Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 EYLÜL 1998 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCELcÜNEYT ARCAYLREK
• Baştarafi 1. Sayfada
gerekiyor.
Aşık. adını Turgut Öza! döneminde duyurdu. An-
cak ANAP içinde ön saflarda ve Mesırt Yılmaz'ın
bir numaralan arasında yeralmasından sonra adın-
dan çok söz edildi.
O kadar ki, Yılmaz muhalefetteki günlerinde ve
iktidara geldikten sonra Aşık'ı yanından bir dakika
olsun ayırmadı.
Bu görüntü zaman zaman eleştirilere de neden
oluyordu.
Kanal D'de Çakıcı ile yaptığı telefon görüşmesi-
nin bantlan yayımlandıktan sonra, birsoruyaAşık'ın
verdiği yanıt çok ilginç. Şunlan söylüyor:
" Susurluk olayından sonra muhalefetteyken,
uzun süre haber akışında zorluk çektik. Herbuldu-
ğumuz imkânı değeriendiriyorduk. Bu işte sonuç
almak isteyenler de birtakım kanalları kullanır. Biz
bunu yaptık. Biz hükümete gelmeden (Çakıcı ile)
6- 7 sefer konuştum. Kendimize böyle biryol seç-
tik."
Bu söylemleri degerlendirirsek önümüze çıka-
cak sorumlular listesinin başına Başbakan Yıl-
maz'ın adını yazmak zorunlu oluyor.
Zira Aşık, Susurluk olayı patlak verdiği sırada
"muhalefette" olduklannı, açıklamalarının hemen
başında söylüyor ve "uzun zaman 'haber almakta'
zorluk çektiklerini" belirtiyor.
Aşık, "ben'demiyor, biz" diye konuşuyor.
Günümüzde Başbakan ama o sırada muhalefet
liderinin bir numaralı adamı olan Aş/k, böylece Ça-
kıcı ile yaptığı telefon görüşmelerini Mesut Yılmaz'ın
en azından bilgisi dahilinde, ne ki Yılmaz'ın "ona-
yı" ile yaptığ/nı açıMıyor.
Aşık, doğal olarak skandaldan kurtuluş yolları
anyor. Çakıcı'yı yakalanmaktan kurtardığını içeren
sözleri, montaj diye niteliyor.
Öyle de veya böyle de olsa... Olayda Eyüp
Aşık'ın, hatta Başbakan Yılmaz'ın sorumluluğu kü-
çümsenebilir mi?
Türkiye'yi yönetenler nedense böylesi siyasal
skandallarda istifa müessesesini anımsamıyoriar.
Bu gerçeklerin ışığında önce Başbakan Yılmaz'ın
ve O'nun davranışından sonra Aşık'ın ne yapaca-
ğı giderek önem kazanıyor.
Bunlar iktidar mallan
Ya telefon bantlannda adı geçmeyen, ancak "ka-
dın" diye anılan siyasetçinin kimliği ortaya çıkarsa,
skandal tam anlamıyla boyutlanmayacak mı? He-
le var sayıldığı gibi "kadın" diye anılan; REFAH-
YOL'un Içişleri bakanlarından, Şaibe Hanım'ın ka-
der arkadaşı Meral Akşener ise?
Muhalefetiyle iktıdarıyla sorumlu koltuklardaotu-
ranların ipliği bir kez daha ortaya çıkmayacak mı?
Mafya babalarını koruyan iktidarlar... Partisine ve
lidenne bilgi edinmek için mafya babasıyla telefon-
la birçok kez canciğer bir havada konuşan ana mu-
halefet yöneticileri... Skandal pazarlannda hergün
boy gösteriyor.
Olay ilginç bir başka ikilemi daha sergiliyor: Maf-
ya babalan ile konuşan, kurtulmalarını saglayanlar,
Susurluk'tan bu yana "devlet içinde oluşan çete-
leri" anyorlar.
Bu ülkede yaşanan tezatların ardı arkası kesilmi-
yor. Bir skandal kapanmadan bir başkası başlıyor.
. örnegin Başbakan, ABDgezisineçıkarkensoru
üzerine türban sorununa değiniyor. "Türban mese-
lesini hiçbirparti istismar etmezse, kolayca çözü-
lür" diyor.
Bir Başbakan türban konusunda iyimseriik ser-
gileyince ve hatta kafasında çözüm anahtarı varol-
duğu izlenimini verince, dikkatler elbette o yana
kayıyor.
Ne çare; Başbakan'ın bir numaralı yönetici arka-
daşları arasında yer alan ANAP Meclis grubu baş-
kanları Yılmaz'ın tam tersı görüş bildiriyorlar. Hem
de aynı gün, Başbakan'la hemen hemen aynı sa-
atlerde.
Grup başkanvekillerinden Ülkü Güney, bir gün
önce öteki grup başkanvekili Uğur Aksöz'ün ifa-
delerini yineleyerek "Türbanın hükümeti ve Mec-
lis 7 ilgilendiren bir tarafı yoktur. Türban üniversite-
lerin konusudur" diyor.
Skandal bantlar ve önemli bir konudaki açıkla-
malar ortada.
Kişiler aynı partiden. Başbakan, bakan ve parti
yönetteisi.
Bütün bunları günlük yaşamınızda görüp izledik-
ten sonra lütfen söyler misiniz?
Kime inanacaksınız?
Eııgin Civan borcunu ödedi
tstanbul Haber Servisi - Eski Emlak Bankası Genel
Müdürü Engin Civan, "rüşvet almak" suçundan
çarptınldığı 62 milyar 500 milyon liralık para cezasmın
kalan 56 milyar 250 milyon liralık bölümünü dün ödedi.
Erdoğan'm siyasi yaşamı sona eriyor
• Baştarafi 1. Sayfada
"karar düzeltme istemi"nde bulu-
nabilecek. Ancak bu hakkı da Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
onayından geçecek. Başsavcılık,
istemi kabul ederse karar düzelt-
me istemini yine 8. Ceza Dairesi
görüşecek. Erdoğan'ın isteminin
reddedilmesi durumunda, mahkû-
miyet karan kesinleşecek ve karar
taraflara bildirilecek.
Kesinleşmiş karar, Erdoğan'ın
cezaevine girmesine. belediye baş-
kanlığmın düşmesine. siyasi yaşa-
mının bitmesine ve FP'den ihraç-
edilmesine neden olacak. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın baş-
vurusu üzerine FP'nin Erdoğan'ı
parti üyeliğinden çıkarması gereki-
yor. Erdoğan bu durumda, 10 aylık
hapis cezasına karşıhk, tnfaz Yasa-
sı uyannca 4 ay 12 gün cezaevin-
de yatacak. Erdoğan'a verilen
mahkûmiyet karannın dayandığı
TCY'nin' 312/2. fıkrası şöyle:
"Halkı sınıf, ırk. din, mezhep veya
bölge farklılığı gözeterek kin vedüş-
manlığa tahrik eden kimse bir yıl-
dan iiç yıla kadar hapisle cezalan-
dınlır. Bu tahrik umumun emniye-
ti için tehlikeli oJabilecek bir şekil-
de yapüdığı takdirde faile verilecek
ceza üçte birden \a m a kadar artb-
nnr."
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş, Siirt RP tl Başkanlığı
tarafindan 6 Aralık 1997'de düzen-
lenen açık hava toplantısındaki ko-
nuşmasınaZiyaGökalp'in "Mina-
reler stingü,kubbeler miğfer, cami-
ler kışlamız. müminler asker" dize-
leriyle başlayan Erdoğan'ın söz ko-
nusu konuşması üzerine görüş bil-
dirdi.
Başsavcı Savaş, 4 Eylül günü ka-
muoyuna açıkJadığı 13 sayfahk
tebliğnamesinde son derece sert
ifadeler kullanarak Erdoğan'dan
"ucuzkabadayı", "Makyavelistki-
şilik sahibi" diye söz etti. Savaş,
Erdoğan'ın "Suça konu şiir benim
değil, Ziya Gökalp'in" sözlerine
karşılık ise "Atatürk'ün; 'OrduJar
ilk hedefiniz Akdeniz'dir, sözJeri-
nin bölûcü terör örgütü PKK lide-
ri tarafindan tekrarlanması suç
oluşumunu engellemez'' diye yanıt-
lamıştı. Erdoğan'ı "bölücülere. si-
yasal islamcılara ve Sevr'i hortlat-
mak isteyenlere mesaj vermekle"
suçlayan Savaş, Erdoğan'ın suça
konu olan konuşmasının laik kesi-
mi hedef aldığını ve silahlı eylem
çağnştırdığını ileri sürdü.
Savaş, dosyanın temyiz incele-
mesini yapacak olan 8. Ceza Daire-
si'nin, TCY'nin 312. maddesine
ilişkin çağdaş ve demokratik ülke-
lerdeki yorum ve uygulamalara uy-
gun ilke niteliğinde kararlannın da
bulunduğunu anımsatarak dairenin
daha önce Kayseri Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Şükrii Karatepe
hakkında verdiği onama karannın
gerekçesini de tebliğnamesine ek-
ledi. Tebliğnamesinde "Bayram
değüdir seyran değUdir. Ama sanık
Erdoğan'ın liderierinden biri oidu-
ğu RP'nin kapatılma davası Anaya-
sa Mahkemesi'nde karar aşaması-
na geünişti" diye devam eden Sa-
vaş. kapatılan RP'nin siyasi yasak-
lı Genel Başkanı Necmcttin Erba-
kan, Genel Başkan Yardımcısı Ah-
met Tekdal, milletvekilleri Şevki
Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, tb-
rahinı Halil Çelik iîe Şevket Ka-
zan'ın söz ve eylemlerini de sıra-
ladı.
Savaş, RP'nin kapatıldığı 16
Ocak 1998 'den kısa bir süre önce 6
Arahk 1997'de, Erdoğan'ın Siirt'te
Hizbullah örgütü mensuplannın
bulunduğu, Türkiye'de din temeli-
ne dayalı bir devlet kurmak iste-
yenlerin etkili olduğu ve cumhuri-
yetin ilk yıllannda silahlı isyanla-
ra katılmış kişilerin bulunduğu bir
yörede toplantı düzenlediğine de
dikkat çekti.
30gün içinde
itirazedebiür
tstanbul Haber Servisi - Di-
yarbakır DGM'nın verdiği
mahkûmiyet karan, Yargıtay 8
Ceza Daıresi tarafindan incele-
nerck onandı.
Bundan sonrakı aşamada
Yargıtay Cumhunyet Başsav-
cısı'nın 8. Ceza Dairesı'nın ka-
ranna karşı 30 gün içinde ıtı-
raz etme hakkı var. Ancak Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın karan-
nın onanması yönünde teblıg-
name düzenlemış olan Yargı-
tay Cumhunyet Başsavcılı-
ğı'nın 8. Ceza Dairesi karan-
na itiraz etme olasıhğı yok. Sa-
nık veya vekılleri ise Diyarba-
kır DĞM Savcılığı'na veya
Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığf na başvurarak 8. Ceza
Dairesi karannın temyizdilek-
çesinde ıleri sürdükleri sebep-
lenn yetennce incelenmediğı-
ni veya ileri sürdükleri neden-
lenn dikkate alınmadığını bil-
direrek karardüzeltilmesı ıste-
me hakkına sahip. CMUK'un
322. maddesine göre Ceza Da-
ireleri'nin kararlanna karşı ka-
rar düzeltilmesi istenebilir. Sa-
nık veya vekılleri temyiz dilek-
çesinde ileri sürdüklen gerek-
çelerin veya bunlar dışında e-
sas hükme etkili olabilecek ek-
siklik ve hatalann Yargıtay Da-
iresi'ndekı temyiz ıncelemesi
sırasında göz önüne alınmadı-
ğını ileri sürerek karar düzelt-
me talebmde bulunabilırier.
Böyle bir karar düzeltme ıste-
ğını inceleme ve talebi kabul
edıp etmeme yetkisı Yargıtay
Cumhunyet Başsavcılığı'na
aittir. Sanık veya vekıli tarafin-
dan bu itirazın; dava dosyası-
nın Diyarbakır DGM'ye gön-
derilmesinden sonra hüküm
onandığı için Erdoğan'ın ce-
zasını çekmek üzere çagn ya-
zısının kendisine tebliginden
itibaren 1 ay içinde yapılması
gerekir. Karar düzeltme talebi
infazın geri bırakılmasını ge-
rektirmez. Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılıği, yapılan karar
düzeltme talebini inceler. Ger-
çekten sanık veya vekilleri ta-
rafindan yapılan başvuruya
göre 8. Ceza Dairesi tarafin-
dan yeterlı ıncelemenin yapd-
madığını ve\a sanık ve vekil-
len tarafindan ıleri sürülen her-
hangi bir yasaya veya usule ay-
kınlığın dikkate alınmadığına
karar \enrse. itirazın incelen-
mesi ıçın kendı görüşüyle bir-
likte bir karar verilmek üzeTe
dava dosyasını yeniden 8. Ce-
za Dairesi'ne gönderebilir.
Veya inceleme Ceza Genel
Kurulu tarafindan yapılabilir.
ANA MUHALEFET DERGİSİ
Dinozor
Herpersembe bayilerde
Istanbul9
utı imaım
B Baştarafi 1. Sayfada
lonu'nda toplu namaz kıldırdı; kendi-
sini Istanbul'un imamı ilan etti.
Erdoğan, Istanbul'un tarihi ve doğal
değerlerinin korunması için bütün SİT
kararlanna iptal davası açtı, 500'e ya-
kın caddenin ve sokağın tanhten ge-
len adlannı değiştirerek şeriatçı kişi-
lerin adlannı verdi. Su havzalannı
imara açan yönetmeliklerde değişiklik
yapıp buralardaki imar yetkisini FP'li
belediyelere devrederek şeriatçı örgüt-
lere imarrantı sağladı. Turing'dendev-
ralınan Boğaziçi'ndeki tarihi köşkle-
rin tümünde koruma kurulu onayı ol-
madan kaçak inşaat gerçekleştirdi,
bunlan şeriatçı örgütlerin hizmetine
sundu.
Istanbul'un kuzeyinde bir 3. köprü
ve yeni bir çevre yoluna destek vere-
ceğini belirterek kendi onayladığı nâ-
zım planına aykın davTanmaya başla-
dı. Böylece ormanlann yağmalanma-
sına dönük uydu kent projelerine des-
tek verdi. Bedrettin Dalan döneminde
onaylanan ancak daha sonra durduru-
lan Kasımpaşa-Piyalepaşa rant planla-
nnı yeniden gündeme getirerek tarihi
vadiyi gökdelenlere açtı.
Erdoğan demokratik bir başkan ol-
mak yerine monarşik bir yöneticilik
sergileyeceğinı göreve geldiği daha ilk
günlerde kanıtladı. Istanbul Büyükşe-
hir Belediyesi 3. seçim dönemi toplan-
tısmda Meclis Birinci Başkanvekilli-
ği'ne tüm muhalafet partilerinin ortak
gösterdiği adayı veto ederek kendi seç-
tiği kişiyi atadı. Bu da Erdoğan döne-
minin padişahlık dönemi olarak baş-
ladığının önemli bir işaretiydi.
Sicili bozuk
Erdoğan kamu arazisine gecekondu
yapmak ve yaptırmaktan mahkûm ol-
muş bir sicille göreve başlamıştı. Er-
doğan 1986 yılmda RP'nin Istanbul il
başkanıyken Sultanbeyli ormanlık
arazisinde kaçak 6 adet villa yaptırdı-
ğı için bir yıl hapse mahkûm edilmiş-
ti. Mahkemenin verdiği hapis cezası
paraya çevrilerek ertelenmişti.
Erdoğan Taksim'e cami projesini
dayatmak için usulsüz "Mejdan dü-
zenlemesi projesı" ihalesini açtı. tha-
teye davet ettıği mimarlardan yüzde
80'inin söz konusu usulsuzlüğü pro-
testo etmesine ve MimarlarOdası Bü-
yükkent Şubesi'nin uyanlanna karşın
Erdoğan, kendi yandaşı mımarlara
"Camili Taksim Meydanı Düzenleme
Projesi'' işini verdi.
lstanbul'un dört bir yanındaki ka-
çak yapılaşmaya Erdoğan döneminde
kaçak külliyeler de eklendi. Bir yan-
4
Yargıtay
9
ı basın etküedi
9
• Baştarafi 1. Sayfada
di. FP Genel Başkan yardımcılarından
Nevzat Vaiçuıtaş da tstanbul Büyükşehir
Belediyesi'ne gelerek Erdoğan'ı ziyaret
etti. FP'li ilçe belediye başkanlan, gaze-
teci Abdurrahman Dilipak'ın yanı sıra
pek çok FP'li de belediyeye gelerek Er-
doğan'ı ziyaret etti.
Belediye koridorlannda kendi aralann-
da sohbet eden FP'Iilerin. konuşmalann-
dan şaşkınlık içinde olduklan olduklan
gözlendi. FPIilerumutlannı. Erdoğan'ın
yapacağı karann düzeltilmesi isteminin,
karan bozma olasılığma bağlamış du-
rumda.
Belediyenin içerisinde karar sakin kar-
şılanmasma karşın belediye önünde top-
lanan yaklaşık 500 kişilik bir kalabalık,
karar aleyhinde sloganlar attı. "'Tayyip'e
uzanan eUer kınlsın",
u
Istanbul seninfe
grur duyuyor", "Başkan nerede biz ora-
d^iz" sloganlan atan göstericiler. gaze-
tecilere '*Saülmış medya" sloganı atarak
saldırdı. Göstericilerin saldınsı üzerine
gazetecilerbelediyebinasınasığındı. Sal-
dında bazı gazetecilertartaklanırken gös-
tericilerin attığı bozuk paralarla hafıf şe-
kılde yaralananlar da oldu. Güvenlık gö-
revlilerinin ve belediye görevlilerinin ara-
ya girmesiyle sakinleştirilen göstericiler,
zaman zaman tekbir getirdi.
Büyükşehir Belediyesi 'nce yapılan ya-
zılı açıklamada da davanın Yargıtay 8.
Dairesi'nce görüşüldüp bir sürecte, Hür-
riyet gazetesi yazan Emin Çöiaşan'la ga-
zetemız yazan Ahmet Taner Kışlan'nın
yazılannda, Yargıtay üyelerini etki altına
almak istedikleri savunuldu. Açıklamada,
Erdoğan'ın her iki yazar hakkında cum-
huriyet savcıhğına suç duyurusunda bu-
lunduğu kaydedildi.
tstanbul Büyükşehir Belediye Mecli-
si'nde çoğunluğu FP'li üyeler oluşturu-
yor. Üyelerin partilere göre dağıhm şöy-
le: FP: 98. ANAP: 54, CHP: 21, DSP: 15.
DYP: 4, Bağımsız: 5, Boş: 1.
dan bazı kaçak villalan yıkarken ba-
sını süreklı yanına alarak şov yapan
Erdoğan diğer yandan da Ortadoğu ve
Balkanlar'ın en büyük dini külliyele-
rini Istanbul'un çe\Tesine kaçak ola-
rak yaptırdı.
Gaziosmanpaşa'daki külliye Süley-
maniye Camisi'nden büyüktür. Ça-
vıışbaşı'daki kaçak külliye ise Mimar
Sinan'ın tüm eserlerinin yansından
büyüktür.
Bir yandan gökdelenlere karşı çı-
karken zamanında Bedrettin Dalan ta-
rafindan onaylanan ancak Nurettin Sö-
zen döneminde durdurulan eski Meci-
diyeköy İETT Garajı'ndaki büyük
rant projesini yeniden onayladı. O böl-
gede büyük bir yağma projesini dev-
reye soktu. Aynca Zincirlikuyu'daki
Tat Towers: Dolmabahçe'deki Gökka-
fes'e göz yumarak bu gökdelenlerin
yükselmelerine olanak sağladı.
Sözen zamanında başlanan metro
projesini ihmal ederek trafik sorunu-
na acil çözüm bekleyen Istanbulluya
büyük bir darbe indirdi. Erdoğan bu
gecikme nedeniyle metronun malıye-
tini başlangıçtaki keşif bedelınin yak-
laşık 8 katına çıkardı.
Istanbul için 3. köprü yenne tüpge-
çidi savunuyor görünmesine karşın
Erdoğan, tüpgeçitle ilgili hiçbır çalış-
ma yapmadı.
Partisi adil düzeni sa-
vunurken Erdoğan da rş-
çiyi. memuru. esnafı,
öğrenciyi kayırmadan
"çok adil" zamlar yaptı.
IGDAŞ, İETT, tSKl ve
İDO'nun hızmetlerine 4
yıl içinde enflasyonu bir
kaç misli katlayan zam-
lar uyguladı.
Erdoğan belediye
mülklerini satışa çıkaran
ilk belediye başkanı un-
vanını kazandı. Tek im-
zayla gerçekleşen ve sa-
dece kendisiyle satın
alanlann haberdar oldu-
ğu bu satışlarda. arsalar,
daireler, dükkanlar ve
hatta bir hipermarket bi-
le elden çıkanldı. Erdo-
ğan, Beşiktaş'taokul ya-
pılması için tstanbul Bü-
yükşehir'e terk edilen
arsayı ise tlim Yayma
Cemiyeti'ne yurt yap-
ması için 49 yıllığına
tahsis etti.
dakiler
MURAT BIRSEL
HAFTAIÇI HER GUN
BİR SAAT SİZLERLE
20:05-20:55
KATILIN
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
çok, başkalaşım demek daha yerinde olur.
; Arfık şu saptama kesinleşti:
Medya gücü yok, güçlerin medyası var!
Medyanın giderek daha etkin bir güç haline gel-
mesi, bu gücü herkesin istemesi sonucunu doğur-
du. 1970'li, 80'li yıllarda, kısa sürede zengin olan
kişiler, bunu taçlandırmak için lüks restoran açar-
dı, şimdi televizyon kanalı dikiyor.
Yazılı-görüntülü basınla ilgili olarak eylül ayında
çıkan ve yalanlanmayan haberler gösteriyor ki,
bombanın asıl etkisi ekimde ortaya çıkacak.
Milliyet, Yeni Yüzyıl ve Ateş gazeteleriyle, Kanal
E, Kanal 6 artık Korkmaz Yiğit'in...
Yeni medya patronu, piyasaya adıyla girdi, ba-
kalım soyadıyla çıkabilecek mi!
Yüksek rakımlı tepelerden deniz kıyısına kadar
geniş bir desteği arkasına alan Bayındır Holding'in
sahibi Kamuran Çörtük bir televizyon kanalıyla bu
alana girdi...
Uzanlar'ın yazıh basına adım atma hazırlığı uzun
süredir tartışılıyordu. Matbaalar tamamdı, kadro-
lar bekleniyordu. Hürriyet, Milliyet ve Sabah'tan
bir çekirdek kadro oluşturuldu. Uzanlar'ın iki-üç
gazeteyle piyasaya girmeye hazırlandığı, promos-
yon konusunda da yenilikler düşündüğü haberle-
ri yayılıyor. Uzanlar, cep telefonundan elektrik da-
ğıtımına kadar geniş bir alanda etkin. 30 kupona
elektrik faturası öderlerse, 20 kupona cep telefo-
nu verirlerse şaşmamak gerekir!
Örnekleri kesip durumu yorumlamaya çalışalım.
Nasıl ki, bir ülke kendisini güçlü tutmak, çevre-
sindekilere istediğini yaptırmak için "savunma sa-
nayiini" etkinleştiriyorsa, bu alana yapılan yatınm-
lar tartışma dışı oluyorsa; "dönem zenginleri" de
aynı şekilde, medya silahından edinmek istiyor.
Biliyorlar ki, burayayapılacak yatırımla elde edi-
lecek güç, kendilerine yeni olanaklar sağlayacak.
İşte, "Medya gücü yok, güçlerin medyası var"
dediğimiz olay bu.
Gazeteci pazan...
Bu gelişmelerin öteki halkası. gazeteciler. Gerek
Istanbul'da gerekse Ankara'da basına yönelik da-
vetlerin temel konusu yukarıdaki gelişim. Gazete-
ciliğin abecesidir:
"Bir haberde; 'kim, ne, ne zaman, nasıl, niçin,
nerede' sorularının yanıtlannın bulunması gere-
kir. "
Sözünü ettiğimiz davetlerde, "hangi gazeteci,
nereye, hangi pozisyonda, kaç paraya, ne zaman
geçmiş" sorularına yanıt aranıyor. Yanıtlar değişik
karşılıklar buluyor:
- Vay be, iyi çıkış yapmış...
"Biraz ucuza mı gitmiş ne?"
- Tek başına mı, ekibiyle mi?
Istanbul'da esir. affedersiniz gazeteci pazarlığı-
nın yapıldığı kimi barlarda, transfer edilmek iste-
nen gazeteciyi tuvalete bile göndermiyorlarmış.
Orada rakip kanal kapar diye!
1980'lerin başında Çavuşoğlu, ortasında Asil
Nadir basın dünyasını sarsmıştı. Şimdi, daha et-
kili ve çok yönlü bir sarsıntı var. Olçek olarak da
"rihter" değil, dolar kullanılıyor.
Tıpkı Güneydoğu'daki toprak ağalarının, taria-
sıyla-ırgatıyla köy satışı gibi, gazete-televizyon sa-
tılıyor.
Türkiye ile gelişmiş ülkelerdeki demokrasi ara-
sında küçük bir fark var. Onlarda serbest olan biz-
de yasak, yasak olan bizde serbest.
Çağın en etkili aracı medyanın el degiştirmesi her
ülkede kurallara bağlı, bizde patronlara...
Bugünkü görünüm nasıl oluştu?
Önce, "mürekkep yalamış patronlar" gitti.
Sonra, "patron yalamış gazeteciler" geldi.
Ve iş "yalama" oldu çıktı!
Arada bize de telefon edip soruyorlar:
"Cumhuriyet de satılıyormuş, doğru mu?"
"Doğru" diyorum, "Bayide... 150 bin lira.
Bulamazsanız haber verin!"
lcisleri Bakam Kutlu Aktas
^Erdoğan için
gereken yapılacak'
Istanbul Haber Servisi -
tçişleri Bakam Kutiu Aktaş.
hükümetin mafya ve çetele-
re karşı mücadelede yoğun
çaba gösterdiğini söyledi.
Aktaş, tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip Er-
doğan'ın 10 aylık cezasının
onaylanmasına >önelık bir
soruyu yanıtlarken mahke-
melerin \ erdıği karann uygu-
lanacağını söyledi. Aktaş,
u
Konu bakanlığa tebüğ edil-
dikten sonra gereken yapıla-
caknr'' dedi.
ttalya'daki temaslannı ta-
mamlayarak >r
urda dönen Ak-
taş, Atatürk Havalimanı'nda
gazetecilerin sorulannı ya-
nıtladı. Aktaş, De\ let Baka-
nı EyüpAşık' ın. Alaatn'n Ça-
kıcı ile yaptığı ıfade edilen
telefon görüşmesiyle ilgili
değerlendirme yapmaktan
kaçındı.
Aktaş. çok yararlı geçen
temaslanndan sonra İtalya
ile Türkiye arasında imzala-
nan "Güvenlik İşbiıüği An-
laşmasrnın terör. insan ka-
çakçılığı. uyuşturucu ve ka-
ra paranın aklanması konu-
lannda işbirliğıni kapsadığı-
nı söyledı.
Orman Kooperatifleri Cenel Başkanı
'Ormaıı Bakanlığı
köylüye savaş açü'
DEVTIEK(Cumhuri>«t)-
Orman Kooperatifleri (Or-
Koop) Genel Başkanı Ca-
fer Yüksel. Orman Bakan-
lığı'nın orman köylüsüne
savaş açnğuıı sa\undu. Ca-
fer Yüksel, Devrek'te or-
man köylüleriyle yaptığı
toplantıda. 5 Temmuz 1998
tarihli Resmi Gazete'de yer
alan "Orman Ürünlerinin
Tahsisli Satışlan Hakkın-
da Esaslar" başhklı karar-
name ile orman koopera-
tiflerinin devTe dışı bırakı-
larak köylülerin taşeron ve
tüccarlann eline.bırakildı-
ğını öne sürdü.
Cafer Yüksel şöyle ko-
nuştu:
"Orman Bakam, bu ka-
ran yasa olarak Meclis'ten
geçiremeyeceğini anlayınca
kararname yoluyla orman
köylüsüne düşmanhğnu ser-
güemiştir. Orman Bakam,
orman kövlüsüne ve onun
örgütlerinebaşta orman ko-
operatifleri olmak üzere sa-
vaş açnuşür. Or-Koop'lann
ve orman köylülerinin çı-
kariannı savunmak ve bu
yasanın iptali için Yargı-
tay'a dava açbk. Bu karar-
name orman köylüsünü bö-
lük pörçük \ apmak amaay-
la çıkartümıştır." 5 Tem-
muz kararnamesinin bir
rastlantı olmadığım savunan
Yüksel, yasa gereğı her yıl
orman kooperatiflerinin
yüzde 25'lik tomruk hakla-
nnın bulunduğuna değine-
rek, "TomrukJarm pazar-
tanmasındaki güçlük nede-
niyteheryılödeme süresi e>-
lüİavinın sonuna kadar uza-
nlmaktaydı.O>sa bu yıl ko-
operatiflere öldüriicü dar-
be vurmak hedefînde olan
Bakannksüreyi uzatmadıve
ödeme güçlüğü çeken ko-
operatiflerden de y üzde 10
gecikme faizd aldı" dedi.