16 14 15 11 9 7 5 PB -1 Yurdun batı kesımle- ri çok buluthJ, Marma- ra, Ege, Akdeniz, Iç _ . Anadolu'nun güney ve batısı ıte Batı Kara- denız yağmur yer yer sağanak yağışlı, diğer yerter parçalı bulutlu geçecek. Hava sıcak- lığı yurdun batısında azalacak, doğuda de- ğışmeyecek. DIS MERKEZLER K -7 Berlin Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K Y K K Y Y -3 -1 10 5 5 8 6 Budapeşte PB 2 Madrid PB 9 Viyana PB 6 Belgrad K Sofya K Roma PB 14 Atina Y 18 Münih K 4 Zürih K 3 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K B K PB B K B PB -b 6 -5 3 10 4 9 21 PB 17 Parçalı bulutlu Sıslı B u l u t l u k Çok bulutlu ı Yağrnurtu Kartı k Gok guruttulu GUNCELcÜKEYT ARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada • yor. Ecevit, programın hemen başlannda Yılmaz baş- kanlığındaki hükümetin başarılarına önemli bir yer ayınyor. Fakat, kısa süreli hükümet eylemeye özgü ne- denlerle olacak, programda kamuoyunun duyariı olduğu kimi konulardan söz açılmıyor. Örneğin, Yılmaz hükümetinin giderayak uygula- maya aldığı elektrik santrallanyla şebekelerinin da- ğıtımıyla ilgili kararların bir kez daha gözden geçi- rilip geçirilmeyeceğine hiç değinilmiyor. Giden Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, 7-8 O- cak 1999 tarihlerinde 14 elektrik dağıtım şebeke- si ile 8 elektrik santralını "büyük holdinglere dev- rediyor". llginç olan nokta şu: 8 Ocak günü Ebevit, hükü- meti kurmakla görevlendiriliyor. DSP lideri hükü- met kurma telaşı ve arayışı içindeyken hükümetin büyük kanadı ANAP santralları dağrtıyor. Oysa, Ecevit'in güvenoyu alacak bir hükümet aşamasına geldiği, görevi almadan önceki günler- de herkes tarafından kabul ediliyordu. 55. hükümetin ANAP kanadı bir iki gün ertele- yerek santrallann dağıtımını Ecevit hükümetıne bı- rakmıyor. Bu acelecilik kımi sorulann oluşmasına yol açı- yor. Başbakan, hemen her fırsatta bankalarla ilgili düzenlemelerden söz açıyor. TBMM'den çıkanl- masını istediği yasalann başında bankalar geliyor. Kuşkusuz bu dirençli istemin önemli bir gerek- çesı var. Sosyal Güvenlik ve Bankalar Yasası; bu iki istek. ekonomiyi rahatlatmak içın IMF'den sağ- lanacak 10 milyar dolar kredinin anahtarı olabilir. Ne kı bir başka nokta daha var; Bankalar Yasa- sı değişikliğinden söz açılınca büyük holdinglerin elindeki özel bankalann durumu sürekli tartışılıyor. Çağlar'ın Interbank'ını Yılmaz, -yine giderayak- devlete yamadı. Ekspresbank aynı uygulamaya bağlandı. Vatandaş mevduatına devletin sağladı- ğı güvence Hazine'den trilyonların batık bankala- n kurtanma amacıyla kullanılmasına olanak tanıdı. Üstelik bu iki bankaya devlet el koyarken "içle- ri" boşaltılmıştı. Türkiye'de 4'ü kamu, 82 banka çalışıyor. 78 özel bankanın 10'u 1998 yılında yani Yılmaz hükümeti zamanında gereken izinleri alarak kurulmuş. Hele bir göreiim Birçoğunun adı duyulmadı bile. Başbakan Ece- vit, giden hükümette Başbakan Yardımcısı'yken bu bankalann kuruluş kararnamelerini herhalde imzalamış olmalı. Şu sıralar özel bankalann bir bölümünün "tehli- ke sınırına" dayandığını gösteren işaretler var. Ecevit, Bankalar Yasası'nı değiştirecek, güzel. Acaba, daha çok büyük holdinglere hizmet veren adı sanı duyulmamış, adeta süpermarket açılır gi- bi yaşama geçirilen bankalara karşı hem devleti hem de mevduat sahibini koruyacak ne gibi ön- lemler düşünüyor? Bu hükümetin kurulmasıyla partiler arası "uzlaş- ma dönemi'n'm açıldığı söyleniyor. Ama Çiller'in "çok" yakını Ufuk Söyiemezoğlu Bankalar Ya- sası'ndaki değişikliklere karşı çıkıyor ve Ecevit, bu ters çıkışa "anlam veremiyor". Programın 11. sayfasında özellikle medya çalı- şanlannın yüzünü güldürecek bir ifade yer alıyor: "...Sendikasızlaştırma baskılanna karşı etkili ön- lemler alınacaktır" diyor. Bugün medya kesiminde sadece Cumhuri- yet'te, Anadolu Ajansı'nda ve ANKA'da sendika- cılık ve sendika kurallan geçerli. Büyük gazetelerin patronlan, sendikaya üye olanlan istifaya zorladı. Sendikaya üye olmakta di- renenlerı kapı önüne koyacağını açıkladı. Medyanın büyük gazeteleri, TV'leri "sendikasız". Fikir işçisi, patronun verdiğıne ve vereceğine "n- za göstermek" zorunda. Bu durum -Ecevit'in programdaki ifadesiyle- açık seçik "sendikasızlaştırma baskısı" ve sonuç sendikasız medya! Programdan anlıyoruz ki başbakan her sektör- de olduğu gibi doğal olarak medyadaki sendika- sızlaştırma olaylanna karşı "etkili önlemler" almaya hazırlanıyor. Yapabilir ya da yapamayabilir. Göreceğiz! Enerjide rant dağıtımı H Baştarafı 1. Sayfada santralın satiş sözleşmelerini 7-8 Ocak tarihlennde imzaladigim bil- dirdi. Ersümer'in "Başladığun işi bitirmeye hakkım var" savunması- na karşın, gensoruyla düşünllen ik- tidann. yeni hükümetin kurulduğu günlerde milyonlarcadolarlık söz- leşmeleri imzalaması devlet gele- neklerine aykın düşüyor. Enerji- Yapı Yol Sen Genel Sekreteri Bed- ri Tekin. "55. hükümet düştükten sonra yeni hükümet göreve başlar- ken devir sözleşmelerinin imzalan- ması, yıilardır söylenen çıkar ilişki- lerinin doğrulanmasıdır. Vangın- dan mal kaçırmakör" dıyerek tef>- ki gösterdi. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer, onayladığı söz- leşmelere ilişkin olarak devir te- şekküllerinin oluşturulduğunu, bu aşamadan sonra şirketlerin işletme hakkı devir bedellerini ödeyecek- lerini bildirdı. Bu sözleşmelerin Rekabet Ku- rulu'nun ve Danıştay'ın koşullan- nın yenne getirilmemesi nedeniy- ie hukuki açıdan geçerlilik kaza- namayacağı belırtiliyor. ldare mah- kemesi, POAŞdavasında, Rekabet Kurulu'nun koşullu iznini u izin vermeme" olarak yorumlamıştı. Ancak izin verildıği kabul edilse bile koşullann yerine getirilmeme- si nedeniyle Rekabet Kurulu'nun yargıya başvurarak devir işlemini engellemesi gerekiyor. Ersümer ıse Rekabet Kuru- lu'nun 3 koşulunun sözleşmelerde zaten yer aldığim savundu. Oysa Enerji Üst Kurulu oluştu- rulmasından, bu kurulun sabit Fıyat yenne alt ve üst sınır belirlemesi. eşit alıcıyaeşit uygulama yapılma- sına ilişkin hüküm eklenmesine kadar uzanan koşullannın sözleş- meye konulamayacağı, ancak yasa değişikliğiyle bu düzenlemelerin yapılabileceği belirtiliyor. Bu du- rumun anımsatılması üzerine Er- sümer. "Aksi kanaatteyiz. D&m açarlar. Belli olur" dedi. Ersümer, imtıyaz sözleşmeleri- nin "münhasırtağınırr kaldınlarak, bir bölgedeki yurttaşlann başka şirketlerden de enerji almalanna olanak sağlayacak Rekabet Kuru- lu koşuluyla ilgili Danıştay'ın gö- rüşünün sorulduğunu ve şirketler- den de alınacak yeni karara uyula- cağına ilişkin taahhüt aldığını söy- ledi. Ancak Ersümer, bu koşulu Da- nıştay'ın kabul etmeyeceği görü- şünü savundu. DSP'li yeni Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Ziya Aktaş'in huku- ki açıdan tartışmalı ve pek çok da- vaya konu oian enerji ihalelerini yeniden değerlendirip değerlendir- meyeceği de tartışılıyor. Bu ihale- lere ilişkin sözleşmelerde gelecek dönemde pek çok sıkıntıya neden olacak hükümlerin yanında, şirket- lerin yükünü devlete aktaran dü- zenlemelere de yer veriliyor. Da- nıştay'ın da dikkat çektiği belirti- len bu düzenlemeler şöyle: -DevirKurulu'nun çalışma esas- lanbeUideğiL - Yatınmlann TEAŞ kaynaklı so- runlar nedeniyle yapılamaması du- rumunda elektrik satış tarifelerin- de şirketler değişiklik yapabilecek- ler. - Devirden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki sorunlarda zarar TEAŞ tarafından şirketlere ödene- cek. -Tesislerin sigortası söz konusu değil. - Işçilerin iş güvencesiyle ilgili hü- küm açık olmadığı gibi bu kişilerin işten aülması dunımunda tazmi- natlan da TEAŞ tarafından karsı- lanacak. - Devredilen tesislerin dış kredi borçlannı da TEAŞ üstleniyor. - İşletme hakkı devir süreleri doJ- duktan sonra şirketler gerive yal- mzca aldıklan tesisleri verecek. Şir- ketler, yaptıkJan yatınmlann pa- rasını tarjfeyle zaten alacak olma- lanna karşın teslim etmeyerek, ikinci bir rant elde edecekkr. Onaylanan sözleşmelerle arala- nnda RTÜK Yasası'na aykınlık oluşturmasına karşın CTV'nin sa- hibi olan Ceylan Holding'den, iki kez gözaltına alınan işadamı Tur- gay Ciner e ait Park Holding'e, Türkbank ihalesinde komisyon olarak Genç TV'yi aldığı belırtilen Kamuran Çörtük'ün sahibi oldu- ğu Bayındır Holding'e kadar uza- nan kişilere rant aktanmı gerçek- leştirildi. Eneıji-Yapı Yol Sen Genel Sek- reteri Bedri Tekin, enerjıdeki ilk özelleştirme örnekleri olan Ak- taşa devir gerçekleştirildikten son- ra kayıp oranının yüzde 8.5'ten yüzde 16.28'e çıktığını anımsattı. Elektrik dağıtım şebekelerinin iş- letme hakkının 30 yıllığına, sant- rallann işletme hakkının da 20 yıl- lığına devredilmesinin "özeDeştir- me" anlamına geldiğıni vurgula- yan Tekin, sözleşmelerin Rekabet Kurulu kararlanna uygun olmadı- ğı gibi, Danıştay'ın koşullan ara- sında yer alan çalışanlara ilişkin düzenlemelerinin de sorun yarattı- ğını bildirdi. Tekin, devir işlemiyle birlikte güvence bedeli adı altında şirketle- re rant aktanmı ^apılacağına dik- kat çekerken. "Örneğin Ankara- Kınkkale Bölgesi'nde 1995 fiyatla- nyla 44 milyon 595 bin dolar güven- ce bedeli, 197 miKon 282 bin dolar tesise katüun payı hemen şirkete devredilecektir" dedi. Böylece şir- ketler, aldıklan tesıs için ödeyecek- leri paralan da büyük ölçüde bun- lann geliriyle karşılayabilecekler. Ersümer'in 14 elektrik dağıtım bölgesi, 8 santral sözleşmesini im- zaladığını açıklamasına karşın, bu- güne kadar resmi olarak Danıştay onayından geçtiği açıklanan 4 ter- mik santral, 6 elektrik dağıtım böl- gesi yer alıyor. Bunlar şöyle: Çayırhan Termik Santralı: Park Holding (Turgay Ciner). Kuruluş maliyeti 450 milyon dolar olan santral 75 milyon dolaradevredile- cek. Bu bedel, santralın 20 yıllık kânnın yalnızca yüzde 11 'ini oluş- turuyor. Yatagan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallan: Bayındır Inşaat (Kamuran Çörtük), National Po- wer, Mımag inşaat, • Pacificorp. Kuruluş maliyeti 945 milyon dolar olan Yatağan 160 milyon dolara, kuruluş maliyeti 630 milyon dolar olan Yeniköy santralı 100 milyon dolara devredilecek. Yatağan, 20 yıllık kânnın yalnızca yüzde 10'u- na; Yeniköy'de 20 yıllık kânnın yalnızca yüzde 9'u değerle satıl- mış oluyor. 13 No'lu Ankara-Kmkkale: Bar- mek Holding-Fiba Holding-Anka- ra Sanayi Odası-Kınkkale Ticaret ve Sanayi Odası (AKEDA-Anka- ra Sanayi Odası) kân 5 trilyon lira. Devir bedeli: 175 milyon dolar. 12 No'lu Sakarya-Bolu:Işık Tele- kom. Kân 1 trilyon 380 milyar li- ra. Devir bedeli 70 milyon dolar. 19 No'lu Yozgat-Sıvas-Tokat: El- tes Kolektif. Kân 1 trilyon 12 mil- yar lira. Devir bedeli 50 milyon do- lar. 25 No'lu Şanlıurfa: ŞUREDAŞ Elektrik Dağıtım ve Ticaret. Kân 1 trilyon 145 milyar lira. Devir bede- li 45 milyon dolar. 23 No'lu Kahramanmaras-Adı- yaman:KlPAŞ. (Arsan, Teksan, Matesan, Kurteks, Marteks, Ça- teks, Karsan, Çimteks, Nazar, Ça- vuşoğlu, Hazer Iplik, Üçsan De- mir-Çelik) kân 1 trilyon 443 mil- yar lira. Devir bedeli 60 milyon do- lar. 29 No'lu Zonguldak-Çankın- Bartın-Karabük: Batı Karadeniz AŞ (Korona Mühendislik) kân 2 trilyon 67 milyar lira. Devir bede- li 60 milyon dolar. Bunlann dışında onaylananlar arasında yer aldığı belirtilen diğer sözleşmeler de şöyle: 22 No'lu Malatya-Elazjg-Tunce- li-Bingöl: GAP Iplik Sanayii. Kân 1 tnlyon 393 milyar lira. Devir be- deli 60 milyon dolar. 17 No'lu Samsun-Ordu-Sınop: Kurpa-Park Holding. (Turgay Ci- ner) kân 1 trilyon 607 milyar Hra. Devir bedeli: 50 milyon dolar. 11 No'lu Kocaeli-Gebze: Ceydaş. (Ceylan Holding) Kân 3 trilyon 107 milyar lira. Devir bedeli 155 milyon dolar. 18 No'lu Kırşehir-Nevşehir-N^- de-Aksaray:Yı!dızlar Elektrik-Hü- dai Çakır. Kân 1 trilyon 487 mil- yar lira. Devir bedeli 40 milyon dolar. Yurttaşlara cinseleğitim bilgisi AYİMden itiraza ret Türkhe Aile Sağhğı ve Plankması (TAP) Vakfi; Trabzon, Adana ve Lrfa'da başlarnğı çalışmalarla yerel medyayı ve yöre halkını cinsel eğitim, aile planlaması gibi konularda bilgiJendiriyor. TAP V'akfı Genel Koordinatörii Nurcan Müftüoğlu. bu konularda sadece halkın değil, yerel medyanın da bilgi eksiklikleri okluğuna dikkat çekti. Halkın bilgilendirilmesi konusunda medya ve sivil toplum kuruhışlanyla işbiıüği yapmak istediklerini belirten Nurcan Müftüoğlu, "Yerel medya için bilginin daha kolay ulaşabilmesini sağlamak istiyoruz" dedi. Çalışma kapsamında "C insel sağük, kadın sağhğı, kadın sorunlan. medya, sürdürülebilir kalkınma, sivil toplum kuruluşlan" gibi konulan işlediklerini belirten Müftüoğlu, T.\P Vakfi'nın üreme sağhğı açısından bilgi merkezi haüne getirilmesini istediklerini vurguladı. (Fotoğraf: SAADET USLU) 1 şubat'tan geçerli THY'den yüzîle 3.8 oranındazam İstanbulHaberServisi- Türk Hava Yollan (THY) iç hat bilet ücretlerine yüz- de 3.3 ile 3.8 oranında zam yapıldı. THY'den yapılan açıklamaya göre, yeni üc- rettarifesilŞubat 1999 ta- rihinden ıtibaren yürürlü- ğe girecek. Açıklamada, iç hat üc- retlerine yapılan zamlann ekonomi sınıf ücretleri ol- duğu belirtilerek 'business class" senisi bulunan hat- larda bu servisin ücretlen- nin, yüzde 50 arttınmlı olarak uygulanacağı belir- tıldi. Yeni iç hat ücret tab- losuna göre bazı hatlarda- ki artışlar şöyle: Ankara-Ş.Urfa 17 mil- yon 400 bin liradan 18 milyon liraya, Ankara- Kars 17 milyon 400 bin li- radan 18 milyon liraya, Ankara-Diyarbakır 17 milyon 400 bin liradan 18 milyon liraya. Ankara-An- talya 18 milyon 300 bin li- radan 19 milyon liraya, Ankara-tzmir ise 21 mil- yon 700 bin liradan 22 milyon 500 bin liraya yük- seltildi. Istanbul-Ankara 21 milyon 400 bin liradan 22 milyon 100 bin liraya, tstanbul-tzmir 21 milyon 400 bin liradan 22 milyon 100 bin liraya, tstanbul- Ş.Urfa 23 milyon 800 bin liradan 24 milyon 700 bin liraya, lstanbul-Ağn 23 milyon 800 bin liradan 24 milyon 700 bin liraya, ts- tanbul-Antalya 24 milyon 100 bin liradan 25 milyon liraya, tstanbul-Bodrum ise 24 milyon 100 bin lira- dan 25 milyon liraya lz- mir-Antalya 17 milyon 400 bin liradan 18 milyon liraya yükseltildi. DYP'H Şeker'in - î düşüyor 4 Kdıç ve silahla reform olmaz9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Askeri Yüksek ida- re Mahkemesi (AYİM) 2. Dairesi, dövizli askerlikten usulsüz yararlandığı gerek- çesiyle milletvekılliğınin düşmesine karar verilen DYP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker'in itirazını reddetti. Yüksek Seçim Ku- rulu'nun (YSK) da bu doğ- rultuda karar vermesi duru- munda milletvekilliği düşe- cek olan Şeker. 16 ay daha askerlik yapacak. Askerı Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesi. Şe- ker'in Milli Savunma Ba- kanlığfnın işleminin iptalı istemiyle açtığı davayı dün sonuçlandırdı. Daire, bire karşı 4 oyla davayı reddeder- ken bakanhğın işleminde hu- kuka ve yasaya aykınlık bul- madı. Şeker. bu karara karşı aynı daireye 15 gün içinde düzeltme isteminde buluna- bilecek, ancak bu istem uy- gulamayı durdurmayacak. Daire, bu istemi de reddeder- se Şeker'in açtığı davaya iliş- kin yasal süreç tamamlanmış olacak. Milli Savunma Ba- kanlığı, işlemini daha ön- ce TBMM'ye göndermiş, TBMM de milletvekilliğin düşüp düşmeyeceğine üst kurulun karar vermesi gerek- tiği sonucuna vararak YSK'ye başvurmuştu. YSK. AYlM'e açılan da- vanın sonucunun beklenme- sine kararvermişti. AYlM'in karannın ardından YSK'nin, Şeker'in milletvekilliği maz- batasının ıptal edilip edilme- yeceğıne gelecek günlerde karar vermesi bekleniyor. Şeker hakkında askerlik- ten kurtulmak için hile yap- tığı suçlamasıyla ceza dava- sı açılması da gündeme gele- bilecek. Şeker, AYlM'de ya- pılan duruşmadan aynlırken yapüğı açıklamada. mahke- menin karanna saygılı ola- cağını belirterek "Alejhim- de bir karar çıkarsa hemen ertesi gün istifa eder. askerli- ğimi yapanm" demişti. I Baştarafı 1. Sayfada yi'nin Başkanı Şeyh Hisam Kabbani, tslamı anlamayanlann sadece Batılılar olmadığını vurguladı ve '"Kuran'ı yanlış yonımlayan ve kendi çıkarlan için kullanan Müslümanlann aşın davranışlar gösterdiğini" söyledi. Bu kişilerin "tslamda reform" fikrine yak- laşmadıklannı belirten Kabbani, sözlerini şöy- le sürdürdü: "Kılıç ve silah kafasıyla tslamda reform ya- pılamaz. Ilımlı Müslümanlarla uzlaşma miim- kün olabilir. Ancak aşınlarla aranızda köprü kurma ya da uzlaşma olanağı olamaz; çünkü onlar.' Ya görüşlerimizı kabul edersinız ya da sizi yok ederiz' mantığıyla hareketediyorlar." Aşın Islamcılığın bugünlerde felsefi bir me- sajdan çok karşı bir işe dönüştüğünü vurgula- yan Şeyh Kabbani "Aşın fslamcılar eylemle- rinin masraflannı uyuşrurucu kaçakçılığın- dan çıkanyor" dedi. Kıbnslı Şeyh Nâzım'ın kızıyla evli olan Şeyh Kabbani, geçen yıl ağustos ayında Was- hington'da Amerika'nın Sesi Radyosu'na ver- diği demeçte ise Batılılann, Müslüman dün- yasının çoğunu radikal dınci ve terörist olarak gördüğünü, bundan rahatsızlık duyduklannı söylemişti. Nakşibendi şeyhi Kabbani'yi yakından ta- nıyanlardan biri, kendisinin Dışişleri Bakan- lığı'ndaki toplantıda, geçen yıl "Amerika'nın Sesi Radyosu"na yaptığı açıklamada "zıt" söz- ler sarf ettiğini, bunu ABD yönetiminin "sem- patisini kazanma" çabası olarak değerlendir- diklerinı behrtti. Toplantıda söz alan ABD Temsilciler Mec- lisi'ninCumhuriyetçi Partili, Kalifomiyaeya- leti üyesi Dana Rohrabacher ise kendi tecrü- beleri ışığmda ılımlı ve ışın dinci Müslüman- lığı tanımladı. Sovyetler Birliği'ne karşı savaşan Afganis- tan örneğinden bahseden Rohrabacher, bu sa- vaşta Amerikan silahlannın Afganlı militan- lann eline geçtiğini hatırlattı ve "Washing- ton'da bu olaya sadece askeri açıdan bakıkiı. gerektiği kadar dikkat edilmedL Afganistan'da bugün ortaya çıkan durum eski hatalardan kaynaklannuştır" dedi. Eski bir Beyaz Saray görevlisi ve gazeteci olan kongre üyesi Dana Rohrabacher şunlan söyledi: "Afganistan'da dini inançlan hiç de tehdit edici olmayan insanlar da vardı. Aslında ben Afgan halkını çok inançh Müslümanlar olarak görüyorum. Çok az şeye sahip olmalanna rağ- men Tann'ya şükreden kişiler gördüm. Aşın Islamcılıktan bahsederken bazı kişile- rin dindar Müslüman olabileceğini ve bunla- nn Baüya hiçbir tehdit unsuru oluşturmadı- ğını, hatta hepimiz aynı Tann'ya inandığımız için bu insanlann mutlu olduğunu göz önün- de bulundurmamız gerek. Başka dinlere ina- nan kişilerin bazılannda ise aynı cömertligi bu- lamadun." ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantıda konuşan John Hopkins Üniversitesi'nde Orta Asya Enstitüsü Başkanı Charies Fairbanks da Batılılann dindar bir Müslümanı fanatik bir Müslümandan ayırt etmekte zorlandıklannı vurguladı. "Ortaçağdan çıkıp gelen bir Hıristiyan, en az Kalaşnikof taşıyan bir Müslüman kadar tu- haf göriinürdü" diyen Fairbanks şöyle devam etti: u Aşın dinciliği anlamak için dinin kendisi- ni anlamanuz lazım. Maalesef VVashington'da dış politika ile ugraşan elit kesim bu yaklaşımı teşv ik etmiyor. Dine bağlılık ancak bir hobi dü- zeyinde olursa hoş görülüyor. Dinin bir toplumda merkezi bir rol alması- na eminim Id bu odadaki birçok kişi çok ya- bancı. Böyle bir yaklaşun, İslanu anlamayı zor- laştıracakbr. Bundan dolayı ABDpolitikası ile uğraşanlar, İslami gruplan onlann Ameri- ka'ya yaklaşımlanna bakarak değerlendiri- yor. Eğer işbirliği yapmak isterlerse bu grup- lar iyi, istemezlerse kötü oluyorlar. Bu da kar- maşık bir sorunu çok basite indirgiyor." G U N D E M MLSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada kan Primakov, Rusya Dışişleri Bakanı Igor Ivanov katında kabul gördü. Bu temasların ortak teması da şuydu: "Tek kutuplu dünya düzenine karşı çok kutuplu biryapı." Konu. ABD-lngiltere beraberliği ve Almanya'nın yükselişi olunca Fransa ile Rusya'nın çıkarlan bir- leşiyor. Fransız stratejisine göre "Fransa'nın güvenliğı için Rusya mı daha büyük tehlikediryoksa Alman- ya mı" sorusunun yanıtı, Almanya'dır. Tarihe gir- meyelim ama, tarih babanın gözlüğüyle bugüne ve yakın geleceğe bakmaya çalışalım. Avrupa yeni para biriminde buluştu, denryor. Eu- ro'nun ne getirip götürecegi şimdilik belli değil. Ancak, daha başlangıçta dikkati çekenlerte şu yo- rumu yapabiliriz: "Avrupa cüzdanını birleştirebilir ama, vicdanını birfeştiremez." Çünkü işin özünde paylaşım var. Avrupa'da pas- tanın eşit dağıtılması için olabildiğince büyük ol- ması gerekiyor. Pasta küçülürse en büyük dilimi alacak kışinin bile payı küçülecek. O zaman Avru- pa'daki pasta pişirilirken dünyanın öteki coğrafya- lanndan getirilen unun, şekerin, yağın aksamama- sı gerekiyor. mgiltere, Avrupa'nın koltuğuna oturup ABD'nin sırtına yaslanıyor. Almanya, yeni para birimiyle Av- rupa'nın patronluğunu pekiştiriyor. Ingiltere, yeni para birimine şimdilik hayır diyor. Iskandinav ülke- leri kararsız, duruma tavandan bakıyor. Konuyu Yeni Dünya Düzeni görünümüne sokup dağıtmayalım, Fransa-Rusya eksenine bakalım. Fransa son dönemde üç atak peşinde: 1 - Afrika'daki eski sömürgelerine değtşik biçim- lerde geri dönmenin yollarını anyor. 2- Kanada'da, Fransızca konuşan bölgenin ay- n devlet kurması için çaba harcıyor. 3- Ortadoğu'da, ABD-lngiltere hattı dışında ay- n bir politika izliyor. Üçüncü şıkkın en somut ömeklerinden birini dün gördük. Fransa, Irak'a uygulanan ambargonun kontrollü biçimde kaldınlması için önerge verdi. Hırlaşmış Milletler affedersiniz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, Ingiltere, Fransa, Rusya ve Çin temsilcileri konuyu masaya yatırdılar, orada bıraktılar. AB, NATO'yu sollarken... Fransa, yukandaki üç şık ışığında Rusya'yla iliş- kilerini geliştiriyor. Dışişleri Bakanı Vedrine'in Mos- kova ziyaretinde Yeltsin'in Fransa ziyaretinin de zemini hazırlandı. , . . ^. ,..»t Moskova'daki görüşmelenle-taraflann "yaktn düşünüyoruz" dediği konular şunlardı: - ABD merkezli tek kutuplu dünyaya karşı yeni kutuplar oluşturmak zorunludur. - Fransa ile Rusya, tarihin önemli dönemeçlerin- de birlikte hareket etmişlerdir. Şimdi de dünya önemli bir dönemeçtedir. - Irak'a yönelik ABD politikası yanlıştır. - Avrupa'da yeni bir güvenlik mimarisi gerekli- dir. - Yakındoğu'da ekonomik gelişmeye ve politik açıklığa yatkın bir ilişkiler ağı oluşturulmalıdır. Bu adımlann her biri kendi içinde farklı derinlik- leri olan konular. Yazının başında vurguladığımız gi- bi Rusya, Hindistan ve Çin'le, Avrasya'nın doğu ucunda ayn bir üçgen hedefliyor. Fransa'yla kur- duğu ilişkilerle bu üçgen yeni halkalara bağlanmış oluyor. AB'nin büyüme sürecinin NATO'nun da önüne geçmekte olduğu dikkate alınırsa, Rusya'nın Fran- sa ile kurduğu bağlarda "güvenlik" konusunun da ele alınması aynca ilginç! Gelişmeler, "Kutuplar bitti, artık tek kutup var, bunu göremeyen kutuplarda yaşıyor demektir" yaklaşımlannı çürütüyor. Türkiye bu gelişmelerin odağındayken olaylara kaf dağındagibi bakamaz. Bu çeşitlilik, beraberin- de sadece karmaşa degil, yeni olanaklar da taşı- yor. Türkiye'nin bunlan, "gerçekleştiktensonra"gör- mesinin yararı yok. Bir Rus atasözüyle nokta koy- alınrv. "Dün için akıllı olmak kolaydır..." 23 günlük uzıııı yarıyıl tatili başhyor B Baştarafı 1. Sayfada Uçar da, "Onlan tekrar okul havasına sokmak za- man kaybına yol açacak" dedi. Ecevit uyardı cuma günlerinin de tatil günü olacağını söyledi. Öte yandan THY tara- fından yapılan açıklamada, tatil nedeniyle iç hat uçuş- lannda uçaklarda doluluk oranlannın yüzde 100'lere ulaştığı bildirildi. Bugün- lerdeki uçuşlarda yerbulu- namadığını belirten yet- kililer, 'yedek yolcu' durumundakilerin sayısının da her bir uçak için 150-200 kişi arasında değiştiğini belirttiler. Başbakan Bülent Ecevit, dün grup toplantısında yaptığı konuşmada, Şeker Bayramı' nda 'iki gün daha fazla tatil' müjdesı verdi v e sürücüleri 'trafik canava- n'na karşı uyardı. Ecevit. gelecek hafta pazartesi ve Ahırkapı'da gemi yangını tstanbul Haber Servisi-Ahırkapı'nın 2 mil açığında bulunan seyir halindeki kuru yük gemisinde dün gece saat 24.00 sıralannda elektrik kontağından yangın çıktı. Sao Tome bandıralı "Kado" isimli 101 metre uzunluğundaki kuru yük gemisindeki yangma itfaiye ekipleri müdahale etti. Gemide bulunan 13 kişilik mürettebat gümrük muhafaza ekiplerince kurtanlırken yangın söndürme çalışmalannın sürdürüldüğü bildirildi. Yetkililer, personelden yaralanan olmadığını kaydetti. Otel yangınmda iki yaralı tstanbul Haber Servisi - Aksaray Laleli Harunizade Sokak'ta bulunan Oran Otel'de dün gece çıkan yangında iki kişi yaralandı. Otelin kazan dairesindeki patlama sonucu çıkan yangma Fatih ttfaiyesi ekipleri müdahale etti. Yaralanan iki kişi Haseki Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear