Catalog

SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 1998 CUNL 8 DIŞ HABERLER Aimanya'da seçime 2 gün kala yapılan kamuoyu yoklamalannda SPD-Yeşil koalisyonu hâlâ önde Sosyal demokratlar farkı koruyor KohJ:27e\lüldel7yülık iktidannı kavbedebiİir. Dış Haberier - Almanya'da 27 eylül pazar günü yapılacak genel seçimler sonrasında iktidara Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) liderliginde oluşacak bir sol koalisyonun gelmesi bekleniyor. Seçimlere 2 gün kala yapılan son ka- muoyu yoklamalan, eski komünist par- tı üyelerininyeraldığı Demokratik-Sos- yalizm Partisi'nin (PDS) de dışandan desteğini alan SDP-Yeşıllerkoalisyonu- nun toplam oylannın yüzde 51.6 dola- yında olacağını gösteriyor. LJlkenin öndegelen kamuoyu araştır- malan şiıketleri tarafindan yapılan araş- tırmalann ortalaması alındığında, ikti- dardaki merkez sağ koalisyonu oluştu- ran Hıristiyan Demokrat CDU/CSU it- tifakıyla liberal Özgür Demokratik Par- ti'nin (FDS) toplam oylanysa yüzde 43.4'te kalıyor. Araştırmalara göre, SPD yüzde 40.7'lik oy oranıyla önde gıderken onu yüzde 37.8 ile Hıristiyan Demokrat CDU/CSU ittifakı izlıyor. Biriik 90, Ye- şiller Partisi, yüzde 6.4'lük oy oranıy- la üçüncü, FDP yüzde 5.6 ile dördün- cü, PDS yüzde 4.5 ile beşinci sırada yer alıyorlar. Aşın sağcı partilerin oy ora- nıysa yüzde 3.4. Son araştırmalar il- ginç bir bulguyu daha ortaya koyuyor. Eski komünistlerin de yer aldığı De- mokratik Sosyalizm Partisi'nin oy ora- nı, Batı Almanya'da yüzde l iken, bu oran Doğu Almanya'da yüzde 23'e çı- kıyor. Siyasi sistemin yapısı gereği koalis- yon hükümetlerinin çoğunJukta oldugu Almanya'da, küçük partiler anahtar ko- numuna gelebiliyor. Son derece karma- şık bir seçim sistemine sahip olan ül- kede, bazı durumlarda, parlamentoda- ki çoğunluk oylan bile "larmızı-yeşir tarafi olarak adlandınlan SPD-Yeşıller koaiısyonunun zafer kazandığı anlamı- na gelmıyor. Fîllerin evBMği "Ffllerin evlüiği'' olarak nitelendiri- len bir büyük koalisyon hükümeti ola- sılığıyla karşı karşıya kalmalan halin- de, iki büyük partinin tavnnın ne ola- cağı şimdiden kestırilemıyor. Sosyal Demokratlann adayı Gerhard Schro- eder "SPD'nin bir koalisyonun büyük ortağı olmaması halinde görevi kabul et- meveceğuıi" söyledı. Seçimler sonrasında merkez sağ ko- alisyonun yerine bir merkez sol koalis- yonun gelmesinin Almanya'nın dış po- litikasını değiştirmeyeceği bildiriliyor. YO'S.LAMA^l CDU/CSU SPD BSO/Yeşütef FD.P PDS Aşın Sağcılar Diğerteri Ortalama 37.8 40.7 64 5.6 43 3.4 «ratestf Dımap 1909 98 38.0 40.5 &S &5 4.0 1.0 EmnKİ 18 0998 39.0 41.0 &e 5.0 5.0 3.0 1.0 - «s Forse 23 09 98 37.0 42.0 6.0 6.0 4.0 5.0 Fa-scr •/ Aohıer 18 09 98 37.5 39.5 6.0 5.5 4.5 Aimanya"nn önemlı kamuoyu araştrma jırfceBen tarstmdan yapılmışbr dinton'a Latiu ve Demokrat desteği • Cumhuriyetçiler Clinton'ı işten çıkarma sürecinin haşlatılmasında ısrar ederken ABD Kongresi'ndeki Latin kökenliler ve Demokrat milletvekilleri Başkan'ı desteklediklerini belirtiler. Dış Haberier Servisi - Es- şam yemeğinde "Sıcak kar- yetçiler, Başkan 'ın görevden kıBeyaz Saray stajyeri Mo- nica Levvinsky ile ilişkisinı itiraf eden ABD Başkanı Bill Ginton'a Kongre'deki Latin kökenli milletvekillennden ctestek gelirken, Cumhun- yetçiler Başkan'ın görevden aünması için gerekli sürecin b&şlatılmasında ısrarlı. Clinton öncekı gece, ara- lannda 18 Latm kökenli mil- fetvekili ve Demokrat Parti Meclis üyelerine verdiği ak- şılamanız için dostlanm ol- duğunuziçiniyi ve köfü gün- lerdeyanırndaoMuğunuziçin teşekkürederim"dedı. Latın kökenli milletvekillen geçen ay, Clinton'ın Monica Le- winsky'le ilişkisi hakkında başlatılan soruşturmanın so- nucu ne olursa Başkan'a so- nuna kadar destek olmak ko- nusunda söz vermişlerdi. Kongre, Clinton'a verilecek cezayı tartışırken, Cumhuri- IŞBASIN Ekonomikkrîz ve IMF , ABD ekonomisi hâlâ ayakta olsa bile birçok ijlke krizin içinde ya da krizin eşiğinde. Tayland'da başlayan ekonomik kriz Güneydogu Asya, Kore'den sonra Rusya'yı da etkisi altına aldı. Ukrayna ve Brezilya gibi birçok ülke tehdit altında. ABD ekonomisinin krize bağışıklığı ise sonsuza kadar sürme>ecek. ABD ekonomisinin olası bir krizden kurtulması için güçlü bir lidere sahip olması şart. ABD Temsilciler Meclisi'nin Uluslararası Para Fonu'na(IMF) gerekJi parayı vermeyi reddetmesi anlamsız. Amerikan Senatosu IMF'ye 18 milyar dolarlık para yardımını onaylarken, Temsilciler Meclisi bu miktann sadece 3 milyar 400 rmryonluk kısmını onayladı. Kongre'nin IMF'ye mali destek vermesi, IMF'nin her yaptığının onaylandığı anlamına gelmez. IMF gerçi Asya knzinın başlangıcında hatalı politikalar uyguladı. Ancak yenı kuruluşlar hemen kurulamadığı gibi. ABD'nın de IMF içınde reformlan acilen yürüriüge koyması güç. Bu nedenle Temsilciler Meclisi, IMF'ye gerekli mali destekte bulunmaktan ' kaçınmamalıdır. (21 Eylül) Newsweek'ten Kosova'da katliam ABD Dışişleri Bakanı'nın ınsan haklanndan sorumlu yardımcısı John Shattuck Sırbistan'a geçen -• günlerde yaptığı ziyaret •''' • sırasında "Burada ••' - kitlesel savaş suçu -'işleniyor'"dedı. Dışişleri -"•^ Bakanı'nın dığer -Kfiyardımcılanndan Julia ı-j'Taft "Kendi insanlanru > \. açlığa mahkum A:t- ediyorlar"şeklinde -(> konuştu. Birleşmiş -Milletler Genel Sekreteri -ifjt Kofî Annan "Sırp iğ)i- poüsinin ve askerinin f-d gereksiz yere kuvvet . , - kullanması sh.il halkı yerinden vurdundan etti" , şeklinde konuştu. BM Güvenlık Konseyi ., "Kosma'da bir insanlik ^ dranıırun yaşandığını" kabul etti. Yugoslavya Cumhurbaşkanı î-^Slobodan Miloseviç'in "^ idaresindeki Sırp ', birlikleri Kosova'dakı Arnavutlan sistematik bir şekilde temizleme siyasetini güdüyorlar. Köyler, evler ateşe veriliyor, hayvanlar katlediliyor, cesetler yok ediliyor, insanlar \Tjruluyor ya da dağlara gönderiliyor. Miloseviç. e\lerini terketmek zorunda kalan Arna\iitlar ıçın 11 merkezin kurulacağı konusunda söz % ermişti. Miloseviç'in askeri birlikleri bu merkezlerden üçünü bombaladı bile. Kosova'daki insanlik dramının sona ermesi için siyasi çözüm, siyasi çözüm için de .ABD'nin gerektiğinde kuvvet kullanmak yönünde karar almasıyla mümkün. ABD Başkanı Clinton defalarca Miloseviç'e savaş suçu işlemeye son vermesi için temsilciler gönderdi. Fakat Miloseviç. bunlara hıçbır bedel ödemeden karşı gelebileceğinin farkına vardı. (19-20 Eylül) alınması için gerekli sürecin başlanlmasında ısrarlı. Cum- huriyetçilerin Temsilciler Meclisi 'ndeki sözcüsü Newt Gingrich, "Hâlâ bilmedigj- miz bir sürii $ey var. Kanrt- larm birçoğu hâlâ elde edüe- medi" şeklinde konuştu. Be- yaz Saray sözcüsü Michael McCurry, Gingrich'i, poli- tiknedenleryüzünden "Uhı- salkâbusu" sürdürmekle suç- ladı. ABD Dışişleri Bakanı Ma- deleine AJbright, Clinton'ın, seks skandalının Washing- ton'un dış politikasını etkile- meyeceğini açıkladı. Alb- right, "Avrupa Bir" radyosu- nayapöğı konuşmada, "ABD polrrikasmın, skandal nede- nhk zayıflayacağuıı sanmı- yorum. Çünkü Başkan hâlâ bfitün dışpolitika konulann- da bizimJe çaJışryor" dedi. Clinton'ın dış politika konu- lannı yakından takip ettigini söyleyen Albright "O (Clin- ton) Avrupa vç NATO'daolan her şey için liderliğini göste- riyor. O Amerika için aktif bir Bder" şeklinde konuştu. 'Japonya'da olmaz' Bu arada, Japonya'da mu- halefettekı Liberal Parti lide- ri tchiroOzjnra, ABD Başka- nı Bill Clinton'ın seks skan- dalıyla ilgili yaptığı açıklama- da, böyle bir skandalm Ja- ponya'da mümkün olmadığı- nı söyledi. Gazetecılere bir açıklama yapan Ozawa "Ja- ponya ahiak standartlanna göre Beyaz Saray "da mey da- na gelen iüşki inanılmaz. Baş- bakan'ın resmi ofısinde böy- lebir UtşkL. BuJaponya'da as- iaoiaınaz"dedi. Clinton da toplantıya katıldı Blaır ın uçuncu yolu' tartışıldı • Dünya sosyalistlerinin, Tony Blair'in 3. Yol adı verilen yeni sosyal demokrasi arayışına temkinli yaklaştığı gözlendi. Başbakan Mesut Yılmaz BM Genel Kurulu'nda konuştu Atina'ya diyalog çağrısı FUATKOZLUKLU NEWYORK-BM Ge- nel Kunılu 53. Dönem ça- lışmalan nedeniyle New York'tabulunan Başbakan Mesut Yılmaz, dün BM Genel Kurulu'na hıtaben yaptığı konuşmada. Türki- ye'nin 2000 yılmda Güven- lik Konseyi'ne aday oldu- ğunu açıkladı ve bu alan- daki diplomatık atağı res- men başlattı. Yunanıstan'a Türkiye ile diyalog çağrısı da yapan Başbakan Yılmaz, konuş- masında. KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş'ın ortaya attığı konfederas- yon önerisine