23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
FEMMUZ 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Bir gazeteci kitabı Gazeteci Faruk Bildirici, %eçen şubafta başladı çalışmaya. Öncelikle yazılı belgeleri, kitapları ve dizileri gözden geçirdi. Notlar çıkardı. Yayımlanmış bilgilerin çoğunluğtınun Tansu Çiller in oolitikaya atıldıktan sonraki döneme ait olduğunu eördü. Merceğini, Tansu ve Özer Çiller çiftinin. politika öncesi geçmişlerine yöneltti. tlk adını Tansu Çiller 'in çocukluğu, anne ve babasıydı. Tanıkları bulmakta zorlandı, atna bunları da aştı. Ulaştığı kaynakların hemen hemen hepsi çekingen davranıyordu. "Teypsizgel", hatta "Çantasız gel" dîyenler çoğunluktaydı. Çeşitli illere ve ülkelere gitti. 160 'a yakın kişiyle konuştu. Sonunda bir Tansu Çiller portresi çıkardı: "Maskeli LeydL" Faruk Bildirici, içinde kurmaca bulunmayan uzun bir öykü anlatmaya çabalıyor kitabında. Yıllar önce DYP Genel Başkanı olarak Süleyman Demirel 'in, "Bize gel, seniyıldızyapacağım" dediği Tansu Çiller ile esi Özer Çiller in öyküsünü... Maskeli Leydi; siyasi tarihçiler, gazeteciler, psikiyatristler, sosyologlar için önemli bir kaynak kitap. Maskeli Leydi; "Ne olacak bu memleketin hali?" diye sızlanan, oy kullanan ve kullanacak olan her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının okuması gereken bir kitap. IMIAEi Devrim niteliğindeki kararlar!..Emekli vaiz Fethullaft Gülen in onursal başkanı olduğıt Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı nm Abant 'ta düzenlediği "İslam ve laiklik " konulu toplantı sonrası bir bildiri yayımlandı. Kimi gazeteleı; bildiride yer alan maddeleri "devrim niteliğinde kararlar " olarak tammladılar. Merak ettik, "Neymiş bu devrim niteliğindeki kararlar" diye soruşturduk. Yayımlanan bildiriyi değerli tarihçiıniz Prof. Dr. Şerafettin Turan baştan aşağı okıtdıı ve yonımunu yaptı. Turan 'a göre öncelikle bildiride. tartışmasız kabul edilmesi gereken dini gerçekler ile yaşanmış tarihi gercekler birbirine bilinçli bir şekilde kanştırdmış: "Bir kere, İslamda vahiy ve akıl sorunu bildiride yer aldığı biçimde tarihte görülmez. Çünkü, tslamda akla değer veren tasavvuf bile kanlı olaylarla başlamış ve kendini zor kabul ettirmiştir. İslam, aklı inkâr etmez, ama 'Vahiy, islam tümüyle akla uygundıır' sözü kişisel düşünceden öte geçemez- İslam tarihi, aklı savunaniarın karşılaştığı kanlı olaylarla doludur." Bildiri ile "Hâkimiyet" kavranunın parçalandığına da dikkat çekiyor Prof. Turan: "Hâkimiyet, egemenlik bir bütündür, tek bir kavramdır. Toplumda, bireyin uymast gereken normları saptama yetkisi olan egemenlik, yasa, tüze, yönetmelik ile olur. Bu erki alıp, 'Kuran daki hâkimiyetle anayasadaki hâkimiyet birbirinden ayrulır' demek, tam bir takıyye örneğidir. Aklın kabul edemeyeceği bir şeydir. Bildirinin 6. maddesinde, laikliğin bir devlet tutumu olduğu ileri sürülüyor. Haytr. Laiklik; kişiyi de, toplumu da, devleti de ilgilendiren güçlü bir kavramdır. Yani, eğer kişi özgür değilse, zaten laik olamaz. Laiklik, dogmalardan kurtulabilmek demektir. Bu dogmalar yalnız kadınlar için değil, erkekler için de geçerlidir." Gelelim, bildirinin 5. maddesine. Metin şövle: "İslamın, demokratik hukuk devletinin, evrensel ve temel değer ve ilkeleri dışında siyasi rejimin ayrmtılarının düzenlenmesini topluma bıraktığı görüşündeyiz." Turan. bu maddenin tam bir kavram karmasası olduğu kamsmda: "Bu metne göre İslam; demokrasiyi, hukuk devletini, evrensel temel değerleri topluma bırakmıyor. Onların dısındakileri, siyasi rejimin düzenlemesinin aynntüannı topluma bırakıyor. Bunıı hiçbir dinle bağdaştırmak mümkün değil. Eğer İslam, demokratik diizeni öngörmüyorsa, insan haklarını ve hukuk devletini öngörmüyorsa, evrensel temel değerleri tasımıyorsa, neyi taşıyor? Bunu metinde anlamak olası değil." Prof. Şerafettin Turan ın. bildirinin 4. maddesinde yer alan "Devletin totaliter, otoriter, sert, dayatmacı bir resmi ideolojisi olamaz " yolundaki tümceye ilişkin göriişleri de şöyle: "Her devletin bir ideolojisi vardır. Kaldı ki, aynı madde içinde sıralandığı gibi; demokrasi, insan hakları, özgürlük ve barış içinde yasamak gibi değer ve talepler bir ideolojinin unsurları olarak görülmüyorsa eğer, o zaman ideolojinin unsurları nedir? Özgürlük, barış, demokrasi, insan haklarını içermiyorsa, nasıl bir ideoloji olacak? Kaldı ki, bu ideoloji hem kişiden, hem de devletten kaynaklanmayacak... Peki, nasıl bir ideoloji olacak?" Konuya ilişkin değerlendirmelere, emekli tlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. \eda Armaner in. bildirinin giriş bölümümleki "düğüm " sözcüğü üzerine yaptığı yorum ile nokta koyalım: "Din, devlet ve laiklik ilişkilerinde söylendiği gibi asla bir düğüm yoktur. Bu ilişkiler anayasa ve yasalar çerçevesinde açık seçik durumdadır. İslam dini de, sadeliği ve kolaylığı bakımından zihinlerde düğüm yaratmaz. Eğer düğüm ve karmaşa varsa, gerçeği görmek istemeyen kafalardadır." Güneş Palas Bir bu eksikti! Devlet Bakanı Güneş Taner. Dünya Bankusı heyeti ile göriişmelerini Dalaman daki Sarsala Koyu nda bir yatta gerçekleştirmiş. Yat, annatör Kahraman Sadıkoğlu na aitmiş. Adı da, "Palas"mış. Diinva Bankası 'nm istemleri palas pandıras kabul edilirse şaşmavın. 0 Veliaht Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit in parti içindeki anti- demokratik uygulamalanm gerekçe göstererek DSP den ayrılan Edirne Milletvekili Erdal Kesebir, Demokrat Türkiye Partisi ne girerken yeni lideri Hüsamettin Cindoruk 'u övdii: "İşadamı Sakıp Sabancı nın dediği gibi 'Bütiin liderler padişah gibi', ama zatıâliniz hariç." Doğrudur. Sayın Cindoruk; yok emanetçilik, yok Demirel 'in gölgesindeki liderlik derken. velıahtlıktan padişahlığa bir türlii vükselemedi ki. :ALIŞANLARIN ORUNLARI/SORULARI [LMAZ ŞİPAL adem tazminatmda amanaşımı ve faiz ru: 1475 sayılı İş Yasası'na bağlı olarak bir kurumda yap- tığım müdürlük görevimden Aralık 1994 tarihinde emekliye ayrıldım. Emekli aylığımı SSK'den almak- > , ___„, , ;„ ...Ancak. ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra (1 ay son- ra) görülen liizum üzerine ay nı göreve sözleşmeli per- sonel olarak yeniden getirildim. Ve Sosyal Güvenlik Des- tek Primi ödeyerek çalışmaya devam ediyorum. Aralık 1994'te emekliye ayrılırken tarafıma kıdem tazminatı ödenmedi. Yapmış olduğum başvurulara da, 'Zaten çalışıyorsun ikinci kez emekli olurken tümü- nü alırsın' gibi yanıtlar verilmektedir. Oysa, kıdem tazminatımı 5 yıl içerisinde alnıaz iscm. hakkımı yitireceğim duyumları almaktayım. Ay rıca. i: aradan geçen bu süre içerisindeki enflasyonun neden - olduğu kayıplarım nasıl yerine konacaktır? (B. L.) rANIT: 475 sayıh iş Yasasf nda işçi alacaklan ve kıdem tazminatı için zamanaşımı süresi yer almamaktadır. Zamanaşımı süreleri 818 ılı Borçlar Yasası'na göre belirlenmektedir. Borçlar Yasa- iın 125 ve 126. maddeleri zamanaşımı süreleri ile ilgilidir.. îorçlar Yasası'nın 126. maddesi ile kıdem tazminatı dışında- işçilik haklannın zamanaşımı süresi, 5 yıl olarak saptanmış- Sanatkârlann veya esnafın emeklerinin karşılığı, peraken- cilerin sattıkları malların parası, noterlerin mesleki hiz- •tleri karşılığı, başkalarımn maiyetinde (yanında) çalışan • a müsdahdenıi olan kimseleri, hizmetçiİerin, yevmiyeci- in (gündelikçi) ve işçilerin ücretleri için açılacak davalar kkında beş senelik müruru zaman (zamanaşımı) cari (ge- li) olur." Konunun yorumunu yargı kararlarına bırakıyo- ı. 1)"(...) kıdem tazminatı işçi ücreti kavranunın içinde dü- nülemez. Anılan tazminat, kanundan doğmaktadır. Baş- ca bir zamanaşımına tabi olduğuna dair bir kanun hük- iniin de yokluğu karşısında Borçlar Yasası'nın 125'inci mad- si uyarınca kıdem tazminatına ilişkin dava oh yıllıkzama- şımına tabi bulunmaktadır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi .9.1964 Tarih, 6250 Esas \e 5809 Karâr." Cıdem ve ihbar tazminatlarının zamanaşımı süresinin on yıl luğuna ilişkin birçok yargı kararı vardır. Kıdem tazminatının ; ödenmesinden doğan parasal kayıplan önlemek için İş Ya- .ı'nın kıdem tazminatına ilişkin 14.maddesi. 1983 yıhnda(30 mmuz 1983) yürürlüğe giren 2829 sayılı yasayla değiştiril- ştir. Bu değişiklikle. "Kıdem tazminatının zamanında öden- mesi sebebiyle açılacak davanın sonunda, hâkim, gecik- ' süresi için ödenmeyen süreye göre me\duata uygulanan yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan ğan diğer hakları saklıdır" hükmü getirilmiştir. 3u konudaki yargı kararları da aynı yöndedir. Bu kararlardan örnek \ermekle yetiniyoruz. 2) "ÖZET: Hüküm altına alınan kıdem tazminatı için cikme süresine göre en yüksek mevduat faizine hükmedil- ;k gerekir." <ısaca. Aralık 2004 tarihine kadar kıdem tazminatı hakkınız nanaşımı süresinin güvencesindedir. Enflasyon nedeniyle kay- uğrayan kıdem tazminatınıza me\duata uygulanan en yijk- c faiz oranı uygulanması yasal hakkınızdır. •Caynak (1) Osman Usta-Kıdem Tazminatı, 1994, sayfa: 523 ı Yasa Hukuk Dergisi - Ekim 1987. sayfa 1461. CEMAL MADANOĞLU 28 Temmuz 1998 saat 18.00'de ölümünün beşinci yılında mezarı başında anılacaktır. Dostlarına duyurulur. Buluşma yeri: Karacaahmet Türbesi HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUMLD.UMA BEIUÇAK ı turk.net ı . . . HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 27 Temmuz Great Eastern OKYANUSA DÖŞENEN KABLO!. 1866'DA BU6ÜN.ATLASOKYANUSU'HA DÖŞS*£N U£ AvRuPA İLE AMEKİKA 'Y/ BIRLEŞTİREN TELSRA& HATTI TAAAAMLANDf. SAHuEL MOGSE'UA/ /CADI OLAN TELGZAF, 1B4O'LAeDAMSONZA ÇOk: ÖNEM. Ü BİR HA8EHLEÇME Af&Ct OlMUŞm. 18Şt VS£" DÖŞENEM İLK DENİZ HATTt, FRAHSA İLE İN6İL7E- RE-YI BlRLEŞnZMİÇTİ.. B/RÇOti SONUÇSUZ Gİ- H.İŞİMDEN SONKA, ATLAS OKyAMUSU'A/A KA81O OÖŞEME İŞİ, AHC4* ZAM4NININ P£V, &UHAR- Ll TRAUSATtAAJTİĞ/ ıLE &AÇARILMIŞT1. YOLCU VE YÜK TAŞtMA*: /ÇlM YAP/LAM GEMINİN *#• ZANC/ YETERSİZ KALINCA, KABCO DÖŞEME İÇıNE VESİLM/fr/. O SIHALAR PÖRT 8İN Kİ- LOMETIZEJJK KABLOYU TAŞIYA8/LECEK TEK OENIZ TAÇtTI OYPU.. SİLİVRİ İCRA ML'DÜRLÜĞİJ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1997 1222 Ipolekli olup satışına karar \enlen Gümuşyaka Kö>-u, Harmanyen mevkıl IİOIO parselde kavıth 124 m2 mıktarlı tapuda arsa vastında olup. zemınde 2 kallı bınası olan ga>^ nnıenkulun satılarak paraya çe\rılmesıne karar venlmıştır Ga>rimenkulün yeri: Söz konusu taşmmaz Sılıvrı ılçesı. Gümuşyaka beldesınm merkezındekı 2 caddeye haflanan 5 »okaktaolupAapınunıaraM2rdır Cavrimenkulûn imar durumu Pan.ciına>nk nızanı. T\KS 025-KAK.S 0 50. H-6 50 (2 kal) ırtıfağında ıman me\cutiur Gayrimen- kulün halihazır durumu Parscl uzcnndc 2 kaılı bına olup. her bir kal vaklaşık 9<) m2dır Daırcler 3 adcı \atak odası. 1 adeı salon ile banvo ve nıutfaktan ıbarenır Ga> rimen- kulûndeğeri Bılırkışııarafından yerın arsa pa>ı dahıl toplam ^ 000 000 0O0 - TL deger takdırcdılmışiır Satış şartları: 1-Salış 14 9 İ998gunu:>aat 15 00-15 15 araiinda Sı- lı\n lcra Mudurlüğu'nde acık amımıaya çıkarılacaklır Buuun taşınmazın satı>ını ıstevene oncelı^ı olan alacaklılar alacağı toplanımı geçmek uzere taşınmazındeğennın O o75 ve sati!, gıderlennı geı;mek koşulu ile en ıjok fival verene salıhr Bovle bir bedelle ısleklı'cıkmadıûı lakdırde la,ınnıaz 24 9 1998 gunu aynı ver ve avnı ^aaılerde ıkıncı arttırmaya eı- karılır Bugun dc taiinnıazın değcrının "o4Cİ ve satı^ masratlarını geçmek kosulu ile en çok fıyat verene ıhalc edılır 2- Salışa katllmak ıstevenler taşınmazın değennıno o20 ora- nında nakıl veva avnı mıktarda ulusal bir bankanın lemınal mektubunu belgelemelerı gerekir 3- Van>a KDV'sı. ıhale damga. lapu alım harcı. taşınmazın tahlıye ve teslım gıdeı^ len alıcıya aıt olup varsa bınknıış vergı borcu ile dellalıyesı satış bedelınden odenır 4- Satış peşındır Isıeven alıcıva salış bcdelını jatınnası ıçın 20 gunû geçmemek uzere sure vcrılebılır Suresınde veya venlen •nırede »atış bedelı yatınlmadığı takdırde satış IİK nun 133 maddesı hukmunce bozulur Taşınmaz yıne satışa çıkarılıp IIKnun 129 2 mad- desi hükmunce en eok fiyat verene ıhale edılır Ikı iatış araMndakı fark ve °o30 laı/ınden satışın bo/ulmaMna neden olanlar sorumlu olup. bu bedel hıebır hükme hacel kalmak- sızın kendılerınden tahiii edılır 5- Ipotek ^ahıplerı ile dığer hak bâhıplerının. haklannı davandıkları bdgeler ile 15 gün ıçemındc dosvamıza bıldırmelerı. aksı takdırde haklan ta- pu sıcılınce sabıt olnıadıkça pav laştımıadan ayrık tululurlar 6- Satışa ılışkın şanname ılan larıhınden ılıbaren lcra naıresı'nde acık olup. gereklı po>;la glderı verıldığınde omeğı gönderılebılır Satışa katılmak'ıstevenlenn taşınmazı ve şartnameyı gordukkrı ve lecnklenm kabul cttıklen. tazlaca bılgı almak ısteyenlenn v-ukarıda vazılı dosya numarası ile mudurlugumüzce başvurmaları ılan olunur 20"M99S BaMiı "Î5522 GÖRÜŞ Av. Dr. ÜMİT KARDAŞ Önce Birey-Yurnaş Ülkemizde evrensel hukuk ilkelerine uygun, hu- kukun üstünlüğüne ve yargıç bağımsızlığına da- yalı, çoğulcu ve katıhmcı bir demokrasinin ger- çekleşmesi uzun bir süreç alacağa benzemekte- dir. Bu konuda yurttaşların istemi önemlidir. Bi- reyci değil, ama birey olan yurttaşlar çoğaldıkça bu istem ağırlığını daha çok duyuracaktır. Şu an- da yurttaşların önemli bir bölümü böyle bir istem konusunun ayırdında değildir. Bunun önemini kavramış gözüken küçük bir bölümü ise sesini du- yuramamakta, sistemin tıkanması nedeniyle ye- ni bir soluk getırememektedir. Kuşkusuz aydın- larla birlikte sözkonusu kesimin üzerinde ağır baskılar vardır. Düşünceyi açıklama ve bu yönde örgütlenme özgürlüğü kısıtlanmış olduğu gibi, si- yasi partilerin dahi bazı konularda çözüm öner- meleri olanaklı değildir. Ancak kanımızca sorun salt çağdaş anayasa ve çağdaş yasalar yapma- mak sorunu değildir. Aslında sorun, yukarıda ta- nımladığımız demokrasinin altyapısını oluşturacak donanımda, anlayışta ve duyguda Birey-Yurttaş yetiştirememe sorunudur. Bu nedenle kısa vade- de gerçek demokrasi hedefine varmak olanaksız gözükmektedir. Bu hedefe varmaya bugün karar verdiğinizde iki kuşak sonra bu hedefe yaklaşa- bilirsiniz. Ülkenin her alandaki kadrolannın tanımlanan de- mokrasinin altyapısını oluşturacak Birey-Yurttaş modeli ile hiçbir ilgileri bulunmamaktadır. Çünkü bu kadrolar da varolan toplumdan çıkmaktadır. Ayrıca sistemdeki olumsuz ayıkiama nedeniyle azınlıktaki iyi modellerin bu kadrolar içinde yer al- malan olanaksızlaşmaktadır. Demokrasi eğitimi ve kültürü alamamış kuşaklardan hukukun üstünlü- ğüne dayalı, özgürlükçü bir demokrasinin yolla- rını açmalarını beklemek aşırı iyimserlik olur. Eli- mizdeki siyasi kadro ortadadır. Bu kadronun de- ğil ülkeye, kendi partilerine demokrasiyi getirme- leri ham hayaldir. Ancak bu yurttaşlar da aramız- dan çıkmışlardır. Ve demokrasi eğitimi almayıp, bu kültüre de yabancı olduklarından yerlerini bı- rakma erdemini de gösterememekte ve sistemi tıkayıp çürütmektedirler. Yine elimizdeki bürok- rasi kadrosu da ortadadır. Birey-Yurttaş olama- mış insanlarımızın itelenip ezilmelerinde, haksız- lığa ve adaletsizliğe uğrayıp haklarını alamama- larında, adaletin geç ya da güç ortaya çıkmasın- da bürokrasinin de sorumluluğu vardır. Sonuç olarak siyasette de bürokraside de şiddetli bir kalite sorunu vardır. Siyasetçimizin de, bürokra- tımızın da, yargıçlarımızın da, öğretici ve eğitici- lerimizin de Birey-Yurttaş modeline uygun, araş- tırıcı, yaratıcı, hukuka inançlı, erdemli, düşünce- lere ve özgürlüklere saygılı, kamuya ve çevreye duyarlı, banşçı, ufuklu, donanımh, sanatı ve kül- türü yaşamın ve kişiliğinin bir boyutu olarak kav- rayan insanlardan olmasının tek yolu eğitimden geçmektedir. Eğitimin böyle bir temele oturtulma- sı ve ekonominin sosyal yönden dengelenmesi ile birlikte yaratıcı, üretici ve rekabetçi bir yapıya ka- vuşturulması sonucu uzun bir süreçte demokra- sinin altyapısı oluşturulup kalite sorunu çözüle- bilir. Cumhuriyettrv demokratikleşmesi ancak bu şe- kilde ve uzun bir süreçte olabilir. Sorunun salt çağdaş yasalar yapma sorunu olmadığı açıktır. Ma- hatma Gandhi'nin sözlerine aynen katılıyorum: "Çağdaş yasaların var olduğu, ancak çağdışı an- layıştaki uygulayıcıların bulunduğu bir ülkede ya- şamaktansa, çağdaş olmayan yasaların var oldu- ğu, ancak çağdaş anlayışlı uygulayıcıların bulun- duğu bir ülkede yaşamayı yeğlerim." Sorun beynimizde, anlayışımızda ve yetişme- mizdedir. Salt yasalarda değil. BULMACA SEDAT YAŞAYA1S 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 \ 2 3 4 5 6 I I I I _ı n ı 7 8 f 9 | 1 2 3 4 5 6 SOLDAN SAĞA: 1/ Belli bir ko- nuda düzenle- nen oturum ya da semıner. II Bir ılımiz... Bir nota. 3/ Yapıcı- lıktadolmalann kaymasını önle- mek ıçın bunla- nn eteklerıne moloz taşıyla örülen kaplama. Akaju da denı- lenbüyükbıror- man ağacı. 4/ Türkı- ye"nın plaka ışaretı... Sa- maryum elementinın sımgesı. 5/ Kulak ıltıha- bı... Eskı dılde ayak. 6/ 3 Atın ayagında genellik- 1 le bıleğe ya da dize ka- dar çıkanbeyazlık...Te- ^ mel niteliğinde olan II 6 iran'ın plaka ışaretı... Şe- ritlerhalındebırtürpen- cere perdesı. 8/ Yıldız- lann yerlennı ve hare- " ketlerinı belırtmek için ha2 l r ıa n r nış cenel... Bir Avrupa ülkesınin para bırimi. 9/ Yunan mıtolojisınde tragedya tan- nçası. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Felsefede. her tür bilgı savını kuşkuyla karşılayan ve bunlanntemellerini.etkılennıvekesınliklerıniırdeleyen tutum. 2/ Fıyat... Kuzey \m e nka'nın beş büyük gölün- den bırı. 3/ Rus kö>lü top|u ıU ğu n a verılen ad"... Ilkel bir silah... Klorun sımgesı. 4/ Saygınlık 5/ '-Güzelliğın - - - paretmez Bu bendekı a,k oİmasa" (Âşık Veysel)... Bir soru eki... Telefon sözü. 6/ Körüleme. yerme... Alıştır- ma.7/Bırsportakımınıng özdeoyuncus'u... Kuran'ınbö- lünmüş olduğu yüz on d6rt bölümden her bırı. 8/ Yüce.» yüksek... Bir tür pamukh bez. 9/ Anlaytş. düşünüş. ' MERSİN 1. SULH HUKUK MAHKENlESİ'NDEN EsasNo: 1997/5^ K a r a r N o : i99 8 / 962 Davacılar Hursen Anıla,v s v e k A v A y , a A m | a n v e Alı Anılan tarafmdan Şıı^sj Erciyes aleyhine açılınib bulunan ızaleı şuyu dava,mın va p ,|a n duruşması so- nunda: Mahkememizce .enle'n 24.6.1998 tarıh \e 1997 556-962 esas ve kcrar sayılı ılam ile Mersin - Bahçe mahallesınde kâın .e tapunun 68 pafta 553 ada 128 parsel sayılı gaynme^u |ü n ta ksımı mümkün bu- lunmadığından üzenndek mııhtesatla birlikte tamamı- nın satılarak ortaklığının <jdenlmesıne karar verilmı^ ve davah Şması Ercıyes'^ a d r e s i t e s p j t ecjj|emediğin- den ılanen teblığme karaiverjjrmş o lmakla; Karar'ae- reğınce: Mahkememizce vr ,ıe n >ukarıda yazılı esas\e karar sayılı ılamı ele anıl,,, gaynmenkulün tamamının satı larak şuyuunun ı y e s ı n e ^ ^ bedelının hısse- darlara hısselerı oranınvl; i j ö l ü ş t ü r ü |m e s | n e d a ı r k a r a r verılmış olup ış bu karar a r g l t a y y o l u a ç l k o , m a k ü z c . re ılanen teblığ olunur... B a s m . 3 4 8 7 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear