14 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 TTEMMUZ 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Kumsal Kûçükçekmece'nin bir kumsalı var. Daha doğrusu iki kumsalı... Hem deniz, hem göl kıyısında iç ve dış kumsal olarak anılan bölge aynı zamanda birinci derece doğal SİT alanı. Koruma Kurulu'nun karanna göre bölgenin kentsel aktif yeşil afan şeklinde ağaçlandınlması ve halka açık rekreasyon amaçlı kullanılması gerekiyor. Fakat, belediyenin verdiği geçici ruhsatlarla kumsal başka amaçlarla kullanılıyor. Otopark, oto pazan ve oto yıkama tesisleri kumsalı parselleyerek işgal ediyor. Kumsalın yağmalanması, Küçükçekmece Belediye Başkanı Nurettin Şen'in DSP'den aynlıp bu yıl DTP'ye transfer olduğu döneme denk geliyor! Aytemizler Acıbadem'deki ruhsatsız benzin istasyonu konusunda ismail Aytemiz'in ANAP'lı belediye meclis üyesi olmadığına ilişkin açıklamasına yer vermiştik. ismail Bey, açıklamasında bir küçük ayrıntıdan söz etmemiş. Meğer, ANAP'lı meclis üyesi olan kardeşi Hüseyin Aytemiz'miş... Etektronik posta: som@postaxunıhurNetcom,tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Çiller, TRT'den canlı yayın istemiş... "Dili sürçüp kanlı da istevebilirdi." umhurbaşkanı Süleyman Demirel'in son başbakanlığı sırasında "Verdimse ben ver- dim, ne olmuş yani" dediği paraları götü- ren llksan'ı anımsıyor olmalısınız... 290 bin öğretmenin üye olduğu llksan, 1993 yılındaki skan- daldan beri kayyumla yönetilmeye devam ediyor. Son iki yıldır da aynı yönetim iş başında bulunuyor. Öğretmenlerden her ay bir buçuk milyon lira aidat toplanıyor ve karşılığında "ilksan Öğretmen" dergi- si yayımlanıyor... Emekli Öğretmen Güven Gün'ün bildirdiğine gö- re, ilksan Öğretmen'in geçen aykı sayısında Yöne- tim Kurulu Başkanı Bekir Ongun, llksan'ın bugün- kü içler acısı durumunu 1977-1980 yılları arasında- ki "yolsuzluklar"adayandırıyor. Komikamagerçek... Demokrat öğretmenlerin kurduğu TÖB-DER'in ga- zetesinden 1.500 adet alınmış olması, "Demokratik Eğitim Kurultayı" kitabının basımı, ölen bir öğretme- nin eşinin llksan'dan iş istemesi, Hakkâri'deki yok- İlksansul öğrenicler için 84 çanta alınması llksan'ı batırı- yor! Neyse ki artık bugün llksan emin ellerde yönetili- yor. Hem öyle emin ellerde yönetiliyor ki Denetleme Kurulu Başkanı Orhan Başak, dergide llksan'a de- ğil Milli Eğitim Bakanlığı'na yol gösteriyor: "Türk milli eğitimi, iman ve ahlak sahibi insanlar yetiştirecek bir sistemi esas almalıdır." Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu adında bir zat-ı muh- terem de kendisiyle yapılan söyleşide engin fikirle- rini açıklama fırsatı buluyor: "Türkiye'de solcu, milliyetçi gibi maskelere sahip insanları kilit noktaiara koymuşlar...", "O yüzden Anadolu Lisesi derken tüyleri diken diken oluyor. Anadolu Lisesi ne demek? Türk lisesi değil manası- na kurulmuş bunlar...", "Elalemin dinine, kıyafetine ne karışıyorsunuz, ayıp değil mi?", "Türkiye'de yo- baz diye ona buna çatanlar, elalemin takkesine, ba- şörtüsüne çatanlar, yobaz arıyorlarsa Batı'ya baksın- lar..." ilksan Öğretmen, Hantepe'de şehit edilen öğret- menleri de unutmuyor ve onları bir şiirle anıyor: "Tepenin yamacında yükseldi acı bir an / Sonra he- celeşti dudaklarında lailahaillahlah / Yazdık adınızı kalbimize gömdük sizi aydınlık çağa / Çırpınırdı Ka- radeniz bakıpTürkün bayrağına." Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay da, zaman btıl- duöunda llksan Öğretmen'e bakıyordur herhalde. Öğretmenlerin aidatıyla basılan ve hemen hemen tüm ilköğretim okullarına ve milli eğitimin birimleri- ne gönderilen bu dergi tabii ki bakanılğın görüşünü yansıtmıyor... Fakat, birilerinin propagandasına ve reklamına ola- nak sağlamak da milli eğitime yakışmıyor... SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek YeriiimHattı Erdinç UTKU Özelleştirme işin vitrini. Bunlar halkı satışa getiriyor! Bir koltukta iki "kiiltür" karpuzu Rahmi Çubukçu, Istanbul Kültür Müdürlüğü görevinden alınıp Türk- menistan'agönderildi ama Istanbul'da- ki huzursuzluk sürüyor. Çubukçu'nun yerine Istanbul Kül- tür Müdürlüğü'ne atanan Atatürk Kül- tür Merkezi Müdürü Özcan Duru, öy- lesine yetenekliymiş ki, bir koltukta iki karpuzu götürüyor. Çubukçu öğleden önce Kültür Mü- dürlüğü'nde asaleten, öğleden son- ra AKM Müdürlüğü'nde vekâleten et- kisini ve yetkisini gösteriyor. En değerli bürokratları ve bilim adamlarını gözünü kırpmadan harca- yan Kültür Bakanı istemihan Talay'ın Istanbul'daki temsilcisi de gö- zünü kırpmadan yazılı savunma- ~~ lar alıyor. Savunmalar "mesai saatlerine uy- mamak" gerekçesiyle isteniyor ama müdürün kendisi ne Kültür Müdürlü- ğü'nde ne de AKM'de sekiz saat me- sai yapıyor. Bir koltuğa sığdınlan iki karpuzun ya- kında yere düşüp çatlaması bekleni- yor... Hani, örneğin mesela, Özcan Du- ru'nun has ekibinden biri Amerika'da tatildeyken sanki Istanbul'daymışca- sına önceden evrak imzalayıp "mesa- i" yapması gibi... PALAS PANDİRAS Türkiye yedi bölgeden oluşur... Deprem, yangın, terör ve sel bölgeleri hariç... MüfHBozacı AYDINLANMA ATEŞt fletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Rıfot Ilgaz hn doğduğu ıv müze yapılıyor Cide ADD "Cide Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Fes- ivali 10-12 Temmuz arasında Cide ADD a(afgı<ian yapüdı. ^ıf«t Ugoz'm eauım- )nündeki tören ve plaket çakılmasıyla jaşlayan etkmlik llhan Selçuk, Riiştü \syalı, Tayfun Talipoğlu, Oner V'ağcı. Vfehmet Saydur'un katıldığı bir panel . e Ufuk Karakoç, Turgaj Yıldız, Ba- ladır Tokmak, Grup Tanık ve Rüştü \syalTnın katıldığı şölenle devam etti. lıfai Ugaz'ın doğduğu Cide'deki evini. Castamonulular ve Cideliler aralarında oplanan para ile satın alıyorlar. Yıllar- iır bakımsız kalan bu bina onanlacak ve lıfat Ilgaz Müzesi ve Kütüphanesi ola- ak kullanılacak." nkara Cutnok "9 Temmuz'da Gençlik Parkı Sa- t K.urumu'nda toplandık. Yaptı- acak Cumok rozeti için Ata- rk'ün kalpaklı resmi benimsen- .. Toplantılanmızın daha geniş etkin olması yönünde çeşitli eriler dile getirildi. Herperşembe saat 18.30'da dost- "i aramızda görmek istiyoruz." ekül Vakfı "Çekül Vakfı ile Şile Belediye- nin. Şile Uluslarası Gençlik Mer- zi kapsammda, 10-15 yaş grubu cuklara yönelik hazırladıkları, evre Yaz Okulu Eğitim Prog- mı'başladı. Programın pilot uy- laması. 7-31 Temmuz arasında, e Demirtaşpaşa İlköğretim Oku- nda gerçekleştiriüyor. Çekül kfı, genç kuşaklara çevre değer- ir.i sevdiren ve katılımcı bireği- ı jrtamında çevTeyle bütünleş- :yi amaçlayan bir çevre eğitim îgramı geliştirdi. Istanbul Or- LT. Fakültesi ögretim üyesi Prof. . Uçkun Geray'ın gözetıminde rltülen pilot uygulamada ders- . konulannmuzmanı orman, çev- rrühendisleri, mimarlar ve Ça- ;ül Vakfının "Çevre Yaz Okulu Eğitim Programr -5 yaş grubu çocuklara yönelik. ıp Fakültesi öğretim üyeleri jndan veriliyor. Pilot proje uy- ması sırasında yapılacak ses jrüntü kayıtlannın degerlendir- ınin ardından, yaz ve kış dö- lerinde yaygın bir biçimde uy- nabilecek çevre eğitim prog- annın daha da geliştirilmesi •flenivor." ınbul Cumok Zumhuriyet okurlan olarak 2 muz'daSıvas'taydık. 1993'ün 2 Temmuz"undaortaçag karanlığı ile 37 aydınımızı diri din yakanla- ra, bu olayı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı göstermek için! Değil birinsan,ne birağaçne de bir kitap yakılmasına izin ver- meyeceğimizi göstermek için! Sa- dece kibriti çakanlan değil, onları durdurmayanlan ve suskun kalarak bu ayıba katılanları da kınamak için! 1 Temmuz sabahı uğurlayıcı dost- lanmız ve Çorlu'dan da bir arkada- şımızla Haydarpaşa Garı'nda bu- luştuk. Behçet Aysen dillendi, Asını Bezirci güldü. Nesimi Çimen söyledi. Hasret Gültekin oğlunu öptü, Handan'lar. Mehmet'ler, In- ci'ler... halay çekti. Yeni Doğu Eksp- resi ile yanımıza Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin'i de alarak çıktık yola. Adapazan'ndaki Cumok dostlan- mız karşıladı bizi ve bir arkadaş- lannı kattılararamıza. Eskişehir'de Cumok ailesinin üç kadın üyesi çi- çekleri ve aydınlık yüzleri ile uğur- ladı bizi. Trenin kalktığı sırada bi- zi bulan bir genç. gülünü ve gülü- şünü vermek için tren boyu koştu... Ankara'da ODP il yöneticileri ve üyelerinden oluşan bir grup çi- çekleri ve dostluklan ile güç kat- tılarbize. Kayseri'den kadmı erke- ği. genci ve çocuğu ile aramıza katı- lan Cu- mok'lar ışık ışık çoğalttı bizi. Demir- yollannın ge- liştirılmesini desteklemek için yolculu- ğumuzu tren- le yaptığımızı anlattığımz demiryolu ça- lışanları yü- rekleri ile ka- tıldılar aramı- za. Yol boyu yeni dostlaredindik. yolculann gö- nül birliğine tanık olduk. İçlerin- den yolunu değiştirip aramıza ka- tılan oldu. 2 Temmuz sabahı Sıvas'taydık. Ulusal Kurtuluş Savaşımız'adam- gasını vurmuş bu güzel kentin ka- ralanmasına izin vermeyeceğimi- zi Kenıal Atatiirk'ün huzurunda açıkladık. Madımak Oteli'nin önünde ka- ranfillerle andığımız 37 aydınımı- za 'Bizde yaşıyorsunuz' dedik." KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakCa turk.net ÇİZGÎLlK KÂMtL MASARACI Çizerimiz Kâmil Masamcı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından bantlarına ara vermiştir. H A R B İ SEMtH POROY TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 15 Temmuz . BÖYLECB, /*CfSf C>E M/Ç GÖKTE ARKADASINI KURTARDIL 1935'7E SU6ÜM, SOVYET HAVA KUWETLS£İUİN otU BiR UÇAĞI, YEOÎ BiN Menee ii A&tZA YAPlP PÜÇMÜÇTÜ. PlLOT İVAN KJSAS KALMIÇTt AAJCAK, NOSKOFF'UN & ü UÇASA . O TÜMÜ AÇAAAIYO/S&U• HEMÜZ AÇMAMIŞ CLAH P/LOT; HAl/ADA OfJU B A A A A OML/ •StÂİ/CA & SANDIKLI KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:! 997 45 Davacı Sandıklı ılçesi Yavaşlar kasabasından Mehmet Taştan tarafindan davalı Yu- suf oglu Ibrahım Taştan aleyhine açılan Ya\aşlaı kasabası 215 ada 23 parsel numaralı ta^mmaan Kadastro Tespıtı'ne ıtıraz ve tescıl davasmm yapılan açık yargılaması so- nunda \erilen karann adrcsı tespıt edılemeyen davalı tbrahım Taştan'ın Teblıgai Kanu- nu'nun 28. v.d. maddelen mucıbmce ılanen teblığıne karar venlmış olmakla. Aşağıda hükûm özetı bulunan Sandıklı Kadastro Mahkemesı'nın 1997 45 Esas. 1998,16 Karar sayılı 05.06 1998 tanhlı ılamm yukanda ısmı yazılı (Ibrahım Taştan) şahsa ilanen teb- lığıne. tebliğın ılan tarihınden itıbaren 15 gün sonra yapılmış sayılacagi ve yasa yolu- na ba^Mirmadıgı takdirde hükmün kesınleşeceğı hususununun teblığıne. Hükünı: Da- vacmın dav^sıran reddı ile, Sandıklı ılçesi Yavaşlar kasabası 215 ada 23 No"lu parsel- de ka\itlı 3938.93 m2 mıktanndakı taşınmazın tespit gibi ölü Yusuf oğiu Ibrahım Taş- tan adına tapuya tescılme karar venlmıştir. Basm- 32637 KİLİS SULH HUKUK MAHKEMESİ 1998 I5? Esas Davacı Şüirû Avcı vefcılı tarafından mahkcraemıze açılan veraset davasmm mahkeme- mızde yapılan açık \argılaması sırasında venlen ara karan gereğınce; Davacı vekılı Av H Levent Külekçıoglu dava dılekçesinde muris Fatma Avcı'dan itıbaren verasn belgesı venlmesinı talep ve dava etmıstır Ancak munan kardeslerinden Gaanın 18.9 1985 tan- hınde munsten sonra ölmesı nedenıyle eşı Nazmıye'nın seçımlik hakkının bulunduğu. tüm aramalara rağmen \azmıye'mn adresının tespit edılemedı|ınden duruşmanın 26.8 1998 günü saat O9.0O'a bırakıldıgı. Mehmet kızı 1945 dogumlu Nazmıye Avcı'mn durusmaya gelmedıgı. kendını bir vekılle temsıl etnrmedigi veya mazaret bildirmedıgı lakdırde Fatma Avcı'ya. Oazi Avcı'ya dü^en mırastan 14 mülkiyet hakkını seçmış sayılacagı ve davanın yoklugunda karara çıkartılacagı ılanen tebliğ olunur Basın 32641 SANDIKLI KADASTRO MAHKEMESİ EsasNo. 1997,50 Sandıklı ılçesi Çevrepınar köyû 103 ada 56 parse) numaraiı taşınmaza îlışkin dava- cılar Nazike Öztûrk, Mustafa Öztûrk. Safıye Cnal, Anfe Yeşılyayla, Mustafa Yeşılyay- la, Hüseyin Yeşılyayla. Ahmet Yeşılvayla, Ramazan Yeşılyayl% Süleyman Yesjlyayla ve Hafıze Oztürk tarafindan davalılar Şerif Alı Oztürk ve Rabıa Oztürk mırasçılan aley- hine mahkememıze açılan tespıte ıtıraz davasının yapılan açık yargılaması sırasında ve Aslıye Hukuk Mahkemesı'nden mahkemenııze göndenletı görevsızlık 1997266 ve 1997 307 karar suretinin ve duruşma gûnünün teblıgı ıçuı tüm aramalara ragmen dava- lılar Ahmet kızı £şe Karaca, Halil kızı Arzu Yeşılyayla. Hasıp oflu Tahır Burkan. Ha- sıp oglu Şemsettm Burkan. Hımmet kızı Sevırn Yılmaz. Ramazan kızı Melahaı Ulusoy, Süleyînan kızı Hayme Ulusoy ve Şuayıp kızı Cennet Yûksel'ın tebiıgata yarar açık ad- reslen tespit edilemedıgınden adına durusma gününün ve Aslıye Hukuk Mahkemesi'nin 1997 266 ü. -1997 307 Karar (görevsızlık karanmn) ılanen teblığıne karar verilmıs, ol- duğu, alman karar uyannca yukanda belırtılen davalılann duruşma günü olan 07.08.1998 günü saat 09.00'da Sandıklı Kadastro Mahkemesı'nde hazır olması veya kendilenni bir vekılle temsil eftırmelen. aksı halde yokluklannda yargılamaya devam olunacagı ve karar venleceö ılanen teblıg olunur 25.6 1998 Basm: 32635 KİLÎS SULH HUKUK MAHKEMESİ 1998,31 Esas Da\ acılar VI Mazhar Beşe. Ömer Bcse. F Şenel a^c. 0. Fikret Be$e. D Sevıl Ostündağ. Meh- met Beşe vekılı Av ^bdu Suluı urafindan davalılar İsmail Fuat. Yahya. Ihsan. Aoyc, Ahmet. Mü- nıre. Mehmet Emin ve Haj-nye alevhme açılan ortaklığın gıdenlmesı davasımn mahkememızde ya- pılan açık yargılaması sommda. Davalılar Saıt oğhı İsmail Fual Yahya. thsaa Atıye. Ahmet ve Yah- y?}Lw Mûnıre ile MehnKlHayrı çocuklan Mehmet Ernın »e Havnve'nıntüm aranulara rağmoıad- reslen ve hmlıklen tespıt edilemedıgınden duruşmanın 26.81998 günü saal 09 05'e bnahldığı ve durusmaya gelmedikkn, mazeret bildirmedıklen veya kendıİCTmı bir vekılle temsil ettırmedıklen lakdırde d3varanyokluklarmdagörülüp karara bagianacagı ılanen teblıg olımur Basm 32640 GÖRÜŞ Av. CEM MLRAT SOFUOGLU Ermeni Yasası ve Fransa Uluslann tarıhleri incelendiğınde, her ulusun tari- hinde mutlaka o ulusun fertlenni üzecek olaylar ol- muştur. Hele geçen yüzyıldan, bu yüzyılın ortalarına kadar sömürgecilik yapan emperyalist uluslann ta- rihleri, onlar için yüzkızartıcı sayfalarla doludur. Ermeni soykınmı iddiası tarihçi Bernard Levvis'in ifadesiyle "Yabancı işgalinin tehdit ettiğı bir bölgede kendisinden şüphe duyulan bir topluma karşı cezai ve önleyici tedbirler almak, Türklerin ana sorununu oluşturuyordu. Ermeniler için ise, amaç üikelerinin kurtuluşunu sağlamak idi. Fakat iki taraf da tenkilin coğrafi açıdan sınırlı kaldığında mutabakat halinde- dirler. Örneğin bu tenkil hareketinden Osmanlı Impa- ratorluğu 'nun başka bölgelerinde yaşayan Ermeniler etkilenmediler. Çok kötü şeylehn vuku bulduğundan, çok sayıda Ermeninin ve de Türkün hayatını kaybet- tiğinden hiç kimse şüphe etmemektedir. Fakat olay- lann oluş şekli ve bundan zarar görenlerin adedi ke- sin olarak asla bilinemeyecektir. Çok kısa zaman ön- ce ve dünyanın gözleri önünde cereyan eden Lüb- nan Savaşı'na ilişkin olay ve sorumlulukların ortaya çıkanlmasında karşılaşılan güçlükleri hatıhayın. Yüz- binlerce Ermeni, Suriye 'ye doğru tehcirleri sırasında açlıktan ve soğuktan ölmüşlerdir. Fakat soykınmdan söz etmek için Ermeni milletini sistemli şekilde yok etmeye yönelik kasıtlı bir politikanın, bir karann var- lığı gereklidir. Bu çok şüphelidir. Türk belgeleri, yok etme değil, tehciramacı güdüldüğünü ispatlamakta- dıhar." Osmanlı Devleti'ne 29 paşa, 33 milletvekili, 7 bü- yükelçi, 11 konsolos, 11 profesör, 41 yüksek dere- celi memur vermiş olan bir milletin, yani Ermeniler'in soykırım yoluyla aynı devlet tarafindan ortadan kal- dınlmaya çalışılmasını düşünmek, her şeyden önce bir çelişkidir, kendi kendini yadsımadır... Ermeni sorunu, 1921 yılında Talat Paşa davasına bilirkişi olarak seçilen Profesör Lepsius'un ifadesiy- le, "Ingiliz siyasi çıkahanyla, Çarlık Rusyası çıkahan- nın bir ürünüdür. Bu iki gücün Ortadoğu üzerindeki gızlı hesaplannın bir sonucudur. Ermeniler ise Lond- ra ile Petersburg arasında oynanan satranç oyunu- nun, talihsiz kuîbanlandır". Bu sorunu bırakalım ta- rihçiler, konunun uzmanları tartışadursun, biz gele- lim bir "soykınm" olgusunu yasa yoluyla kabul eden Fransa'ya. Fransa'nın tarihle ilgili böyle bir karar alabilmesi için, her şeyden önce kendi tarihiyle hesaplaşması gere- kir. 24 Ağustos 1572'de, Fransa Kralı XI. Charles'in em- riyle, Bartholomeus gününde, tarihe St. Barthelemy adıyla geçen katliamı uygulayıp, Huguenot'lar diye bilinen binlerce Protestanı boğazlatan, daha sonra- ki din savaşlarının ve ıkı mezhep arasında yüzyıllar- ca sürecek kinin temellerini atan Fransa değil midir? Ikinci DünyaSavaşı sırasında, Naziler'le işbirliğı ya- pıp, yüzbinlerce Yahudiyi toplama kampına gönde- ren, 1. Dünya Savaşı kahramanı Mareşal Petain'in işbirlikçi Vichy hükümeti değil midır? Nazi işgalinden hemen sonra De Gaulle. komünistlere karşı bu iş- . birlikçilerle çalışmamış mıdır? Pompidou yönetimi ise, üon kasabası Claus Bar- bie'nin "değerli" milis şefi Paul Touvier'yi affederek bu işbirliğini devam ettirmiştir. Ailesi Petain'ci olan Giscard d'Estaing, Gironde Bölgesi eski güvenlik şe- fi olan ve yapmış olduğu anti- semitik hizmetlerden ötürü Naziler tarafindan kutlanan Maurice Papon'ii^ 1978'de kabinesine almıştır. Yine âyhı'fcîşî 1961 yi- lında Paris bölgesi polis şefi olarak 200 Cezayirli göstericinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır. Bu muhterem kişi sonradan Yahudileri kamplara, insan- lara uygun vagonlar bularak daha insani şartlarda gön- derdığini övünerek söylemıştir. François Mitterrand, Vichy hükümetinin bir gö- revlisi olarak Yahudi "tehciri" dairesinde çalışmış ve yeraltına inmeden önce, Petain tarafindan kendisı- ne nişan verilmiştir. Bu Fransa başkanı da, vatana ihanet suçundan ömür boyu hapse mahkûm olan eski patronu Mareşal Pe- tain'in mezarına düzenli olarak çiçek göndermiş ve Vichy hükümetinde çalışan görevlilerin yargılanma- larına karşı çıkmıştır. Fransa, Sakied bin Yusuf katliamlarını, Cezayir sa- vaşındaki paraşütçülerini, Çin-Hindi'ndeki sömürge savaşlarını, Dien Bien Pu'yu, Süveyş Kanalı harekâ- tını unutup, hele hafızalarda görüntüsü taze Ruanda katliamındaki sorumluluğunu hiç düşünmeden, han- gi yüzle tarihte tartışılan bir konuda yasa çıkartma- ya cesaret ediyor?.. Fransa bugün Avrupa'da ırkçılığın en çok yaygın olduğu ülkeler arasında ikincı sırada bulunan ve bun- dan yaklaşık yarım yüzyıl kadar önce ülkesinde ya- şayan bir etnik ve dinsel azınlığı, "insanişartlaraltın- da" olsa da, gaz odalanna gönderen ve başka ülke- leri yargılamaya, onlar hakkında yasa çıkartmaya hiç hakkı olmayan bir ülke konumundadır. Fransa artık Voltaire'lerın, Rousseau'lann, La- martin'lerin, Victor Hugolann, Marseillaise'in Fran- sası değildir. Fransa bu gerçeğı unutmadan ve önce kendi tarihiyle hesaplaşmadan, başkalarının tarihi hakkında yasa çıkartma hakkına sahıp değildir. BULMACA SEDAT YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1/ Halk edebi- yatında nakara- ta verilen ad. 2/ Atın başına ge- çirilen dizgin ve 3 süsler... "Ser- met Muhtar — ": Yazanmız.3/ 5 Kişinin kendi bedensel ve nıh- " sal benliğine 7 karşı duyduğu aşın hayranlık. 8 4/ Macar mut- Q 1 2 3 4 5 6 7 8 fağına özgü bir tûretyemeği. 5/ "Emir- ler, beyler anlamında es- ki sözcük... Suyosunu. 6/ Uzun ve geniş ağızlı çöküntü... At üretilen 3 çıftlik. 7/İlkelbenlik... 4 Dağtavuğu da denilen biravkuşu... Çin veJa- ponya'da oynanan bir 6 strateji oyunu. 8/ Ateşli vetehlikelibirbağırsak g hastalığı...Eşyaüzerin- q deki mikrop ve ufak bö- ceklen basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan. 9/ Atış talıminde hedef tahtasını bile vuramama. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Birtiyatrooyunundasah- neye çıkma sırası gelen oy unculan uyaran ve bu sıranın bozulmasını önleyen kimse. 2/ Avuç ıçı... "Dolap, hile" anlamında argo sözcük. 3/ Herhangi bir makinenm bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası... Bir nota. 4/ Öğe... Hastalık, dert. 5/ Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri. 6/ Üzüntülü düşünce durumu... "Durur — gibi dal- larda kanlı bülbüller" (Ahmet Haşim). II Yozgat yakın- lannda ortaya çıkanlan ve Anadolu'nun tam bir krono- lojisini göstermesi bakımından büyük önem taşıyan hö- yük... Tantal elementinin simgesi. 8/Gölgede kalan yan... Açık denizden bir kum setiyle aynlmış sığ koy ya da kör- fez. 9/Genellikle büyük yerleşim merkezlerinin üzerin- de toplanan kirli hava... Düz ve geniş arazi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear