Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLUL 1998 CUM
HABERLER
anıldı
• ANKARA (AA) - Tiirkiye
Cumhuriyeti'nin ilk
başbakanı, 2.
Cumhurbaşkanı Ismet Inönü,
doğumunun 114.
yıldönümünde
Anıtkabir"deki kabri başında
anıldı. Anıtkabir'deki
törende. tnönii Vakfı Başkan
Yardımcısı ve İnönü'nün
lorunu Gülsün Bilgihan,
vakıfveailesiadma
inönü'nün kabrine çelenk
koyarak saygı duruşunda
bulundu. Törene. Inönü
Vakfi Genel Sekreteri Savaş
Sönmez ve vakıf görevlileri
katıldı. Erdal tnönü'nün
Akdeniz'de, Sevinç
İnönü'nün ise yurtdışında
seyahatte olması nedenıyle
törene katılamadıklan
bildirildi.
Güneydoğu'da
operasyonlar
• DhARBAKIR
(Cumhurivet) -
Güneydoğu'da sürdürülen
operasyonlarda dün de I6
terörist öldürüldü.
Olağanüstü HaJ Bölge
Valilifinden yapılan
açıklamaya göre, güvenlik
güçlerince teröristlerin
etkisiz hale getirilmesi
amacıy!a2l Evlül'de.
fcjakkâri yakınlanndaki
Bandırbek Dağı bölgesinde
başlatılan "Şehit Jandarma
Pilot Üsteğmen Ferruh
Akyel" operasyonunda 6,
Mardın'in Nusaybin ilçesi
Ditjek Dağı-Palmi Deresi
bölgesinde 6. Tunceli'nin
Ovacık ilçesi Hasanlar
O>ahallesi bölgesinde 2,
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi
Zürnrütlü mahallesi
bölgesinde de l olmak üzere
topjam 16 terörist öldürüldü.
Van'ın Çatak ilçesinde de bir
terörist. güvenlik güçlerine
teslim oldu.
Karayalçm, sol
îktidarı anlatacak
• İstanhul Haber Servisi -
CHP Samsun Milletvekili
Murat Karayalçın "Nasıl bir
sol partı ve nasıl bir sol
iktidar" konuJannda
görüşlerini yann The
Marmara Oteli'nde
anlatacak.
TurgutAIünok
yargılamyor
• ANKARA (AA) - tşten
çıkardıgı beledıye
çalışanlannı mahkeme
kararlanna rağmen eski
görevlerine başlatmayarak
"görevini kötüye
kullandığı" gerekçesiyle
hakkında 2.5 yıldan 7.5 yıla
kadar hapis
cezası istemiyle dava açılan
MHP'li KeçiÖren Belediye
Başkanı Turgut Altınok'un
yargılanmasına devam
edildı. Ankara 9. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde
görülen davanın dünkü
duruşmasında, mahkeme
hâkimi, suç tarihi ve sanık
Turgut Altınok yönünden
şahsi ırtibat dikkate alınarak.
sanıklann 18. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde ifadeleri
alındıktan sonra birleştirme
konusunda karar verileceğini
belirterek, duruşmayı
erteledi.
Gazeteci Güney
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
Gazeteci Nedim Güney.
Feriköy MezarJığı'nda dün
toprağa venldi. Geçen salı
günü 87 yaşmda ölen Güney,
gazetecılığe 1949'da Akşam
Gazetesfnde başlamıştı.
Güney, 1994"deemekJi
oluncaya kadar Milliyet
Gazetesi'nde çalışmıştı.
DGM'den soruşturma açılmasmı isteyecek. Bakanlıktan istifası, Yılmaz dönünce işleme konulacak
Eyüp Aşık istifasını verdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulkü-
cü mafya babası Alaartin ÇaJacı ile telefon
görüşmelerınin kaseti ortaya çıkan Eyüp
Aşık, dün milletvekilliği ve devJet bakanlı-
ğından istifa etti. Aşık, tnilletvekilliğınden
ıstıfasına ilişkin dilekçesini dün TBMM
Başkanlığı'na gönderirken bunun geçerli-
lik kazanması için Meclis'in karar vermesı
gerektıgine dikkat çekildi. Başbakan Veki-
li Bülent Ecevit. Aşık'ın devlet bakanlığın-
dan istifasının ıse Başbakan Mesut Yılmaz
yurda döndükten sonra işleme konulacağı-
nı söyledi. Aşık, dün telefonla görüştüğü
Başbakan Yılmaz'a istifasıyla ilgili bılgi ve-
rirken DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na
başvurarak hakkında soruşturma açılması-
nı iste>ecegıni de bildirdi.
Çakıcı ile yaptığı telefon görüşmeleri ka-
setlerinin ortaya çıkmasından sonra muha-
lefet tarafından istifaya çağnlan Devlet Ba-
kanı Eyüp Aşık, dün istifa karan aldı. Mil-
• Alaattin Çakucı ile yaptığı telefon görüşmeleri kasetlerinin ortaya
çıkmasından sonra muhalefet tarafından istifaya çağnlan Devlet Bakanı
Eyüp Aşık, dün istifa karan aldı. Aşık'ın milletvekilliğinden istifası,
ancak TBMM'nin karanyla geçerlilik kazanacak.
yurda döndükten sonra kendisinin yapmak
istediğini söyledi.
Ecevit, "Böylece Aşık, deneyimli bir dev-
let ve siyaset adamından beklenen davraıu-
şıgöstermişolııyor''diye konuştu. Ecevit, bir
soru üzerine "Aksi haJde bu dokunulmazu-
ğıo kaldınlması islemlerine gereksinim ola-
cak, bu da zaman alacak. Halbuki bu konu-
nun zamana tahammiilü yok. Bir an önce
yargı işlemleri, soruşturma işlemleri başla-
suT dedi.
Ecevit, Aşık'ın ta'tsız birtakım tartışma-
lara gerek kalmaması için milletvekilliğin-
den aynlmaya karar verdiğini ifade ettiğini
belirtti. Ecevit, "Asık'ın istifasının Mec-
Bs'ten geçeceğini düsünüyor musunuz" so-
letvekilliğinden istifasını faksla TBMM'ye
ileten Aşık. Başbakan Yılmaz'ın yurda dön-
mesinın ardından yüriirlüğe konulmak üze-
re Dev let Bakanlığı 'ndan da istifa etti.
Başbakan Vekili Ecevit, haftalık olağan
görüşme için çıktığı Köşk'te Cumhurbaş-
kanı Sülevman DemireJ'e bilgi verdi. Ece-
vit, Köşk'ten aynlırken yaptığı açıklamada.
Aşık'ın kendisini arayarak karannı bildirdi-
gini kaydederek "Hakkındakiiddialannsuç
duyurusu sayüması istemiyle DGM'ye baş-
vurma. bakanlıktan aynlma ve milletvekii-
liğinden avnlma karan vermiş" dedi.
Demirel'den önce Başbakan Yılmaz ile
görüştüğünü vurgulayan Ecevit, Yılmaz'ın.
Aşık'ın bakanlıktan istifasıyla ilgili işlemi
Bilican
'Çeteler
için bize
zaman
tanıym'
EVİN GÖKTAŞ
ANKARA - Emniyet
Genel Müdürü ÎVecati
Bilican. çetelere karşı
kararlı bir mücadele
ba$lattıklannı belirterek
Susurluk olayından bu
yana 21 ilde yapılan
operasyonlarda 41 ayn
çeteyemensupoOl kişi-
nin yakalandığını. bu ki-
şilerden 543'ünün tu-
tuklandığını bildirdi. Bi-
lican. kamuoyunun çe-
teleriçin emniyet güçle-
rine biraz zaman tanı-
ması gerektiğini söyle-
di.
Bilican. çetelere adı
kanşan emniyet görev-
iilerinin bir kısmının
meslekten ihraç edildi-
gini. bir kısmının halen
açıkta olduğunu, bir kıs-
mının ise mahkemesinın
devam ettiğini belirtti.
Bu görevJiler arasında
ceza alanlann da oldu-
ğunu anımsatan Bilican.
"Çetelere karşı MİT ile
çok uvumlu bir çahşma
yürütiiyoruz. Bu uyum,
diğer alanlarda da söz
konusu. Birlikte iç ve dış
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
rusu üzerine, "Daha önce de Bedrettin Da-
lan böyle bir istifa talebinde bulunmuştu.
Ancak Meclis'ten geçmemjştL Sayın Aşık,
bunu içtenlikle istiyor" diye konuştu.
Aşık'ın milletvekilliğinden istifası, an-
cak TBMM'nin karanyla geçerlilik kaza-
nacak. Anayasanın 84. maddesine göre, "is-
tifa eden millervekilinin üyen'ğinin düşmesi,
istifanın geçerli olduğunun TBMM Başkan-
Iık Divanı'nca tespit edilmesinden sonra, ge-
nel kurul tarafindan kararlasnrüıyor." Ka-
rar için, oylamaya katılan milletvekillerinin
yansından bir fazlasmın oyu yeterli oluyor.
Buraya nasıl gelindi?
EyüpAşık, dün Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit ve bazı ANAP Başkanlık Diva-
nı üyeleriyle telefonia görüştü. AşuVın bu
görüşmelerde, "KesinJikle suçsuzum. O ka-
set montaj. Benim Çakıcı ile berhangi bir çı-
kar ilişkisine girmem, 'kaç' diye uyarmam
söz konusu değil. Ben çetete-
rin üzerine giden bir ada-
man. Istifaya hazuim. ama
bana haksızlık yapüıyor"
dediği öğrenildi.
Öte yandan, dün toplanan
ANAP Başkanlık Divanı
toplantısında da, Aşık'ın
mafya ile hiçbir biçimde çı-
kar ilişkisine girmediği ve
Çakıcı'yı da yakalanmama-
sı konusunda uyarmış ola-
mayacagı konusunda görüş
birliği oluştu. Ancak,
Aşık'ın "TEKEUden so-
rumlubir Devlet Bakanı ola-
rak üzerine vazife olmayan
işlere kanşoğı'' konusunda
da genel kanı dile getirildi.
ANAP Genel Başkanve-
kili Agâh Oktay Güner, Ge-
nişletilmiş Başkanlık Diva-
nı'ndan sonra düzenlediği
basın toplantısında. "Birde-
ğfl bir mihon kaset çıkarsa-
lar çeteierin üzerine girmeve
devam edeceğiz. Hiçbir şey
btavTİdırmavacak'dedi Si-
yasi kararlılığa dikkat çeken
Güner, "flk defa bir hükü-
met bu kadarçok babavı ya-
kafayor. Bunlar kuluçkadan
çıkmıyor. Hukuk devletinin
işlertik kazanmasından kay-
naklanıyor. Türk emniyeti
dünvanın en giiçlü ve köklü
emniyederindendir. \eter ki,
arkasındasiyasiiradeoisun"
diye konuştu.
1
• ANAP kulislennde
"Aşık'ın, Başbakan'ı öMür-
teceği yotunda bazı duyum-
laraldıklanÇakıcı'vıyumu-
şatmak" amacıyla birkaç
kez konuştuğu, sonradan
bunlann montajlanmış ola-
bileceği görüşü dile getirildi.
çete elemanlan bu
uvumlu çahşma sonucu
yakalandılar" dedi.
Bilican, kamuoyunun
zihnini meşgul eden ve
aranmakta olan kişilerin
tümünün yakalanacağı-
nı kaydederken bu ko-
nuda biraz zamana ge-
reksinimleri olduğunu
bildirdi. Bilican. "Yesü"
kod adlı Mahmut Yıld»-
run dahil tüm bu kişile-
rin yakalanması için her
rürlü yolun kullanıldığı-
nı söyleydi.
Bilican, Alaattin Ça-
kıa'nın Türkiye'ye ge-
tirilmesi için yapılması
gerekerderin tümünün
yerine getirildiğini kay-
dederek "Iadeyi gerçek-
leştirmeye çalışıvoruz.
Bu konuda elimizden ne
geliyorsa yapnoruz. Ça-
kıcı'run iade edilip edil-
meyeceğini zaman gös-
terecek" diye konuştu.
Bilican, Çakıcı "nın
Fransa'nın Nice kentin-
de yapılan mahkemesi-
nin de emniyet ve MİT
görevlileri tarafindan iz-
lendiğini belirtti.
Denizkurdu: Kişinin sıfatı ne olursa olsun hukuka uymaya mecburdur
6
Aşık için yasal prosedür işletüir'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu.
Devlet Bakanı Eyüp .Aşık ile Alaat-
tin ÇakjcTnın telefon görûşmelerinin
ortaya çıkanlan bant kayıtlannın Ka-
nal D'den istendiğini bildirdi. İstan-
bul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın. il-
gili televizyon kuruluşundan bant ka-
yıtlannı istediğini açıklayan Deniz-
kurdu. "Srfatı vekonumu ne olursa ol-
sun. kim olursa olsun, o şahıs toplu-
mun berhangi bir ferdinin uyması ge-
reken bir kanunu ihlal etmişse, yani
ortada bir suç varsa. yasal prosedür
mutlakaişleyecektir
r
'dedi. Denizkur-
du, Çakıcı'mn iade davasının Paris'te
görüleceğini bildirdi. Başbakan Yıl-
maz, dün ABD'de yaptığı açıldama-
da. '•Görev'e geldigimizden beri beş
mafŞa babasını yakalattık. Bu yüzden
istifamızı asıl maija istiyor" dedi.
TBMM'de öncelikle görüşülmesi-
ni istediği "yargıda iyüeştinne'1
sağ-
layacak yasa tasanlanna destek iste-
mek için Meclis Başkanı HikmetÇe-
tin'i ziyaret eden Denizkurdu. gaze-
tecilerin Çakıcı-Aşık görüşmesine
ilişkin sorulannı da yanıtladı. Çakı-
cı-Aşıkgörüşmesinden kendisinin de
"birv»tandafgibi''haberdar olduğu-
nu anlatan Denizkurdu, "Hukuk bir
sistemdir ve dolayısıvia bu sistemin
şahsa göre çaaşması veya o şahsın sı-
fao. konumu. dill dini ve rengjne gö-
re farklı yorumlarda bulunması
mümkün değildir. Zaten hukukta da
böyle bir tarif >»ktur" dedi.
Hukuk ihlali varsa gerekli prose-
rüleceğini vurguladı. Denizkurdu,
şunfan söyledi:
"Türldye'nin iade talebi olmasay-
dı böyle bir tutuklama olmavacakb.
Ancak bu tutuklama esnasında bir
siddet olavı vuku bulduğu ve Fransjz
vasalan ihlal edikliği için,btıgün (dün)
yapılan dumşma Fransız iç hukuku-
nu ihlaldolayısıv ladır. İadeileilgili da-
va Paris'te görülecektir. Tutuklama
• Adalet Bakanı Denizkurdu, Çakıcı-Aşık görüşmesinden her
vatandaş gibi kendisinin de haberdar olduğunu belirterek ortada
suç varsa yasal prosedürün işletileceğini belirtti. BakanJıkça
Kanal D'den istenen bantlar İstanbul DGM'ye iletildi.
dürün en kısa sürede başlatılacağını
kaydeden Denizkurdu, bundan kim-
senin kuşku duymamasını istedi.
Denizkurdu, Çakıcı'nın iadesine
ilişkin bir soru üzerine de bu kişinin
Türkiye'nin "iade talebi" üzerine tu-
tuklandığını ifade etti. Nice'te görü-
len davanın tutuklama sırasında yaşa-
nan bir şiddet olayı ve Fransız yasa-
lannı ihlalle ilgili iç hukuka göre açı-
lan birdava olduğuna işaret eden De-
nizkurdu. iade davasının Paris'te gö-
da iade talebi dolayısıyla yupılnuştır.
Nice'teki dava başka, öteki dava baş-
ka. Ancak uiuslararası sözleşmelerin,
iadesi istenen sanıga verdiği haklar
vardır. "lademi istıyorum' diyebflir.
Fransa da iade eder. Dolayısıyla bu iş-
leyen prosedüriçinde şahsın.'Ben ia-
de edilmek istemiyorum' deme hak-
kı vardır. Bu durumda Fransız mah-
kemeieri iade konusunda bir karar
veriyor. Sonunda uiuslararası kural-
lara göre gerekli karar vvrüecektin"
Denizkurdu, Çetin'le görüşmesin-
de, yargıda iyileştirme sağlayacak
yaklaşık 12 tasarıhk yargı paketi için
destek istedi. TBMM Başkanı Çetin
de yargıda ciddi bir reforma gereksi-
nim duyduğunu belirtirken, Deniz-
kurdu'nun göreve gelir gelmez baş-
lattığı girişimlerden duyduğu mem-
nuniyeti dile getirdi.
Çetin, yargının hızh işlemesini
sağlayacak düzenlemelerin bir an ön-
ce yapılmasını isterkea, milletvekili
dokunulmazlığının smırlandınlması-
nı içeren anayasanın 83. maddesi ile
ilgili değişikliğin de en kısa sürede
yapılması gerektiğini vurguladı.
Denizkurdu, daha sonra da MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi zı-
yaret etti. Bahçelı, köklü bir yargı re-
fonnuna gerek duyulduğunu vurgu-
larken. Aşık ile Çakıcı görüşmesi ko-
nusundakj gelişmeleri izlediklerini
bildirdi. Bahçeli, "Artiksiyasetinkir-
letflmesine son vvrilmelidir" dedi.
İstenen bantlar Kanal D Haber Ko-
ordinatörü Uğur Dündar tarafindan
dün tstanbul DGM Savcılığı'na tes-
lim edildi.
BffiBAKIMA
SERVER TANtLLt
Universite,
Tiirban ve Ötesi
Batı'nın kimi saygın üniversitelerinin kuruluşu
70^800 yıl öncesine çıkar: En eskisi olan Bolog-
na Üniversitesi 1066'da, Paris 1160'ta, Oxford
1167'de, Cambridge 1209'da, Padova 1222'de,
Prag 1337'de, Vıyana Üniversitesi de 1367'de ku-
rulur; kendilerini yenileye yenileye yüzyılları aşar-
lar. Osmanirnın medresesi ise bunu başaramaz.
Osmanlı küftür tarihi içinde -haklı olarak- başkö-
şeye oturttuğumuz Kâtip Çelebi nın medrese dı-
şından sivrilmiş olması çok şey anlatır.
İlk bilim derneğimiz -1820'de kurulan- Beşiktaş
Cemiyet-i llmiye'sl birkaç yıl yaşayabilir, sonra
üyeleri sürgüne yollanır. Universite anlamına Da-
rülfünun, 1845-1863 yıllanndaki girişimlerin arka-
sından 1870'te açılırsa da iki yıl kadar yaşar. Ye-
niden, bu kez sürekli olarak hayata geçirilişi, "Da-
rülfünun-u Şahane" adıyla 1900'dedir.
Buralardan gelryoruz.
Içerik olarak korkunç gecikmeyi ise Cumhuriyet
gidermeye çalışır: 1933 reformunun arkasından
üniversiteyi -Batılı bilim adamlannın da katkısıyla-
uluslararası bir düzeye yükselterek, 1946'da da
özerkliğe kavuşturarak...
Bu bilgileri, eğitim sorunlarımızın çağdaş çö-
zümlere kavuşması için çırpınan, Profesör M. Ta-
hir Hatipoğlu'nun Selvi Yayınevi'nden çıkardıgı
Türkiye Universite Tarihi adlı eserinden aldım.
"Cumhuriyet'in 75. Yılına Armağan" olarak ya-
yımlanan kitap, bir trtiz emek ürünü niteliğiyle, ger-
çekten bir "armağan" degerinde...
•
1950'den önceki üniversiteyi daha da demok-
ratikleştirip donatarak yükseltmek mümkündü. Ol-
madı: Once Demokrat Parti'nin, sonra da onu iz-
leyen yönetimlerin gadrine, bütün eğitim kurum-
ları gibi universite de uğradı. 12 Eytül iseyaptıkla-
nyla tüy dikmiştir olan bitene.
Şimdi çırpınıyoruz.
İlk ve ortaöğretimde, neden sonra ayaklar suya
ermiş ve "sekiz yıllık zorunlu temel eğitimle ilk
olumlu adım atılmıştır; Cumhuriyet'in en büyük re-
formlanndan biri olan "Eğitim Bir1iği"n\ yeniden
kurmak üzere, 20 Eylül günü Hürriyefin verdiği
"Imam-hatipler yeniden meslekokulu oluyor" ha-
beri iç açıcıdır. Onu daha başkalan, daha ileriye
adımlar izleyecektir.
Ne var ki universite için çırpınmamız sürüyor.
Sürüyor, çünkü yapay sorunlarla boğuşuyoruz.
Asıl sorunlar ne peki?
Elimin altında UNESCO'nun her ay yayımladığı
te Courrier de L'UNESCO dergisinin son eylül sa-
yısı var; ele aldığı merkez konu da "Yükseköğre-
tim, Peki Sonra?" adını taşıyor. Çeşitli yazı ve ha-
berlerden anlıyorsunuz ki yükseköğretimin bam-
başka sorunlan gündemde artık: Çağdaş gelişme-
ler yüksek eğitimin çehresini değiştirmiştir; uni-
versite de fildişi kulesinden çıkmıştır. Universite
öğrencileri vaktiyle bir azınlıktı, şimdi yüz binler.
Çağm istediği daha başka ve yeni nitelikleri nasıl
.vkazandıracaksjnız bu genç insanlara?
Dört modelden söz ediliyor, ne bunlar?
Yeni bir universite sözleşmesinin esaslan ne ol-
malı?
Derginin söylediğine göre UNESCO, 5-9 Ekim
tarihleri arasında Paris'te dünya çapında bir top-
lantı düzenliyormuş; konusu da 21. yüzyıla giden
yolda, üniversitenin bir gelişme etkeni, yüksek eği-
timin devlet bütçesi için bir yük değil, uzun vade-
li bir ulusal yatırım olduğuna inandırmak devletle-
ri.
•
Bizim sorunumuz ne? Türban!
Halkın vicdanını sömürmek için, rezil politikacı-
nın ortaya attığı bir konu da bu.'
Ve buna çanak tutan aydınlar da var: Neymiş,
"moderniteye katılım'rmş türban; neymiş, sanıî-
dığının tersine, iki sosyal sistemin çatışması değil
de akılcılığa karşı romantizmin damgasını taşıyor-
muş.
Akılcılık mı? Jakobendir o!
Hayır efendim, türtian "masum" bir örtünme de-
ğildir; akla ve çağa karşı, gerici bir dünya görüşü-
nün simgesidir. Ama daha da acı olanı, "Ben, ah-
lâkı tamamlamak üzere gönderildim" diyen bir
peygamberin dinini politika pazanna sürüp çıkar
sağlama oyununun bir aracı olarak ortalarda.
Gençler, bu oyunu fark edeceklerdir bir gün ve
sömürtmeyeceklerdir kendilerini!
15 Eylül günlü Cumhuriyet'teki şu habere bakı-
nız: "Tarikatlara bağlı vakıf ve demekler, universi-
te sınavını kazanan maddi durumu yetersiz öğren-
cileri, kendi saflanna çekmek amacıyla burs da-
ğıtıyor. Burs verdikleri kız öğrencilere türban ta-
karak kapanma koşulu getiren tarikatlar, okuma-
lannı zorunlu tuttuklan kitap ve dergilerie bu öğ-
rencilere şeriat ideolojisiniaşılıyor. öğrencilerin ta-
rikatlann eline düşmesi tehlikesine karşı pek çok
çağdaş kurum ve kuruluş da burs seferberiiğine
başladı."
Gençlerin yanında olmamızın yollanndan biri de
budur.
Onlan, toplum ve devlet olarak yalnız bırakma-
yalım!..
UZYAZII ORHAN BİRGİT Adalet Bakanlığı
Eyüp Aşık'ın. bir mafya tezgâhı
karşısında da olsa, üyesi bulunduğu
elli beşinci hükümeti güç durumda
bırakmaması için Devlet Bakanlı-
ğı'ndan istifa etmesi gerektiği, bu-
günkü "Düzyaz;"nın konusuydu. Ga-
zetenizın ilk baskılannda "Gündem-
dekiler" başlığı altında hem Aşık,
hem de ona suçsuz olduğunu ima
ederek arka çıkan Mesut Yılmaz'ı
eleştiriyordum.
Dün gece, ilerleyen saatlerde Ana-
dolu Ajansı, Eyüp Aşık'ın Trabzon
milletvekilliğinden istifa ettiği, Ba-
kanlar Kurulu üyeliğinden aynlmak
4çin de Başbakan'ın yurda dönüşü-
î nü beklediği haberini verdi.
! İlk baskılar için hazırlanmış "Gün-
[demdekiler" yazısını değiştirmemek,
'sadece okurlar için değil; Sayın Eyüp
• Aşık için de bir haksızlık olacaktı. Ay-
tfça öyle bir yazı ile gündemi sürdür-
,Tnek, hem meslek ilkelerini ihlal; hem
i de kamuoyu önünde bir yazar olarak
Ifutbol deyimi ile "orsayf"a düşmek
• anlamına gelecekti.
Aferin Yurttaş Aşık...
Eyüp Aşık'ın Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliğinden istifa haberini,
şayet Nice Cezaevi'ndeki hücresin-
de Alaattin Çakıcı da öğrendiyse,
dün Fransız yargıçlarının vizesiz gi-
riş nedeniyle kendisi için altı aylık bir
hapis cezası vermeleri nedeniyle
duyduğu sevincin yerini, büyük bir
öfke almıştır.
Çünkü Aşık ile yaptığı telefon gö-
rüşmelerini banda alan Çakıcı, bu
konuşmaları yeri geldiği zaman bir
silah olarak kullanmak niyetindeydi.
Çakıcı'nın Eyüp Aşık'ı telefonla bir-
den fazla kez aradığı biliniyor. Son
konuşmada taraflar arasında geçen
konunun da ondan önceki konuşma
sırasında AJaattin Çakıcı tarafından,
"Eyüp abisi"ne yöneltildiği; ama
bant kaydı sırasındaki arıza nedeniy-
le amaca ulaşılamadığı için görüş-
menin yenilendiği söyleniyordu.
Bant kayıtlannın ara ara kesilme-
sinin de ilk ve ikinci konuşmaların
montajı sırasındaki teknik nedenlere
dayandığı da ileri sürülüyordu. Bu
görüşü savunanlar, dün akşamki is-
tifa haberi ile haklı duruma geçtiler.
Çakıcı adına, Ecevit ve Baykal'a
müvekkillerinin "temiz toplum; temiz
siyaset" çağnsı yapacağını Nice'te
açıklayan avukatlan Can Doğancan
ve Muhittin Yüzüak'ın stratejileri ise
şimdilik bozuldu.
Mafyanın yıllardan beri ülkenin çe-
şitli kaynaklanndan beslenerek geliş-
tiği biliniyordu. Ama bu beslenmede
üzerinde "bakanlık" sıfatı bulunan
kimselerin de görev üstleneceği, dü-
şünülmek bile istenilmeyecek kadar
vahim bir olaydı.
Eyüp Aşık ile yaptığı konuşmada,
kendisine yerdeğiştirme tüyolan ve-
rildiğini ortaya koyan sözlerin ses ka-
yıtlarını dağıtarak kamuoyundaki
beklentisine ulaşmak isteyen Çakıcı,
dün akşama kadar istediği ortamı
yaratan bir konumdaydı.
Sağladığı üstünlük, yıllardan beri
toplumda temiz ve dürüst bir çizgi ile
siyaset yapmak isteyenleri de, o tür
insanlara inananları da neredeyse
teslim almayı amaçlıyordu.
Bu aşamada Adalet Bakanı Ha-
san Denizkurdu'nun, cumhuriyet
savcılannın bu olayın soruşturması
için kimseden direktif beklemeye ge-
rek duymadan harekete geçebile-
ceklerini söylemesi, dürüst yönetim
arayanlar için az da olsa bir umut ışı-
ğı gibi görünmüştür.
Yine aynı aşamada, DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'in Başbakan
Vekili olarak Eyüp Aşık'ı Bakanlar
Kurulu'ndaki görevinden aynlmaya
üstü kapalı da olsa çağıran sözleri,
elli beşinci hükümetin mafya ile sa-
vaşı bırakmayacağının bir başka ka-
nıtı olarak değerlendirilmiştir. Ama
asıl sonucu, Eyüp Aşık, dün akşam-
ki iki yönlü istifa karan ile almıştır.
Aşık, Trabzon milletvekili olarak
dokunulmazlık zırhından sıynlmıştır.
İkinci dokunulmazlık zııtıı olan Dev-
let Bakanlığı'ndan aynlma kararını
yürürlüğe koymak için Başbakan'ın
yurda dönüşünü beklediğini de açık-
lamıştır.
Şimdi artık konuşma sırası savcı-
lara geçecek ve kendilerine Kanal-D
Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dün-
dar tarafından verilen bantlann ger-
çek konuşmalan mı, yoksa montaj-
ları mı içerdiğini saptayacaklardır.
Trabzonlu Eyüp Aşık, hemşehrisi Te-
mel'in "Bu bağa ders olsin" deyişi gi-
bi, çok sevdiği yasama görevini bel-
ki tamamen, belki de geçici olarak
noktalıyor.
Peki, ya başkalan?
Ya hakkında bin türlü suçlama ya-
pılan Tansu Çiller?
Ve onun 'Asena'sı Meral Akşe-
ner?
RP'nin kayıp paraları
için fezleke verildi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Adalet Ba-
kanlığı, Ankara Cumhu-
riyet Başsavcılığı'nca ka-
patılan RP'nin kaybolan
1 trilyon lirası ile ilgili
olarak FP Genel Başkanı
Recai Kutan ve 7 parti
yöneticisinin yasama do-
kunulmazlığının kaldınl-
ması istemiyle hazırladı-
ğı fezlekeleri Başbakan-
lık'a gönderdi.
Ahnan bilgiye göre
Adalet Bakanlığı Ceza
Işleri Genel Müdürlügu,
fezlekelerin incelemesi-
ni tamamladı. Fezlekeler,
bakan Hasan Denizkur-
du'nun imzasıyla Basba-
kanlık'a gönderildi. Ma-
liye Bakanlığı uzmanla-
nnca belirlenen kayıp 1
trilyon liraya ilişkin dos-
ya, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcüığı 'na göndenl-
mişti. Başsavcılık da 78
parti yöneticisi hakkında
"evrakta sahtecilik, ka-
vıtlarda tahrifat yap-
mak" suçlamasıyla 7.5
yıl hapis istemiyle dava
açmıştı. Başsavcılık, ay-
m suçlardan yargılana-
bilmeieri için Kutan'ın
yanı sıra Aydın Mende-
res, Abdullâh Gül, Ab-
dülkadir Aksu,Rıza Ulu-
cak, Fehim Adak, Musa
Demirci ve Oğuzhan
Asiltürk'ün dokunul-
mazhklannın kaJdınlma-
sı istemiyle fezleke ha-
zırlamıştı.