22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 1998 PAZAR 12 KULTUR SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Hangimiztiyatrocudeğiliz! 1 alkon, Tiyatro Studyosu'nun prestıj yapımıdır Salonsuz bır özel topluluk olarak 1990"danbu yana tıyatromuza yüksek düzeylı yapımlarla hızmet eden topluluğun özverısının sıfır noktasında. Tiyatro Stüdyosıf na sahıp çıkan seyırcıye şükran borcu ödenmıştır. 8.ULUSURARASI FBîtuati Oyunu kaçırmayın. Tıyatroya olan inancınızı güçlendırmek ıçın Zor tıyatronun en iyisınin Türkıye'de de yapılabıldığını görmek ıçın. 1998'ınençok ödül hak eden \e alan tiyatro olayını paylaşmak ıçın. Tiyatro dönemının en çılgın- caçıkışını Tıvatro Studyosu vap- tı Yalnız orta sınıf ahlak kural- lannındeğıl "değer" olarak tu- tunduğumuz tum ka\ramlann geçerlılığıne karşı savaş açmış bır aykırı yazarın, tıyatronun problem çocuğu Jean Genet'nın başyapıtlanndan sayılan "Bal- kon''u son derece ozenlı ve pa- halı bır yapımla ılk kez Turk se- yırcısının karşısına çıkardı "Balkon" Tıyatro Studyo- su'nun prestıj >apımıdır Salon- suz bır oze! topluluk olarak 1990'dan bu yana tı>atromuza yuksek düzeylı >apımlarla hız- met eden topluluğun oz\ensının sıfır noktasında TıyatroStudvo- su'na sahıp çıkan sevırcıye şuk- ran borcu ödenmıştır Berbat bır vu7yıh tamamla- mak uzereyız Ustunden Hit- ler'lenn Mussolini'lenn Fran- ko'lann. atom bombasının geç- tıgı, daha az unlu benzerlennın geçmekte olduğu bır dun\anın yaratıklan değıl mıy ız' Jean Ge- net de aynı dünvanın yaratığı Ama bır aynm var onunla ara- mızda Bızım "doğru~larımız \ar Genet ıse bızım doğruları- mızı "hiçliyor 1 " O bızım. onu- muzdekı yerleşık omeklere ba- karak kendımız ıçın hazırladıgı- 111 Thatro Studyosu bugun \e \ann Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde Başar Sabuncu'nun yonettiği.Jean Genet'in Balkon adlı oyıınunu sahneliyor. mız. "değer'* anlavışımızı yan- sıttıgını duşundugumuz başrol- lennı oy nadığımız senarv olann "sahtekârlık" olduğunu haykı- nyoryuzumuze Hepımıztıvat- rocuyuz Madam Irma'nın Bu- yük Balkon adlı genelev ınde "ic- ra>ı sanat" e> lenıesek de 1956 da \azılan "'Balkon" Genet nın o gune dek tıvatroda uyguladıgı "dramatik anla- tım"dan Brechttı\atrosu\lata nışmdsınddn sonra U7aklaştıgı \ e epık tıy atro y omemlennı be- nımsedıgı aşamada vazdıgı bır sellıkle butunlendığı. seyırlık zengınlığe yonelık tıyatro\ a ak- tarmı^tır Berliner Ensemble'ın Brecht tıyatrosunu sunma bıçemınden etkılenışı Genet nın dunva go- ruşunun de Brecht'ınkıne do- nuştuğu anlamına gelmnor el- bet Brecht ınanmışbırsosyalıst vegudumlubır vazar Genet îse hıçbırıdeolojıye baglanamaya- cak duzeyde "tepkici" bır anar- şıst Anarşısının gensınde îse ın- sanın kendı kendıne sorageldı- oyun Bunedenle 1954"teyazı-«*'--gı temel soru yattyor Ben kı- lan "Hizmetçiler~le "BaJkon" ""* niim' Benım gerçeğım nedır' arasında onemlı bır bıçımsel ay - rımgonıluvor Genet sahneva- pıtlannı tıyatnxudey ımıvle "- mış gibi vapma"h tıvatrodan "teatraT sahtelıgm estetık bır v u- ruculukla sergılendıgı renklıve hareketlı alabıldıgıne "o\ıuı- su". çok eklenılı maskelerın kullanıldığı dekorun grotesk iş- levler yuklendığı, tarklı anlam duzlemlen arasında rahatça gı- dıp gelebılen. ışıtsellığın gor Bu soru Genet yı. tum zaman- lann en bu\uk tıvatro ozanlan Sofokles, Shakespeare, Çehot ozellıkle de Beckett'la buluştu- ruvor Sartre'ın varoluşçulugu. Genet'nın en çok vaslandıgı. en çok da dıdıştıgı duşunce akımı lnsan kendı gerçegıne nasıl ulaşabılır 1 "Başkası"mn onu gordugu gozle bakarak mı> Ken- dısınebaşkaturlu bakabılırmı 7 "Başkasrnıngozlemının "nes- ne"si aynı zamanda kendını goz- lemleven "ozne 1 " olabılır mı 1 Nesne ve ozne olarak ancak ay- naya baktiğınız zaman buluşa- bılırsınızkendınızle Gozlemledıgınız "başka- sı"nın gozlemledıgınden tarklı olacak mı' Sız bır "göruntü'"su- nuzvalnızca Sahtesınız Gerçek nerede 7 Yalnız sıze aıt olan val- nızlığınızdabelkı Hıçlıkte Hıç- lıgı goremezsınız kı Bu nedenle, "Balkon" ovu- nunun tum duzlemlennde y alnız- ca "sahte'* olanı gorebılırsınız Genet sızı bır sahjecıhğın bır başka sahtecılıkten doğduğunu gosteren ıçındençıkılmazbırla- bırent ıçınde sıkıştırır Bu labı- rcntte dolaşarak gerçeğı y akala- manız olasilığı yoktur Sahnede. toplumda "saygınlaş- ma" yonundekı dovumsuzluk- larını cınsel doyumsuzluklarıy- la buluş.turan sıradan adamlann gorev lennden bırı de "o\uncu- luk" vapmak olan genelev per- sonelı e^lığınde. kendı vazdık- lan senarvolara gore başpısko- pos. yargıç. general rollennı ov - nadıklarını gorursunuz Once cınsel fantezılenn parodısı ola- rak bakarsınız olav a KJŞI lenn bır turlu doyuma ulaşamav ışlan ıse kımlık bunalımının uç nokta- sinda olduklannı gostenr Onlar "sahte^nın otesıne geçıp ~tak- lidini çıkardıklan~nm gerısın- dekı gerçegı vakalamava bo^u- naçalı^ırlar Saatlendoluncada genelev den kapı dı^an edılırler Ilk fırsattagen gelecekler, venm- sız vabdlarını surdurcceklerdır Madam Irma"nın genelev ı zengın bır tiyatro gıbı donatılrmş bır "düşler evi"dır Toplumda "imaj'"ı olan tum "makam"lar ıçın hazırlanmı^ dekor-gıysı-ge- reçlenn yardımıyla ozendığı- nızkışı olabılırsınızburada Ge- nelev kuruluduzenınaynasıdır Dışarda ıse kurulu duzene kar- şı muthış bır ayaklanma yer al- maktadır Bır sure sonra Kralı- çe'nın Başpıskopos'un. Yar- gıç'ın GeneraFındevTedışıkal- dığı duvulur K.urulu duzenı sur- durme adına genelev çalışan- Pina Bausch, anlaîmak istediklerini yalnızca sahnede dile getirebildiğini belirtiyor 'Sahnedegördüğünüz herşey doğrudur' • Izle'yıcılennı yönlendırmeyı sevmıyor Bausch Herkes kendı bakış açısıyla ızlemelı oyunlan Tek bır sahneden, hareketten her ızleyıcının farklı bır anlam çıkartmasım ıstıyor ve ekhyor "Sahnede görduğunüz, algıladığınız her şey doğrudur. Ben sıze ne duşunmenız gerektığını söyleyemem. sadece ne düşünmemenız gerektığını düşünerek bıçımlendırebılınm yapıtı.' Küttür Servisi-10 Uluslararası Ibtaıı bul Tıvatro Festıvalı dans tıyatrosunun kuruculanndan Pina Bausch uağırladıbu yıl Sanatçınm zengın duşgucunun en be- lırgm orneklennden "Cam Temizlejicı- si'nı kurucusu oldugu Wuppertal Tıvatro su'ndan ızleme olanagına sahıp olan ız leyıcıler gostennın ertesı gunu de bır kon- ferans vereceğı AKM Oda Tıyatrosu'nu doldurdular Gosten gıbı konferansa da merdıvenlere taşan bır ızlevıcı kalabahğı buyuk ılgı gosterdı Konferansın konuğu Pina Bausch du. an- cak konuşmak yenne sov leşmey ı tercıh et- tısanatçı Sozcuklerle bırsonınu olduğu- nu duşunuvor "Ben sorunumu yalnız sah- nede dile getirebilhomm. Sözciıklere bu- yuk saygım var. Onlan en ivi şekilde işle- yebilen yazariar \ e sairier taranndan kul- İanılmalılarçoğunlukla." Bu nedenle sov - le^ıy ı ızley ıcılenn yonlendırmesını ıstıvor Sozcuklere ba^vurmayı hıç sevmeme- sınekarşın ınsana duyduğu sevgı v-e sa>- gı onu her soruyu en tatmın edıcı şekil- de vanıtlamaya yoneltıyor Herkesın en çok merak ettığı. tekrar tekrar sorduğu konu sahnede gorduklen zengın gostennın yaratım surecı >apıta başlamadan once hıçbır plan olu^turmu- yor Pina Bausch Ne bır ovku, ne muzık ne de sahnesı bellı Tamamen ıçgudule- nyle hareket edıyor \klında v alnızca bır dızı soru var Ne ıstedığını vilnızca hıs- sedıv or Temel sorunsal çerçe\ esınde oluş- turduğu sorulan dansçılanna soruvor Ya dansla. ya da sozcuklerle alıyor vanıtld- nnı Bu yanıtların arasından hep hıssettı- NVuppertalDansTiyatrosu'nun kurucusu Pina Bausch. (Fotograf LGUR DEMİR) ğı dtnd bır turlu tanımlaydmadığı duşun- mımıkten. tek bır jestten bambaşka bır celerle ortu^enlerı seçerek oluşturmaya boyuta tasınabılıyoroyTin başhvorkoreogratısını Antak bızım sah- Avncaovunculannheryaptıklannıkay- nede gorduklenm ız, çal ışmalar sırasında dettıklen ozel defterlen v ar Çunku Bausch ortava çıkanların yuzde ^ ya da 4 u yal- haftalar sonra daha onceden beğenmısol- nızta (,unku ılerıkı aşamalarda tek bır duğubırhareketıtekraryapmasınıısteye- bılıyor oyunculanndan Pina Bauch'un bır vapıt sahnelerken tek amacı yaşamda olanlan sahneye taşımak Seyahat ettıklen ulkelenn sanatlanndan çok o ulkelenn vaşam tarzlannı ıncelıyor- lar Almanyada bıledığersanatçılann ne- leryaptıklannı ızleme ıhtıyacıduymuyor Ancak gunumuzde artık bır >eyı ılk defa sahnelemenın neredevse ımkânsız oldu- ğunu du^unuyor "Sahnede yapılabılecek seyler bugune kadar mutlaka yapümışür. Bi/ım amacımız kendi içimizdeki duygu- > u. bldm vöntemlerinıizle oıtaya kaymak. \ncak bunu yaparken Cam kaynağını bi- lemesek de pek çok yerden etkilenmişiz- dir.' Doğaçlama ya da deneysel çalışmalar koreografının oluşumunda onemlı yertu- tuyor ancak yapıtın son a^amasına ulaşıl- dıktan sonra sahnede doğaçlamaya yer vermedıklennı vurguluyor Bauch Bazı ovunculann bu konuda çok ustun bır ye- teneklen olmasına karşın, bazıları da tek bır sozcuk degışse bıle burun konsantras- vonlannı yıtırebılıyorlar çunku İzleyıcılennı vonlendırmeyı sevmıyor Bausch Herkes kendı bakıs açısıy la ızle- melı oyunlan " Sahnelenme aşamasına katılmadığını için her oyıında ben de on- eelikle bır izlevicıvim aslında." Tek bır sah- neden. hareketten her ızleyıcının farklı bır anlam çıkartmasım îstıyorveeklıyor 'Sahnede gordiığunuz, algıladığınız her şey doğrudur. Ben sıze ne duşunmeniz ge- rektığıni soylevemem. sadece ne düşün- memenız gerektığını duşunerek bıçimlen- direbilinm yapıb." Bunu da parçalann bu- tunden çok uzaklaşabıleceklennı hısset- tığı noktalarda hızlı ve yoğun bır duygu aktanmıyla ızleyıcılen yenıden oyunun merkezıne çekerek başarıyor VVuppertal Dans Tıyatrosu'nda bu an- da 14d\nmıllıvettendansçıvar Ortakdıl- lerı ?>anat Bu nedenle de aralannda hıç- bır sorun çıkmıvor "Çok ulusluluk saye- sinde guzeilik neredevse onu buluyoruz. her kulturden gelen muzık, kıtap. duşunce zenginleştiriyor yapıdanmı/j." Ktanbul da kaldığı kısa sure ıçınde bu kente tam anlamıyla aşık olduğunu, gel- dığı andan ben donecek olmanın uzuntu- sunu duydugunu belırten Bausch ılenkı do- nemlerdelstanburdanyolaçıkarakdabır yapıt oluşturabıleceğını soyluyor ları \e muştenlen gerçeklerının yenne geçerler Kımse onlann "sahte" olduğunu anlamaz De- mek kı yenne geçtıklen kışıle- rın de "gerçekliği" yoktur Ku- rulu duzenın saygınkıldığıkav- ramlarvardır yalnız ortada Bu kav ramlara burunenler ıse bırbı- nnden farksız "sahteci"lerdır Kurulu duzenı yıkmava çalışan devnmcıler de "sahtecilik'"ten alırlarpaylannı Onlar devnm- lerını. kurulu duzenın yontem- lerıvle vapmaya çalışırlar On- lar da rol oynamaktadırlar De- mek kı devrımın de gerçekliği soz konusu degıldır Ovunun en "dovumsuz" kışı- sı Polıs Şefı dır Çunku o gune dek kurulu duzen ıçınde "ka>- ranılaşamamış"1 ,dolavısiv la kım- se geneleve "polisşefrnı ovna- mak ıstedığını gosteren bır se- naryoylagelmemıştır Polıs Şe- fı nın yarasına. devrım adına tum yapılanlann bır "taklrt",bır "sahtecilik" oldugunun bılıncı- ne varan. oy unun tek "gerçekçi'' bıçemdeoynayankı^ısı devnm- cı Roger merhem olur Genele- ve gelerek Polıs Şefı'nı oyna- tnak ıstedığını soyler Irma'nın sevgılısı Polıs $efı nı avutmak ıçın onceden hazırlattığı anıt- mezar dekoru kaplar sahneyı Polıs Şefı de dunya tanhınde ılk kez Hıtler Almanvası ndaoldu- ğu gıbı, "*imaj"a donuşmus "başkası"'nın "düşnesne"sı ola- bılmı>tır Aldatmacavesahtelık labırentınden Madam lrma ko- valar seyırcıyı "Evinizedonun şimdi" der "Evinbdeki her şey buradan bile sahte olsa da..." "Balkon" msanın» ıçınde va- şadığı topluma bakıp. kımlenn "imaj"ına ozenıldığını gorme- sı ıçınde yaşadıgı kurulu duze- nın "sahteük r> lerını saptaması y olunda guçlu bır etkı olusturu- vor Algılama ve gozlemleme yetılerımıze bır katkı "Balkon" her şey den once bır vonetmen ovunu \alnız ozenlı bır yorum gerektırdığı ıçın de- gıl. sahnedekı ınsan trafıgı ya- nında,çevre tasanmı vegıysıler de "hareketli" bır ışlev taşıdıgı ıçın Oyunun çevırmenı ve yonet- menı Başar Sabuncu oyunun yoğun bır gorsellık ve ışıtsellık ıçeren "çok-çeşitli" oğelerını "biırun"le buluşturan kusursuz bıryorumgerçekleştırmış Bır- lıkte çalıştığı ustun duzeylı sa- natçılann her bınnı tam venm- le degerlendırerek > ıllann tasanm ustası Duygu Sağıroğlu'nun "para>ana çe>- re" dekorunun "sihirti" hare- ketlılığının çerçev eledığı her bır epısod. bırbınnden v urucu dekor parçalannın v e sahne gereçlen- nın hareketlı kullanımıyla zen- gın ve ışlev sel bırgorsellıge ulaş- tınlmış SevimÇavdarbu oyun ıçın tasarladığı "ounazsaolmaz"' gıysılerle sanat yaşammda bır doruğaımzaatıyor Dılenm bu ıkı sanatçının ustun duzeydekı çalışmalan duzeylı fotoğrafçe- kımleny le belgelensın Vapımı Sabuncu Sağıroğlu, Çavdar ve başanlı muzık yaza- n Selim Atakan'la btrlıkte var eden oyuncuların her bırı. yal- nızca "yorum"a hızmet eden bır y aklaşımla. "se\irciy ı e hiç de senv patik gelmeyen" rollerıne yet- kınlıkle sahıp çıkıyorlar Sah- nede, sınemada ya da televız- yonda ızledığımız rollennın tu- muyle dışında kalan ozenlı vo- rumlarla Onlar \hmet Leven- doğlu, Der>a \labora, Zuhal O\- cay,Şebnem Sonmez, Giıven Kı- raç, \lptekin Serdengeçti. Bu- lent Yarar, Sema Kecik. Haluk Bilginer. Celal Perk. Salih San- kava Bırkaç y ıldır sahneye çıkma- y an Ahmet Lev endoglu'nun ge- nelev muştensı kımhğıyle baş- pıskoposkımlığı arasında gıdıp gelen ıncelıklı yorumu ozel bır seyır tadı venyor Zuhal Olcay ıçınde ozel bır not "HisterTve "Balkon" ovunlannda ynklendı- ğı "ağır işçilik gerektiren" ama "seyirciye itici gelebilen" roller- le, "prima donna"lığın yalnız- ca "çekici rollerc endeksli" olma- dığını gosterdı "Balkon**u kaçırmayın Tıyat- rova olan inancınızı güçlendır- mek ıçın Zortıyatronunen ıyı- sının Turkıye'de de yapılabıldı- ğını gormek ıçın 1998'mençok odul hak eden ve alan tiyatro olayını paylaşmak ıçın KÖŞEBENT ENİS BATUR Turhan llgaz 1983 un başlarındaydı onunla Tarhan Erdem'ın odasında karşıiaştık, tanıştınldık Sonradan soyledıy- dı Benımle ılgılı kafasında 'hazır' bır yargı varmış Onunla ılgılı kafamda hemen bır yargı hazırlanmıştı Bu adamlayolumkesışmeyecektı Bazendostluk korku- tuk olumsuz bır ılk ızlenımın kullerınden dogar bunu hepımıze Hayat oğretmıştır Sonra Sevın Okyay, Turhan llgaz. " dıye bır cum- leye başlayacak oldu lafı ağzına tıkadım Bana o adamdan soz etme tanıştıgı ınsandan bırselamı esır- geyen kışıden hayırgelmez Ertesı gun bır ıskemle çe- kıp masamın karşısına oturdu Turhan mahut konuya gırmedı hıç havadan sudan konuşmaya başladık, bır saat sonra Celıne'den Foucault'ya uğramıştık Once şaşırmıştım Babıâlı de bır adam, sağlam Fel- sefe altyapısına sahıp, alışılmadık bır Edebıyat zevkı oluş- turmuş okur dunyasında dunyanın nabzını tutuyor bır yandan da Turkıye de rastladıgım oyle tek ınsandı Guncele bağlı bır ış yaparken butun çağı aklında tut- maya çalışıyor Ortama uyum sağlaması mucıze olur- du Mucıze gerçekleşmedı On beş yıl ıçınde bırbırımızde ne çok şeyın "îanığı' olduk Benım adımçıkmtş ası! zor adam Turhan llgaz'dır Sıyah yuzunun tepeden tırnaga sert kabuk bağlamış duruşunun arkasına ınmek ıçın zamandan fazlası ge- rekıyordu Sartre'ın aklına 'nayranoı oysa Camus'un duyarlığına çok daha fazla sokulmuştu Denn bır me- lankolı Yaraîanmaya açık bır bunye lyı bır hatıp olabı- lecekken, dılsız Guçlu bır yazar olabılecekken, kabu- ğunun altına çekılen kaplumbağa Mağrurluğunda al- çakgonullu kaldığı ıçın, anlaşılmaz Yenı Gundem den Hurgun e Yapı Kredı Yayınla- n'ndan Kesıt e başına geçtığı her ışten bır muhur vu- rarak amakankaybetmeyıunutmaksızıngeçtı Kadın- lanyla dostlanyla farklı nıydı sankı yazgısı? Kımseyı ba- ğışiayamadı belkı, kımseden demır almamayı bıldı Ya- şrtlarından en onemlı farkı bana kalırsa lyı geçınmeyı oğrenmemesıne yol açan bır ıç ıklımde yaşamasından kaynaklanıyordu bır sanatçıya yaraşır duyarlığı onu toplumsalkontratiarduzlemınde "becenksız 'kılarken, bır duşunce adamının eksenını belırlemesını yeğledı Turhan llgaz m aydın olarak ozgunlugu bu paradok- sa bağlı bıçımde ortaya çıkıyor bence Aydınlanma ha- reketıne sıkı sıkıya bağlı bır eleştırel bılınç onu dogma- lardan uzak tuttu Yazdıkları ne yazık kı gorunmedı, çunku gorunmek onun ıçın bır tercıh olmadı Bunu bır erdem saymıyorum açıkçası Kışı duşunuyor ve uretı- yorsa bunun etkılı olması ıçın de asgarı bır çaba gos- termelıdır Turhan llgaz ın son on beş yıl ıçınde nere deysegızlenerek yazdığı ve yayımladığı metınlerden bır seçme hıç degılse- yapmasının artık vaktıdır Çevırmenlık ugraşında da benzerı bır durum yarat- mtştır Kaç kışı onun Leonardo'nun "Defter/er"ının, Octavıo Paz'ın denemelennın Deleuze-Guattari'nın 'Felsefe Nedır'' ının, Raymond Aron'un Sartre'ın, Heıdegger'ın Tocquevılle'ın "MuhteşemSuleywan"\r\ ve pek çok anayapıtın daha çevırmenı oldugunun far- kındadır acaba^ Turkıye ozellıkle 1980 sonrasında gurultü çıkaran- ların baştacı edıldığı bır ulke gorunumu kazandı Gu- rultu kafadan çıkmaz goğus kafesınden de gelmez on- lan dınlemek ıçın dıkkat kesılmekşarttır gurultunun ne- reden çıktığını ve neye yaradığını bılıyoruz Sesler, bu gurultu-butunununıçındekaybolursa durumumuzya- mandır Gelgelelım "sahıbımn sesı' bu kadar pes çı- kıyorsa ses sahıplenntn pes etmemeyı oğrenmelerı de bır gorev boyutu taşıyor Aydınlanma bır savaşım ta- rıhıdırde Aydınlanma dıyorum çunku bılıyorum Turhan ll- gaz epeydır o konu uzennde çalışıyor "Kuçuk Prens "te lamba yakmakla yukumlu bırı yok muydu 9 Haziranda '6enç Etkinlik' I kiiltur Senisi - L luslararası Plastık Sanatlar Demeğı nın 3 vıldır Istanbul TL\^P Fuar Merkezı'nde duzenledığı Genç Etkinlik bu vıl 26 Hazıran-5 Teınmuz tanhlerı arasında gerçekleştınlecek 35 yaşın altındakı genç sanatçılann kendı sanatsal ve sosyal uretım alanlannın dışındakı alanlarla ılışkı kurmalanna olanak sağlayan ulkemızde kalıplaşmış duşunce bıçımlennı aşarak genç sovlemın ıfade olanaklarını genışleterek yenı onenlenn onunu açan Genç Etkinlik farklı dısıplınlerı bunvesınde banndırmayı hedefhvor Etkınhkler kapsamında plastık sanatlar, sınema ve muzık ver alıyor Proıe teslını tarıhı I Hazıran olarak belırlenen etkınlığın başvuru foımaları dernek merkezınden temın edılebılır «)212-2r 62 83j Gençlik ve Edebiyar • KulturServisı-Gençlık Hattası nedenıvle tstanbul ll Halk Kutuphanesı Mudurluğu nce duzenlenen "Gençlık ve Edebıvat' konulu panel salı gunü saat 14 OO'te kutuphanenın konterans salonunda gerçekleştınlecek Felsefecı vazar Tansu Bele nın voneteceğı panele eğıümcı vazar Tufan Ata Turkvılmaz egttımcı yazar Meral Dalaman ve araştırmacı vazar Istanbul Ünıversıtesı ogretım uyesı ^usuf Çoruksoken konuşmacı olarak katılacak Halil Kocagöz Şiir Yarışması • KulturSenısi-12 Halıl Kocagoz Şıır Odulu. \bdulkadır Budak ın "Aşk Benı Geçer' adlı yapıtına venldı Halıl kocagoz Şıır Odulu jun yenne şaır, yazar yayınu eleştırmenler ve daha oncekı odul sahıplen arasında vapılan bır anket sonucu venlıyor Bu yıl 52 kışı ıle vurutulen ankete katılım vuzde 50'yı aşan bır oranda oldu ve ankete katılanların yuzde 44'u bu yılın odulunu kazanan vapıtı seçtı Halıl Kotagoz Şıır Odulu nu daha oncekı yıllarda Mehmet Mumtaz Tuzcu, Sunav Akm Sennur SezeT \eysel Çolak, Metm Altıok, Melısa Gurpınar Gulten Akın Refik Durbaş Hulkı Aktunç Sına "\kvol Haydar Ergulen ve Bejan Matur kazanmıştı Odul torenı 29 Mavıs Cuma gunu saat 18 00 de Izmır lletısımKıtabevı Galerısı nde gerçekleştınlecek Bu yılkı odulun sahıbı Abdulkadır Budak odul torenı oncesınde vapıtlannı ımzalayarak okurlanv la buluşacak Fahir AtakoğhJ Ankara'da • Kultur Servisi- Fahır Atakoğlu Turkcell'ın sponsorluğunda bugun ^nkaraODTU Stadyumu'nda bırkonserverecek Turkcell'ın \takoğlu konser dızısı. 16 Hazıran'da Boğazıçı Ünıversıtesı. 30 Temmuz'da Bodrum Kalesı konserlenvle devam edecek ve 1 Ağustos'takı Çeşme konsenyle sona erecek Atakoğlu'na konserlennde Cemal Reşıt Rev Senfonı Orkestra ve Korosu eşlık edecek 10. ULUSUMRASI ISTANBUL TİYATRO FESTIVAU BUGUN MLHSIN ERTLĞRLIL S\HNEStnde saat 20 30da Tiyatro Studvosu Başar Sabuncu'nun yonettıgı Jean Genet'ın 'Balkon adlı oyununu sahneliyor YARIN AkM Buyuk Salon'da saat 20 30'da yonetmenlığını Jerome Deschamps ve Macha Makıeff'ın yaptığı Molıere'ın "Gulunç Kıbarlar'ı ızlenebılır ML'HSİN ERTL'ĞRUI S\HNESİ nde saat 20 30 da Tıyatro Srudyosu Başar Sabuncu'nun vonettığı Jean Genet'ın "Balkon" adlı oyununu sahneliyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear