18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 4 TEMMUZ 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA ANADOLITDA YEIVIINSANIN DOGUŞU /1 Aydınlanma Hnsanhk tarihinde aklın inançtan, bilimin dinden bağımsıdaştınlmasıdır İnsan'ıntohumlanmasıl A ydınlık' dönemde değil, 'Aydınlanma' dönemi içindeyiz. Bu yanıt, Avrupa ya da Amerika için de geçerlidir. Çünkü çağımızda 'Yeni İnsan ' yalnız kendi ülkesinden değil, bütün dünyadan sorumludur. B atı'da'Yeni însan' uzun bir süreçte oluştu. Bu oluşumun altyapısında sanayileşme var, fabrika gürültüleri var, kilise öğreüsiyle savaşım var, deneysel bilimin üretilmesi var. İLHAN SELÇUK 2000'e erişmek için önümüzde bir buçuk yıl kaldı. Yaşadığımiz yüzyılın sonu. 2'ncı bınyılın bitimi, 3'üncübinyılın başlangıcıdır. Bu gizemlı rakamlar, geçmiş ve geleceğe dönük çeşitli düşüncelerin çekimını yaratıyor. Geleceği görebilmek için geçmişı anlamak gerekır; bu alanda başvuracağımız öğretmen tarihtir. Öğretmenımız bize ıkı dev rımden söz açıyor: Birincisi, 'tanra devrimi'dir: Göçer insanın yerleşik düzene geçmesı uygarlığın kapısını açtı. lnsanlığın yaşadığı ıkinci devrim. sanayileşme aşamasıyla vurgulanıyor. Tanm düzeninde msanın yaşamını din kurallan saptıyordu. insan, inançlarıyla oturup kalkıyor, toplum düzen' dine bağlanıyordu. Ortaçağdan yeniçağa geçiş yolu Mnanç' ıle 'akıl' arasındakı köprüyü aşmak demektir. İnsan aklınm inançlardan oluşan siyasal- toplumsal-ekonomık kurallan sorgulamaya başlamasının tanhi nedir? Bu sorunun yanıtı tartışmalıdır. Kesın bir tarih vermek yerıne. bir oluşumdan söz açmak daha doğru olur. Sanayı devnminin anayurdu Avrupa'da. medrese öğretıminden kurtuluşun başlangıcı 15'ınci yüzyıladeğın uzaniyor. 'Yeni İnsan'ın doğuşu, 'Rönesans- Reform-Aydınlanma' eksenınde belırleyecegımız omurganın son ekleminde ürün vermiştir. 'Yeni İnsan'ın tohumlanması kolay olmamıştır. 18'inci yüzyılın 'Aydınianma Çağı' dıye adlandınlması da boşuna değıldir. 'Aydınlanma Çağı'nın bir dızi yeni kavramı ürettıği bir gerçektır; alt alta yazarsak, üstünde düşünülmesı gereken ve birbinnı bütünleyen sözcükler şunlardır: Sanayileşme... lluslaşma... Laiklik... Demokrasi... İnsan hakları» Batı'da Aydınlanma Çağı'nın insanı, "her '.seyiaklın mahkerneşfg(jp>argılajan~ bir yeni kımlik kazandı'. 'Aydınlanma Ça^' A\ rupa düşünce dünyasında 18'mcı yüzyılda oluşan bir felsefenin ürünüdür. Toplumsal süreçte feodalıtenin gerilemesı ve sanayi burjuvazinin yükselmesiyle ortaya çıkmıştır. insan haklan ve teme! özgürlüklere dayalı demokrasi, Aydınlanma felsefesının siyasal ideolojisidir; daha sonra işçi sınıfının devlet yönetımine ağırlığını koymasıyla. siyasal demokrasi. sosyal demokrasiye dönüşecektır. Aydınlanmayı kısaca tanımlarsak insanlık tarihinde "aklın inançtan. bilimin dinden bağnnsızlaşmasıdır"" dıyebilinz. tnsanhk aydınlandı mı?.. atı'da 'Aydınlanma Çağı1 artık tarih mi olmuştur? Immanuel Kant'ın 1784'te sorduğu soruya bugün de gereksinme yok mu? Kant, "Şimdi aydmlanmış, aydınuk bir dönemde mi yaşıyoruz" 1 sorusuna "Hayır, aydınlanmakta olan bir dönemde yaşıyoruz" yanıtını vermısti. Bugün de aynı yanıt geçerlidir. 'Aydınlık' dönemde değil. 'Aydınlanma' dönemi içindeyiz. Bu yanıt. Av rupa ya da Amerika için de geçerlidir. Çünkü çağımızda 'Yeni İnsan' yalnız kendı ülkesinden değil, bütün dünyadan sorumludur. İnsanlık bir bütündür. Tümüyle ınsanlığı düşünerek şunu söyleyebiliriz: "Sanayüeşme, liuslaşma, Laiklik. Demokrasi, İnsan Haklan" gıbı kavramları özümsemiş 'Yeni İnsan' ancak eskı ınsana oranla aydınlanmıştır: ama, tam bir aydınlıktan söz edemey iz. Batı'da 'Yeni İnsan' uzun bir süreçte oluştu. Bu oluşumun altyapısında sanayileşme var. fabrika gürültüleri \ar, kilise öğretisiyle savaşım var. deneysel Anadolu'dayeni insanOsmanlı aydınlan, 19'uncu yüzyılda Avrupa ile yakından tanıştılar. Aydınlanmanın Rönesans ile Reform"dan daha değişik bir niteliğı vardı. Rönesans ile Reform. Hıristiyanlık dünyasının iç hesapiaşması gibi görünüyordu: Rönesans ressamtetn. kıliselerın 'tav'âTiia'rini süslüyor, Reform ise Papa'ya başkaldınyı simgeliyor, her iki büyük olgunun üstünde kılısenın kubbesi yükseliyordu. Oysa 'Aydınlanma Devrimi' kiliseye karşıydı, Hıristiyanlığa ters düşüyordu. Bu içerik, "Aydınlanma'yı evrenselleştiren niteliklerden biriydi. Osmanlı aydınlan. Avrupa'ya gidip geldikçe 'Veni İnsan'la tanıştılar. Bu tanışıklık, kendi benliklerinde yenileşmeyi güdüledı. Tehlıkelı bir dönüşümdü bu. Çünkü Osmanlı topraklannda 'Veni İnsan'ın oluşup beslenmesı için gerekli altyapı yoktu. Avrupa ile tanışıp 'Jön Türk'leşen Osmanlı aydınlan. Aydınlanma felsefesınden paylannı aldıkça, kendi yurtlannda dışlanacaklar. halkın gözünde 'Con' diye anılacaklardı. Batı'da 'Aydınlanma' sınıfsal bir temele dayanıyordu. Osmanlı mülkünde ise sanayi burjuvazısı yoktu. Tanm ıdeolojisinin egemenlığındekı bir toplumda "özgürlük. uluslaşma. laiklik' kavramlarını savunan aydınlann acı çekmelen doğaldı. Türkiye'de toplumsal ve ekonomık altyapı değışimı gerçekleşmeden 'fikir inkılabı' gündeme gırmış. toplumda siyasal tartışma başlamıştı. 1923 Devrimi'ne gelınceye dek. çağdaşlaşmanın yeterli uygulaması görülemedi. Tanzimat yenilikler getirmiştı. Ancak devlet düzeni, padişahlığın ve halifeliğin dinsel egemenliğinden juırtulamıyordu; hilafet laiklığe engeldı. Osmanlı Imparatorluğu'nun çok uluslu olması, ümmet bilincini aşmak isteyen etnik toplumlann bölücülük açmazına düşmelerine yol açıyordu. İnsan haklan ve demokrasinin karşısındaki engel şeriat hukukuydu. Osmanlı de\letinde hercemaatın kendi geleneksel hukukunu savunması, 19'uncu yüzyılın Avrupası'nda olduğu gibı. Medeni Kanun'u (Yurttaşlık Yasası) benimsemeye engeldi. Islam'da kadının yeri, erkekle eşitliği olanaksızlaştınyordu. 'Aydınlanma'nın koşullan, Osmanlı Imparatorluğu sınırlan içinde yok gibi görünüyordu. Buna karşın. Avrupa'da yaşanan Aydınlanma Devnmf nın yansımalan. imparatorluğu oluşturan bütün etnik topluluklara yayılıyor, bağımsızlık ve özgürlük eğilimlerini körüklüyordu. Aydınlanma, imparatorluğu oluşturan uluslarda milliyetçiliği tohumladıkça, devletin parçalanması kaçınılmazdı. Osmanh'da Türk aydınlan, bu ikilem karşısında kaldılar. Aynca, Osmanlı Imparatorluğu'ndaki Türkler arasında milliyetçilik bilincinın doğması, Avrupa'dan değişik biçimde , gerçekleşti. Gerçekten, Türkiye'ye milliyetçilik fikirlen. Batı Avrupa"dan değil, Çarlık Rusyası'ndan yansıdı. 19. yüzyılda yükselen Panislavizm akımlan, Çarlık Rusyasf nda yaşayan Türkleri tedirgin ediyordu. Pantürkizm eğılimi Panislavızm'e bir tepki olarak uç verdi. Rusya'da yaşayan Türk aydınlan, Anadolu'yu Orta Asya ıle bütünleştirecek Turancılık akımlannı Türkiye'ye yaydılar. Bu başlangıç. Türkiye'dekı mıllıyetçıliğın. ümmetçiliğe karşı bir içerikten yoksunlaşmasına ve ırkçı renge bürünmesıne yol açtı. Ancak 1923 Cumhunyet Devrimi, milliyetçiliği ırkçılıktan ve yayılmacılıktan ayırdı ve 'Anadducu' bir çerçeveye oturttu. Yeni kurulan devletin resmi ideolojisinde milliyetçilik ilkesi Pantürkizm'den annmış olarak yer aldı. Bu dönüşüm, bir yanılgının düzeltilmesi anlamını da taşır. Çünkü laik Cumhuriyet'in yurttaşı, şeriatçılığın ümmetçiliğine karşı zorunlu olarak ulusalcılığı benimsemek zorundaydı. Temelde, antiemperyalist Ulusal K.urtuluş Savaşı'yla Türkiye'nin Aydınlanma Devrimi 'nin eşiğini atlaması olanak kazanmıştjr. . Tanm toplumunun eskı insanıyla sanayi toplumunun yeni insanı arasındaki fark. Avrupa'da yapısal bir değişimin ürünüdür. bilimin üretilmesi var. İkl ayrı zamanı bir zamanda yaşamak Türkıye. cumhuriyet rejimini 1923'te benimseyerek padişahlığı kaldırdı: 1925'tesaat \etak\ım uluslararası kurallara göre düzenlendı; eski takvime göre 1341 yılında yaşayan Türkıye 1925'e atladı. Arada 584 yıl var. G utenberg matbaasında ilk kitap yuvarlak sayıyla 1450'de, yani 15'ıncı yüzyılın tam ortasında basıldı. Osmanlı tmparatorluğu'nda- İbrahim Müteferrika ilk matbaayı kurduğu zaman takvim I729'u gösteriyordu. Bu ikisi arasında 279 yıl var. Avrupa dın felsefesinm ağır bastığı medrese öğretimınden. aklın egemenltğıne dayanan bihmsel öğretime 15'ınci yüzyılda yöneldı: Türkıye. medrese öğretımını, 20'ıncı yüzyılda taşunıştır. A\ rupa ile Türkiye tarihte ve bugün iç içe olmakla birlikte, iki ayn zamanı bir zamanda yaşamış iki -eoğrafyadır. Gerçekte bu, insanlığın yazgısıdır. Ayrı zamanlan bir zamanda yaşamak, Batı'daki sanayi devriminden sonra yeryüzünde daha çarpıcı bir çelişkiye dönüştü. Göçerler zamanmda dünyanm her yanındaki yaşam birdi. Tanm devriminden sonra oluşan yerleşim birimleri, uygarlığın beşiklerini oluşturdular; göçerler "barbar" sayıldılar. Endüstri düzenınden uzak yaşayanlar, geri kalmış sayıldılar. Geri kalmış olanlar, aşağı görüldüler; sömürgecilik ve emperyalizmi meşrulaştırmak isteyen uygarlar, bu farkı bir gerekçe olarak kullandılar. tki ayn zamanı bir zamanda yaşayan toplumlar arasında, gelişmiş olanın geri kalmış olana bakışı, hıçbir zaman uygarca ve insanca olamadı. Buna karşılık, geri kalmış toplumun insanı. olaylara nasıl baktı? Anadolu Aydınlanması'nın anahtan bu Cumhuriyeti ilan edene değin yapısında Sanayi devrimiyle yeni bir çelişki belirdi. soruda kilitleniyor. Çünkü sanayiden yoksun bir tanm toplumu olan Osmanlı Imparatorluğu'nun 1789 Fransız Devriminden sonra yaşadığı değişimin kendıne özgü koşullan var. Aydınlanma. Avrupa ıle sınırlı kalmamış. bütün dünyaya yansıyan bir siyasal ıdeoloji olarak ıster istemez yayılmıştır. "İster istemez" dıyoruz. çünkü Aydınlanma ıdeolojisinin altyapısını oluşturan sanayileşme. hiçbir toplumun kaçınamayacağı bir maddı gelışmedır Tarım düzeninde geçerlı olan dinsel siyasal yaşam bıçimı, yerıni aklın egemenliğindekı bir dünyaya bırakmaktadır. Ancak bu dönüşüm ne Avrupa'da kolay olmuştur ne de dünyanın öteki ülkelerinde kolayca taklıt edilebılecek bir ıçenğı vardır. Doğu'da. özellikle tslam dınının geçerli olduğu coğrafyada, Aydınlanma Felsefesı'nın bir siyasal ideolojiye dönüşmesi, demokrasinin yaşam biçımı olarak toplumda gerçekleşmesı anlamına gelir. 2l'inci yüzyılın eşiğinde. demokrasıyi benimsemış tslam ülkesi yok gıbidir. Demokrasiye en yakın ülkenin Türkıye olması da bir rastlantı değildir. Çünkü 1923 Cumhunyet Devnmı'yle. laiklik, devletin temel ilkesi olarak benimsendı. Laiklik demokrasinin 'olmazsa ounaz' koşuludur. Avrupa'da toplumlann seküler yaşam biçımım" benimsemeleri uzun bir tarihsel süreç sonucudur. Rönesans ve Reform'dan sonra 'Aydınlanma Çağı'na erişilmiştir. Fransa'da 1789 Dev nmı tüm Avrupa'da bir depreme yol açtı. Bu depremde kilise öğretısıne bağlı dinsel siyasal rejımleryıkıldı, devletin dını yerine kişınin inancı öne çıktı: ümmet yerinı ulus'a. kul yerini yurttaş'a bıraktı: Demokrasinin insan malzemesını meydana getıren birey ortaya çıktı. Türkiye'nin tanhınde ne Rönesans var, ne de Reform!.. Aydınlanma Felsefesf nın altyapısını oluşturan endüstri devnmınden uzakta yaşayan bir tanm ülkesinde 1923 Devrimi ile laik devlet nasıl ortaya çıkıyor?.. Avrupa'da sanayi burjuvazisi, kiliseye bağlı dinsel devlet düzenini yıkan devrimın lokomotıfi oluyor. Osmanlı toplumunda sanayi burjuvazisi yok!.. Cumhuriyet dönemine geçtikten yanm yüzyıl sonra bıle Türkiye'de Avrupa'dakıne benzer bir burjuva sınıfı var denemezdi. Buna karşın dünyada özellikle iki de\ letin anayasasında laik olduklan yazılı; bunlardan birincisi Fransa Cumhuriyeti. ikincisı Türkiye Cumhuriyeti'dır. Bu durumda soruyu yıneleyelınr 1923 Devrimi'nin lıderi Mustafa Kemal laik devletı hangı güçlere dayanarak kurabilmış?.. Tanhı kahramanlann mı. yoksa halkın mı yaptıgı sorusu tartışmalıdır; ama hiçbir Iıder arkasında __ toplumsal güçler olmadan tarihte yeni bir sayfa açamaz. Atatürk'ün kanzması ne kadar büyük olursa olsun. önderin ayaklannı dayayabıleceğı bir toplumsal temele ve bir tarihsel binkime ihtiyacı vardı. Yarın: Anadolu Müslümanlığının yapısı ALAADDIN HOTEL *•** ALAADDİN OTEL İncekum Alaaddin Hotel, Türkiye'nin yeşil turizm beldesi Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar kasabasında Akdeniz'in berrak kıyılannda huzur, spor, eğlence dolu bir ortama sahiptir. Antalya Havaalanı"na 98 km. uzaklıkta olan İncekum Alaaddin Hotel 232 oda, 500 yatak kapasitelidir. Yılın 300 gününün güneşli geçtiği ve deniz sezonunun 8 ay sürdüğü AkdenizMn bu şirin yöresindeki otelimizin odalan ile tüm kapalı alanlan merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi ile donatılmıştır. Özel banyolu odalanmız otomatik telefon, 4 kanal müzik yayını, uydu yayın TV sistemi ile otelimiz tatilde evinizi aratmayacaktır. İncekum Alaaddin Hotel'de aynca açık ve kapalı barlar, sauna, kondisyon merkezi, disco, 2 yüzme havuzu, özel plaj alanı. iskele, su sporlan merkezi, tenis kortu bulunmaktadır. Otelimiz 150 kişilik simültane çeviri sistemi toplantı salonu, 500 kişilik restoran, alakart restoran. pasta salonu, televizyon salonu, oyun odası, alışveriş mağazalan ve manzara teraslan ile unutamayacağınız bir tatil sunmaktadır. incekum Alaaddin Otel'in mutfak ustaları da gece müziği eşliğinde zengin açık büfeleri ile Türk yemeklerinin lezzetini sizler e bir kez daha tattıracaktır. Rezervasyon için: (0242) 517 14 91 (6 hat) tncekum - ALANYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear