Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7AĞUSTOS1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Afta 'eşiiEk' tarbşmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel
Başkam ve Başbakan Yardımcısı BülentEeevit'in
önceki gün kamuoyunaaçıkladığı "darkapsam-
lı"afönensinin. anayasanıneşitlik ilkesıneaykı-
n olup olmadığı tartışma yarattı. Eskı İstanbul
Barosu Ba^kanı Turgut Kazan. 1974 Af Yasa-
sı'nın "oylamadaki usulsü/lük" nedeniyle iptal
edıJdığını belırterek "Aııa\asadaki eşitiik îlktrsi-
nt a\ kırılık. işlediûi >uç. kapsama yirmesine kar-
Şin bazı kişilerin üzel olarak kapsam dışında bı-
mkılması ileolur" dedı. tskı Anayasa Mahke-
mesi Ba^kunı ve Ataıürkeü Dü^ünceDerneğı Ue-
nel Ba>kanı Vekta Günşjür Özden ıse takdırın
""Anayasa Mahkemesi'neait olduğunu" söyledi.
Sı\aM kuhslerde. 1^4'teki genel afönerisinın
"anavasanıneşitlik ilkesine aykM-ı" olduğu sa\ ıv-
la iptal edtldığıne dıkkat çekılırken bazı hukuk-
çular. "kapsamı belirleme \etkisinin siyasi irade-
• Siyasi kulislerde. 1974'teki genel af önerisinin "anayasanın
eşitiik ilkesine aykırı" olduğu savıyla iptal edildiğine dikkat çekilirken bazı
hukukçular, ""kapsamı belirleme yetkisinin siyasi iradenin elinde olduğu ve bu
nedenle anayasaya aykınlık oluşturmayacağr"
görüşünü dile getirdiler.
nin elinde olduğu \e bu nedenle ana\asaya a\kı-
nük oluşturma>aca«r görüjünü dıle getirdiler.
E>>kı Ibtanbul Barosu Başkam Turgut Kazan.
1974 affıy la ilgıli kamuoy uıııın \anlı-; bilgılendı-
rildığıne dikkat çektı. Bazı çesrelerın ! 974 affı-
nın "ana)asanıneşitlikilkesineaykın" ulduğu ge-
rekçesıy le ıptal edıldıği yorumuntı yaptığinı \ ur-
gulayan Kazan. "Oysaiptalin nedeni oy lamada-
ki usulsüzlüktü" dedi.
Sıva.si iradenin affın kapsamını istediği gibi
belirleme yetkisi bulunduğunu, her zaman "ge-
nel af" çıkarılmasının .söz konusu olamayacağı-
nı belirten Kazan, "O zaman mutlak eşitiik diye
bütün suçlara af çıkarmak gerekir. Böyle bir şey
olabilir mi? Llbette ba/ı suçlar kapsam dışında bı-
rakılabilir. Eşitiik ilkesine a>kın ulabilmesi için
urneğin bir nıaddede sa> ılan suçlara ilişkin aftan.
ba/ı kişilerin \arariandınlmaması gerekir. Ama
falanca suç af kapsamındadır derseniz, bu eşitiik
ilkesine aykınlık oluşturmaz" dedı. Kişisel ola-
rak "düşünceyiifadeve siyasi suçlar" dışında af-
ta kar^ı olduğunu vurgulayan Kazan, siyasi ira-
denin isterse tek bir suçu kapsayacak şekilde bı-
le af çıkarabileceğine dikkat çekti.
ADD Gene) Başkanı Yekta Güngör Özden ise
Ecevit'in açıkladığı af önerisinin "yetersiz" oldu-
ğunu söyledi. Önerınin "seçinılerde siyasal çıkar
sağlamaya dönük" hazırlandığını savunan Öz-
den. anayasa ve Türk Ceza Yasası'nda değişikük
yapılarak kapsamın genişlerilmesini önerdi. Ana-
yasanın 14. maddesi ile TCY'nin 312. maddesi-
nin değiştırilerek yeni birafönerisi hazırlanma-
sı gerektiğini belirten Özden, "Ancak vatan ha-
inliği dûşmanlığı ile ilgili suçlar kapsam dışı bıra-
kılmair dedi. Özden, af kapsamının dar tutul-
masının Anayasa Mahkemesi'nce iptal konusu
olup olmayacağı yönündeki soru üzerine ise "Bu
Anayasa Mahkemesi'nin takdirindedir. Siyasi ira-
denin önerisini yerinde de bulabilir, eşitiik ilkesi-
ne aykın olduğunu da değeıiendirebiür. Bunun
için 1974 affının iptalineilişkin karann iyi inceien-
mesi gerekir" diye konuştu.
llıksoy: Aftan 29 bin 454 kişi yararlanacak
CHP: Tepki gelince
kapsamı daralttılar
ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -
Başbakan Yardımcısı Bûlent Ecevit'in
af tasansıyla ilgili önenleri tartışılıyor.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Atila
Sav. konuya "haarnksız ve sorumsuz-
ea" yaklaşıldığmı savunarak. "Tepki
alan her konuda affin kapsamını daralt-
mışlar. Af diye ortaj a çıkanlar önce mil-
letten af dilemeli. sonra bu konuyu ob-
jektif değerlendirip. kapsamı belirteye-
cek uzmanlara bırakmah" dedi. DSP
Grup Başkanvekili Ali llıksoy af öneri-
sinden 29 bin 454 kişinin yararlanaca-
ğını kaydetti.
DSP'nin genel afönerisi tepkiler üze-
rine "kısmi affa" dönüşürken; Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit önceki gün
yaptıgı açıklamada. önerilerinin sınırla-
nnı ortaya koydu.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Ati-
la Sav. dün düzenlediği basın toplantı-
sında. "hazırlıksız \e sorumsuzca yak-
laşımın sorunlan içinden çıkılmaz hale
getirdiğini" söyledi
Siyasal çıkar amacıyla af konusunun
ortaya atıldığını vurgulayan Sa\. "Ece-
vit'in açıklamalan tutarsızlık içinde.
Hiçbirciddihazırlıkyapılmamış.Afko-
nusunuönesürenler.şimditoplumu. çö-
zümü güç bir sorunla karşı karşna bı-
raktılar. Bu konu sadece tutuklu \eya
hûkümlü bulunaıi 50 bin kişût'değiL, 65
nıihonu ilgilendiriyor" dedi. ,
Sav [oplumun beklentiMnin aftan çok
"çeşitli suçlara adlan kanştığı haldeyurt
içinde \a da dışında elini kolunu sallaya
salla>a dolaşan kişilerin yakalanması \e
yargırun önünü akayan engellerin kaldı-
nlması" olduğunu söyledi.
Sav. Ece\ it'in açıkladığı af kapsamı-
nı değerlendirırken de. "Tepki alan her
konuda affin kapsamı daraltılmış. Dü-
şünce suçu nedeniyle mahkûm olanlar
var. Toplum asıl bunlarla ilgili bir karar
bekliyor" dedi. DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller'in "Bilmem ne yıldönümü di-
ye af olmaz" sözlerını de eleştıren Sav.
"Affın zamanlaması yanlış, ama bunu
eleştirirken C umhuriyetimizin 75. yıl-
dönümünü 'bılmem ne" diye nitelemek
de hoş olmasa gerek" diye konuştu.
DSP'lı Alı Ilıksov yaptığı açıklama-
da. şu anda cezaev lerınde 63 bin 468 tu-
tuklu ve hükümlü bulunduğunu. af öne-
rısınden 29 bin 454 kişinin yararlanaca-
ğını kaydetti. Ilıksov. terörsuçundan ce-
zaevinde bulunan 9 bin 306 tutuklu ve
hükümlü dışında. diğer suçlar nedeniy -
le cezaev lerinde olanların yüzde 54"nün
af kapsamına gırmediğini belirtti
DSP Genel Sekreteri Zeki Sezer de.
affa karşı çıkan D^'P Genel Ba>kanı
Tansu Çifler'ın "riikentnişliğin \erdiği
hırçınlıkJanedediğinibilmediğinr söv-
ledi. Sezer. "Çiller. 'Bilmenı neyin >ıl-
donüınüdıveafçıkanr>anız" di>ervkin-
cilerine de\am edi>or. O bilmem neyin
yıldönümü de«il. Çiller'in niteliklt-rin-
den habersiz olduğu C'umhuri>et'in 75.
vıldonümüdür" dedı. Af şimdilik sadece lafta. Sivasilerin sorumsıız çıkışlan içeridekileri bekientiye soktu.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Bir 'Red'din Siyasal Anatomisi..
Siyasal yaşamımız çok il-
ginç bir olaya tanık oldu.
CHP'liFikriSağlarvebir-
kaç arkadaşı TBMM'ye bir
öneride bulundular.. "önse-
çim zorvnlu olsun!" diye..
Yani milletvekili adaylannı,
genel başkanlar ve "adamla-
n" (ya da eşleri) değil de, par-
ti örgütü saptasın diye..
Ve önerge büyük bir ço-
ğunlukla reddedildi. Böylece
de, saygıdeğermilletvekilleri-
miz şöyle demiş oldular:
- Orgüte güvenmiyoruz, li-
dehmize güveniyoruz! Bizi
tabanın değil, tavanın seç-
rnesini istiyoruz.. Daha doğ-
rusu, seçim değil atama isti-
yoruz...
llginç!
Demokrasiye değil de "şef-
lik" sisteminin erdemlerine
inanan ve bunu saklamak ge-
reği bile duymayan "demok-
ratik" (!) bir parlamento...
• • •
Bir milletvekili acaba önse-
çime niçin karşı çıkar?
Seçmenle bağlan koptuğu
için.. örgüt seçmeni temsil
etmediği için.. Tüm siyasal
geleceğini "liderine" bağla-
mış ya da bugünkü konumu-
nu liderine borçlu olduğu
için.. "üderi" ile beraber olup,
partideki tüm istenmeyenleri
temizlemek gerektiğine inan-
dığı için...
Hangisi?
Kırk katır mı, kırk satır mı?!
Demokrasinin erdemlerine
uygun, onur verici tek olasılık
bile yok!
Halktan kopuk örgütler..
Örgütten kopuk milletvekille-
ri.. Örgütüne güvenmeyen,
milletvekillerini "kapıkulu"
yapmak isteyen genel baş-
kanlar..
Demokrasimizdeki yozlaş-
mayı bundan daha iyi göste-
ren bir "otopsi" olabilir mi?
önseçim DSP'yi. "insan
seçimi"nöe geçmişte yaptığı
"feci" yanlışlardan koruyabi-
lirdi. Önseçim CHP'yi, bir "hi-
zip partisi" olmaktan uzak-
laştırabilirdi.. önseçim
DYP'yi, Tansu Çiller'den
kurtarabilirdi. önseçim FP'yi
iylden iyiye kanştırabilirdi.
Tüm bu olasılıklar ortadan
kalktı.
"Genel başkanlardiktator-
lüğü" kendini güvence altına
aldı. Ve bir tek Mesut Yılmaz
çıktı; "Ben her yerde önse-
çim yaptıracağım" diyebilen.
•••
Demokrasi, siyasal partiler
ve baskı gruplan aracılığı ile
işlerlik kazanır. Toplumdaki
eğilimler Meclis'e ne kadar
dengeli yansırsa, demokrasi
o kadar iyi işler.
Bunun yolu da bellidir.
Bilinçli "gerçek" üyeler. O
üyelerin doğrudan belirlediği
temsilciler.. Aynı doğrultuda-
ki demokratik kitle örgütleri
ile kol kola, omuz omuza bir
savaşım..
Eğer siz partileri "naylon"
üyelerle doldurmuşsanız..
Eğer örgüt, bazı bireysel çı-
karların "aracı" olarak oluş-
turulmuşsa.. Eğer partide
yükselmenin tek yolu "lidere
yaranmak" ise.. Ve eğer kitle1
örgütleri ile iç içe olmak, "ip-
len'n elden kaçacağı" korku-
sunu veriyorsa..
Yozlaşma artık kaçınılmaz
olmuş demektir!
Demokrasi, demokrasi ol-
maktan çıkmış demektir!
• • •
Aday saptamanın belli baş-
lı üç yöntemi var.
Merkez yoklaması (yani "li-
der"\n tek seçiciliği).. Delege
sistemi (yani "naylon" üyefe^
re dayalı delege ağaüği).-.'
Tüm kayrtlı üyelerin katddığı
önseçim (yani demokrasiyei-
nanç).. •
Eğer partiler gerçek üyele-
re dayanıyorsa; önseçim top-
lumsal tabanın tercihini yan-
sıtır. Genel merkeze tanına-
cak yüzde 5'lik kontenjanda,
bu sistemin eksikliklerini ta-
mamlar.. Denge kurulmuş
olur.
Türk demokrasisi hasta!
Çünkü demokrasiyi işlete-
cek olan siyasal partilerin
kendileri, hastalıklı yapılar
oluşturuyorlar.. Demokrasi
ise, demokrasiye uymayan
yapılar ve yöntemlerle işleye-
mez.
Demokrasinin gereği olan
yapı ve kurallar siyasal parti-
ler için "2orunlu" kılınmadık-
ça, Türk demokrasisinin i-
yileşme şansı yoktur.
Y'OK'TEN DSP'NIN AF ONERISINE TEPKİ
'Affi ilke olarak kabul etmiyoruz'
ANK.AR.4 (Cumhuriyet
Bürosu)-\'ükieköğretim Ku-
rulu('»ÖK). DSP'ninyükse-
köğretım kurumlarında öğre-
nim gören öğrencılere yöne-
lik af kararına karşı çıktı.
YÖK Başkanı Prof Dr. Ke-
mal Gürüz. affa ılke olarak
karşı olduklannı belirtirken.
^'ÖK Başkanvekili Prof. Dr.
Ismail Tosun. afta en azından
disiplın suçlannm kapsam dı-
şı tutulmasını istedi. DSP'nin
af kapsamında açıkladığı.
"Yüksekööretim kurumla-
nnda başansızlık \e kendi is-
tekleriv le ilişkisi kesilen \ a da
kesilme durumuna »elenlere.
ilişkilerinin kesilmesine neden
olan tüm dersler için 2 sınav
hakkı \erilmek yoluyla, eği-
rimlerine kaldıklan yerden
devam hakkı verilecek"' öne-
risine YÖK'ten tepki geldi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Ke-
mal Gürüz, geçen yılkı affa
da karşı olduklannı anımsata-
rak. "Üke olarak affa karşı-
vız. .Ancak bu konudaki öne-
ri. resmi olarak bize gebneden
açıklama vapamam" dedi.
Affı TBMM'de vasalaşma-
bi halınde uygulamak zorun-
da olduklannı da vurgulavan
Gürüz. "Biz kanunlan uvgu-
lamakzorundavı/" dedi. Gü-
rüz, DYP Denizlı MiIIerveki-
li Mustafa Kemal Aykurt ta-
rafından hazırlanan ~GA-
TA"dan ve ünhersitelerden
kaydı silinen öğrencilere afve-
rilmesini öngören" önerinin
YÖK tarafından reddedildi-
ğini anımsattı.
YÖK Başkanvekili Prof.
Dr. tsmaıl Tosun. YÖK'ün
yıllardır affa karşı olduğunu
vurguladı. Afla 10 vıl önce
üniversıteden atılan bir öğ-
rencinin veniden üniversite-
ye dönebildıfine ışaret eden
Tosun, "Ancak o süreden bu
yana üniversite programlan,
dersleri değişmiş. Bu öğrend,
nasıl iiniyersitey e uyumsağla-
yacak? CnKersite içinde de af-
lar nedeniylebirçok kanşıklık
yaşanıyor" dedi. Tosun, affın
"bilimsel gerekçeleri" olma-
dıSını da belirtti.
Yeni bakanlarla tüp geçiş' ve 'vize' konusu, yenî bir döneme girdi
İstanbul'un umudu
'seçim bakanlan'na kaldı
OKTAY EKİNCİ
Anayasa gereği seçim döneminde
"tarafsız" bıranlayışla vönetılmesi ge-
reken 3 bakanlıkta artık "partisiz" ba-
kanlar var. Yeni Ulaştırma Bakanı Arif
AhmetDenizolgun.yenı İçişleri Bakanı
kutlıı Aktaş ve yenı Adalet Bakanı Ha-
san Denizkurdu, bu kurula göre yakla-
şı< 9 ay boyunca "siyasete" değil sade-
ce "ülkeye" hizmet edecekler...
9 ay oldukça uzun bir zaman. Son dö-
nemlerdekı birçok hükümetin 9 aydan
bıle az sürelerle iktidarda kaldıkları da
anmsanırsa. yeni bakanlar ne kadar
•"tağunsız" olurlarsa olsunlar. bu süre
i^nde gerçekten sonuna kadar tarafsız
kdıp kalamav acakları >inıdiden tartış-
rra konusu. Hele Denizolgun'un vakm
g:çmış.te RP'li. Denizkurdu'nun da
btnzer şekilde eski DYP'lı olduklan "si-
ysal birgerçek~ olarak ortadayken...
-"üp geçi'te ka> gılar
Anayasayı yapanlar. "Devletolanak-
Innın seçimi kazanmak için kullanıl-
•asını önlemek" amacıyla bu kuralı ko-
^rlarken bunun 9 ay gibi bir sürev i de
lipsavabileceğini belki de hiç tahmin
«ememişlerdi.
Övie görünüyor ki Necdet Menzir de
;<ryarlı kamuoyunda sürekli bir coşku
".ratan şu "demiryolu" ve "tüp geçiş"
rfojelerine yaklaşık 1 yıldır hazırlanır-
ÖJi böylesi bir "anayasal kuşkuyla"
ftden bire yetkisiz kalabileceğini aklı-
T3 ucuna bile getirmemiştı.
Ve var ki örneğin yasadışı tesislere ait
«2iel atma törenlerinde kimbilir kaç kez
unutulan anayasa hükümleri. bu gibi du-
rumlarda hemen uvgulanıyor ve Türki-
ye'nin "hukuk de\leti
7
' olduğu da yeni
"partisiz" bakanlarla kanıtlanmış olu-
yor. Böylece yıne tüp geçiş gibi İstan-
bul için dört gözle beklenen ve gerçek-
leşeceğıne de artık sanki "inanılmaya
başlanan" bir kurtuluş projesı de yıllar-
dır özlemini duyduğu "siyasal desteğe"
sadece 1 yıl kav uşabildikten sonra şim-
di bir kez daha yitirmenın talihsizliğini
yaşıyor.
Çünkü yeni Ulaştırma Bakanı Deni-
zolgun. yatırımcı değil "seçim bakanı"
olarak aynı koltuğa oturuyor...
Meydan
>
köprüye' kaldı
Aslında İstanbul için diğer bir talih-
sizlık de tüp geçişi sürekli engelleven.
buna kar^ın kente karşı suç olduğu ar-
tık herkesin kabul ettiği 3. Boğaz köp-
rüsü projesini davatan Bayındırlık Ba-
kanı YaşarTopçu'nun 9 ay daha görev i-
ne devam edecek olması. Dahası. önce-
ki hafta düzenledıği basın toplantısında
"3. köprii projesi haar" diyebilen Vali
Kudu Aktaş'ın da (seçime yönelik bir
tarafsızlık içinde bıle olsa) şimdi tçişle-
ri Bakanhğı'nı devralması, demiryolu
v e tüp geçişe yönelik beklentiler "umut
kıncr durumu sanki körüklüyor.
Bununlabirlikte. vine Kutlu Aktaş'ın
aynı basın toplantısında Istanbul'a gö-
çü önlemek için "vize" konulmasını
önermesinin hemen ardmdan bu konu-
daki "enyetkili" kışi konumuna yüksel-
mesi ise doğrusu eşi bulunmaz birrast-
lantı oldu.
Çünkü Kutlu Aktaş. Istanbul'a vize
uygulamasınm "İçişleri Bakanlığı'nca"
yürürlüğe sokulabileceğini ve bunun
için de sağlıklı kentleşme için yerleşme
hürriyetıne sınırlama öngören "anaya-
sanın 23. maddesüıe" uymanın yeterli
olacağını belırtmişti.
Şımdi bu sözlenn üzerinden çok kısa
bir süre geçmişken İçişleri Bakanlığı'nı
üstlenen Aktaş'ın "kendi önerdiğiçözû-
mü" yaşama geçirebilmek iizere elinde-
ki yeni yetkilerle neler yapabileceği de
merak konusu. Üstelik "seçünleri etki-
lememek" y önündeki diğer ana> asa hü-
kümlerine de uymak koşulııyla...
'Ana>asal' beklentiler
E\et. Seçim dönemi nedeniyle deği-
şiklik yapılan 3 bakanlıktan ikisinin
özellikle istanbul açısindan önemli pro-
je v e düşüncelerle doğrudan ilgili olma-
si. 18 Nisan 1999'a kadar yaşanacak sü-
rev e avnca özel bir anlam yüklüyor.
Örneğin eğer tüp geçiş için "bu birsi-
jasal proje değiL ulusal göre>dir" bilin-
ci içmde Ulaştırma Bakanlığı'ndaki iha-
le hazırlıklan artık tamamlanıp inşaata
başlanabilirse. kazanan taraf elbette ki
öncelikle istanbul ve hatta Türkiye ola-
cak. Benzer şekilde Kutlu Aktaş yöne-
timindeki tçişleri Bakanlığı da aslında
"göçü de sürekli teşvik eden" şu kaçak
vapılaşma özgürlüğünün üzerine gidip
imar yağmasına göz yuman belediyele-
re karşı gerekli yaptınmları "bağımsız"
bir kimlikle uygulayabilirse. en güçlü
\ ize belki de bu olacak ve İstanbul ar-
tık daha fazla talan edilmediği bir seçim
dönemi yaşayacak.
Ne dersiniz: olabilir mi?
Tüm vücudunuzun ipeksi yumuşaklığa
kavuşması için tek çözüm;
Satinelle Sensitive Body Total
fiyatına
taksitle .
I
j
Yeni Philips
Satinelle Sensitive
HP 6404 Satinelle Body
Total Elektrikli
HP 6424 Satinelle Sensiuve
Body Total Elektrikli
HP 6427 Satinelle Sensitive
Body Total Şarjlı
HP 6415 Satinelle Sensitive-
Ladyshave Kombi Set
peşin fiyaüna 4 taksit
peşınac/taksıt
3.620.000
5.550.000
6.500.000
6.800.000
topıam tutar
14.480.000
22.200.000
26.000.000
27.200.000
1 peşın + 5 taksit
peşinat/taksıt
2.650.000
4.050.000
4.750.000
5.000.000
toplam tutar
15.900.000
24.300.000
28.500.000
30.000.000
1
İ
H
İ]
1!
n
İı
i!
i!
I
Vücudunuzun farklı bölgelerindeki tüyler için degişik yöntemler uygulamak yerine
artık yeni Satinelle Sensitive Body Total ın başlıklaruıı kullanın. Hossas bölgeler
için özel başhk... Aktif disk sayısını azaltarak epilasyon bölgesini daraltmanıza
izin verir. Böylece koltukaltı ve bikini çizgisi gibi bölgelerde rahatça kullanabilirsiniz.
Bacaklar ve hassas bölgeler için iki ayrt rahatlattcı başhk... Cilde masaj
etkisi yaparak rahatlatır. Vücudunuzun her bölgesinde o ipeksi yumuşaklığa nere-
deyse hiç acı duymadan kavuşmanızı saglar. Tûm vücudunuzun pürüzsüz, ipeksi
bir yumuşaklığa kavuşması için sadece Philips Satinelle Sensitive Body Total yeter.
TORfTICI DANlfMA
0 800 211 41 12-13
PHİLİPS