25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
: 14 OCAK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 işyerinde 11 bin işçiyi ilgilendiren sözleşme sonuçlandı: Ucretlerde yüzde 45 artış sağlandı DISK'in grevi 1 gün sürdü• DtSK'e bağlı Tekstil tşçileri Sendikası ile Türkiye Tekstil Işverenleri Sendikası (TlS) arasında 5.5 aydır sürdürülen ve önceki gün greve çıkılan toplusözleşmelerde anlaşma sağlandı. Tekstil Işçileri Sendikası Genel Sekreteri Süleyman Çelebi. Teksif ve Öz Iplik-îş'in imzaladığı aynı sözleşme metnine imza attıklannı. ancak anlaşma ile kazanılmış haklan koruduldannı söyledi. İstanbul Haber Servisi - DİSK'e bağlı Tekstil Işçi len Sendikası ile Türkiye Teks- til tşverenleri Sendikası (TlS) arasında 5.5 aydır sürdürülen ve önceki gün grevle so- nuçlanan 17. grup toplu iş sözleşmesinde dün anlaşma sağlandı. lşçi ücretlerine ılk 6 ay içın yüzde 45 oranında zam sağlayan anlaşma üzenne Tekstil İşçileri Sendika- sı'nm İstanbul, Adana, Bursa ve Kahra- manmaraş"ta kurulu 7 işyerinde başlattığı 1 günlük grev sona erdi. Tekstil Işçileri Sendikası Genel Sekreten Süleyman Çe- lebi. Teksif ve Öz tplik-tş'in imzaladığı aynı sözleşme metnine imza attıklannı, ancak işyeri bazında yaptıklan anlaşma ile kazanılmış haklan koruduklannı söy- ledi. TİS ile üç işçi sendikası arasında sür- dürülen toplusözleşme görüşmelerinin an- laşmazlıkla sonuçlanması üzerine grev ka- ran alınmış, ancak greve bir gün kala ön- ce Türk-tş'e bağlı Teksif. ardından Hak- Iş'e bağlı Öz Iplık-Iş sendikalan sözleş- meye imzaatmışlardı: Tekstil Işçileri Sen- dikası ise grev karannı uygulamıştı Türk-tş'e bağlı Teksif ve Hak-tş'e bağ- lı Öz tplik-lş sendikalanndan sonra Teks- til tşçilen Sendikası da TtS ile dün 11 bin üyesi adına toplu ış sözleşmesi imzaladı. Anlaşmanın imzalanmasının ardından ga- zetemize konuşan Süleyman Çelebi, Tek- sif ve Öz tplik-lş'ın imzaladığı aynı söz- leşme metnine imza attıklannı, ancak ör- gütlü olduklan işyerleri bazında yaptıkla- n görüşmelerde kazanılmış haklann koru- nacağı sözünü aldıklannı söyledi. Süley- man Çelebi, yaptığı yazılı açıklamada da, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin işveren sendikasının knz firsatçılığı yaparak kaza- nılmış haklan geriletmeyi amaçlaması üzerine bir süre tıkandığını belirtti. İşve- ren sendikasının bu davranışına karşı. Tek- sif ve Öz Iplik-lş sendikalan ile kazanıl- mış işçi haklannı korumak için işbırliği yaptıklannı anımsatan Çelebi, bu işbirli- ğinin bir sonucu olarak sözleşme başında sıfır zam öneren işveren sendikasımn üc- KİCEM Başkanı Miimtaz soysal, özelleştirmelerin sendikasızlaştırmayı getirdigini söyledi Devletin parası4 çarçur9 edilmesin ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Kamu lşlet- meciiiğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Baş- kanı Mürotaz SovsaL hangi siyasal çızgide ya- pıhrsa yapılsın yanhşla- nn y inelenmesinin toplu- murr dikkatıni çekmesi gerektiğini vurguladı. Kimsenin devletin para- sını "çarçur" etme hakkı olmadığını belirten Soy- sal, "TürVdye'deki uygu- lamalarola özeileştinne, mayı getirmişrir" dedi. Soysal, yerel yönetim ta- sansının bir reform ol- madığını kaydetti. DlSK'e bağlı Genel-lş Sendikası iie KlGEM'in hazırladığı "Yerel Yöne- timler, YereUeştinne, •Özeileştirme, Yabancılaş- ürma"' konulu çalışma sendika merkezinde tanı- tıldı. Genel-lş Sendikası t Ö Mümtaz Soysal, KİGEM'in hazıriadığı çalışmayı Genel-İş Başkanı tsmail Hakkı Önal ile birtiktc tanıtrı. ş Başkanı tsmail Hakkı ÖnaL beledıyelerin ulus aşın şirketler için mutluluk kapısı açtığını belirterek kitaplaştınlan çalışma hakkında bilgi verdi. KİGEM Başkanı Mümtaz Soysal, özel- leştirmenin çıkış nedenine bakıldığtnda uluslar ötesi şirketlerden kaynaklandığı- nı kaydederek, -Bu şirketler önkrindeki engefleri ve ulusal devleti yıkmaya karar- İKhriar"dedi. Soysal, işçi konfederasyon- iannm özeileştirme daigasma karşı mûca- dele verdiklerini belirterek, "Hangi siya- sal çizgide vapılırsa yapılsın yanüşlan tek- rarlamanm toplumun rfikkatini çekroesi gerekir'' dedi. Kimsenin devletin parası- nı "çarçur" etme hakkınm buhmmadıği- na dikkat çeken Soysal, "Törkiye'deki uy- gulamalarryla özeUeştirme. sonunda sen- dikastztaştırmayı getir- nrıiştir'' dedi. Medyada da sendikalann zayıflaş- tınldığını vurgulayan Soysal, yalnızca birkaç ajans ile gazetede sen- dika kaldığmı söyledi. Özelleştirmede taşeron- laşmayla da sendikasız- laştırma yapıldığını an- latan KJGEM Başkanı. "Büyük şirketler kendi aralannda bütünleşme- ye gitmekte ve devleş- mekledir. Bütün ülkele- re egemen olan şirketler ortaya çıknor. Bunun sonucunda da tekel fi- yatlan içinden çıkılmaz bir çember ohışturur" diye konuştu. Özeileş- tirme sonucunda sağlık sektöründe hastaya müşteri gözüyle bakıl- dığını_vurgulayan Soy- sal, "OzeHeştirmeninen kötü yanı bûdur" dedi. Yerel yönetim tasan- ret zammını yüzde 45'e çıkardığını kay- detti. İşçi sendikalannın kararlı tutumu karşısında işveren sendikasının getirmek istediği esnek çalışma vb. öneriierini geri çektığıni ifade eden Çelebi,"Ancak greve birgün kala Teksif Sendikası. bazı kazanıl- mış haklanmmn geriletilmesini içeren söz- leşme>e imzaatarakbu işbirtiği süredniya- n yolda bu-akn" dedi. Bu noktada DtSK Testil'in sürece müdahale ederek kriz ba- hanesiyle kendilerine dayatılan oyunu bozduğunu savunan Çelebi, üyelerinin gö- rüşleri doğrultusunda grev karan aldıkla- nnı ve yine üyelennin görüşleri doğnıltu- sunda sözleşmeyi imzaladıklannın altını çizdi. Çelebi, grev süresince ışverenlerle de görüşmeleri sürdürdüklerini ifade ederek "Yaptığımız görüşmeler so- nucunda işyerfcri tek tek ele ahnarak sorun tarhşümış ve sonuçta 'kazanılmış haklan- mızda hıçbır genleme olma- mıştır.' Yine bu noktada,işye- ri üyeterimizin karanyla ve onayıyla grev uygulaması kalduıhnıştır'' diye konuştu. Süleyman Çelebi bundan sonraki süreçte temel amaç- lannın sendikalannı daha da büyütmek olduğunu kaydet- ti. Öz tplik-lş Sendikası Ge- nel Başkanı Yusuf Engin de 51 bin üyeli Teksif Sendika- sı'nın sendikalar arası işbir- liğini bozarak işverenle an- laşması üzerine kendilerinin de sözleşmeyi ımzalamak zorunda kaldıklarını söyledi. sının birreform olmadığını söyleyen Soy- sal. "Ağırhk merkez vönenminin taşra ör- güttenmesinin reformudur. Yerel yönetim bundan ibaret değikür. Rant paviaşımını vwrgutamak yerri yönetinı değildir. Re- form etikcti konamaz'' diye konuştu. BAYRAMDA İŞPORTACILIK Y4PMAKİÇİNBELEDİYELERDENİZİNİSTİYORLAR Memurlar e yapıyor SABİT ÖZKESER ADANA - Yaşadıklan ekono- mik sıkıntıya yıllardır çözüm bu- lunamayan memurlar Ramazan Bayramı'nda ek gelir sağlamak amacıyla işportacılık yapmak üzere belediyelere baş\Tiruyor. Tüm Bel-Sen Adana Şube Baş- kanı Mustafa Türkmen, memur- lan işportacılığa de\letin ittiğıni öne sürerek. a Bu durum devletin utancıdır 7 * diye tepkı gösterdi. Seyhan Beledıyesi Zabıta Mudu rü Tekin Taylancı "Memurlardan günlük sadece 200 bin Kra işgali> e parası alacağız" dedi. KESK'e bağh Tüm Bel-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Türkmen. Uluslararası Çalışma Örgürü (ILO) Sözleşmesi'nde, deviet memurlannın haftada 40 saat çalışıp, diğer saatlerde de sağhklı çalışabilmesi için dinlen- mesı gerektiğinin belirtildiğinı anımsattı. Türkmen şunlan söy- ledi: "Ancak Türkiye"de de\letin memuruna verdiği değer ortada. Memurlann ekonomik dunımu 1975 yılından sonra hep kötiiye gitmişrir. Memur onurunu, kişili- ğini yürütmek için 1989 yılında örgüdenmeye başlamıştır. 10 yü- dan beri de bunun mücadelesini veriyor. Bizlere yüzde 25 ile 30 arasında zam yapılırken enflas- yon almış başını gidhor. Rüşvet onursuzluğunu benimsemeyenler işportacılığa atılmak zorunda kalmıştır. Bu durum devletin utancıdır. Eğer bir öğretmen, öğ- rvncisine, birkaç kuruş kazan- mak için kalem satnorsa, o onur- lu bir insandır." Seyhan Beledıyesi Zabıta Mü- dürü Tekın Taylancı geçen yıl Ramazan ve Kurban bayramla- nnda 300'ü aşkın memurun iş- portacılık yapmak için kendileri- ne başvurduğunu belirtti. Taylan- cı. "Deviet daireleri cuma gfinfi resmi tatile girecek. Memurlar bi- ze başvurmaya başladdar. Bu in- sanlara her bayramda olduğu gi- bi bu bayramda da yardımcı ola- cagız. Kendilerinden sadece gün- lük 200 bin lira işgaliye parası ala- caga" diye konuştu. Anakent Belediyesi Zabıta Müdürlüğü yetkilileri ıse ba\Tam süresince şeker, giyim ve kolon- ya gibı satış yapacak olanlara be- lediye sınırlan içerisinde ve yaya geçidinin engellenmeyeceği şe- kilde izin vereceklerini söyledi. Diyanet'in amaci: Görevlilerin eğitim seviyesini yükseltmek Diyanet tşlen Başkanlığı öncelikli hedeflerimn başmda görevlılenn egıtım se\iyesi- ni vükseltmek olduğunu bıl- dirdi.6Ocakl999tarihhga- zetımizde yeralan "Divanet HalkınGeriandeKaktı^ba^ lıklı haber üzerine yazılı bir açıklama yapan Diyanet tşle- ri Başkanı MehmetNun Yıl- mazşöylededi: Diyanet İşlen Başkanlı- gı "nın öncelikli hedeflerinden bırisı, görevhlennm eğıtım seviyesini yukseltmektir. 1992-1993 yılında Sos\alBi- limler Yüksek Okulu'na 33 bin 770 personelımızin mûra- caaü sa|lanmış, bunlardan 11 bin 871 'i kayıt yaptırmaya hak kazanmıştır. Yüksek tah- sil yaptınlması düşünülen personel sayısının 50 bin cı- vannda olmasına rağtnen tla- hiyat Meslek Yüksek Okulla- n kontenjanlannın sınırlı ol- ması ve de\am mecbunyeti bulunması, Sosyal Bılımler Yüksek Okulu' na öğrenci ka- bulünün de ÖSS de en az 105 puan alınması sartına bağlan- ması sebebiyle uygulamalar ıstenılen ölçüde başanlı ola- mamıştır. 22-30 .Aralık 1997 tarihleri arasında >apılması gereken ÖSS kayıtlannın başlamasına 3 gün kala Baş- kanlığımıza bıldırilen konu ile ilgili bilgiler. aynı gün !9/12'1997tarihvel903sa- vılı yazımız ile bütün il müf- tülüklerimize faks yoluyla u- laştınlmıştır. Söz konusu programa 7611 göre\'limızmüracaatet- miş. bunlardan ÖSS'de 105 ve daha \-ukan puan alan 3853'ü de programa girmeye hak kazanmıştır. 1999 2000 öğretim yılında söz konusu programa personelimızın ka- tılırnının sağlanması ıçın de 28'10'1999 tarihve 1385 sa- yılı yazımız ile müftülükleri- mıze gerekli talimat gönde- rilmiştir Başkanlığımızın, söz konusu programa lıse ve den- gi okul mezunlannın tama- mının alınması ve ÖSS'de alınması gereken 105 puanm düşürülmesi hususundaki ça- hşmalan devam etmektedır. alışveriş , / y j ç i Yaklaşan Şeker BayTamı nede- ^ _ _, İM£Ş$ njyje vatandaşian alışveriş he- yecaıu sardı. Daha ucuz olması nedenryie bûyük çoğunluk semt pazarlan ve işportacüarı tercih eder- ken böyük alışveriş merkederinde de satışlarda arüş olduğu beürtildi, Düşiik gelir grubunun tercih ertiği semt pazartannda tezgâh önlerinde kuynıklar oluştu. (Fotoğraf: AA) Yüzde 45 zam TtS'ten yapılan açıklama- da da hıçbır fark ve ayncalık gözetilmeden 11 Ocak 1999 tarihinde Teksif ile imzala- nan sözleşmenın aynı hü- kümlenni kapsayan bir toplu iş sözleşmesi yapıldığı belir- tildi. Açıklamada, "Sözteşme fle işçilerin 31A1998 tarihin- dekiçıplak ücretkrine; birin- d yılın ilk alu a> 1 için yüzde 45, ildnci 6 avi için yü/ifc 30. ikinci \ılın ilk 6 ay1 için enflas- yon oranında. ikinci 6 a> için de yine enflasyon oranında zam yapdıruşür'" denildi. Sosyal yardım maddele- nnde de ücret zammı oranla- nnda artış sağlandığı vurgu- lanan açıklamada, yapılan ücret zammı ile ikinci 6 ayın başmda ulaşılan ücŞt şevi- yesinde, sözleşme Sncesine göre yüzde 89 oranmda bir artış sağlandığı kaydedildi. Nergis Holding'den zoruııluizin Bursa'da. Nergis Hol- ding'e bağlı Nergis Tekstil AŞ. Polylen AŞ ve Sifaş AŞ'de çalışan yaklaşik 3 bin 500 işçi. bir ay "zorunhı iz- ne* çıkanldı. Türk-tş'e bağ- lı Teksif Sendikası Bursa Pi- lot Sanayi Şube Başkanı Vfe- dat Coşaner, zorunlu izin ka- rannın tekstil pıyasasındakı sıkıntı ve satışlann arzulanan düzeyde gerçekleşmemesi üzerine alındığmı belirterek "lşçiler dün imzaladığımız toplu iş so/Jeşnıesine bile se- vinmeye nrsat bulamadan zo- runhı izne çıkankülar"" dedi. Bursa'da. geçen ay da Sön- mez Holding bünyesindeki Sönmez ASF ve Söranez Fil- ament'te işçiler ücretsiz zorunlu izne çıkanlmıştı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Lazların Tarihsel Yolculuğu "Güneşi balçıkla stvamak isteyen" ve "mızrağı çu- vala sığdırmanın" hayali içindeki kimi muhteremler. ne denli "Türkiye'de etnik kimlik farklıltklan yoktur" diye konuşurtarsa konuşsunlar, Türkiye'de pekâlâ 20'nin üzerinde etnik grup yaşar ve kendi dilleri. ge- lenekleri, kültürieri, alfabeleri vb. olan bu insanlar, bı- zim kültürel zenginliğimızi oluşturur. Bunda gocuna- cak hiçbir şey yok... Bizler, bu etnik alt kimliklerin üzerinde, resmi dili- miz Türkçe ve vatandaşlıktan oluşan bir "Türk üst kimliği" oluşturmayı başarmışızdır ve Atatürk ulus- çuluğu bu temellere dayanır. "Irçılık" çok yaygın bir hastalıktır. Nasıl Türk ırkçı- lan, Türkiye'de yaşayan herkesin Türk ırkından oldu- ğu iddiasında iseler, diğer uluslann, etnik grupların ırkçıtan dafarklı ırklann kendi ırklannın bir uzantısı ol- duğu iddiasını ileri sürerler. Bundan bir süre önce, Kürt kökenli bir siyasetçinın "Ey Kürtgençliği" diye bir "hezeyanını" okumuş ve şaşkına dönmüştum. Işin doğrusu, "Al birinı çarp ötekıne..." Hiçbir fark- lanyok. Tüm bunlan dile getirmemın nedeni, şu anda elım- deolanveAli Ihsan Aksamaz'ınkalemealdığı, "Kaf- kasya'dan Karadenız'e Lazlann Tanhsel Yolculuğu" başlıklı kitap oldu. Kasım 1997'de Çiviyazıları Yayı- nevi tarafından yayımlanan ve yazann değişik yerie- re yazdığı makalelerden oluşan bu kitabın gıriş bö- lümü, özellikle düşündürücü. Sayın Aksamaz'ın konuya ilgisi, 1992 yazında Kar- tal'da bir sokak sergisinden aldığı kitapla başlamış. Bu kitapta Lazlann Gürcü olduğu ıddıa edılıyor, da- ha doğrusu Lazlann, Gürcü soyundan olduğu ılen sü- rülüyormuş. Yazar, "O günden beri" diyor, "Lazlarla dolaylı ve- ya dolaysız ilgili, Türkçe ve yabancı dillerde yayım- Ianmış yüzlerce kitap, broşür, ansiklopedı maddesı veya makale okudum. Kendilennden yardım göre- bileceğine inandığım, Türkiye'de yaşayan Kafkasya kökenli (Gürcü, Abaza, Adıge, Kabarday, Ibıh, Da- ğıstanlı, Çeçen, Acara, Laz) entelektüellerie tanıştım. Abhazya'ya gittim. Yurtdışından, Kafkasya ile ilgili çalışmalan olan Ingiliz, Fransız, Alman, Rus, Ameri- kalı, Italyan araştırmacılaria telefon, faks, mektup ile veya yüzyüze bağlantı kurdum ve kaynak akışı sağ- lamaya çalıştım. Böylece çok çeşitli kaynaklara ka- vuşarak, bunlan çevirmeye ve yayımlamaya başla- dım..." "Lazlann Tanhsel Yolculuğu" çok ilgınç bir kitap. Ve Lazlann bu yolculuğu, biraz da "hepimizın'' tanh- sel yolculuğuyla örtüşüyor. "Biz kimiz" sorusuna ya- nıt arayanlar, hep böyle tarihsel yolculuklardan me- det umuyorlar. Acaba gerekli mi? Acaba önemli mi? Evdeki kitaplığımda, bu konularda kaleme alınmış en az beş raf dolusu kitap var. Kürtlerle ilgili, Erme- nilerle ilgili, Rumlarla ilgili, Kafkas halklanyla ilgili... Rumeli'den Anadolu'ya gelenlerle ilgili kitaplar ha- riç olmak üzere, genellikle "eleştirel birbakış" ege- men. Hele Kürt ve Eımenilerle ilgili kitaplarda, yoğun bir Osmanlı ve Türk düşmanlığı körükleniyor. Acaba bunu hak ediyor muyuz? """Cumhuriyetimizle birlikte gelen "Türk kavramı" acaba ırkçı birtakım yorumlara izin veriyor mu? Hiç sanmıyorum. Peki, Türkiye'de belli düzeylerde ırkçı- lık yapılıyor mu? Elbette yapılıyor. Hem de insana u- tanç verici düzeyde... Kimi kamu görevlilerinin ırkçılık yapması ve top- lumdaki ufak birazınlığın toplumsal ve siyasal konu- lara ırkçı bir biçimde bakması, Türkiye'nin "ırkçı bir felsefeye" sahip olduğunu mu gösteriyor? Hayır, binlerce kez hayır... Zaten bunu nasıl düşünebiliriz ki? San saçlı ve ma- vi gözlü bir Selanikli olan Mustafa Kemal'ın önder- liğinde kurulan ve düşünce temellerını Kürt kökenli bir Ziya Gökalp'in oluşturduğu Türkiye Cumhuriye- ti'nin kuruluşfelsefesinin "ırkçı" olması mümkün mü? 1990'lann dünyasının "alt kimlikleri" ön plana çı- kartma modası, bir yandan "dinsel ve mezhepsel", bir yandan da "etnik" kimlikleri ön plana çıkardı ve tartışmaya açtı. Bizim gibi "sofrasındakı ekmeğin" küçük olduğu ülkelerde, bu tartışma "yıkıcı" oluyor. Aslında, meseleyi salt "sofrayla" açıklamak da ya- nıltıcı. Dünyanın en zengin sofralarında oturan Ûu- ebec halkı, Kanada'dan aynlmak istıyorsa, "ulusal duygulann" salt ekonomiyle açıklanmasından vaz- geçmemiz gerekiyor. Bin yıldır bu topraklarda yaşıyoruz ve haklı olarak kendimizi bu topraklardaki tüm uygarlıkların mıras- çısı sayıyoruz. Ancak bu "miras" konusunda, korkanm biraz za- rardayız. Zira mirasın "artılan" hep başkalannın ha- nesine yazılırken, "eksileri" bizim hanemize yazılı y- or. Ne diyelim, meyveli ağaç taşlanır... MKEK yeniden yapılanıyor ANKARA (AA) - Cumhuriyet tarihinin en eski kuruluşlan arasında yer alan Ma- kina ve Kimya Endüstrisi K.urumu'nun (MKEK) işlevini arttırmak ve günün geli- şen teknolojileri çerçevesinde üretim için önemli bir operasyona gidiliyor. Ana yapısı dahil, bağlı ve ilgili kuruluş- larda geniş bir revizyona gidilmesi planla- nan MKEK'nin, özellikle sivil amaçlı üre- tim yapan tesislerin tümünden çekilmesi, bunlann özelleştirilmesi planlanıyor. Yeni haliyle kurumun, kuvvet komutan- lıklannm ihtiyacı olan askeri mühimmat üretimine yönelmesi öngörülüyor. Türk sa\aınma sanayısinin "mutfak ku- ruluşu" olarak bilinen Makina ve Kimya Endüstnsi Kurumu'nun yapısal durumu, mart ayı içinde Genelkurmay Başkanlı- ğı'nda yapılacak bir toplantıda, aynntılan ile ele alınacak. Bir başka ifadeyle son gün- lerde yapısal değişikliği gündeme gelen MKEK masaya yatınlarak günün şartlan- na adaptasyonu konusunda Genelkur- may'ın görüş ve önerileri alınacak. MKEK Genel Müdürlüğü yetkilileri, mart aymda yapılması planlanan toplantı öncesinde kurumla ilgili yoğun bir çalışma sürdürüldüğünü ve hazırlanan raporlann. mart ayına kadar Genelkurmay Başkanlı- ğı'na sunulacağını belirttiler. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önümüzde- ki 10 yıl içensinde ihtiyaç duyduğu asken mühimmat malzemelerinin teminı konu- sunda ise MKEK'ye. ordunun 10>ıllıkte- darik programının verildiği öğrenildı. Genelkurmay Başkanlığı dışında Kara. Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ta- rafından titiz bir çalışma sonrasında belir- lenen, ihtiyaç duyulan savunma sanayıi amaçlı üretim kalemlerini. MKEK'nin yıl- lık programlanna alınması ve üretim hazır- lıklaruıın bu çerçevede yapılması program- landı. TSK'nin 10 yıllık tedank programı çer- çevesinde ihtiyaç duyduğu özellik ve mik- tarlarda, 155 mm top mühımmatı. 106 mm gt mühimmatı, 9 mm mp-5 makıneli ta- banca. fişek, tank topu, obüs mühımmat- lan, otomatik bombaatar, modern makine- li tüfek üretimleri, 40 mm bombaatar, ateş gücü yüksek tabbıyeler, 12.7 mm. uçaksa- var ile M85 makineli tüfek üretimı ile çe- şitli roket ve diğer mühimmat üretimlen y- er alıyor. Verçi borcunuzu t ü m ş u b e l e r i m i z d e n ö d e y e b EMLAK BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear