25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 1998 PERŞEMB HABERLER Kul - Soru önergesi verdi. Mustafa Kul'un uyarısı • ANKARA (ANKA)- CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul. Başbakan Mesut Yılmaz'a "Çeşitli ülke büyükelçiliklerinin Fethullah Gülen'le görüştüklen doğru mudur" sorusunu içeren bir yazılı soru önergesi verdi. Fethullah Giilen cemaatinin çeşitli devlet kurumlannda kadrolaştıkJan iddialannın araştınhp araştınlmadıgını soran Kul şu sorulan yöneltti: ""Nurculuk faaliyetinden dolayı Fethullah Giilen hakkında verilmış bir turuklama karan var mıdır? Böyle bir karar alınmışsa Fethullah Gülen hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır'.' Fethullah Gülen'e ait olan şirketlerin ve okullann finansal kaynağı biliniyor mu?" Cezaevinde eylem • ANKARA (AA) - Çoğu çetemensubu 102 kişinin başka cezaevlerine naklinin ardından terör suçlulannca Ankara Merkez Kapalı Cezaev i'nde başlatılan eylem sürüyor. Eylemin başladığı günden bu yana cezaev i çev resinde toplanan ve kurduklan çadırlarda bannan mahkûm yakınlan ile demokratik kitle örgütü temsilcilen. diin sabaha karşj saat OİO0 sıralantıda çevresindeiMazaJdajjtinldı. Mahkirri yöktnfariy cezaev i önündeki çadırlannı polisin uyansı üzerine söktüler. fakat cezaevinin karşısındakı Ulucanlar Çocuk Parkı'nda bekleyişlerini sürdürdüler. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avdın Erdoğan'ın da cezaevıne girerek tutuklularla görüştüöü bildinldi. litan'a yeni bir dava daha • İstanbul Haber Servisi - Kamuovunda ""para tarikatı" olarak bilinen Titan Matematiksel Kazanç Sistemi'nin Türkiye Direktörü Kenan Şeranoğlu ile babası Barbaros Şeranoğlu "nun da aralannda bulunduğu 5 sanık hakkında "dolandıncılık" suçundan 9 ile 27 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Llvi Sezgin tarafından hazırlanan iddianamede. sanıklann yalan, hile ve desise ile davacıların paralannı aldıklan kaydedilerek TCK'nin 503 i ve522 maddelerince cezalandınlmalan isteniyor. PKK Tokarta köy bastı • TOKAT7 DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kuvııcak köyü Imamlı mezrası ile Turhal'a bağlı Gargın köyüne baskın düzenleyen teröristler. 1 vatandaşı katletti. 3 vatandaşı yaraladı. Kaçan teröristlerin vakalanması için bölgede genış eaplı operasyonlar başlatıldı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre. güvenlık güçlerince bölge genelınde sürdürülen operasyonlarda, Van'ın Bahcesaray ilçesi Kelaraş Dağı bölgesınde 3. Diyarbakır'ın Dicle ilçesi Görese Dağı'nda 2 ve Batman'ın Sason ilçesi Umurlu köyü Orta Mahalle mezrasında da 1 olmak üzere. toplam 6 terörist öldürüldü. Yılmaz ile Ecevit erteleme sorununa çözüm bulmak amacıyla dün bir görüşme yaptı Seçim tarbşması bitmiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Mesut Yılmaz ile Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit. dün bir araya gelerek millet- vekili genel seçimlennın ertelenmesi konu- sunu görüşrtiler. Ecevıt. bu görüşmede "18 Nisan tarihinin herkes tarafından sindirilme- sini" ^terken "asıl sorunun düşük profîlli hükümet modeliolduğunu" bildirdı. Eeevit. "Başbakan'dan Deniz Bav kal'a verdiği söz- den dönmesi beklenemez. Insafsızlık olur. A- ma benim o konuda elim, dilim bağlı değfl" dedi. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cin- doruk ise "Kişisel hiçbir talebimiz yok. Se- çimlerin 3-4 a> gerive bırakılması hiçbir par- tiye çıkar sağlamaz. 3 ayda gökten ne yağa- cak. rahmet mi yağacak? Önce çözüm btıla- lım sonra seçimegidelinTaçıklamasımvap- tı. Yılmaz. dün Ecev it ile Başbakanlık Konu- rıı'nda vakla^ık 25 dakika süren bir görüş- me >aptı. Alınan bilgiyegöre, görüşmede ıç ve dış gelişmelerin yanında. seçimlerin er- telenmesi talepleri de gündeme geldi. Baş- bakan Yılmaz. DTP'nin >anı sıra, TÜSİAD ve CHP'li bazı yöneticilerin de dillendirdi- ğı genel seçimlerin ertelenmesi önerisini gündeme getirdı. Ecevit'ın ıse. CHP'nın bas- kısıyla da olsa. ortada Meclıs'ın büvük ço- ğunluguy la alınan bir seçım karan bulundu- ğunu belırterek "Bu karardan geri dönrnck Meclis'in saygınlığına ve prestijine göJge dü- şiirür" dedığı öğrenildi. Ecevıt. konuya ilişkin olarak Cumhuri- >efe yaptığı değerlendırmede. iş çev releri- nm de, ışçi çevrelerınin de erken seçimden rahatsiz olduğunu belırterek "Birtakım re- formlar başlamış. onlann uygulanması la- am. Gerekli sivasî irade de o reformlan ha- zırlavan hükümette var. Ote yandan tüm dünyavı saran ekonomik kriz. Rusya'daki kriz... Ekonominin nabzını günü giinüne eli- mizde tutmanıiA gününü gününe kararlar al- mamızgerekiyor. Böyle birortamda seçim at- mosferi herkesi rahatsiz edivor" dedı. DSP lideri. ülkev ı seçımlere ışba^ındakı hüküme- tin götümıesı gerektığinı söyledi. İki seçimın birarada yapılması karannın CHP lıderi De- niz Baykal'ın davatmasıyla gündeme geldı- ğinı kaydeden Ecevit. şunlan söyJedi: "Asıl sorun artık erken seçim tarihi değil. 18 Nisan 1999 tarihini içimize sindirmeli) ü. .Asıl sorun düşük pmfilli hükümet modeli. Yıl sonuna doğru yaklaşınca bu hükümetin ömrü doluyor havası belirginJik kazanacak, işier o > üzden aksavacak. Yılın ilk 4 av ında o hükümet işleri güıilük olarak idare etmekle vetiıûlecek.Seçinıden sonra da l-2a> yeni bir hükümet kuruluncaya kadaraymdüşük pro- fılli hükümet iş.başında kalacak ve \ ılın nere- dev se \ansı n\ an olupgidecek. Bu ekonomi- >i krizden korumak giçin gerekli önlemler de kolay kola> alınanıavacak. Onun için De- niz Bav kal'ın o konudaki ısranndan >azgeç- mesi gerekir. Kaldı kiCumhurbaşkam'nııı o hükümet modeline uv um sağtavacağı da ;üp- heli. Başbakan'dan Bavkal'a verdigi söziden dönmesi bekleneme/. İnsafsıziık olur. Ama benim o konuda elim dilim bağlı değJI." Cındorıık da. dün partısının Genel İdare Kurulu toplantısı öncesı vaptığı açıklanıada. Yargıtay Başkanı Mehmet l>gun'un yeni yargı yılının başlaması dolavısıyla yaptığı konuşmaya değinerek Türkiye'nin öncelik- le hukuk refonnuna ihtiyacı bulunduğunu söyledi. Bunun içm bazı anayasal düzenle- meler ve başka önlemler almak gerektiğini belirten Cindoruk. ancak çözüm üreten bir parlamentonun seçımi hak edebileceğini sa- vundu. Bu yasama döneminin boşa geçiril- digıni iJeri süren Cindoruk. sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçim çözüm olsaydı Rusya bu krize düşmezdi. Sık sık seçim vapan Rusya, hukukunu ve hukuk işleyişini bir sistemati- ğe bağlanmadığı için e\ \ela siyasi istikrannı sonra daekonomik istikrannı ka> bettL Onun için herkes bizim söylediklerimize dikkat et- sin." ANAP Genel Başkan "Vardımcısı Yaşar Okuyan ise Meclis'te iki seçimın bir arada yapılması konusunda alınan karann üzerin- den bu kadar zaman geçmesine karşın seçim tarihinin hâlâ tartışılmasının ibret verici ol- duğunu söyledi. Başbakan Mesut Yılmaz'ın CHP"nin iki seçımin birarada yapıJması konusundaki ıs- teminden vazgeçmesı durumunda millerve- kili seçimlerinın ertelenebıleceği volundaki mesajından da destek alan bir grup ANAP milletvekilinin bu yönde bırönerge verme- ye hazırlandığı kulislerde dile getirildi. Baş- bakan Yılmaz'ın da bu durumda. "Bizsözü- müzün arkasındayız. .Ancak, önerge millct- vekillerinden geldu karan MeclLs \erecek" diyerek topu üzerinden atmaya çalışacağı ı- leri sürüldü. Askerlik yapmadı Aslıtürk 'çürük' çıktı İstanbul Haber Servisi - Yurt- dışına kaçan eskı Şışlı Beledive Başkanı Gülav Aslıtürk'ün eşı Orhan Asütürk'ün. dıyabet has- tası ve eksı 3 derece mıyop oldu- gu gerekçesış le "seferberükte bi- le çürük" raporu alarak askerlik yapmadıgı belirlendi. Adı havalı ihracat. naylon fatu- ra ve Şişli Beledıyesı'ndeki >ol- suzluklara karışan ışadamı Orhan Aslıtürk ün de "askerlik" vapma- dıcı anlaşıldı. İstanbul Deniz Hastanesı Sağ- lık Kurulu"nca verilen raporda. Aslıtürk "ün dıyabet hastasi \eher iki gözünün de eksı 3 derece mı- yop olduğu belırtıldi. Orhan As- İirtîrk'ün r + PylQI-1978 tanhind^. ' Kayserı 1 A.slftTİıVŞubesrne baj- vurarakı^seferberilkte bile Çü- rük" derecesınde BK la/ımatna- mesının D-40 raporu ile çürüğe aynldıgı saptandı. Bölge Baş Ta- bibi tabıp Albav Yaşar Coşan ta- rafından onaylanan raporda Aslı- türk'ün askerlik yapmay a elv eriş- lı olmadığı belınıldı. Çete askerlik seMniyor Bulgarıstan'dan gelerek teslım olan ülkücü mafya babası Sedat Peker. Alaattin Çakıcı ve Çakı- cı'yla ıhşkisi saptanan ışadamı Erol Ev cü ile adı IHD Genel Baş- kanı Akın Birdal'ın vurulması olay ına karışan Semih Tufan Gü- laJtav ın da "Askerlik yapmayael- verişli değil" raporu alarak asker- lık vapmadıklan ortayaçıkmıştı. Romanya'dan özel bir uçakla Türkıve'ye gelerek teslım olan Sedat Peker de gözaltına alınma- dan önce Orhan Aslıtürk gibı "şe- ker hastasi" olduğunu söv lemiş. ancak hastane sağlam raporu v er- nıiştı. Gözaltına alındıktan sonra Beykoz Cumhuriyet Savcılı- ğı'nca serbest bırakılan Orhan Aslıtürk'ün. polis sorgusunda Çakıcı'yı tanınıadığını. eşi Gülav Aslıtürk'ün nerede olduğu soru- suna da "Nice'teki evimizde" v a- nıtı verdıği belırtildi. \ ergi borcu nedeniyle konulan vurtdışına çıkış vasağını kaldırt- mava çalışan Aslıtürk'ün vakın çevresıne. eşı Güla> Aslıtürk'e mesaj v ermek amacıv la gözaltına alındığını söylediğı öğrenıldı. CHP İstanbul İl Örgürü'nün kutlamalan akşam da sürdii. Caferaga Spor Salonu'nda gerçekJeştirilen kuttama şenliğinin açış konuşma- sını Prof. Dr. Alpaslan Işıklı yaptı. Slayt gösterisinin de düzenlendiği geeede Mehmet Moğultay ve Hasan rehmi Güneş de birer konuşma yaptılar. Kutlamalar sanatçı Banu Kırbağ'ın >eni albümünden parçaiannı seslendirdigi konserle sonaerdL(KUBİLAY TÜNTÜL) Baykal, Atatürkçü bir Türkiye için mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi CHP de 75. yılınıANK.ARA / İSTAN- BLL (Cumhuriyet) - CHP'nin kuruluşunun 75. yıldönümü. genel merkez ve ıl örgütlerinin düzenledikleri çeşitli tö- renlerle kutlandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. partılennin cumhurivetle yaşıt olduğu- nu vurgularken. "Türkiye'yi Mustafa Kemal Atatürk'e yakışan bir rejime. toplum ve devlet düzenine kav uşturmak için mücadelemizi bun- dan sonra da sürdüreceğiz" dedı. CHP'nin kuruluş y ıldönümü nedeniyle dün Ankara'da gerçekleştırilen etkınlikler. Bav- kal'ın. partı yönetıcılen. milletvekilleri ve çok sayıda partili ile birlikte. saat 11 OO'de Anıtka- bir'ı znaret etmesivle başladı. Bavkal veberaberindekiler. Atatürk'ün mo- zolesine çelenk konulmasının ardından savgı duruşunda bulundular. Daha sonra Anıtkabir özel defterini imzalayan Bavkal. "Aziz Ata- türk. Sevgili Genel Başkanım" hıtabıv la başla- dığı vazısında şunlan kavdetti: "Kurucusu ol- duğun CHP'nin 75. vılında sana. ilkelerine ve eserineartan bir inançla ve sevgiyle sahipçıkan tüm CHP'lüer adına saygılanmızı ve bağhhk- lanmızısunuvorum.Laik.demokratikcumhu- rivetimizi her rürlü tehdit karşısında sahiplenip savıuıma kararlüığımızı ilk günlerin hevecanı ile sürdürmoruz. Laik. demokratik cumhuriyeti- mizj.toplumumuzu vcdev lotimizi sana yakışan bir cumhuriyet, sana yakışan bir toplum \e sa- na vakışan bir devlet haline getirmek için ver- digimiz mücadelevi muüaka başanva ulaşbra- cağız. Her vaştan. kadın-erkek tüm CHP'IDe- rin azalmayan scvgileri saygılan. bağuuklan ile_" Baykal daha sonra. Mustafa Kemal Ata- türk'ten sonra CHP'nin genel başkanlığuıı ya- pan İsmet İnönü'nün de mozolesini ziyaret et- tı. Törenın ardından gazetecilere kısa biraçık- lama yapan Baykal. 9 Eylül'ün hem Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlandığı gün. hem de CHP'nin kuruluş yıldönümü olması nedeniy- le ulusal tarihın çok önenıli bir günü olduğunu vurguladı. CHP'nın cumhurivetle vaşıtbirpar- ti olduğunu belirten Baykal. ~Bu.dünyanındi- ğer ülkeierinde de kolav rastlanmavan bir du- rumu ortaya kovuyor. Dünvanın hızlı bir deği- şinı yaşadığı. ideolojilerin yıkıkltğı. siyasi hari- taJaruı değiştiği bir dönemde ve güç bir coğraf- yada CHP. Türkiye Cumhurijeti'nin temel si- yasal partisi olarak 75 yıldır çok büyük bir gö- re\ yapıyor" dedı. CHP lıden. Anıtkabır'den aynlmak üzerey- İstanbul'daki törenler Taksim'deki Atatürk Anıtı'na çelenk konuim?sıv la başladı. ken yanına gelen 78 yaşındakı Hasan Çevik adlı bir yurttaşın. "Atatürk'ün izindeyiz" dıye bağırması üzerine. "Gerçek.Atatürkçülerbun- lar" dedi. İstanbul'daki etkinükier CHP İstanbul II Örgütü'nce düzenlenen tö- renler de. İstanbul CHP İI Başkanı Etem Can- kurtaran. CHP fstanbul milletvekilleri .Algan Hacaloğtu, Ahmet Gürvü/ Ketenci. Mehmet Moğultay ve Ali Dinçer ile ılçe başkanlan ve Parti Meclisi üyelennin Taksım Meydanı'nda- ki Atatürk Heykeli'ne çelenk bırakmalanvla başladı. Burada konuşan Cankurtaran. CHP'- nin Cumhuriyetin doğuşundakı ilkeleri dün ol- duğu gibi bugün de azimle savunduğunu söy- ledi. CHP'nin kuruluşunun 75. vılında da ça- ğımızın ve bilimin gereklerini yerine getirece- ğini belirten Cankurtaran. "CHP'yi kuran Ata- türk ve silah arkadaşlaruun önünde bir kez da- ha saygjy laeğiliyonız veinanamıa tazeliyoruz" dedi.' CHP'liler akşam saatlerinde de CHP Genç- lik Kollan ile Ankara İl Başkanlığf nın Güven- park'ta düzenlediği etkınlikte bir araya geldi. Baykal. tstanbul'da bulunması nedeniyle Gü- venpark'taki kutlamalara katılamadı. Etkinlik çerçevesinde. Altı Nokta Körler Demeğı'nden AhmetDumlupınar. MedineKaplan.Sebahat- tin Sel, Grup Labirent v e Grup Yaren kon»er verdi. Ellerinde "Sömüriiye son, geliyoruz; Cumhuriyefin bekçisiviz: Cumhuriyet'i biz kurduk. beraber yaşatacağız; Çetelere hayır" yazılı pankartlar taşıyan gençlerin meşaleli gösterisi büyük ilgi çekti. Atatürk'ün Bursa Söylevi ve Nâzım Hik- met'ten şiirlerin okunduğu kutlamaya çok sa- yıda yurttaş katıldı. SIFIR NOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR Yeni yargı yılının açılışı, yargı- nın bağımsızhğı sorununu yeni- den gündeme getirdi. Yargıçlar haklı olarak, düşük ücretlerden, zor koşullarda çalışmaktan şi- kâyet ediyoriar. Adli kolluk kuv- vetinin kurulmaması ve bu ne- denle yargının güvenlik güçle- rine bağımlı durumda bulun- ması da bir türlü çözülemeyen sorunlardan. Yargının en önemli sorunu ise hıç şüphesiz Türkiye'deki hu- kuk sistemi. 12 Eylül'de iyice pekiştırılen otoriter ve demok- rasi karşıtı hukuk mantığı. tüm yasalara yön veriyor. Türk Ce- za Yasasfnın, Anayasa'nın, Si- yasi Partiler Yasası'nın hüküm- lerine hâkım olan anlayış. yar- gıyı da belli birşekilde yönlen- diriyor. Hâkimler. savcılar bu otoriter hukuk sistemi içinde görev yapmaya çalışıyorlar. Yargının bağımsızlığını aslın- da iki bölume ayırmak gereki- yor. Binncı bölümü. teknik ve maddi yetersizlıkler. Ikinci bölü- mü ise, yargının demokrasi kar- şıtı bir anlayış tarafından yön- Yargı Neden Bağımsız Değil? lendirifmesi. Yargıçlar, bu adli yılın açıhşında daha çok teknik ve maddi yetersizliklere dikkat çektiler. Bu konuda içinde ya- şadıklart koşulların, görevlerini adaletli şekilde yapmalarını en- gellediğini belirttiler. Gazeteler de bu yönü ön plana çıkardılar. Mafya çetelerinin yargı üze- rindeki nüfuzu bilinmeyen bir şey değil. Para ve korku üzeri- ne kurulan çeteleşmenin ada- leti hedef aldığı da bir gerçek. Bunlann hızla düzeltilmemesi- nin. yargıdaki çöküşü daha da hızlandıracağı görülüyor. Hâ- kimlerin haklı feryadına bir an önce kulak verilmeli. Bu ülkeyi yönetenlerin, yargı- yı bağımsızlaştırmak için neler yapmaları gerektiği az çok uzun zamandır dile getiriliyor. Ancak. bir de yargının kendi özeleştiri- sini yapması gerekmiyor mu? Yargıçlarımız özellikle insan haklan, düşünce özgürlüğü ko- nusunda ne kadar duyarlılar? Örneğin, Türkiye'nin altma im- za attığı uluslararası sözleşme- ler, yargıyı da bağlayıcı özellik- ler taşıyor. Hâkimler, önlerine gelen davalardaki uluslararası sözleşmelere aykın uygulama- larda gereken duyarlığı göste- riyorlar mı? Çünkü Türkiye altı- na imza attığı uluslararası söz- leşmelere aykın kanun olmaya- cağını taahhüt etmiş. Bu taah- hüt yalnızca yasamayı, yani ka- nun yapanı bağlamıyor, yargıyı da bağlıyor. Yargıçlanmızın ka- çı, bu hükümleri yaşama geçir- mek için çaba sarf ediyor? Alalım Devlet Güvenlik Mah- kemeleri'ni (DGM); Avrupa in- san Haklan Mahkemesi, DGM'lerin normal mahkeme olmadığını karara bağladı. Ya- ni DGM'lerşuandaki işleyışbi- çimiyle Avrupa tarafından mah- keme olarak kabul edilmıyor. Peki hâkimlerimiz bu konuda ne yapıyorlar? Vazifeye devam ediyoriar. Manisa Metin Gök- tepe davası, Trabzon Gazi yar- gılaması, Meclis'te pankart açan gençlerin davalan, Ragıp Duran'ı mahkûm eden yargı- sal süreç gibi onlarca örnek, yalnızca yasalardan mı kaynak- lanıyor? Unutmayalım ki, bir ülkede yasalan yalnızca Meclis yapmı- yor. Yasalara hayat veren yargı. Eğer yargıçlar, hukuka aykırı yasalarla yüz yüze geldiklerin- de gereken cesaret ve hukuk duyarlığını gösterseler, bu ya- şalar yeni bir içerik kazanıriar. Örneğin zamanında Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1. mad- desindeki "Hangi maksatla olursa olsun" ibaresine daya- narak birçok yargıç mahkûmi- yet verdi. Bu yargılamalarsırasında ko- nuştuğumuz birçok yargıç. bu hukmün hukukun temel ilkele- rine aykırı olduğunu söylüyor- du. Ama önlerine gelen dosya- lan. bu hukuk dışı ifadelere da- yanarak yürutüyoriardı. Evet yargı bağımsız değil. Ekonomik olarak bağımsız de- ğil, teknik olarak bağımsız de- ğil. Bütün bunlann ötesinde ve daha önemlisi kafa olarak ba- ğımsız olabilmek. 12 Eylül sü- reci yargıyı ve yargıcı da, tıpkı diğer kurumlar gibi bir çürüme içinesoktu. Daha önce, bağım- sız, insan haklarına duyarlı, de- mokrasiye bağlı kararları cesa- retle alabilen, hukuk sistemini bu amaçla zorlayan yargıçlar, "atlarına binip gittiler" mi? Bu durumun oluşmasının asıl so- rumlusu şüphesiz yargıçlar de- ğil. 12 Eylül, yargıç bağımsızlı- ğını siyasi anlamda da yok etti. Bütün bunlardan daha da teh- likeli olanı, yargıçlann giderek bu sistem içinde kafalanndaki bağımsızlık bilincini yitirmeleri. Bu ülke demokratik ve özgür bir ülke olacaksa. buna yargıç- ların da katkısı gerekiyor. Yar- gıçlar. bütün haklı şıkâyetleri- nin ötesinde buna ne kadar katkıda bulunuyorlar? Bir dü- şünsünler diyorum. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Demokan Erol'un Büyük Projesi Dr. Demokan Erol, ülkemiz için çok önemli biı proje gerçekleştirdi. Ne yaptı? Baraj yapmadı; Boğaziçi'nde Offshore yarışma- ları düzenlemedi; kendi uzmanlık alanı olan sağ- lık konusunda dikkati çekecek büyük bir buluş da yapmadı. Ne Michael Jackson ı getirdi ülkemize ne de Madonna yı. Büyük projesini gerçekleştirirken ne milyarlar harcadı ne de kırk kuruş. Peki ne yaptı Dr. Demokan Erol? Başhekımi olduğu Ankara Hastanesi'nin nasıl soyulduğunu kanıtladı. Hastanesinde, kendinden önceki dönemde sa- dece biyokimya harcamalanna yılda niçin 500 mil- yar TL harcandığı konusunu kafasına taktı. Har- camaları kontrol altına aldı, yeni birdenetleme ve satın alma süreci başlattı ve kendi döneminde bu harcamayı 90 milyar TL'ye düşürdü. Hem de 400 milyar TL kazanarak gerçekleştiril- miş "Bir Hastanenin Nasıl Soyulduğunun Kanrt- lanması" projesıdir bu. Hastanede yıllık para dönüşünün 6 trityon TL ka- dar olduğunu düşünürseniz, kabaca 1 trilyon TL kadar paranın, hastaneyi soyma çetesinin (perso- nel-şirketler ve siyasetçi üçgeni) cebine indiğini hesap edebilirsiniz. Dr. Demokan Erol ve 4 yardımcısı Dr. Hüseyin Üstün, Dr Zeki Eryılmaz, Dr. Uğur Attuğ, ve Dr. Zafer Ecemiş ın bu büyük projeleri, başındaSağ- lık Bakanlığı'nın bulunduğu ve bütün ülkeyi sarmış olan sağlık bataklığını kenarından ortaya çıkarmış- tır. Sadece buzdağının ucu gözükmüştür. Bu buzdağı ve bu bataklık bilinmiyor muydu? Herkesçe biliniyordu. Ama bir Demokan gerekiyordu. Tıpkı, mafya-devlet ve siyaset çetesinin devle- ti nasıl sardığının ayan beyan ortaya çıkması için nasıl bir Susurluk gerektiyse. Demokan Erol ve arkadaşlannın bu projesi de, çetelerin bu defa sağlık kanalından bu millete tak- tıkları binlerce metre uzunluktaki büyük hortumun sadece bir metrelik bölümünü gün ışığına çıkardı. İşleri bozulan çetenin baskısı ve fiili saldırıları sonucu istifa eden Demokan Erol ve arkadaşlan- nı Hastane bahçesindeki büfeci bile tehdit etmiş: "Demokan Erol'u görevden aldıracağım!" (Sabati, Nevin Bilgin'in haberi; ayrıca Necati Doğru'nun iki yazısı.) Sağlık Bakanlığı. müfettişlerın görevden alınma- sını önerdiği hastane personelini yerinde bıraktığı gibi, ucuza verilen birçok ihaleyi desudan neden- ler göstererek iptal etmiş. Sağlık Bakanlığı bütün bunlann üstüne tüy di- kerek. Demokan Erol'un "basına demeç verme- si" hakkında soruşturma açmış (Bunun yanı sıra f . jidjdialan da spmşturmaya başlamış). •-'-' - • ••- • • • •' •' "• '•- Bir an kovanı kaynıyor. Bakanlıktaki ihaleleri araştıran müfettiş Namık Erdoğan öldürülüyor. Müsteşar Prof. Dr. Sedat Ünal çeteleri gerekçe göstererek istifa ediyor. Demokan Erol ve arkadaşları çeteleri açıklaya- rak istifa ediyor. Devlete bağlı sağlık sektöründe (satın almalar ve vatandaşın normal işleri için verilmesi gereken o- nay ve izin kararları dahil), öyle görülüyor ki, ülke- mizdeki en büyük rüşvet ve yolsuzluk tezgâhı ku- rulmuş. Bu, sadece üç müfettişin ve sadece Ankara Hastanesi'ni araştırarak üzerinden gelebileceği bir iş değil. Bu iş büyük iş. Sağlık Bakanlığı'na bağlı bütün ilişkilerin soruş- turulmasını gerektirecek kadar büyük. Satın alınmış, ancak hiç kullanılmadan hastane depolarına kaldırılan, bütün tıbbi cihaz ve araçla- n soruşturacak kadar büyük. • • • Sağlık Bakanı, bugüne kadar hiç görülmemiş bir iş yapmalı. Ankara Hastanesi'ndeki çalışmalarıyla proje gerçekleştirme rüştünü kanıtlamış Demokan Erol ve arkadaşlarmı, şimdi bakanlığı ve ılişkilerini te- miz bir zemine oturtma projesinin başına getirme- li. Getirmeli ki bu milletin geleceğe güveni artsın. Avrupalıpariamenterier demokrasi turunda İstanbul Haber Servisi- Avrupa Konseyı Paria- menterier Meclisi Dene- tim Komisyonu Türkiye raportörleri VValter Schvvimmer ve Anderas Barsony, İstanbul Emnı- yet Müdürlüğü birimleri- ni, İstanbul Büyükşehir Beledive Başkanı Recep Tayyip Erd<^an'ı ve Tür- kiye Gazeteciler Cemiy e- ti (TGC) Başkanı Nail Güreli'yi ziyaret ettiler, Komisyon üyeleri dün sabah ilk olarak İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile görüştü. Öz- demir yaptığı açıklama- da, raportörlerin Türkiye genelınde gezi ve dene- timlerde bulunduklarını belırterek "Konu sadece İstanbul Emniyet Müdür- iüğü'ne ilişkin değil. Mu- tat olarak geziyoriar. Em- niyet binalannda işkeııcc ve zulünı olup olmadığı konusunda denetiemeler- de bulunuyorlar" dedi. \Valter Schvvımmer ve Anderas Barsony. önce Yabaneılar Şube Müdür- lüğü'nü. daha sonra da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün birimle- rini ve nezarethanelerini gezdiler. Mali ve Narko- tik Şube Müdürlüğü'nde de incelemelerde bulunan Schvvimmer ve Barsony izlenimlerini rapor haline getirerek Parlamenter Meclisi'ne sunacaklar. Raportörler daha sonra İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'ne geçerek Bele- dive Başkanı Tayyip Er- doğan ile görüştüler. Birgazetecinin DGM'- de yargılanan Tayyip Er- doğan'ın durumunun da incelenip incelenmediği- ne yönelik sorusunu ya- nıtlayan raportörler, olayı örnek olay olarak ele al- dıklannı. ifade özgürlü- ğünün sınırlarını öğren- mek için bu konuyu gün- deme getirdiklerini söyle- diler. Raportörlerin. ceza al- ması halinde her Türk yurttaşı gibi Erdoğan'ın da Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne başvura- bileceğini belirtmeleri üzerıne gazeteciler Tay- yip Erdoğan'a başvuruda bulunup bulunmayacak- lannı sordular. Erdoğan, şımdilik bu konuda bir şey söylemek istemedigi- ni. ancak hukuksal hakla- nnı sonuna kadar kulla- naca|ını belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear