Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2O EYLÜL1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cumantesi
Anneleri'ne
22 gözaltı
• İstanbul Haber Servisi-
Cumartesı Anneleri'nin 27
Mayıs I995'ten berj
sürdürdüklen \e I75.
haftasına gıren oaırma
eylernıne dün de izin
venlmedı. Eylem ıçin
Galatasara) Lısesı'nin
önünegelen yaklaşık 150
kışilik gruba müdahale
eden polıs, 2 çoeuk ve 3
bakıcının da aralannda
bulunduğu 22 kışıvi
gözaltınaaldı. Polıs
tarafından yerlerde
sürüklenerek gözaltına
alınanlar mınibüse
bindinlırken "Analann
öfkesi katıllen boğacak",
"İnsanlık onuru işkenceyı
yenecek" sloganlannı
attılar. 15 Ağustos'tan bu
yana Cumartesi
Annelerı'neyapılan
müdahaleler sonucu 217
kişı gözaitına alınıp serbest
bırakıldı
Köksal Toptan'ın
açıklaması
• Istarbui Haber Servisi -
Türkıyem Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanı Köksal
Toptan. yaptıgı >azılı
açıklamada "IJlkemızin
demokrası \e zengınliğe
yönelmesi için gerekli
kurumsal projelerı ortaya
ko>mak \e bu konuda
hevacan duyan herkesi bir
araya getirmek istiyoruz"
ded'i
Mızrak görevden
alındı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Tanm \e
Köyişlen Bakanı Mustafa
Taşar. Tarımsal
Araştırmalar Genel Müdiirü
Gürbüz Mızrak ile Daire
Başkanı Mükerrem
Aydın'ın göre\ lerinden el
çektirildiğını söyledı.
Bakan Taşar. düzenledığı
basın toplantısında. geçen
günlerde Tanmsal
Araştırmalar Genel
Müdürlüğü tarafından
düzenlenen bir panelde.
lstiklal Marşı'nın bir ilahı
edasında okunmasını
hoşgörmesının, göz
yummasının ya da basit bir
olay olarak
değerlendırmesının
miimkün olmadığını
belırtti
'Stgortalı çalış'
kampanyası
• İstanbul Haber Servisi -
DlSK'ın ılk kez 4 yıl önce
gündeme getirdığı
""Sigortasu çalışma"
kampanyası bugün Merter
Meydanf ndaki törenle
başlayacak. Çalışma ve
Sosyal Güvenlık
Bakanlığı'nın hazırladığı
kampanya proeramını,
DJSK, fürk-îş~\eHak-İş
desteklıyor
KûPkut
tutuklandı
• İstanbul Haber Servisi -
Ba^bakan Mesut Yılmaz'a
ana muhalefet partisi lideri
olduğu dönemde
Macaristen'da
gerçekleştırilen saldınnın
sarıklarından Ziya Korkut,
gıyabi rutuklulugu vicahiye
;eMilerek cezaevine
toıuldu.
75. Yıl Hutbesi
• VNKARA (AA) - Dıyanet
şlfli Başkanhğı, 75.
altönümünde Cumhuriyetin
rcmini biirün camilerde
nhtmak üzere hutbe
laarladı. Edinilen bilgiye
ÖE. Diyanet tarafından
aarlanan "75. Yıl
Ivbesi". 23 Ekim Cuma
£iü bütün camilerde
lcnacak. Cumhurıyetm
nmıne değinilecek olan
LDede. bağımsız bir devleti
lıayan. istiklal \e hümyeti
[nanmılletlerin ne
üyada rahat
lâoıleceklen. ne de dını
Sev lenni yeterli oiarak
=ne getırebileceklen
Lçulanacak. 75. Yıl
I^besi'nin son bölümünde
. «Atatürk ve arkadaşlan
raıcak.
Şahin gitti kavga bitmedi
îstifa eden Şahin:
Cindoruk: Şahin
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev -
let Bakanlığı göre\ ı \e DTP"den istifa eden
Refaiddin Şahin. "Korkup kaçmıyorum.
Beni ve icraatımı soruşturma ile tehdit
edenlere diiedikierince ve gönüllerince so-
ruşturnıa yapma y a da yaptırma firsarj \e-
ri>orum"dedı. Şahin. "mücadelesininya-
rartığı tartışmalar nedeniyle Emlak Ban-
kası ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın
çahşamaz hale getirildiğmr söyledı. DTP
Genel Başkanı Hüsametrin Cindoruk ıse
Şahin'in yüzlerce hemşerısini Emlak-
bank'a yerleştirdiğinı ileri sürerken "Par-
ti organlannın güvenini kav beden arkadaş-
lar görevi bırakmalıdır. Ancak, Sayın Çil-
Korkup kaçmıyorum, soruşturma fırsatı veriyorum
, Emlakbank'a yüzlerce hemşerisini yerleştirmiş
ler'in bana yaptığı gibi ihbarsız. savunma-
sız partiden atma fîlan yok" dıye konuştu.
Başbakan Mesut Yılmaz'a dün sabah ıs-
tıfasını sunan Refaiddin Şahin. vaptığj
açıklamada. temız siyaset ve yönetim ıçın
başlattığı mücadeley i belirli bir noktav a ge-
tırdığım söyledi. Mücadelesının yarattığı
tartışmalann yalnız DTP'ye değıl. dev lete
de zarar v enr hale geldiğıne işaret eden Şa-
hin, sırf kendisine baglı kuruluşlarolması
nedeniyle Emlak Bankası \e TOKl'nın de
yıpratıldığını. çahşamaz hale getinldiğını
savundu. Şahin. şöyle dedı:
"Bununla \etinilrnedi. Başbakan V ıimaz
gensoru ile tehdit edildi. Cumhurbaşkanı-
mız Demirel tartışmalann içine çekilmek is-
tendi. Mücadelemde haklı olduğuma inaru-
yunım. Ama bu değerli kişi ve kuruluşlann
daha fazla yıpratıimasma neden olmaya da
hakkım bulunmadığını diişünüyomm.
Korkup kaçmıyorum. Beni ve icraatlanmı
soruşturma ile tehdit edenlere diiedikierin-
ce ve gönüllerince soruşturma yapma veya
yaptırma fırsatı veriyorum."
Şahin, bir dızı haksız \e hukuksuz gırı-
şımdensonrapartisınden ıhraçedılmenok-
tasına geldığinı belırtırken. durumunu
DYP'den ihraç edılen Cındoruk'a benzel-
tı. Şahin. "Bu girişim karşısında kendileri-
nebu muamelevi revagören DYPyönetimi-
ni "kadırböceklenne" benzetenvesiyasipar-
tilerde ihraçlara karşı çıkan zihniyetûi bu-
gün aynı uygulamaya tevessül etmesi izahı
miimkün olmayan birçelişlddir" görüşünü
kaydettı
DTP Genel Başkanı Cindoruk da partı-
sinın ı! başkanları toplantısında. ış takıp e-
den. ıhaleahpveren. "bacı,enişte,yengeve
yaren"partilerı bulunduğunu söyledi. Cin-
doruk. "Biz onlardan olmayacağız. İçimiz-
de onlara benzemek istcyen varsa aramız-
dan aynlsın jjitsin, ayrümazlarsa biz ay ıra-
cağız. Kinıscyi belgesiz itham etnıenı. Ama
bize yansımış en küçiik bir usulsüzlüğü so-
nuna kadar takip ettik" dıve konuştu.
Komplekse gerek yok
1
Cem: 700 yıldır
Avrupalıyız
ÇİZ>1EDEN YUKARI MUSA KART
İstanbul Haber Servisi -
Dışişleri Bakanı İsrnail
Cem. 21. yüzyılın Avrasya
yüzyılı olacağını belırterek
"Türkiye'nin hedefi, Avras-
ya olgusunda belirleyici bir
ülke olmakdr" dedı Cem,
S-300 fîizelennin adaya ge-
tınlmesı halınde, siyaseten
Kıbns'ta yeni birdünya ku-
rulacagını vurgulayarak
-Türkiye'nin KKTC ilişki-
lerinde çok şey değişir. .As-
keri açıdan da gereken ney-
seoyapüır" dedı.
İsmaıl Cem, Genç Yöne-
tici ve tşadamları Deme-
gi'nın (GYİAD) öncekı giın
HıltonOtelı'nde düzenledı-
ğı toplantıda Türkıye'nın
dış politikasını anlattı Top-
lumda "Avrupalı olma ko-
nusunda bir kompleks bu-
lunduğunu" belirten Cem.
"Türkiye 700 yıldır «ten
Avrupalı. Bu sıfatı başkala-
nna tescil ettirmeyeihtiv acı-
nuz yok" dı>e konuştu
"Türkiye'nin Avnıpah mı
yoksa \syalı mj" olduğu
şeklindeki tartışmalann da
yersiz olduğunu ıfade eden
Cem. "•Türkiye hem Avru-
palı hem Asyaİı olma imtiya-
zına sahiptir. Kinüiğimizini-
ki boyut taşıması bizim dış
politikanuz ve dünya ile iliş-
kilerimiz açısından bi/e çok
şey kazandınyor" dedı.
21. yüzyılın "'Avrasya
yıizyıh" olacağını belirten
Cem, bu konuvla ilgilı gö-
rüşlerini de şöyle dıle getır-
dv "21. yüzyıhn temel özel-
liği Avrupa ve .Asya'nın bü-
tünleşmesi ve birlikteliği ola-
cak. Avrupa ve Asva birbiri-
ne ne kadar bağımlı olursa
her ikisi de o kadar fa/la ka-
zanacak. Önümü/e dış poli-
tikada bir hedef koyduk.
Türkiye. bu büyük coğraf-
yada bu ö/eüikleriyle elbet-
te AB üyeliğini hedef almış-
ör, bunu yapacakûr ve yap-
mak için çahşmaktadır. A-
nıa. Türkiye'nin vizyonu sa-
dece AvTupa kıtasınuı pen-
ceresinde, kenannda yer
alan. AB'nin bir çevre ülke-
si olmak degildir. Türki-
ye'nin 21. yüzyddaki vizyo-
nu, Av rasya'da oluşan o bü-
vükcoğrafyanın, büyük zen-
ginliğin, büyük imkânın
merkez ülkesi ounakor. Tür-
kiye'nin hedefi. Avrasya ol-
gusunda beu'rieyid bir ülke
olmaktır. Bi/btınuyapmaya
çalışıyoruz."
Dışışlen Bakanı Cem. er-
ken seçım karan alınmasına
ıhşkın soru üzenne de hükü-
metın sayisal eksıkliğine
rağmen önemlı işleryaptığı-
nı belırterek 2000 yılına ka-
dar dev ametmesinden yana
olduğunu söyledi.
DTP'yi kanştıran Refaiddin Şahin krizinin arkasında Emlakbank yağması yatıyor.
Eski İngiltere Basın Konseyi Direktörü Kenneth Morgan'dan her kesime eleştiri
^ politîliacı ve okuyucu üdyüzKTİstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'ın de katıldığı Dünya
Basın Konsevlerı Bırlığı (\VAPC) Genel
Kurulunda konuşan eski tngıltere Basın
K.onseyı Direktörü Kenneth !\İorgan. Cum-
hurbaşkanı ve Başbakan'ın toplantıya ılgı-
sini olumlu karşıladığını. ancak basın ile
politıkacılann bu kadar yakın ılışkide bu-
lunmasının çok yararlı olmadığını söyledı.
Morgan. basının özel yaşama müdahaîele-
nnın sınırı konusunda gazetecılerın. politi-
kacılann veokurkıtlesınin "ikiyüzlü" oldu-
ğunu sav undu.
Kamuoyunun karşısına ıyı bıraıle baba-
sı gıbı çıkıp metres tutan polıtikacınm. bu-
nu kamu yaranna haber konusu yaptığını ıd-
dıa eden gazetecılerın \e bu tür haberlerı
eleştırdığı halde ılgıli yayını satın alan oku-
yuculann ikiyüzlü olduğunu belirten Mor-
gan. "Medya kamu yaranıu kendi çıkanv-
la kanştırabilmektedir" dedi. Dünva Basın
Kon^eylerı Bırlığı (WAPC) i. Ulu'slararası
Kongresı ve 4 Genel Kurulu. Cumhurbaş-
kanı Süleyman DemireTin de katıldığı tören-
le dün istanbul'da Ceylan Intercontınental
Otelı'nde başladı.
Demırel. Genel Kurul'un açılışında >ap-
tığı konuşmada medyanm sıyası katılımın
sağlanmasında "sivil bir kanal" olarak o>-
nadığı özgün rolün büyük önem taşıdığını
Cindoruk: Seçimlerden hasatçıkmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindo-
ruk, siyasi partileri seçimden seçırnekoş-
mayı bırakmaya çağınrken. 1999 Nisa-
nı'nda yapılması planlanan seçimlerin
•*çorak olacağını, buradan hasat çıkma-
y^cağmı" söyledi. Yerel ve genel seçim-
îenn bir arada yapılmasının Türkıye'ye
bir şey getirmeyeceğinı yineleyen Cindo-
ruk, "adil düzeni" DTP'nin kuracağını
söyledi.
DTP İl Başkanlan, Genel Başkan Cin-
doruk'un başkanlığında toplandı. Top-
lantının açılışında konuşan Cindoruk. se-
çimin bir "karambol'' olduğunu söyle-
diklerini anımsattı. Cindoruk. "Güvenli
bir sectm yapılması çok zor. DTP bu se-
çimden korkmuyor. Ama önce secimin te-
mel ilkelerini belijieyelim. Vürtdışında ya-
şayan vatandaşlan seçilme hakkı ve seç-
me hakkından yoksun bırakacak bir se-
çim anayasal bir seçim değikür" dedı.
SiyasaJ partileri seçimden seçime koş-
mayı bırakmaya çağıran Cindoruk. "5*i
bir yerde seçime gidiyoruz. 5'i bir verde
befki bir sünnet düğününde güzeldir. A-
ma o 5'i bir yerdeseçim için halkın önün-
de çok kötü bir örnektir. Ona rağmen bir
seçime haarlamyoruz. En üst yönetimi
halkın seçtiği bir seçim sistemi ve huku-
ka ihtiyacımız var. 2 genel başkanın ülke-
yiseçimegötürebildiği birbaşka ülkegös-
terin" diye konuştu.
\urgulayarak "Hürmedyavedemokrasibir-
birinden aynlmaz bir büründür" dedi. De-
mırel. medyanın hıçbır şe\den korkmadan,
kimseyı kayırmadan, hıçbirçıkargrubuyla
birlıkte hareket etmeden gerçeklerı ortaya
koyması gerektığını söyledi. Demırel. Mus-
tafa Kemal Atatürk"ün "Basınözgürlüğün-
den doğabilecek sakıncaları ortadan kaldır-
manın en etkili yolu. bi/arihi basın özgürlü-
ğüdür" sözünü anımsattı. Genel kurula yö-
nelık "Basınözgürlüğündeşidderin ve terö-
rün yeri var mıdır: özel hayatın dokunul-
mazhğı nasıl teminat altına alınacaktır: ifh-
ra ve karalamaya dayanan haberin zaran
nasıl önlenebilecektir" dıye soran Demırel,
" Bunlar.sadecesiz medya çalışanlannın yet-
kin bir şekilde cevap aramanız gereken so-
rulardır" dıve konuştu.
\\ \?C Başkanı \ e Hmdıstan Basın Kon-
seyi Başkanı olan yüksek yargıç P.PSawant
ise serbest basının bir sının olduğunu belır-
terek. uluslararası şıkâyet mekanizması kur-
mayı amaçladıklannı söyledı.
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşideba-
sına başta hükümetler olmak üzere hıçbır
otoritenin müdahalesıne izin verilemeyece-
einı l d
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr
Oldum bittim şu borsa denen
kurumu anlayamadım. Belki o
kadar karışık degildir ama be-
nim bilgim yetmiyor. Bildiğini ya
da bilmesi gerektiğini düşünüp
danıştıklanmın da benden pek
farklı olmadıklannı görüyorum.
Gel gör ki haftalardır, aylardır
"Kriz! Kriz geliyor! Krız geçti!
Yok, geçmedi, daha yeni geli-
yor" gibisinden haberler oku-
yoruz ve haberlerden anlaşıla-
cağı üzere sözü edilen kriz. bor-
salarla yakından ilgili. O yüzden
gene de borsada olup bitenler
üstüne bilgilenmek zorunlu.
Büyük gazetelerin borsa üs-
tüne yazan ekonomi ulemalan
anlaşılan biz faniler için yazmı-
yortar. Onların kullandıkları te-
rimler de, kafalannın işleyiş yö-
nü de bencileyin sade yurttaş-
lar için kuşdilinden farksız.
Kitaplar ıse borsayı ve borsa-
da olup bıtenlen o kadar yalın
anlatıyor ki. "Yahu üstünde bu
kadar yaygara kopan bir ış bu
kadar yalın olamaz" diyorsu-
nuz.
KrizeGirKurtul!Ama kitaplar inat ediyor.
(Kitaplardan) anladığım ka-
danyla tasarruflarını değerlen-
dırmek ısteyen yurttaşlar. dö-
viz, altın gibı yollann yanı sıra
borsada hisse senedi alma gi-
bi bir olanağa da sahıpler Pa-
racıklarını. sağlam olduğuna
inandıklan bir şirketin hısse se-
netlerine yatınyorlar. Yılın so-
nunda o şırket kâr ederse, da-
ğıtılan kârdan onlar da hıssele-
ri oranında pay alıyorlar.
Böylece tasarruf sahiplerı pa-
ralannı değeriendirmiş oluyorlar.
Şirketleryatınmlar için gerek-
sindikleri parasal kaynakları
yurttaşların birikimlerinı topla-
yıp, hisse senedi vererek karşı-
lıyor. Yastık altında, banka ka-
sasında, döviz halınde filan ya-
tarak pek verımli olamayan ta-
sarruflar, "sermayeye dönuşe-
rek", ülkenın kapıtalist yoldan
kalkınmasına katkıda bulunu-
yor. Yatırımlaryenı iş alanları ve
olanakları yaratıyor. işsızler, ış
güç sahibı olup ellenne üç beş
kuruş geçince alışveriş ediyor-
lar. Alışveriş mal üretımini özen-
dinyor. Mal uretımı arftıkça ül-
kenin (kapitalist yoldan) kalkın-
ması hızlanıyor. Eğer hısse se-
nedi çıkaran şirketlerin kârtılığı
yüksekse, yalnız yurtıçınden
değil, yurtdışından da tasarruf
sahiplerı koşup hısse senedi
satın alıyorlar. Başkalarının pa-
rası da, o ulkede sermayeye
dönuşmüş oluyor. (Kapıtalist)
Kalkınma daha da hızlanıyor,
falan filan...
Bütün bu ışlere de borsa de-
nen kurum aracılık ediyor. Ta-
sarruf sahiplerı ile hisse senedi
çıkarıp satışa sunan şırketleri
buluşturuyorve "para"nın "ser-
mayeye donuşmesıne olanak
sağlıyor.
Işı benden daha ıyı bıldikleri-
ni bildiğim kişilere bu bilgileri
aktanp, "Peki şimdi bizim bor-
sada patlayan bu kriz nereden
geliyor? Şirketler mi kâr ede-
medi; başka alanlarda ya da
başka ülkelerin borsalarında
daha yüksek kâr olanakları çık-
tı da ondan millet elindeki his-
se senetlerinı satıp tüymeye mi
kalkıyor" dıye sorduğumda ki-
mileri mıdesı ekşimiş gibı surat
buruşturup dınledı beni. Kimile-
n açıkça, cehaletıme şaşan ve
acıyan gözlerle baktılar.
Krızin "küresel olduğunu"
vurguladılar. Globalleşmiş dün-
yada olup biteni salt Türkiye ile
açıklamaya kalkarsam çuvalla-
yacağımın altını çızdiler. Mos-
kova, Frankfurt. Tokyo, Singa-
pur, Nevv York, 2ünh, Londra
borsalanndaki son gelişmeleri
anlatmaya koyuldular.
Onlara "Ama İstanbul Men-
kul Kıymetler Borsası'nda
(İMKBj topu topu 277 şirketin
hisse senedi işlem görüyor. Bu
şirketlerin halka açtıklan serma-
yenın oranı ıse yüzde 19'u bile
bulmuyor. Sermayenin geri ka-
lanı gene aile içinde kalıyor. Bu
kadar küçük bir orandan nasıl
olurda Türkiye ekonomisiniet-
kileyecek bir kriz doğar; ne de-
meye haftalardıryeni Vergi Ya-
sası 'nı deldirmeyeceklerini vur-
gulayan Başbakan, gezisiniip-
tal edip borsayı kurtarma ope-
rasyonuna soyundu" diye sor-
dum.
Danıştıklarımın tümü "kem"
ve "küm" etmekten bir adım
öteye gidemediler.
Içlennden biri kulağıma fısıl-
dargibı "Vergi"dedi, "borsage-
lirlerinihükümet vergilendirme-
ye kalktı. Borsadan para kaza-
nanlar da vergi dendi mi kalp
krızı geçirecek gibi oluyorlar.
Borsada oyüzden krizpatlıyor".
Bu ay bizim muhasebe şefi
gene maaşımdan vergi kesme-
ye kalkarsa kalp krizi geçiriyor
dümenıne yatmayı tasarlıyo-
rum. Belki Mesut Yılmaz gezi-
sini yarım bırakıp bana da bir
kolayhk düşünür...
POLTIİKA GÜNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Eski Şarkılar...
Haydi gökyüzünü mavıye boya bugün...
Çocukluğumu anlat bana, gençlığımden bir di-
zi anı getir koy önüme...
Sevdanın burukluğunda hüzün uçurtmalarımı
havalandır, Homeros destanında başlayan bıröy-
küyü yazmaya başla bu sabah...
Çocukluğumdan bir fotoğraf seç, bılyelerımi,
topaçlarımı, çemberımi çıkarsandıktan...
Ağları çiz. martıları; balıkların ıri görüntüsünü;
sabahın serinliğini, kayıkları yan yana getır; sula-
nn lacivert aydınlığını yansıt yalvarıyorum...
Artık uyan bir pazar sabahı; gözlerini aç, bıraz
daha yaşlandığımı, saçlanma aklar düştüğünü gö-
receksin; bakışlarımın bir noktada kılıtlendiğine,
gözbebeklerımın kısıkgemıci fenerlerine benzedi-
ğine tanık olacaksın...
Guillaume Apollinaire'den bir şiır oku haydı!..
Denizden gecelerde yorgun düşen ben: bir Mi-
dilli sabahında çocuksu düşlerle uyanan sen. bi-
raz da eski şarkılarımızı söyle ne olursun!..
Haydi denizi çiz benim için; özgürlüğü, aşkı, ya-
şamı, geleceği çiz!..
Zeus soyundan kalma aşklar bul çıkar tarihin
içinden!..
Necati Cumalı nın İyonyasında dolaş, Edip
Cansever'in masalcı kızını ara gün doğmadan...
Umudu çiz, alın yazısını çiz...
Ayazı da çiz alın terini de...
Balıkçılan çiz balıkçıları...
Geceyi de çiz doğacak günü de...
Yoksulluğu çiz çaresini de...
Sömürüyü de çiz hainlıği de...
Bir an aç gözlerini, benim yok oluşumu da çiz...
Diyarbakır surlannın altında can veren ve beş ki-
şiden biri olan Şükran'ın. Asım'ın öyküsünü yaz
birkenara...
Haydi o çocukların ölümünü anlat, yaşamından
birkesit yakala!..
(stersen derin ve sessiz bir akşamın boşluğun-
da tüm hüzünleri topla sarhoş gemıci çığlıklann-
da; istersen evrenin gökkuşağı rengine tüm büyü-
cüleri getir vesakla...
• • •
Içimizde taptaze bir sevimlilik avuçlanmızda
bir tutku yaz güneşınden kalma...
Çevrene bak bir güz sabahında!..
Alçakları gör, sahtekârları tanı!..
Çıkar peşınde koşan, her türlü üçkâğıtçılığı ya-
şam biçimı sananların farkına var!..
Yazılannda emeğı savunanların ınsanı nasıl sö-
mürdüğüne tanık ol; kendı düşüncesınden başka
hiç kimsenin düşüncesı yok sananların fotoğraf-
lanna bak...
Ne diyorlar sana, iyi dınle:
"Ben iyi düşünürum, ben iyi bilirım..."
Aslında giderek yok oluyorlar...
Çürüyorlar
Gerçek kimliklerı, ıkıyuzlülüklerı bir bir ortaya çı-
kıyor...
Ama farkında değıller!..
Onları oyalamak çok kolay; ıkı güzel söz söyle;
hak etmedikleri övgüler getır; ışıni çpzümlersin!..
Bu evrende 'kapıkulu' olmak.isteyenlerin. her
yanlışa "Çok güzelyapıyorsun" diyerek baş sal-
layanların sayısı giderek çoğalıyor...
Biliyorum, senin de içinde alacalı bir iç sıkın-
ösı var...
Onun için yaşamın loş erguvanlığında bir yolcu-
luğa çıkıyorsun...
Ama ben sana şöyle seslenmek istiyorum:
"Yanna var mısın söyle?"
Günler, aylar ve yıllar geçıp gıdecek..
Çevrene bak, çevrene!..
Düzenbazlar dört kol çengı!..
Niye bu kıskançlık, niye bu hırs?..
Eriyorsun gıtgide, yok oluyorsun!..
Eski dostların niye yok? Neden çıkarcılarla bır-
liktesin?
Haydi, denizi çiz benim ıçin; geceyi çiz: doğa-
cak günü de; yoksulluğu çiz çaresini de; umudu
çiz, alın yazısını çiz...
Suları maviye boya benim ıçın...
Boyayabilir misın?..
• • •
Geç de olsa öğrendim, insanlan kullanmak, on-
ları çatıştırmak senin en büyük özelliğin...
Çocukları seviyor musun sen çocuklan!..
Sence sevda. hüzün nedir söyler mısın?..
Nerede eski dostların? Neden yanında yoklar?
Artık tek başınasın!..
Yalnızsın!..
Giderek eriyip yok oluyorsun!..
Haydi denizi çiz, aşkı çiz. özgürlüğü...
Ama çizemezsın!
Gizemli ülkeler bilirım ben, sevinçlı masallar; a-
ma sen bilemezsin...
Benim içimde bestelenmemiş şarkılar vardır. se-
nin içinde yoktur; benim içimde resımlerden der-
lediğim çocuklar vardır, senin içinde yoktur...
Hiç Samuil Marşak'tan okudun mu sen?
Çocuklar yaşamaz, yaşamaya hazırlanırlar!..
Sen Semyon Gudzenko'yu sevmedin, hep kıs-
kandın...
Ben bunu çok geç anladım!..
Bilir misin ölüme giderken türkü söylenir, ama
daha önce ağianır!..
Unutma!
Düşlerde anımsanır sevda. yürekte büyük hü-
zün...
Sen bunlan bilir misın? Diyarbakır'da surlar al-
tında kalarak ölen Şükran ve Asım'ın öyküsünü
anımsar mısın?
hikmetcetinkayaf" cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ADANA 6. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1997 1
Davacı Mer>em Özütok vekılı Av. Aytül Cnal tara-
fından davalılar Halil Oğuz vs. alevhıne mahkememıze
açılan ferağa icbardavasınm yapılan yargilamasında;
Adana. Reşatbey Mah. 260 Sk. Culhacı Apt. zemin
kat adresınde bulunan 1 - Halil Oğuz. 2- fbrahım Özay-
dın, 3- Süleyman Kara. 4- Şeref Kaşdan. 5- Halil Ibra-
hım Aygün, 6- Meryem Öznacar. 7- Nfustafa Köseoğ-
lu. 8- Alı Demırellı. 9- Muammer \apca'va da\etı\e
tebliğ edilememış, belirtılen adreslerde yapılan zabıta
incelenmesinde de adreslerı tespıt edılememıştır Adı
geçen davalıların 7.! 0.1998 günü saat 9.35'de duruş-
mada hazır bulunmaları ve\a kendılerını bir \ekılle
temsil ettirmelerı. aksı halde duruşmalara de\am olu-
nacagı ve yokluklannda karar venleceğı. dava dılekçe-
si yenne geçerlı olmak üzere ılan olunur.
Basın: 42751