23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 1998 SALI HABERLER ]flzel sektör ülkeye zarar veriyop' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2 haftadır incelemelerini sürdüren ve bugün Türkiye'den aynlacak olan Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti, dün Ankara'ya gelen fonun Türkiye Direktörü Willy Kiekens'in de katılımıvla Devlet Bakanı Güneş Taner'le görüştü. Taner. IMF heyetinin enflasyondaki kalıcı düşüşün sürmesi için 1999 programında ncier öngörüldüğü üzerinde durduklannı belirtti. Taner, enflasyonla mücadelede tüm kesimlerin fedakârlık yapması gerektiğini belirtirken yüzde 5O'!ik yıl sonu enflasyon hedefine göre ayarlama yapmayan özel sektörün f ürkıye'ye zarar verdiğini söyledi. Mayın patladı: 2 yaralı • ULUDERE(AA)- Şırnak'ın Uludere ilçesınde evlerinin önündeki talı yoldaki topraklan temizlemek ısteyen 13-15 yaşlanndaki Şemı ve Nurettin Encü isimli 2 kardeş, kullandıklan kazmanın "topuk koparan' cinsi mayına rastlayarak patlatmasıyla ağır şekilde yaralandılar. Yaralı çocuklar. Şırnak Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındılar Murat operasyonu • DtVARBAKIR (Cumhuriyet) - Güneydoğu'da bölücü terör örgütüne yönelik başlatılan 'Murat Operasyonu'nda, bugüne kadar 99 PKK'li öldürüldü. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre 24 Nisan'da başlayan operasyon sırasında etkisiz haie getırilen terörist sayısı I22'ye yükseldi. SMMMO seçimleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) başkanlığma, Mehmet Çelik yeniden seçildi. Çelik önderliöindeki Çağdaş Muhasebeciler Grubu 1000 oy alarak seçımi kazanırken diğer iki gruptan Meslekte Birlik Grubu 800. Dçmokrat Muhasebeciler Grubu ise 700 oy aldı. Ttevgi Bayrağı' yolda • SAMSUN(AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalan sırasında teslım edılecek 'Sevgi Bayrağı'. Samsun'dan bugün yola çıktı. Bayrak; Tokat, Sıvas, Kayseri. Nevşehır, Kırşehir ve Kınkkale güzergâhını izledikten sonra Ankaralı atletler tarafından Demirel"e törenle teslim edilecek. Nurcan Gülabi gözaltına alındı • AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD) üyesi avukat Nurcan Gülabi'nin dün. bürosu basılarak gözaltına alındıâı bildinldi. ÇHD Ankara Şube Başkanı Hıncal Tezcan. olay üzerine yaptığı açıklamada. Gülabi'nmavukatlık bürosunu basan terörle mücadele ekiplerince dava dosyalarına el konulduğunu kaydetti. SfP'lîlere beraat • İstanbul Haber Servisi - Beyazıt Meydanı'nda başörtüsüeylemine tepkilerini dile getırmek için bır basın açıklaması yapmak isteyen Sosyalist tktıdar Partisi'ne üye 20 öğrencı. "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlen Kanunu'na muhalefet" suçundan yargılandıklan davada delil yetersizliği nedeniyle beraat etti. Bektrik kesintisi • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'un bazı semtlerinde 12-13 Mayıs tarihleri arasında elektrik kesintisi uygulanacak. 07.00-19.00 saatleri arasında elektrik \crilemeyecek semtler şunlar: Kumburgaz'a bağlı Değirmenköy beldesi. Seymen Köyü ve enerji nakil hattından beslenen fabrikalarla Çanta beldesi ve enerji nakilhattından beslenen fabrikalar. 'Yüksekova çetesi' davası sanıklanndan özel timci Enver Çırak DGM'ye ifade verdi 4 Çete haraç için otel rokededT Özel tim Yurt Haberteri Servisi - Diyarbakır 4 No'lu DGM'de göriilen 'Yüksekova çe- tesi' davasında gizlilik karan kaldınl- dıktan sonra çetenin eylemlen ortaya çıkmaya başladı. Davanın iddianame- sinde. Yüksekovalı ışadamıAbdurrah- man Düşünmez'in çete mensuplarma 10 bin Mark vermediği için sahibi oldu- ğu Esen Oteli'nin roketlendiğine yer ve- rildi. Sanıklardan özel timcı Enver Çı- rak. saldın için PKK itirafçısıKahra- man bilgk; ile Üsteğmen Bütent Yetüd' ü bir polis aracıyla otelın önüne bıraktı- ğını. eylem öncesı çevredeki nöbetçi polıslenn de "Çahşmaya kanlmamala- n için ikaz edildiğini" ıddia etti. Yüksekova çetesi sanıklanndan özel tım polisı Enver Çırak. Diyarbakır DGM Savcılığı'nda verdiği ifadede, oteleroketatmaeylemininhazırlıkaşa- • Özel tim görevlisi Enver Çırak ifadesinde, Esen Oteli'nin roketlenmesi eylemini gerçekleştirmek için Binbaşı Yurdakul'un emriyle itirafçı Kahraman Bilgiç'le Üsteğmen Bülent Yetüd'ü, emniyete ait bir araçla Esen Oteli'nin yakınına bıraktığmı, kendisinin de aynı araçla ilçe merkezine doğru gittiğini belirtti. masını aynntılanyla anlattı. Çırak. ifa- desinde. 25 Ağustos 1995 günü Yükse- kova 'daki PTT binası. trafo merkezi ile bir çok resmi binaya PKK tarafından saldın düzenlendiğıni anımsattı. Bu olaydan sonra, Yüksekova Dağ ve Ko- mando Tabur Komutanı Binbaşı Meh- met Emin Yurdakul'un, kendısini tele- fonla aradığını anlatan Çırak, Yurdakul ile makamında kısa bir süre görüştüğü- nü belirtti. Görüşmede binbaşının ken- disine; "PKK sakiınsına karşılık ola- rak. örgüte yardım, yataklık yapan ve eleman gönderen birini tespit eftiğini, bu şahsın cezaiandırüması gerektiğini1 ' söy- lediğinı kavdeden Çırak. yasal olmadı- ğı için bu teklifi reddettiğıni v urguladı. Çırak ifadesinde, binbaşıyla aralannda geçen kısa konuşmanın ardından, oda- ya Yüksekova davasının diger sanıkia- n Yüzbas.ı NihatYiğiter, Üsteğmen Bü- lent Yetüd ve PKK itırafçısı Kahraman Bilgiç'ın geldığinı. hep birlikte ev lem- le ilgili olarak bir saate yakın tartıştık- lannı belirtti. Tartışmada. Binbaşı Yurdakul'un. otelin roketlenmesinde ısrarlı olduguna dikkati çeken özel timci Çırak. saldın halinde ilçede pusu kuran polısler ile askerler arasında çatışma çıkabilecegi gerekçesiyle eyleme karşı çıktığmı öne sürdü. Çırak. ifadesinde. daha sonra Binbaşı Yurdakul'un "Pusudakiteri ikazeder$in,çatışmaya katümazlar" de- dığinı bunun üzerine polis-asker çatış- ması yaşanmaması için eylemi kabul et- mek zorunda kaldığını itiraf etti. Esen Oteli'nin roketlenmesi eylemi- ni gerçekleştirmek için, Binbaşı Yurda- kuJ'unemriyle itirafçı Kahraman Bil- giç'le Üsteğmen Bülent Yetüd'ü. emni- yete ait bir araçla Esen Oteli'nin yakı- nına bıraktığını. kendisinin de aynı araç- la ilçe merkezine doğru gittiğini belir- ten Çırak. kısa bir süre sonra patlama se- si duyması üzerine tekrar otelin yakın- lanna giderek Bilgiç ve Yetüd'ü araca aldığını ve Tabur Komutanlığı nizami- yesine götürdüğünü kaydetti. Özel tim- ci. bu olay sırasında Kahraman Bilgiç'le Üsteğmen Bülent Yetüdte sılah görme- diğini. otele kımin ateş ettığini görme- diğıni belırterek Binbaşı Yurdakul'un bu olaydan sonra ne yaptıgını da bılme- diğini ifade etti. Çırak. ıfadesinin sonunda. Esen Ote- li sahibi Abdurrahman Düşünmez'i ta- nımadığını. Düşünmez'den istenen pa- rayı vermediği için otelin roketlendigı- ne ilişkin bilgisi olmadığını ılen sürdü. Binbaşı Yurdakul'un makamında geçen tartışmada para konusunun geçmediğı- ni dile getiren Çırak, kendisinin olayda polis-asker çatışmasını önlemek için "mecburen" rol aldığını öne sürdü. Bakanlar Kurulu ÖzeUeştirme geliriyatmmlara aktardacak ANKAR.\ (Cumhu- riyet Bürosu) - Bakan- lar Kurulu. güvenlik ve asayişle ilgili bazı sa- kıncalann ortadan kal- dınlması için İstan- bul 'da yeniden yapı lan- maya gidılmesi, tanm- sal destekleme fıyatla- nnın yüzde 60 arttınl- ması, özelleştırmeden elde edılen 400 trilyon liralık gelirin beklen- meden yatırımlara ak- tanlması yönünde ka- rarlar aldı. Bakanlar Kurulu'nda uluslarara- sı tahkim konusunda uzlaşmaya vanlamadı. Bakanlar Kurulu, dün Başbakan Mesut Yılmaz başkanlıgında toplandı. Yaklaşık 3 sa- at süren toplantının ar- dından açıklama yapan Devlet Bakanı ve Hü- kümet Sözcüsü Şükrü Sina Gürel, Şanlıur- fa'da büyükşehir bele- diye başkanlığı kurul- masına ilişkin yasa ta- sarısının TBMM'ye sunulmasına karar ve- rildiğini belırterek İs- tanbul'da güvenlik ve asayişle ilgili bazı sa- kıncalann ortadan kal- dınlması için yeniden yapılanmaya gidilece- ğinı bildirdi. Gürel. süne zararlı- lanyla mücadele için Tanm B.akanlığı'na 350 milyar liralık ek ödenek aynlacagını, hububat destekleme fi- yatlanna da geçen yıla göre yüzde 60"ın üze- rinde artış sağlanması- na karar verildiğini söyledi. Bakanlar Kurulu' n- da aynca. özelleştirme- den gelecek ödenekle- rin durumunun da tar- tışıldığını anlatan Gü- rel. bütçe yasası gereği özelleştirme gelirleri- nin yatınmlar için kul- lanılacağını söyledi. Toplantıda. özelleştir- melerden yatırımlara aynlacak400 trilyon li- ralık gelirin bütçeden hemen aktanlması ka- rarlaştırılırken gelirin ağırlıklı olarak karayo- lu ve enerji alanında kullanılacağı belirtildi. Uluslararası tahkim konusunu da ele alan Bakanlar Kuruhı, bu konuda uzlaşmaya va- ramadı. Bakanlar Ku- rulu'nda Adalet Baka- nı Oftan Sunguıiu. ko- nuya ilişkin bilgi ver- di. Devlet Bakanı Işuı Çelebi'nin, OECD ül- kelerindeki MA1 ve uluslararası tahkim ko- nusunda sürdürülen ça- lışmalara dikkat çeken Sungurlu'nun. "Bize bir ülkeçekince koydu- ğu zaman biz de onlara çekince koyacağız. Tek tek ülkelcri bağlayacak bir $ey değil. Eğer, "Evet" dersek, bütün uygulamalan da kabul etmek dunımundav ız" dediği öğrenıldi. Başbakan Yılmaz, Başbakanlık'tan ayn- lırken gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Yıl- rhaz özelleştirme gelir- lerinin nasıl kullanıla-^ cağına ilişkin bir şonı- yu yanıtlarken "Özel- leştirme getirlerinden 400 trilyon lira yatırım- lara ödemeyi daha ön- ce kararlaştırmıştık. O- nun zamanlaması ko- nusunda ilgili arkadaş- lanmız bir çauşma >a- pacaklar. Önemli yab- runlan aksatmayacak şekilde özelleştirme ge- lirlerini zamanında il- gili bakanüklara tahsis edecegiz'' dedı. Maliye Bakanı Zeke- !!>•» Temizel de, özel- leştirmeden elde edilen gelirin borçlann kapa- tılması mı, yoksa yatı- nmlara mı kullanılaca- ğı sorusu üzerine "Hü- kümetin böyle bir seçe- neği Bakanlar Kuru- lu'nda tartışmak gibi bir lüksünün olmadıgı- nı" söyledi. Temizel. "Şimdi ÖzeUeştirme ge- lirieri geidikçe, ödenek, belnienen oranlarda bu kunımlara aktarda- cak" dedi. Temizel, bu oranın en büyüğünün karayollanna tahsis edildiğini biidirdi. Ver- gi reformunun Mec- lıs'ten bu yasama döne- minde çıkıp çıkmaya- cağının sorulması üze- rine de Temizel, "Ke- sinlikle çıkacak. Çıka- cagını umuyorum" kar- şılığını verdi. îki yetkili El Ezher Üniversitesi'nin neden kurulduğuna açıklık getirdi 4 Tek atnaç şeriaü yaymak' • tki görevli, özellikle REFAHYOL hükümetinin Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam döneminde Türkiye'den çok sayıda öğrencinin gönderildiğini söyledi. YUSUFZİYAAY Mısır'daki şeriatçı eğitim veren El Ezher Üniversitesi'nde örgütlü Mısır Eğitim ve Bilimsel Araştırma Sendikası üst düzey yetkılıleri Farouk Abdeen ve Hassan Amer Khadranni. El Ezher Ünıversitesi'nin "tek amacuıın Islam kültürünün ve şeriatın dünyaya yayılması' 1 olduğunu itiraf etti. Sendika yetkilileri, Türk öğrencilere ücretsiz eğitim, bannma, beslenme olanağının yanı sıra aylık maaş da baglandığını açıkladılar Özellikle REFArfTOL hükümetirrtn Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam döneminde Türkiye'den çok sayıda öğrencinin gönderildiği Mısır'ın en büyük üniversitesi El Ezher'de görevli Mısır Eğitim ve Bilimsel Araştırma Sendikası 1. Başkanı Farouk Abdeen ve 2. Başkan Hassan Amer Khadranni. şeriat üniversitesiyle ilgili sorulanmızı yanıtladılar. Ortadoğu'nun bin yıllık en bü>oik şeriat üniversitesinin El Ezher olduğunu vurgulayan Abdeen ve Khadranni, amaçlannın, "halkı Müslüman olan ülkelerin vatandaşlanna şeriat egitimi vcrerek. İslam kiiltürünü dünyaya yaymak olduğunu" vurguladılar. Mısirlı sendikacılar. "köktendinciltği 1 karşı okluklannı" da Mısır'daki El Ezher yetkilileri, üniversitenin Türkiye'den giden öğrencilere maaş verdiğini açıkladı. savunarak. "El Ezher. dini terörist amaçla kullananlara kapalıdır" ıddiasında bulundular. El Ezher Üniversitesi'nin dinsel eğıtimle birlikte öğretmenlik. mühendislik, medya. temel bılimler, edebiyat gibi dallarda da eğitim verdiğini anlatan sendika yetkilileri, ilkokuldan başlayarak eğitim veren üniversıtede ilkokulun 6. ortaokulun 3. lisenin 4, üniversite lisans eğitiminin de 6 yıl olduğunu söylediler. El Ezher Üniversitesi'nde yaklaşık 100 bin öğrencinin eğitim gördüğünü anlatan Abdeen ve Khadranni. üniversıtedekı Türk öğrencilerin sayısının "çok fazla" olduğunu v urguladılar. Sendika yetkilileri. Türk öğrencilere ücretsiz eğitim. bannma. beslenme olanağının yanı sıra aylık maaş da baglandığını açıkladılar. El Ezher Üniversitesi'ni Mısır Devleti ve vakıflann finanse eftiğini kaydeden Abdeen ve Khadranni. üniversitenin bütçesi ve öğrenciler için harcanan para miktannı söylemekten kaçındılar. Sendıkacılar. "Mısır'da eğitime özel önem veriliyor. Askeri harcamalar için eğitim bütçesinden kısıntı yapılmıyor. El Ezher'de en son teknoloji ürünü cihazlar var. Bu üniversiteye çok büvük finansman a\nh\or" dedı. Hasan Hüseyin Ceylan'ın iddianamesinde Said-i Nursi'nin sözleri yer aldı 6 Sank ancak kelle ile çıkar'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı'nın. eski RP Ankara Millet- vekili Hasan Hüseyin Ceylanhak- kındaki iddianamesinde Nurculuk cemaatinin kurucusu Said-i Nur- si'nin "SankancakkeUeileçıkar" sözleri yer aldı. Atatürk'e hakaretten hakkında 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapis. ce- zası istemiyle dava açılan kapatı- lan RP milletvekili Hasan Hüse- yin Ceylan'm yargılanmasına dün başlandı. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde göriilen davanın dünkü ilk oturumunda kendisini "tarihçiyazar" olarak tanıtan Ha- san Hüseyin Ceylan ve avukatı ka- tildı. Cumhuriyet Savcısı LeventTa- cer tarafından hazırlanan iddiana- mede. sanık Ceylan'm 1992 yılı ıçınde Almanv a'da yaptığı konuş- mada şunlan söylediği kaydedil- di: "Bediüzaman hep böyle bağın- yordu. Sanğı çok haşmetü gözii- kiiyor tabi... Mustafa korkmuş, kendisini Meclis'in öniinde yaka- hyor." Ya molla Said. ben senı çok aydın birdin adamı sanırdım. Ça- ğırdım Meclis'e, büyük hizmetler bekliyordum senden. Ama sen hâ- lâ bu sanğı çıkarmadın. cübbeyi. Derhal bu sanğı çıkarmanı istiyo- rum." Bediüzaman,' Bak Paşa. bu sank ancak bu kelle ile bırlikte çı- kar bunu bilesin ha!'._)" Iddianamenin okunmasının ar- dından sorgusunu veren Çeylan. iddianamede belirtildiğı gibi 1992 yılında Almanya'va aitmediğini. İ992- 1997 yıllan arasında sade- ce Suudi Arabistan ile Fransa'ya ziyarette bulunduğunu öne sürdü. Almanya'ya 1986 yılında gitti- ğini savunan Ceylan, o dönemde tslam dergisinin genel yayın yö- netmenı olduğunu ve bır grup ar- kadaşıvla birlikte derginin abone ka>ıtlan için bu ülkeye gittiğini söyledi. Bu zıyaretı sırasında 20-25 ki- şilik Türk topluluğuyla yaptığı sohbette. Saıd-i Nursi ile ilgili bir soruyu yanıtladığını söyleyen Çeylan. Türkiye'nın Kurtuluş Sa- vaşı'nagirdiği sıralarda Nursi'nin bu mücadelede yer alan bir kah- raman olduğunu söylediğini ve 9 Kasım 1922'de Atatürk'ün baş- kanlık ettiği Meclis'te ilk kez bir sivilin ayakta alkışlandığını dile getirdiğini öne sürdü. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR 1960'lardan itibaren Türkiye, ciddi bir iç hesaplaşma yaşıyor. Bu iç hesaplaşma, idamlar- lajşkencehanelerle isyanlarla, umutsuzluk ve umutlarla sürüp gidiyor. Süreci derinden yaşa- yanları umutsuzluğa sevk ede- cek o kadar çok neden var ki... Dünyanın son 40 yılda hallettiği birçok rrfesele, bizim hâlâ karşı- mızdaduaıyor. Doğal demokra- tik haklar, Türkiye'de ölümüne kayga konusu haline geliyor. Örneğin ifade ve örgütlenme özgürlüğü... Yürürlükteki kanun- lar ve devlet alışkanlıkları en bü- yük engel olarak karşımıza çıkı- yor. Güvenlik güçleri, yargı ku- rumlan, bürokrasi yerinden oy- namıyor. 40 yıldır biradım atmak mümkün olmuyor. Bolu'da ülkü- cülerin bıçaklı saldınyla cinayet işlemeleri ve buna devlet kurum- larının gösterdiği tepki, birçok şeyi aydınlatıyor. Bir ülkücünün tutuklanmasıyla sonuçlanan so- ruşturma dosyasının akıbetinin ne olacağı şimdkjen ortaya çık- mışoldu. Cinayet bireysel birey- Türkiye'nin Demokratikleşme Süreci leme indingeniyor. Büyük olası- lıkla, daha önceki ömeklerde ol- duğu gibi dosya, mahkemeterin tozlu raflarında kaderine terk edilecek. Metin Göktepe, Baki Erdo- ğan, Gazi Mahallesi davalarında yaşananlar, devletin ne halde bulunduğunu göstermesi bakı- mından önemli dersler içeriyor. Susurluk sonrası, bürokrasinin labirentleri içinde kaybolan ada- let duygusu da, yaşadığımız ger- çeğin boyutlannı gözler önüne seriyor. Türkiye, boğazına kadar battığı bu bataklnğın içinden na- sıl çıkacak? Çıkma olanağı gö- rünüyor mu? Tabloya bakarsak umutsuzluk için her türlü neden olduğunu saptayabiliriz. Bu tabloya bakarak ne yapa- biliriz, diye tartışılıp duruyor. Ön- ce bir gerçeği saptayalım: Tür- kiye'nin yönetimine hâkim grup- lara bakınca, aralannda ciddi bir aynlık olmadığı görülüyor. Kim- senin özgüriük ve demokrası di- ye bir sorunu yok. Bütün ege- men taraflar, kendi iktidar he- saplan içinde. Bu kargaşadan herkes kendisine bir iktidar çı- karmayı planlıyor. Tartışmalan iz- lediğimizde, muhalefete düşen- lerin "demokrasi savaşçısı" ke- sildikleri görülüyor. Daha düne kadar "tak-şakpaşalaria", "ça- kıl taşı" edebiyatı yapanlar, şim- di farklı konuşuyortar. Daha dü- ne kadar, "komünist bölücüler" edebiyatı yapanlar "mazlum" ro- lüyle karşımıza çıkıyorlar. Karşı tarafa bakıyoruz, Mec- iis'e bakıyoruz, herkesin kendi- ne göre bir hesabı olduğu orta- ya çıkıyor. Bu hesaplann hiçbiri- si "demokrasi ve özgüriük" ala- nını kapsamıyor. "Tak-şakpaşa- cılann" da, karşılarındakilerinde böyle dertleri yok. Yurttaş ise şaşkınlık içinde bir çıkış yolu gö- remiyor. Bir çıkış yolu görünme- diği zaman neler yaşadığımızı geçmış örneklerden biliyoruz. Acaba yine mi bır yertere sürük- leniyoruz endişesi gelip karşımı- za oturuyor. Bu kargaşanın içinde birtara- fı seçmek zorunda mıyız? Bu kargaşalık, yapay bir kamplaş- maya neden oluyor. Herkesin elinde kutsal bır gerekçe var. Kutsallıktan geçilmıyor. Hırçın, iddialı ve arkasını bir yertere da- yayanlann cesaretı(l), her türlü özgüriük ıhtiyacının dışında bir başka kavgaya doğru Türkiye'yı sürüklemeye devam ediyor. Bu arada Susurluk'tan söz et- tiğinizde yüzünüze garip garip bakıyorlar. Türkiye'nin temel so- rununun hâlâ demokrasi ve öz- güıiük olduğunu söylediğinizde, "Ben onun için mi demokrasi ıs- teyeceğim?" diyerek, ilgisiz bır cevapla karşılaşıyorsunuz. Dev- letin bir kesimi, sıyasi Islamla mücadeleyi bir hedef olarak önüne koyuyor. Bıldik yöntem- lerle bu sürdürülmek isteniyor. Siyasi islam, bu ülkenin yarım yüzyıllık sorunu. Nasıl geliştirildi- ğini biliyoruz. Onu yenmenin yo- lunun da ne olduğu bellı. Ona destek veren ıdeoloji ve siyasi tercihler terk edilmeden siyasi İslam, bir iktidar odağı olmaktan çıkabilir mı? Susurluk'u örten anlayış, si- yasi Islamla kalıcı bir hesaplaş- ma içine girebilır mi? Bolu'daki cinayete yeterince tepki verme- yen devlet bürokrasisi, onun bir başka ayağı olan siyasi Islamla, köklü bır mücadele yürütebilir mi? 'Sizi kurtaracağız', dıyen an- layış, sol gösterip yine sağ mı vuracak? Özgüriük kavgası, devletin temel tercihleri değişir- se bir anlam kazanabilır. Hele sotcular için. Gelir dengesizliği- nin bu kadar korkunç boyutlara ulaştığı noktada, kimin nerede durduğu önemli değıl mı? Tab- loyu ve duruşları bir de bu açı- dan gözden geçirmek önemli değıl mi? Birdüşünelim isterseniz... Cinayete komık ceza • K.Maraş'ın Cennetpınan köyünde Mustafa Dölek'i evinde öldüren özel tim görevlisi Soner Ağababa'nın 8 yıllık cezası 1 yıl 1 ay lOgüne indirildikten sonra ertelendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kahramanma- raş'ın Pazarcık ilçesine bağ- lı Cennetpınan köyünde sa- baha karşı kapısını çaldığı evde köylü Mustafa Dölek'i öldüren özel timci cezaev in- de yatmasını gerektirmeyen bir "cezayla" kurtuldu. An- kara 8. Ağır Ceza Mahkeme- si. 2 yıl süren duruşma sonu- cunda adam öldürdüğü ke- sinleşen özel tımcı Soner Ağababa için verdıği 8 yıl hapis cezasmı 1 yıl I ay 10 güne indirerek. erteledi. 24 Haziran 1995 günü Cennetpınan köyündeki ev inde uyurken, Mustafa Dölek'in kapısı çalındı. Ka- pıyı eşı Suhan Dölek 2-3 da- kika sonra açtı. Evın önünde duran özel tımciler, "Kapıvi niye geç açüıuz?" dıye köy- lülere çıkıştılar. Sultan Dö- lek. uv kuda olduklan için se- sı duymadıklannı belirtir- ken. evi basan özel timciler bir süre tartışttktan sonra Mustafa Dölek'i önce baca- ğına sonra göğsüne ateş ede- rek öldürdüler. Otopsi sonucu Özel tım görevlıleri mak- tulün cesedini arabalanna alarak Kahramanmaraş'a götürdüler. Burada yapılan otopsi sonucu. "sol bacagın- daki kurşun yaralanmasına bağlı olarak kan kaybı sonu- cu hipovokmik şok" nede- niyle ölüm olduğu şeklinde rapor hazırlandı. Adana Ad- li Tıp Kurumu'nun otopsi tu- tanağında ise "ölümün göğüs sağ yanına isabet eden mer- mi çekirdeğinin neden oldu- ğu sağ akciğer, karadğer ve diğer iç organ lez>onunun iç kanaması etkisiyle mevdana geldiğj" saptandt Olay sonrası Kahraman- maraş'ta açılan ve güvenlik nedeniyle Ankara'ya nakle- dılen davanın karar duruş- ması dün Ankara 8. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde görüldü. Ankara cumhuriyet savcısı, "özel timcinin kendisini ko- nımak ve görevini yapmak amaayla ateş ettiğini" sav u- narak beraat istemişti. Mahkeme başkanı, sanık Soner Ağababa'nın eylemi- ne uyan TCK'nin "kasb aşan adam öldürme" fiilinı dü- zenleyen 452-1. maddesine göre 8 yıl ağır hapis cezası- na mahkûm edildiğini açık- ladı. Mahkeme, cezanm. ön- ce TCK'nin "müdafaaveza- ruret sınınnın aştlması" hük- münü düzenleyen 50. mad- desine göre 5 6 oranında. da- ha sonra "takdiri azaloa se- bep" fiilini içeren 59-2. maddesine göre 1/6 oranında indmlerek, sanığın 1 yıl 1 ay 10 gün ağır hapis cezasına çarptınldığını biidirdi. Mah- keme. sanığa verilen hapis cezasının. ilgili yasa hükmü- ne göre ertelenmesıne karar verdi. Karar. oy birliği ile ve- rildi. Kahramanmaraş'ın Pazar- cık ilçesi Cumhuriyet Baş- savcılığı'nca hazırlanan id- dianamede ise özel tim gö- rev lısmin "kasü aşan şekilde adam öldürdüğü'' gerekçe- siyle. 25 yıla kadar ağır ha- pis cezası ilecezalandınlma- sı istemınde bulunuluyordu. TIHV'nuı işkence sergisi kapandı tZMİR (Cıunhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye Insan Haklan Vakfi (TtHV) Izmir Temsilciği'nin Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı KüJtür Merkezi'ndeaçtı- ğı sergi kapandı. TİHV Izmir Temsilci Prof. Dr. \%li Lök, serginin açılmasından Izmir Emniyet Müdüriû- ğü'nün rahatsız olduğunu. güvenlik güçlerinin sergi- nin açılmasma yardımcı olan Dokuz Eylül Üniversi- tesi yönetimine baskı yaptıgını belirtti. Sergide insan haklan iblallerinin çeşitli yapıtlar, video bant göste- rimi ve animasyon gösterileriyle topluma tanıtılma- ya çalışıldığını vurgulayan Prof. Dr. Veli Lök, kapa- tılan serginin aynısmı bir başka mekânda yine aça- caklannı söyledi. Serginin ilk açıldığı gün büyük il- gi gördüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Lök şöyle ko- nuştu: "Serginin açıiışında.enınivetin serginin içeriğmden rahatsız okjuğu görülüyordu. Ancak, direkt olarak serginin kapanJmasına ait bir yasal gerekçe olmadığı için güvenlik güçlerinin, bize ev sahipüği yapan DEU yetkilüeriru /orlanıası ortaya çıkn. Bunun sonunda klare. serginin kakiınlnıası önerisini yapö. r Bu arada kültür merkezi yaptığı açıklamada TlHV'nin "İnsan Haklan" konulu sergisinin, diğer etkinlikleri güçleştirdiği mazeretine sığındı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear