23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 NtSAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kıpmıa Işık Derneği'nden anma • tstanbul Haber Servisi - Trafık kazalannda yakrnlannı kaybetmiş bir grup duyarlı kişinin öncülüğüyle kurulan Kırmızı Işık Kazalan Araştırma ve Önleme Derneği, geçen yıl bir İETT otobüsünün çarpması sonucu yaşamım yitiren Sebahat Arslan'ı kazanın olduğu Kurtuluş sapağında andı. Anma törenınde konuşan Arslan'ın kızı ve derneğin kurucu üyesi Nalan Saraç. Istanbul'da, Trafik Şube Müdürlüğü'nce belirlenen 227 kara noktanın yayalar için büyük tehlike oluşturduğunu söyledi. Eminönü'nde cinayet • tstanbul Haber Servisi - Eminönü'nde "Parmaksız Murat" olarak tanınan kişi. boynundan bıçaklanarak ve kafasma sert bir cisimle vurularak öldûrûldü. 30 yaşındaki kurbanın cesedi sabah saatlerinde Kızılhan Sokak'ta bulundu. TBVI Otoyolu'nda kaza • İstanbul Haber Servisi - TEM Otoyolu'ndan Edirne yönüne gıden Ademnoyan Çelikmen'in (42) kullandığı 34 HD 429 plakalı özel otomobil, Bağcılar'a geldiğı sırada sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybeünesı üzerine takla atarak bariyerlere çarptı. Sürücü Çelikmen olay yerinde öldü. Uyuştupucu operasyonu • İstanbul Haber Servisi - Hollanda'ya lökilogram eroın götürmeye çalışan 3 kişi yakalandı. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıkiamaya göre Van ve Hakkâri'den temin ettikleri 36 milyar lira değerindeki eroini Amsterdam kentine götürmeye çalışan Bekir Geldi (43), Niyazi Aydın (4l)veAbdulhamıtlbıdik (44) Bağcılar'da 15 Nısan^ , günü düzenlenen operasyonda gözaltma alındı. Prof. Kaboğlu, Avrupa'da Adalet Saraylannın, bizde ise karakol binalannm yükseldiğini söyledi 4 AB ile aramızda uçurum var' ALİER Türkiye ile AB üyesi ülkeler ara- sında hukuksal alanda "uçurumlar" bulunduğu belirtildi. MÜ Hukuk Fa- kültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. İbrahim Kaboğ- lu, A\Tupa'da. hukukun siyasetin sı- nırlannı belırlediğini. buna karşın Türkiye'de siyasetin hukuku biçim- lendiımeye çalıştığını vurguladı. Tür- kiye düşünce, kişi özgürlüğü ve gü- venlıği gibi klasik insan haklan soru- nuyla uğraşırken Avrupa'nın hukuk gündeminde, çevre hakkı. banş hak- kı. biyolojik insan haklan gibi yeni insan haklan sonınlan var. A\Tupa'da adalet saraylan, Türkiye"de karakol binalan yükseliyor. Kaboğlu gazetemize yaptığı de- ğerlendirmede. Avrupa ile Türkiye arasındaki hukuksal mesafeyi örnek- leriyle ortaya koydu. Türk hukuku- nun söz, niyet, fikir ve yazıyı izleme ve kovuşturma konusu yaptığını an- latan Prof. Kaboğlu, Avrupa hukuku- nun ise söz ve yazının kendisini de- ğil. söylemin niteliğini. örneğin şid- AİHK ve Türkhukukçularagöre DGM'ler Avrupa ile Türkiye arasındaki farklı hukuk anlayı- şı, Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nun (AİHK), DGM'lerin bağımsız mahkemeler olmadiğı yönünde- ki karanmn tartışılmasında net olarak ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı'nca lstanbul'da düzenlenen "Adil Yarştoma" seminerine katılan AÎHK Başkanı Prof. Dr. Stefon Trechsel ile bazı Türk yargıçlar arasında bu konu tartışıldı. Komisyon Başkanı Prof. Trechsel, si- villerin yargılandığı DGM'ierde asker üyenin bulun- masını komisyon olarak anlayamadıklannı belirtirken bir DGM yargıcı Trechsel e, "Siz bu üyeterin muvaz- zaf subay okhıklannı mı sanıyorsunuz" sorusunuyö- neltti. Prof. Trechsel tebessümle karşıladığı bu soru- yu "Meraketmeyin,inanın rüm detaylan biliyonız"' di- ye yanıtladı. Semineri düzenleyen Adalet Bakanlığı Dış îlişkiler Daire Başkanı ise DGM'lerin bağımsız ve tümüyle si- vil mahkemeler olduğunu ısrarla vurguladıktan son- ra, DGM'lerdeki askeri üyelerin varlığını terör dava- lannın niteliğiyle açıkiamaya çalışü. det söylemini ve eylemi izleme ve kovuşturma konusu yaparak yaptın- ma bağladığını kaydettı. AİHK ve Türkiye Kaboğlu. kapatılan Türkiye Bırle- şik Komünist Partisi (TBKP) hakkın- da Avrupa İnsan Haklan Komisyonu (AİHK) ve Divanf nın verdigi karar- larda bu farklılığın iyice belirginleş- tiğini ifade etti. TBKP. kuruluşundan 10 gün son- ra Yargıtay Başsavcılığı'nın yaptığı başvuru üzerine Anayasa Mahkeme- sı'nce pTOgram ve tüzüğü yorumlana- rak kapatılmıştı. Avrupa İnsan Hak- lan Mahkemesi (AlHM) ise kapat- ma davasını yerinde bulmayarak Tür- kiye'yi Avrupa İnsan Haklan sözleş- mesinın örgütlenme özgürlüğünü dü- zenleyen 11. maddesini ihlal etmek- ten mahkûm etti. Mahkeme. bu kara- nna gerekçe olarak partinin eylemle- rine bakılmaksızın salt program ve tüzüğünün yorumlanmasını gösterdi. Türkiye ile Avrupa'nın hukuk gün- deminin de farklı olduğunu ıfade e- den Prof. Kaboğlu. "Tûrkiye,kişiöz- gürlüğü ve güvenliği (bedeni doku- nulma/iık). düşünce \e örgütlenme özgürlüğü gibi klasik insan haklan sorunuyla uğraşırken, Avrupa'nın hukuk gündeminde, bilimsel \e tek- nik gelişmeler çerçe\esinde ortaya çı- kan çevre hakkı, banş hakkı. biyolo- jik insan haklan gibi yeni insan hak- lan sonınlan bulunuyor" dedi. "Düzen" ve "güvenlik1 " kavram- larına ilişkin anlayış farkhlığma da değinen Kaboğlu, bizde "adaktiçin- de gûvenlik" ya da "hukuki güven- lik" yerine, kolluk gücünün sağladı- ğı güvenliğin öncehkli olduğunu be- lirttı. Prof. Kaboğlu, Avrupa kentle- rinde yükselen adalet saraylan yeri- ne bizde yükselen karakol binalannın bu anlayışın somut göstergesi oldu- ğunu anlattı. Hukuk-siyaset ilişkisi Kaboğlu, anayasanın 15. madde- sinin yüzlerce yasayı "anayasaldene- tim dışında" tuttuğunu anımsatarak bunun hiçbir Avrupa ülkesınde gö- rülmeyen bir durum olduğunu ıfade etti. Son 10-15 yılda Avrupa'da poli- tikanın "hukuk kıskacına" alındığı- nı kaydeden Kaboğlu şunlan söyle- di: "Türkiye'deiseshasethukukahâ- kim olmaya çahşıyor. Demokratik söylemin hukuki meşruluk gücüne sahip olduğu varsayıuyor." Prof. Kaboğlu, "Hukuk devletT söylemini en çok kullanan siyaset adamlannın, eylem ve uygulamala- nyla bunun içeriğini en çok boşaltan kişiler olduğunu da sözlerine ekledı. ÖDPden Bakırköy'deprotesto Betonlaşmaya karşı eylem tstanbul Haber Servisi - ÖDP Bakırköy İlçe Örgütü, hüküme- tin Bakırköy sahillerini "turizm alanı" ilan etmesınin ardından buradaki kamu arazılennin yağ- ma edilmeye çalışıldığını savun- du. Bakırköy sahillerindeki be- tonlaşmaya dıkkat çekmek ama- cıyla ÖDP'liler dün Bakırköy Deniz Otobiis Iskelesi Otopar- kı'nda kitlesel basın açıklaması yaptı. Üzerinde "Mafya gitsin martüar gelsin", "Denizi gör- mek isti>oruz". "Sahil yağması- na hayır1 " yazılı pankartlar taşı- yan ÖDP'liler sık sık "Bakırköy halkı sahiline sahip çık", "Sahil- lerhalkındırsatılamaz" slogan- "'lanattılâr. Eyrejmsırasındaaçık-' lama yapan Bakırköy İlçe Sek- reteri Mehmet Erbek. özellikle Galleria ile Hava Harp Okulu arasındaki değerlı yeşil kıyı ku- şağının, Bakırköylülenn elinden alınarak Amerikan Parsons fir- ması ve yerli ortağına verilmek istendığini belirttı. Erbek. söz konusu alana 5 yıl- dızlı otel, 596 ünıteden oluşan apart otel, marina ve ticaret mer- kezinin yapılmak istendiğini an- latarak "ÇED yönetmeUği gere- ğince böyle projeler yerel halkın bilgi ve onayına sunulması gere- kirken hazırlanan \ağma proje- si, formalite gereği 24 Şubat'ta Sultanahmet Four Seasons Ote- li'nde bir avuç seçkine tanıülnuş- ür" dedi. Erbek, yapılması dü- şünülen yatınmlann yöre halkı- ',Hâ, hİ^btf fâ&t sağlamadığı gibi görüntu ve gürültü kirliliğine de neden olacağını kaydetti. Bakırköy sahillerindeki betonlaşmaya dikkat çekmek amacıyla ÖDP Bakırkö> Öçe Orgütü iskcle otoparkında kitlesel ba- sın açıklaması yaptı. Açıklamada, yeşil kryı kuşağın bir Amerikan fırması ve yerli ortağına peşkeş çekileceği belirtildi. Prof. Duman ' Siyanürcüler Eurogold'u bekliyor' • ITÜ öğretim üyesi Prof. Dr. tsmail Duman, yabancı sermayeli 24 şirkete 580 altın arama izni verildiğini belirtti. Duman, siyanür kullanımının ülkemizde yasak olması yüzünden bu şirketlerin Eurogold'un Bergama darboğazmı aşmasını beklediğini söyledi. tstanbul Haber Servisi - İstanbul Tek- nik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. tsmail Duman, Türkiye'de son 13 yılda 24 ayn şirkete 580 altın arama ruhsatı veril- diğini söyledi. Bu ruhsatlann yaklaşık 58 bin kilometre karelik toprak demek oldu- ğunu belirten Duman. "YaniTüridye'nin 13^'te birine altın arama ruhsatı verildi. Maden aramak için verilen ruhsat gavri- menkulün üstündedir. Yani bu topraklar 24 şirkete verildi Bu 2. Sevr anlaşması" dedi. Yurttaşlık Bılmcinı Gelıştirme Derne- ği'nin düzenlediği "Bergama'dasiyanür- lüaltın"" konulupanel.CaddebostanKül- tür Merkezi"nde yapıldı. Prof. lsmail Du- man. 1985 yılında çıkan Maden Kanu- nu'ndan sonra Türkiye de yüzde yüz ya- bancı sermayeli 24 şirkete 580 altın ara- ma izni verildiğini kaydetti. Bunlann 170'ıne ön işletme. 17'sıne de işletme ruhsatı \enldigini söyleyen Duman, şöy- le devam etti: "Ön işletme ruhsatı maden rezervinin yüzde 10'unun deneme amaçlı çıkanlma- sına izin veriyor. Ancak Türkiye'deki ma- den rezervlerinin ne kadar olduğu belli değil. Bu durumda yüzde 10 nasıl beliıie- necek? Bu yüzde 10'u çıkartmak için ge- reken siyanür miktan nasıl beUıienecek?" Türkiye'de arama ıznı alan şırketlenn siyanür kullanımının yasak olması yü- zünden bunlan çıkartamadığını belirten Duman. "Şimdi hepsi Eurogold'un Ber- gama darboğazmı aşmasını bekliyor" de- di. Prof. Duman "Baa sivasiler bizi bev'az zenci durumuna düşürdü. Altın üretmek stratejikbir karardır. Bu kadarteslimiyet- çi kararla alün fiyatlannın dibe vurduğu bir dönemde yüzde S maden fonu, yüzde 5 yerel yönetime bırakılması koşuluyla ül- ke\i savıınmasızolarakçokuluslu alün ca- navarlanna peşkeş çekmeye hiçbir siyasi- nin >a da bürokrahn hakkı yok" dedi. Yurttaşlık Bilıncıni Gelıştirme Derne- ği Başkan Yardımcısı Avukat Ayşe Eren, Eurogold'un izinsiz 21 ton siyanür getir- diğini ve bunun 3 tonunu kullandığını söyledi. Bergama'da cıddi bir hukuk ih- larmin olduğunu vurgulayan Eren, "Ber- gama Eurogold taranndan işgal edildi" diye konuştu. PETROL OFISFNIN OZELLEŞTIRILMESINE PETROLOFISI HALKIÎV VE ILUSAL İHTİYAÇLARIM GİDERMEK İÇİN KURULMUŞTU Petrol sektörü, aramadan başla>an. üretim. taşıma. rafinaj, dağıtım ve pazarlamavı kapsayan entegre bir sektördür. Türkiye için bu entegre yapı TPAO, TÜPRAŞ. BOTAŞ ve POAŞ'tan oluşur. Bu zincirin en kârlı halkası olan Petrol Ofisi A.Ş. 18 Şubat 194 1de. halkın ve ulusal savunmanın ihtiyaçları için gerekli her tiirlii petrol \e ürünlerinin temini. dağıtımı amacıyla kurulmuştu. 0 yıllarda petrol ürünlerinin temini ve dağıtımı yabancı petrol şirketlerinin elindeydi ve istedikleri fiyatta satabilmekte ve istedikleri zaman dağıtımını durdurabilmekteydiler. POAŞ'ın kurulması ve daha sonra işletilmesini engelleme yönünde özellikle jabancı petrol şirketleri her türlü yolu denediler. Çünkü "yüksek çıkarları" engellenmişti. Ancak POAŞ ayakta kaldı. Yabancı petrol tekellerinin piyasa hakimiyeti kırıldı, halk ve ordu da bu güne kadar hiç aksamadan ucuz ve temini garantili akaryakıt elde etmiştir. PETROL OFİSt'NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE (JLKE, TOPLUM VE BİR Ü Ü OLAIV ÇALIŞANLARIN ÇIKARLARI AÇISIIVDAN KARŞIYIZ PETROL OFİSİ \ S niıı özelleştirilmesi durumıında ortava çıkacak sonuçlar: 1. POAŞın özelleştirilmesi ile lıalkın ve ulusal savunmanın ihtiyaçlarını karşılamak tehlike>e girecektlr. 2. 1957 yılında askeri amaçlı olarak \apılan borıı hattı \e akar>akıt tesislerinin işletme. bakım \e korunması Petrol Ofisi ne bir görev olarak verilmiş. bu amaçla ANT Daire Başkanlığı kıırulmuştur. Bu birimi fiziksel olarak Petrol Ofisi'ıulen a\ırmak mümkün olmadıgı için. ortak kullanım alanları \e yatırım kararlarında sorunlar \aşanacak, askeri ihtnaçların karşılanması olanaksız hale gelecektir. 3. Türki>e. sıcak çatışmaların >aşandıgı bölgelerin tam ortasındadır \e stratejik nitelikte olan petrol sektörünün önemli bir halkasını oluşturan dağıtım ve pazarlamanın yabancı tekellerin clenetimine geçmesi bu anlamda ortaya çıkacak tehlikeleri artıracaktır. 4. Özellikle Doğu. Güneydoğu \e Doğu Karadeniz bölgelerinin bölgesel dengesizliklerinden ka>naklanan sorunları daha da artacak. küçük ba\iler kapanacak. kamu hizınetleri yerine getirilemeyecek ve kırsal kesimin akaryakıt ihtiyacını karşılamak neredeyse olanaksız hale gelecektir. 5. Türkiyede kamu kurum \e kurııluşlarının akaryakıt ihtnaçlarının peşin ödeme ile karşılanması durumunda kalınacak ve Hazine üzerinde büyük bir \ük ortaya çıkacaktır. Hazinenin söz konusu ödemeler için borçlanma>a gitmesi ise. kamu açıklarının artmasına ve enflasyon üzerinde olumsuz PETROL OFİSİ "ÖZELLEŞTİRME" İLE YABANCI- YERLİ TEKELLERE TESLİM EDİLMEK İSTENİYOR Özelleştirilmesi için 650 milyon dolar veya 142 trilyon TL değer biçilen Petrol Ofisi'nin yalnızca arsalannın değeri 2.1 milyar dolar veya TL olarak 525 trilyondur. Yıllık net kân ise 144 milyon dolar veya 21.7 trilyon TL.'dir. Böylece sektöriin en kârlı kuruluşu sahip olduğu arsalannın değerinin dörtte biri fiyatına veya 1997 yılı kânnın birkaç katına özel tekellere devredilmek istenmektedir. etkilere yol açacaktır. 6. \abancı tekellerin sektöre egemen olması durumunda döviz tasarrufu saglanamajacak ve trihonlarca lirahk net kârın iilke dışına transferi ulusal ka\nak ka\bına neden olacaktır. 7. POAŞ. akaryakıt ve madeniyağ pijasalarında önemli bir pa\a sahiptir. Bu açıdan. piyasaları düzenlevici, fi>at istikrarını sağlavıcı \e ürün arzını garanti edici özellikleri ortadan kalkacak, kamu yararı korunamavacak ve tekelci >apıların oluşması kaçınılmaz hale gelecektir. Zaten POAŞ'ın blok satış yöntemivle özelleştirilmesi kararının alınması. pijasada tekelci yapının oluşmasının tercih edildiğini de göstermektedir. 8. Tekelci bir vapının oluşması Anayasanın 167. maddesi \e 4046 Sayılı Özelleştirme Yasası'mn 2. maddesinin I. fıkrasına açıkça a>kırı olması nedeniyle hukuk devletinin \ara alması sonucunu doguracaktır. 9. POAŞ, sahip olduğu arsaların dörtte biri değerine \eya 1997 vılı kânnın birkaç katı karşılıgına satılmak istenmektedir. Bu durum kamu mallarının tekellere peşkeş çekilmesini meşrulaştıracak, kamu \icdanim rahatsız eden devlet yönetimindeki >ozlaşmayı ve çürümeyi daha da artıracaktır. 10. POAŞ'ta halen 3.643'ü işçi. 2.584'ü sözleşmeli personel statüsünde olmak üzere toplam 6.227 kişi çalışmakta ve diğerlerinde de yaşandığı gibi, POAŞ'ın özelleştirilmesi sonucunda sendikal örgütlülük hedef olacak ve işten çıkarmalar gündeme gelecektir. petrol-iş Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası Merkez Yönetim Kurulu YURTSEVERLER, TOPLUM ÇIKARINI DÜŞÜNENLER, EMEKÇİLER VE TUM ÖZELLEŞTİRME KARŞITLARINA ÇAĞRIMIZDIR; PETROL OFİSİ'NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ DURDURAUM i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear