Catalog

29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 17 Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y 17 18 19 19 21 21 24 22 Sinop PB 16 Adana Zonguldak PB 17 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB Y Y PB PB PB PB 17 17 17 20 20 21 15 A 22 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A PB PB PB PB PB PB 24 23 24 19 24 15 17 Y 11 Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun kuzeyı ıle Marmara ve Ege bölgelerı sağa- nak yağışlı. ötekı yer- ler parçalı az bulutlu geçecek. Hava sıcak- lığı artacak. Rüzgâr kuzey ve batı yönler- den hafif arasıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB PB PB PB PB Y Y 1/ 18 17 16 15 19 17 16 Münih Y 12 Zürih Beıiin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y Y PB Y 19 20 18 18 20 14 20 21 Y 17 Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam PB Y PB PB PB PB Y A A 19 23 9 23 17 15 18 31 27 Açık bulutlu Sıslı k Çok bulutlu > Yağmuriu wwu k Gok gurultulu • * GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada cinde esiyor, gürlüyor. Ötekinde yumuşak ifadeler kullanıyor. Birinci demecinde Baykal, "Iktidar bilmelidir ki, azınlıkhükümetidir. Böyle devam ederse CHP, hü- kümeti uzunca bir süre taşımak durumunda olma- yacaktır" diyor. Düşmesini sağlanz demeye getiri- yor. Ancak aynı gün yayımlanan ikinci demecinde Başbakan'ın "mutabakattan" gerilemesini siyase- tin doğasına bağlayan bir hava veriyor. Hükümeti düşürmeye pek hevesli görünmüyor. Baykal'ın, yalnız kaldığı seçim kulvarında, Baş- bakan Yılmaz'a "mutabakattan" cayıp caymadı- ğını soracağı yerde hükümetin üzerine hangi ke- sin kararla yürüyeceğini artık açıklaması gerekmi- yor mu? Zira "Yakışıklı", DYP'nin verdiği gensoru öner- gelerini sürekli -üçlü koalisyona- anımsatıyor. Sürekli "Düşürürüm ha" gibi bir hava estiriyor. Yakışıksız, ciddi bir partiye yakışmayan bir siyaset anlayışı! Baykal'ın gensoaıları birtehditöğesi gibi kullan- mayı öngören siyaset anlayışı kimi söylentilerle destekleniyor. Örneğin, Baykal'ın DYP'nin Bayındırlık Bakanı Topçu hakkında Şaibe Hanım'ın verdirdiği gen- soru önergesini "hükümetin tutumu bellı olunca- ya kadaraskıya almalarını" DYP'den istediğine iliş- kin bilgiler Meclis koridorlarında dolaşıyor. Son olarak grupta, "Ya mutabakata evet de, yoksa kriz gelir, hükümete güle güle gibi" söylem- lerle Başbakan Yılmaz'ı köşeye sıkıştırmaya çalı- Şiyor. Çankaya'nın görüşleri Bir başka garip tutum daha sergiliyor Baykal: Cumhurbaşkanı'na karşı Takkeli-Şaibe ikilisinin uyguladığı yönteme koşut öneriler yapıyor. Anımsayacaksınız: Takkeli istifasını Çankaya'ya verirken RP milletvekillerine imzalattığı bir yazıyla Şaibe'nin başbakanlığını Cumhurbaşkanı'na kabul ettirmek istedi. Cumhurbaşkanı Demirel ise, anayasal yetkinin tümüyle kendinde olduğunu gösteren bir uygula- ma ve yazılı açıklama yaptı. Şaibe'yi başbakanlık kapısından geri çevirdi. Baykal da Çankaya'nın havasını koklamadan, hele geçmişteki örnekten ders almadığını kanıtla- yarak 1 Ekim'de bir bağımsızın başkanlığında al- tı-yedi aylık bir seçim hükümeti kuruyor, kurduru- yor. Bu tutumun ne farkı var Takkeli-Şaibe ikilisinin düşünce ve davranış Dİçiminden? Elbette hiç! - Üstelik Cumhurbaşkanı Demirel'in "son günler- deki siyasal kargaşa" üzerinde neler düşündüğü veya neleri öngördüğü bugün yarın ortaya çıkabi- lir. Hemen söyleyelim ki; (1)- Cumhurbaşkanı Demirel, bir yıla yakın za- man sonra yapılacak seçim tarihinin bugünden i- lan edilmesine karşı. Seçim tarihinin çok önceden belirlenmesiyle devletin çalışamaz duruma gelece- ğini içeren görüşlere katılan ifadelerde bulunuyor. (2)- Demirel'den bir başka önemli vurgulama şu: Tarih saptandıktan hemen ya da kısa süre sonra seçim yapılmalı. (3)- Baykal'ın önerdiği 1 Ekim'de seçim hüküme- ti görüşünü anayasaya uygun bulmuyor. Cumhur- başkanı'na göre, seçimden belirli bir süre önce iş- başında olan hükümetten içişleh, Ulaştırma ve Adalet bakanlıklanna "bağımsızlar" atanıyor. O ka- dar. (4)- Gerekli önlemler alınmadığı takdirde bugün- kü koşullarda acele bir seçimin oy oranlannda "faz- la bir şey değiştireceğini" sanmıyor. Bugünkü ya- salarla partilerin oy oranlarının da fazla değişme- yeceğini düşünüyor. Önlem olarak yasaya "seçimlerde partilerin 'it- tifak' yapmalarını sağlayacak" hükümler getirilme- sini istiyor. (5)- Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesinde dire- niyor. Cumhurbaşkanı'nın yetkileri arasına Meclis'i feshetme öğesinin konulmasını öngörüyor. Çankaya'nın özetlediğimiz bu görüşleri ile "Va- kışıklı"n\n öne sürdüğü öneriler çakışıyor. Baykal, Çankaya ile de ters düşüyor. Baykal acaba farkında mı: Kamuoyu bıktı bu anlamsız siyasal çalkantılar- dan... FENERBAHÇE bir İLK'e daha imza attı Fenerbahcem sen çok yasa Gazeîesi tüm bayikrde Prof. Dr. Leziz Onaran: Nükleer icin müthiş promosyonlar dönüyor Türkiye Çernobil'den ders almadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çernobirde 12 yıl önce meydana ge- len nükleer kazanın izlerinin siline- memesine karşın. Türkiye 5 yıl içinde 8 nükleer sanrral yapılmasını planlı- yor. Nükleer Tehlikeye Karşı Banş ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği (NÜ- SED) Başkanı Prof. Dr. Leziz Onaran. Akkuyu'da nükleer santral yapılması amacıyla gerçekleştirilen ihaleye 3 konsorsiyumun katıldığını anımsata- rak. "Akkuyu'da nükleersantral yapıl- ması için müthiş promosyonlar dönü- yor" dedı. Onaran. Akkuyu'da nükleer santral yapmak isteyen firmaların kendi ülke- İerindeki atıkları getirip Türkiye'deki depolarda biriktirmeyi bile düşünüyor olabileceklerini kaydetti. Daha önce nükleer karşıtı olduğu halde kısa süre içinde görüşünü değiştiren kişiler ol- duğunu belirten Onaran. girişimde bu- lunan firmaların rüşvet verdiklerinin bilindiğini iddia etti. Onaran. bu yol- la Akkuyu'dan sonra başka santralla- nnyapılmasınınsağlanmakistendiği- ni belirtti. Onaran. Türkiye'nin bu girişimle uluslararası antlaşmaları çiğnediğini vurguladı. Türkiye'nin 1992 yılında birçok Avrupa ülkesiyle birlikte Ber- gen Anlaşması'na imza koyduğunu anlatan Onaran. bu anlaşmaya göre. yöre halkının istemediği durumlarda söz konusu bölgeye sanayi kuruluşu yapılamayacağını belirtti. Nükleer santral yapılmasını savunanlann. 'Ba- tı tipi nükleer santralların. komünist tipten daha modern ve gelişmiş olma- sınT gerekçe gösterdiklerini kaydeden Onaran, bu savın hiçbir geçerliliği ol- madığını söyledi. Onaran. Isviçre'de yapılan bir araştırmada. nükleer sant- rallar çevresindeki böceklerin \e si- neklerin mutasyona ujradıklarının saptandığını belirterek. santralın türü ne olursa olsun genetik etkilenme ol- duğunun ortaya çıktığını kaydetti. Türkiye'de alternatif kaynaklann da göz önünde bulundurulmadıgına dik- kat çeken Onaran. su kaynaklarının yalnızca yüzde 30'unun kullanıldığı- nı, rüzgâr enerjisinin de hiç araştırıl- madıöını anımsattı. Temizel, yeni düzenlemeler yapılacağını söyledi Akaryakıta otomatik fiyaüandırma ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Akar- yakıt ürün fiyatlannda artışa neden olaca- ğı tartışmalanna yol açan "otomatik fiyat- landırma mekanizması" Yüksek Planla- ma Kurulu'nda (YPK.) iki ay süreyle erte- lendi. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, ithal edilen ve Türkiye'de rafinerilerde üretilen akaryakıt ürünlerindeki farklı fîyat uygu- lamalan nedeniyle var olan haksız rekabe- tingiderilmesineyönelik düzenlemeler ya- pılarak OFM'nin yürürlüğe konulacağını bildirdi. Temizel. "Özellikle petrol ürünleri üze- rinden alınan dış vergilerin iç vergiye dö- nüştürülmek suretiy le hem ithal edilen hem de rafinerilerimiz tarafindan üretilen üriin- lerde eşit uygulamaya geçilmesi konusun- da çalışmalar sonuçlandırılıncaya kadar OFM uygulaması 60 günlüğüne ertelendi" dedi. Petrol ürünlerinde saptanan haksız re- kabetin giderilmesine yönelik olarak dü- zenlemeler yapılacağını kaydeden Temi- zel. başka bir soru üzerine. TÜPRAŞ'ın kârlı olduğunu. akarvakıt üriinlerine şu aşamada zam yapma gereği bulunmadığı- nı. dün> ada \aril fiyatının 13 dolar gibi ol- dukça düşük bir düzeyde olduğunu söyle- di. Antalya 'daki toplantının sonuç bildirgesi açıklandı P R Q F DR GÜNGÖR EVREN İstanbul Haber Servisi- Doğal Hayatı Ko- ruma Derneği'nin(DHKD). Milli Parklarve Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü ile 28- 30 Mart tarihlerinde birlikte düzenlediği "Milli Parklarda Biu>lojikÇeşitiiliğin Koruıt- ması ve Yönetim PolitikalarT konulu atölye çalışmasının sonuç bildirgesi yayımlandı. Orman. çevre. kültür. turizm. tarım. er.erji bakanlıklannın temsılcilerinin de katıldığı çalışmanın sonuç bildirgesinde. "her ne şe- kilde olursa olsun milli parklann sınııianmn daraltılmamasr istendi. Milli parklar ve diğer korunan alanlann ilanı.planlaması veyönetimindebakanlıklar ve disiplinler arası işbirliğinin önemi v urgu- lanarak Turizmi Teşvik Kanunu ve çevreyi dikkate almayan turizm yatınmlannın doğal alanları ve özellikle milli parkları tehdit etti- ği belirtildi. Antalya'da yapılan yoğun çalış- malann ardından yayımlanan sonuç bildirge- siyse şöyle: - Ülke genelinde. mevcut koruma alanla- nyla ilgili envanter çalışmalan tamamlan- malıdır. - Bütün milli parklar ve benzeri koruma alanlannın yönetim planları bir an önce tamamlanmalıdır. - Her ne şekilde olursa olsun milli park- lann ve diğer koruma alanlannın sınırları daraltılmamalıdır. - Milli parklann yönetimindeki en ciddi sorunlardan kaynak eksikliği giderilmelidir 'Tahrik ediyorlar' • Baştarafı 1. Sayfada kümete şu katılsın, bu katıbın daha konuşul- mamış,kararyok.Açıklamanın4.gününde, hükümet ortaklan \e ANAP yeni bir nokta- yayelken açtı." Gelinen noktanın siyasetçi- nin ciddiyeti. güvenilirliği açısından da son derece ciddi olduğuna dikkat çeken Baykal. Yılmaz'ın ciddi bir sınav \erdiğini söyledi. Baykal. sözlerini şöyle sürdûrdü: "Anlaş- madan sıynlma yollan, bahaneleri yaratma gay retine girdiler. Bu istikamete girilmesin- den yarar umanlar, Sa\ın > ılmaz'ı yanıltma- sınlar. Anlaşmanın arkasında durup dur- madığını görmek isti\orum. Benim yeniden değerlendirme yapmamı istiyor. Hangi nok- taya gelmiş bir görelim. 3 mutabakat nokta- sının han«isinden vazgecti? Yapılan anlaş- manın, belirsizlik ortamım. kriz potansiye- lini ortadan kaldıracak olumlu bir anlaşma olduğundan hiç kuşku du> muyorum." Baykal. "anlaşmanın yırtılması duru- munda, bu şansın kullanılmamasından üzüntü duyulacağını" savunarak sözlerini şöyle noktaladı: "Bizjyıkjrudemek tam bir bunalım tahrikçili0dir. Başbakan'ı bunalım tahrikçilerinin tuzağına düşmemesi konu- sunda u\an\orum. Eğer bu ucuz meydan okuma hitabeti üslubu> la bir kritik dönem- de siyasi tercih >^pılırsa,sonradan şikâyet et- me hakkını kaybederler. Başbakan, > a kuru gürültülere pabuç bırakmadan lideıiik cesa- retiyle anlaşmasına sadık kalma onurunu orta\a ko>acak ya da hem güveniliıiiğini hem de Türkiye'de istikrannı tehlikeye ata- cak. Başbakan'a bunu tavsi>e etmiyorum. CHP'yi kimse tutsak alamaz. Karar hükü- metin. ^a anlaşma) a sahip çıkaıiar >a da gücü yeten gücünü göstersin. dhorlarsa uğurlar olsun. Hayatta başanlardiliyoruzT Baykal'a destek karan CHP Izmir Milletvekili Aydın Güven Gürkan. Istanbul Milletvekili Ercan Kara- kaş. Ankara Milletvekili SeyfıOktay ve Içel Milletvekili FikriSaglar'ın Yılmaz ile Bay- kal arasında \apılan pazarlığı eleştiren gö- rüşlerine CHP grubundan destek gelmedi. CHP'nin dünkü grup toplantısının ardından yapılan açıklamada. "genel başkanm erken seçim dahil, bugüne kadar izlediği politika- nın, yaptığı görüşmelerin, verdiği demeçle- rin benimscndiği" bildinldi. CHP grubun- da seçim konusunda yapılan genel görüşme- nin ardından yapılan oylamada da Baykal'ın politikalarına destek karan çıktı. Genel gö- rüşme sırasmda seçim politikasını eleştiren İstanbul Milletvekili Mehmet Moğultay'ın oylamaya katılmaması dikkat çekti. Ipekçi davasında belge skandalı • Baştarafı 1. Sayfada tuksuz sanık Oral Çelik'in de katıldığı du- ruşmayı.TGC Başkanı NailGüreliıleTGC Yönetim Kurulu üyesi l'mur Talu da izle- di. Duruşmada. Emniyet Genel MüdürYar- dimcısı Halil Tuğ imzalı ve Şubat 1995'te Almanya'da Yalçın Özbey'le 2 MlT göre\ - lisi ve Emniyet lrtibat Görevlisi Nail Ay- dın'ın yaptığı görüşmelerde tutanak tutul- madığı. ses bant kayıtlannın bir yıl saklan- dıktan sonra silindiğini bildirir yazı okun- du. Daha sonra söz alan avukat Turgut Ka- zan. emniyetin yeni biroyun oynadığını be- lirterek. belgelerin yok edildiğine inanma- dığını söyledi. Kazan, Başesgioğlu'nun CHP Içel'Milletvekili Fikri SağlaKın soru önergesine verdiği yanıtta. Özbey'le yapı- lan görüşmenin tutanaklannın var olduğu- nu belirttiğini kaydetti. "Ben devietçesık- tınldığı anlaşılan, şerefli bir kurşunla kat- ledilen gazeteci Abdi İpekçi'nin a\ ukatıyım. Et kokarsa tuzlanır. >-a tuz kokarsa..." söz- leri üzerine sanık avukatlanndan IlhamiYe- lekçi ayağa kalkarak bir kurumun "töhmet altmda bırakıldığını" öne sürdü ve bu ifa- delenntutanaklarageçirilmesini istedi. Ka- zan. Yalçın Özbey'le yapılan görüşmeler- de Nail Aydın ile iki MlT mensubunun kimliklerinin belirlendikten sonra mahke- mede dinlenmesini. tutanak ve belgelerin yeniden tçişleri Bakanlığf ndan istenmesi- ni talep etti. Mahkeme heyeti karar için kı- sa bir ara verdiği sırada Oral Çelik'le bir- likte duruşmaya gelen bazı kişiler müdahil a\ ukatlara dönerek "Şerefsizlik yapmayın. Size saygımı/dan değil. mahkemeye saygı- mı/dan bir şe> smlemiyoruz. Galiba bun- lar Aziz Nesin gibi kahraman olmak isti- yorlar" diyesataştılar. Aradan sonra, Öz- bey'le yapılan görüşme tutanaklannın Ipekçi cinayeti ile ilgili bölümlerinın Içiş- len Bakanlığı'ndan istenmesini kararlaştı- ran mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. Duruşma başlamadan önce gazetecile- rin sorulannı yanıtlayan Oral Çelik yurtdı- şında da çok sa>ıda davadan yargılandığı- nı ve beraat ettiğini söyledi. Malatyaspor Kulübü'nebaşkan olmak istediğini belirten Celik. "Ali Şen gibi birine bu iş için çok pa- ra gerekir, ama benim başkan olmam için para gerekmez" dedi. Mahkeme sonrası bir basın açıklaması yapan Güreli. "Emniyetin dava ile ilgili de- İilleri yok ettiğini yine emniyet vetkilileri açıklıyor. Bürokrasinin adaleti engellediği- ni yeniden gördük" diye konuştu. Davada- ki gelişmelen endişe verici bulduğunu ifa- de eden Güreli. hükümete seslenerek ge- rekli bilgi ve delillerin mahkemeye gönde- rilmesini sağlamalannı istedi. Tuğ'un adı. Topalcinayetindengözaltına alınan üçözel timcinin yasal bir ışlem yapılmadan Anka- ra'ya gönderilmesi sırasmda geçmişti. Dö- nemin Istanbul Emniyet Müdürü Kenıal Yaacıoğlu. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde görülen davayla ilgili olarak ver- diği ifadesinde özel timcilerin gözaltına alınmalannın ertesi günü Halil Tuğ'un An- kara'dan Istanbul'a geldiğini. yapılan ope- rasyonla ilgili bilgi aldığını söylemişti. 68'liler demokrasi için yürüyecek • Baştarafı 1. Sayfada MM Başkanlığf na verdiği yasa önerisinin gerekçesinde. idamlann günümüzün en tar- tışmalı cezası olduğuna dikkat çekilerek, birçok ülkenin geriye dönüşü olmayan bu uygulamayı yasalanndan çıkarttığı belirtil- di. TBMM'nin 2 Mayıs 1972'deonayladı- ğı Deniz Gezmiş'lerin idamına ilişkin ya- sanın kaldınlmasının. genç yaşta idam edi- len bu insanlan geri getirmeyeceği kayde- dilen gerekçede. "O gün bu karan onayla- tanlarbile bugün açıkyüreklilikle.yapılanın yanlış olduğunu söy lemektediıier. Bu kanu- nun, meri kanunlar arasından çıkartılması yoluvla v icdanlan kanatan yara bir ölçüde sarabilecek ve çok ihfryacımız olan toplum- sal banşa katkı sağlanacaktır" görüşüne > - er \erildi. TMMOB Toplantı Salonu'nda dün basın toplantısı düzenleyerek yürüyüş programıyla ilgili bilgi veren 68'liler Birli- ği Vakfı üyeleri. idamlan haksız bulan, ba- . ğımsızlığa, demokrasiye inanan tüm sivil toplum örgütlerine, kurum, kişi ve siyasi partilere destek çağnsı yaptılar. w Tüpgeçiş projesidaha akdcı' İstanbul Haber Servisi- Istanbul Tek- nik Üniversitesi (İTÜ) Inşaat Fakültesi Ulaşım Anabilim Dalı öğretim üyele- rinden Prof. Dr. Güngör Evren. lstan- bul'un iki yakasını birleştirmek için. "tüp geçidin bütün yönleriyle köprü projesinden daha akıİcT olduğunu sa- v undu. Prof. Ev ren. bir Türk-Amerikan konsorsiyumu tarafindan üç yıllık çalış- ma sonucundahazırlanan ve 1987 yılın- Kitapseverlerden fuara ilgi Hilton Exhibhion Center'da devam eden Kitap'98 Fuan'nda yazarlarla okurlann buluşması sfirüyor. Gazetemizin yazarlan Oktay Ekinci, Ataol Behramoğlu ve yazar Alpay Kabacalı. önceki gün fuarda kitapiannı imzaiadı. Uluslararası sanatsaL bitimsel, eğitsel. akademik ve giineel kitaplann yer aldığı fuar. 2 Mayıs'a dek gezUebilecek. (Fotoğraf: KADERTUĞLA) da Bayındırlık Bakanlığı'na verilen İs- tanbul Boğazı Demiryolu Tünel Geçi- şi ve İstanbul Metrosu (1RTC) başlıklı raporda. tüm tektonik ve jeolojik ince- lemelerde. boğazda tüp geçit açısından "herhangi bir deprem tehli- kesi bulunmadığına" 1 yer ve- rildiğini belirtti. Raylı sıstem için gerekli ol- duğu öne sürülen binde iki eğim sebebiyle. "tüp geçidin, boğazın 50 metre derinliğine inip-çıkması için gerekli olan geçiş mesafesinin 5ü kilomet- re olduğu" iddialannı da ko- mık bulduğunu belirten Ev- ren. bilımsel olarak binde 80 ılebınde 100 arasında eğimin yeterli olacağını. bunun da 13 kılomerre uzunluğunda yapı- lacak bir tünel anlamma gel- diğini söyledi. Evren, tüp ge- çidin Yenıkapı-Söğütlüçeşme arasında yapılmasınm çok uygun olacağını söyledi. I t ı n I ı n d ı Alemdaroğlu'na şeriatçı saldın tstanbul Haber Servisi - Istanbul Üniversitesi (IÜ) Capa Tıp Fakültesi önünde dün gösteri yapan bir grup şe- riatçı. istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kenıal AJemdaroğlu'na saldır- dı. Prof. Alemdaroğlu. olaydan yara almadan kurtulurken saldırganlardan ikisinin gözaltına alındığı bildirildi. IÜ Capa Tıp Fakültesi önünde dün, üniversitelerde türban yasağı için pro- testo gösterisi yapan. aralannda tür- banlı kız öğrencilerin de bulunduğu 20-30 kişilık bir grup. Rektör Alem- deroğlu'nun makam otomobiline sal- dırdı. Alınan bilgiye göre, Alemdaroğlu. saat 13.00 sıralannda Capa Tıp Fakül- tesi Fizik Tedavi Bölümü'nden ma- kam otomobiliyle ayrılmak üzerey- ken gösteri yapan şeriatçılardan bir grup otomobile yönelerek kapısını zorla açmak istedi. Kapıyı açmayı ba- şaramayan saldırganlar. bu kez de otomobili tekmeleyerek maddi hasa- ra vol açtılar. Rektörün makam oto- mobili hızla olay yerinden uzaklaşır- ken saldın üzerine orada görevli po- lisler. saldırganlardan ikisini vakala- yarak gözaltına aldı. Gözaltına alınan ve kimlikleri henüz belirlenemeyen saldırganlardan birinin İÜ Tıp Fakül- tesi 5. sınıf öğrencisi oldugu kay- dedildi. K.OSBYİ BRAD PITT MEHMET HER ÇARŞAMBA, BUTUN BİR HAFTA! KARACAN