Catalog

2 f TEMMUZ 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 : 5.ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTÎVALÎ'NÎN ARDINDAN Başanlı ve iyi tasarlanmış bîr festival C E M YTIGÜL Geçen gûnlerde Istanbul Caz Festivalı'ne noktayı koyduk. 0 halde şimdi tartışma zamanıdın Bu b i r caz festivali miydi? Björk'ün bir caz festivalinde işj ne? Kudsi Erguner güme gitmedi mi? Me- deski Martin & Wood daha uy- gun birmekâna alınamaz mıydı? Festivalin yürütme ve danışma kurullannın bütün bir yıl bu ve benzeri sorulan düşünüp tartış- tıklannı bilen biriyim. Ömeğjn, ne- den Medeski, Martin & Wood, kendilen için daha uygun bir me- kân olan Roxy'de degil de CRR'de verdi konserini? Çünkü Rox>'de aynı gece Red Snappcr vardı da onun için. Peki başka bir tarihte gelemezler miydi? Belkı de tur- nelerindeki tek boşluk 15 Tem- muz'a denk geliyordu. Şunu unutmamak gerekiyor. Istanbul Caz Festivali gibi genış kitlelere cazı sevdirmeyi, cazın temel unsurlannı belleklere ka- zımayı ve etkinlikleri tüm şehre yaymayı hedefleyen festi\aller. programlanna cazla uzaktan ak- raba tûrleri ya da daha da ilen gi- derekşöyledıyelim; cazla hiçala- kasız popüler türleri de almak zo- rundalar. Dave Holland Beşlisi Kanımca Istanbul Caz Festıva- lı başanlı ve iyi düşünülmüş bir festivaldir. Festival boyunca nele- ri dinlediğimize bir göz atınca, caz namma dünya vitrininden şu isimleri görüyoruz: Dave Hotland, Terence Blanchard, Lee Konitz, Vibes, Roy Haynes, Chick Corea, McCoy Tyneı; Jack DeJohnette, Kenny Garrett, John McLaugh- tin. Yerel caz müzisyenlenmız ara- sında Tahsin Cnüvar, Sdim Ben- ba, tmer Demirer ve topluluklan göze batanlar. Latin titreşımleri taşıyan projeler arasında: "ATri- bute to Cal Tjader", Latin Cros- sinjp, Cubanismo, McCoy Tyner Latin .411 SUr Band ılk akla ge- lenler. Daha güncel sesleri ele alan projeler arasında -kı bunlara me- lez çalışmalar da diyebiliriz: 'hip- hop'la 'brass band' geleneğini harmanlayan Coolbone, 'trip- koş'u cazia buluşturan Wax Po- etlc, funk. acid jazz, 'hip-hop' ve 'regg»e'yi yerel renklerimizle har- manlayan Brooklyn Funk Essen- tiafc ve Laço Tayfa— dünya müzi- ğine girdiğimizde ise: Kudsi Er- guner, Kodo, Jorge Pardo & Car- los Benavent, RitmistanbuTu gö- rüyoruz. Deep Forest'ı da pop, worldmusıc gıbi bir tanımlamay- la buraya atabiliriz herhalde. Ve son olarak da popüler çalışmalar: Björk ve Blues Brothers akılda kalanlar. Yukanda sıraladığım isimler- den bir kısmını çok heyecan ve- rici bulmamakla birlikte, bu prog- ramlama stratejisini bütün büyük OlUSLMARftS! İSTANIUL CAZ FESTİVALİ • Festival programını popüler isimlerle renklendirip (bazen cazla hiç alakası olmasa bile) festivalin sesini yükseltmek hedeflerin başında gelir. Yaratıcıhğınızı, kullandığmız melez programlar. özel projeler ve yerel renklerle de programı zenginleştirebilirsiniz. Festivalin sunduğu program da tüm bu faktörlerin dikkate alındığı bir program olarak göze batıyor. 1)tlhan Erşahin&Wâx Poetic,2) Medeski, Martin& Wood,3) Roy Haynes4) BrookJyn Funk Essentialsve LaçoTayfa,5)Cubanismo,6) Björk caz festıvallerinın ortak sorunla- nndan biri olarak görüyorum. Bu isimleri, müziklerindeki ortak pay- dalan göz önünde bulundurarak hazırlanmış 'douMe bill'lerle caz- severlere ulaştırmak zorundas^- nız. Festival programını popüler isimlerle renklendinp (bazen caz- la hiç alakası olmasa bile) festi- valin sesini yükseltmek hedefle- rin başında gelir. Yaratıcıhğınızı kullandığmız melez programlar, özel projeler ve yerel renklerle de programı zenginleştirebilirsiniz. Festivalin sunduğu program da tüm bu faktörlerin dikkate alındı- ğı bir program olarak göze batı- yor. tzleme şansını yakaladığım kon- serlerden bazılanna gelince: Prog- ramda yer alan en sağlam toplu- luklardan biri Dave Holland Qu- intet'ti. Holland, trombonda Ro- bin Eubanks ve saksofonlarda Chris Pbtter'la zaman zaman ola- ganüstü bir iletişim kurdu. Bu konser Kodo ıle aynı zaman dili- mine yerleştirildiğinden sadece îkiıîci Bölümîmü seyretme şâilSı- nı yakalayabıldım. Ancak, konse- rin sonlarına doğru yakalanan ile- tişim düzeyi gerçekten görülme- ye(duyulmaya)değerdi. Holland kariyeri boy unca en sağlam pro- jelerini MUes Davis'in yanı sıra Chick Corea, Barry Altshul \e Anthony Braxton'ın 'Circle'ıyla yaptı kanımca. 70'ler ve 80'lerin en önemli basçılanndan birisidir kendisi; 'SeedsofTfene' bu dönetn- lerin en başanlı plaklanndan bi- ri olarak anılır hâlâ. Bu konserin doruk noktası. şahsen pek sevme- diğim Herbie Hancock'a ithaf et- tiği 'Herbacious' adlı parçaydı. Buralarda yüksek düzeyde bir alış- venşgerçekleşrive konser doruk- larda noktalandı. Kısacası keyif- liydı. 'Yer yerinden oynadı' ** "Benim için festiv ali'ri hayal kı- nkhklanndan biri Lee Konitz, Pa- ul Bley ve Charlie Haden'ın kon- seriydı. Bu kadar güçlü bir kad- rodan bu kadarruh^uz \e nitelik- siz bir müzik çıkmaM gerçekten şaşırtıcıydı. Aslında üçlünün son 20 yıldır kayda değer bir şey yap- madıklan göz önüne alınırsa pek o kadar da şaşırtıcı olnıaması ge- rekır. Üçlü, bir saat boyunca amaç- sız bir sohbet içındeydi; deyim yerindeyse geyik muhabbeti yap- tılar. Hiçbirinde elı yükseltecek enerji yoktu. Kon^er boyunca tek bir renk üzerine çalışıldı. Ne Ha- den'ın ne de Paul Bley'in geç- mişteki yeğinliğinden ve ateşin- den eser kalmıştı. Lee Konitz za- ten 'cool' dıye adlandınlan döne- min mimarlanndan olduğundan. o tüm kariyeri boyunca 'serin' ta- kılmıştı.zaten. Bu projede Ha- den'la Btfey de yetıi serin dalga- lann habercisi oldular. Kodo; festitarin doruk noktala- nndan biriydi, ancak müzik namı- na büyük bir zenginlik bulduğu- mu söylemem zor. Etkinhğin ayin- sel boyutu, görsel zenginliği gö- rülmeye değerdi. Ancak, tek ton- lu boy boy davullarla çok da zen- gin ritmik bir yapı örüldüğü söy- lenemez. Hareketlerin farklı ses- lere dönüşümünü izlemek, bitevi- ye ritim katmanlan. geleneksel giysiler ve belki hepsinden de önemlisi ritmin disiplini çarpıcıy- dı. Disiplinin getirdiği tekrar, tek- rann izleyeni bilinç-dışı bir duru- ma sürüklemesi ise çok ilginçti. tlhan Erşahin'in Wax Poetic'i bize New York'un yeni seslerini oryantal tınılarla birlikte taşıdı. Three adlı albümlerindeki parça- lara yoğunlaştılar. Caz, trip- hop, dnım n'bass kanşımı bir müzik bu. Albümden daha karanhk bir ses yakalamışlarve 'rapper'SaulWB- liams'm katılımıyla ses iyıce zen- gınleşmiş ve biraz daha bilinç-al- tı bir boyut kazanmış. Saul'ün uzun şiiri konserin parlak anlan arasındaydı. Açıkhava'daki LaçoTayfa eşli- ğindeki Brooklyn Funk Essenti- als konserinde ise medyatik de- yimler sözlüğüne başMirup *yerye- rinden oynadı'dıyelim. Kulağımı- za aşina folk pafçalannı caz, flınk, reggae, Latin müzik formlanyla harmanlayıp melez bir çalışmaya ımza atan Brooklyn Funk Essen- tials, yanına Laço Tayfa'yı da ala- rak Açıkhava'yı salladı. Türk mü- zisyenler de üzerlerindeki tedir- ginliğı attıklanndan kuvvetli bir iletişim kuruldu sahnede. Björk tam bir sürprizdi Esma Sultan'daki Cubanismo konserini ele alırken topluluğun kalitesinden ziyade seyircinin ka- litesi üzerinde durmaİc gerekiyor kanımca. Küba müzikleri izleyi- ci katılımını üst düzevde gerekti- ren müziklerdir. Topluluklar ne kadar vasat olursa olsun insanın ruhunda bir şeyleri harekete ge- çirir bu müzikler; çünkü yaşam- la iç içedirbu ritimler; bir anlam- da. yaşamın sese dönüşümünü vurgularlar. Dinleyici ve toplu- luk, yaşam coşkusunu paylasır ve ortak bir dil yaratırlar. Ülkemiz- de ise kendilerini her ortamda operada zanneden bazı dinleyicı- lenmiz, bu tip coşkulu müzikleri bile kastre etmeyi başanrlar. Cu- banismo konseri de bu örnekler- den biriydi maalesef. Kudsi Erguner'in konseri Björk'ün önüne yerleştirildiği için bir parça güme gitti; ama yine de bu müziği duyma şansını belki de hiç yakalayamayacak bir kitle, zorla da olsa gayet saygılı bir şe- kilde bu kısa dinletiyi izledi. Björk konseri ise tam anlamıy- la bir sürprizdi benim için. Parça- lann çogunda 'hanhrare' ile yay- lılar dengesi gayet iyi kurulmuş ve vokalleraltyapının üstüne ustaca yerleştirilmişti. Björk'ün sesi gü- zel; ama daha da önemlisi, şarkı söyleme stili hiç de ortodoks de- ğil. Evet bu pop müzik; ama hiç olmazsa kaliteli bir pop müzik. Bir de Björk'ün küçük şeker kız numaralan ve anonslarda kullan- dığı bilinçli şekilde abartılmış ak- sanı olmasa daha da keyifli ola- caktı. Festival bir yılı daha başanyla geride bıraktı kanımca. Önümüz- deki yıl daha da başanlı bir festi- val bekliyoruz. Sonuçlar ekimde açıklanacak Booker Ödülleri için ön eleme çalışmalan başladı KültûrServisi-İnşhere'nin en önemli edebiyat ödülü ola- rak nitelendirilen ve lngilte- re'de olduğukadardünyada da büyük bir ılgıyle takip edilen "BookerÖdûDeri" için ön ele- meler başladı. Şu gûnlerde Dışışlen Sekreteri Douglas Hurd'un başkanlığında, ya- zar NigeUa Lanson, Oxford Üniversitesi tngüizce profesö- rü Valentine Cunningham. sa- nat muhabin Miriam Gross ve yazar Penelope Fitzge- ndd'dan olnşan jüri üyeierj. 111 yeni kitabın değerlendi- rilmesi için çalışmalara baş- ladı. Jüri üyeleri kitaplann de- ğerlendirmesini 20 Ağus- tos'tan önce bitirerek kendi Hstelerini hazırlamak duru- mundalar. Bu listeler arasın- dan fınalistler belirlenecek. Ödül sonuçlan ise 14 Ekim'de açıklanacak. 1969 yılından bu yana dü- zenlenmekte olan ve kazanan yorsunuz. İyi bir kitap oku- duğunuzda duygusal olarak etkfleni>»rsunuz \ebirkaçgün boyunca kitabın ttkisinden kurrulamıyorsunuz" dıvor. Jüri üyelerinden yazar Ni- gella Lawson ise kitaplan de- ğeriendirirken birjün üyesin- den çok bir okur gıbi davran- maya çalıştığını söylüyor. Lawson okudugu kitaplan üç grubaayınyor: Bırbaşkasına okumasını önereceğı kıtap- lar, okumaması gerekmediğı- ni söyleyecegı kitaplar ve iki 7azanTrrünryaşamımrkari yerini değıştiren Booker Ödül- leri'nin geçen yılki sahibi. di- limize 'Küçük Şejlerin Tan- nsı olarak çevrilen 'The God of SmallThings' adlı kitabıy- la Arundathi Roy olmuştu. Jüri başkanı Douglas Hurd kendine göre bir sistem ge- liştirmis kitapdeğerlendirme- si için. Okudugu her kitaba 10 üzerinden not veren Hurd, listesine 6 ve daha yüksek not alanlan yazıyor. Böylece bir nebze de olsa işini kolaylaş- tınyor. Hurd yaptığı açıkla- mada "Bu görevi yerine getir- me>i kabul ettiğinı için mut- lujTim. Ancak sürekli jazar- lann duygulanndan etkileni- öneriyi de yapmayacağı ki- taplar. Oxford'dan tngjlizce profe- sörü Valentine Cunningham ise Booker Ödülleri jürisinde birkaç kez yer alan iki kışıden biri. Cunnigham, bundan ön- ceki jüri üyeliğinde kendini daha rahat hıssettıgini belir- terek "Bu kezkendimiçokra- hat hissetmi>«rum. Bir çeşit suçlulukduygusu \ar" diyor. —Sanat-muhabın Minam- Gross, kitaplan değerlendi- rirken belirli bir yöntem kul- lanmadığını. ancak kitaplan okuduktan sonra kitabın üs- tüne düşüncelerini yazdığını anlatıyor. Buyılın sonjüri üyesi olan yazar Penelope Fitzgerald. işinin diğerlennden daha kolay olduğunu düşünüyor ve "Ben emeidiyim. üzerinde düşün- mem gereken başka bir işim yok" diyor. Jün üyeleri arasın- dan yalnızca Fitzgerald bihyor BookerÖdülü'nü kazanmanın ne anlama geldığını. Yazar. 1979 yılmda 'Offehore' adlı kitabıyla Booker Ödülü'nü kazanmıştı. Francis Baconhn büyükyalanı • Eskiz yaparak çahşmadığını belirten ünlü tngiliz sanatçının şimdiye dek — — bilinmeyen 500 eskiz çahşması Çağdaş Sanatlar Müzesi'nde sergilenecek. Bacon'ın yakın arkadaşı Barry Joule, eskizleri ortaya çıkararak bu sırn bozdu. KürtflrScnbl-Reiiimkııııdeguçlüfigüra- şaeağını .söylü>or. Satılması mümkünolmayan Inule, o sıralar Bacon'ın cop vığınlanna ka- tif imgelerle yalnızlık ve korku duygulannı yan- sıtan Tngiliz sanatçı Francis Bacon'ın şimdiye kadar bilinmeyen 500 eskiz çalışması izleyi- cilere sunulmaya hazırlanıyor. lngiltere'nin savaş sonrası en büyük sanatçılanndan biri olarak nitelendirilen ve 'beneskizyaparakça- lısmam" diyen Bacon"ın böylece büyük bir ya- lanı da ortaya çıkmış oluyor. 1992 yılında 83 yaşındayken yaşamını yiti- ren Francis Bacon. büyük boyutlu çalışmala- nnı tıpkı romantık sanatçılar gihi pskİ7 yapmarian tamamla- bu yapıtlara iki milyon pound değer biçiliyor. Francis Bacon'ın yapıtlanyla ilgili olarak ret- rospektif bir sergi, ocak ayında Çağdaş Sanat- lar Müzesi'nde açılacak. Yaşamını Fransa ve Londra'da sürdüren Joule,yapıtlan satmak gi- bı niyeti olmadığını. ancak Bacon'ın \asiye- tinin onaylanmasını istediğini söylüyor. Joule. Francies Bacon ile 1978 yılında Ku- zey Kensington'da büyük birevde yaşadığı sı- rada tanışmış. Yazar v e sıkı bir sanatsever olan dığını söylüyordu bütün dün- yaya. Sanatçının yakın arkadaşla- nndan Kanadah işadamı Barn Joule, Bacon'a aıt yüzden faz- la eskizi ve gazetelerden kesi- lerek üzeri boyanmış çalışma- lan ortaya çıkararak bu sırn bozmuş oldu. Dünyanın sayılı müzelerinde bulunan birkaç y a- pıtının dışında bütün yapıtlan- nı yok eden sanatçının bu çalış- malannı çok az sayıda sanat eksperi görme imkânı buldu. Çağdaş Sanatlar Enstitüsü'nün yöneticilerinden Philip Dodd, sanat dünyasında ses getiren bu durumun ancak resimler halka açıldıktan sonra açıklığa ka\ u- nşmayı bekleyen taslaklannın sahibi olmuş. Londra Tate Galeri, Joule'nin elinde bulu- nan taslaklan ve çizimleri sanat eksperlerine onaylatmak için 400 bin pound ayırdı. Jo- ule'nin elinde bulunan taslaklardan bir tane- sinin, Bacon'ın 1966'da uzun süre büyük aşk yaşadığı GeorgeDyer'i bisiklette gösteren ün- lü resmin eskizi olduğu belirtiliyor. özel bir koleksiyonda bulunan bu resme 4 milyon po- und değer biçiliyor. Geçen mayıs ayında Can- nes Film Festivali'nde seyirciyle bulusan John Maybury'nin fılmi, Tranci^Bacon'ın sanat yasaııııııa ışık tutmuyordu. Francis Bacon Sanatevi'nin yöneticisi RemyBlu- menfeld, gelecek ay Chanel 4'te gösterilecek olan filmin, Bacon'ın ya hep ya hiç diyecek kadar ko- lay risk alacak bir kişi olmadığı- nı göstereceğini söylüyor. Ba- con'ın 1992'deki ölümünden bu yana bir kasada saklanan arşiv, sa- natçının büyük bir sırnnı saklı- yor. Caz sanatçısı ve sanat kolek- siyoncusu George Melry'in, Joule arşivinin değeri konusunda şüphe- leri var. Melly, "Bu eskizler ger- çekse bile bu sanatçının değerini azaltmaz, sadece Bacon'ın bizim bildigimizden daha karmaşık ol- duğunu gösterir" diyor. Açıkhavada sinema • Kültür Servisi - Maslak Darüşşafaka Çetin Berkmen SporTesislen Açıkhava Sineması, sinemaseverlerın hizmetine giriyor. 1200 kişi kapasıteli amfiteatrda >erlı ve yabancı çok sayıda sinema filmıne >er \enleceğı gibi, çeşitli konserlerde gerçekleştirilecek. Sinema gösterimlen dün akşam saat 21.30'da Gıuseppe Tornatore'nin Oscar ödüllü filmı Cennet Sinemasf yla başladı. 7 Agustos'a kadar belirlenmış olan programda, Cennet Sınemasf nın yanı sıra Tıbet'te Yedi Yıl, Ağır Roman ve Masumiyet adlı fılmler gösterilecek. Film gösterimleri için Akademi Sanat'ın 0 212 251 11 62 ve 251 12 99 numaralı telefonlanndan rezervasyon yaptırabilirsinız. 3. Beykoz Kültür, Sanat ve Çevre Günleri... • Kültür Senisi - Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek Beykoz Kültür, Sanat ve Çevre Günlen bugün başlıyor. Beykoz Belediyesi ve Sivil toplum kuruluşlanyla düzenlenen etkinlik kapsamında konserler. halkoyunlan, toplu nıkâh, sünnet. çocuk programları. halk koşusu. yemek ve amatör Türk halk müzığı yanşması yapılacak. Toplam dokuz gün sürecek etkinliğin bugünkü progTamı saat 20.00'da lstiklal Marşı'yla başlayacak, 20.10"da protokol konuşmaları. 20.40'ta Burhan Yıldınm. 21,30"da skeç, 22.00"de Yılmaz Morgül konseriyle devam edecek ve 24.00'te havai fişek gösterimiyle son bulacak. Etkinlik hakkında aynntılı bilgi için 0216-322 25 04^*03 no'lu telefon aranabilir. Enka-Fujifilm Fotoğnaf Yanşması • Kültür Senisi - Enka Spor Kulübü. Fujifilm'le ortak olarak "En lyı Tenis Fotoğraflan" vanşması düzenhyor. 3-9 Ağustos arasında, ENKA Sadi Gülçelik Spor Tesisleri'nde gerçekleştirilecek olan Uluslararası Bayanlar Tenis Turnuvasf nda çekilecek fotoğraflan kapsayan yanşma, günlük, haftalık ve ayhk yayın organlannda yayımlanmış fotoğraflan da içeriyor. Seçici kurulunda tsa Çelik, tsmet Gümüşdere, Faruk Akbaş, Yavuz Kocaömer, ve Cem Sarp'ın yer aldığı yarışma. günlük yayınlar ve haftalık-aylık yayınlar olmak üzere iki ayn dalda düzenleniyor. Her iki dalda da binncılik elde edenlere 400 milyon TL, ikincilik elde edenlere 200 milyon TL, üçüncülük elde edenlere ise 100 milyon TL'lik para ödülü venlecek. " -' Arles'taki fotoğraf fuamna ilgi 1 Kültür Servisi - Fransa'nın Arles kentındekı fotoğraf füanna ilgi yüksek. Bazı fotoğraf ustalan. fuardakı fotoğraflann 'fotoğrafçılığın köktendıncılennı' sevindirici nıtelıkte olduğunu söylerken bazıları da David LaChapelle. Eugene Omar Goldbeck \e Mike Mayer Disfarmer'ın çalışmalannın unurulmaz olduöu görüşünde. Benetton'ın fotografçısı Olivıero Toscanı ise 'sanat fotoğrafçtlığından ve fotoğraf sanatçılarının orijinal çalışmalanna yönelik fetişizm'den nefret ettiğini, fuarda yaptığı konuşmada dile getırdi. Fransız Le Monde ve ttalyan La Stampa gazetesinın sanat eleştirmenleri fuan yerden yere vurdu. Fuann belkı de en ilginç yanı. Cezayirli sanatçı Mjıda Khattari'nin 'Tchador de la Repulique' adı altında sergilenen ve fotomodellere 'lslami gıyım örneklen" sergıleten fotoğraflan. Altm Aslan ÖdüSünü Faberge aldı • Kültür Servisi -Uluslararası Reklam Festıvalı'nde. Altm Aslan Ödülü'nü Elida Faberge. 'Sanat Okulu" adlı reklam filmıyle kazandı. Resim sınıfmda çıplak poz verirken Impuls'a duyarsız kalamayan erkek modeli konu alan film. festivalde ödül alan dört Unilever reklam fılminden biri oldu. Bu yıl 45.si düzenlenen festıvale katılan 4992 reklam filminden yalnızca 125'i ödül alabıldi. Her yıl, her kategorıde dağıtılmayan Altın Aslan Ödülleri, jüri üyeleri tarafından üç reklam filmine verildi. Kozmetik ve Güzellik Ürünleri dalında Bronz Aslan Ödülü'nü i^e baştan çıkarma konusunun işlendiği 'Asansör' adlı reklam filmiyle Axe aldı. Davtd Bowie, web sayiası açıyor • Kultür Senisi - Davıd Bovvie, vveb sayfası açıyor. Daha önce hayranlannın merakını tntemet kanalı (www.davidbowie.com) ararılıgıyla yıldız, bu kez BowieNet uluslararası bir operatör olarak hizmete girecek. Amerikalı aboneler, ayda yaklaşık 20 dolar karşılığında idollerinin çalışmalannı herkesten önce ögrenecek. piyasaya sürülmemiş parçalan ve khpjenni izleyebilecek. BowieNet'in hemen gelecek ay hizmete gireceği açıklandı. Daha sonra ise diğer kıtalarda yaşayan Bowie hayranlannın bu servise nasıl abone olabilecekleri açıklanacak. BUGUN • AKS.4NAT'ta saat 14.00'te lazer diskten Wagner'in 'Die Walküre' operası izlenebilır. • NÂZIM KÜLTÜREVİ'nde saat 17.00"de Lütfi Ö. Akad'ın 'Divet' filmi izlenebilır. «. UURUyRMM» ZÖHTÜ MÜRİOOĞLU AHŞAPHEYKaSBVPOZYUMU • Aile Çay Bahçesi'nde saat 14.00'te Fakir Baykurt'un katılacağı 'Eğitim ve Sanat Yoluyla AydınJanma' başlıklı söyleşi, saat 16.30'da ise İzzet Çetin, Oğuz Oyan, tzzettin Önder ve Ahmet Saltuk'un katılacaklan 'Ulusal De\let, Bağımsızhk ve Özeflestinne' konulu panel izlenebilir. • Anıt Önü'nde saat 22.00'de Kubat'ın vereceğı konser izlenebilir.