Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAY.
HABERLER
63 dönümlük bir alan, RP'den DTP'ye geçen milletvekili Ferit Bora'nın çocuklanna verildi
BeldibTnde
4
hibe' gibi arazi tahsisi
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA - Refah Partis;"nden Di-
yarbakır milletvekili seçilen ve daha
sonra Demokrat Türkiye Partisi'ne ge-
çen Ferit Bora'nın çocuklanna ait Mir-
bey İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd.
Şti.'ye Turizm Bakanlığı'nca Antalya
Beldibi'nde değeri 10 trilyonu aşan 63
dönümlük denize sıfir arazi tahsis edil-
diği belirlendi. Bora, söz konusu arazi-
yi 15 yıl kadar önce zilliyet satışıyla al-
dıklannı öne sürdü.
Turizm Bakanlığı'nca 1997 yılı Mart
ayında ilan edilen arazi tahsisi için 8
Eylül 1997 tarihine kadar yapılan baş-
vurular değerlendirildikten sonra Beldi-
bi'nde Güney Antalya Turizm Alanı'na
giren Bahçecik mevkiindeki arazi Ferit
Bora'nın çocuklan Suat ve Fuat Bo-
ra'ya ait Mirbey tnşaat Turizm Ticaret
ve Sanayi Ltd. Şti.'ye tahsis edildi.
Beldibi'nin DYP'li Belediye Başka-
• Beldibi'nin DYP'li Belediye Başkanı Abdullah Çelik, Bora ailesine tahsis edilen arazinin "bir
mükâfat olduğunu" öne sürdü. Beldibi'nde denize yakın arazilerin dönüm fiyatının 18-20 milyar
lira arasında değiştiğine dikkat çeken Çelik "Tahsis edilmiş olan 63 dönüm alanın bugünkü
değeri 10 trilyon lirayı geçiyor. Belediyemize verilen beyannamede ise arsa yaklaşık 6 dönüm
olarak gösterilmiş. Değer olarak da 3 milyar 634 milyon lira konulmuş" dedi.
nı Abdullah Çelik. Bora ailesine tahsis
edilen arazinin "bir mükâfat olduğu-
nu" öne sürdü. Çelik, Mirbey şirketinin
15 Eylül 1997 tarihinde belediyeye ver-
diği beyanname ile arazi tahsisinden ha-
berdar olduklannı söyledi.
Beldibi'nde denize yakın arazilerin
dönüm fiyatının 18-20 milyar lira ara-
sında değiştiğine dikkat çeken Çelik şu
bilgileri verdi:
"Tahsis edilmiş olan 63 dönüm alanın
bugünkü değeri 10 trilyon lirayı geçiyor.
Beİedryemize verilen beyannamede ise ar-
sa yaklaşık 6 dönüm olarak gösterilmiş.
Değer olarak da 3 milyar 634 milyon li-
ra konulmuş." Tahsisi öğrendikten son-
ra söz konusu alanın kendilerine veril-
mesi için Turizm Bakanlığf na ıtirazda
bulunduklannı belirten Çelik şöyle de-
vam etti:
"Arazinin günübirlik rurisrik tesis ya-
pılmak üzere tahsis edildiğini öğrendik.
Bu tahsisten kaygı duyuyorum. Günü-
birlik bir tesis yapılacaksa bunu beledi-
ye de yapabilir. Belediyemizin binası bi-
k yok, toprak o kadar değerii ki satın al-
ma olanağımız da yok. O nedenle tah-
sisli arsa bize de gerekli. Buraya beledi-
ye olarak biz de talibiz. Arazinin günü-
biriik tesis yapılmak üzere \erildiği söy-
leniyor. Yakında buraya birinci sınıf ta-
til köyü için izin verirlerse şaşmam." Fe-
rit Bora'nın çocuklanna tahsis edilen
arazinin 1992 yılında Turizm Bakanlı-
ğı tarafından kamulaştınldığına dikkat
çeken Abdullah Çelik. tahsisin aradan
6 yıl geçtikten sonra gerçekleştiğini bil-
dirdi.
Antalya Turizm II Müdürlüğü yetki-
lileri Beldibi Bahçecik me\ kiındeki ara-
zinin kime verildiği konusunda kendi-
lerine bilei gelmediğini söylediler.
18 HazTran I997'de REFAHYOL hü-
kümetinin dağılmasından bir gün son-
ra ANAP-DSP- DTP koalisyonunun ku-
rulması aşamasında DTP've geçen Dı-
yarbakır Milletvekili Ferit Bora. Beldi-
bi'nde arazi tahsisiyle ilgili sorulara şu
yanıtı \erdi: "15 yıl kadar önce Beldi-
bi'ndeki yeri zilliyet satışıyla almıştık.
Sonra Hazine ve Orman ile mahkeme-
lik olduk. Sonra burası turi/.m alanı ilan
edildi. İtiraz ettik. Geçen yıl da tahsis
edileceği ilan edildi. Biz de başvurduk,
müracaat ettik. Orada yerimiz olduğu için
bakanlık bize tahsis etti. Bizim yerimiz
40 dönüm idi. Yıllarca vergisini ödedi-
ğimiz yeri 35 milyar liraya bakanlıktan
kiralamak zorunda kaİdık. Bu arada
tahsis 63 dönüm oldu. O da günübirlik
tesisadryla. Otel filan yok. İzin vermiyor-
lar. Ayrıca herkese verildiği gibi 49 yıllt-
ğına değiL 20 yıllığına kiraladüar. Ken-
di yerimizi kiralamak zorunda kaldık."
Bölgenin kamulaştırılması halinde
araziyi ıade edebıleceğinı belirten Bo-
ra. "Aynca bölgenin attyapı ve imar mas-
raflannı da biz üstlendik. Yaklaşık 100
milyar liraya mal olacak bize. Bir günü-
birlik tesisle bu para çıkar mı" diye ko-
nuştu.
Eğitim-Sen İstanbul Subesi
'İstifa eden dinci
öğretmen maaş akyor'
İstanbul Haber Servisi -
Eğitim Bilim ve Kültür
Emekçileri Sendikası (Eği-
tim-Sen). Gaziosmanpaşa
Alpaslan llköğretim Oku-
lu'nda din dersi öğretmeni
olan, aynı zamanda Milli
Gazete'nin Almanya tem-
silciliğini yapan YaşarMey-
danal adlı kişiye, öğretmen-
likten istifa etmesine rağ-
men maaş odenmeye devam
edildiğini bildirdi.
Eğitim-Sen İstanbul 4
No'lu Şube tarafından yapı-
lan yazılı açıklamada, Ga-
ziosmanpaşa'daki Alpaslan
llkokulu'nda din dersi öğret-
meni Yaşar Meydanal'ın,
1997 yılında Almanya'ya
gittiğini, dönüşünden sonra
öğretmenlikten istifa ettıği-
ni, ancak okul müdürii olan
Halil Erkek ile siyasi iliş-
kilerinden dolayı halen üc-
ret ödendiğinı ileri sürdü.
Maaş bordrolarında Mey-
danal'a derse girmeden üc-
ret ödendiğinin belirlendiği
Teşekkür
Ailemizin sevgıli varüğı
AIİTOLGAy,
kaybettik.
Onu yaşayabileceği
kadar yaşatmak için
çok sayıda ınsan
seferberoldu
Hepsınin adlanra
tekteksayarak
onlara ısmen
teşekkür etmek
imkansız.
İstanbul Çapa Tıp Fakükesi
Doktorlan
Prof. Dr. Nennin Başarer
Doç. Dr. Günter Hafiz
Dr. Engın Aktaş
Dr Hayremn Kıbç
Dr. Murat Ergen
ile,
Hatioe, Naciye, Durdu,
Döndü, Aynur, Ümmühan
Selma, Reyhan hemşireler,
Servis Sekreteri Melike
ile Servis'in neferleri
Mehmet. Alı, Fazlı. Hasan,
Mustafa. Mahmut,
Sacettin ve SabriVe
şükran doluyuz.
Ali'mizin hastalığının
başından olumune kadar
bir kardeş duyarlığırKİa
ilgilerini eksik etmeyen
Kavaklı Belediye Başkanı
Orhan Tıraşoğlu ile
çalışma arkadaşlan
Nevzat Karadeniz,
BurhanCengiz
ile acflanm tek tek
sayamayacağımız
tıim Kavaklı Belediye
kadrosuna. aynca,
Büyükşehir'in seçkin sırnası
Muhtar Naa Paker'e;
BizJere içten teseflilen veren
akrabalanmıza ve
tum dostlanmıza
teşekkür ediyoruz.
Annesi: Sabıha Tolga
Eşi: Fatma Tolga
Çocuklan: Osman, Ayşe Tolga
Ablast Güney Cansın
KardeşJeri. Gökalp ve
Izmir Tolga
vurgulanan açıklamada, mil-
li eğitımdeki gerici, ırkçı
kadrolasmanın, eğitimin de-
mokratikleşmesinin önün-
de büyük engel olduğu kay-
dedildi. Açıklamada şu gö-
rüşlere yer verildi:
"Milü eğitimde yülardır
süren gerici, ırkçı kadrolaş-
ma, eğitimin demokratik-
leşmesinin önündeen önem-
li engeldir. Eğitimin demok-
ratikleşmesi için özverili ça-
lışma yürüten eğitim emek-
çilerini baskı. sürgün ve ce-
zalaria > üdırmaya çalışanla-
nn, bu yöneticilerin hertür-
lü yolsuzluklanna göz yum-
ması gerici örgütlenmeleri
cesaredendirmektedir."
Demokratik. bilimsel eği-
timi esas alan kadrolarla do-
natılmış eğitim kadrosunun
yaratılması gerektiğıne işa-
ret edilen açıklamada. mil-
li eğitimdeki gerici kadrolaş-
manın önünün. ancak bu
şekilde alınabileceği vur-
gulandı.
l V t î i i o n l î i «11 KKTC'nin su ihtiyacım karşılamaya dönük, içi su dolu dev balon, römorkörlerin eşliğinde yola çıktı.
x i m i U I l l c l » U p r o j e kapsamındâ. yaklaşık 10 bin metreküp su taşıma kapasitesine sahip 117.5 metreboyıinda, 233
metre eninde. 5.6 metre >üksekliğindeki de\ su balonu. deneme mahiyetinde KKTC've gidip geri dönecek. Deneme seferi nedeniy le düzenle-
nen törende konuşan Enerji >e Tabii Ka>naklar Bakanı Cumhur Ersümer, dünyada bir ilki gerçekleştirdiklerini söyledi. Yılda 7 milyon met-
reküp suyun KKTC'yetaşınmasını öngören Soğuksu Projesi'nde,balonlan Norveçfirması Nordic Water Supply temin ediyor. (Fotoğraf:AA)
TEDAŞ'ta trilyonluk evrak kayıpÖZCANGÜNEŞ
ŞANLILRFA- Türkiye Elektrik Dağıtım
Anonim Şirketi (TEDA'Ş) Şanlıurfa Elekt-
rik Dağıtım Müessese Müdürlüğü'ndeki ka-
çak elektrik tutanaklan. elektrik borç mak-
buzlan ile evrak kayıt defterleri ortadan kay-
boldu. Daha önce de benzeri olaylann yaşan-
dığı TEDAŞ'tan çalınan tanmsal sulama ve
özel trafolar kullanan abonelere ait makbuz
ve tutanaklann bir trilyon lira değerınde ol-
duğu belirtilirken, Müessese Müdürii Şük-
ran Kayacan. "Kaybımızyok" dedi.
Akçakale \olu üzenndeki TEDAŞ'ta ışba-
şı yapan çalışanlar, kaçak cereyan şefliğinde-
ki kilitli dolapta saklanan bazı evrakların ye-
nnde olmadığını gördüler. Personelin duru-
mu yetkililere bıldirmesi üzerine yapılan in-
celemede, 1993-1996 yıllanna ilışkin tanm-
sal sulama ve özel trafo kullananlarla ilgılı
kaçak elektrik tutanaklan, borç makbuzlan
ve evrak kayıt defterlerinden oluşan 19 kla-
sörün çalındığı anlaşıldı.
TEDAŞ Müessese Müdürii Şükran Kava-
can, geçen hafta sonu kapının kilıtlendiğıni,
kilitli olan dolabın muhtemelen maymun-
cuklaaçıldığını veolayınprofesyonelceger-
çekleştirilmuş olduğunu söyledi. Olayı cum-
huriyet savcılığına ilettiklerini \e Ankara'dan
müfettiş isteyeceklerini vurgulayan Kaya-
can. "Kimin yapmış olabileceği ile ilgili bir
şey söy lemek istemiyorum. Ama çalınanlann
suretİeri fotokopileri var. 1993-94-95-% yıl-
larına ilişkin borçların zaten yansı icraya ve-
rilmiş. Bizdeyoksa icrada. avukatımızda \ar-
dır. Üzücü \e istenmeyen bir olay ama bizim
kaybımızyok" dıye konuştu. Kayacan. bir sü-
re önce de benzen olaylann yaşandığını ve
kaçak elektrik tutanaklannın yanı sıra depo-
lardaki ıletkenlenn de ortadan kavbolduğu-
na ılışkın soruya da "Ben ozaman müesse-
se müdürii değildim. Müşteriler şube müdü-
rüydünı. O zamanki arkadaşlar ne yaptı bil-
miyorum. Bunlaria ilgili konuşmak istemiyo-
rum'" yanıtını verdi. Jandarmanın olayla
olayla ilgili soruşturma başlatıp. bazı görev-
lilerin ifadesinı alırken evraklann kurumda
çalışan birileri tarafından çalınmış veya hır-
sızlann içeriden yardım görmüş olabileceği
olasılığı üzerinde durulduğu öğrenildi. Ola-
yın meydana geldiği tarihte müdürlükte gü-
venlik görevlisi bulunduğuna dikkat çekil-
di.
TEDAŞ Şanlıurfa Müşteriler Müdürlü-
ğü'nde daha önce de sulamalarla ilgili kaçak
elektrik tutanaklarının önce asıllan, sonra da
fotokopilen çalınmıştı. Son olarak TEDAŞ'ın
açık ambar sahasındakı mılyarlarca lira tuta-
rındakı 3 bin 937 kilo bakır iletkenın kaybol-
duğu mart ayında ortaya çıkmıştı.
Kongar: Atatürk
mudzeleryaratU
BEKİR ŞAHİN
GAZİANTEP-
Türkiye'nin bugünkü
durumunun
anlaşılabilmesi için
Atatürk'ün ve onun
kurduğu cumhuriyetın
özümsenmesi gerektiğinı
belirten eski Turizm
Bakanlığı Müsteşan ve
gazetemiz yazan Prof. Dr.
Emre Kongar, "Atatürk.
yıkılmış bir
imparatorluktan
mucizeler yarattı" dedi.
Gaziantep Müze Dostları
Derneği ve Özel Güney
Fırat Lisesfnın birlikte
düzenlediğı "21. Yüzyılda
Türkiye ve Gaziantep"
konulu konferansta
konuşan Prof. Dr. Kongar.
"Batı'da rönesans. reforaı
hareketleri yaşanırken,
sanayi devTİmleri
yapılırken. Atatürk ve
arkadaşlan yıkılmış, yok
olmuş bir imparatorluktan
mucizeler yaratmaya
çalışnlar ve başardılar.
Batu din baskısını
üzerinden atarak
kalkınmay la uğraşırken,
Atatürk ve arkadaşlannın
kurduğu cumhuriyet bu
aşamalardan gecmiş
Bab'nın sömürgesi
durumuna geldi" dedi.
Bir ülkede gerçek anlamda
demokrasinin yaşanması
için bazı oluşumların hazır
olması gerektiğini
söyleyen Kongar, daha
sonra şunlan söyledi:
"Atatürk ve arkadaşlan
bu anlamda da bir mucize
gerçekleştirdi. "Altı Ok"
diye tanımlanan
cumhuriyetimizin lemel
ilkeleri belirlendi.
İnkılaplar yapıldı.
Devrimler gerçekleştirildi.
Ülke; Allah. din.
gelenekler adına
kullananlann elinden
alındı. nıillet adına
kullanılmaya sunuldu."
Türkiye"de tarikat ve çete
devleti ile demokrasi
yanlısı olanlann bir
mücadele içerisine
gırdiklerini de vurgulayan
Prof. Dr. Emre Kongar,
konuşmasını şöyle
tamamladı:
"Dünyanın birçok
ülkesinde devlet, çete
beslemişse de zaman
içerisinde çeteleıie
savaşmıştır. Bunun
örneklerini şimdi biz de
yaşıyoruz. Atatürk ileriyi
çok iyi gören bir asker, bir
de\let adamı olarak
ordusıı olmamasına karşın
en önemli tehlike olarak
bu çeteleri görmüş, onlarla
mücadele etmiş,
sonrasında da ulusçu
devletzihniyeriyle
devrimlerini yapmışnr."'
ABD'de Atatürk filmi çekilecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- ABD halk televizyonu Public TV
Service. ülke ve liderlerı tanıtan
programı için Atatürk ve cumhuri-
yet tarihine ilişkin bir film çekme-
ye hazırlanıyor.
Bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bay-
ramı ile 10 Kasım tarihleri arasın-
da gösterıme girmesi hedeflenen
550 bin dolar bütçeli filmin çoğal-
tılarak çeşitli ülkelerde yayımlan-
ması planlanıyor.
Eğitim. sağlık. bilim ve benzen ko-
nularda belgesel programlar hazır-
layan Public TV Service"ın ABD'de
360 istasyonu bulunuyor.
Halka yönelik yayın yapan tele-
vizyon kanalı. "100 Yılda 1" logo-
su ile sunduğu programı içinde Ata-
türk ve cumhuriyet tarihine ilişkin
bir filme yer vermeye hazırlanıyor
Atatürk ün askeri yaşamı. dev-
rimleri ve özel yaşamını işleyecek
olan filmin 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı ile 10 Kasım tarihleri ara-
sında ABD'de gösterıme girmesi
amaçlanıyor. Filmin bütçesıni pay-
laşmak, gerekli arşiv ve dokümanı
bularak yardımda bulunmak iste-
yen İstanbul Rotary Club'ün Kül-
tür Bakanlığı'na başvurarak kaynak
ıstedıği bildırildi.
Kulüp üyesi emekli Koramiral
IşıkBiren. Türkiye'de yapılacak çe-
kımler için gelecek ekibin konakla-
mamasraflannıNetHolding'inkar-
şılayacağını, kendilennin de 5 bin
dolar katkıda bulunacaklannı belirt-
ti.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Demokratik Toplumcu Çağrı
Pazargünkü Cumhuriyet'in. toplumumuzun bir
kesiminde heyecan yarattığı anlaşılıyor.. Arayış
içindeki bir kesiminde...
Heyecanın nedeni -tam metin olarak yer alan-
"Demokratik Toplumcu Çağrı".
"Çağrı"y\ yayımlayan, onde gelen sıvıl toplum
örgütlerinin temsilcileri. Özellikle de ÇYDD, ADD
ve kadın kuruluşlarının temsilcileri.
"Çağn"nınamacı, demokratik bir çıkışyolugös-
termek.
"Çağr;"nın ideolojisi ise Kemalizm!
• • •
Olayın perde arkasını, aylar önceki bir yazımda
anlatmıştım.
Türkiye'nin gidişinden kaygılanan bir avuç ınsan
bir araya gelir. Çoğu temsil niteliği olan kişilerdir.
ADD'nin, ÇYDD'nin, DİSK'in, kadın kuruluşlarının,
öğretmen örgütlerinin genel başkanlan vardır. Türk-
Iş en üst düzeyde temsil edilir. CHP ve DSP'den,
anakent belediye başkanlarından, eski sıyaset
adamlarından, bilim adamlarından, gazeteci-ya-
zarlardan saygın isimler katılır.
Amaç yeni bir parti kurmak değildir.
Amaç, tıkanmış bir siyasal yaşama yeni bir çı-
kış yolu.. karanlık bir ortama yeni bir ışık.. umut-
suzlara, karamsarlara yeni bir umut getırmektir.
Demokrasi dışı çözüm arayışlarına yönelen bir
topluma, demokratik bir seçenek sunmaktır..
Ankara ve Istanbul'da uzun toplantılar yapılır. Ve
"Demokratik Toplumcu Çağrı" metnı oluşur. Ama
iş imza aşamasına gelince, bazı kişı ve kuruluşlar
çekilirler.
Çünkü...
Kimisinin amacı "yeni bir parti"d\r. Kimisinin
amacı, soldaki bir partinin önderini devirmektir.
Kimisi, kendi örgütü içindeki azınlık tepkilerinden
çekinmektedir.. Kimisi de harekette, kısa vadeli bir
siyasal çıkar görememiştir.
Ama özellikle ÇYDD ve kadın örgütleri olayın pe-
şini bırakmazlar. ÇYDD, tüm örgüt birimlerinin
temsilcilerini toplar. "Demokratik Toplumcu Çağ-
n" üzerine seminer düzenler, örgüt içi eğitim ya-;
par. :
Herhangi bir konuda takınılacak tutumların, o çer-;
çeveyle uyumlu olmasını ister. ^
Ve özellikle ÇYDD ile kadın kuruluşlarının yoğurt
istekleri üzerine, "Çağrı" sonunda yayımlanır. \
• • • \
Atatürk, sürekli değişen bir dünyada, kalıplaşi
mış bir ıdeoloji oluşturmaktan kaçınmıştı. ;
ideolojinin ılkelerini koydu. çerçevesini kurdu.*
Ve o ilkelerin ışığında, o doğrultuyu koruyarak, de-
ğişen koşullara "aklın ve bilimin" ürünü çözümler
üretilmesini istedi.
Bu ne demektir? ;
Sürekli devrımcilik!
Ama Anadolu Aydınlanması'nın önderinin ide-
olojideki bu esnekliği, iki tür Kemalizm yarattı. Ve
bir kesim insan, Atatürk'ün 1920'ler Anadolusu ko-
şullarındayaptıklarının "öe/cç/"liğinesoyundu. Gi-
derek de Kemalizmi tutucu bir biçimde yorumla-
dı.
Ne var ki, bu çizgınin karşısma "sol Kemalıst"
bir çizgi de çıkmakta gecıkmedi.
Daha Cumhuriyetın ilk yıHarında "Kadro" hare-
keti görüldü. 1960'larda "Yön" hareketı etkili pl-
du. Hatta CHP'dekı "Ortanın Solu" hareketi de ay-
nı çizginin uzantısı bir nitelik kazandı.
Tutucular Kemalizmi bireyciliğe ve Batı taklitçi-
liğine çekmeye çalıştılar. Sol Kemalistler ise "top-
lumcu", "aydınlanmacı", "ulusalcı" ve "bağım-
sızlıkçı" yanı öne çıkarma çabası içinde oldular.
Atatürk "Batıcı" değildi ki, "Aydınlanmacı" ıdi!
Onun için Batı, Aydınlanma'yı temsil ettiği ölçü-
de önem taşıyordu.
"Demokratik Toplumcu Çağrı", Kemalistlerle
sosyalistlerin buluşma noktasıdır.. Tıpkı "Kadro",
"Yön" ve "Ortanın Solu" hareketlerınde de oldu-
ğu gibi.. Çünkü Kemalizm de özünde "demokra-
tik toplumcu" bir çağdaşlaşma ideolojisıdır.
"Demokratik Toplumcu Çağn "da ne var?
Türkiye'nin bugünkü bunalımının nedenlerı.. Bu
bunalımdan çıkış yolunun Kemalizm olduğu.. Ke-
malizmin altı ilkesinin yorumu.. Ve Türkiye'nin gün-
demindeki en önemli sorunlann, Kemalist bakış açı-
sı ile çözümleri..
Sivil toplum örgütlerinin çok geniş bir kesimı, bu
doğrultuda bilinçleniyor ve bilinçlendiriyor. Özel-
likle soldaki partileri de bu doğrultuda zorluyor.
Ne olur?
Ya o partiler "yeniden" o doğrultuya girerler ve
sol yeniden ülkenin geleceğine ağırlığını koyar.. Ya
da -o yöndeki umutlar tümden kesilirse- günün bı-
rinde, toplumsal gereksinme kendi siyasal örgü-
tünü yaratır...
Aslında "Çağrı"n\p altında, her meslekten bine
yakın imza vardı.. Ünıversite öğretim üyeleri. ya-
zartar, sanatçılar, siyaset adamları vb.. Zorunluk-
lar, yayımlarken sınırlandırmayı getirdi.
O "Çağn"ya imza atmaya hazır olanların yap-
malan gereken bir şey var.
Cumhuriyet'tekı metni kesmek, çoğaltmak, tar-
tışmak, yaymak.. Ve de oy vereceği kişileri değer-
lendirirken o süzgeçten geçirmek!
Oyunu ıster derneğınde versin.. ister sendika-
sında.. isterse partisinde..
CHP'den TGCve
TGS'yetjyaret
CHP İstanbul İl Başkanı Etem Cankurtaran dün
Türkiye Cazeteciler Cemiyeti (TGC) \e Türkiye
Gazeteciler Sendikası'nı (TGS) ziy aretederek ba-
sının sorunlan hakkında bir süre görüştü. Türki-
ye Gazeteciler Cemheti (TGC) Başkanı Nail Gü-
reli Türkiye'deki sorunlann temelinde demokra-
si eksikliğinin yattığını belirterek, sorunlann de-
mokrasiyle çözülebileceğini söyledi. Basının de-
mokrasi içindeki işle\inin çokönemli olduğunu \ıır-
gulayan CHP İstanbul İl Başkanı Etem Cankur-
taran da, "Basın özgüriüğüne uzanan el. demok-
rasiye ve insan haklanna uzanmış demektir" de-
di. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel
Başkanı Ziy a Sonay ise Türkiye'de basının tekel-
ci sermayenin elinde olduğunu \e bunun basın öz-
gürlüğünü kısıtladığını vurguladı. TGS olarak zo-
runlu kadronun yasalaşması için çalıştıklannı \e
gerekli girişimleri yaptıklarını belirten Sonay.
"Genç gazeteci arkadaşlanmız işlerine ve ekmek-
lerine sahip çıksınlar ve zorunlu kadro yasası tas-
lağına destek versinler" diye konuştu.