01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TEMMUZ 1998 PERŞEMBE • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 rLJNCEL CLINE\TARC\YlREK Başturafı 1. Sayfada Dyle bır eser kı ılk sayfasını Ozer Uçuran çok çarpıcı bı- nde yazıyor <omısyonda kayınvalıde Muazzez Hanım'ın "sakladığı ıbu kadarparası" olduğunu bılmedıklerının altını çızıyor 3oru: "Nerede saklardı? Çıkında mı?" ıfanıt "'Gızlı çıkın' derlerdı Oyle bır şey " loman "Çıkın" adına boyle boyle ulaşıyor <omısyon, Uçuran'a romanı daha da renklendırmesı ıçın rdımcı olmuyor Dysa elınde yeterınce belge değerınde bılgı vardı Komıs- n, Uçuran'a yardımcı olmalıydı Jstelık komısyon uyelerı gorevlerını eksık yapıyor Jçuran ayonelttıklensorularklasık Gazetecı arkadaşımız ruk Bildirici nın belgesel degerdekı "Maskelı Leydı" kı- îindan kımı bılgılerı soruya donuşturup "çıkın"\ daha da ngınleştırebılırlerdı Hatta mırastan mılyarlarca lıralık servetın ıçyuzunu daha aydınlatabılırlerdı Nasıl mO Kıtabın 164 sayfasından itı yaparak Tansu, polıtıkaya adım atarken annesı Muazzez Hanım'ı yalıya aldı Son yıllarda hastaydı ve belleğı çoğu zaman nnde olmuyordu1 Kımı zaman en yakınlannı bıle tanımı- rdu Tansu, annesını yalıya alırken eşyalan bır sure daha Bu- kdere Caddesı Çınar Apartmanı'nın 5 numaralı daıresın- kaldı zv sahıbı Mehmet Adnan Kurukahveciler kırasını da ımıyordu Evının boşaltılması ıçın tahlıye davası açtı Da- yı kazandıktan sonra Muazzez Hanım 'dan, bırıken kıra rçlannı alabılmek ıçın Şışlı 1 lcra Daıresı'ne başvurdu Tansu, 12 mılyon lıralık (yaklaşık 1740 dolar) kıra borcu- 1992 ortalannda odedı " rtulur gibi değil 'Çıkın "da bınlerce dolar ve markı buyuk bır ustalıkla bı- tıren Muazzez Hanım ev kırasını bıle odeyemıyor Kızıne- n sonra ola kı sağa sola konuşur kımı "ıstenmeyen şey- " soyler dıye yanına aldığı annenın kıra borçlarını ıcraya rıldıkten sonra oduyor 'Çıkın" oyle bır olayın romanı kı yerlı fılmlere layık1 3ır dram mı bır trajı-komık oyku mu9 Senaryoyu yazanın ne çekenın yorumuna bağlı 'Çıkın "ın bır başka oykusu daha var Anne oluyor. kızı ce- zeyı kımseye duyurmadan kaldırmayı planlıyor Vazgeçı- r "Maskelı Leydı" kıtabında Faruk Bıldırıcı toprağa ven- nden 40 gun "mezar başında çekılen fotoğraflardan 1 5 sonra Muazzez Çıller'ın yenıden gazetelere haber konu- olduğunu" yazıyor Jıller'ın 15 Mayıs 1995'te TBMM'ye verdığı dorduncu mal dınmınde "annesınden kendısıne buyuk bır servet kaldı- »"duyuruyor Servet, ama ne servet 1 "570 bın ABD Dolan, 690 bın Al- m Markı, 880 adet Cumhurıyet Altını, Uskudar'da ahşap ve ahşap dukkân, 432 mılyon 831 bın lıra, Mılas'ta zey- lık hıssesı " Vna akla takılan kımı "şeyler" var Orneğın, yaşlı hanım neden once, Almanya'nın DM'len yenıledığı ve eskılerı pı- sadan çektığı bılınıyor Eskı DM'lerı "aıle" nasıl TL'ye çe- dı ya da Muazzez Hanım o halıyle eskılerı yenıye ne za- m, nasıl donuşturdu 7 Sorulmuyor 'Maskelı Leydrden ılgınç kımı başka sonuçlar çıkıyor 'Hasta ve yaşlı bır kadın, 20 mılyon lırasını banka hesa- ıda, mılyariık dovızlerını ıse yastığının altında saklamıştı telık bu servetı, kocasından kalan emeklı maaşıyla edın- şp Oysa Hüseyin Necati Bey (baba) 1973'te olumun- n once son olarak 3590 TL (257 dolar) emeklı maaşı alı- r du O tanhte eşıne bağlanan dul aylığı ıse tam tamına 95 lıra (129 dolar) Bu maaş buyuk oranlarda arttmlsa ve lazzez Hanım hıç harcamasa bıle bu kadar parayı bırık- nesı ımkânsızdı " Vna Muazzez Hanım mılyarlarca lıralık dovız toplamayı cermıştı Jçuran'ın açıklamasına gore, bu mılyarlarca lıralık dovız, çıkın ıçınde "yastık altından çıkîı" Demek kı "muhteşem" yalıda bır odada bakıcısının goze- ıınde bır başına yaşayan Muazzez Hanım'ın ne yastık yu- ne de çarşafı olunceye kadar değıştınlmemış' ra da bunadığı soylenen Muazzez Hanım, muth/ş bır ze- eserı, "çıkın"\ yıllarca butun gozlerden saklamayı başar- ştı sle roman yahu 1 Soysal, suçladı ve aynldı • Baştarafı 1. Sayfada ca, kamu hi/metlerine çoreklenmiş gerici un- surtarı ay ıkla> ıp cumhuriyetçi de\ let anlayı- şına uygun kadroları işbaşına getirme bakı- mından etkisiz kalması \e bu konuda ulke- deki tutucu guçlerle aşın bir uzlaşmaya git- mişolmasıdır. İ çuncu neden, "ınançlara say- gılı laıklık" Ukesinin. zaman zaman, genel başkanın tutumu dolayısıyla belirli bir tari- kata yakınlık ifade eden \e cumhuriyetin il- kelerini benimseyenlere ters gelen yorumla- ra yol açnıasıdır. Dördüncu neden, parti yö- netinıine ilişkindir. İ'yelikanlayıs.ı. orgıit ya- pısı, il \e ilçe örgütierinin olağanustü sıklık- ta değiştiriliş tarzı ve miilefvekillerinin orgut- le ilişkisi konulannda genel merkezce izlenen tutumlan. her şeyden once 'ortak aklınorgut- lenmesı demek olan parti kavramıyla bağ- daştirmakguçtur. Bircyselsahiplik nesnesiya da aile v arlığı olarak değil. bir tuzelkişilik ola- rak duşunulmesi gereken partinin. hastalık- lı sayılabilecek yaklaşımlar yerine, üyelerin kimlikkrine, emeklerine, ideolojik değerteri- ne saygılı usullerle sağlıklı bıçimde bu\ ume- si \e tek başına iklidaVa vonelmesi gerektiği- ne inandığım için. başlangıçtan beri zaten eleştirdiğim aksine tutumlan gitgide daha çok katlanılmaz buluyorum. Beşinci neden, parti yönetimindeki tekekri yanlış tutumun sol guçler arasındaki ilişkilere de yansıması- dır. Bu tutum solda. butunleşme şöyle dur- sun. guç birliği sağlama çabalannı bile zora sokmuş, solun bir başka kanadındaki hizip- çiliğin ekmeğine yağ surmuş \e ulke yoneti- mini sağ güçlerin egemcnliğine terk etme so- nucunu doğurmuştur. Boylesine bir inatlaş- mayı, husumet saplantısını \e hatta sol yeri- ne sağ guçlerle işbirliği yapma eğilimlerini cumhuriyetiyaşatma bakımından sola duşen ortak gore\le bağdaştıramıyorum. Bunlar ilk bakışta. normal bir parti yapısı içinde mu- cadele konusu yapılabilecek ve o yolla du/cl- tilebilecek nedenler olarak go/ukebilir. Nite- kinı, her biri konusunda grup kursusunden dile getirdiğim goruşler olmuştur. \ncak bu açıdan hiçbir şey değiştirilnıediği gibi, hep biıiikte çozumler uretmeyi teşvik edici bir tutum da takınılmış değildir. Tam tersine, se- çim tarihi \e af konulannda grup içi danış- ma \e tartışma mekani/maları işletilmeden başlatılan son girişimler de gostermiştir ki partinin yonelişleri herkesçe bilinen çok dar bir karar mekanizmasına hâlâ bağlı kalnıak- tadır. Artık değişme\eceğine inandığım bu koşullara katlanmakta guçluk çektiğimden. seçilirken halka verdigim sozleri parti öyesi olarak yerine getircmeyeceğimi görıiyor ve partiden uzulerek aynhyorum. Bu uziıntü- nun, ulusal ve cumhuriyetçi sol ideallerini gerçekleştirmek için parti örgutleri içinde yer alıp kısa bir sure sonra hayal kınklığına uğrayan binlerce, onbinlerce insanın ortak uzuntusu olduğuna eminim.'" 'Onemsiz bir konu' DSP Genel Başkanı BulentEcevitıseSo>- sarın ıstıfasını 'onemsizbir konu" olarak de- ğerlendırdı Ece\ıt. Fethullah Gulen'ın ku- rumu Gazetecıler ve Vazarlar Vaktı vonetı- cı(en> le goru^urken gazelecılenn ıstıtaşla ılgılı sorulanna "Boyle önemli bir konuda, böy le önemsiz bir soruy u yanıtlamak doğru değil, daha sonra açıklayayım"dedı kabul- den sonra gazetecılenn sorulannı >anıtla\an Ecevıt.Soysal'ın partıorgutlenmesıveadav gosterme vontemını eleştırdığine dıkkat çe- kerek. "Öysa Sayın Soysal, 1995'te, bugün eleştirdiği yontemle Zongultak'ta kendisine sunduğum liste birinciliğini kabul etmişri" dedı Ecevıt. hazırlanı^ında katkısı bulunan Soysal ın ele^tırdığı partısının temel konu- lannda değıyklık olmadığını sa\ undu Par- lamentodakı yenı >,andal>e dagılımı şo>le oldu FP 145. ANAP 138 DYP 96. DSP 61, CHP 55 DTP 2I.BBP 8 MHP 3. DP 1. DEPAR I.Bağımsız 12. Boş 9 Fethullah Gülen'in day ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - \- bant'ta 16-19 Temmuzgunlen arasında ger- çeklcîjtırılen "İslam ve Laiklik" konıılu top- lantının organızasyon komıtesını oluı,turan Gazetecıler ve Yazarlar Vakfı Demokrasıde Bırlık \akfi, Turk Dunvası Sanatçılan ve Ya- zarlan Vakfı ıle Ho^gonı Hareketı Derneğı vonetıcılennın2gundurAnkara'dayuruttuk- len kulıs faalıyetlerı suruvor Komıte uvele- n. öncekı gun Cumhurba^kanı Süleyman De- mirel tarafından kabul edıldıler Demırerın kabulde. Turkıve'dekı zıhın kan^ıklığının bıl- gısızlıkveho^gorusuzluktenkavnaklandığı- nı soyledığı bıldınldı Başına kapalı gerçekle^en goruşmede cumhunyet aydınının dın bılgısının fazla ol- madığını one suren Demırerın ""Oysa Tur- kiye'de kimse Kuran'a ve tslama karşı çıka- maz. Çıkacak olursa buna kimse razı olmaz. Sorunlara y umuşak bakmak lazım. Akıl vc i- nanç esas olmalıdır. Bu tip tartışmalar bilgi- sizce yapıldığı için yanlış oluyor" dedığı Gu- len'ın ya\ın organı Zaman gazetesının dun- ku sayısında yer aldı 4 vakıf yonetıciM. oncekı gun aynca TB- MM Başkanı Hikmet Çetin. FP Başkanı Re- cai Kutan. dun de Ba^bakan Vardımcısı Bu- lentEcevit. MHPGenel Başkanı DevletBah- çeli BBP Genel Başkanı Muhsin Va/Kioğlu tarafından kabul edıldıler Dıyanet Ulen Başkanı Yılmaz'ı da once- kı gun zıyaret eden 4 vakıf yonetıcısı. bıldı- nnın Dıyanet tarafından onavlanmasını ıste- dı Yilmaz'ın bıldmnm Dın Işlen Yuksek Kurulu'nda goruşuleceğını soyledığı bıldınl- dı Bıldmde yeralan maddelerbazı basın or- ganlannca "devrim niteliğinde karariar" ola- rak tanımldnırken. bıldınv ı değerlendıren ta- rıhçı Prof Dr Şerafettin Turan, tartışmasız kabul edılmesı gereken dını gerçekler ıle ta- rıhı gerçeklenn bırbırıne bılınçlı bır şekılde kanstınldığına dıkkat çekerek islamda va- hıy ıle akıl sorununun tanhsel sureçte bıldı- nde yer aldığı bıçimde yaşanmadığına ışaret ettı Bıldmde. tek bır kavram olan eeemen- lığın parçalandığını kavdeden Turan "Top- lumda, birey in uy ması gereken normlan sap- tama yetkisi olan egemenlik. vasa, tu/e.yönet- nıelik ile olur. Bu erki alıp kuran'dakı hâkı- nııyetle anayasadakı hakımıvet bırbırınden av ndır" demek. tam birtakıy>eörneğidir. \k- lın kabul edemeyeceği bir şeydir" dıye ko- nu^tu Bıldınnın 6 maddesındekı laıklığın dev let tutumu olduğu goru^unu elestıren Tu- ran. laıklığın dev letın yanı sıra kı^ıy ı ve top- lumuda tlgılendırdığıni vurguladı Bıldınde- kı kav ram kargaşalanna dıkkat çeken Turan. 4 maddesınde yer alan "Devletin totaliter, otoriter, sert, dayatmacı bir resmi ideolojisi olamaz" ıfadesı konusunda da s,unlan sovle- dı "Her dev letin bir ideolojisi vardır. Kaldı ki ay nı madde içinde sıralandığı gibi: demokra- si, insan haklan, ozgurluk ve banş içinde ya- şamak gibi değer ve talepler bir ideolojinin unsurian olarak gorulmuyorsa eğer.ozaman ideolojinin unsurian nedir? Ozgurluk, barış, demokrasi. insan haklarını içermivorsa, na- sıl bir ideoloji olacak? Kaldı ki bu ideoloji hem kişiden. hem de dev letten kay naklanma- yacak.- ftki, nasıl bir ideoloji olacak?" Bildiridene>ar? kamuoyuna tanhsel olarak sunulmaya ça- Iı^ılan bıldın ana hatlanyla şoyle • Dev let. hukuk dev letı çerçevesınde dını ınanı^lar ve telsefı kanaatler konusunda ta- rafsız bır konumda olmalıdır Devletin to- taliter. otonter. sert ve dayatmacı bır resmı ideolojisi olamaz • Turkıve'nın bır kısım ^uncel sıkıntılan- nın kaynağında vatjnda^lann yaşam tarzına mudahale ve bu konudakı hassasıyetlen yat- maktadır Laıklık dın kanjitlığı değildir ve ınsanlann yas,am tarzlarına mudahale edıl- memesıbıçımındeanla^ılmalıdır Laıklık bı- reyın ozgurluk alanını genı^letmelı. ozellık- le kadına karşı a>nmcılık s,eklınde sonuç do- ğurmamalı. onu kamu haklanndan mahrum etmemelıdır • Insanlann dını ve felsefı ınanç ve kana- BU K.ÖSEYİ\ O NEWTONJOHN & J TRAVOLTA YEŞIM SALKIM RICKY AAARTIN LA BOUCHE BOYZONE HER ÇARŞAM2A, 2U7UM HJSİ r\ArîA\ atlen ıle ınançlarına gore va^ama haklarını kullanmalan. kımsenın cezalandırılmasına kamu gorevınden uzakla>tırılnidsina eğıtım ve dığer kamu hızmetlerınden yoksun bıra- kılmasına sebep ve gerekçe kılıııamaz • tslam akla hıtap eder kımse dının anla- şılması konusunda ılahı bıryetkiye sahıp ol- duğu ıddıasında bulunama/ DSP Genel Başkanı Bıikmt Ecevit, Gaze- tetılerve \azarlar Vaktı Başkanı HarunTo- kak başkanlığındakı heyetı kabulunde. A- bant toplantısının Turk demokrasi ve fıkır ya>amında onemlı bır aş.ama olduğunu sa- v undu Dev letın tenıelını olu^turan laıklığın toplumca kabul edılebılır bır tanımlamasının vdpılamadığını kaydeden Ecevıt. toplantıdd laıklığın tanımlanmasınınzorunluluğunuor- taya koydukları gerekçesıyle organızasyon komıtesını kutladı Ecevıt. Islam toplumlarının değışen ya- sam koşullarına. dusunce modellerıne bı- lım ve teknolojıye u>um sağlayamadıkları- nıbelırterek "Bu.akılcılığavebilimeenyuk- sek değeri veren din açısından çelişkidir" de- dı Bazı dın kurallarının çağ değı^ımlerıne gore yenıden değerlendırılebıleceğını belır- ten Ecev ıt Hazreti Muhammedın yalnızca peygamber olmadığını aynı /anıanda dev-.r let adamı. dıplomat ve komutan olduğunu belırterek şoyle devam ettı "İslamla laiklik arasındabirçelişkiolmadığınınyalnızcasdz- lerle izahı gerekmez. Ortada bir gerçek var. Tiırkiye ( umhuriyeti laik bir devlet, fakat devletin insanlarının bıiyiık çogunluğu hiç- bir dev let zorlaması ounadan inançlanna sı- kı sıkıya bağlı." DSP lıderı bılımın butun ılerlemelenne karşın yanıtlavamadığı sorulara ınsanlığın ınançla yanıt arayacağı goruşunu savunur- ken 'Neredengeliyoruz,neyapıyoruz,nere- yegidiyoruz" soruldrını onıek gosterdı Ece- v ıt. "Tinsel ihtiyaçlan inanç karşılayacaktır. Akılla inancı birbiıieriyle çelişen unsurlar olarak değil. birbirini tamamlay an unsurlar olarak gormeliyiz" dedı G U N D E M MUSTAF4 B.4LBAY • Baijtarafı 1. Sayfada sun?" Bunu hangı koşullarda der nasıl der, şımdılık tar- tışma konusu Net bır şey soyleyen yok. ama mes- lektaşlanmızın goruş bırlığı ıçınde oldugu durum şu "Demırel emeklı olmayacak Demırel'ın son donemdekı yoğun faalıyetını, altya- pı çalışmaları olarak yorumlayabıhrız Herturlu temel atma-açılış torenıne katılıyor Koşk'te toplumun her kesımınden ınsanlan kabul edıyor Kendını tutmasa kı- mı temel atma torenlerını Koşk un bahçesınde yapa- cak Cumhurbaşkanı 1997-98 sezonunu onumuzdekı gunlerde kapatıyor Aman yanlış anlaşılmasm çalış- malara son vermıyor 1998-99 sezonuna gırış yapıyor Yenı sezon ıçın gereklı kımı torenlenn hazırlığı başla- dı bıle Demırel geçen gunlerde Turk Parlamenterler Bırlı- ğı (TPB) Başkanı Zekı Çeliker'ı çağırdı - Zekı eylulde buyuk bır şey yapın "NegıbP" - Şoyle Turkıye'nın butun meselelennın tartışılaca- gı bır buyuk toplantı "Tamam efendım, sızın onenlennız var mı7 " - Bu bılımsel manada bır toplantı olsun Benım yon- lendırmem olmaz Benı taraf gostermeyın Zekı Bey pekı dedı harekete geçtı Eylulun son haftasında Ankara Unıversıtesı salo- nunda yapılacak toplantının adı şu "75 YtldaParlamentonunBugunu-Yannı,21 Yuz- yıtda Nasıl Bır Turkıye?" Duzenleme komıtesınde ağır toplar var Prof Ce- lal Göle Prof Ali Bozer Prof Gote tartışmalara açık bır bılım adamı Demı- rel belkı "Bıraz da bılımsel Gole maya çalalım dedı Başkanlık sıstemının tartışılacağı guzel bır zemın1 Demırel. başkanlık sıstemını once çeşıtlı kabuller- de, yurtdışı donuşlerınde tartışmaya açtı Baktı kı ko- nu tam yenne oturmuyor kamuoyu ıstedığı desteğı vermıyor Vazgeçtı Tabıı kısa bır sure ıçın Ardından konuyla doğrudan ılgılı toplantılarda goruşlennı belırt- meye başladı Son buyuk çıkışı da 22 Hazıran'da Ankara Genç !şa- damları Derneğı nınduzenledığı "Yonetım Sıstemle- n, Turkıye de Yapılması Gereken Idan Duzenlemeler Devletin Yenıden Orgutlenmesı' konulu toplantıda oldu Demırel bu toplantıda duşuncelennı yenı devlet yapısı onerısını tum ayrıntılanyla aktardı Kafasındakı değışım o kadar koklu kı bunlar bır unıversıte oğren- cısının yurt odasındakı dolabında bulunsa "anayasal duzenı değıştırmeyt tasarlamaktan" hakkında dava açılır 1 O miras değil, ödünç! Eylule gelelım Zekı Çelıker'le konuştum yukarıdakı bılgılerı doğ- ruladı Konunun nasıl gundeme geldığını sordum Iş- te yanıtı "Cumhurbaşkanımız boyle bırgorev verdı lyı olur dedı" Çelıker kendısını şoyle değerlendırdı "69 'dan berı partamento çatısı altındayım Parla- menter olarak bulundum Ardından Turk Parlamen- terler Bırlığı'nde Genel Sekreter Yardımcılıgı Genel Sekretehıkyaptım Şımdı Genel Başkanım Cumhur- başkanı bızım gıbı bır kuruluşa gorev verdı Sıyaset arkadaşımızdır, genel başkanımızdır" Çelıker, başkanlık sistemıne soğuk ama bügünku sıstemın tıkandığını duşunuyor "Ven/ arayış neden ol- masın" dıyor Demırel son anda tanhsel değışıklık olmazsa, 1 Ekım gunu deTBMM nın açılış konuşmasını yapacak TPB'dekı tartışmalar da bu konuşmasının zemınını oluşturacak Anayasanın 104 maddesıne gore Cumhurbaşkanı devletin sağlam ışlemesmden sorumlu kışı Ama gelın gorun kı sıstemın ışlemedığını Demırel soyluyor Bu durum uçağı kullanan pılotun bulutların arasında 'Bu uçakta ış yok, motor omrunu tamamlamış, goster- geler bozuk" demesıne benzıyor 2000 yılında oturacagı yerın planlannı çızmeye baş- layan Demırel ıçın şu tanım abartma olmaz sanırım O bıze babamızdan mıras kalmadı, torunlarımız- dan odunç aldık 1 Gladiocu Yarmda fetvah kararV RnLt,,r,ıfı 1 KnvfnAn *• 'l. Sayfada rey'ın kaçırıldığı Bask kent- lerınden V ızcava'nın o do- nemdekı valısı JulianSanc- ristohal da 10 yıl hapıs ce- zasinaçarptınldı Davada. 9 ustduzeyeskı hukumetyet- kılısı de 2 ıle 10 vıl arasın- da değışen hapıs cezalarına çarptınldı Serbest kaldık- tan sonra 12 vıl sureyle sı- vaset y apmaları v asaklanan \e eylul avmda cezaevıne gırmelerı beklenen Vera ve Barrıonuevo'nun Ispanya Anayasa Mahkemesfne basvuracaklan bıldınldı Marev ınkaçınlmasıola- vı IspanyolgladıosuGAL'ın ustlendığı ılk eylem olmus- tu Barnonuevo ve Vera. GAL ve kdçırılma olayıyla bağlantılan olduğunu red- detmıştı Felıpe Gonza- lezın nıahkemede verdığı vemınlı ıfadesınde GAL ıle bağlantısı olduğunu valan- lamasına karşın pek çok polıtıkacı bır ıçı^lerı baka- ııının ba^bakanın haberı ol- maksızın ET-\ va kar^ı bu turoperasyonlaryurutmesı- ııın olanaksız olduğu goru- sunde bırleşıyorlar Ma- rey'ın kaçırılmasi olayına karıştığını ıtıraf eden Sanc- nstobal mahkemede emır- lerın çok yuksek bır mev kı- den geldığını soyledı Mah- kenıeye katılan pek çok ta- nık da. aksı kanıtlanamama- >ına karşın. Felıpe Gonza- lez'ın GAL'ın varlığından haberdar olduğunu belırttı- ler • Baştarafı 1. Sayfada vermelerının soz konusu olamayacağı- nı vurguladı Sureç soyle gelıştı Lnı- versıte yönetımı. turbanla derslere gır- mekte israr eden Meryem Parlak adlı oğrencıye once kınanıa cezası verdı Oğrencının ev lemınde ısraretmesı uze- rıne ceza okuldan bır hafta uzaklaştır- mava donuşturuldu Öğrencı, yonetımın karannın yurur- luğunun durdurulması ıstemıyle ıdare nıahkemesınde dava açtı Ba^vuruyu ınceleyen Edırne Idare Mahkemesi. 8 Temmuz 1998"de verdığı kardrda Dı- sıplın \onetmelığı'nde ongorulen dı- sıplın suçları dışında herhangı bır fııl ya da tutumun dısıplın suçu olarak kabul edılmesının olanaksız olduğunu belır- tırken. laıklık konusunu dd tartıştı Ana- yasa Mahkemesi ve Danıştay ıle Avru- pa İnsan Hakları Mahkemesı'nın daha once çeşıtlı nedenlerle verdığı karariar gozardı edıldı Kararda. dınsel inancı nedenıyle unı- versıtede oğrenım goren bır kız oğren- cının boynunu se saçlarını bır ortu ya da turbanla kapatmasinın çağdaş bır toplumda demokratık toplum duzenı- nıngereklerıneuygunbırbıçımde. hoş- goruvle karşılanmasi gerektığı savunu- larak ~Kaldı ki inancı gereği başörtusu kullanan biroğrencinin bu inancının ve inancı gereği yaptığı uygulamanın dev- let tarafından korunması. laik devletin en başta gelen ödevlerinden birisidir" denıldı Trakya Unıversıtesı tarafından vayımlanan yonergenın hukukı tartış- masmın yapıldığı karara gore unıversı- te yonetımının yaptığı ışlemın yururlu- ğu ılerıdegıdenlmesı olanaksız sonuç- lara neden olacağı gerekçesıvle durdu- ruldu Lnıversite yonetımının ıtırazı uzerıııe dosvay ı ınceleyen Edırne Bol- ge Idare Mahkemesi. cezanın uygulan masını durduran kararın yururluğunu durdurdu Dosyaesastan ıncelenecek Trakva Lnıversitesı Rektoru Prof Dr Osman Incı. cumhunyetın ""5 yılı kut- lamalan hazırlıklarının surdurulduğu bır donemde venlen kararı uzucu bul- duklarını belırttı Basbakanlık bunye- smde oluşturulan takıp kurulunun yap- tığı bır toplantıda karar tartışılırken. uzun zamandan bu yana ırtıcanın tanı- mı konusundakı suustımalın Edırne tdare Mahkemesı'nın kararıyla yenı bır boyut kazandığına dıkkat çekıldı MU iletışım Fakultesı kımlığımı. sağlık karnemı ve pasomu kaybettım Hukumsuzdur H4S4\ 4KC/R4}
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear