Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12MAYIS1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erkaya
Londra'da
• LONDRA (AA) -
BM'ye bağlı Uluslararası
. Denizcilik Örgütü'nün
(IMO) Deniz Güvenliği
IComitesi toplantılan
başladı. Başbakanlık
Başdanışmanı. eski Deniz
Kuvvetleri K.omutanı.
Büyükelçi emekli
Oramıral Güven Erkaya,
Türkiye"nin "sahili olan
tekülke" sıfatıyla söz
sahibi olduğu tstanbul ve
Çanakkale Bogazlan
konusunda baskı kabul
etmeyeceğini bildirdi.
Güven Erkaya, Komite'nin
üzerine gölge düşüren
polıtik ve ekonomik
görüşleri bir başkası
gündeme getirmedikçe,
kendilerinin de
getirmeyeceğini belirterek,
"Montreux Anlaşmasf nın
Türkiye'ye sağladıği
haklan da
tartıştırmayacağız" dedi.
82kaçak
yakalandı
• İZMİR (.\A) - izmir'in
L'rla ilçesinde, İtalya'ya
kaçma hazırlıklan
yaptıklan belirlenen 77'si
Türk 82 kışı yakalandı. Bu
kişilere yardımcı olduklan
öne sürülen 2 otobüs
şoförü gözaltına alındı,
kaçışı organize eden bir
kişi aranıyor. 4'ü
Bangladeş, l'i Nijerya
uyruklu, 77'si de Mardin,
Şırnak ve Batman
doğumlu olan kaçaklar,
sorgulannda, kendilerine
yardımcı olacak kişilerle 3
bin-6 bin mark arasında
anlaştıklannı belirttiler.
Yabancılann sınırdışı
edilecekleri, pasaportlan
bulunmayan 77 Türk'ün de
adliyeye sevk edilecekleri
belirtildi.
Kararname
yalanlaması
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişlen Bakanlığı, bir
gazetede yayımlanan
"Dışişleri'nde yeni
kararname hazırlığı"
başlıklı haberi yalanladı.
Bakanhk Sözcü
^rdirHfclSıSermet
Atacanlı, buyukelçı .( t
atamalanylâ ilgili
kararname hazırlığına
temınuz aymda
başlanacagını belirterek
"Söz könusu haberde yer
alan ve dış görev süresi
yaklaştığı için atanma
ihtimali bulunan
isimlerden hiçbiri için
kendilerine bu dönemde
dış görev verilmesi
yönünde henüz karar
alınmamıştır" dedi.
Atacanlı. böyle hayali
listelerin Türkiye'ye zarar
vereceğini ifade etti.
Çetinln iddiası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Harb-lş
Sendikası Genel Başkanı
lzzet Çetin. askeri
işyerlerındeki sendıkal
örgütlülüğü dağıtmak
amacıyla gerçekleştinlen
işten atma ve sürgünlerle
ilgili olarak Milli Savunma
Bakanlığı'nca (MSB)
yapılan açıklamanın
gerçeği yansıtmadığını
belirtti. Çetin. ışten atma
ve sûrgünlerin gerekçesinı
söz konusu kişilerin
sendikal faaliyetlerine
bağladı.
TBMM Başkanı Çetin, DYP'nin Çiller soruşturmasını geciktirme itirazmı inceliyor
'ÇSfler yargıdan kaçamaz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller'in mal varlığiy-
la ilgili olarak soruşturma açılmasına karar
verilmesine karşın, DYP'nin engelleme gı-
rişimleri nedeniyle henüz komisyon oluştu-
rulamadı. Komisyona üye bildirmeyen
DYP'liler. ANAP'ın adaylanna dâ itiraz
ederken, TBMM Başkanı Hikmet Çetin.
"Arkadaşlar inceliyor, TBMM İçtüzüğü'ne
a> kın bir durum varsa. gereği >apıhr" dedi
AN'AP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar
Okuyan, DYP'nin suçluluğun telaşı içinde
olduğunu belirterek "'Çiller, YüceDivan'dan
kacamaz" dedi.
Hükümet ortaklarının önergesi üzerine
yaklaşık bir ay önce DYP lideri Çiller hak-
kında Meclis soruşturması açılması kararlaş-
tınlmasma karşın, DYP'nin bugüne dek üye
bildirmemesi ve ANAP'ın aday lanna itiraz-
lan. komisyonun çalışmalanna başlamasını
engelledi. K.omısyona DYP dışmdaki tüm
partıler üye bildirirken, üye bildirmekte ge-
ciktikleri belırtilen CHP'nin Grup Başkan-
\ekili Oya Arash. "Biz son derece özenli ha-
reket ettik. Çiller ile ilgili komisyon için de.
Sayuı Başbakan için oluşturulnıası kararlaş-
bnlan soruşturma komisyonu için de üyele-
rbnizi bildirdik" dedi.
Anayasanın 100. maddesi gereğince Mec-
lis'tekı partilerin güçleri oranında komisyo-
na verecekleri üye sayısının üç katı olarak
gösterecekleri adaylar arasından her partı
için ayn ad çekme suretiyle 15 kişilik soruş-
turma komisyonu oluşturuluyor. Komisyo-
nun raporunu 2 ay içinde Meclis'e sunması
gerekiyor. Soruşturmanın bu sürede bitirile-
memesi durumunda. komisyona 2 aylık ye-
ni \e kesin bir süre \eriliyor. DYP'nin engel-
lemesi nedeniyle henüz soruşturma komis-
yonu oluşturulamadığından. TBMM tatile
girinceye dek komisyonun çalışmalannı so-
nuçlandırması olanaklı görünmüyor.
DYP'liler TBMM İçtüzüğü'nün 109.
maddesıni gerekçe göstererek. ANAP' ın bil-
dirdiği adaylara itiraz ettiler. Bu maddede.
-CMUK'a göre hâkimlerin davaya bakma-
sına vev a karara katılmasına engel oluştura-
cak durumlarda bulunan. Meclis soruştur-
ma önergesini \eren veya daha önce
TBMM'de ya da dışında bu konudaki görü-
şünü açıklamış milletvekiUeri.bu komtsyona
Kumbul'un
usulsüz
kredi
sorusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Antalya Mıl-
letvekili Bekir Kumbul.
Emlak Bankası'nm. Antal-
ya'da açılması istenen Pal-
Mar şirketine ait karides çıft-
liğine 1 trilyon 125 milyar
usulsüz kredi verdiğine iliş-
kin iddialan TBMM gûnde-
mine getirdi. Kumbul. Baş-
bakan Mesut Yılmaz tarafın-
dan cevaplanması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na sun-
duğu soru önergesinde, Pal-
Mar'ın Emlakbank'a 1997
yılında kredi için başvurdu-
ğunu. ancak bu başvurusu-
nun reddedildiğinı anımsattı.
Bu başvurunun Antalya"daki
Emlak Bankası şubesi tara-
fından reddedilmesinden
sonra, ikinci başvurunun ls-
tanbul'da yapıldığını ıfade e-
den Kumbul. bu ikinci baş-
vuruyu kimin yaptığını sor-
du. Onergede, "Birçok usul-
süz ve geri ödenmeyen kre-
diye önayak olan Emlak
Bankası yöneticileri hak-
kında soruşturma veya da-
va açümış mıdır" denildi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
seçifcmezkr" deniyor. DYP'liler, bildirilen
ANAP adaylanndan bazılarının Çiller ile
"mahkemeUV olduğuna dikkat çektiler.
DYP'lı TBMM Başkanvekili KamerGenç.
*Komisyon üyelerinintarafkz ofanası gereki-
yor. TBMM Başkanı ANAFm ada> lannı ge-
ri ç«irmeli" dedi. TBMM Başkanı Hikmet
Çetin ise itirazlan incelediğini söyledi. Çe-
tin. "İçtüzüğe uymayan bir durum varsa, ge-
reken yapılır. tçtüzük açık,daha önce fıkirbe-
yaneden milletvekili komisyonaseçflemez, di-
yor. Arkadaşlar inceliyor. Adaylardan her-
hangi biri şu w a bu yönde görüş beyan et-
ri>se komisyonda göre\ yapamaz" dedi.
ANAP Grup Başkanvekili l'ğur Aksöz,
DYP'nin tamamen işi sulandırmak için ko-
misyona aday bildirmedıği gibi kendı aday-
lanna da itiraz ettiğinı söyle-
di.
Komisyonun bugüne ka-
dar toplanamamasının so-
rumluluğunun Meclis Baş-
kanlığı'na ait olduğunu sa-
\ unan Aksöz. "TBMM Baş-
kanlıgı öncetikJe DYP'yi hu-
kuka davet ederek aday bil-
dirmesini istemelidir. DYP a-
da> bildirdikten sonra da iti-
razını inceler. DYP ada> bil-
dirmediği sürecede itira/ının
işleme konması u> gun olmaz.
D\'P. dışmdaki tiim partiler
aday bildirdiğine göre. TB-
MM Başkanlığı komisyonu
toptayıp seçimleri gerçekleş-
tirmelklir'' dedi. Aksöz, TB-
MM Başkanlığı resmi birya-
zıyla kendılerinden adayla-
nn değiştirilmesi talebinde
bulunmadığı sürece kendi
kendilerine adaylannı değiş-
tirmelerinin de söz konusu
olmayacağını söyledi.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Yaşar Okuyan da
DYP'nin Çiller hakkındaki
soruşturma komisyonuna a-
day bildirmeyerek engelle-
me çabasına girmesinin suç-
luluğun telaşından kaynak-
landığını ileri sürdü. Oku-
yan. DYP'nin bu tavnnın ge-
nel başkanlan Çiller'in ve-
remeyeceği bir hesabı oldu-
ğunu da gösterdığinı ifade
ederek "Çiller kamuoyunda
mahkûm olmuştur. Er veya
gec.YüceDi\an'da hesapso-
racakbr. Yüce Di\an önünde
hesap \ermekten kaçamaya-
cakür" dedi.
CHP'de muhalefet 6
yenî sol*a karşı
Delegelere gönderilen mektupta, partiyi sağa kaydıran yönetime karşı mücadele istendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
kurultayı öncesinde "parti içi demokrasi ha-
reketi" adı altmda yönetime karşı mücadele
başlatan muhalif Parti Meclisı (PM) üyeleri.
delegelere gönderdikleri mektupta "partiyi
sol kimliğinden sovudayan. 'yeni ^ol adı al-
tmda sağ çizgryi benimseyen yönetime karşı
dayanışma >e birliktelik" çağrısı yaptılar. 8
PM üyesinin mektubunda. "Bu kurultayda
CHP'ye gönül veren. üye olan. umudunu sos-
yal demokrasinin ülkemizde iktidar olması-
na bağlamtş herkeseönemligörevlerdüşmek-
tedir" denildi.
CHP'nin 23-24 Ma-
yıs'ta toplanacak kurulta-
yında yönetime karşı liste
çıkarmaya hazırlanan PM
üyelerinden Ziya Halis.
Abdülkadir Ateş, Hasan
Fehmi Güncş. Halil Çulha-
oğlu. Salman Kaya. Mus-
tafa GazalCL Kenan Coşar
ve Şahap Ince imzasıyla
delegelere gönderilen
mektuplarda. "partinin:
aynma. dar kadrocu. hi-
zipci, ke\fi uygulamaları
ve hukuksuzluğu olağan-
laşüran bugünkü yöneti-
min egemenliği ve yönlen-
dirmesinde bir kurultaya
gittiği'' savunularak, daya-
nışma çağnsında bulunuldu. Mektupta şöy-
le denildi:
- Bu dayanışma;
• Parti içi demokrasiyi tanımayan ve yok
eden:
• Önseçim ilkesini yok sayarak en demok-
ratik temel haklardan olan seçme ve seçilme
hakkını engelleyen;
• Yetkilikurullan.buanlamdaPM'yiyal-
nızca onay makamı konumuna düşüren:
• Seçilmiş yönetimleri hilelerle görevden
uzaklaştıran. disıplin uygulamalanyla parti-
den dışlayan \e koparan. böylelikle kendile-
rine bağlı yönerimler oluşturmayı amaçla-
\an;
• Kurultay sürecinde de aynı yöntemleri.
kongre sonuçlannı etkılemek için, siyasi ah-
lak kurallannı da çiğneyerek uygulayan;
• Örgüt üstünlüğüne ve örgüt emekçile-
rine saygı göstermeyen:
• Sosyal demokrasınin iemel ilkeleriyle.
e\Tensel değerleriyle. özüyle ve nıteliğiyle
çelişen bir siyaset anlayışını sürdüren;
• CHP'yı devrımci anlayışmdan ve sol
Baykalj BcıysaVa şüknınplaketiverdi
DOĞANÖNER
BOLL -Abant Lzzet Baysal Üniver-
sıtesi öğrencisi Kenan Mak'ın öldü-
rülmesi olaylyla ılgılı olarak kamu gö-
revlilerine uyanlarda bulun CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal. "Kimseyi
himaye etmeyin. kimsenin si/in adını-
a hüküm vermesine de göz \umma-
yin" dedi.
Deniz Baykal, Bolulu hayırsever
işadamı İzzet Baysal için Belediye Ni-
kah Saionu'ndadüzenlenen şükran gü-
nüne katıldı. Bolu milletvekillen A>iıi
AkyoL Abbasİnceayaa Mustafa Kars-
noğlu. Mustafa Yünlüoğnı, Vali Nusret
Miroğlu, Garnizon Komutanı Kıdem-
li Albay LsamMungan. Belediye Baş-
kanı Necdet Gören ve kalabalık davet-
li toplulugunun katıldığı toplantıda.
Baykal ve çeşitli kuruluşlar tarafından
lzzet Baysal'a şükran plaketleri veril-
di. Baysal'ı yakından tanımak, onu an-
lamaya çalışmak için Bolu'ya geldiği-
ni belirten Baykal, Baysal'ın, alın teri-
nin, emeğinin karşılığında elde etriği
her şeyi, yaşarken bir \-akfa tahsis eden
ender insanlardan biri olduğunu belirt-
ti. Baykal, "Onunöyküsü.ömekaiına-
bilmesi için okullarda dersolarakoku-
tubnakdır" diye konuştu. Baykal, A-
bant lzzet Baysal Üniversitesi öğren-
cisi Kenan Mak'ın öldürülmesi olayı-
na da değınerek bu konuda kamu gö-
revlilerine önemli görevlerdüştüğüne
ışaret etti. Baykal. şunlan söyledi:
"İnanıyoruz ki Türkiye'de deslet. dev-
let adına \etki kullananlar. gercekten
hukukun önemini benimserler. Hepi-
mize büyük görev düşüyor. Özellikle
kamu görevölerine büyük sorumhıluk
düşüyor."
kimliğinden soyutlayarak koparan:
• Sosyal demokrasınin olması gereken
toplumsaltabanıylabağlannıkopararaksos-
y al demokrat kitle ve örgütlere yabancılaştı-
ran:
• 'Yeni sol" adı altında sağ siyasal bir çiz-
giyi ana doğrultu olarak benimseyen:
• Birleşmeyi gerçek bir bütünleşmeye bi-
linçli olarak dönüştürmeyen. birleşmenin ge-
tirdiği coşkuyu. umutlan, güzellıği hoyTatça
yok eden, kıran \ e kirleten:
• Günübirlik politıkalarla gününü kurtar-
maya çalışan. sağ siyasal poli-
tikalara özenen;
• Ülke sorunlannın değer-
lendırmesini veçözümüne iliş-
kin sol çözüm seçeneklerini
üretme. sunma yeterliliğini ve
becerisinı gösteremeyen yöne-
timi aşmak için:
gerekli ve zorunludur.
Mektubun sonunda, "ülke-
nin geleceginde sosyal demok-
rasinin etkin ve egemen olma-
sını isteyen, CHP'nin iktidan-
nı düşleyen, özleyen. böyle bir
iktidan gerçekleştirmek için
şimdiye kadar her türiü özve-
ride buluıunuş" olanlara ''par-
ti içi demokrasi hareketiyle da-
yanışma ve birlikielik" çağnsı
yapıldı.
JZ YAZII ORHAN BİRGİT
Bakalım, Türkiye Büyük Millet Meclı-
si bugün toplanabilecek mi?
Düşman orduları. Polatlı yakınların-
day<en bile çalışmalarını sürdürmüş
olar ve Kayseri'ye göç edilmesi önerisi-
ni geri çeviren parlamentomuzun. gün-
lercten beri çogunluk sağlamakta göster-
diğiisteksizlik. böyle bir soruyu bu yazı-
nın Dirinci tümcesi yapmamı gerektirdi.
Gürdeminde ANASOL-D hükümetinin
hazrtayıp sunduğu kimi reform tasarıla-
rı bılunuya, ama iktidar gruplannın mil-
letvîkilleri rnuhalefet partilerinin obst-
rüksıyon amacı ile boş bıraktıklan sıra-
lara neredeyse aratmayacak kadar de-
var» konusunda ilgisizlikten de öte bir
vurdumduymazlık sergiliyorlar.
Czellikle Anavatan grubunun sayın
üyeeri. peşlenndekı seçmenlerle o ba-
kanık senın, öteki benim diye çogunluk
sağama olaymı hafife almakta rekor üs-
türe rekor kınyor. ANAP Meclis Grup
Başkanvekili Uğur Aksöz, geçen hafta-
nın/oklama tutanaklannda 40 arkadaş-
larnın devamsız olduğunu açık yiirekle
söveyerek bugünkü birleşim için Mec-
lis laçaklan adına adeta bulunma sözü
veryordu.
E'rkaç gun önce de birieşimlere gel-
rr>e/en AhJAP'lı bakanlarla milletvekille-
ri idn ayn ayn uygulanacak önlemlerin
lisiîsi, hem onlar için gözdağı olarak
hen seçmenleri bu üyelere karşı bir bas-
kı çrubu oarak kullanmak amacıyla bir
Kendisini Sorgulaması Gereken Kurum...
gazetemizin ilk sayfasında yer almıştı.
Hemen her parlamentoda devamsızlık
tedavisi zor, hatta olanaksız bir hastalık
olarak görülür. Ama bu dönemin Mec-
lis'i, özellikle bugünkü hükümetın kurul-
ma nedenıni de bir türlü kavramak iste-
meyen biryapının ürünü olduğunu orta-
ya koyuyor. Herkes biliyor ki iktidardaki
hükümet bir "azınlık hükümeti"dir. Ve bu
hükümetin kuruluşuncja Cumhuriyet
Halk Partisi'nin baştan açıkladığı des-
tek, sadece güvenoyu ile sınırlı kalma-
malı. özellikle yasaların çıkmasında da
parlamento baŞkanhğından önemli üç
komisyonun başkanlığını elindetutan bir
partinin grubuna da iktidar milletvekılle-
rininkı gibi sorumluluk düştüğü unutul-
mamalıdır.
Ama önce hükümette üyesi olan üç
partinin milletvekilleri tam kadro birle-
şimlerde bulunmak, sonra da Cumhuri-
yet Halk Partisi'nden de aynı oranda de-
vamlılık ıstemek gerekmektedir. ANAP,
DSP ve DTP milletvekillerinin sıralan do-
lu olduğu zaman, CHP'liler Fazilet ve
Doğru Yol'lu milletvekillerinin uydusu gi-
bi görünmenin "Meclis televizyonunu"
izleyen seçmenlerinde yarattığı kızgınlı-
ğı daha kolay öğreneceklerdir.
Parlamentomuzun kendisıni sorgula-
ma zamanının geldiğini söylemek için
sadece son zamanlarda sergilenen de-
vamsızlık olayı ile yetinmek elbette hak-
sızlık olacaktır Çıkardığı hükümet üye-
lerinden. kendisini yönetmek ve temsil
etmek için seçtiği arkadaşlanna kadar
birçok kişi için ortaya konulmuş yolsuz-
luk suçlamalan karşısında sergilediği se-
rinkanlılığın tabandaki tepkisini milletve-
killerinin yeterince algılamadığı görülü-
yor. Tansu Çiller için açılması kararlaş-
tınlmış soruşturma karannı henüz bir ko-
misyon aşamasına bile döndürmeyi ba-
şaramayanlar, şaibeli olmaktan yüksün-
meyenlerin oyunlarına ne zamana kadar
sessiz kalacaklardır?
Ama öyle anlaşılıyor ki milletvekilleri-
mızin büyük bir bolümü, kendi içlerinde-
ki bu tür olaylar karşısında bir tür "bağı-
şıklık" kazanmıştır. Bu nedenle de olay-
ları kanıksayarak izlemektedirler.
• • •
Kanıksamanın hangi ölçülere vardığı-
nın sözde şaka yapılıyormuş gibi sunu-
lan bir örneği Gençlik ve Spor Bakanlı-
ğı da yapmış, yani hükümet etme so-
rumluluğunu yüklenmiş, Bilecik DYP
Milletvekili Bahattin Şeker'in adı etra-
fında parlamentoda dolaşan söylentiler-
le ilgili olarak dünkü gazetelerde yer al-
dı. Bahattin Şeker, milletvekili seçılebil-
menın olmazsa olmaz koşullanndan bi-
risi olarak anayasada yer alan "askerti-
ğiniyapmış olmak" hükmünü yerine ge-
tirmediği, daha doğrusu askerlik yap-
mışçasına belge sunduğu iddiası ile suç-
lanmaktadır.
Bu iddia, askerlik yapmakla yükümlü
kişilerin sorulan iiegörevli Milli Savunma
Bakanlığı Asker Alma Dairesi Başkanlı-
ğı'nca sonuçlandınlmış. belgeler üzerin-
deki itiraz üzerine bakanhğın karannın
iptali için Bilecik Mılletvekili'nce Askeri
idare Mahkemesi'ne dava açılmıştır.
Öte yandan Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı da bir üyesinin ana-
yasada ve Seçim Kanunu'ndaki zorun-
lu hükme karşı milletvekili seçilmesinin
belgelerını Yüksek Seçim Kurulu'na
göndermiştir.
Kurul. ya belgelerin geçersizliğini ka-
bul edecek ya da belgeler gerçek ise
Şeker'in milletvekilliğinin geçersizliğine
karar verecektır. Yani kendısine verilmiş
olan "mazjbafa"yı geçersiz sayacaktır.
Bu. bugüne kadar haksız bir biçimde
parlamento üyeliği yapmak, dahası ay-
nı şekilde hükümet üyesı olmak demek-
tır. Şımdi bir yandan belgelerle ilgili son
sözü söyleyecek. Yüksek Askeri idare
Mahkemesi'nin kararı beklenirken öte
yandan bu karann Bahattin Şeker aley-
hinde olma olasılığının ağır basacağt gö-
rüşünü göz önüne alan çevresı, TBMM
üyesıne, bir an önce çok kilo almasını,
boyu ile kilosu arasında ikincisi lehine
fark yaratarak askerden sıynlabileceği-
ni anlatıyorlarmış.
Bilecik milletvekilinin, parlamento ku-
lislerinden gazete sayfalarına taşan bu
"şakası bile çirkin" öykülerden rahatsız
olmadığı anlaşılıyor.
Rahatsızlık duymayan sadece o değil.
Doğru Yol grubu da hatta o grubun baş-
kanı olan hanım da bu tür söylentiler kar-
şısında tavır almayı gereksiz görüyortar.
Ama günahını almayalırn. Tansu Çiller,
kabinesine üye yaptığı arkadaşına tıpkı
eşine ve kendisine yapıldığı biçimde bir
"komplo "düzenlendiğini de ileri sürebı-
lir.
Diyorum ki Bahattin Şeker, Idari Mah-
keme karan Yüksek Seçim Kurulu için
bir tür anahtar yerine geçeceği için bu
karann çıkmasına kadar tıka basa yiyip
boyundan on kilo fazla ağırlığa ulaşmak-
ta güçlük çekecekse, acaba en kestir-
meyoldan sağ elinin dört parmağını sa-
tırla keserek çürüğe çıkmanın bir yolu-
nu bulamaz mı?
Ya da bunca vatan evladı Güneydo-
ğu'da şehitlikle gazilik arasındaki o kıl
kadar ınce patikada yürürken "vic-
dan "ını aldırabileceği bir uzman hekimin
dünyanın herhangi bir yerinde bulunup
bulunmadığını öğrenemez mi?
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAY4
f
Olur Böyle Vak'alar...'
Doğan Katırcıoğlu...
Obirgazeteci...
Telefon ediyor:
"Sultanahmet'te bir patlama oldu, haberiniz ol-
sun!"
istanbul Haber Servısi olay yerine koşuyor...
62 yaşında ama hâlâ genç bir muhabir gibi heye-
canlı...
"Olur Böyle Vak'alar" üçüncü baskısını yapmış...
Katırcıoğlu 'kıtabın öyküsü'nü şoyle anlatıyor:
"Herşeyin öyküsü olur da; kitabın olmaz mı?..
Olur. Hem de bal gibi olur...
Işte sıze bu kitabın öyküsü...
Yıllarönce Babıâli'nin çılekeşlerinden üstat Sela-
mi Yurdatap, Doğan Bey oğlum' dedi; 'Gazeteci ki-
tapsız olmaz, Yaşadığın olayları bir gün kitap yaza-
cakmış gibi değeriendir. En büyük ıbadet, ardında ka-
lıcı bir eser bırakmak, gelecek kuşaklara gördüklerı-
ni, yaşadıklarını aktarmaktır.' Selami Baba, şımdı rah-
metlı, rahman. Fakat o günkü söylediklen hep kula-
ğımda. Nur içinde yatsın...
Yeni kuşağtn yetmelerinden arkadaş Özkan Altın-
taş takıldı bu kez peşıme: 'Doğan Bey sen bir tanh-
sin. Gel şu bildiklerini, gördüklerini bıze anlatmaktan
vazgeç: kitap yaz1
diye diretti. Adam peşimi bıraka-
cağa hıç mı hıç benzemıyor. Nerede, ne zaman kar-
şılaşsak otursak; 'kitap' diyorbaşka birşey demıyor.
Adam yakamı bırakacaga benzemıyor.
CHüm, insana enyakın olan... Doğduğumuzandan
itibaren ölümle burun buruna değil miyiz?
Ölüm, insana anasından da, babasından da, eşin-
den de, çoluğundan çocuğundan da en yakın...
Ölüm; Öyle bir sevgıli kı koca tıbbın durduramadığı
acılan bir anda dindiren, ışkencelere son veren o ış-
te...
Meslektaşım Erol Dernek de amansız bir hastalı-
ğa yakalanmıştı. Hıç kimsenin derdine derman ola-
madığı arkadaşımın ıstırabını ölüm durdurdu.
Onun cenazesinden dönüyorduk.
Acar meslektaşım, arkadaşım Özkan Altıntaş ya-
nımda, yürüyoruz. Bırazdan bızım yokuşu tırmanaca-
ğız. Babıâli'ye... 'Doğan Ağabey' dedi:
-Daha kitabını yazmamakta dırenecek misin?"
• • •
Doğan Katırcıoğlu yaşamı, sevgiyi, hüznü yansıtı-
yorkitabında...
Sevginin kördüğüm oluşunu, insanın kendi iç ev-
renindeki fırtınalannı. zamansız kaçışlann ardında ka-
lan tutkulannı gözler önüne seriyor...
Katırcıoğlu, okuru yakın tarihımizle buluşturuyor,
sosyal çalkantılann fotoğraflannı yansıtıyor...
Tümü de birer öykü...
18Mayıs1959...
Dinleyelim:
"Istanbullular, efsane kadın: 'Lüküs Nermin'/e 79
Mayıs 1959 Salı günü tanıştılar. O zamana kadar an-
cak, bu Istanbul'un hatta Türkiye'nın en efe kadını-
nın dedikodusuyla yetıniherdı.
Bu bıleğı bükülmeyen, devlet büyüklerince daima
eli öpülen tanınmış randevucu 'Lüküs Nermin'e ya-
pılmıştı da ilahlara kurban edilmişti?
Gün ışığı ile şehrin sokaklanna dalan gazete satı-
cılan Istanbullulan şöyle uyandınyordu:
'Yazıyorrrr... Ünlü randevucu Lüks Nermin'in basıl-
dığını yazıyorrrr...' ' "'
'Lüks Nermin'in tevkifini yazıyorrrr...' .
'Lüks Nermin'in evinde Amerikalı Zencilerle yaka-
lanan sosyetenin ünlü kadınlarını yazıyorrr...'
Yıllardan berı dillere destan dedıkodulann kahra-
manı Lüks Nermin ile Istanbullular işte böyle tanıştı.
Gazeteler o görünmeyen, ünlü randevucu kadının
pozpoz fotoğrafını basmıştı. Sıcak birmayıs günü ol-
masına rağmen Lüks Nermin, fotoğraflarda da lüks-
tü. Beyaz ıpek giysiler içinde, güneş gözlüğünün
pembe camlan ardmdan ızliyordu olup bıtenleri.
Beyaz mı beyaz ipek birpardösü giymişti Lüks Ner-
min, tüm kadınlann gıpta edıp de giyemediği cins-
ten. Pahalı mı pahalı ıpek pardösünün kolları ve ya-
kası gri tilkıyle bezenmişti.
Pans'te ünlü bir modacının elinden çıktığı herha-
lınden bellıydi. Uzun topuklu beyaz iskarpınler de Ital-
yan modacılannın esenydi.
Lüks Nermin ise Türkıye'nin esenydi. Büyüklerimi-
zin eseriydi. Büyüklerimiz onu böylece büyütmüşler
başlanna taç etmişlerdi.
Gıyımıne, kuşamına son derece dikkat ettıği ve ti-
tizgıyindiğiiçin 'Lüks Nermin' adıyla üne kavuşmuş-
tu kadın tellalı...
Gazeteler kocaman başlık atmışlardı 'Lüks Ner-
min' için:
'Lüks Nermin tevkii edildi'
'Milyoner randevucu kadının evindeki dansözler
Amerikalılarla yakalandılar.'
Evet 19 Mayıs 1959 salı günü sabahı günle birlik-
te gazetelenni eline alan Istanbullular ılk önce 'Lüks
Nermin'/ okudular"
• • •
Doğan Katırcıoğlu sevginin, hüznün, aşkın yazarı...
Diyor ki:
"Hiç çocuklar ağlamasa/ Hiç insanlar aç yatmasal
Hiç kimse yumruğunu sıkmasa bırbirine/ Vurmasa
insanlar birbirini/ Kırmasalar insan kalbinif Işte böy-
le birdünya istıyorum/ Çok mu?/ Yoksa...I Yok mu?.."
Eline sağlık Doğan Katırcıoğlu...
Olur Böyle Vak'alar, Toplumsal Dönüşüm Yayın-
lan.
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A Ğ D A S Y A Y I N L A R
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAUR
2. BASI
XQ :oo TL
KUBİUY 0UYI VE TARİKAT
KAMPURI
4 BASI
5-0 C0O TL
SANCILIYILLAR KU$AT1LMI$
SOKAKLAR
4 BASI
K C OCC ~ .
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
Kooccn
ZAMBAK SANA DA BULAJTIKAN
2. BASI
KOOCOTL
DİN BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
6CCCCOTL
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASt
BOOOOOTL
JERİAT PAZARl
600 0COTL
SEVDANIN ADRESJ BELLİ DEĞİL
1 000 000 TL
Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Caddesi No:39/41
(34334) Cagaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96