Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 TEMMUZ 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
13
Güliinç olmak
YlalneBakanlığı I998\ılıbaşm-
da bır teblığ çıkarmış "1997yılı
froyunca 4 milyar 629 milyon lira-
yt geçenfaizgelirlerimn yüzde 6ZT
oranında enflasyondan anndırıla-
Cdiğını, kalan kısmının, yani 1.5
milyar liranın beyan edileceğini,
bunun uzerinden almacak bir ver-
gi varsa kesileceğini "du\urmuştu
Ortalık bırbınnegırmış kımı ko-
şe \ azarlan u\gulama\ ı jleştırmış
\fah\e Bakanı Zekeriya Temizel e
\er\ansın etmışlerdı Xa$ıl olurdu
da tasarruftan vergı kesılırdı
Temizel, açıklama\apmakzorun-
da kalmıştı
"Bankalarda 10 milyon 358 bin
kişi civarında mevduatı bulunan-
lar var. Bunlardan 10 milyon 150
binibu beyanname verme smınnın
altında gelir elde etmiş. Yani bun-
lar beyanname vermeyecek. Geri-
ye beyanname verecek kısı 158 bin
kişi civarında kalıyor. Bunlartn bü-
yük bir kısmı da ilave vergi ödeme-
yecek. Geriye de ^6 bin civarında
kişi kalıyor ki bunlar da vergi ode-
yecek kesim."
Dun \-uksek rant elde eden 76 bin
kışı ıçın va\gara koparanlar bııgıın
"Memura verilecek yüksek zam
enflasyonu azdırır "dne\ azıp gu-
lunç olmorlar gıılunç
Biz neciyiz?
Cumhurbaşkanı Suleyman De-
mirel TurkneGeru, l$adamlarıDeı-
neğı \onetwilerim kabul etmıs \e
demış kı
"Siz bu ülkenin en değerli var-
lığmmz."
Bılımsel çalışmalargostermış kı
Turk loplumunun tıpık ozellıklenn-
denbırısıde kıskançlık Doğalola-
rak Demırel ın bu sozlerı tepkı çe-
kebılıı
"Diğerleri neci oluyor? "
I1IIIAM1I
Medyada bır uğraş, bır uğraş FP 'h
Istanbul Beledn e Başkam Recep
Tayyip Erdoğan orta \ olcm muş FP
Genel Başkam Recai Kutan a
bakılırsa partı adıl duzenden
v azgeçn ormuş, fılan
Araştırmacı vazar Ali \ejat Ölçen ıle
so\leşn orduk Dene\ımlı bır sı\ atetçı
de olan Olçen FP dekı ıç çıkar
çekışmelennm suyuzune çıktığı
kamsmda
"RP ortadan kalktıktan sonra
kurulan FP 'de, içerdeki siyasi statü
kavgası açığa çıktı. Aslında bu
durum, siyasi tslamın kendi iç
çelişkisiniyansıtıyor. Eski-yeni diye
tanımlanan karşıtlık burada
odaklasıyor."
"Eski-yeni" arasındakı farklılığın
nin çekişmelerinerede olduğunu sonınca Olçen
sezgılerınden hareket ednor
"Bir kadro var. Şunu soylemek
istiyorlar: Islam demokratık bır
dındıt Islam demokratık duşunte
ozgurluğune \ er \ ermektedır hlam
bılımden \anadır Insanlar akıllaınla
duşunerek bu dını kabul ederler Öyle
sanıyorum ki kendilerine genc,
kuşak diyen grup, tslamı demokratık
düzlem içindeyorumlama çabasında.
Eskilerdenfarklı olarak demokrasi
ve insan hakları ile tslam dini
arasında bir bağ arama akımı bu,
sanıyorum."
Yanı bu haıeket "demokratik " \e
"özgürlukçu " sa\ ılabılır rnı'
Olçen ın vanıtı so\le
"Bence dile getirdikleri kavramlarla
bağlantı kurulduğıt takdirde din, din
olmaktan çıkar. Haııgi din siyasi
amaca yonelmışse, sıvasetin
kuralları, din kurallarının uzerine
çıkar. Siyasetın oyun kosulları. dinı
kuralları ortadan kaldırır. Egemen
faktor, tiyasetten elde edılecek
çtkarlar olur. FP'liler, kendı iç
çekişmeleri, kendi içlerındeki statü
savaşı uğruna ilkelerinifeda ediyor,
Islamın ilkelerinden ödun veriyorlar.
Takıyye denen seyıyontem olarak
kullanıyorlar." Sonuç ' Olçen ın
dedıgı şıı
"Radikal dincilerin siyasal İslamdan
odûn vereceğine ınanmıyorum. Yine
demokratık ıslam devlett, Islam
t umhuri) eti kavramınm peşinde
olabilirler."
tşçı Partısı 'nın \avm organı "Teorir
son savısını "Enerjide Bağımsızhk "
temasma a\ırmış
Elektnk Yııksek Mithendm ve eskı
Elekînk Mühendıslerı Odası Başkam
Cnal Erdoğan, "L'cuz, Temiz ve
Ulusal Bir Enerji" baştıklı
makalesınde, devletın, ulusun
kavnakları ıle gelıştırdığı enerji
altyapı yatmmlurını, hıç ılgısı ve
bılgısı olmayan özel sektöre peşkeş
çekılmesı verme su onenvı getınvor
"Bundan böyle, sıfırdan itibaren
yatırımını yaparak enerji üretecek
özel sektöre, sadece ve sadece
'rüzgâr, su, guneş, bıvogaz, bıyomas,
geotermal vs' gibiyenilenebilir
Amaç girişim özgürlüğü isekaynaklar için enerji üretim iz/ti
verilmelidir."
Ünal Erdoğan, yol ve ornek de
gosten\or
"Başta ABD olmak iizere, elektnk
eıterjisinin ülkemize göre çok daha
bol ve ucuz olduğu gelişmiş
ülkelerde, ruzgârdan enerji
üretimine gidilmiş, bu sistemlere
teşvik, araştırma, yatırım kolaylıkları
getirilmiştir. TUBİT1K taraftndan
hazırlanan rüzgâr haritalarına göre
Orta Karadeniz-Bozcaada-
Gökçeada-Ege ve Marmara ile
birçokyüksek yöreler, bu iş için
yapılacak yatınmı hemen amorti
edebilecek kosullardadır. İ'lkemizde
biyokütle yılda 10 milyon tonluk
petrol eşdeğeri, ayçiçek yılda 1.5
milyon ton petrol esdeğeri
potansiyeldedir. Kaynağmı kıımun
oluşturduğu güneş pilleri, gittikçe
düsen maliyetleri nedeniyle çok
kullanıhr hale gelmıştir. Bir ton
kum, 500 bin kilo kömür tüketimine
eşdeğer elektrik enerjisi
sağlayabilmektedir"
4maç seıbest pıyasa, gırışım
özgurlüğü ıse işte sıze en âlasmdan
serbestpıvasa, gırışım özgürlüğü
alanı
Enerji santralları \ e dağıtım
şebekelenne talıp olanlar
1
Buvurun,
buradan yakın
Edebiyatçılarda
bayrak
degişimi
Edebnatçılar Dernegı ndekı
baırak \arışı suruvor Derne-
ğın 4 Temmuz da vapılan ge-
nel kundunda ba\rağı Ali
Cengizkan dan alan şaır Şük-
rıi Erbaş venı vonetımın vapa-
caklannı \apma\ı tasarladık-
larını koşemıze anlatn
"Bugune kadar Ankara, Is-
tanbul, İzmir, Bursa ve Antal-
ya 'da gerçekleştirilen etkinlik-
ler; Diyarbakır, Adana, Trab-
zon, Sinop, Denizli, Izmit gibi
kentlere taşınacak. Yazarların,
telifde dahil çıkarlarını izle-
mek üzere Fikir ve Sanat
Eserleri Yasası 'nın 42. mad-
desi çerçevesinde olusturula-
cak Edebnat \e Bılım Eserle-
ri Sahıplen Meslek Bırlığı nin
bir an ö'nce kurulması için
Türkiye Yazarlar Sendikası ve
PES ile ortak gırişimler süre-
cek. Önumüzdeki dönemde ilk
ve ortaoğretımde okutulan
edebıyat kitapları ile ilgili ça-
lışma başlatılacak, alternatif
edebiyat kitapları hazırlanma-
sı için proje geiiştirilecek.
Derneğimizin girişimi ile mü-
zeye donüştürûlen Cahıt Kule-
bı E\ ı 'nin yönetimi ve isletil-
mesinin de derneğimize devre-
dilmesi sağlanacak. Derneğin,
en kısa zamanda kendiyone-
tim yerine ve lokaline kavuş-
ması için tüm olanaklar zor-
lanacak."
Erbaş Cumhurnet ın
kuruluşunun 75 Mİdonümunde
de ekım avında "Cumhuriyet
Db'nemi Türk Edebiyatı Sem-
pozyumu ile Halikarnas
Balıkçısı Gunleri"nın ger^ek-
le$tırıle<.eğını muştuladı
Kolav gelsm
ÇALIŞANLARIN / SORULARI
SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
SSK ve Bağ-KurMan
Emekli Sandığı'na Geçiş
SORU: 1983-1984 vılında fdari Bilimler Fakultesı'ni bitirdim.
1984 > ılında 6 a\a \akın bir sure şirketlerin muhasebe bolum-
lerinde sigortalı olarak çalıştıktan sonra Ağustos 1985'te ser-
best muhasebecilik \apma\a başladım ve 11 vıl 10 a> Bağ-Kur'a
prim vatırdım. 1997 yılı ma>ıs a>ında Mitli Eğitim Bakanlı-
ğı teşkilatına oğretmen olarak atandım. Sigorta \e Bağ-Kur'da-
ki hizmetlerimi saydırmak istiyorum. Bu çalıştığım sıirelerin
ne kadarı göre» a\ lığına ne kadarı emekli keseneğine savılır?
Derece ve kadememi nasıl etkiler? (S.Ö.)
YAMT: TC Emekli Sandığı dışında bır başka sosyal guvenlık
kurumu kapsamında (SSK \e Bağ-Kur) çalıştıktan sonra de\ let me-
muru olarak atanıp, Emekli Sandığı kapsamında çalışma>a başla-
>anlann genelde gorev aylığı ıle emekli aylığına esas alınan goster-
gelen değışıktır SSK ve Bağ-Kur kapsamında çalıştıktan sonra 657
sayılı Devlet Memurlan Yasası'na gore memur olarak bazı hızmet
sınıflanna atananlann, dığer sos> al guvenlık kurumlannda geçırdık-
len sureler goz onune alınmakta. bazı sınıflarda gore\ alanlann ıse
bu surelen gorev aylıklannda goz onune alınmamaktadır
Eğıtım veOğretım Hızmetler Sınıff ndagorev yapanbırogretme-
nın SSK'de >a da Bag-Kur'da geçırdığı surelenn gorev aylıklanna
yansıyabılmesı ıçın bu surelenn ozel okullarda geçmesı gerekmek-
tedır "Özel okullarda oğretmenlik ve>a yöneticilik vaptıktan
sonra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memurivet kabul edenle-
rin ozel okuilarda geçen hizmet sürelerinin 2/3'uniin (iıçte iki-
sinin) her vılı bir kademe ilerlemesine ve her uç yılı bir derece
yukselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir."
Devlet Memurlan Yasası nın 36 maddesınde ver alan bu hukum
geregınce. ozel sektorde ve ancak ozel okullarda SSK ve Bağ-Kur'a
Bağlı geçen çalışma surelen değerlendırme dışında bırakıhr
Âncak 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nda bu sureler ya-
sanın ek 18 maddesı uyannca değerlendınlmektedır "Sosyal Si-
gortalar Kanunu'na tabi gorevlerde bulunduktan sonra iştirak-
çi olanların, emeklilik kcseneklerinc. personel kanunları gere-
ğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece ve kademe uzeri-
ne, sigorta primi odemeksuretiyle geçirdikleri surelerin her vı-
lı bir kademe ilerlemesine ve tahsil durumlarına gore her 3 yılı
bir derece yukselmesine esas olacak şekilde eklenerek buluna-
:ak derece ve kademe aylığı esas alınır."
Ozet olarak SSK ve Bağ- Kur kapsamında geçen toplam 12 >ıllık
jure ozel okullarda geçmedığı ıçın gorev avlığınızı etkılemeyecek,
yalnızca emekli aylığına esas alınacak derecenızın 4 derece yuksel-
nesıne neden olacaktır
ANADOLU ÜNİVERŞİTEŞİ DEVLET
KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ LİSANS
DEVRESİ ÖĞRENCİ KABUL ESASLARI
Unıversıtemız DE\ LET KONSERVATUVARI nın Muzık Bolumu
Pıvano -\nasanat Dalı na
iPıyano)
Yavlı Çalgılar -\nasanat Dalı na
iKeman. Vıyola, Viyolonsel Kontrbas)
Lfleme ve Vurma Çalgılar Anasanat Dalı'na
ıKlarnet Flut. Fagot Korno Obua. Trombon, Trompet)
Devlet Konservatuvan nın ılgılı ana^anat veya sanat dallannın lıse
devresınden mezun olanlar rie konservatuvar dışında bır ortaogretım
bmrenlerden ÖSS sonuçlanna göre bınncı basamak sınavında en az
120 puan alanlar arasmdan onkayıt ve >etenek sınavı ıle oğrencı alı-
nxaktır Onkayıtlar 20-31 Ağustos 1998 tanhlen arasında Ebk^ehır
Aıadolu Lnıversıtebi Yunusemre Kampusu De\let Konservatuvan
Mozık Bolumu'nde yapılacaktır
Sınav ıkı aşamalı olup 3-4 Eylul 1998 tanhlennde yapılacaktır
Sınav la ılgılı avnntılı bılgıler onka>ıt sırasmda adav öğrencılere ve-
nbcektır Posta ıle önkavıt yapılma>acaktır
ONKAYIT tÇÎN GEREKLI BELGELER
OSS sonuç belgesının fotokopısı
Konservatuvar mezunu adavlann dıploma fotokopısı veya gecıcı
ırczunı>et belgesı fotokopısı Konservatuvardan henuz mezun olma-
mş adaylann son sınıf olduğunu gosteren öğrencı belgesı
tkı adet fotoğraf
Başv uru dılekçesı (Dılekçe formu onkayıt sırasında konservatuvar-
daı almacaktır)
Sınav gıderlen makbuzu (Konservatuvardan venlecektır)
Basın 32190
HAYVANLAR ISMAIL GÎLCEÇ
£ »AMLİM
KİM KİME DLM DUMA BEHÎÇ 4* behicakia turk.net
HÂRBİ SEMİH poıtcn
MIRMIRLAR IĞIRDIIUK
TARİHTE BUGÜN m MTAZ ARIKI\
»OZKURT SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1994 114 KararNo 1995 98
Mahkememızce v enlen 21 12 1995 gun \ e 1994 114 esas 1995 98 ka-
n savılı ılamı ıle muteveffa Vluşfıka Erkal'ın vasıyetnamesının okun-
msı ıçın açılan kamu davasında lehme vasıvet edılen \e kanunı mırasçı-
lana okunmuş olduğuna \e esasın bu şekilde kapatılmış olduğuna daır
ı!n tum aramalara rağmen bulunama>an Kastamonu ılı Bozkurt ılçesı
Bhçe Mahallesı nurusuna ka>ıt!ı Enver ve Semıha kızı 1967
doğumlu
rraM;ı Nalan Erkal ıle Ahmet ve Muşfika kızı 1940 doğumlu ve aynı
* nufusunakavıtlı mırasçı \vşen Erkal'a teblığ edılemedığınden ılanen
ısiıgıne karar venimış olup ışbu ılanın neşır tanhınden ılıbaren 15 gun
>ara teblığ edılmış sayılacağı ılanen teblığ olunur Basın 32255
13 Temmuz
DEĞI'ŞİK BIR KÖP£K!.
13Z6PA BUGUM, FRANSA'NtN ST. £Tl£UtJE tOEN-
TtNOE BIR KÖPSK yHKrŞMASI DUZ£HLEHDI.
YAetŞAAflYA FAeiCLl CjAj£L£g0£M SISÇOK KÖ-
PEK. (CATILMlÇ, EAI ÇOK OYU, L-YON'DAM
PAUL FUSZ'UN KÖPESl ALMtfn• KASlL <O-
PEGı ILE SAHISA TfUOSI *MG/ŞrMf OIAN
8ü DEĞlflK HAyuiH 3O SANTIM YUKSEK-
LıGifJP£, UZUSJ tajYgUKLU VE eUYtl< K-U-
LAKLIYDI. SAH/6'ME BffZlfJCILIIC ICUPASINI
KAZAfJPlRAN <<?/=&£ 'C'M ÜÇS/Al İLE
SSŞBıM ESKI FGAMK ABAS'NPA
glÇILMEKTSYO
Solda, bırmcjl'k afan /bof&k.
GÖRÜŞ
Prof. Dr. TURKAN SAYLAN
ÇYDD Genel Başkam
Üniversiteler ve
Pedagojik Formasyon
oğretmenlik, mesleklerın kuşkusuz en onemlısı, en
saygınıdır Çocuğunyadagencınşekıllenmesınde kım-
lık kazanmasında ve bır yurttaş olmasında ya da ola-
mamasında, bazen tek bır oğretmenın, bazen de ge-
lıp geçen bırkaçının ne buyuk etkısı, rolu vardır
Kendı yaşamımı, dunuyle, bugunuyle ve yannıyla du-
şunduğumde, goruntuye hep ama hep, dalgalı saç-
ları omuzlarına dokulmuş, kırmızı uzerine beyaz pu-
anlı bluzuyla yıllar once karşımıza çıkan ılkokul oğret-
menımız o gencecık kız gelır Turk Bayrağı'nı anım-
satan gıysısı, yenı göreve başlamanın coşkusu ve yu-
rek çarpıntısıyla bızı bağrına basan bu genç kız, Ata-
türk devrımlerının bır semboluydu, bızlere, ınsan ol-
mayı, ulkeyı, dunyayı tanımayı, okumanın, duşunme-
nın, paylaşmanın erdemlennı tanıttı, bızlerie ağladı, bız-
lerle guldu, genç kızlığa veda ettığınde gelınlığınm
eteklerını bız tuttuk, bebeğını ılk bız okşadık, yıllarca
mektuplaştık, başka kentlere gıttığınde ve yaşlılığın-
da, goçup gıttığınde hep yanında olmaya çalıştık
"öğretmen" deyınce usuma hep bu ılk oğretmenımız-
le paylaşılan tum bır yaşam gelır kuşkusuz mılyon-
larca ınsanın da boylesıne alçakgonullu, ama son de-
rece değerli anıları vardır
Yaşam boyu, lısede, unıversıtede de bırkaç oğret-
menımız bızı fazlaca etkılemış, meslek ve ılgı alanı
seçımımızde, etık değerler edınmemızde, hatta gıyı-
nış, başkalarına davranış vb gıbı pek çok konuda far-
kında olmadan yonlendırmış ya da yol gosterıcı olmuş-
tur
Butun bunlara karşın, ıçınde bulunduğum akade-'
mık eğıtım sıstemınde, son yıllarda çok daha açıklık-
la gozledığım bır şey var Profesor ya da doçent sa-
nını (şımdılerde bır de yardımcı doçent var ya ) alan
ve birçok hak ve yetkılere kavuşanların çok ama çok
azı, her şeyden once "oğretmen" olduğunun ayırdın-
da ve sorumluluğunda
Ders vermek ve onu belgelemek, saatlendırmek
kuşkusuz eğıtım gorevlısının uyması gereken bır ku-
ral, buyuk çoğunluk bunu yapıyor ya da yerine bır
başkasını gondererek saatını dolduruyor Ancak, oğ-
rencılerın, dersı dınleme-sınava gırme vb dışında bır
oğretmene, onun yakınlığına, dertlerının dınlenmesı-
ne gereksınımı olabıleceğını duşunen ve bu sorumlu-
luğu taşıması gerektığının bılıncıyle zamanını ayıran'
eğıtımcı-oğretmen ne kadar az <
Son zamanlarda, yasaların ve Anayasa Mahkeme-'
sı karaıiannın uygulanması aşamasmda oğretım go-
revlılerının sergıledığı aldırmaz tutum gozler onunde-,
dır Danışmanlık sorumluluğunu almayan ve oğrencıy-
le sosyal açıdan ılgılenmeyı bır angarya gorenlerın, bu-
nu davranış ve sozlerıyle belırtenlerın azımsanmaya-
cak sayıda oluşu açıktır
Yakın zamana kadar, oğretım uyesı olmanın kural-
lan gunumuzdekınden farklıydı En az beş yıllık cıddı
bır çalışma donemmden sonra, merkezı dıl sınavı, ar-
dından tez ve kollokyum denen jurı onu sınavı ve yı-
ne buyuk bır heyecanla hazırlanılan, amfıde deneme
"ctersi bırbınnı ızlerdı Bazen tek, bazen de bırkaç aşa-,
mada sonuçlanan bu sureçte aday, kendını sınama,
ozguven gelıştırme ve kanıtlama şansına sahıptı
Gunumuzde ılkokul, yuva ya da lıse oğretmem ol-
mak ıçın her dalda, en az altı ay surelı bır "pedagojık
formasyon" eğrtımı alınıyor Oysa bugun uzmanlık
oğrencılığı dönemtnı noktalayan bırı, ertesı gun yar-'
dımcı doçent olarak oğrencı karşısında derse başla-
yabılıyor, hıçbır pedagojık yaklaşım, ıletışım, hatta
dıksıyon dersı vb almadan ve artık bır omur boyu hıç
kımseye hesap vermeden bıldığını yapmakta ozgur olu-
yor
Unıversıtelenmızde oğrencı sorunlan, zaman za-
man buyuk boyutlara vanyorsa, oğrencıler, cumhurı-
yetın temel nıtelıklerıne aykırı radikal akımların tutsa-
gı oluyor ya da ellennde sopalar, satırlarla arkadaşla-
nna saldınyor, sol yumruklan havada, mala cana za-
rar verecek kadar saldırgan olabılıyorlarsa, bunda ıl-
gısız ve "oğretmen" kımlığını benımsememış, kendı-
nı sorumlu olarak algılamayan akademısyenlerın rolu
buyuktur sanınm
Ûnıversıte oğretım gorevlılerı, adı ustunde, her şey-
den once "oçjrefmen "dırler öğrencıyı ve oğretmeyı se-
ven, bunun eğıtımını ve davranış bıçımmı edınmış,
sorunlan goz ardı etmeyen ve bu gorevı, araştırma,
hekımlık, avukatlık vb gorevlerının onunde tutan bır
kımlık sergılemelı, bu tutumlarıyla dığerlerıne ornek ol-
malıdırlar
Kıtaplardakı ya da notlardakı bılgılerı yınelemek ve
yıne yınelemek, bellı saatlerde sınıfa gırıp çıkmak ve
tonla yazılı okuyup not cetvelı doldurmak, ûnıversıte
oğretmenlerı ıçın yeterlı değıldır
Gunumuzde, her akademısyen, gerçek bır "oğret-
men " olmayı ve boyle davranmayı en baş odev olarak
gonmelı, eksık olan pedagojık formasyonunu hıç ol-
mazsa kendı olanaklarıyla tamamlamalıdır
Unıversıtelerı, yaptıkları araştırmalara ve yayınlara
gore değerlendırme konusu lyıce yer ettı, ancak oğ-
retmenlik nıtelıklerı açısından da değerlendırmemız ve
konuyu gundemde tutmamız, gençlıge gerçek hız-
met ve katkı olacaktır kanısındayım
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN S\ĞA:
1/ Muze ya da ..
kütuphane mü-
dürû 2/Alatur- 2
ka muzıkte tem- „
po " Su"
Lnlüsazve tur- 4
küustası 3/Es- g
kıden ağır hapıs
rnahkûmlannın
boynuna geçın-
len demır hal-
ka Yıyecek bu-
lamayan, yoksul
kımse 4/ Bır
1 2 3 4
1 2 3 4 5 6 7ayakla uzerine bınılıp
obürayaklayenteperek ^
yol alınan çocuk oyunca-
ğı 5/Eskı dılde yuz, çeh-
re ılkel benlık Ser- 3
gen 6/ Eskıden çocuk- 4
larokulabaşlarkenyapı- 5
lan tören II Bır malın g
cınsını ve fıyatını goste- _
ren küçük kâğıt 8/ Bır
gözrengı Dolmayap- °
mak ıçın hazırlanan ka- 9
nşım Ulanmış. katılmış parca 9/Kar fırtınası Jane \us-
ten'ın. fılme de aktanlan bır romanı
YLfKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bozcaadada vetıştınlen-
şaraplık sıyah uzum cınsı Bır gıda maddesı 2/Bır go-
rev ın yürütülebılmesı ıçın merkez olarak seçılen yer Yur-
dumuzun bır bolümüne v enlen ad 3/ Durulerek boru bı-
çımı venimış den ya da kâğıt tomar Pavlama azarla-
ma 4/ II Abdulhamıt'ın surgune gondenldığı Selanık te
ıkamet ettığı koşkun adı 5/ Çıpuranın boyu on cm'ye
kadar olan gençlenne venlen ad 6/ Edremıt Korfezı kı-
yısında tunstık bır yer Hatay ve Adana yoresınde go-
rülen özel bır yuzey şeklı 7/ Rutenyum elemıntının sım-
gesı Erden çavuşa kadar olan askerlere verılen ad 8/
Bır ılımız llaç 9/ Yoz beğenı Insan topluluğu