15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 TEMMUZ 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Güliinç olmak YlalneBakanlığı I998\ılıbaşm- da bır teblığ çıkarmış "1997yılı froyunca 4 milyar 629 milyon lira- yt geçenfaizgelirlerimn yüzde 6ZT oranında enflasyondan anndırıla- Cdiğını, kalan kısmının, yani 1.5 milyar liranın beyan edileceğini, bunun uzerinden almacak bir ver- gi varsa kesileceğini "du\urmuştu Ortalık bırbınnegırmış kımı ko- şe \ azarlan u\gulama\ ı jleştırmış \fah\e Bakanı Zekeriya Temizel e \er\ansın etmışlerdı Xa$ıl olurdu da tasarruftan vergı kesılırdı Temizel, açıklama\apmakzorun- da kalmıştı "Bankalarda 10 milyon 358 bin kişi civarında mevduatı bulunan- lar var. Bunlardan 10 milyon 150 binibu beyanname verme smınnın altında gelir elde etmiş. Yani bun- lar beyanname vermeyecek. Geri- ye beyanname verecek kısı 158 bin kişi civarında kalıyor. Bunlartn bü- yük bir kısmı da ilave vergi ödeme- yecek. Geriye de ^6 bin civarında kişi kalıyor ki bunlar da vergi ode- yecek kesim." Dun \-uksek rant elde eden 76 bin kışı ıçın va\gara koparanlar bııgıın "Memura verilecek yüksek zam enflasyonu azdırır "dne\ azıp gu- lunç olmorlar gıılunç Biz neciyiz? Cumhurbaşkanı Suleyman De- mirel TurkneGeru, l$adamlarıDeı- neğı \onetwilerim kabul etmıs \e demış kı "Siz bu ülkenin en değerli var- lığmmz." Bılımsel çalışmalargostermış kı Turk loplumunun tıpık ozellıklenn- denbırısıde kıskançlık Doğalola- rak Demırel ın bu sozlerı tepkı çe- kebılıı "Diğerleri neci oluyor? " I1IIIAM1I Medyada bır uğraş, bır uğraş FP 'h Istanbul Beledn e Başkam Recep Tayyip Erdoğan orta \ olcm muş FP Genel Başkam Recai Kutan a bakılırsa partı adıl duzenden v azgeçn ormuş, fılan Araştırmacı vazar Ali \ejat Ölçen ıle so\leşn orduk Dene\ımlı bır sı\ atetçı de olan Olçen FP dekı ıç çıkar çekışmelennm suyuzune çıktığı kamsmda "RP ortadan kalktıktan sonra kurulan FP 'de, içerdeki siyasi statü kavgası açığa çıktı. Aslında bu durum, siyasi tslamın kendi iç çelişkisiniyansıtıyor. Eski-yeni diye tanımlanan karşıtlık burada odaklasıyor." "Eski-yeni" arasındakı farklılığın nin çekişmelerinerede olduğunu sonınca Olçen sezgılerınden hareket ednor "Bir kadro var. Şunu soylemek istiyorlar: Islam demokratık bır dındıt Islam demokratık duşunte ozgurluğune \ er \ ermektedır hlam bılımden \anadır Insanlar akıllaınla duşunerek bu dını kabul ederler Öyle sanıyorum ki kendilerine genc, kuşak diyen grup, tslamı demokratık düzlem içindeyorumlama çabasında. Eskilerdenfarklı olarak demokrasi ve insan hakları ile tslam dini arasında bir bağ arama akımı bu, sanıyorum." Yanı bu haıeket "demokratik " \e "özgürlukçu " sa\ ılabılır rnı' Olçen ın vanıtı so\le "Bence dile getirdikleri kavramlarla bağlantı kurulduğıt takdirde din, din olmaktan çıkar. Haııgi din siyasi amaca yonelmışse, sıvasetin kuralları, din kurallarının uzerine çıkar. Siyasetın oyun kosulları. dinı kuralları ortadan kaldırır. Egemen faktor, tiyasetten elde edılecek çtkarlar olur. FP'liler, kendı iç çekişmeleri, kendi içlerındeki statü savaşı uğruna ilkelerinifeda ediyor, Islamın ilkelerinden ödun veriyorlar. Takıyye denen seyıyontem olarak kullanıyorlar." Sonuç ' Olçen ın dedıgı şıı "Radikal dincilerin siyasal İslamdan odûn vereceğine ınanmıyorum. Yine demokratık ıslam devlett, Islam t umhuri) eti kavramınm peşinde olabilirler." tşçı Partısı 'nın \avm organı "Teorir son savısını "Enerjide Bağımsızhk " temasma a\ırmış Elektnk Yııksek Mithendm ve eskı Elekînk Mühendıslerı Odası Başkam Cnal Erdoğan, "L'cuz, Temiz ve Ulusal Bir Enerji" baştıklı makalesınde, devletın, ulusun kavnakları ıle gelıştırdığı enerji altyapı yatmmlurını, hıç ılgısı ve bılgısı olmayan özel sektöre peşkeş çekılmesı verme su onenvı getınvor "Bundan böyle, sıfırdan itibaren yatırımını yaparak enerji üretecek özel sektöre, sadece ve sadece 'rüzgâr, su, guneş, bıvogaz, bıyomas, geotermal vs' gibiyenilenebilir Amaç girişim özgürlüğü isekaynaklar için enerji üretim iz/ti verilmelidir." Ünal Erdoğan, yol ve ornek de gosten\or "Başta ABD olmak iizere, elektnk eıterjisinin ülkemize göre çok daha bol ve ucuz olduğu gelişmiş ülkelerde, ruzgârdan enerji üretimine gidilmiş, bu sistemlere teşvik, araştırma, yatırım kolaylıkları getirilmiştir. TUBİT1K taraftndan hazırlanan rüzgâr haritalarına göre Orta Karadeniz-Bozcaada- Gökçeada-Ege ve Marmara ile birçokyüksek yöreler, bu iş için yapılacak yatınmı hemen amorti edebilecek kosullardadır. İ'lkemizde biyokütle yılda 10 milyon tonluk petrol eşdeğeri, ayçiçek yılda 1.5 milyon ton petrol esdeğeri potansiyeldedir. Kaynağmı kıımun oluşturduğu güneş pilleri, gittikçe düsen maliyetleri nedeniyle çok kullanıhr hale gelmıştir. Bir ton kum, 500 bin kilo kömür tüketimine eşdeğer elektrik enerjisi sağlayabilmektedir" 4maç seıbest pıyasa, gırışım özgurlüğü ıse işte sıze en âlasmdan serbestpıvasa, gırışım özgürlüğü alanı Enerji santralları \ e dağıtım şebekelenne talıp olanlar 1 Buvurun, buradan yakın Edebiyatçılarda bayrak degişimi Edebnatçılar Dernegı ndekı baırak \arışı suruvor Derne- ğın 4 Temmuz da vapılan ge- nel kundunda ba\rağı Ali Cengizkan dan alan şaır Şük- rıi Erbaş venı vonetımın vapa- caklannı \apma\ı tasarladık- larını koşemıze anlatn "Bugune kadar Ankara, Is- tanbul, İzmir, Bursa ve Antal- ya 'da gerçekleştirilen etkinlik- ler; Diyarbakır, Adana, Trab- zon, Sinop, Denizli, Izmit gibi kentlere taşınacak. Yazarların, telifde dahil çıkarlarını izle- mek üzere Fikir ve Sanat Eserleri Yasası 'nın 42. mad- desi çerçevesinde olusturula- cak Edebnat \e Bılım Eserle- ri Sahıplen Meslek Bırlığı nin bir an ö'nce kurulması için Türkiye Yazarlar Sendikası ve PES ile ortak gırişimler süre- cek. Önumüzdeki dönemde ilk ve ortaoğretımde okutulan edebıyat kitapları ile ilgili ça- lışma başlatılacak, alternatif edebiyat kitapları hazırlanma- sı için proje geiiştirilecek. Derneğimizin girişimi ile mü- zeye donüştürûlen Cahıt Kule- bı E\ ı 'nin yönetimi ve isletil- mesinin de derneğimize devre- dilmesi sağlanacak. Derneğin, en kısa zamanda kendiyone- tim yerine ve lokaline kavuş- ması için tüm olanaklar zor- lanacak." Erbaş Cumhurnet ın kuruluşunun 75 Mİdonümunde de ekım avında "Cumhuriyet Db'nemi Türk Edebiyatı Sem- pozyumu ile Halikarnas Balıkçısı Gunleri"nın ger^ek- le$tırıle<.eğını muştuladı Kolav gelsm ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL SSK ve Bağ-KurMan Emekli Sandığı'na Geçiş SORU: 1983-1984 vılında fdari Bilimler Fakultesı'ni bitirdim. 1984 > ılında 6 a\a \akın bir sure şirketlerin muhasebe bolum- lerinde sigortalı olarak çalıştıktan sonra Ağustos 1985'te ser- best muhasebecilik \apma\a başladım ve 11 vıl 10 a> Bağ-Kur'a prim vatırdım. 1997 yılı ma>ıs a>ında Mitli Eğitim Bakanlı- ğı teşkilatına oğretmen olarak atandım. Sigorta \e Bağ-Kur'da- ki hizmetlerimi saydırmak istiyorum. Bu çalıştığım sıirelerin ne kadarı göre» a\ lığına ne kadarı emekli keseneğine savılır? Derece ve kadememi nasıl etkiler? (S.Ö.) YAMT: TC Emekli Sandığı dışında bır başka sosyal guvenlık kurumu kapsamında (SSK \e Bağ-Kur) çalıştıktan sonra de\ let me- muru olarak atanıp, Emekli Sandığı kapsamında çalışma>a başla- >anlann genelde gorev aylığı ıle emekli aylığına esas alınan goster- gelen değışıktır SSK ve Bağ-Kur kapsamında çalıştıktan sonra 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na gore memur olarak bazı hızmet sınıflanna atananlann, dığer sos> al guvenlık kurumlannda geçırdık- len sureler goz onune alınmakta. bazı sınıflarda gore\ alanlann ıse bu surelen gorev aylıklannda goz onune alınmamaktadır Eğıtım veOğretım Hızmetler Sınıff ndagorev yapanbırogretme- nın SSK'de >a da Bag-Kur'da geçırdığı surelenn gorev aylıklanna yansıyabılmesı ıçın bu surelenn ozel okullarda geçmesı gerekmek- tedır "Özel okullarda oğretmenlik ve>a yöneticilik vaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memurivet kabul edenle- rin ozel okuilarda geçen hizmet sürelerinin 2/3'uniin (iıçte iki- sinin) her vılı bir kademe ilerlemesine ve her uç yılı bir derece yukselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir." Devlet Memurlan Yasası nın 36 maddesınde ver alan bu hukum geregınce. ozel sektorde ve ancak ozel okullarda SSK ve Bağ-Kur'a Bağlı geçen çalışma surelen değerlendırme dışında bırakıhr Âncak 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nda bu sureler ya- sanın ek 18 maddesı uyannca değerlendınlmektedır "Sosyal Si- gortalar Kanunu'na tabi gorevlerde bulunduktan sonra iştirak- çi olanların, emeklilik kcseneklerinc. personel kanunları gere- ğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece ve kademe uzeri- ne, sigorta primi odemeksuretiyle geçirdikleri surelerin her vı- lı bir kademe ilerlemesine ve tahsil durumlarına gore her 3 yılı bir derece yukselmesine esas olacak şekilde eklenerek buluna- :ak derece ve kademe aylığı esas alınır." Ozet olarak SSK ve Bağ- Kur kapsamında geçen toplam 12 >ıllık jure ozel okullarda geçmedığı ıçın gorev avlığınızı etkılemeyecek, yalnızca emekli aylığına esas alınacak derecenızın 4 derece yuksel- nesıne neden olacaktır ANADOLU ÜNİVERŞİTEŞİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ LİSANS DEVRESİ ÖĞRENCİ KABUL ESASLARI Unıversıtemız DE\ LET KONSERVATUVARI nın Muzık Bolumu Pıvano -\nasanat Dalı na iPıyano) Yavlı Çalgılar -\nasanat Dalı na iKeman. Vıyola, Viyolonsel Kontrbas) Lfleme ve Vurma Çalgılar Anasanat Dalı'na ıKlarnet Flut. Fagot Korno Obua. Trombon, Trompet) Devlet Konservatuvan nın ılgılı ana^anat veya sanat dallannın lıse devresınden mezun olanlar rie konservatuvar dışında bır ortaogretım bmrenlerden ÖSS sonuçlanna göre bınncı basamak sınavında en az 120 puan alanlar arasmdan onkayıt ve >etenek sınavı ıle oğrencı alı- nxaktır Onkayıtlar 20-31 Ağustos 1998 tanhlen arasında Ebk^ehır Aıadolu Lnıversıtebi Yunusemre Kampusu De\let Konservatuvan Mozık Bolumu'nde yapılacaktır Sınav ıkı aşamalı olup 3-4 Eylul 1998 tanhlennde yapılacaktır Sınav la ılgılı avnntılı bılgıler onka>ıt sırasmda adav öğrencılere ve- nbcektır Posta ıle önkavıt yapılma>acaktır ONKAYIT tÇÎN GEREKLI BELGELER OSS sonuç belgesının fotokopısı Konservatuvar mezunu adavlann dıploma fotokopısı veya gecıcı ırczunı>et belgesı fotokopısı Konservatuvardan henuz mezun olma- mş adaylann son sınıf olduğunu gosteren öğrencı belgesı tkı adet fotoğraf Başv uru dılekçesı (Dılekçe formu onkayıt sırasında konservatuvar- daı almacaktır) Sınav gıderlen makbuzu (Konservatuvardan venlecektır) Basın 32190 HAYVANLAR ISMAIL GÎLCEÇ £ »AMLİM KİM KİME DLM DUMA BEHÎÇ 4* behicakia turk.net HÂRBİ SEMİH poıtcn MIRMIRLAR IĞIRDIIUK TARİHTE BUGÜN m MTAZ ARIKI\ »OZKURT SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1994 114 KararNo 1995 98 Mahkememızce v enlen 21 12 1995 gun \ e 1994 114 esas 1995 98 ka- n savılı ılamı ıle muteveffa Vluşfıka Erkal'ın vasıyetnamesının okun- msı ıçın açılan kamu davasında lehme vasıvet edılen \e kanunı mırasçı- lana okunmuş olduğuna \e esasın bu şekilde kapatılmış olduğuna daır ı!n tum aramalara rağmen bulunama>an Kastamonu ılı Bozkurt ılçesı Bhçe Mahallesı nurusuna ka>ıt!ı Enver ve Semıha kızı 1967 doğumlu rraM;ı Nalan Erkal ıle Ahmet ve Muşfika kızı 1940 doğumlu ve aynı * nufusunakavıtlı mırasçı \vşen Erkal'a teblığ edılemedığınden ılanen ısiıgıne karar venimış olup ışbu ılanın neşır tanhınden ılıbaren 15 gun >ara teblığ edılmış sayılacağı ılanen teblığ olunur Basın 32255 13 Temmuz DEĞI'ŞİK BIR KÖP£K!. 13Z6PA BUGUM, FRANSA'NtN ST. £Tl£UtJE tOEN- TtNOE BIR KÖPSK yHKrŞMASI DUZ£HLEHDI. YAetŞAAflYA FAeiCLl CjAj£L£g0£M SISÇOK KÖ- PEK. (CATILMlÇ, EAI ÇOK OYU, L-YON'DAM PAUL FUSZ'UN KÖPESl ALMtfn• KASlL <O- PEGı ILE SAHISA TfUOSI *MG/ŞrMf OIAN 8ü DEĞlflK HAyuiH 3O SANTIM YUKSEK- LıGifJP£, UZUSJ tajYgUKLU VE eUYtl< K-U- LAKLIYDI. SAH/6'ME BffZlfJCILIIC ICUPASINI KAZAfJPlRAN <<?/=&£ 'C'M ÜÇS/Al İLE SSŞBıM ESKI FGAMK ABAS'NPA glÇILMEKTSYO Solda, bırmcjl'k afan /bof&k. GÖRÜŞ Prof. Dr. TURKAN SAYLAN ÇYDD Genel Başkam Üniversiteler ve Pedagojik Formasyon oğretmenlik, mesleklerın kuşkusuz en onemlısı, en saygınıdır Çocuğunyadagencınşekıllenmesınde kım- lık kazanmasında ve bır yurttaş olmasında ya da ola- mamasında, bazen tek bır oğretmenın, bazen de ge- lıp geçen bırkaçının ne buyuk etkısı, rolu vardır Kendı yaşamımı, dunuyle, bugunuyle ve yannıyla du- şunduğumde, goruntuye hep ama hep, dalgalı saç- ları omuzlarına dokulmuş, kırmızı uzerine beyaz pu- anlı bluzuyla yıllar once karşımıza çıkan ılkokul oğret- menımız o gencecık kız gelır Turk Bayrağı'nı anım- satan gıysısı, yenı göreve başlamanın coşkusu ve yu- rek çarpıntısıyla bızı bağrına basan bu genç kız, Ata- türk devrımlerının bır semboluydu, bızlere, ınsan ol- mayı, ulkeyı, dunyayı tanımayı, okumanın, duşunme- nın, paylaşmanın erdemlennı tanıttı, bızlerie ağladı, bız- lerle guldu, genç kızlığa veda ettığınde gelınlığınm eteklerını bız tuttuk, bebeğını ılk bız okşadık, yıllarca mektuplaştık, başka kentlere gıttığınde ve yaşlılığın- da, goçup gıttığınde hep yanında olmaya çalıştık "öğretmen" deyınce usuma hep bu ılk oğretmenımız- le paylaşılan tum bır yaşam gelır kuşkusuz mılyon- larca ınsanın da boylesıne alçakgonullu, ama son de- rece değerli anıları vardır Yaşam boyu, lısede, unıversıtede de bırkaç oğret- menımız bızı fazlaca etkılemış, meslek ve ılgı alanı seçımımızde, etık değerler edınmemızde, hatta gıyı- nış, başkalarına davranış vb gıbı pek çok konuda far- kında olmadan yonlendırmış ya da yol gosterıcı olmuş- tur Butun bunlara karşın, ıçınde bulunduğum akade-' mık eğıtım sıstemınde, son yıllarda çok daha açıklık- la gozledığım bır şey var Profesor ya da doçent sa- nını (şımdılerde bır de yardımcı doçent var ya ) alan ve birçok hak ve yetkılere kavuşanların çok ama çok azı, her şeyden once "oğretmen" olduğunun ayırdın- da ve sorumluluğunda Ders vermek ve onu belgelemek, saatlendırmek kuşkusuz eğıtım gorevlısının uyması gereken bır ku- ral, buyuk çoğunluk bunu yapıyor ya da yerine bır başkasını gondererek saatını dolduruyor Ancak, oğ- rencılerın, dersı dınleme-sınava gırme vb dışında bır oğretmene, onun yakınlığına, dertlerının dınlenmesı- ne gereksınımı olabıleceğını duşunen ve bu sorumlu- luğu taşıması gerektığının bılıncıyle zamanını ayıran' eğıtımcı-oğretmen ne kadar az < Son zamanlarda, yasaların ve Anayasa Mahkeme-' sı karaıiannın uygulanması aşamasmda oğretım go- revlılerının sergıledığı aldırmaz tutum gozler onunde-, dır Danışmanlık sorumluluğunu almayan ve oğrencıy- le sosyal açıdan ılgılenmeyı bır angarya gorenlerın, bu- nu davranış ve sozlerıyle belırtenlerın azımsanmaya- cak sayıda oluşu açıktır Yakın zamana kadar, oğretım uyesı olmanın kural- lan gunumuzdekınden farklıydı En az beş yıllık cıddı bır çalışma donemmden sonra, merkezı dıl sınavı, ar- dından tez ve kollokyum denen jurı onu sınavı ve yı- ne buyuk bır heyecanla hazırlanılan, amfıde deneme "ctersi bırbınnı ızlerdı Bazen tek, bazen de bırkaç aşa-, mada sonuçlanan bu sureçte aday, kendını sınama, ozguven gelıştırme ve kanıtlama şansına sahıptı Gunumuzde ılkokul, yuva ya da lıse oğretmem ol- mak ıçın her dalda, en az altı ay surelı bır "pedagojık formasyon" eğrtımı alınıyor Oysa bugun uzmanlık oğrencılığı dönemtnı noktalayan bırı, ertesı gun yar-' dımcı doçent olarak oğrencı karşısında derse başla- yabılıyor, hıçbır pedagojık yaklaşım, ıletışım, hatta dıksıyon dersı vb almadan ve artık bır omur boyu hıç kımseye hesap vermeden bıldığını yapmakta ozgur olu- yor Unıversıtelenmızde oğrencı sorunlan, zaman za- man buyuk boyutlara vanyorsa, oğrencıler, cumhurı- yetın temel nıtelıklerıne aykırı radikal akımların tutsa- gı oluyor ya da ellennde sopalar, satırlarla arkadaşla- nna saldınyor, sol yumruklan havada, mala cana za- rar verecek kadar saldırgan olabılıyorlarsa, bunda ıl- gısız ve "oğretmen" kımlığını benımsememış, kendı- nı sorumlu olarak algılamayan akademısyenlerın rolu buyuktur sanınm Ûnıversıte oğretım gorevlılerı, adı ustunde, her şey- den once "oçjrefmen "dırler öğrencıyı ve oğretmeyı se- ven, bunun eğıtımını ve davranış bıçımmı edınmış, sorunlan goz ardı etmeyen ve bu gorevı, araştırma, hekımlık, avukatlık vb gorevlerının onunde tutan bır kımlık sergılemelı, bu tutumlarıyla dığerlerıne ornek ol- malıdırlar Kıtaplardakı ya da notlardakı bılgılerı yınelemek ve yıne yınelemek, bellı saatlerde sınıfa gırıp çıkmak ve tonla yazılı okuyup not cetvelı doldurmak, ûnıversıte oğretmenlerı ıçın yeterlı değıldır Gunumuzde, her akademısyen, gerçek bır "oğret- men " olmayı ve boyle davranmayı en baş odev olarak gonmelı, eksık olan pedagojık formasyonunu hıç ol- mazsa kendı olanaklarıyla tamamlamalıdır Unıversıtelerı, yaptıkları araştırmalara ve yayınlara gore değerlendırme konusu lyıce yer ettı, ancak oğ- retmenlik nıtelıklerı açısından da değerlendırmemız ve konuyu gundemde tutmamız, gençlıge gerçek hız- met ve katkı olacaktır kanısındayım BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN S\ĞA: 1/ Muze ya da .. kütuphane mü- dürû 2/Alatur- 2 ka muzıkte tem- „ po " Su" Lnlüsazve tur- 4 küustası 3/Es- g kıden ağır hapıs rnahkûmlannın boynuna geçın- len demır hal- ka Yıyecek bu- lamayan, yoksul kımse 4/ Bır 1 2 3 4 1 2 3 4 5 6 7ayakla uzerine bınılıp obürayaklayenteperek ^ yol alınan çocuk oyunca- ğı 5/Eskı dılde yuz, çeh- re ılkel benlık Ser- 3 gen 6/ Eskıden çocuk- 4 larokulabaşlarkenyapı- 5 lan tören II Bır malın g cınsını ve fıyatını goste- _ ren küçük kâğıt 8/ Bır gözrengı Dolmayap- ° mak ıçın hazırlanan ka- 9 nşım Ulanmış. katılmış parca 9/Kar fırtınası Jane \us- ten'ın. fılme de aktanlan bır romanı YLfKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bozcaadada vetıştınlen- şaraplık sıyah uzum cınsı Bır gıda maddesı 2/Bır go- rev ın yürütülebılmesı ıçın merkez olarak seçılen yer Yur- dumuzun bır bolümüne v enlen ad 3/ Durulerek boru bı- çımı venimış den ya da kâğıt tomar Pavlama azarla- ma 4/ II Abdulhamıt'ın surgune gondenldığı Selanık te ıkamet ettığı koşkun adı 5/ Çıpuranın boyu on cm'ye kadar olan gençlenne venlen ad 6/ Edremıt Korfezı kı- yısında tunstık bır yer Hatay ve Adana yoresınde go- rülen özel bır yuzey şeklı 7/ Rutenyum elemıntının sım- gesı Erden çavuşa kadar olan askerlere verılen ad 8/ Bır ılımız llaç 9/ Yoz beğenı Insan topluluğu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear