22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 1998 PAZARTE6 HABERLER "Cooperative Key-98' tatbikatı • ANKARA (AA) - Türkiye'nin e\ sahipliğinı yaptığı NATO ve Banş tçın Ortaklık (BİO) ülkelerinin planlı tatbikatlanndan olan "Cooperame Key-98" tatbikatı başladı. Tatbıkatın başlaması dola> ısıyla Akıncı'daki 4. Ana Jet Cs Komutanlığı'nda tören düzenlendi. Törende, tatbikata doğrudan katılan ülkelerin marşlannın çalınmasının ardından. 6. Müttefik Taktik Gücü (ATAF) Kurmay Başkanı Tümgeneral tbrahim Büyükyumakoğlu \e Güney A\Tupa Müşterek Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümgeneral Thomas Wasko\v. tatbikat hakkında bilgı verdiler. Türkiye'nin e\ sahipliğini yaptığı tatbikat, 24 Temmuz tarihine kadar Ankara, Konya ve Kayseri bölgelerindeki hava üslerinde gerçekleştirilecek Sanatçılara Yunan engeli • EDtRNE(AA)- Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türklere konser vermek üzere dün Edırne"nın tpsala Sınır Kapısı'ndan çıkış yapan pop müzik sanatçılan Harun Kolçak ve Ebru Aydın ile 14 kîşilik teknik ekibe. Yunanlılar geçış iznı vermedi. Sanatçılann menajeri Özgür Aras. saat 13.00 sıralannda Ipsala Sınır Kapısı'ndan gümrük işlemlennı tanıamladıktan sonra çıkış yaptıklannı, ancak Yunanlı gümrükçülerin kendilerine gtriş izni vermediklerini kaydetti. Aras. Yunanlı gümrükçülerin kendilerinden sigara \e şarap istediklerini, pasaportlanndaki v izelenn de geçersiz oldugunu ileri sürerek hakarerte bulunduklannı ve küfrettiklerinj beljrtti. GümüJcine kentinde duzenlenen konserin biletlerinin günler öncesinden satıldığını anlatan Aras. \ızelerinde sorun bulunmadığını, ancak Yunanlı gümrükçüleri aşamadıklannı söyledi. Dicle Uçağı'nda fkinci tehlike • İstanbul Haber Servisi - THY'nin. tstanbul- Düsseldorf seferini yapan "Dicle" adlı uçağı. sağ motorunda meydana gelen anza nedeniyle Atatürk Havalimanı'na gen döndü. 200 yolcusuyla birlikte dün saat 10.40'ta ha%alanan uçağın sağ motorunda. kalkıştan yaklaşık 10 dakika sonra meydana gelen anzanın ardından uçak. Atatürk Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Airbus A 310 tıpı "Dicle'' adlı uçak iki gün önce de. anzalanarak Atatürk Havalımanı'na dönmüştü. Anlamlı tören • PARİS (AA) - Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 62. yıldönümü, bu akşam Montreaux Palace'te kutlanacak. 20 Temmuz 1936'da imzalanan sözleşmenın 62. yıldönümü. Türkiye Cumhuriyetı'nin 75. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilecek. Türkiye'nin Bern Büyükelçısi Taner Baytok'un e\r sahıpliği yapacağı geceye. Türkije ve îsviçre'den gelen konuklar katılacak. Kutlamalar çerçevesinde defile, müzik % e dans gösterileri vapılacak. Kupiş olayı • MERSİN (Cumhuriyet) Dini yorumlamla tanınan Konca Kuriş'ın bulunması için çalışmalar sürdürülürken lçel Valisi Şenol Engın, çizilen robot resimler ve araştırmalar sonucu 10 kışinin gözaltına alındığını bildırdi. \'alı Engin. "Kısa sürede olayı her kim gerçekleştirmişse bulup ortaya çıkaracağız" dedi. Gözaltına alınanlar arasında. Konca Kunş'ın işyennde çalışanlann da bulunduğu bildirildi. Eşgüdüm kurulu üyesi Şahin: Din ve milliyetçilik, gurbetçileri fanatikleştirdi Gurbetçiye din sömüriisü MUTLU SERELt ANKARA - Yurtdışında yaşayan yurt- taşlann sorunlanna çözüm üretmek ama- cıyla oluşturulan eşgüdüm kurulunun üye- si Niyazi Şahin. gurbetçılere yönelik poli- tıkalardaciddı hatalaryapıldığını belirtir- ken "millryetçilik vedin" sömürüsünün in- sanlan fanatikleştirdığini söyledi. Sorun- lann temelinde bu sömürünün yattığıru vurgulayan Şahin. eşgüdümün süreklilıği konusunda, kurulun hukuksal zeminınin sağlanması ıçin yasal düzenlemenın ge- reklılığine işaret etti. 55. hükümetin Başbakanlık genelgesiy- le oluşturduğu Yurtdışında Yaşayan Yurt- taşlar Koordinasyon Üst Kurulu'nun üye- sı ve Almanya'da yaşayan bıreğitimci olan Nıyazı Şahin. sorulanmızı vanıtlarken ku- rulun amacını: yurtdışında yaşayan yurt- taşlann sorunlanna çözüm üretmek. on- larla devlet. parlamento \e hükümetler arasında sağlıklı bir divalog kurmak ola- rak açıkladı. Kurulun oluşturulmasıyla 35 yıldan bu >ana yurtdışında yaşayan Türk- lere dönük gurbetçı ya da göçmen bakışı- nın sona erdiğını kaydeden Şahin. Türki- ye'den göç eden yurttaşlann Avrupa'da ciddibirdışlanmaylakarşıkarşıyakaldık- lannı söyledi. Şahin şövle devam etti: "Biz şimdiye kadar vurtdışına gönder- diğimiz işçilere, amaçlanna ulaşabilmek için iki yol öğrettik. Kültürel değerierini taşımak, Anadolu'nun sevecen kültüriinü götünnek yerine, iki etkenk gittik. Biri mil- öyetçi yaklaşımlar, diğeri de dinsel öğeler. Çünkü bunlaruı ikisi etrafında insanlan örgütlemek kolay. Azınlık psikolojisi var, •Çocuklanmız Hınsti} anlaşacak. dılımız. kültürümüz zarar görecek' düşüncesi etki- li oldu. İnsanlann inancına kimsenin ka- nşma hakkı yok. ama bu götürdüğümüz iki öğeyle insanlar fanatikleşti." Şahin. gurbetçılenn jaşadıklan kültür- den uzak kaldıklannı. yeterlı eğıtim ala- madıklarını. dola> ısıyla ı> ı meslek edine- mediklerinı \ e çalışma >aşamına aktif ola- rak katılamadıklannı kaydederek "Şimdi A\rupa'da binlerce işsiz genç var. Türkhe, si\il toplumun öncülüğünü \apabilirdi. ol- madı. Şimdi öyle bir konuma geldik ki. bü- tün Alman kent yöneticilerinin Türklerle ilgili sorunlamardır. "Bızım kentlenn fo- toğrafı değiştı" derler"' diye konuştu. Türklenn eşıt haklar konusundakı et- kinliğinin gıderek azaldığına işaret eden Şahin. şunlan söyledi. "Kı>afet bile bu kadar çağdışı olamaz artık. Bu akımlar gittikçe bo\ utlanıvor. Bu insanlar bunu yapmakla biitün Avrupa'da. toplumun ömargısının ku\ vetlenmesine neden olu>or. Ömargu bir cehaletin ürü- nüdiir. Vatandaş olan çok Türk \ar. O> kullanma potansiyelidir. Ama dışlama po- litikası sonucu, çok fazla etkili olamıyo- ruzT Anadolu kültürünün, gurbetçılenn ya- şadığı ülkelerin kültürüyle kaynaşması sağlanmadan örgütlenmeye yönelmenin Türklerin daha iyi konumda olmalannı engelledığıni kaydeden Şahin. "Eğer bu yapılsaydı gurbetçi Türkler AB konusun- da da etkin olabiürdi" görüşünü dıle ge- tirdı. Şahin, A\rupa ailesıne katılmak ıs- teyen Türkiye'nin Avrupa değerierini sis- temıne yerleştırmek zorunda oldugunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa'da yaşayan 3 milyona yakın Türk insanı var. Bunlar avn a\n gettolara yönlendüer. Bunda Avrupalılann da kat- kısı \ar. ama Türkiv e insanının akılcı olma- yan örgütlenmesinin katkısı da göz ardı edilemez.Onu aşamadık. Bu örgütleme ile çözüm üretmek durumuııdayız." Yurtdışındaki Yurttaşlar Koordinasyon Kurulu 'Mektupla oy kııllaııılmalr ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yurtdışında Yaşayan Yurttaşlar Koor- dinasyon Kurulu bünye- sinde oluşturulan Şeçme \e Seçilme Haklan Ko- mitesi, yurtdışındaki yurttaşlann seçımlere mektupla katılabilmeleri gerektiginı savundu. Ko- mite, Türkiye'de bulunan yabancılara seçme ve se- çilme hakkı venlmesıni önerdi. Yurtdışındaki Türkle- nn sorunlanna çözüm üretmek amacıyla oluş- turulan kurulun alt komi- tesi tarafından hazırlanan raporda, Kanada. ABD. Fransa ve Almanya'daki seçim modellerinden ha- reketle yurtdışında seçim çevresi oluşturmanın. uluslararası hukuk kural- lan ve seçim çevrelerinin oluşturulacağı ülkelerin konuya duyarlılığı açı- sından sakıncalı olduğu görüşüne vanldı. Rapor- da, yurtdışında seçim çevresı oluşturulması ye- rine, mektupla oy kulla- nılması önerisi getınhr- ken bu vöntemin yalnız- ca seçmen kütüklerinin oluşturulmasını yeterli kıldığına dikkat çekildi. Öneriye göre, yurtdışın- daki yurttaşlann ıkamet ettiği bölgelerdeki kon- solosluklarca çıkanlacak adresler ve kimliklenn belirlenmesi ve Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) gönderilmesi gerekiyor. Böylece YSK'nin bir seçmen kütüğü \e seçim bölgesi oluşturması öne- riliyor. YSK, mektupla oy kullanma yöntemine. gizli oy ilkesine aykınlık içerdiğı gerekçesiyle kar- şı çıkarken komite üye- leri, 3 zarf kuilanılarak gerçekleştirilecek işle- min gizli oy ilkesine ay- kın olmayacağını savu- nuyorlar. Üyeler, yurtdı- şında etkinlik gösteren şeriatçı \e bölücü örgüt- lerin müdahalesi olasılı- ğına karşı mektubun ad- rese ulaşması ile oy kul- lanılıp Ankara'ya iadesi arasındaki sürenin kısa tutulmasını önerdiler. Komitenin bir önerisi de Türkiye'de yaşayan yabancılara seçme ve se- çilme hakkı verilmesi yönünde oldu. Bunun bi- çimsel olarak değil, de- mokrasi koşullan içinde değerlendirilmesi gerek- tiği belirtilirken uluslara- rası diplomasi yönünden de çok olumlu etkiler sağlayacağı savunuldu. Yurtdışı seçmene seçenekli yasa ANKARA (Cumhuri- >et Bürosu) - Yurtdışında bulunan yurttaşlara ana- yasada yapılan son değı- şıklikle tanınan o> kul- lanma hakkının uygula- nabılmesi ıçin gerekli >a- sal düzenleme çalışma- lan son aşamaya geldı. TBMM Partilererası Uyum Komisyonu. ülke- lerin koşullanna göre farklı modellenn u\gu- lanmasına olanak tanı- yan bir yasa taslağı ha- zırladı. Çalışmanın bu hafta tamamlanarak ya- sa önerisinın imza>a açı- labileceği bildirildi. Partilerarası Komıs- yon, Türkiye'nin en çok göç verdığı ülkelerin ba- şında bulunan Almanya ve Fransa gibi ülkelerde incelemelerde bulundu. Aylar süren çalışmalar sonucunda. Yüksek Se- çim Kurulu'nun da (YSK) görüşleri alınarak sürdürülen çalışmalann bu hafta tamamlanması beklenıyor. YSK Başka- nı Tufan .\ltanın da ka- tılacağı bu haftaki top- lantıda son şekli verile- cek olan taslak, konso- losluklarda sandık kur- mak ya da sınır kapıla- nnda oy kullanmak gibi seçenekleri içeriyor. Her seçimde ülkelerin içinde bulunduğu koşullar çer- çevesinde hangı modelin uygulanacağına karar ve- rilecek. Bu konuda YSK yetkili olacak. Yapılan hazırlıklar sırasında mektupla oy kullanma modeli üzerinde de du- ruldu. Ancak. bu modet-~ den vazgeçildigi öğrenil- di. Taslakta, yurtdışına 5 milletvekilı kontenjanı tanınması üzerinde de duruldu. Osmonh tcıblosıuuırekorfiyctt Topkapı Sarayı 'nda elçi kabulü resmi 35 milyarla rekor kırdı Sadrazamın ziyafeti ise öngöriilen değerin altında kaldı • Fransız Louis-Nicolas de Lespinasse'nin iki resmini Istanbullu bir zenginin aldığı belirtildj. ÖZGEN ACAR ANKARA - Topkapı Sarayı'nda bir Osmanlı imparatorunun, bir >abancı büyükelçiyi kabul edışini gösteren 1790 tarihli bir suluboya ve karakalem resim, Londra'da bir müzayedede 35 milyar lıraya satılarak ressam Louis-Nicolas de Lespinasse'nin en yüksek değere ulaşan tablosu oldu. "Eski ustalar"dan sayılan ve Pans'ın kuşbakışı resimlen ile ünlü sanatçının. aynı büyükelçiye sadrazamın ziyafeti ile ilgili ikinci resmi ise aynı müzayedede 22.5 milyar liraya alıcı buldu. Papalığın. A\rupa'da Islamiyetin gelişmesi ile ılgilı tehlıkeyi önlemek amacıyla Osmanlılarla ılışki kurmasını yasaklayan fetvasını Fransa Kralı Birinci Fransua delmiş, Kanuni Sultan Sülevman ile diplomatik >akınlaşma başlatmıştı. Daha sonra 1720'de İstanbul. Pans'e ilk daımi büyükelçi olarak Mehmet Efendi'yi göndermiş. bundan sonra da İstanbul'da yabancı ^ . - ijiryiikdçıhkJcraçjlnjajau, ",~ - başlanmıştı. Her iki başkentin yanı sıra, ötekı A\rupa ülkelennde de Osmanlı büyükelçilerinın hareketleri toplumsal yaşamda olaganüstü ilgi uyandınnıştı. 1790'da her iki resmi yapan ressam Louis-Nicolas de Lespinasse'nin Istanbul'a gelmediği. yaklaşık 250x390 cm boyutlanndakı bu resımlerine konu olması gereken Üçüncii Selim'ın 1790'da herhangı bir büyükelçiyi kabul etmediği biliniyor. 1784'te tstanbul'a gelen Fransız Bü>ükelçisı Kont Choiseaul-Gouffier ise 1792 yılında ülkesıne dönmüijtü. Resimlenn. daha önce >apılmış benzerlennden vararlanılarak ve anlatılanlara da>alı olarak >apıldığı sanılı>or. Rekor kıran resımde padişah. konuk büvükelçısıni Topkapı Saravı'nın arz odasında çevırmenlen ve vezırleri ile kabul ederken ikincisinde ise sadrazamın, boğaza bakan yalısında konuk diplomata verdiği ziyafet ve duzenlenen özel eğlence önce'sindeki durum görüiüyor. İkinci resimde, bir uşağın, konuklann yere oturması için minderler taşıdığı ve boğaz manzarası ile gemılenn görülmesi için ressamın panoramık amaçlı pencereler oluşturduğu dikkati çekiyor. Christie's'in müzayedesinde, sadrazamın ziyafetine 130 bin dolar beklenirken 84 bin dolara: padışahın kabulü resmi için 97 bin dolar öngörülürken 129 bin dolara alıcı bulmalan sürpriz yarattı. Padışahın kabulü resmine ödenen rakam ise ressamın şimdiye degin bir müzayededekı en yüksek değerinî oluşturdu. Her ıkısinin de adı açıklanma>an "özel kişüerce'* alındığı bildirildi) se de, bu resimlerin yakın gelecekte İstanbul'da zengin bir koleksiyoncunun duvarlannı süsle>eceği de belirlendi. MHP'liler Eğitim-Sen'in Samsun kampını bastı SAMSUN - Samsun'un 19 Mayıs ilçesine bağlı Erenköy'de Eğitim-Sen'in yaz kampını MHP'lıler bastı. Baskın sırasında 4 eğitim emekçisi hafif varalanırken eski Eğitim-Sen Başkanı Bedrettin Önder'ın kafası yanldı. burnu kınldı \e ayak bıleğı çatladı. Ilçejandarma komutanlığınca ifadeleri alınan saldırganlar ise olayda "öliimcül vaka'' olmadığı gerekçesiyle bugün mahkemeve çıkanlmak üzere serbest bırakıldılar. Erenköy'de 150 çadınn bulunduğu ve eğıtimcilerin aileleri ile kaldığı yaz kampı cumartesı saat 01.00 sulannda MHP'liler tarafından basıldı. Bir minibüsle Eğitim- Sen kampına gelen 20 kadar MHP'li. kampın girişindeki sendikanın flamasını yırttıktan sonra sohbet eden eğıtim emekçılerine saldırdılar. Saldın sırasında çok sayıda eğitim emekçisi ve yakınlan çeşitlı yerlerinden yaralandı. Durumları ağır olan eski Eğitim-Sen Başkanı Bedrettin Önder ile Cenıalettin Zeren. Metin Şen. Ataman Yılmaz v e ismı belirlenemeyen bir eğitimci yakını Tıp Fakültesı Hastanesi'ne kaldınldı. 4 kişının tedavısi ayakta yapılırken Bedrettin Önder'ın burnunun kınldığı. ayak bileğinde çatlak olduğu ve kafasının yanldığı belirtildı. Eğitim emekçilerine raporlan bugün \erilecek. Saldın\ı gerçekleştiren MHP'liler. İlçe Jandarma Komutanlığı'nca gözaltına alındılar. Saldırganlann ıfadesını alan Ilçe Jandanna Komutanhğı. MHP'lilerı olayda "ölümcül vaka" olmadığı gerekçesiyle bugün mahkemeye çıkanlmak üzere serbest bıraktı. Olay sonrasında jandarmanın çevresinde yoğun güvenlık önlemleri aldığı kampta dün basın toplantısı düzenleyen Eğitim-Sen Başkanı Metin Erol şunlan sövledi: '•Çete artığı güçler kampımıza baskın düzenlemişlerdir. Bu vahşi saldında çok savıda arkadaşımız >aralanmıştır. Bu insanlık dışı saldınyı şiddetle kınnoru/ \e yetkilileri sorumlulukJannı >erine getirmeye çağn>omz. Eğitim- Sen olarak bu \ahşeti yaratanların >argı önüne çıkanlmalannın \e gerekli cezava çarptırılmalannın takipcisi olacağiA" Yürü\emediğı ıçin gazetecılenn çadınnda zıyaret ettiği Bedrettin Önder de "Saldırganlann bir yerlerden kışkırtıldığı düşüncesindcyiz. Onlar cahil gençlerdir. Onlan bura\a gönderenler bulunmah. Olaydan insanlık adına utanç du>urorum. Herkesin tatil hakkı \ar. Ancak 2 yıldu- aynı sıkıntıyı çeki>oruz" dedi. MHP'lılerin çoğunlukta olduğu 19 Nfavıs ilçesine bağlı Erenköy'de PTT Kampı. Sağlık Kampı. Malıye Kampı, Mılli Eğıtim Kampı gibi çok sayıda kamp bulunuyor. Eğitim- Sen'in de valilikten izin alarak kıralağı ve 150 çadınn bulunduğu yaz kampına geçen yıllarda da bireysel olarak saldında bulunanlar oldu. Ancak ilk kez toplu saldın gerçekleştinldi. BİZBİZE, ERDAL ATABEK Daha Fadasını İsteyin... (Ve siz hiç bir şey yapmayn...) Tüketim dünyası ideolojisinin yeni sloganı bu dur: "Bankanızdan daha fazlasını isteyin." "Arabanızdan daha fazlasını isteyin." "Hayallerinızi büyütün ve isteyin." Bu sloganlar günümüzün "doyumsuzlaştınlar insanı"n\ yaratıyor. "Sizin olaneskimiştir." "Eliniz dekiher şeyyetersizdir." Hep yenisini isteyin. Da- ha iyisini isteyin. Daha iyısi daha pahalıdır, unut- mayın. Daha pahalısını isteyin. Daha büyüğünu isteyin. Daha iüksünü isteyin. (Ama sız hiç bir şey yapmayın. Kendinizi geliş- tirmek için çaba harcamayın. Sizın bir şey yap- manız gerekmıyor. Onlar sıze daha fazlasını ver- mek zorunda. Işlen bu. Varlık nedenleri bu. Ban- kanız, arabanız, okulunuz, öğretmeniniz, anneniz, babanız, arkadaşlarınız, hepsı, hepsi size daha fazlasını vermek zorunda. Sız sadece daha faz- lasını isteyin. Verilmezse homurdanın. Verilmiyor- satepki gösterin. Mızıldanın. Eleştirin. Oralı olma- yın. Âldırmayın. Hep daha fazlasını isteyin ve al- maya bakın. Alınca da onu eskimiş kabul edin. Hemen yenisini isteyin. Hemen daha fazlasını is- teyin.) Doyumsuz insanlar böyle yaratılıyor. Alıcı bencıller böyle yaratılıyor. Her şeyı kendinın görmek ısteyen mülkiyet tut- kuluları böyle yaratılıyor. Küreselleşme masalı "bütün dünyanın tüketi- cilehnı yaratmak" ıçin çocuklara, büyüklere yeni biçimleriyle sunuluyor. Çocuklar bugünün tüketicileri yapılıyor. Gençler bütün zamanlann tüketicileri yapılıyor. Kadınlar, erkekler. sürekli tüketicı yapılıyor. Bu tüketicıliği sürdürebılmek ıçin para kazan- manın her yolu "meşru kılınıyor" Isterçal, isterçarp, istersen kaçakçılık yap, is- tersen dalavere yap, yeter ki kazan, çok para ka- zan, en büyük parayı sen kazan. Tüketim dünyasının sloganları bunlardır. Bu arada yıpranan vicdanlar, yokedilmeye ça- lışılan duygular, görmezden gelinen insanlık de- ğerleri ne oluyor? Insanlığın ortak değerlerinden hiç söz edilmi- yor. Insan emegınden hiç söz edilmiyor. Insanca dayanışmadan hiç söz edilmiyor. Birlikte yaşamaktan hiç söz edilmiyor. Hakça paylaşımdan hiç söz edilmiyor. Kimin ürettiğinden, kımin tükettiğinden hiç söz edilmiyor. Söz edilmiyor, çünkü söz edilemiyor. Tüketim dünyasını yaratabilmek ıçin bütün bunlardan hiç söz edilmemesi gerekiyor da on- dan edilemiyor. Herkes kendi çapında tüketiciliğe itilse bile, "daha fazlasını isteyin" sloganı herkesi etkiliyor da "hakça paylaşımdan" söz edilemiyor. Bu ölçüde tüketıme emekle kazanılan para yet-, meyeceği için "insan emeği"nden söz edilemi- yor. Insanların "daha fazla tüketim için" birbirini ez- meye zorlandığı bir sistemde "insanca dayanış- ma"dan söz edilemeyeceği için bu konu sessız- ce geçiştiriliyor. Bütün bunlar birilerinin birilerini tepelemesiyle olabilecegi için "birlikte yaşamak"tan söz edile- miyor. Insanlığın ortak degerlerı "ortak üretim-hakça paylaşım" üzerine kurulduğu için bu "sömürüy- le üretim-sömürüyle tüketim" dünyasında ortak değerlerden söz edilemiyor. • • • Globalleşen dünyanın gizini çözebilmek için, nelerden söz edildiğıne bakınız, nelerden söz edilmediğine bakınız. Gerçeğı açık olarak göreceksinız. Bu durum, "insanın doyumsuzlaştırılmasıdır." "Doyumsuzinsan", bu çağın yarattığı insandır. Doyumsuz insan. doyumsuz olduğu için sü- rekli "yetersizlik" içindedir. Doyumsuzluğu "yetersiz ınsan" izlemektedir. Böylece "doyumsuz ve yetersiz insan" yaratıl- maktadır. "Doyumsuz ve yetersiz insan" artık sorun çı- karmak zorundadır. Neden mı sorun çıkarmak zorundadır? Onu da haftaya konuşahm... Bakan Gürdere'den Siirt'e yatınm sözü StİRT (Cumhuriyet) - Vakıflardan Sorumlu De\ let Bakan ı Metin Gürdere. özellıkle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan çok fazla rş/tsteğı geldiğint. hükümetin herkese ış olanağı sağlamaya çalışacağını. Sıırt \e tüm bölgede yatınm yapmaya hazır olduklannı söyledi. Siırt'te Bakanlığı ile ilgili incelemelerde bulunan Bakan Gürdere, Vilayet'te Vali Yardımcısı J>Jnrullah ÇakırüanJüıı sorunları hakkında bilgi aldı. Gittikleri her yerde en yoğun ısteğin iş bulunması vönünde oldugunu belirten Gürdere şunlan dedi: -Özellikle bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin talebi bu. Aslında tüm ülkenin sorunu bu. Bu taleplere aynı anda cevap \ermek mümkün değil. Bu konuda biz de çaresiziz. Ama hükümetimiz \ilmadan herkese iş imkânı \ernıeye çaüşacak. Siirt'te yapılabilecek tüm >atınmlan vapma>a hazınz. Özellikle V"e>sel Karani \e Tillo beldelerinde modern tesisler kuracak, buralara sahip çıkacağız. Avnca \'akıflar Bölge Temsilciliği'nin Siirt'e kazandınlması için de kesin söz verivonım." Bakan Metin Gürdere daha sonra ANAP ll kongresıne katıldı. Divan başkanlığına ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bitlis -Milletvekili Edip Safter Ga\dah'nın. başkan yardımcılıklanndan birine de Bakan Gürdere'nin seçildiği kongrenın başlamasından önce FP'lı Atabağı Belediye Başkanı Rauf Lale ile aşiret reisi Mazhar Lale'nin ANAP'a katılma töreni yapıldı. Daha sonra başlayan kongrede gıdılen seçımler sonunda II Başkanlığf na Milletvekilı Nizamettin Sevgüı'nın oğlu Ömer Faruk Sevgüi getirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear