Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 NİSAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYF»
HABERLER
Siyasi partiler, muhalefetteyken verdikleri 'çevreci' sözleri iktidara gelince unuttu
6
Hava, su ve siyaset ldrleııdi'CAIS GAZALCI
ANKARA-Sıyası partiler: muhalefet-
teyken verdikleri "çevreci" sözleri iktida-
ra gelince unuttu. ANAP ve kapatılan RP.
çevre konusunu hazırladıklan seçim bil-
dirgelerine almaya değer bulmazken;
Çevre Bakanlığı'nı uzun süre elinde bu-
lunduran DYP de doğa! dengenin korun-
masına yönelik somut adımlar atmadı.
Katı ve sıvı atıklar, kaçak yakıt kulla-
nımı, izinsiz yapılaşma gibi büyük s o
runlara çözûm üretemeyen siyasi partile-
rin çevTeye yaklaşımı, Gazi Universitesi
Mühendisliİc ve Mimarlık Fakültesi öğre-
tim üyesi Ayşe TekeTin araştırmasına ko-
nu oldu. ANAP-DSP-DTP koalisyonuna
kadar, 1980 sonrası iktidara gelen siyasi
partilerin çevTeye yönelik sözlerini ince-
leyen araştırma, siyasilerin duyarsızlığı-
nı ortaya koydu. Tekel, ANAP'ın 1994 yı-
lına kadar ne parti programlannda ne se-
ANAP ve kapatılan RP. çevre konusunu hazırladıklan seçim bildirgelerine almaya değer
bulmazken; Çevre Bakanlığı'nı uzun süre elinde bulunduran DYP de doğal dengenin
korunmasına yönelik somut adımlar atmadı.
çim bildirgelerinde çevreye değindiğine
dikkat çekerken, kapatılan RP'nin de çev-
re konusunda seçmenine somut sözler
vermeye gereksinim duymadığını ortaya
koydu. Araştırmada, RP'nin iktidara gel-
meden önce hazırladığı kıtapçıkta. çevre-
ye yalnızca. "Hava. su ve siyaset temizle-
necek" sözleriyle ver verdiği kaydedildı.
Araştırmada, kendini feshederek
GHP"yekatılanSHP'nin 1993yılındaha-
zırladığı parti programının çevre ile ilgi-
li bölümlerine de yer verildi.
SHP, programında söz vermesine kar-
şın, iktidarda bulundugu dönemlerde ül-
İcede ekolojik dengenin konınması için
adımlar atılmasını sağlamayarak çevreci-
leri hayal kınklığına uğratmıştı. Araştır-
madaki partiler ve çevre içm verdikleri
sözler şöyle:
ANAP: Bu partinin ne parti program-
lannda ne seçim bildirgelerinde çevreye
yönelik herhangi bir program. politika
yer aldı. Ancak buna karşın. 1994'te
;
2000'e 5 Kala Türkiye'nin Hedefleri ve
Yeniden Yapılanma" ana başlığıyla A-
bant'ta yapılan toplantıda. "Gecikmis, uy-
gulamalara derhal başlanacağı. Tiirk in-
samnın kuietki unsurlardan annrruş te-
miz havayla suya, dcnize. toprağa. yeşili
bol doğaya, gürültüsüz şehirlere, patla>-an
çöplükleryerine çöpten enerji üreten fab-
rikalara ANAP iktidan ik kavuşacağT
belirtildi. 1995'te de aynı başlık altında
Pamukkale'de yapılan toplantıda.
"ANAP'm yönetiminde çevreyi dışlayan
bir kalkınmaya izin \erilmeyeceği ve"Kir-
leten ödeyecektir" prensibinin "kırletme-
den üretmenin' bir müeyyidesi olacağT
kaydedildi.
SHP: Bu partinin. DYP ile iktidan pay-
laştığı 1993 yılına hazırlanan parti prog-
ramının "Sosyal Demokratlar Olarak
Amaçlannuz" bölümünde. "Toplumsal
kalkınma ile çevre korunmasının birlikte
yürütülebilmesi için dünyanın her yerin-
de politikalar geliştirip uvgulamaya kon-
masının sosyal demokratlann başından
beri duyartı davrandıgı, üzerinde öncetik-
le durduğu konulardır" denildi.
DYP: DYP, 1995 yılına kadar Çevre
Bakanlığı'nı elinde tutmasını sağlayacak
1991 erken seçimleri için hazırladıgı bil-
dirgede. Türkiye'nin çözülememiş sorun-
lan arasında, "en büyükdoğal servetolan
çevrenin şehirlerde ve kırda korunama-
masınT saydı. Aynı bildiride, çevre so-
runlannın çözümü için partinin önerileri
de şöyle sıralandı:
"Ekolojik havzalantespit etmek, Ülke-
de çevre anüm teknolojisini geliştirmek,
Tiirk çevre mühendisliğini teşvik etmek,
çevre ile ilgili yerli üretime dış pazar bul-
ma çahşmalanna girmek."
RP: Bu parti, 1991 yılında hazırladıgı
seçim bildirgesinde. "insanlar için yara-
ülan dünyanın insanlar taranndan tahrip
edilmemesi gerektiğmi" vurguladı. RP.
çevrenin korunmasını vakıflarabırakma-
yı plandığını açıkladığı bildirgesinde,
'Çevreyi Koruma ve Geliştirme' vakıfla-
n kurarakçevreyi "maddi vemanevi" ko-
rumanın "milli bir politika" durumuna
getirileceği kaydedildi.
İstanbul'daki 50 bin
çocuğu bekleyen tehlikekanbul Haber Senisi -Türkiye So-
kakÇocuklan Vakfi Başkanı Cumhur
Onur, sokak çocuklannın bannması
ve eğitimi için çalışma yapan sivil top-
lum örgûtlerinin devlet ve yerel yöne-
timler tarafından hızla desteklenmesi
gerektiğini söyledi. İstanbul'daki hiç-
bir beledıyenın sokak çocuklan için
yeri olmadığını ve vakfa sadece Zey-
tinburnu ve Küçükçekmece belediye-
lerinin bina tahsıs ettiğini belirten
Onur. "Tüm yerel yönetimlere sesleni-
yorum. sokak çocuklannın bannması
için bize \er tahsis etsinler. bunun dışın-
da hiçbir şe> talep ermiyoruz" dedi.
Sokak çocuklan ve korunmaya
muhtaç çocuklar konusunda gelişmiş
ülkelerde sivil toplum örgûtlerinin,
devletin ve yerel yönetımlerin fınansal
desteğiyle çalıştığını belirten Onur. ge-
rekli önlemlerhızlaalınmadıgı takdir-
de 2000li yıllarda tstanbul'daki sokak
çocuğu sayısının 100 bini bulacağını
vurguladı. tngiltere'de sadece Lond-
ra'da sokak çocuklanna yönelik 1000
tane çocuk evi bulunduğuna dikkat çe-
Çocuk
hakları
için
'Küresel
Yürüyüş'
tstanbul Haber Senisi -
Çocuk haklannın koaınması
ve geliştinlmesi amacıyla dü-
zenlenen "Küresel Yürü-
yüş"ün Türkıye bölümü. bu-
gün Ağn-Doğubeyazıt-tran
kapısmda başlayacak. DtSK.
Genel Sekreteri Murat Tok-
mak. yürüyüşün Türkiye
ayağının DİSK. Türk-Iş,
Hak- iş, K£SK ve TESK'ın
üstlendiğını. ILO Türkıye
temsilciliği ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlı-
gı'nın destek v erdiğini bildir-
di.
Çocuk haklannın korun-
ması ve geliştinlmesi içinbü-
tün dünyanın desteğini al-
mak, çocuklara bedava eği-
tim hakkı sağlamak, çocukla-
nn ekonomik olarak sömü-
rülmesine son vermek ve on-
lann fizıksel. ruhsal, moral
gelişimine zarar verecek iş-
lerde çalıştınlmasmı önle-
mek amacıyla Hındistan'dan
başlatılan "Küresel Yürü-
yüş". Cenevre'de son bula-
cak.
Türkiye bölümünün bugün
AğYfda başlamasının ardın-
dan, 29 Nisan"da Ankara'ya
gelecek olan voirüyüş ekibi.
1 Mayıs Cuma günü Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demi-
rel ile görüşecek, 1 Ma\ıs
Mitıngi'ne katılacak ve ışçı
konfederasyonlannı zıyaret
edecek. Daha sonra Istan-
bul'a geçecek olan ekip, bu-
rada çeşitli etkinliklere katıl-
dıktan sonra 4 Mayıs Pazar-
tesi Ipsala Sınır Kapısı'ndan
Yunanistan'a geçecek. Kafi-
le, çocuk işçiler ve çocukken
çalışmış 42 kişiden oluşuyor.
DİSK Genel Sekreten Mu-
rat Tokmak. yürüyüşü Ulus-
lararası Tekstil Konfeksiyon
ve Deri Işçileri Federasyonu
(ITGLVVT). Uluslararasi Ka-
mu Hizmetlileri Federasyo-
nu (PS1) ve ILO'nun da des-
teklediğini vuıgulayarak, yü-
rüyüşle çocuklann başta öz-
gür eğitim hakkı ile fiziksel,
zihinsel. ruhsal, ahlaki ve
sosyal gelişiminı engelleyen
işlerden korunmasının amaç-
landığını belirtti.
ken Onur. yaklaşık 50 bin sokak çocu-
ğunun bulundugu tstanbul'da ikisi
vakfa. biri de derneğe aıt yalnızca 3 ta-
ne ev bulunduğunu ve vakfa ait ikı ev-
de ancak 50 çocuğu banndırabildikle-
rini belirtti. Sokak çocukları konusun-
da yasal sorumluluklann Sosyal Hiz-
metler ve Çocuk Esırgeme Kurumu
(SHÇEK). Sağhk Bakanlığı. Milli
Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlı-
ğı"nda olduğuna dikkat çeken Onur.
"*Ancakbu kurumlann hiçbiri üzerine
düşeni tam anlamıyla >vrine getirmi-
jor" diye konuştu.
Türkiye'de 1 milyon çocuğun ko-
runmaya muhtaç, 8 milyon çocuğun
yoksulluk sınınnın altında yaşadığını
belirten Onur. bu çocuklara sahip çı-
kılması için mutlaka sıvıl toplum ör-
gütlerine kaynak yaratılması gerektiğı-
nı söyledi. Sokak çocuklanna sahip çı-
kılması ve eğitılmesınin dev letin han-
tal mekanizmasıyla ve memur zihniye-
tıyle olamayacağını savunan Onur.
"Bu bir gönüllülük işidir. bu işte ken-
dini bu işe adamış. insanlann çahşma-
sı gerek" dedi. Türkiye'nin de altına
ımza koyduğu Bırleşmış Mılletler
"Çocuk Haklanna Dair SözJeşme" ile
her çocuğun temel yaşama hakkına sa-
hip olduğu v urgulanıyor. Dev letin. ço-
cuğun yaşamını ve gelişmesini güven-
ce altına almakla yükümlü olduğunun
belirtıldiği sözleşmede yer alan bazı
maddeler şöyle:
- Dev let, çocuğu ana- babanın ya da
bakımından sorumlu başka kışilerin
her türlü kötü muamelesinden koru-
yacak. Çocuk suiistımalini önleyecek
ve bu tür davranışlara maruz kalan ço-
cuklann tedavisini amaçlayan sosyal
programlar hazırlayacak.
- Çocuk mümkün olan en üst dü-
zeyde sağlık ve tıbbi bakım standardı-
na ulaşma hakkına sahiptir.
- Çocuk, eğitim hakkına sahiptir.
Devletin görevı ilköğretımın zorunlu
ve parasız olmasını sağlamak. her ço-
cuğun yararlanabileceği değişık orta-
öğretim kanallannı teşv ık etmek \ e ye-
teneklerine göre herkesı yükseköğre-
nim imkânlanna kavuşturmaktır.
de BUGÜN
RTLER
BİZİM
OLSUNYönetmen
Yapımcı
Oyuncular
Bugün ve
aftaiçi Hergün
Sadullah Celen
Selim Aşkın
Murat Başoğlu
Ebru Akel
Gülsen Tuncer
Muzaffer Abayhan
günlülz komedi dizisi
Bu dizide hayata dair herşey var...
Aşk var, sevgi var, m üzik var,
anlaşma var, anlaşmazlık var...
Ooo, bilseniz daha neler neler var...
3sokak
çocuğunun
korkunç
sonu
• Yağmurdan
korunmak için
girdikleri yaya
üstgeçidinde uyuyan
3 çocuk,
yaslandıklan sacın
yerinden çıkması
sonucu yola düştü,
çocuklardan 1 'i
öldü, 2'si ağır
yaralandı.
SAADET USLU /
İPEK YEZDANİ
ZeytinburnıTnda " ^
yağmurdan'korunmak
için girdikleri kapalı
yaya üstgeçidinde
uyuyan 3 çocuk,
üzerinde bulunduklan
sacın yerinden çıkması
sonucu yola düştü.
Çocuklardan biri öldü.
2si ağıryaralandı.
Yağmurdan korunmak ve
geceyi geçirmek için
Sahil Kennedy Çaddesi
üzerinde bulunan kapalı
yaya üstgeçidine giren 3
çocuk, bir süre sonra
orurduğu yerde
uyuyakaldı. 13-14
yaşlanndaki 3 çocuk,
üstgeçidin kenarlannda
bulunan sacın üzerinde
uyurken sacın bir anda
yerinden çıkması üzenne
araçlann geçtiği yola
düştü. Ağır yaralı olarak
Gerrahpaşa Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldınlan
çocuklardan 1 'i yapılan
tüm müdahalelere
rağmen kurtanlamadı.
Sokaklarda yaşadıklan
öğrenilen çocuklardan
biri, adının Erkan Güzel
olduğunu söyledi. Diğer
iki arkadaşının adının da
Murat ve Ali olduğunu
belirten Erkan. hangi
arkadaşının öldüğünü
bilmediğini açıkladı.
Yoğun bakımda tedavisi
süren 2 çocuğun hayati
tehlikeyi henüz
atlatamadığı kaydedildi.
Polis. çocuklann
kimliklerinin
belirlenerek ailelerinin
tespit edilmesine
çalışıldığını. olayla ilgili
soruşturmanın
sürdürüldüğünü bildirdi.
Bu arada çocuklann
üzennde uyuduklan
kenar sacı normalde iki
katlı olmasına karşın
olayın geçtiği yerdeki
sacın çoğu sökülmüş.
Üstgeçidin altında
bulunan saclar da büyük
oranda dökülmüş.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
pktay Ekinci ve
İstemihan Talay
Insanları çok seviyorum.
Onlar, kendilerine ve çevrelerine zarar verecek
eylemlerde bulunduklan zaman çok üzülüyorum.
Hem kendileri için, hem de çevreleri, yani tüm
insanlık için.
İnsanlann içindeki gruplardan en çok gençleri
seviyorum.
Çünkü onları, yalnızca Türkiye için değil, tüm in-
sanlık için. bizim kuşağın beceremediği güzellik-
leri yaratacak kesim olarak görüyorum.
Gençlerin içinde, en çok da öğrencilerimi sevi-
yorum:
Yüz yüze tanıştığım, akıllarının üzerindeki am-
bargoları kaldırmaya, özgür ve özerk düşünmeyi
öğretmeye çalıştığım öğrencilerimi.
Hocalık yaşamımdaki en hüzünlü anlarım; ça-
lışmamakta, öğrenmemekte direnen, sürekli yan-
lış yapan bazı öğrencilerim, sınavlarda başarısız
olduklarında, onlara kötü not vermek zorunda kal-
dığım zamanlardır.
Bir ögretmen olarak, eğıtimdeki en önemli ara-
cın; doğrulukları, çalışkanlıkları, üretimi, kısacası
tüm güzellikleri, bunları gerçekleştiren kişileriöne
çıkararak "ödüllendirmek" ve "övmek" olduğuna
inanıyorum.
Yanlışlıkları, tembellikleri. üç kâğıtçılıkları, yağ-
macılığı gördüğüm zaman ise, bunu kişisel olarak
vurgulamamaya, sadece genel ve soyut ılkeler
bazında dikkati çekmeye çalışıyorum.
Gerek insan sevgim, gerek öğrencilerime say-
gım, "övgülerimi" kişiselleştirmeyi, "eleştirileri-
mi" ise genel ve soyut bazda tutmayı öğretti ba-
na yıllar içinde.
Bu yolla, hata yapan insanlara, yanlışlarından
dönme fırsatı da tanıdığıma inanıyorum.
• • •
Çağdaş insanlığın gelişme çizgisinde büyük
mucizeler gerçekleştirmiş olan toplumumuzda
bazı "simge kişiler" var.
Bu "simge kişiler" öldüklerinde, "anıt insanlar"
halini alıyorlar.
Örneğin, Pertev Naili Boratav, sadece "halk-
bilim"e yaptığı katkılarla değil, çalışkanlığı ve yurt
sevgisi ile de tarihtekı yerıni almış olan "anıt in-
san"lardan biri.
Oktay Ekinci bir "simge kişi".
Türkiye'nin tarihinı ve doğasını korumayı; yoz-
laşan ve yağmalanan kentlerimizde. çağdaş şe-
hirciliği, korumacılığı savunmayı, kişisel ve mes-
leki yaşamının ayrılmaz bir parçası; bir "yaşam bi-
çimi" haline getirmış bir mımar.
Ekinci, bu tutumunu, sadece, okuyup yazarak
ve öğreterek etkili kılan değil, aynı zamanda hem
görev aldığı bürokrasi, hem de Türkiye'nin 21.
yüzyıldaki kurtuluş yolunu işaret eden sivil toplum
örgütleri aracılığı ile yaşama geçiren bir uygulama-
cı.
Muğla, Türkiye'nin en iyi korunmuş kentlerinden
biri olma özelliğini, dürüst ve korumacı bir politi-
kacı olan Erman Şahin'ın belediye başkanlığı sı-
rasında "ImarMödürlvğü" görevini yüklenmış olan
Ekinci'yeborçlü.
Ekinci, sağlam kuramsal birikimine ek olarak
aynı zamanda sorun çözen, çözüm üreten; koru-
macılığı, günlük yaşamın gerekleri ile bütünleştir-
meyi bilen bir pratısyen.
MimarlarOdası Istanbul Şube Başkanı iken, ül-
kemizi pençesine alan "yağma" olayının üstüne
büyük bir cesaretle gitti.
Kürtür Bakanlığı'nın en önemli görevlerınden bi-
ri olan "korumacılık" işlevini yerine getırmekle yü-
kümlü olan "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurullan"nda da çok önemli ışler yaptı.
Hem üyesi olduğu kurulda Boğazıçi'nin yağma-
lanmasına karşı çıktı, hem de kurulan çalışma ko-
misyonları aracılığı ile tüm ülke çapında, çok
önemli ilkelerin oluşturulmasına katkı sağladı.
En önemlisi de, koruma plan ve projelerıne "Mi-
marlar Odası"nın mesleki denetiminin getirilme-
sine büyük katkılarda bulunarak "yağma kültürü-
nün" pençesinde kıvranan sıyasete ve bürokrasi-
ye, sivil toplum örgûtlerinin "kamu yaran" işlevi
ile bir "can simidi" fırlattı.
• • •
Toplumumuzda, "kamu yaranna" yapılan hiç-
bir iyilik cezasız kalmaz.
Ekinci de, yağmacı politikacılar tarafından, ül-
kemizin incisi Istanbulumuzun kalbi Boğaz'dan
sorumlu olan Koruma Kurulu'ndaki üyelik görevin-
den alındı.
Yılmadı, gitti, idari yargıdan göreve dönme ka-
ran aldı ve yeniden işe başladı.
Şimdi büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla öğrenıyo-
ruz ki, eski Kültür Bakanlarından Mesut Yılmaz'ın
Başbakan, ve gerçek bir kültür adamı olan Bülent
Ecevit'in Başbakan Yardımcısı olduğu kabinede-
ki Kültür Bakanı İstemihan Talay, onu yeniden gö-
revinden almış.
Konu bitmedi ama, yerimiz tükendi.
Devamı haftaya.
web sayfası: http://remzi.com.tr/yazar.html
YAZIHAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1997 214
Davacı Hazine \ekılı tarafından davalı tsmaıl Türk
aleyhine mahkememize açılan men-ı müdahale kal \e
tazmınat davasının yapılan açık yargılaması sırasında
verilen ara karar gereğınce;
Tüm aramalara rağmen adresı meçhul olup buluna-
mayan lsmaıl Türk'ün ılanen teblıgat yapılmasına ka-
rar verilmış olup duruşma günü olan 12.5.1998 günü
saat 09.30'da mahkemeye bızzat gelmesi \e\a kendisı-
nı bir vekılle temsıl ettırmesi. gelmediğı takdırde yargı-
lamaya devam olunacağı. ışbu davetıye yerine geçerli
olmak kaydıyla ılanen teblıSı olunur. 17.3.1998
Basın:İ660!
Beklenen Kitap
Yerli ve Yabancı Bilim Adamlannın Bildiri ve Tartışmalannı içeren, Konusunda Bir
llk Ve Her Zaman İçin Yararlanılacak Başvuru Kitabı:
CEM Vakfı Yayınlan Bilimsel Toplantılar Dizisi: 1
DtN DEVLET İLİŞKİLERİ VE
TÜRKİYE'DE DtN HİZMETLERÎNtN YENİDEN YAPILANMASI
ULUSLARARASİ SEMPOZYUMU KİTABI
ÇIKTI!
BÜTÜN KİTAPÇILARDA