destek ver- di. Başbakan Yılmaz. ko- nuşmasında BM reformun- • Yılmaz Kosova krizinden, Türk - Yunan ilişkilerine, Kıbns'a, Ortadoğubanş sürecine kadar dünya sorunlan bakkında Türkiye'nin görüşlerini ortaya koydu dan Kosova krizine, Türk - yi 'nin 10 geçici üyesinden Yunan ilişkilerinden Kıb- ns'a, Ortadogu banş süre- cinde görülen tıkanıklığa kadar dünya sorunlan hak- kındaki Türkıye'nın görüş- lerini ortayakoyarken,Tür- kiye'nin Araplarla ortak bir kültürmirasını paylaştığı- nı, ancak aynı zamanda Ts- rail'in de dostu olduğunun altını çizdi. Başbakan, Azerbaycan topraklannın Ennenistan tarafindan iş- galine son venlmesi çağn- sında da bulundu. Başbakan Yılmaz, Tür- kıye'nin Güvenlik Konse- biri olma konusundakı adaylığını şu sözlerle açık- ladı: "Türkiye, ulusla- rarası banş, istikrar ve refahın idamesinde iis- tüne düşeni tapmaya ba- zırdır. Bu vesileyle Türki- ye'nin 2000 yılında Gü- venlik Konseyi üyeliğine ciddi bir aday olduğunu bu kürsüden beyan et- mek istivorum. Türkiye, Güvenlik Konseyi üyesi olarak, imkan ve yete- neklerini bölgesel ve kü- resel barış ve istikrarın hizmetine sunmayı arzu- lamaktadır." Atina'ya çağn BM kürsüsünden Yu- nanistan'a diyalog çağn- sında bulunan Başbakan Yılmaz, "Çoğunluğu Ege ile ilgili. geçmişten miras kalan, birbiriyİe bağlan- tılı bazı sorunlan Türk- Yunan ilişkilerini zedele- meyedevam etmektedir. Bu sorunların iki ülke arasında BM tarafindan kabul edilen herhangi bir çözüm tarzını dışta bırak- mayacak anlamh bir di- yalog yoluyla ele alınma- sı samimi isteğimizdir. Yu- nan hükümetine Türki- ye ile diyaloga girmesi ko- nusunda çağnda bulunu- yoruz." dedi. Dış Haberier Servisi- In- giltere Başbakanı Tony Bla- ir tarafindan, solun yeni yö- nelimi olarak ortaya atılan "3. yol" New York'ta masa- ya yatınldı. NewYork Oniversitesi Hu- kuk Fakültesi tarafindan dü- zenlenen foruma Italya Baş- bakanı RamonaProdi, Ingıl- tere Başbakanı Tony Blair, ABD Başkanı Bfll Clinton ve Bulganstan Cumhurbaş- kanı PetarStoianov katılırken Fransa Başbakanı LiondJos- pin başta olmak üzere bir- çok sosyal demokrat liderin katılmadığı bildirildi. "G«fc- neksel sağ vesol politikalann dogmatik unsuıianndan anndınlmtş yeni bir sosyal demokrasi arayışr tanım- lamasıyla ortaya atılan 3. Yol, lngiliz tşçi Partisi'ni 18 yıl- lık bir aradan sonra yeniden iktidara getiren önemli bir yapı taşı olarak değerlendi- riliyor. Ancak gerek görüş- leri gerekse uygulamalan soldan çok merkez sağa kay- dığı için eleştiri toplayan Bla- ir'in 3.Yol'una başta Fransa Başbakanı olmak üzere bir- çok sosyal demokrat lider kuşku ile yaklaşıyor. Yeni dünya dûzeni Uluslararası mali sermaye- nin dünya ekonomilerine ege- men olduğu Yeni Dünya Dü- zeni karşısmda "Demokra- si\iy«ıidengiiçJendinne"ko- nusunun tema olarak işlen- dıği toplantıya katılımın tah- min edilenden düşük olduğu bildirildi. Isveç Başbakanı Göran Persson seçimleri ge- rekçe gösterirken Brezilya Devlet Başkanı son anda ka- tılamayacağını bildirdi. Hol- landa'nın sosyal demokrat başbakanı Wim Kok da fo- ruma katılmayan liderlerara- sında. Hakkında "davetedft- medi" diye söylenti çıkan Fransa Başbakanı Jospin'in toplantıya katılmayı hiçbir zaman düşünmediği belirtil- di. Sosyal demokrasinin ge- leneksel yapısını daha koru- yucu birtavrr içinde olanJos- pin'in, Blair'in bu stratejile- rine fazla sıcak bakmadığı kaydediliyor. Le Monde ga- zetesinin önceki günkü sayı- sında yer alan bir yorum da "Eğer Blair'in kafasında ki- mi Avrupa sosyaüstierininid- dia ettiği gibi merkez solu uluslararası bağkunda yeni bir yöne kay dırma projesi varsa, AÜas Okyanusu'nun öte yakasında bu hırsını tat- min edebffir" sözleri yer al- dı. Güvenlik ağı ABD Başkanı Clinton yap- tığı açıklamada, "Biz, foru- ma katılan 4 lider, küresel ekonominin sıradan vatan- daşuı hizmetine nasıl sokula- bileceğûıi taröjük" diye ko- nuştu. Clinton'a göre 3. Yol dünyada kendine oldukça sempatizan bulacak, ancak karşıtlan da olacak. Küreselleşmenin dayattı- ğı değışikliklerin birçok ül- kelerde ciddi yaralara yol aç- tığuu kaydeden Clinton, bu- na karşı "bir güvenlik agT oluşturmak gerektiğini söy- ledi. Blairizm'inteorikarka planı olarak değerlendirilen 3. Yol'u. Blair de "fleridsf- yasettebirrönessans" olarak tanımladı. Blair'e göre "3. Yol, adalet ve ilerleme ara- sjnda bir iftifak. Ne, eski sol ve tam yetkiü devlet anlayışı ne de isteyen Lstediğini ysp- sm anlaşışının egemen olma- İngiltere'de köktendinci avı KAHİRE(AFP)- Ingiltere'de polisin Mısırlı güvenlik birimleriyle ortaklaşa gerçekleştirdiği operasyonlar sırasında yakalanan yedi köktendinci militandan altısının Mısırlı ve Cihad Orgütü üyesi olduğu bildirildi. Diğer militanın ise Suudi kökenli ve Usame bin Ladin'in kilit adarrüanndan birisi olduğu kaydedildi. Mısır polisinin verdiği bilgilere göre tutuklanan Mısırlılardan Adil Abdül Meguid Abdül Bari Mısır'daki tarihi Han el-Halili çarşısını bombalanması olaymı planladığı için 1997 yılında ölüm cezasına çarptınldı. Bari'nin 1993 yılında İngiltere'den sığınma hakkı aldığı belirtiliyor. Suudi kökenli Haüd Fawaz v ın ise ABD'nın Kenya ve Tanzanya'daki 7 ağustosta büyükelçiliklerinin bombalanması olayını planlandığı belirtilen Usame bin Ladin'in kilit adamlanndan birisi olduğu ve Londra bürosunu idare ettiği kaydedildi. Bankaya kadar yorulmayın. Hav.ıle. Ii.F.T. Repo. Dö\ i/. Hisse senctli. Yatırnn foıuı. Yadeli, \\idfsiz mevdııat. Krcdi karrı, elcktrik, rclcfon, sıı ödcnifleri. Bankacınızın her gün, İKI sa.ır gülen stsi. F-ffpsi hcdava. Hepsi Alo Ciaranti'dc. TürkivtMiin lu-r ycriııdtMi şı-hir icı tvlefon parasına.