23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 1998 CUMA ALEVtLİK VE ALEVİLER UZERİNE OYUN/4 "Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde, Hakk'ın jarattığı herşej yerli yerinde, Bizim nazanmızda kadın- erkek farkı yok, Noksanlık, eksiklik senin görüşlerinde" Rürt sorunu ve AlevflerCEMAL ŞENER Aleviler, kendilerıni ıfade etmeye başladığından bu yana: "dind", "mil- Hyetçi-ümmetçi'' v e "sosyalist-sor, da- ha çok kendıni "Kürt-solu" diye ıfade eden kesimler rahatsız olmuşlardır. Hat- ta bazı "sol" gruplar "Kürt mücadele- si" namı hesabına Alevilerin konuşma- sından ve örgü'lenmesinden rahatsız- lık duyduklannı açıkça söylemış ve çe- şitli yayın organlannda yazmışlardır. Kaygılarındaki temel gerekçe ise Kürt meselesi var iken Aleviliğin suni bir sorun olduğu, Kürt- leri bölmek içın bu işın devlet eliyle yapıldığı vs.'dir. Hatta Ale- vilerin toplu hareke- tinin engellenmesi için "Kürt Akviler BirliğT adında bir örgüt bile kurul- muştur. Halbuki Aleviliğı tanıyanlar bilirler ki Alevilik, tarihi bo- yunca hak arayan, hiçbir toplumsal ha- reketin önünde en- gel olmamıştır. Ale- vi örgütlenmesini böyle değerlendirmek büyük yanılgı- dır. Türkiye'deki Alevilerin ise sosyo- lojik olarak tümünün Kürt sayılması olası değildir. Türkiye'deki Alevilerin çoğunluğu milliyet olarak Türk köken- lidir. Kürt Aleviler de vardır ama azın- lıktadır. Aleviliğin kendini ıfade etmesı, ta- rihsel ve toplumsal şartlann denk düş- mesi sonucu gerçekleşmiştir. Bu ifade ediliş hiç kimsenin yönlendırmesı ile olmamıştır. Objektif ve subjektif şart- lann denk düşmesi sonucu olmuştur. Alevi düşüncesinın ifade biçimi bana ismini bilmediğim bir yazann şu düşün- cesini anımsatıyor: "Hiçbir silah,zama- nı gelmiş bir düşünce kadar güçlü de- ğildir." Alevilik de zamanı gelmiş bir gerçe- ğin, düşüncenın, şartlann elvermesi so- nucu ifade edilıp taraftar toplamasıdır. Ülkemizde demokrasiden yana olduğu- nu iddia eden hiçbir toplumsal kesim ve siyasi akım. Alevilerin kendi kım- lik arayışından rahatsızlık duymamalı- dırlar. Bu uğraşlanna köstek değil. des- tek olmalıdırlar. Meslegim gereğı. yurtiçinde v e yurt- dışında kurulu Alevi dernek ve vakıf- lann mekânına gidip konuşma yaptığim, konferans verdiğım, ziyaret edıp çayı- nı kahvesini içtiğim. sohbetine katıldı- ğım kurum nerdeyse kalmamıştır. Bu kurumlann duvarlannın panola- nnı Hz. AH, Hacı Bektaş Veli, Pir Snl- tan ile birlikte Mustafa Kemal'in resim- leri de süslemektedir. Hatta son yıllar- da bu listeye Sıvas olaylan şehitleriy- le birlikte Uğur Mumcu da eklenmış- tir. Eleştiriler lardır. Sol adına Atatürk ve Türk bay- ragına karşı olanlarla laiklik ve Cum- huriyet düşmanı siyasi tslamcılar böy- lece ne yazık ki ortak paydada buluş- muş oluyorlar. Ulus devlet Halbuki. ulusal marş. bayrak ve ulu- sal önder. her ülkede, her devlette var- dır. Atatürk. Türk bayrağı ve milli marş. ümmet devletınden ulus-devlete geç- menın sembolleridır. Fransa demokrasısı. Ingılız demokra- sısı \ e Italyan demokrasısı- nin de hem bayrakları. hem ulusal marşlan hem de Garibaldi, Cromvvel gi- bi ulusal önderleri var- dır. Bunlan reddetmek din dev letini. ortaçağ ge- ricilığinı istemektir. Türkiye ve Türk halkı içinde bunlar ulusal simgelerdir. Bunlar ümmet devletınden ulus devleti- ne geçmenın sımgeleridir. Her ulus- devlet; bayrağı, mılli marşı ve ulusal kahramanlanyla tanınır. Bu her ulus-de\ - let ıçın olmazsa olmaz şartlardandır. Bu dığer sol adına ya da Kürt solu adı- na reddedilirse aynı zamanda tarıhte ulus devlet olma mücadelelerini, milli kurtuluş savaşlannı reddetmek anlarru-. na gelir. Bu da sol adına ya da Kürtler. adına yapılan cahilliktenbaşka bir şey değildir. Yarın: Alevi hareketi üzerine bazı diişünceler Osmanlıdan bugüne Aleviler Sahte seyyidler ı MİYASE İLKNUR 16. yüzyılda yaşamış bulunan \e ken- dısı de Ev ladı Resul olan Seyyid Nizamoğ- lu'nun, Osmanlı devletindeki Nakıb-ül Eş- raflık kurumuna yönelik eleştınleri de dikkat çekicidir: "Sadat'ın ise hali gayet mükedderoldu. Bir kimse ey lediler anla- ra şimdi serdar Ne ahvaii siyadet bilir ne kendi seyyid Konmuş dahi değildir evine nesl-i muhtar Bursa'da iki dükkân rüş- vet verip birine Yani ki mansıp aldı bii- mezki oldu finnar" Nizamoğlu'nun bu şi- irini günümüz Türkçesi- ne çevirecek olursak, "Seyyidlerin durumu ise çok üzücii, karmakan- şıkoMu;Günümüzdeon- lann başına birini atadı- lar kl seyyidiiğüı ne oldu- ğunu bilnıedigi gibi ken- disi de seyyid değildir; Hatta e\ ine ehlibeyt soyundan biri büe gelmiş değildir. Bur- sa'da de\let adamlanndan birine rıişvet olarak iki dükkân verip. makama kondu ama cehennemiik olduğunu anlamadı." (Kaynak: Seyyıd Nızamoğlu, Hayatı- Eserleri-Divanı, Can Yayınlan.) Sevgi muhabbeti kaynar yanar ocağımızda Bülbüller şevke gelir, gül açar bağımızda Hırslar, kinler yok olur aşkla meydammızda Arslanlar, ceylanlar dosttur kucağımızda A Yurtdışındaki örgütler. duvarlannda bu sımgeleri bulundurmalan nedeniy- le özellikle Mustafa Kemal'in ve Türk bayrağının asılmasından dolayı Kürt sol gruplann yoğun eleştırilenne uğru- yorlar. Bu olaya yurtdışına bu dernek- lerde konuşma yapmaya gitmış tüm ya- zarlar ve gazeteciler tanık olmuştur. Kendilerine göre: devletin ya da dev - let yöneticilerinin işlediği hatalardan do- layı demokrasi, sosyalizm ve ulusal -kurtulu^adHia Mustafa^KemaUir^res— minin \e Türk bayrağının asılmaması gerektiğinı savunuyorlar. Buna Alevi derneklerinin de katılması gerektiğini. eğerkatılmazlarsa: devletçi. genci dev- letin işlediği hatalannı suç ortağı ola- caklarını iddıa ediyorlar. Alevilerin Mustafa Kemal'i sahip- lenme gerekçesi olan: teokratik Os- manlı devletini yıkıp ümmet esasına dayalı yapıya son verip laik ulusal dev - let kurmasının olduğunu anlamıyorlar ya da anlayamıyorlar. Türkiye'de Atatürk resimlerıne. hey- kellerine. Türk bayrağına. hatta bir de tstiklal Marşı'nakarşı olan diğerbirsı- yasi yapılanma da şeriat esasına daya- lı din devleti kurmak isteyen irticacı- E M V a k f ı B a § k a n ı I z z e t t i n D o ğ a n Örtülü örtüsüz ödenekfark etmez AYŞE YILDIRIM - Hayata geçirildi, ama yetersiz buldu- nuzgaliba~. - Yetersız şekılde e\et. Yani onu uygu- lama>a ko>mak ıstedıler, ama kendi parti- len içersindekı mukavemetleri aşamadı- lar. Özellikle ANAP kendi grubunun mu- ka\ emetını kıramadığmı söyledi Say ın Baş- bakan bir ikilı görüşmemizde. "Hocam bu- nu mutlaka gerçeklestireceğiz. Şu anda ba- zı mukavemetler de olsa biz bu mukave- metleri aşacağız" dedı. Şu ana kadar aşıl- mış değıl. Çok ılgmç bir olaydır, yıllar yı- lı Aleviler Halk Partisı'ne oy verdiler. Bir tekHalkPartisf nınbelediyelen Alevılere arsa vermıyor. Yani CEM Vakfı'na her- hartgı bir arsa tahstsı yapmadjlar. İki bele- di>esi var Istanbul'da, biri Kadıköy. biri Beşiktaş. Genel başkanın tüm ısranna. yük- lenmesine rağmen bu beledıyelen henüz doğru yola çekebılmiş değildir.. - OzdlikleCEM Vakfi'na mı wriimiyor? - Sadece Pir Sultan demeklerine Kadı- köy'de küçük bir arsanın verildiğini söyle- diler. Ama burada da "Hocam size veremi- >oruz.aranHdaanlasın" dediler. Sanki mil- >onlarca Ale\ f>e, bir tek 500-600 metre- kare yer düşüyormuş gıbi. utanç vericı. aşağılayıcı tavır ıçıne girdiler. Ama kendi- lerinın yüzlenne açıkça söyledim. "AJe>1- lerbununcevabınısandıktaveriıier'dedım. Yani kim ki bundan böyle Alevilere hâlâ sakıncalı vatandaş gıbı bakma cesaretini, cüretıni göstenr, mensup olduğu parti ne olursa olsun Alev ıler oylan>la ezecektir. - Bütçeden pa> her yil a>nlacak mı? - Bütçeden tabii kı her yıl pay aynlacak- tır, ama böyle küçük bir pay aynlmayacak- tır. Savin Ecev it'in Hacıbektaş'ta verdiği söz. tarihi bir sözdür.Adil bir mıktan bütçev e her yıl koymak zorundadırlar. Yalnız Aleviler meselesi de değıl bu. Bu ülkenin vatanda- şı, dini, dili. ırkı ne olursa olsun vatandaş ise yasalarla koyduğun düzenı farklı bi- çimde uygulayamazsın. Anayasanın 10. maddesınde Tüm vatandaşlar felsefl ka- naatleri dini inançlan, mezhepleri neolur- saobun vasalarönündeeşittir. Kanunlara>- nm yapdmaksızuı uygulanır" deniyorsa. bu anayasa hükmünün gereğini yerine ge- tirmek gerekır. Alev isıne de, Hırıstıyanı- na da. Musev ısıne de bu ülkenin vatandaş- lanyla adıl bir pay vermek zorundasınız. eğer bütçeye ınançlar içın bir pay koyu- yorsanız. Onun ıçın bu. bunlann lütfu de- ğildir. Yapılan yanlışlan tekrar etmeye- ceklerini düşünüyorum.Ondan sonra her yıl da Alev ılerin kendi ıhtıyaçlannı karşı- layacak ölçüde adıl bir paylaşımda hakla- n olan mıktan alacaklanna inanmak isti- yorum. Böyle bir yanlışa düşerlerse yargı yolu dahıl hertürlü demokratık yolu dene- nm. - Bazı dernek ve vakıflara örtülü öde- nekten para veriidiği doğru mu? - Bılmıyorum. Yani onu tahmin etmiyo- rum. Yalnız bazı cemevlen yapımı ıçın devletin birtakım desteklersağladığı vaka- dır. Yani dün vermeye başlanmıştır, bugün de\eriliyorzamanzaman. Ama bunlar çok yüksek miktarlar değıl. Bunlar. devleti yö- netenlenn sorumluluklannı yenne getir- mek için bir nebze olsun, keçiboynuzu nı- teliğınde de olsa böyle bir yardımda bulun- malan aslında çok önemli bir olaydır, ama çok yetersızdir. Bir nevi göz boyama. bu kesımde meydana gelebılecek bir hırçtn- laşmayı ya da bir reaksiyonu önleme ama- cına yönelik. Ama doğru bir olaydır. lster örtülü. ıster örtüsüz ödenek, Alevi ıçın bu önemli değil. O haklann verilmesı gereki- yor. - Bütçeden pay alınmasına bazı örgütler karşı çıkıyor.. - Ama şimdi o karşı çıkanlar bizden ev - vel koşuyorlar paralan almak için. bız bu sefer almıyoruz. Biz dıyoruz ki bunlaradil ölçüler değildir. Demeklerarasmda tered- dütler olduğunu görüyorum.. "Alalım mı almayahm mı" diye Ama almamadakı mak- sat ılk gün söyiedıkleri maksat değil. Bu defamaksatfarklı. "Bu kadaraz olur mu" diyorlar. Halbuki ilk günlerde "Biz devle- tin parasma mı muhtacız" dıyorlardı. San- ki devlet başka dev let. sankı kendileri baş- ka devletin vatandaşlanymış gibi. Yarın: Merkez sağa da oy verilmeli 1a z a r A l i B a l k ı z , A l e v i y a ş a m b i ç i m i n i a n l a 1 1 1 Alevinin Kürt'ü Türk'ü olur mu? Ali Balkız Son 15 yılın, ülkemizde en çok konu- şulan, en çoktartışılan iki konusundan bi- risi Kürt meselesi ise öteki de Alevilik ol- du.Bu niçin böyle? ~ Afeviler kentte arayişa girdiler? Bu kent koşullannda kültürümüzü ve inancımızı na- sıl yaşanz. burada onu yeniden nasıl var ederiz? Yükselen şeriatın ve faşizmin teh- dıtlennden kendimızi nasıl koruruz? Iran mollalannın olası girişimlerine karşı han- gı önlemleri alınz? Asıl önemlısi devle- tin asimilasyon uygulamalanna karşı na- sıl direninz? Soru sormak, yanıt istemek demektır... Farklı sorular, farklı yanıtlar \e kaos .. Işte bu kaos ortamında, kimılen "Asıl Müslüman biziz" söylemlenyle, bir kül- türlerve inançlarbileşkesi. bir Anadolu ya- ratısı olan Aleviliği. Arap çöllerine taşı- maya çalışırken aslında "Siz de Müslü- mansınız" diyenlerle aynı konuma düştü- ler İzzertin Doğan'larla, Fethullah Gü- len'lerin konumu budur. Sadece Ali sev- gisi. ehlibeyt sevgisi dışında (o da soyut bir se\ gi) hiçbir benzerliği olmamasına, özünde şeriatın Acemcesi olan Şiiliğin, bu sevgiden yararlanarak Aleviliğe el at- TîiasiTbutduğu taşerontar (Fermani Altufl," Cenıal Şahin) aracılığı ile "Ehlibeyt Ku- ruhaylan" düzenlemesi v e bu konuda dev - letten de destek alması keza bu kaos orta- mının ürünüdür. Buna, Konya Selçuk Üni- versıtesı İlahıyat Fakültesi mezunu, Ta- lim Terbıye Kurulu üyesi, Alevilere yöne- lik yayın yapan "Genç Erenler" dergisı- nın danışman koordınatörü Hüseyin Tuğ- cu'nun Alev ilen "İslamlaşnrma" v e "Türk- leştirme" girışımlennı de eklemek gerek. Şenatçı "Aksiyon" dergısınin, "Cuma1 " dergisinın, Türk-lslam sentezinin ideolog- lanndan OrhanTürkdoğan'ın, NamıkKe- mal Zeybek'ın. Yavuz Bülent Bakiler'ın, Hüseyin Çelikcan'ın, Nusret Hatipoğ- lu'nun, AbdülkadirSezginın çabalannı da eklemek gerekir. Tüm bunlar niçin? Kent koşullannda zayıf düştükleri. poy- raza açık hale geldikleri. derlenip topar- lanmaya, örgütlenmeye ve yeniden varol- maya çalıştıklan bu ortamda, herkes ken- di "Atevisint^âratmakistiyof Alevilik en geniş anlamı ile bir kültür, felsefe ve yaşam biçimidir. İçinde birçok din kaynaİch (Elbette Islamiyette) inanç- sal y anlar da taşıyor olmalda birlikte, Ana- dolu halkmın (Türkler, Kürtler, Araplar vs.) ortak değeridir. Bu kültürü. bir Türk na- sıl yaşıyorsa bir Kürt de öyle yaşar. Bir Kürt ile Türk birlikte müsahıp olabilecekleri gibi aynı ceme de girerler. Bir Kürt dede- nin, Türk taliplen olabileceği gibi tersi de olur. Yani Alevilikte Kürtlük. Türklük di- ye bir mesele yoktur. Orada büyük. küçük. fakir, zengin, Kürt, Türk, kadın, erkek yoktur, canlar vardır. Değıl Kürdü. Türkü. 72 milleti bir tutan bir felsefe, nasıl olur da kendi içinde böy- lesine yapay bir aynşma yaşar? Bu olacak şey değil... Özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda sahte seyy idlenn sayısında yaşanan artış, mer- kezi idareyi oldukça sıkıntılı birduruma sokmuştu. Süreklı Nakıb-ül Eşraflarabu durumun önlenmesi için buyruklar gön- derilmekteydi. Ancak sahte seyyidlerin ve Nakib-ül Eşraflık kurumunun bozul- masının önüne geçmek mümkün olama- dı. Seyyıdlık kurumunun dejenerasyona v e yozlaş- maya açık olmasının en önemli nedeni onun sa- hıp olduğu ayncalıklar- dan kaynaklanmaktaydı. Çünkü bu ayncalıklar ay- nı zamanda ekonomik güç sağlayan bir unsur duru- mundaydı. Tabii Nakib- ül Eşraflık kurumunun tek zaafı. rüşvet karşılığı sah- te seyyidlik belgesi dağıt- maktan ibaret değildi. Ku- rumun bazı aılelere verdi- ği sahte seyyidlik belge- lerinde koşul olarak ehli sünnete yani Sünniliğe bağlı kalmalan isteniyor- du. Avukat Muharretn Naci Ofhande- de'nin şeceresinde bu örneğe rastlıyo- ruz. Nejat Birdoğan'ın kitabında da ya- yımladığı şecerede şöyie bir bölüm var: "Kendisine istediği hilafet verilmiştir. An- cak bunun şartlan vardır ki. şunlardır: Farz ve sünnet bütün ibadetleri yapacak; aptes alıp gusul edecek; beş. vakit namaz kılacak. zekât ödeyecek. ramazan orucu- nu tutacak. hacca gidecek, unırc ve Me- dine ziyaretlerini ifa edecek, öşrini vere- cek, fakire yemek yedirecek, borç para \«recek, yakınlannı ziyaret edecek, ölçü- y ü tartıyı tam yapacak. gece namaza ve gündüz oruca devanı edecek, bütün gü- zel ahlakı yerine getirecek.-" Görüldüğü gıbi Alevi dedelennin sey- yidlik sevdası bazen yollanndan taviz vermelerine neden olmuştur. Osmanh'da şecere almanın koşulu ehl-ı sünnete bağ- lı kalmak. Tabii bu sahte şecereleri alan dedelerin ehl-ı sünnete ne kadar bağlı ol- duklan tartışılır. Ama Osmanirnın bu yolla dedeleri Sünnileştirme niyeti açık- ça görülüyor. (Kaynak: Ali Yaman'ın 'Alevilikte De- deük ve İşloieri" konulu yükseklisans te- zı) 12 Eylül'ün armağani: Türk-islam Sentezi Cumhuriyetın ilanından ve Mustafa Kemal'in devrimlerinden sonra büyük bir nefesalan Aleviler. tekkelerinın kapatıl- masına ve ibadetlerin gizli olarak yapıl- masına rağmen çok partili döneme kadar rahat bir yaşam sürdüler. Ancak "Yeter, söz milletin" sloganı ve daha çok demok- rasi ıstemiyie iktidara gelen DP'nin laik- likten ödün veren politikalan ile Anado- lu topraklanna yeniden irtica tohumlan ekılmeye başladı. Diyanet Işleri Başkan- "Iığı'nın gözetim ve himayesinde Aleviîe-" re yönelik saldınlar arttı. Bizzat Diyanet tşleri başkanlannın ağ- zından hakaret içeren sözler sarf edildi. Alev ilerin ödediği vergiden maaş alan din adamları, camilerdeki vaaz ve hutbe- lerinde hakaretlerini sürdürerek Emevi dönemini hortlattılar. Bazı Alevi dergâh- lanna ve köylerine bu dönemde camiler yapıldı. Bugün Abdal Musa'dan Sücaad- din Veu'ye. HıdırAbdal Sultan'dan Ham- za Baba dergâhına kadar Alevilerin kut- _sal mekânlanna camiler konduruldu. iz- _ mir'in ünlü Bademler köyü. bu furyadan nasibini alanlardan. 70'li yıllarda ise Os- manh'nın zulmünü aratmayacak ölçüde Maraş, Çorum ve Sıv as'ta toplu kıyımlar yapıldı.Cumhuriyet tarihi boyunca en yoğun Sünnileştirme çabalanna 12 Eylül darbesinden sonra tanık olundu. 12 Ey- lül cuntasının benimsediği ve devletin resmi görüşü haline getirdığı Türk-lslam sentezinin sonucu olarak zorunlu din ders- leri ve Alevi köylerine cami yaptırma kampanyalan uygulamaya konuldu. Cun- tanın lideri Kenan Evren ve beş general. 12 Eylül sonrası konuşmalarına Kuranıkerim ve hadıslerden alıntılarla başlıyor ve bitıriyordu. Yarın: Aleviye cami ne gerek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear