23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS1998PAZAR 10 PAZAR KONUGU "îlaçta Patent Haklarının Korunmasına Ilişkin Kanun Hükmündeki Kararname " 1 Ocak 1999 da yürürlüğe giriyor Çok uluslu şirketler gözünü ilaca dikti p Türkiye'deki tüm eczacılar 1 Ocak 1999'da yürürlüğe girecek "Ilaçta Patent Haklannın Korunmasına İlişkin Kanun Hükmündeki Kararname"ye karşı ayaklandı. Eczacılar, kararnameyle ilaç fiyatlannın akıl almaz boyutlara ulaştığını ve Türk ilaç sektörünün çokuluslu şirketlerin eline geçeceğini savunuyorlar, "Bu, Türkiye'nin bağımsızlığını zedeleyecek" diyorlar. Istanbul Eczacı Odası üyeleri de a\ııkatlan Alp Selek'le birlikte. 22 Eylül 1995'te kararnameyi çıkaran dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundular. Olayın boyutlan giderek büyüyor, sivil toplum kendi hakkını hukuk yoluyla aramasını öğreniyordu. Işin daha derinini öğrenmek için Türk Eczacılan Birliği Başkanı Mehmet Domaç'la konuştuk. Domaç kararnamenin "yangından mal kaçınr gibi" kabul edildiğini söyleyerek "îlaçta patentin 2005 yılına ertelenmesinde ısrarhyız" dedi. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU dl? I Sizce ilaç neden patent kapsamına alın- -llaeın patent kapsamına alınmasıyla globalleş- , me rüzgârlan a>-nı zamanda geldı. Dünyada bu glo- balleşmeyle bırlıkteartık ülkelerin ekonomılen çok daha uluslararası sarmeyeye bağımlı hale geldı. Özellikle ulus-devletler\e Türkıye gıbı gelışmek- te olan ülkelerde bu durum çok daha belirgın bi- çimde yaşanıyor. Bir kez daha yıneliyorum. llacın patent kapsamına alınma çabalan globalleşmeye denk düşüyor. • • • I Türkiye 'deilacınpatent kapsamına alın- masıyasasını çıkaran hükümetin ortağı sosyalde- mokrat parti olan SHP'ydi. Bunu nasıl karşılı- -Biliyorsunuz, patent öbürtüm alanlarda vardı Birde 19. yüzyıldan kalma ihtira beratı yasası yü- rurlükteydı Bu yasanın güncelleştınlmesı gerekı- yordu. Bu da doğru bır yaklaşımdı Bunun üzen- ne patentle ılgılı 18ü maddelik yasa teklifi parla- mentoya geldı. Ama bunun içınde ilaç sadece ikı maddeden ıbarettı. Bu ıkı maddenin üzennde Mec- lis komısyonlannda çok büyük tartışmalar oldu. 1992 yılında patent yasası parlamentonun gündemıne geldı. O sırada hükümet ortaklan Sayın DemireJ \e Sayın Inönü'ydü. Tasan Meclis'ten geçemedi. Bu- rada sosyal demokratlann farklılığını soruyorsanız hemen yanıt vereyım. Bu konuda sosyal demok- ratlann ürettikleri fazla düşünceleri yoktu. Sosyal demokratlar da globalleşmeden en azından sağ par- tiler kadar etkilenmişlerdi Kendi polıtikalan da çok net olmadığı için birtavırkoyamadılar. Genel- de, patent yasasınm TBMM'ye gelmesı doğru bir yaklaşımdı. Ama bunun içinde ilacın bulunması dog- ru bir yaklaşım degildı. Zaten biz bunu TBMM ko- mısyonlannda da uzun uzun anlattık. Sosyal demok- ratlarda ilacın o tasan kapsamına alınmasının a> ır- dına varamamışlardı. • • • • • Patentyasası 1Ocak /999'da yürürlüğe ğbrecek. Bû yasayla ilaç fiyatlannın sürekli ola- rakyükseleceği, aynca da Türk ilaç sanayiinin ta- mamıyla çökeceğisöyleniyor. Patentyasası neden bu sonuçları doğuracak? Bize anlatır mısınız? - Dedığim gibi I992'de TBMM gündemine ge- len patent yasa tasansı Meclis'ten geçemedi. Ta- sanda patente geçış süresı 2005 yılı olarak belir- lenmişti. Bılıyorsunuz, Sayın Demırel Cumhur- başkanı olunca DYP-SHP hükümetinin başbakanı değışiı Tansu Çiller Başbakanlığa getirildi. Tansu Çiller Başbakan olduktan sonra o hükümet Mec- lis'ten Kanun Hükmünde Karamame yapma yet- kisi aldı. Kanun Hükmünde Kararname yapma yet- kisine dayanarak 24 Haziran 1995 yılında 551 sa- yılı Kanun Hükmünde Karamame'yle ilaç üretim usullerinde 2000 yılı geçış süresi ve üründe 2005 yılı olarak ilaçla ilgilı düzenleme yapıldı. Tüm patent yasası böylece aynı tarihte Kanun Hük- münde Kararname haline getinldı. Bu arada Türk hükümetı uluslararası sözleşmelere ımza attı. Bun- lardan bır tanesı Dünya Ticaret Anlaşması olan GATT Anlaşması. Türkıye. 123 ülkeyle birlikte Uruguay raunduna imza attı. Tnps sözleşmesinde ilaçta pateme geçme sürecı olarak bizım gıbı ülke- lere 2005 y ılına kadarolanak tanınıyordu. Yine bu arada hükümet Mart 1995"te Gümrük Birliğı'ne gi- riş protokolünü ıınzaladı. Üst üste imzalanan bu söz- leşmelerden M^nra. özellikle de Gümrük Birliği protokolünün ardından patent yasası. dediğım gi- bi 24 Haziran 1995'te Kanun Hükmünde Kararna- me haline getinldı. Aynı hükümet. Eylül 1995'te birgeceyansı operasvonuyla yeni birkanun Hük- münde Kararname çıkararak ilaçta patent süresıni I999'a çekti. Hatta o sırada bazı bakanlar. "Yüz- lerce kararname Başbakanhk'ta beklerken neden ilaçta patent kararnamesi bize imzalauiıyor" soru- sunu sordular. ^ • ^ ^ B Peki, Başbakanhk'ta onca kararname beklerken neden ilaçta patent kararnamesi yan- gından mal kaçınr gibi çıkanldı? -Bunun nedenlerini net olarak bilemiyoruz. ^•••H Burada ilaçta patent süresinin ertelen- mesi hakkı da var. Örneğin İtalya 'da bu ertelen- mişti. -Türkiye'nin ilaçta patenti 2005 yılına kadar er- telemesi hakkı hâlâ var. Ama biz. eylül ayındaki Ka- nun Hükmünde Kararname'nin çıkanlmasının \e üç ay içinde hükümetin karar değiştirmesinın ne- denlenni bilemiyoruz. Bu konuda ne tür ikna yön- temlerikullanıldığınu kimlerenetürtavizlerveril- dığini kestıremediğimiz gibi bunun niçın yapıldı- ğını da anlayamıyoruz. Bakın, burada şunun altını çızmek istiyorum: 551 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname"de bulunan sadece ilaçla ılgih bölüm Ey - lül 1995'te 566 sayılı Kanun Hükmünde Karama- me'yle değıştınldi. üretim usullen \e ilaç süresi I999'un 1 Ocak gününe çekıldi Burada bazı tar- tişmalarortayaatılıyor. Biz Gümrük Birliği "negı- rerken. Gümrük Birliği Anlaşması'nda 1994'da ilaçta patenti kabul edeceğımizedair ımza attık. de- niyor Gerçekte Gümrük Birliği Anlaşması'nda böyle bır ıbare var Ancak bu ibarede şu ifade kul- Ian111> or: ~ 1999 yılına kadar patentle ilgili yasaJ dü- zenlemeter yapılır.'" Ama bizım kraldan fazla kral- cı yaklasımlanmız ilaçta patenti 1999 yılına çek- tırdı Doğrusu. bu Türkiye için hiç yararlı olmadı • • • • Peki, ilaçfiyatlan neden artacak vehan- gi boyutlara varacak? -Türkiye'de hammaddesı orijinal olanla hammad- MEHMET DOMAÇ 1950, Giresun doğumlu. Yıikseköğrenimmt Marmaru Lniversitesi Eczaalık Fakültesi'nde tamamladı. 11 yıl süreyle Marmara i niversitesi Eczacılık Fakiiltesı nin Farmoifitik Kinıva ve Analitik Kimva kürsülerinde cısistanlık vaplı. YOK Yasası vla hirliktc ımivcrsiteden ııyrdarak özel eczacılık \apmaya hasladı. 1980-83 arası Istanhıd Eizacı Odası Yönelim Kurulu itvelıği vaplı. 19X8-95 arası Istanbul Eczacı Odası Baskunlığı görevinde buhtndu. 1995 'ten beri de Türk Eczacılan Birliği Geııel Baskanlıgı görevini vıiriitiivor mızda\ayı kabul ettiler. Bu dava sekızay kadar sür- dü. Daha sonra mahkeme, görevsızlık karan ver- di. Bu önemli bir adımdır. Biz bu da\ayı sürdürü- yoruz. Bunu Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne kadar götüreceğiz. Meslek örgütlerinin görevlerinden birisi Türki- ye'de hukuk yollarını açmaktır. 550 kişilik parla- mento. sadece mermerduvarlan ardında kalamaz. Parlamento. kendısıni oraya getiren halkla ilişki kurmak durumundadır. Meclis üyelen 65 milyon kişiyle tek tek kucaklaşamayacağına göre de hal- kın örgütleriyle ilişki kurmak zorundadır. Ama kendi işıne geldiği zaman ilişki kurmak şeklınde değil... O ilişki agını sürekli hale getınp sürekli ilişkinin yollannı açık tutmak zorundadır. Yasa tek- lifleri hazırlanıp sunulurken meslek örgütleriyle karşılıkh ıletişim içinde bulunmalı, meslek örgüt- len denetleme önergeleri verebılmeli. millervekil- leri de bunlan TBMM'nin gündemine getırebilme- lidirler. Bu türilişkilerözgürlükçü. katılımcı demok- rasinin yolunu açar. Aksi halde Turkıye'de kısırçe- kişmelerden öteye gidemeyiz. Türk Eczacdan Birliği neden ilaçta pa- tente böylesine sert tepkigösteriyor? - Türk Eczacılan Birliği'nin bir meslek örgütü vasası \ar Bu. 6643 sayılı bır >asa Yasada bakın nedivor '*^erlirıbbimüstarı/i^rla^n rvvatırHtenıin edecektedbirleri alnıak I ürk K/tacılan Birtiği'nin görevlerinden birisidir." 1956 \ılında çıkanlan bu vasa. Türk Eczacılan Bırlıği'ne. "L'lkedeüretilenüriinükoruyBcaksınve geliştireceksin" dıvor. Patent ıse bu ülkedeki ürü- nün korunmasını amaçlamıyor Aksine bu ülkede- ki ürünlerin yok olmasını getırecek sürece zemın hazırlamaktadır. Dolayısnla Türk Eczacılan Bir- liği \e Türkiye çapındaki Eczacı Odalan kendile- rine \erilen bu görevi yerine getırmek ıçın ugraş ve çaba içindedir Verilen bu uğraş ve çaba Türki- ye ınsanı ıçındır Bızim en önemli görevlenmizden desijenenk olan ilaçlararasında korkunç fiyat tark- lılıklan \ar Bu farklar lOkatına kadarçıkabiliyor. Patent. bir buluşu. bir >enılıgı bulana tekel hakkı tanırsanız bunun fiyatını, bu ürünü ne zaman üre- teceğını de tekelı elınde tutan kişı ya da grup be- lırler. Dolayısıyla ilaç. kendi özellığı nedenıyle\az- geçılemez \eyerine konulamaz bır iiriindür. Ayn- ca da talep esnekJiği çok düşüktür. Talep esnekliğinden neyi kastediyorsu- nuz. -Yani. ilacın fi\atı arttıkça ilacın talebi düşmez. Çünkü ilacı tercih eden hasta değil. o alanın uzma- nı olan hekimdir. Hekım ilacın fnatına bakarak de- ğil. ilacın etkisine bakarak ılacı \azar. Dolayısıyla ılacı alan kişi. yani hasta da ilacı yazan hekim de fiyatıyla çok fazla ilgilenemez. Yınelıyorum. ila- cın fi>atınınartması\la ilaca olan talep düşmez. Bu durumda ürünün fı\atının tek kışı > a da tek bır fır- ma tarafından belırlenmesi. patent \erilmesi duru- munda bir başka ürünün o şeküde üretilememesi. aynca da ilacın kendi özelliğı ve talep esnekiığı ol- maması nedenıyle ilaç fiyatlan korkunç bo>utlar- da artacaktır. ^ ^ • H Eczaalarda DYP-SHPhükümetiyleilgi- li suç duyurusunda bulunmafikri nasıl doğdu? - Eczacılann bu konuda daha önce de deneyım- leri var. Eczacılann. ülkenin önde gelen hukuk adamlanndan birisi olan .\lp Selek gibi bir hukuk damşmanlan \ar. O. ülkenin durumuyla yakından ilgılendıği ıçm böylesi yaklaşımlan onaya koyabı- liyor. Daha önce eczacılar, parlamento hakkında da- \a açmışlardı. Bunun gerekçesi de Anayasa Mah- kemesi'nin anayasada bozduğu birmaddeyı parla- mentonun yasallaştırmamasıydı. Da\a dilekçesin- de TBMM'nin bu şekilde göreviriı ihmal ettıği be- lirtiliyordu. Türkiye'de. parlamentonun yaptığından sadece parlamentonun kendisi hesap soraryakla- şımı var. Bu ise özgürlükçü ve katılımcı demokra- siyle hıçbır bıçımde bağdaşmaz. Türkıvede bütün sivil toplıım kuruluşlan. sendıkalarda demokrasi- ye katkıda bulunmak zorundadırlar. Avnca TBMM. bu örgütlenn sesını dınlemekle v ükümlüdür Aksi halde. demokra<ıden söz edılemez. Meslek örgüt- len. MVII toplum kuruluşları TBMM'yı denetleye- bılmelıdırler Yani demokrasilerdesivil toplumun ken- dine düşen giireviyapabilmesigerektiğini mi söy- lüyorsunuz' -Tabıı. Sivil toplum kendine düşen görevi vap- ITUII Bu konuda önüne çıkan engellerı de kaldıra- cakönlemlerıalmalıdır. Bır hükümet. ülkevezarar v erici bir y anlış yapmışsa bunu ortaya çıkaracak ön- lemlen alnıak gerekir. Bu doğru bir dav ranış. doğ- ru bir vaklaşimdır. Böylece hükümetler artık çok dar birgruplatartışarak. kendi partilerinedahı sor- madan uluslararası sözleşmelere ımza atamaya- caklardır Örneğın Türk hükümetı GATT anlaşma- snıa ımza atarken bunu kıme danıştı. kımınle tar- tıştı? Gümrük Bırliği'ni ele alalım... Gümrük Bir- liği'nın varattığı sıkıntılarçpğu zaman görmezlik- tengclındı Bakın,Gümrük Birliği'vlebirlikteöbür alanlarda olduğu gibi ilaçta da korkunç bir ithalat patlaması nıev dana geldı. Bunu meslek örgütlen ola- rak bızler gördük: sürekli de söyledik. Ama çoğu zaman da bunlardıkkate alınmadı Meslek örgüt- lerinin. SIMI toplum kuruluşlarının seslennııı dın- lenmesinin en önemli yolu işte suç duyurusunda bu- lunmaktır. Bu örgütler bunu yaptıktan sonra ışin ta- kıpçisı olmalıdırlar Bizım yaptığımız doğru ve Türkiye"de örnek bir yaklaşımdır. • ^ İ H B Eczacılar olarak daha önce TBMM'ye açtığınız dava nasıl sonuçlandı? - Biz. başlangjçta, davavı hâkırnler kabul etme- yecek. dıve düşundük. Anîa Türkiye"de mesleğine saygılı. hukukun üstünlüğüne ınanan ve savunan yar- gıçlarvar. BuyargıçlarTBMM'yeaçmaktstedıği- birtanesi halk sağlığına fedakârlık ve feragatla hız- met etmektir. Eczacılar bunun için Türkıye çapın- da. kamu yaran açısından bu ülke insanı için uğ- raşıyorlar Uğraşmakla da vükümlüler. Aksi halde yasal görevlennı verine getınnemış olurlar. Üste- likTürkıve'de ilaç çok stratejıkbirürün. İlaç. öbür ürünler gibi değil. Az önce de dedığim gıbı. yok- luğunda insan hayatı tehlıkeyegırer. Birdıyabet has- ta.sının ensülın olmadığında vaşamını sürdürmesi- nın olanaksız olduğunu hepımız bılivoruz. Dola- yısıyla. herhangı bırsasaş. afet. felaket halınde bu ülkede üretilen ilaca ihtıvaç vardır. Buradan yola çıkarak ülkedeki ilacın dışa bağımlılığının asgari- ye ındinlmesi gerekir Bır ülke. ilaç üretımı bakı- mmdan kendi kendine veterli durumda olmalıdır. lar? Bu durumda ilaç üreticileri neyapıyor- -Bilıvorsunuz. ilaç üretıcılen bırkaç grup. Onlar heterojen bır yapıya sahıpler. Çokuluslu ilaç üreti- cileri patent yasasına alkış tutuyorlar. Turkıye'de çokuluslu firmalann lısanslı üretimıni yapan yerlı fırmalarseslerini fazla çıkarmıyorlar. "CMmasa da- ha iyi" yaklaşımı ıçındeler. Bır de yerlı sermayesa- hibi üreticilervar. Bunlar. ilaçta patentın ertelenme- sini istiyorlar. Birde. Turkıye'deheralandaolduğu gibi ilaç alanında da araştırma ve geiıştırme eksik- lığı var. Bu nedenle de çok ciddı bır ilaç araştırma ve geiıştırme politıkası oluşturulması gerekıyor. Uluslararası sermayenın çok büyük baskısı ve gü- cü Turkıye'de önlenebilir. Ama bunu önleyebilmek için de yerli ilaç üreticilerinin yan yana gelerek bu- na karşı güçlü ve geniş çaplı bir yapı oluşturmala- n lazım. Aynca. yine yerlı üreticilerin tekbıralan- da uzmanlaşmalan zorunludur. Bunlar. tüm alanla- n kapsayacak bırçalışmayapamayabilırler. § • • • • Hangi alanlarda uzmanlasabilecekleri- ne örnek verebilir misiniz? -Ömeğin hormon alanında. örneğin v itamın ala- nında. örneğin ağn kesiciler alanında... Yan yana gelıp ya da tek tek bu alanlarda uzmanlaşabilirler. Bunun önlemlennin alınması gerekir. Tabıi devlet de araştırma ve gelıştirmeye çok ciddı biçimde destek sağlamalıdır. Çünkü artık dünya bılgı çağmı yaşıyor. Bilgi toplumundayız. Bıl- gi toplumunda araştırma. ekmek ve su kadar ge- rekJi. Bilgi toplumunda araştırma ve gelıştirmeye kaynak ayırmayan ülkelerçok geride kalacaklar- dir. Üstelik sömürgeleşmekle karşı karşıya kalacak- lardır. Dünyada üretıme yönelik bilgi çok değerli. Bu bilgi özellikle ilaç ve tıp alanında sürekli gelişiyor. yenilenıyor,hızladeğişiyor.Bakın. lOyılönceüre- tilen çoğu ilaç artık piyasada kalmadı: yerine ye- nileri üretiliyor. Bizim bunu hızla yakalamamız la- zım. Bunun ıçın de toplumsa! güç birliği gereki- yor. Aksi halde. Türkıye sadece ilaç alanında de- ğil, tüm alanlarda bilgi toplumundan düşecek. ^ • I ^ H İlaçta patent ilaç fiyatlannın artmasına yolaçacak, dediniz. Bunun başka vansımalarıola- cak mı? -Tabii. Ülkenin öbür kurum ve kuruluşlanna da yansıyacak. Örneğin sosyal güvenlik kurumlan. Bunlar ilacın yüzde 65 oranında alıcısıdır. Bu şe- kilde. onlann ilaca ödediklen para artacaktır. Bir süre sonra bu sosyal güv enlık kurumlan. ilaç fiyat- lannı ödeyememek durumuyla karşı karşıya kala- caklar ve üyeleri de o ılaçlan sağlayamamak teh- likesi içinde yaşayacaklardır. Bır başka olgu da yerli ilaç sanay iine olacak et- kidır Yerli ilaç sanayiı bundan çok körü biçimde etkilenecektir. Önce fason üretıci durumuna düşe- cek. bellı bir katma değerden uzaklaşacak. sonra da yok olup gıdecek. ithalatçı olacaklardır. Türkiye. dünyada ilaç üretebilen 35 ülkeden bi- nsıdir. Ama bu baskılar yüzünden Türkiye bu 35 ülke arasındakı yerinı koruyamayacaktır. İtalya. AB üyesi olmadan öne 380"e yakın ilaç firmasına sahipti. Yerlı ilaç fırma sayısı da çok yüksekti. Ama AB'ye girip patenti kabul ettikten sonra İtalya da firma sayısı 80 civanna düştü. Üs- telik yerli firması da üç tane kaldı. Bugün Yuna- nıstan ilaçüretemiyor: ilaç ıhtiyacmın yüzde 95'inı ıthal ediyor. Türkiye ise çok cıddi sayıda üretim ya- pan ilaç şirketine sahip. Bu firmalann ortadan yok olmamalan ıçın çok dıkkatlı olmak gerekıyor. Ba- kın. I995'ten bu yana ilaç patenti almak için baş- vuran şirketler var 1995'ten bu yana 800 başvuru yapılmış. Bu başvuran şırketlerden sadece I5'i Türk. Bunların dışındakılenn hepsı çokuluslu ya- bancı fırmalar. Şu ana kadar 78 şirkete patent hakkı v erilmiş. bun- lardan sadece birisi Türk şırketi. Bunlara tek tek fir- ma bazında bakarsak hepsınin dünyanın en büyük şırketleri olduğunu görüyoruz. Biz bu konuda 10 yıidır uyan yapıyoruz. Dıyo- ruz ki: "Siz patenti dünyanın çokuluslu firmalân- na vereceksiniz. Çünkü Türkiye'de baş\ urup paten- ti alabilccek firma henüz yok. Benim ülkınıin insa- nının parasını patentle birlikte çokuluslu firnıala- ra vereceksiniz. Onlan koruyacak. ama benim ül- kemin insanını konıyamayacaksınız." Yenipatent yasasıyla birlikte ilaç sektö- rü tekelcifirmalann eline mi bırakılacak? - Evet, öyle olacak. Bır süre sonra Türkiye elin- dekı ulusal olanaklan çokuluslu şırketlere devre- der hale gelecek. Çokuluslu firmalann Türkiye'ye akın etmelerinın nedenı de Türkiye'nin çok büyük bırpazarolması. Son ıki yıldırTürkıye'deki ılaçpa- zan yüzde 17 oranında büyüdü. Bu büyüme sıralamasmda da dünyada sekizin- a durumdayız. Bu da iştahlan büyük ölçüde ka- bartıyor. Şu anda Türkiye'ye çokuluslu 28 şirket gel- miş durumdadır. Ama bunlann sadece yedisi üre- tim yapıyor. Bunlar çok güçlü şirketler olduklan için ilaçpa- zannda dehşetli bir hâkimiyet kurdular. Patentle bir- likte bu hâkimiyetlen müthış hale gelecek. DYP-SHP koalisyon hükümetı üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Tansu Çil- ler, Hikmet Çetin, Erdal Inönü ve 25 eski bakan hakkındaki bu suç duyurusu dikkate alınacak ve bu kişilergerçekten Yüce Divan 'dayargılanacak- lar mı? - Türkiye Parlamentosu çok garip bir yer. Şim- diye kadar Yüce Dıvan'a sevk edilen bakan sayısı çok az. Gönül ister ki bu suç duyurusuna mılletve- killeri sahip çıksın \e bu ı^in parlamentor sistem içinde yürütülmesını sağlasın. Bu şüphesız hukuk yoluyla işler. Ama bazı engeller ortayaçıkanlabi- lir. En azından bu parlamenterlenn. milletvekillik- leri sona erdiğinde haklanndakı ışlem sürebilir. Bu da çok önemli bır yaklaşım. Bunun aynca eczacı odalannın sorunu olmaktan öte kamuoyunun so- runu haline gelmiş olması gerekir. Böylece de bas- kı artmış olur. Biz bunun Yüce Dıvan yolunu aç- ması konusunda umutluyuz. Ama sonuçta buna karan verecek olan TBMM'deki millenekilleridir. • • • • Patent yasasıyla ilgili burada dilegetir- mek istediğiniz mesajınız var mı? -Sürenin. yasa haline getirilerek 2005 y ılına ka- dar uzatılmasını. konunun parlamento gündemine getiritmesint istiyoruz. Tüm Türkiye'deki eczacı- lardan sürenin uzatılması için imza topluyoruz. lm- zalar toplanınca bunu Başbakan'a ileteceğiz. ŞEBtNKARAHİSAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 199717 Karar No: 1997 129 Davacı ilçenın Ekecek Köyü'nden Ali oğlu Osman Coşkun tarafından davalılar ölü Hamit Coşkun ve ölü Asım Coşkun mırasçılan aleyhine açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda. Mahkememızın 01.10.1997 tarih. 1997/17-129 esasve karar sayılı karan ile davacı davasının kabulü ıle. Giresun ili, Şebinkarahısar ılçesi, Ekecek Köyü, Oluklupmar mevkiınde bulunan 121 ada 6 parsel ıle Busait Köyiçı mevkiinde bulunan 130 ada 3 parselın Şebinkarahısar Sulh Hukuk Mah- kemesı'nden verilen 28.5.1997 tarıh. 1997/70 karar no'lu veraset ilamındakı hısselerı oranında Hamıt Coşkun mırasçılan adına tapuya kayıt ve tescilıne. 1 3 hıssesının Şebin- karahısar Sulh Hukuk Mahkemesfnın 3.12.1993 tarih. 1993 159 karar no'lu veraset ıla- mındaki hisselen oranında Habıp oğlu Osman mırasçılan adına tapuya kayıt ve tescılı- ne, 1 '3 hıssenın de Şebınkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15.9.1997 tarih. 1997< 162 karar no'lu veraset ilamındakı hısselerı oranında Asım Coşkun mırasçıları adı- na tapuya kay ıt ve tescıline karar verilmıştır. Karar daha önce adreslen tespit edılemeyen davalıiar Şebınkarahisar ilçesı Ekecek Köyü'nden Rasım kızı Durmuş eşı Afı Coşkun. Asım kızı Hatıce Coşkun, Asım oğlu Ali Coşkun. Tayyar kızı Senem Coşkun. Zeynel kı- zı Sevgı Coşkun, Zeynel oğlu Ender Coşkun, Zeynel oğlu Murat Coşkun adlarına ış bu ilanın yayımından ıtıbaren 7 günlük teblığ müddetı sonunda ışleyecek 15 gün ıçerisinde yasal yollara başvurulmadığı takdırde davalılar yönünden karann kesınleşeceğı hususu ilan olunur. Basın: 9947 BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997 367 Davacı DSI Genel Mudıirlügû \okılı A\. Hıkmct Bcfcarlarafından davalılar Bayburt Çıçeklı k.öyümlen Ayfer Çalıkıran ve arkadjjljn alcyhınc mahk.cmcmızdc açılmış bulunan lcscıl davaMnın yapılan açık durujması sıra- sında venlen ara karan gerefince, Davacı velyjı dılekçesınde Çıçeklı köyünde kam 450 parsel nolu ve ıstımlak evTakmda21 pan>el numaıası ıle|ö>ıerilentaşınmazda 1200myiık kü>mında\acı idare adına tescılını talep et- ım^olup. Pazar ^lıçlık köşünden Hakkı Çalıkıran. ElıfÇalıkıran veBavbun Çıçeklı köyünden Yusuf Çalıkıran. Hunye Çalıkıran \e Avter Çalıkıran turn aramalara rağmen adreslen tespit cdılıp davelıye teblığ edılcmedığın- den ılanen teblıgme karar u'nlmış olup dunı^manın bırakıldığı 26 5 I99S gunü saat 9 00"daduru^mada hazır bu- lunmalan ve\a kendılerını bır vekılle tcrnsıl ettırmelen. durusmada hazır hulunmadıklan \ e kendılennı de bır \e- kılle temMİ ettırmedıklen takdırde durujmalann sokluğunda vapılıp kanıra bağlanacagı husu^u HL MK'nun 213 ve muteakıp maddelen gereğınce davetıye >enne kaım olmak dzere ılanen teblığ olunur BaMn 2(K)26 KOCAELİ 1. İŞ MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997 168 Davacı Sosyai Sıgortalar Kurunıu Genel MûdurlûŞû vekıli Av Türkan Keskın larafından davalı Murat Şûkrü Ozsahm aleyhine mahkememıze açılan rûcuen tazmmal davasının dava dılekçesınm davalı adma çıkanlan daıetıyenın davalmın adresîen adrev bırakmadan avnldı^i ve unınmadıöî me^ruhatı ıle ladc edılmeM uzenne d^\ 3!ınm açık adre^Inın tespılı ıçm zabıtava vazılan vazının da daulınm açık adre^nın tespıı edılemedıîınden bahısle ude edılmeM ûzerme adı geçen davalı Muraı Şûkru Öîjahın'eduru>ma gunünü ılanen teblı^ıne. daıalının .> b \99Hgûnu saat V.OO'da japılacak duruşmada bız- zal hazır bulundurulma>ının gerektığı ve\a kendiMnı bır vekılle temMİ ettırmesı. aksi halde HUMK.509 sayılı vasa uyann- ca gıyabında durusmalara dcvam edılerek karar venlecegı ılanen ıcbl'j olunur Basın 20035 MUSTAE\KEMALPAŞA İCRA MÜDÜRLÜĞC'NDÜN ÖRNEK l ö ÖDEME EMRİNİN İLANI DosvaNo 19973877 Alacakh. MeTımet Kamıl Altınbaş vekıli Av. Türkan ICocabıyık. Kara- cabey Borçlu Hasan Kuşçu. Sultanıye köyû, Karacabey Senet ve tarihı 2 7 1997 tanzım. 2 \0.W vadelı. 2 000 000.000 TL değenndeki senet Alacağm mıktarı: 2 053.000 000 TL alacağm icra masraflan yüzde 70 fa- ızı ıle birlikte ödemİTivesı Yukanda vazılı borç ve masraflan ışbu odeme emnnın ilan tanhınden ıtıbaren 25 gün ıcınde ödemenız. takıp dayanağı ^enet kambıvo senedı nıtelığıne haız degılse. keza takıp dayanağı senet al- Imdakı ımza >ıze an olmadığı ıddıa5ında ısenız 20 gün içinde açıkça bır dılekçe ıle Teîkık Mercı Hakımlıjı'ne bıldırmenız. akbi takdırde kambı- \o senedındekı ımzanın sızden sadırolmuşsavılaca|ı. ımzanızı haksız ve- re ınkâr ederseniz senede davanan takıp konusu alacagın vüzde 40 oranın- da para cezasma mahkûm edılecegmız, borçlu olmadığmız veva borcun ıtfa veva ımhal edıldıgı veva alacağm zaman a;.ımma ugradığı hakkında veva >etkı ıtırazınız varsa bunu sebeplerı ıle birlikte (20) gun içinde Tet- kık Vlercıı'nden ıtırazınızın kabulünc daır bır karar getırmedıgınızıakdır- de. cebn ıcraya devam olunacağı ıtıraz edılmedıgı ve bor., odenmedığı takdırde 25 gun ıçmde 74. madde gereğınce mal bevanında bulunmanız. bulunmazsanız hapıs ıle tazyız olunacağînız. hıç mal bevanında bulunmaz veya hakıkata avkırı beyanda bulunursanız. hapıs ıle cezalandınlacağınız ıhtar olunur Basın. 19434 SIVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1998,234 Davacı TDÇİ Genel Müdürlügü vekili Av. Ali Çimen tarafından davalılar aleyhine açılan tescil davasında venlen tensipte; Tüm aramalara ragmen adresı tespit edi- lemeyen davalılar lbra- hım Yiğıt, Nurettın. Fat- ma Yığıt'ın duruşma günü olan 29.5.1998 gü- nü saat 09.00'da mahke- memizde hazır olmalan veya kendilerinı bır ve- kılle temsıl ettırmedık- Ieri takdirde gıyaplann- da karar veriîecegı ilan olunur. Basın: 20003
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear