14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAY. HABERLER 63 dönümlük bir alan, RP'den DTP'ye geçen milletvekili Ferit Bora'nın çocuklanna verildi BeldibTnde 4 hibe' gibi arazi tahsisi BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Refah Partis;"nden Di- yarbakır milletvekili seçilen ve daha sonra Demokrat Türkiye Partisi'ne ge- çen Ferit Bora'nın çocuklanna ait Mir- bey İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.'ye Turizm Bakanlığı'nca Antalya Beldibi'nde değeri 10 trilyonu aşan 63 dönümlük denize sıfir arazi tahsis edil- diği belirlendi. Bora, söz konusu arazi- yi 15 yıl kadar önce zilliyet satışıyla al- dıklannı öne sürdü. Turizm Bakanlığı'nca 1997 yılı Mart ayında ilan edilen arazi tahsisi için 8 Eylül 1997 tarihine kadar yapılan baş- vurular değerlendirildikten sonra Beldi- bi'nde Güney Antalya Turizm Alanı'na giren Bahçecik mevkiindeki arazi Ferit Bora'nın çocuklan Suat ve Fuat Bo- ra'ya ait Mirbey tnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.'ye tahsis edildi. Beldibi'nin DYP'li Belediye Başka- • Beldibi'nin DYP'li Belediye Başkanı Abdullah Çelik, Bora ailesine tahsis edilen arazinin "bir mükâfat olduğunu" öne sürdü. Beldibi'nde denize yakın arazilerin dönüm fiyatının 18-20 milyar lira arasında değiştiğine dikkat çeken Çelik "Tahsis edilmiş olan 63 dönüm alanın bugünkü değeri 10 trilyon lirayı geçiyor. Belediyemize verilen beyannamede ise arsa yaklaşık 6 dönüm olarak gösterilmiş. Değer olarak da 3 milyar 634 milyon lira konulmuş" dedi. nı Abdullah Çelik. Bora ailesine tahsis edilen arazinin "bir mükâfat olduğu- nu" öne sürdü. Çelik, Mirbey şirketinin 15 Eylül 1997 tarihinde belediyeye ver- diği beyanname ile arazi tahsisinden ha- berdar olduklannı söyledi. Beldibi'nde denize yakın arazilerin dönüm fiyatının 18-20 milyar lira ara- sında değiştiğine dikkat çeken Çelik şu bilgileri verdi: "Tahsis edilmiş olan 63 dönüm alanın bugünkü değeri 10 trilyon lirayı geçiyor. Beİedryemize verilen beyannamede ise ar- sa yaklaşık 6 dönüm olarak gösterilmiş. Değer olarak da 3 milyar 634 milyon li- ra konulmuş." Tahsisi öğrendikten son- ra söz konusu alanın kendilerine veril- mesi için Turizm Bakanlığf na ıtirazda bulunduklannı belirten Çelik şöyle de- vam etti: "Arazinin günübirlik rurisrik tesis ya- pılmak üzere tahsis edildiğini öğrendik. Bu tahsisten kaygı duyuyorum. Günü- birlik bir tesis yapılacaksa bunu beledi- ye de yapabilir. Belediyemizin binası bi- k yok, toprak o kadar değerii ki satın al- ma olanağımız da yok. O nedenle tah- sisli arsa bize de gerekli. Buraya beledi- ye olarak biz de talibiz. Arazinin günü- biriik tesis yapılmak üzere \erildiği söy- leniyor. Yakında buraya birinci sınıf ta- til köyü için izin verirlerse şaşmam." Fe- rit Bora'nın çocuklanna tahsis edilen arazinin 1992 yılında Turizm Bakanlı- ğı tarafından kamulaştınldığına dikkat çeken Abdullah Çelik. tahsisin aradan 6 yıl geçtikten sonra gerçekleştiğini bil- dirdi. Antalya Turizm II Müdürlüğü yetki- lileri Beldibi Bahçecik me\ kiındeki ara- zinin kime verildiği konusunda kendi- lerine bilei gelmediğini söylediler. 18 HazTran I997'de REFAHYOL hü- kümetinin dağılmasından bir gün son- ra ANAP-DSP- DTP koalisyonunun ku- rulması aşamasında DTP've geçen Dı- yarbakır Milletvekili Ferit Bora. Beldi- bi'nde arazi tahsisiyle ilgili sorulara şu yanıtı \erdi: "15 yıl kadar önce Beldi- bi'ndeki yeri zilliyet satışıyla almıştık. Sonra Hazine ve Orman ile mahkeme- lik olduk. Sonra burası turi/.m alanı ilan edildi. İtiraz ettik. Geçen yıl da tahsis edileceği ilan edildi. Biz de başvurduk, müracaat ettik. Orada yerimiz olduğu için bakanlık bize tahsis etti. Bizim yerimiz 40 dönüm idi. Yıllarca vergisini ödedi- ğimiz yeri 35 milyar liraya bakanlıktan kiralamak zorunda kaİdık. Bu arada tahsis 63 dönüm oldu. O da günübirlik tesisadryla. Otel filan yok. İzin vermiyor- lar. Ayrıca herkese verildiği gibi 49 yıllt- ğına değiL 20 yıllığına kiraladüar. Ken- di yerimizi kiralamak zorunda kaldık." Bölgenin kamulaştırılması halinde araziyi ıade edebıleceğinı belirten Bo- ra. "Aynca bölgenin attyapı ve imar mas- raflannı da biz üstlendik. Yaklaşık 100 milyar liraya mal olacak bize. Bir günü- birlik tesisle bu para çıkar mı" diye ko- nuştu. Eğitim-Sen İstanbul Subesi 'İstifa eden dinci öğretmen maaş akyor' İstanbul Haber Servisi - Eğitim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası (Eği- tim-Sen). Gaziosmanpaşa Alpaslan llköğretim Oku- lu'nda din dersi öğretmeni olan, aynı zamanda Milli Gazete'nin Almanya tem- silciliğini yapan YaşarMey- danal adlı kişiye, öğretmen- likten istifa etmesine rağ- men maaş odenmeye devam edildiğini bildirdi. Eğitim-Sen İstanbul 4 No'lu Şube tarafından yapı- lan yazılı açıklamada, Ga- ziosmanpaşa'daki Alpaslan llkokulu'nda din dersi öğret- meni Yaşar Meydanal'ın, 1997 yılında Almanya'ya gittiğini, dönüşünden sonra öğretmenlikten istifa ettıği- ni, ancak okul müdürii olan Halil Erkek ile siyasi iliş- kilerinden dolayı halen üc- ret ödendiğinı ileri sürdü. Maaş bordrolarında Mey- danal'a derse girmeden üc- ret ödendiğinin belirlendiği Teşekkür Ailemizin sevgıli varüğı AIİTOLGAy, kaybettik. Onu yaşayabileceği kadar yaşatmak için çok sayıda ınsan seferberoldu Hepsınin adlanra tekteksayarak onlara ısmen teşekkür etmek imkansız. İstanbul Çapa Tıp Fakükesi Doktorlan Prof. Dr. Nennin Başarer Doç. Dr. Günter Hafiz Dr. Engın Aktaş Dr Hayremn Kıbç Dr. Murat Ergen ile, Hatioe, Naciye, Durdu, Döndü, Aynur, Ümmühan Selma, Reyhan hemşireler, Servis Sekreteri Melike ile Servis'in neferleri Mehmet. Alı, Fazlı. Hasan, Mustafa. Mahmut, Sacettin ve SabriVe şükran doluyuz. Ali'mizin hastalığının başından olumune kadar bir kardeş duyarlığırKİa ilgilerini eksik etmeyen Kavaklı Belediye Başkanı Orhan Tıraşoğlu ile çalışma arkadaşlan Nevzat Karadeniz, BurhanCengiz ile acflanm tek tek sayamayacağımız tıim Kavaklı Belediye kadrosuna. aynca, Büyükşehir'in seçkin sırnası Muhtar Naa Paker'e; BizJere içten teseflilen veren akrabalanmıza ve tum dostlanmıza teşekkür ediyoruz. Annesi: Sabıha Tolga Eşi: Fatma Tolga Çocuklan: Osman, Ayşe Tolga Ablast Güney Cansın KardeşJeri. Gökalp ve Izmir Tolga vurgulanan açıklamada, mil- li eğitımdeki gerici, ırkçı kadrolasmanın, eğitimin de- mokratikleşmesinin önün- de büyük engel olduğu kay- dedildi. Açıklamada şu gö- rüşlere yer verildi: "Milü eğitimde yülardır süren gerici, ırkçı kadrolaş- ma, eğitimin demokratik- leşmesinin önündeen önem- li engeldir. Eğitimin demok- ratikleşmesi için özverili ça- lışma yürüten eğitim emek- çilerini baskı. sürgün ve ce- zalaria > üdırmaya çalışanla- nn, bu yöneticilerin hertür- lü yolsuzluklanna göz yum- ması gerici örgütlenmeleri cesaredendirmektedir." Demokratik. bilimsel eği- timi esas alan kadrolarla do- natılmış eğitim kadrosunun yaratılması gerektiğıne işa- ret edilen açıklamada. mil- li eğitimdeki gerici kadrolaş- manın önünün. ancak bu şekilde alınabileceği vur- gulandı. l V t î i i o n l î i «11 KKTC'nin su ihtiyacım karşılamaya dönük, içi su dolu dev balon, römorkörlerin eşliğinde yola çıktı. x i m i U I l l c l » U p r o j e kapsamındâ. yaklaşık 10 bin metreküp su taşıma kapasitesine sahip 117.5 metreboyıinda, 233 metre eninde. 5.6 metre >üksekliğindeki de\ su balonu. deneme mahiyetinde KKTC've gidip geri dönecek. Deneme seferi nedeniy le düzenle- nen törende konuşan Enerji >e Tabii Ka>naklar Bakanı Cumhur Ersümer, dünyada bir ilki gerçekleştirdiklerini söyledi. Yılda 7 milyon met- reküp suyun KKTC'yetaşınmasını öngören Soğuksu Projesi'nde,balonlan Norveçfirması Nordic Water Supply temin ediyor. (Fotoğraf:AA) TEDAŞ'ta trilyonluk evrak kayıpÖZCANGÜNEŞ ŞANLILRFA- Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDA'Ş) Şanlıurfa Elekt- rik Dağıtım Müessese Müdürlüğü'ndeki ka- çak elektrik tutanaklan. elektrik borç mak- buzlan ile evrak kayıt defterleri ortadan kay- boldu. Daha önce de benzeri olaylann yaşan- dığı TEDAŞ'tan çalınan tanmsal sulama ve özel trafolar kullanan abonelere ait makbuz ve tutanaklann bir trilyon lira değerınde ol- duğu belirtilirken, Müessese Müdürii Şük- ran Kayacan. "Kaybımızyok" dedi. Akçakale \olu üzenndeki TEDAŞ'ta ışba- şı yapan çalışanlar, kaçak cereyan şefliğinde- ki kilitli dolapta saklanan bazı evrakların ye- nnde olmadığını gördüler. Personelin duru- mu yetkililere bıldirmesi üzerine yapılan in- celemede, 1993-1996 yıllanna ilışkin tanm- sal sulama ve özel trafo kullananlarla ilgılı kaçak elektrik tutanaklan, borç makbuzlan ve evrak kayıt defterlerinden oluşan 19 kla- sörün çalındığı anlaşıldı. TEDAŞ Müessese Müdürii Şükran Kava- can, geçen hafta sonu kapının kilıtlendiğıni, kilitli olan dolabın muhtemelen maymun- cuklaaçıldığını veolayınprofesyonelceger- çekleştirilmuş olduğunu söyledi. Olayı cum- huriyet savcılığına ilettiklerini \e Ankara'dan müfettiş isteyeceklerini vurgulayan Kaya- can. "Kimin yapmış olabileceği ile ilgili bir şey söy lemek istemiyorum. Ama çalınanlann suretİeri fotokopileri var. 1993-94-95-% yıl- larına ilişkin borçların zaten yansı icraya ve- rilmiş. Bizdeyoksa icrada. avukatımızda \ar- dır. Üzücü \e istenmeyen bir olay ama bizim kaybımızyok" dıye konuştu. Kayacan. bir sü- re önce de benzen olaylann yaşandığını ve kaçak elektrik tutanaklannın yanı sıra depo- lardaki ıletkenlenn de ortadan kavbolduğu- na ılışkın soruya da "Ben ozaman müesse- se müdürii değildim. Müşteriler şube müdü- rüydünı. O zamanki arkadaşlar ne yaptı bil- miyorum. Bunlaria ilgili konuşmak istemiyo- rum'" yanıtını verdi. Jandarmanın olayla olayla ilgili soruşturma başlatıp. bazı görev- lilerin ifadesinı alırken evraklann kurumda çalışan birileri tarafından çalınmış veya hır- sızlann içeriden yardım görmüş olabileceği olasılığı üzerinde durulduğu öğrenildi. Ola- yın meydana geldiği tarihte müdürlükte gü- venlik görevlisi bulunduğuna dikkat çekil- di. TEDAŞ Şanlıurfa Müşteriler Müdürlü- ğü'nde daha önce de sulamalarla ilgili kaçak elektrik tutanaklarının önce asıllan, sonra da fotokopilen çalınmıştı. Son olarak TEDAŞ'ın açık ambar sahasındakı mılyarlarca lira tuta- rındakı 3 bin 937 kilo bakır iletkenın kaybol- duğu mart ayında ortaya çıkmıştı. Kongar: Atatürk mudzeleryaratU BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP- Türkiye'nin bugünkü durumunun anlaşılabilmesi için Atatürk'ün ve onun kurduğu cumhuriyetın özümsenmesi gerektiğinı belirten eski Turizm Bakanlığı Müsteşan ve gazetemiz yazan Prof. Dr. Emre Kongar, "Atatürk. yıkılmış bir imparatorluktan mucizeler yarattı" dedi. Gaziantep Müze Dostları Derneği ve Özel Güney Fırat Lisesfnın birlikte düzenlediğı "21. Yüzyılda Türkiye ve Gaziantep" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Kongar. "Batı'da rönesans. reforaı hareketleri yaşanırken, sanayi devTİmleri yapılırken. Atatürk ve arkadaşlan yıkılmış, yok olmuş bir imparatorluktan mucizeler yaratmaya çalışnlar ve başardılar. Batu din baskısını üzerinden atarak kalkınmay la uğraşırken, Atatürk ve arkadaşlannın kurduğu cumhuriyet bu aşamalardan gecmiş Bab'nın sömürgesi durumuna geldi" dedi. Bir ülkede gerçek anlamda demokrasinin yaşanması için bazı oluşumların hazır olması gerektiğini söyleyen Kongar, daha sonra şunlan söyledi: "Atatürk ve arkadaşlan bu anlamda da bir mucize gerçekleştirdi. "Altı Ok" diye tanımlanan cumhuriyetimizin lemel ilkeleri belirlendi. İnkılaplar yapıldı. Devrimler gerçekleştirildi. Ülke; Allah. din. gelenekler adına kullananlann elinden alındı. nıillet adına kullanılmaya sunuldu." Türkiye"de tarikat ve çete devleti ile demokrasi yanlısı olanlann bir mücadele içerisine gırdiklerini de vurgulayan Prof. Dr. Emre Kongar, konuşmasını şöyle tamamladı: "Dünyanın birçok ülkesinde devlet, çete beslemişse de zaman içerisinde çeteleıie savaşmıştır. Bunun örneklerini şimdi biz de yaşıyoruz. Atatürk ileriyi çok iyi gören bir asker, bir de\let adamı olarak ordusıı olmamasına karşın en önemli tehlike olarak bu çeteleri görmüş, onlarla mücadele etmiş, sonrasında da ulusçu devletzihniyeriyle devrimlerini yapmışnr."' ABD'de Atatürk filmi çekilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD halk televizyonu Public TV Service. ülke ve liderlerı tanıtan programı için Atatürk ve cumhuri- yet tarihine ilişkin bir film çekme- ye hazırlanıyor. Bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bay- ramı ile 10 Kasım tarihleri arasın- da gösterıme girmesi hedeflenen 550 bin dolar bütçeli filmin çoğal- tılarak çeşitli ülkelerde yayımlan- ması planlanıyor. Eğitim. sağlık. bilim ve benzen ko- nularda belgesel programlar hazır- layan Public TV Service"ın ABD'de 360 istasyonu bulunuyor. Halka yönelik yayın yapan tele- vizyon kanalı. "100 Yılda 1" logo- su ile sunduğu programı içinde Ata- türk ve cumhuriyet tarihine ilişkin bir filme yer vermeye hazırlanıyor Atatürk ün askeri yaşamı. dev- rimleri ve özel yaşamını işleyecek olan filmin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile 10 Kasım tarihleri ara- sında ABD'de gösterıme girmesi amaçlanıyor. Filmin bütçesıni pay- laşmak, gerekli arşiv ve dokümanı bularak yardımda bulunmak iste- yen İstanbul Rotary Club'ün Kül- tür Bakanlığı'na başvurarak kaynak ıstedıği bildırildi. Kulüp üyesi emekli Koramiral IşıkBiren. Türkiye'de yapılacak çe- kımler için gelecek ekibin konakla- mamasraflannıNetHolding'inkar- şılayacağını, kendilennin de 5 bin dolar katkıda bulunacaklannı belirt- ti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Demokratik Toplumcu Çağrı Pazargünkü Cumhuriyet'in. toplumumuzun bir kesiminde heyecan yarattığı anlaşılıyor.. Arayış içindeki bir kesiminde... Heyecanın nedeni -tam metin olarak yer alan- "Demokratik Toplumcu Çağrı". "Çağrı"y\ yayımlayan, onde gelen sıvıl toplum örgütlerinin temsilcileri. Özellikle de ÇYDD, ADD ve kadın kuruluşlarının temsilcileri. "Çağn"nınamacı, demokratik bir çıkışyolugös- termek. "Çağr;"nın ideolojisi ise Kemalizm! • • • Olayın perde arkasını, aylar önceki bir yazımda anlatmıştım. Türkiye'nin gidişinden kaygılanan bir avuç ınsan bir araya gelir. Çoğu temsil niteliği olan kişilerdir. ADD'nin, ÇYDD'nin, DİSK'in, kadın kuruluşlarının, öğretmen örgütlerinin genel başkanlan vardır. Türk- Iş en üst düzeyde temsil edilir. CHP ve DSP'den, anakent belediye başkanlarından, eski sıyaset adamlarından, bilim adamlarından, gazeteci-ya- zarlardan saygın isimler katılır. Amaç yeni bir parti kurmak değildir. Amaç, tıkanmış bir siyasal yaşama yeni bir çı- kış yolu.. karanlık bir ortama yeni bir ışık.. umut- suzlara, karamsarlara yeni bir umut getırmektir. Demokrasi dışı çözüm arayışlarına yönelen bir topluma, demokratik bir seçenek sunmaktır.. Ankara ve Istanbul'da uzun toplantılar yapılır. Ve "Demokratik Toplumcu Çağrı" metnı oluşur. Ama iş imza aşamasına gelince, bazı kişı ve kuruluşlar çekilirler. Çünkü... Kimisinin amacı "yeni bir parti"d\r. Kimisinin amacı, soldaki bir partinin önderini devirmektir. Kimisi, kendi örgütü içindeki azınlık tepkilerinden çekinmektedir.. Kimisi de harekette, kısa vadeli bir siyasal çıkar görememiştir. Ama özellikle ÇYDD ve kadın örgütleri olayın pe- şini bırakmazlar. ÇYDD, tüm örgüt birimlerinin temsilcilerini toplar. "Demokratik Toplumcu Çağ- n" üzerine seminer düzenler, örgüt içi eğitim ya-; par. : Herhangi bir konuda takınılacak tutumların, o çer-; çeveyle uyumlu olmasını ister. ^ Ve özellikle ÇYDD ile kadın kuruluşlarının yoğurt istekleri üzerine, "Çağrı" sonunda yayımlanır. \ • • • \ Atatürk, sürekli değişen bir dünyada, kalıplaşi mış bir ıdeoloji oluşturmaktan kaçınmıştı. ; ideolojinin ılkelerini koydu. çerçevesini kurdu.* Ve o ilkelerin ışığında, o doğrultuyu koruyarak, de- ğişen koşullara "aklın ve bilimin" ürünü çözümler üretilmesini istedi. Bu ne demektir? ; Sürekli devrımcilik! Ama Anadolu Aydınlanması'nın önderinin ide- olojideki bu esnekliği, iki tür Kemalizm yarattı. Ve bir kesim insan, Atatürk'ün 1920'ler Anadolusu ko- şullarındayaptıklarının "öe/cç/"liğinesoyundu. Gi- derek de Kemalizmi tutucu bir biçimde yorumla- dı. Ne var ki, bu çizgınin karşısma "sol Kemalıst" bir çizgi de çıkmakta gecıkmedi. Daha Cumhuriyetın ilk yıHarında "Kadro" hare- keti görüldü. 1960'larda "Yön" hareketı etkili pl- du. Hatta CHP'dekı "Ortanın Solu" hareketi de ay- nı çizginin uzantısı bir nitelik kazandı. Tutucular Kemalizmi bireyciliğe ve Batı taklitçi- liğine çekmeye çalıştılar. Sol Kemalistler ise "top- lumcu", "aydınlanmacı", "ulusalcı" ve "bağım- sızlıkçı" yanı öne çıkarma çabası içinde oldular. Atatürk "Batıcı" değildi ki, "Aydınlanmacı" ıdi! Onun için Batı, Aydınlanma'yı temsil ettiği ölçü- de önem taşıyordu. "Demokratik Toplumcu Çağrı", Kemalistlerle sosyalistlerin buluşma noktasıdır.. Tıpkı "Kadro", "Yön" ve "Ortanın Solu" hareketlerınde de oldu- ğu gibi.. Çünkü Kemalizm de özünde "demokra- tik toplumcu" bir çağdaşlaşma ideolojisıdır. "Demokratik Toplumcu Çağn "da ne var? Türkiye'nin bugünkü bunalımının nedenlerı.. Bu bunalımdan çıkış yolunun Kemalizm olduğu.. Ke- malizmin altı ilkesinin yorumu.. Ve Türkiye'nin gün- demindeki en önemli sorunlann, Kemalist bakış açı- sı ile çözümleri.. Sivil toplum örgütlerinin çok geniş bir kesimı, bu doğrultuda bilinçleniyor ve bilinçlendiriyor. Özel- likle soldaki partileri de bu doğrultuda zorluyor. Ne olur? Ya o partiler "yeniden" o doğrultuya girerler ve sol yeniden ülkenin geleceğine ağırlığını koyar.. Ya da -o yöndeki umutlar tümden kesilirse- günün bı- rinde, toplumsal gereksinme kendi siyasal örgü- tünü yaratır... Aslında "Çağrı"n\p altında, her meslekten bine yakın imza vardı.. Ünıversite öğretim üyeleri. ya- zartar, sanatçılar, siyaset adamları vb.. Zorunluk- lar, yayımlarken sınırlandırmayı getirdi. O "Çağn"ya imza atmaya hazır olanların yap- malan gereken bir şey var. Cumhuriyet'tekı metni kesmek, çoğaltmak, tar- tışmak, yaymak.. Ve de oy vereceği kişileri değer- lendirirken o süzgeçten geçirmek! Oyunu ıster derneğınde versin.. ister sendika- sında.. isterse partisinde.. CHP'den TGCve TGS'yetjyaret CHP İstanbul İl Başkanı Etem Cankurtaran dün Türkiye Cazeteciler Cemiyeti (TGC) \e Türkiye Gazeteciler Sendikası'nı (TGS) ziy aretederek ba- sının sorunlan hakkında bir süre görüştü. Türki- ye Gazeteciler Cemheti (TGC) Başkanı Nail Gü- reli Türkiye'deki sorunlann temelinde demokra- si eksikliğinin yattığını belirterek, sorunlann de- mokrasiyle çözülebileceğini söyledi. Basının de- mokrasi içindeki işle\inin çokönemli olduğunu \ıır- gulayan CHP İstanbul İl Başkanı Etem Cankur- taran da, "Basın özgüriüğüne uzanan el. demok- rasiye ve insan haklanna uzanmış demektir" de- di. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ziy a Sonay ise Türkiye'de basının tekel- ci sermayenin elinde olduğunu \e bunun basın öz- gürlüğünü kısıtladığını vurguladı. TGS olarak zo- runlu kadronun yasalaşması için çalıştıklannı \e gerekli girişimleri yaptıklarını belirten Sonay. "Genç gazeteci arkadaşlanmız işlerine ve ekmek- lerine sahip çıksınlar ve zorunlu kadro yasası tas- lağına destek versinler" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear