Catalog

13 TEMMUZ 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER nHV'nin kapaülmasına tepki • AJ)ANA (Cumhuriyet Giin«v İUeri Bürosu) - rürkıye İnsan Haklan Vakfk (TİHV) Diyarbakır Şubesi'nın. açıldıktan iört gün sonra evrak :ksikcliği gerekçesiyle «patılması uluslararası epkı>e >ol açtı. Merkezı \BE>'de bulunan İnsan Haklan lçin Avukatlar <omitesi, Başbakanlık ve Dışişlen Bakanlıgı'na tonuyla ilgılı mektup jönderilmesi ve keyfi capatma karannın caldınlmasının istenmesi ;ağnsında bulundu. İnsan -lakları İçin Avukatlar Comitesı. yayımladığı nektupta, Vakıf Genel 3aşkanı Yavıız Önen'in, ;erekli tüm işlemlerin itizlikle yerine jetirildiğini, şube açma ıazırhklannın. yetkililerin )lası engellemelenne carşı dikkatle ürütuldügünü .öylediğine yer verdi. rEGV'den lüneydoğu tampanyası • İstanbul Haber Servisi Türkıye Eğitım jöıiüllüleri Vakfı, iason, Pervari ve îruh'taki öğrenim nrimlen içın yardım .ampanyası başlatacak. Campanyaya katilmak steyenler, Mıgros'larda .urulan stantlardaki 250 >in, 500 bin ve 1 mılyon irahk bağış kartlanndan nrini seçerek öğrenim >irimlerine katkı ağlayabilecek. tfurbaki (aradeniz )lduruldu I İstanbul Haber Servisi Sanyer Beledıye iaşkanı Yusuf Tülün'ün >zel kalem müdürü Jurbaki Karadeniz dün kşam saat 17.00 ıralannda Tarabya ^enevler Camii akınlannda34GMV31 •lakalı otomöbiîinin ;inde bir kişinin silahlı aldınsı sonucu öldü. "inayetin otopark rantı edeniyle işlenmiş labileeeği bildirildi. •anyer Belediye Başkan ardımcısı Şükrü Dural a. 2 Haziran 1998 günü ülün'e ait 34 S 6247 lakalı makam aracıyla e> ir halindeyken Sanyer tüyükdere Caddesi 'ayırbaşı Kavşağı'nda ılahlı saldınya uğramış, )ural saldınyı yara lmadan atlatmıştı. eksrt'ten TÜPk- ş'e eleştiri I İstanbul Haber Servisi Türk-lş'e bağlı Teksif eytınbumu Şubesi dün 2. olağan genel kurul jplantısını gerçekleştirdi. oplantıya katılan Teksif ienel Başkanı Zekı Polat, ürk-lş Başkanı Bayram leral'e yüklendi. Polat. Türk-lş'in başındaki şu nda kafasını kuma ömmüştür. ancak günü eldiğinde o da hesap erir" dedi. Oylama anucu Sabahattın Çetin, eksif Zeytinburnu Şube aşkanı seçildi. f 5. yıl 1 utiamalan I ÇANAKKALE (AA)- umhuriyetin 75. yılı, anakkale Valiliği ile ilde ulunan resmi \ e özel uruluşlann katılımıyla, anakkale'de genış bir rogramla kutlanacak. anakkale Valıliği'nden apılan yazılı açıklamada, ürkiye Cumhuriyeti'nin 5. yılı kutlamalannın rnel amacının. jmhuriyete sahip çıkma lincinin geliştirilmesi duğu v urgulanarak. Buna bağlı olarak ıplumun her kesıminin rlikte yaşama şevkini -rtırmak, yurttaşlık lıncinı geliştirmek, •plumda banş ve ortaklık ılayışı temellennı içlendirmektir" denildi. ren çarptı: olu I İstanbul Haber Servisi Fızla'da banlıyö treninın ııptığı Osman Jîilçimen (59) ve mliği belirlenemeyen rkadın parçalanarak ı/ahnı kaybetti. istanbul 2 No'lu DGM, bir gerekçeli kararmda, duyduğu rahatsızlığı dile getirdi 6 Yargdamalar dört <lörüük değfl' KEREM ILGAZ • Dava avukatlarından Metin Narin, DGM'lerin hukuk dışı olduğunu yıllardır söylediklerini ve karann kendilerini doğruladığını belirterek, "Karar insancıl olmanın ötesinde verilen haksızlığı kabul edilebilir düzeye çekme kaygısı taşıyor" dedi. kişi hakkında 3 Temmuz I996'da idam karan verdi. Mahkeme daha sonra, duruşmalarda slogan atan. çeşitli öldürme. yaralama ve soygun olaylanna kanştıklan gerekçesiyle idama mahkûm edilen sanıklar hakkında ceza indirimini içeren TCY'nin 59. maddesinı uygulama karan aldı. Kararda ceza ındınmının sanıklann duruşmada gösterdıği davranışlarla tezat gibi göründügü belirtilerek şöyle denildi: "Ölüm cezası verilen sanıklarla ilgiü olarak TCVnin 59. maddesi uvgulanırken, telafisi Avrupa İnsan Haklan Mahkemesı'nın DGM'leri "adil yargılama vapılmadığı" gerekçesiyle mahkûm etmesinin ardından İstanbul 2 No'lu DGM de verdiği bir kararda yargılamalarda "her şeyin dört dörtlük" olmadığını belirtti. , İstanbul 2 No'lu DGM'de 93/150 esas numaralı ve aralannda DHKP-C örgütü lideri Dursun Karataş'ın da bulunduğu 31 kışının yargılandığı davada, mahkeme 4 imkânsız bir hatava yol açılmaması, yargılamalarda her şeyin dört dörtlük bulunmaması. \argilamalann her ne kadar uzaklaşıbrsa uzaklaşılsın bir yerde "öznellik üzerınde kurulu öznellik" olduğu gözden uzak tutulmamıştır." İstanbul 2 No'lu DGM'nin \erdigi karar daha sonra Yargıtay 9, Ceza Dairesi tarafından da 6 Mayıs 1998"de "Temyize tabi hüknıün tebüğnamedeki düşünce gibi onanmasına" karar \erdı. Davanın sanık avukatlanndan Metin Narin bugüne kadar ceza ındırımıyle ilgılı böyle bir gerekçe gösterılmedığıni söyleyerek, mahkemenin kararında DGM'lerde yargılama yapılırken hukuk kurallanna bağlı kalmaksızın. "sürecin ihtiyacı yönünde" kararlar verildiğini gösterdiğini ifade etti. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin hukuk dışı olduğunu yıllardan beri dile getırdiklerini söyleyen Narin, "Bu gerekçeli karar da bu düşüncemizin mahkeme heyeti tarafından kabul edildiğini gösteriyor. Yargıtay da en üst makam olarak bu görüşü benimsemiş oluyor. Bir kişive idam cezası veriiirken kafalarda şüphe oünaksızın verilmelidir" diye konuştu. Zorunlu vargı yetkisi Türkiye'nın zorunlu yargı yetkisini kabul ettıği Avrupa İnsan Haklan Mahkemesı'nın 9 Haziran'da DGM'lerde mahkeme heyetinde asker kökenli üyenın bulunması nedeniyle adil yargılama yapılamadığı yolunda aldıgı kararı anımsatan Nann, "Bu ihlaL, 3845 sa>ıh yasanın 38. maddesindeki olağanüstü hal dönemierinde DGM'lerin sıknönetim mahkemelerine çev rilmesine karar verilmesini öngörmesinde de ortaya çıkıvor. Devletin olağanüstü dönemlerindeki gereksinimlerini karşılama mantığını içeriyor" dedi. Verilen karara başka bir yönden de bakılırsa cezanın sivri ve uç görünmemesi için böyle karar verilmiş olabileceğine dıkkat çeken Narin. "Karar insancıl olmanın ötesinde verilen haksızlığı kabul edilebilir düzeye çekme kaygısı taşıvor" diye konuştu. Çiller: Cevap hakkı doğdu TRT'den canlı yayın îstedi • DYP Genel Başkanı Çiller, Yılmaz'm basın toplantısında kendisine yönelik çirkin ithamlarda bulunulduğu gerekçesiyle TRT'den çarşamba günü düzenleyeceği basın toplantısının da cevap hakkı kapsamında canlı yayımlanmasını istedi. ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Başbakan Mesut Yılmaz ve koalisyon ortaklannın, hükümetın bırinci yılı nedeniyle düzenledığı basın toplantısındakı mültıvızyon gösterisinde kendisi ve partisi hakkında çirkin ithamlarda bulunulduğunu belirterek cevap hakkı istedi. Çiller. çarşamba günü düzenleyeceği basın toplantısının canlı yayımlanması için TRT'ye başvuruda bulundu. DYP'den yapılan yazılı açıklamaya göre Tansu Çiller, avukatlan Asım Lhanelioğlu v e Alparslan Sucu aracılığıyla hükümet ortaklannın basın toplantısı ve toplantının başında yapılan mülti\ izyon gösterisını canlı yayımlayan TRT'den cevap hakkı istedi. TRT'ye yapılan başvuruda, TRT'nın iktıdar partılerinın övülüp. DYP'nin ve Genel Başkanı Tansu Çıller'inyenlmesi yolunda araç olarak kullanıldığı. bunun da kurumun anayasal niteliğine ve tarafsız •yayın ilkesine uygun düşmediğı savunuldu. Başvuruda, yayının adil ve dürüst olmadığı gibi kamuoyunu yanıltıcı. gerçek dışı bir içeriğe sahıp olduğu, yayın ilkelenne de aykınlık oluşturduğu ileri sürüldü ve Çiller'in hükümetin binnci yılını değerlendireceği basın toplantısının da canlı vavımlanması istendi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART BU Türk: îdam cezası kalkahflir DE\T*İM SE\İMAY • Devlet Bakanı Türk, ölüm cezasının kaldınlmasını öngören •'însan Haklan ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ne Ek 6 No'lu Protokol"e Türkiye'nin de imza atması yönünde hükümetin ilke karan aldığını vurguladı. Öte yandan Türkiye'de de bir süreden bu yana İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri düzeyinde konuyla ilgiü çalışmalar yürütülüyor. Adalet Bakanlığı'yla ortaklaşa hazırlıklar yapan \e TSK'yle de görüş ahşverişinde bulunan İnsan Haklanndan Sorumlu Dev let Bakanı Hikmet Sami Türk, son 15 yıllık uygulamanın idam cezalannın infaz edilmemesi yönünde olduğunu vurguladı. Türk, ölüm cezasının kaldınlmasını öngören İnsan Haklan ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesine Ek 6 No'lu Protokol'e Türkıye'nın henüz imza atmadığını anımsatırken. ancak protokole katılınması için "ilke karan" alındığını belirtti. Bir süre önce TBMM'ye sunulan Türk Ceza Kanunu Tasansı'nda da ölüm cezasının kaldınlmasının tnsan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk, 14yıldan bu yana fiilen uygulanmayan idam cezasının, bir süre sonra hukuken de kaldınlabileceğini belirtti. Prof. Dr. Mehmet Emin Artuk da Adalet Komisyonu'nda onaylanmavı bekleyen 1997 Türk Ceza Kanunu Tasansı'nın yürürlüğe girmesi halinde kesinleşmiş idam cezalan dahil, yürürlükteki tüm ölüm cezalannm kendiliğınden "ağırlaştınlmış müebbet hapis cezası"na dönüşeceğinı vurguladı. Yasayı uygulamayan ülkeler Türkiye. aralannda Ruanda. Burundi. Bolivya, Sri Lanka, Papua Yeni Gine gibi ülkelerin de bulunduğu "yasalannda idam cezası olmasına karşın infaz etmeyen ülkelerr kapsamında yer almaya devam edıvor. • Prof. Dr. Mehmet Emin Artuk, Adalet Komisyonu'nda onaylanmayı bekleyen kesinleşmiş idam cezalan dahil, yürürlükteki tüm ölüm cezalannın kendiliğinden "ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasf'na dönüşeceğini vurguladı. komisyonda "oybirliğiyle" alınmış olduğuna dikkat çektı. Artuk, "TCK tasansını hazırlarken hemen her madde üzerinde geniş tartışmalar yaşandı. Komisyonun 22 üyesinin, üzerinde hemfikir olduğu tek madde ise idam cezasının kaldınlması hükmüydü. Bu bence çok önemli. Üstelik komisyonda Adalet Bakanlığı ve Yargıtay'dan da üyelerin bulunduğu göz önüne ahnırsa bu uyum daha da büyük önem taşıyor" dedi. Artuk, 1997 TCK Tasansı'nın yasalaşması halinde idam cezası kesinleşenlerin durumunun ne olacağı hakkında ise şunlan söyledi: "1997 TCK Tasansı'nın kabul edilirse, 1926 tarihli TCK'ye göre verilen idam cezalan kendiliğinden ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasına dönüşecek. Bundan sonra hükümlü Sıkı Güvenlik Rejimı'ne tabi tutulacak." öngörüldüğüne dikkat çeken Türk. "Böyleee halen fiilen uygulanmayan ölüm cezasının. bir süre sonra hukuken de kaldınlması söz konusu olabilecektir. 6 No'lu ProtükoL ceza kanunlannda savaş veya yakın savaş tehlikesi zamanında işlenmiş fliller için ölüm cezasının >er alabileceğini öngörnıektedir. Bu bakımdan Askeri Ceza Kanunumuz böyle bir protokolü onay ladığımız takdirde gözden gecirilecektir. İşte bütün bunlan kapsayan bir çalışma halen devam etmektedir" dedi Komisvonu birieştiren tek karar İdam cezasının kaldınlmasını öngören ve Bakanlar Kurulu tarafından da onaylanan 1997 TCK Tasarısı'nı hazırlayan komisyon üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Emin .Artuk, idam cezasının kaldınlmasıyla ilgıli karann IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (g posta. cumhuriyet. com. tr Yarın sabah gazetenizle bır- likte bir de kıtap alacaksınız. Kapağı bile "Bir zamanlar bu ülkede, repo faizlerini ayarla- maktan, borsaya rekorlar kır- dırmaktan, televolelerden epey farklı işler yapılırdı"y\ çağnştıran bir kitap: Candide. Candide'in sayfaları arasın- dan zekâ kıvılcımlarının çaktı- ğı bir çıft göz size bakacak: Voltaire. Ansiklopedilerin tanıttığı Voltaıre'i boş verin, "Fransız aydınlanmasının lokomotifi- dir" diyeceklerdir. Filozof ol- duğunu söyleyeceklerdir. Fransızcanın bugün de aşıl- mamış bir ustası olduğunu ek- leyeceklerdir. Onun acımasız ve amansız bir "sorgulayıcı" olduğunu ya- zan bir ansiklopedi sayfasına pek rastlanmayacaktır. Sizi "Voltaire'e kapılırsanız uyku- lannız kaçar" diye uyarmaya- caklardır. Kaçar oysa. Voltaire'e kapılırsanız başı- nıza gelmedik kalmaz. Voltaire Uyku Kaçırır Ömeğin artık açıklayamadı- ğınız bir olgu için "Valla akıl erecek gibi değil. Allah'ın bir hikmeti işte" deyip sırtüstü yatma şansınız kalmamıştır. Bilinmeyeni ancak "akıl" açık- layacaktır. Akıl, bilinmeyeni açıklayıncaya kadar da sorgu- lamaya ara vermek kişioğluna haram olacaktır. Uyku mu kalır adamda. Oysa kalıpların, reçetelerin ardına sığınıp, olup bitenlere bakıp "Eee, artık globalleştik. Ayrıca postmodern düşünce çağındayız" deyip, böyleee bir şey söyler gibi görünüp, hiçbir şey söylemeyip rahat etmek de var. Rahat etmek için ille de glo- balizme, postmodernizme sı- ğınmak da gerekmiyor. Kitap kapağı kültürüyle ve sadece onunla donanmış sıkı devrim- ci pozunu alıp "Voltaire dedi- ğin ne arkadaş. Eni sonu bur- juva devriminin düşünceleri işte. Adı üstünde burjuva dü- şüncesi..." deyip, çubuğu ya- kıp, yan gelip yatmak da mümkün. Artık, Marksizmin felsefi temelini oluşturan diya- lektik materyalizmin, Voltaire- gillerin taşlannı döşedikleri yol- lardan geçilerek üretildiğini fi- lan göz ardı edebilirsiniz. Salt Marksistlerin değil, tüm insan- lığın bugün de peşinde koştu- ğu "özgürlük, eşitlik, kardeş- lik" hedefinin Voltaıregillerce insanlığa armağan edildiğini unutabilirsiniz. Her şeyin merkezine insanı koyan; her sorunu insan aklı- nın süzgecinden geçirerek sı- nayan ve değerlendiren Volta- iregiller, göksel ve yersel "ofo- riteye" başkaldırmayı, "ınsa- nım" diyen insanoğlunun ba- şına bela eden netamelı adamlardır. Başkaldınmaksor- gulamayı, önünüze konan hiç- bir yargıyı sorgulamaksızın be- nimsememeyi, benimsediğini ise gerçekleştirmek için eyle- me geçmeyi zorunlu kılar. Yok- sa başkaldırmış değil, baş ağ- ntmış olursunuz. Voltaire'intersi bağnazlıktır... Sorgulamaksızın benimse- nendir. Aklın yerine inancı ge- çirmektir. Aklın alanını, inanç- la bölüşmektir. Voltaire ile başa çıkmanın tek yolu var: Zor kullanmak. Zorbalık. Bazen kabagüç, ba- zen ıktidara yaslanılarak edi- nilmış güç, bazen korkutma, sindırme, yıldırma. yıpratma. Yani eninde sonunda kalleşçe yöntemlerle Voltaire ile sava- şabilirsiniz. Türkiye'de bu zorbalık, bir gündelik yaşam gerçeği. Siyasal Islamcı Kuran'ı tar- tışmayı küfür sayıyor, tartışma- ya kalkanı vuruyor, öldürüyor. Irkçı faşist milliyetçiliği redde- dene "Ya sevya terk et" diyor; terk etmeyenin canını almayı kendine hak sayıyor. Ekono- mik liberalizme yamanmış ye- ni yetmeyuppie, örneğin özel- leştirmeye karşı çıkanlara sal- dırmayı ahlak bellemiş. Kimi Kemalistler (hem de Mustafa Kemal'e rağmen) altı oku tar- tışmaya bile yanaşmıyor; ken- dini "dogmalara karşı ol- ma/<"latanımlayan Kemalizmi, bir dogmaya dönüştürmekte sakınca görmüyor. Kürt milli- yetçisi, devlet terörüne karşı çıkılırken PKK terörüne alkış tutulmasını isteyebiliyor. Milli- yetçiliğin her türüne karşı çı- kanları Stalinizmin mahkeme- lerinde yargılamaya yelteniyor. ...Ve Voltaire. aydınlanma çağının bu çatal dilli bilgesi, bugün de 18. yüzyıldaki kadar gerekli ve geçerli oluşuna ken- di de şaşarak gülümsüyor. Yarın Cumhuriyet'\e birlikte elinize alacağınız kitap, işte böyle bir başbelasının imzası- nı taşıyor. Kendinızi iyice öl- çün, biçin. Gözünüz yemiyor- sa gazete bayiinden gazeteyi alın, ama kitabı bırakın. Bizden uyarması... 96 yıl hapis cezası almıslardı 'Kolemliçete' chıvcısı bugün ANKAR\ (Cumhuri- yet Bürosu)-Toplam 96 y 11 ağır hapis cezasına çarptı- nlan ve kamuoyunda "ka- lemH çete" olarak bılınen öğrencilenn yargılanmala- nna bugün devam edile- cek. Mahkemeye gönder- diği yazıda öğrencilenn üyesi olduklan öne sürü- len örgütün silahlı olmadı- ğını bıldıren emnıyet; bir hafta sonra gönderdiği ya- zıda, bir öncekı yazışma- nın "sehven (.vanhşlıkla)" gerçekleştığinı, örgütün ashnda siİahlı propaganda- yı esas aldığını öne siirdü. Silahlı örgüt üyesı ol- duklan savıyla toplam 96 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan öğrencılerin, mahkûmıyetme ilışkin ka- rann Yargıtay'da bozulma- sının ardından yargılanma- larına Ankara 2 No'lu DGM'de bugün devam edilecek. Duruşma savcı- sının esas hakkındaki gö- rüşünü bildirmesi bekle- nen bugünkü duruşma ön- cesinde, emniyetin gön- derdiği bir yazı skandala yol açtı. Yargıtay 9 Ceza Dairesi, bozma ılamında. öğrencilenn üyesı olmak- la suçlandıkları örgütün yapısı konusunda dosyada eksıklik bulunduğunu bıl- dirdi. Bu değerlendırme üze- nne DGM'nın bılgi ıstedı- ğı Emniyet Genel Müdür- lüğü. 9 Haziran'da gönder- diği yazıda; örgütün, Te- rörle Mücadele Yasası'nın 1 ve 7. maddelerinde ta- nımlanan kapsamda de- ğerlendinldıği yolunda gö- rüş ilettı. Emniyet. mahkemeye 16 Haziran'da gönderdiği 2. yazıda ise bir önceki ya- zışmada örgüte yönelik de- ğerlendırmenın "sehven (vanlışlıkla)" yupıldığını belirterek dos>ada silahlı bir tek eylemi bulunma>an öğrenciİenn mensubu ol- duklan öne sürülen THKP-C Dev-Yol Dev- rimcı Gençlık örgütünün silahlı propagandayı csas alan şiddet ve eylem yan- lısı bir terör örgütü oldu- ğunu öne sürdü. Sahte evrak iddiaları ÇillerKomisyonu ErgüVü dinleyecek ANKARA (LBA) - TBMM Tansu Çiller'ın Malvarlığını Soruşturma Komisyonu, bu hafta da, aynı konuda geçen yıl ku- rulan soruşturma komisyo- nu üyelerinden CHP mil- letvekiliSabriErgül'ü din- leyecek. Ergül, komısyona, geçen hafta anlattığı ve Çil- lerİer'in sahte para transfe- ri evrakı düzenlediklerine ilişkin iddialannın belgele- rini sunarak 4 yeni konuda da bilgi verecek. Ergül, 15 Temmuz Çar- şamba günü toplanacak olan soruşturma komisyo- nuna bilgi vermeye dev am edecek. Çillerler'in De- mirbank aracılığı ile ABD'ye transfer ettikleri 400 bin dolara ait belge> i yine kendilerine ait Marso Gıda adlı firmadan gön- derdiğini öne süren Ergül, bu hafta komisyona bu ko- nudaki belgeleri de getire- cek. Geçen hafta anlatması gereken bılgilerin ancak yansını aktarabildiğinı söyleyen Ergül."Bende 14 bin sayfa belge var. İki sene- dir doktora vapar gibi bu konu üzerinde çahşmaya devam ediyorum" dedi. Ergül. komisyona, İs- tanbul Bankası ve sonrası iddialan, Çıller'in hükü- metteki görev leri sırasında nüfuz ticaretı vaptığı. an- nesinin ve babasının mal- varlığı ve Özer Çiller'in hiçbir geliri olmadan oluş- turduğu servetle ılgili bil- gi aktaracağını dile getirdi. Çiller aılesının yaptıkla- nnın belgelerle ortaya çık- tığını savunan Ergül, "Eğer Çillerkr ile ilgili ser- vetin hesabı sorulmazsa de- mokrasive, yargıya olan güven sarsılır. Türki\e'de baklava çalan çocuklara 9 yıl hapis,duvaıiaraj azı va- zanlara 15 yıl hapis \erildi. Manisalı çocuklar 15> ıl ce- zaakn. Çetekrseelini kolu- nu sallavarak dolaşıvor. Özer Çiller'den hesap so- rulamıvor. Bu durum ka- mu vkdanını \aralamıştır" şeklınde konuştu. C A G D A S Y A Y I N L A R 2. BASI 400 00CTL TANIĞIÜÇ YAZAR KlttİUYOUYIVETARİKAT uumın 4. BASI 550 0KTI SANCIU YILUUt KU$ATILMI$ SOKAKUUl 4. BASI 40CO»IL KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI 800 0C.TL ZAMBAK SANA DA BULA$TI KAN 2 BASI 80C0CTTL ŞİNMRONUNUNKAZIARI 2. BASI MOOtr.Tl. Â$]t KADINLAR SOKAİI 2. BASI BOOOOiTL JEÜ1T PAZARI ^ f c j 800 0toTl_ W SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 1 ^ ^ 100Cx»TL Çağ Pazariana A.Ş. Türkocağı Caddesi No:39/41 (34334) Cafeloğlu-lstanbul Te): (0212) 514 01 96