Catalog

Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya 9 Yazuşlen Mudunı Ibra- him Vıldız • Sorumlu Mudür Fikret ll- kiz 0 Haber Merkezı Müdürü' Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikre» Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç # Kültür Handan Şenköken # Spor Abdülkadir V ücelman # Makaleler Sami Karaören # Duzeltme \bduttah Yazıcı#Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bıigı-Belge Kdibe Buğra • Yurt Habcrien Mehmet Faraç Ya>m Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oklıy Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Bılcı. Ibrahim Yıldız. Orhan BursaİL Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AlaturkBulvanNo. 125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S. 2/3 Tcl:4411220. Faks 44İ9117#Adana Temsılcisi.ÇetinYiğenoğlu. tnonüCd 119S No 1 Kat.l, Tel:363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Mûdürü Üstfin Akmen # Koordınatör Ahmct Korulsan # Muhasebe Bülent \ener#ldan; Huseyin GörerCfştame Önder Çelik • Bılgı- Işlcm Nail tnal • Bılgısayar Sıstem Mûrflve» ÇBerASatı; FazüetKııza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gölbin Erduran # Koordınatör Reha Ifitman 9 Genel Müdur Vardımcısı SevdaÇoban Tel 514 0 7 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Yayıml*)M A Bıun: Veni Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılık A S TurkocagıCad 39 41 Cagaioglu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel (0212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 20NİSAN1998 Itnsak: 4.36 Guney6.il Ögle: 13.10 Ikindi: 16.54 Akşam: 19.55 Yatsı: 21.24 Kentauros • GAZİANTEP(AA)- Mitolojide, Herkül'ün kansı Daianeia'yı sırtına alarak Euenos Irmagf ndan geçiren ve 1993 yilında tarih hırsızlannm rnarifetiyl|, antik Zeugma kentinden kaçak kazıyla çıkanlıp New York'a götürülen Kentauros (at adam) mozaiginin getirilmesi için 5 yıldır sürdürülen çalışmalardan sonuç alınamadı. Amerikan Federal Polisi'nin (FBI), New York'taki "Fortuna Fine Art" galerisine 5 yıl önce yaptığı baskında bulunan mozaik ile Nizip'ten kaçak kazı ile çıkanlarak kaçınlan Kentauros mozaiginin aynı olduğunun ortaya çıkanlmasına karşın, mozaik ait olduğu yere getirilemedi. llk 'Uluslararası Laie Festivair • BURSA (AA) - Bursa'da 1 -3 Mayıs tanhleri arasında düzenlenecek olan Türkıye'nın ılk "Uluslararası Lale Festivali" ıçın kent merkezine 50 binı Kanada ve Hollanda'dan getirilen, toplam 400 bin lale soğanı dikildi. Ancak, lalelerin yaklaşık yansının, havanın "mevsim normallerinin" üstünde sıcaklıkta seyretmesi nedenıyle festival öncesi kurumasından endişe ediliyor. Festivale, Türkiye, Kanada, Hollanda ve Japonya'nın katılacağı belirtildi. Festivalde, Kanada'dan gelecek Kızilderili "Nisga" grubu da, geleneksel müziklerinden örnekler sunacak. Doritos-Mavf Sakal konserteri • ANKARA (AA) - Ünlü rock grubu Mavi Sakal Türkiye çapında Doritos sponsorluğunda 13 ilde 15 konser verecek. Doritos- Mavi Sakal konserleri turnesi 4 Mayıs'ta Uludağ Üniversitesi'nde başlayacak. KASKO BEDAVA Eski üyenin kalmadığı kurulda, 1996 yılından önce reddedilen dosyalar yeniden ele alınıyor Boğaziçi Kurulu'nda yapdaşmaya oııay OKTAYEKİNCİ Boğaziçi ve Adalar'a bakan tstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu'nda 1996'dan önce reddedilen kimi yapılaş- ma taleplerinin "yeniden gündeme aü- narakonaylandığr yönündeki duyum- lann "gerçek" olduğu belgelendi. Aslında Koruma Kurulu kararlan- nm kamuoyu tarafindan "dujıun'' ola- rak değil, açıkça ve resmen duyulma- sı ve öğrenilmesi gerekir. Çünkü bu kararlar topluma ve hatta tüm ınsanlı- ğa ait "kültür ve doğa mirasının gete- ceğini belirleyen" kararlardır ve herke- si bağlamaktadır. Bu nedenle de "Ugüisj" sadece tapu sahibi değil, kentlerin \ e ülkenın ortak sahipleri olan tüm yurttaşlardır. Nıte- kim yine aynı nedenle de her yurttaşın, kendi tapulu malıyla ilgili olsun olma- sın, bu ortak değerler üzerinde zararlı olacağına inandığı Koruma Kurulu ka- rarlan hakkında dava açma hakkı var- dır... Ne var ki Kültür Bakanlığu bu ka- rarlann yayımlanması taleplerimizi yıl- lardır yerine getirmiyor. Böylece as- lında büyük çogunluğu korumadan ya- na olan kurul kararlannın tümü üzerin- de gizlilikten kaynaklanan "karanhkve şaibeli bir örtü" yaratmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Kuşkusuz bu örtülü du- nım da aynı kurullardaki kimi "yağma- dan yana" kararlann duyarlı cevrele- rin dıkkatlerinden kaçınlarak yürürlü- ğe konulmasına ortam hazırlıyor... 'DeğJşerT kararlar tşte bu tür koruma karşıtı "gizK" ka- rarlann son aylarda lstanbul 3 Numa- ralı Koruma Kurulu'nda da alınmaya başlandığı yönündeki söylentıler ke- sinlik kazandı. Kültür Bakanı Istemi- han Talay'ın devlet adına "özürdileye- rek" yeniden kurul üyesi yaptığı Prof. • lstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu'nda 1996'dan önce reddedilen ve Ortaköy Vadisi'ni betonlaştırmayı hedefleyen imar taleplerinin son aylarda yeniden gündeme alınıp, "eski ret kararlan da gizlenerek" onaylandıklan ortaya çıktı. ürüdigi hakkında gerekçeteride"karar metnine yazma kuralına bile uymamış. Böylece SİT alanındaki imar talebinın Koruma Kurulu'na sanki "flk kez" gel- diği imajı veriliyor ve geçmişteki olum- suzgörüşler "gjztenerek" aynı talep bu kezonaylanıyor... Karan 'müdür' yazıyor Kurul kararlannın nasıl yazılacağı konusunda yasal sorumluluk aslında üyeye değil *müdüre" ait. Nitekim ku- ru) toplanrılannda da karar tutanakia- nnı müdür tutuyor ve imzalı tutanak- lan ertesi hafta daktiloyla yazılmış ola- rak üyelere yeniden imzalatıyor. Semavi Eyıce, kamuoyunda "Boğaziçi Kurulu" olarak tanımlanan 3 Numara- lı Kurul'a "başkan" olduktan sonra ba- zı "eski dosyalar" yeniden kurul gün- demine alınmaya başlandı. Bu dosya- lann çoğunluğunun ise yine aynı kurul- daki geçmışte ANAYOL ve REFAH- YOL döneminde görevden uzaklaştml- mış olan eski üyeler tarafindan "red- dediıniş" ımartaJeplennı ıçerdiği de bel- geleriyle ortaya çıktı. Semavi Eyice başkanhğındaki Boğa- ziçi Kurulu bu "karar değişikliği" an- lamına gelen yenı kararlan alırken, ay- nı konudakı "eski karariardan da söz etme" ve bunlann şımdi "neden degi$- Işte bu yöntemle hazırlanıp imzala- nan ve kurul müdürü Bülent Bilgin ta- rafindan da hemen işleme konulan bu kararlardan bın, Beşiktaşilçesine giren OrtaköyYâdisi'ndeki KorkmazYîğit'tn sahibi olduğu lüks apartman projelen- ne ait. Ortaköy 41 pafta, 1166 no'lu imar adasındaki 73, 87, 88. 89, 90 ve 193 no'lu parsellerde "imar hakkmı yüksetten" bir plan değişikliği 1994 yı- lında Anakent Meclisi 'nce de onaylan- mış. Ne var ki aynı bölge "Boğaziçi SİTalanı" içinde de kaldığından, bu de- ğişıklık talebi Koruma Kuruîu'nun 18.10.1995ve 19.9.19% tarihlı kararla- nyla "iki kez" geri çevrilmiş ve uygun görülmemiş. Şimdi ise Koruma Kurulu'nun 21 Ocak 1998 tarih ve 9721 sayılı karann- da, ınşaat firmasına "daha fazla apart- man btoku yapma hakkı tanıyan" ay- nı plan değişikliği "uygun" görülüyor. Eski ret kararlanndan hiç söz edilme- yen ve kurul müdürünün 27 Ocak 1998 tarihinde işleme koyduğu bu yenı ka- rann altında ise Başkan Prof. Eyice'nin yanı sıra sadece Sümer Atasoy (üye), Bülent Kurt (üye) ve Beşiktaş ile Ana- kent belediye temsilcilerinin imzalan var. Yani kurul "eksik üyeterte" bu ka- rar değişikliğini alıyor ve kurulun top- lanabilme çoğunluğu ise "iki betedrye görevlisiyle" sağlanıyor... Boğaziçi Kurulu, işte böylesi bir an- layışm Kültür Bakanlığı'nca da koru- nan ve "desteklenen" egemenliği al- tında gündemdeki "eski dosyalara" bakmayı sürdürüyor. Bu dosyalann ya- kın geçmişte neden reddedildiğini ku- rula anlatabilecek "esld üye" ise artık kalmadı ve sırada diğer onay beldeyen aynı imartalepleri içın "denetimsiz" bir ortam yeniden yaratıldı. Böylece bir- kaç haftadır yine o eski üyelerin "ge- çid vartıklan" nedeniyle kurul toplan- tısını yaptırmayanlann sıkıntılan da son görevden alma operasyonuyla gi- denlmiş oldu. 'Seks insanıgüzelleştirir' Heidi Klum; Oaudia Schifier'den sonra Amerika'da podyumlarda bov gösteren ikinci Alman asıüı top modeL Heidi Klum, Amerika'nın vüksek tirajlı 'Sports Olustrated' dergisine kapak olduktan sonra bir anda star haline geldiğini sö>1üyor. 89-62-90 ölçülerine sahip olan 24 yaşındald manken için Alman magaan basını bile "Oaudia Schiffer'ı yerinden edebilir" diyor. New Yorklu bir kuaför ile evli olan Klum, bacaklannı beğenmiyor ve seksin insanı güzdleştirdiğine inamyor. \ Şimdi sahibi olmanın tam zamanı! VERGILERI ' 2 AY SONRA ÖDEYİN / •:':•* CUo [P. b olO PEŞİNAT Clio, Tv/ingo ve çift hava yastığı, kliması, renkli açılır tavanıyla yepyeni Tvvingo Wind! Şimdi, üçü de çok avantajlı. Tabii, diğerleri de. Gönlünüzdeki otomobile evet demek için artık beklemeyin. Renault-MAİS şube ve yetkili satıcılarına uğramakta acele edin. TASARRUFİ REHAULT I CUO U RT OPAK 3AY I 6AY I CAY I BAY I 24AY ÖRNEKTABLO HEMEN 243,2 763,5 425 261,6 219.7 206,8 (MIIYONTL) MAYIS 486,5 663,6 370,1 228,2 190,4 178,5 uzerinden kredilendtriimi$trr. di.4}âMMmMMl%jnoöei\en de çok avantajlı! Internet adresi: www. renault. com. tr • Kampanya, smrt iıyıctt otomobilr kapsanaktadır • vakıfbank tuk«tio krcdisi kulianıimaktadır. Aynotılı tıilgi icin BIUGI RENAULT-MAIS ın (O2I2) 293 26 26 • H& modeticinfarkblompanyakosuttarfgeçcrdchr. ' Tastt etım vergisı, cevre fonu ek vergi ve nakfivevi kapsamaktaötf. num«rafı teleforuınu araytn, sırasıyfa 9-1 numaralt tusJara ba&ın. RENAÜLT Sayısal Loto 24 merkezde daha oynanmaya başlaıuyor ANKARA (AA) - Millı Piyango Idaresı ile Türk Telekom arasındaki turpac hattı so- rununun çözülmesınin ardından. Sayısal Loto 24 merkezde daha oynanmaya başla- nacak. Türk Telekom, 17 il ve 7 ılçede, Sayı- sal Loto oynanabılmesi için gerekli hat bağlantısını sağlamayı taahhüt etti. Bayi- lenn isimlennin kesinleşmesi ve gerekli hattın hemen bağlanmasınm ardından, Af- yon, Bolu, Çanakkale, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Kayseri, Kars, Konya, Malatya, Muğla, Iğdır. Sakarya, Sıvas. Şanlıurfa, Yalova ve Van'da temmuz ayına kadar Sa- yısal Loto oynanmaya başlanacak. Aynca Alanya, Bandırma, Marmaris, Fethıye, Ku- şadası, Söke ve Bodrum gıbı tunstik yöre- lere de 3 ayda Sayısal Loto götürülecek. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Bir de, Bu Açıdan... Adı Müzeyyen'dı galıba, aıle çev- resınde ona 'Hacı Rüştü Bey'/n Hanımı' diyoruz: maşlahlı, başörtüsü oyalı, pembe beyaz, pampacık bir hanım; zaman zaman ziyaretimize gelir, çocuklara (bize) fincan şekeri getirirdi: bundan mı, yumuşaklığından mı bilemem, onu sevefdim. Günün bi- rinde annem onun 'tan/rafe/)A''oldu- ğunu söylemesin mi? 'Halvetr miy- miş, neymiş! Bizim 'Bektâşf ahbablanmız da ol- muştur: son derece şen şatır, yaşa- ma sevinciyle dolu kimselerdi: aynı çevrenin insanlan olduğu halde, bir günden birgünetartıştıklannı, arala- nnda aynlık güttüklerini hatırlamam. Üstelik bunlar, şimdikilerin 'tarikateh- //'nin kesildiğini iddia ettiği, 30'lu yıl— larda, -hem de nerede?- 'Gâvur' Iz- mir'de oluyor. Cönül Müslümanlıâı...' Tarikat, 'ümmet' üst/yapısına ait, yâni feodal yaprya; feodallikte as- lolan değer para değil, toprak; bizim feodalliğimiz daha da tuhaf: çünkü toprak Allah'ın, dolayısıyla emir-ül- mümin'e ait, bir manada Halife'nin; zaten temel felsefe, 'bir lokma, bir hırka'! Bütün masal dervişlerimiz, yoksuldurvegezgindir, dünyamalın- da gözleri yok, Yunus Emre ne de- miş, bir hatıriayın: "Cennet cennet dedikleri / birkaç ağaç birkaç hû- ri / isteyene ver onlan / bana seni gerekseni..."; cennet bile, Kuran'da olduğu halde, gözüne mal gibi görü- nüyor; istediği Tann'nın soyut variığı- dır. Tasavvuf öylesine 'gönül Müslü- manlığı': çıkardan da, çıkarcılıktan da uzak; bilmem bundan mı Abdül- bâki Gölpınarlı, Anadolu tarikatla- nnın çoğunluğu için 'batınî' demiştir, yâni gönülden Müslüman, ortodoks değil! Anadolu'dakitarikat modelinin 'yoz- laşması' Tanzimat sonrasına düşer; emperyalizm, yâni sermaye, yâni pa- ra, ümmet toplumunun değerlerini kanştınyor; nasıl 'diriik' düzeni bo- zulup, 'ayanlar' derebeyliğıne 'so- yunduysa'; tekkeler, yasaklandığı za- man, ilertutaryerleri kalmamıştı: Ya- kup Kadri Bey'in 'Nur Baba 'smı, Reşat Nuri Bey'in 'Yeşil Geces/'ni okumadınız mı? lyi de tarikatlar nasıl hortladı; hort- lamak bir yana, Türkiye'nin gündemi- ne, -gündemi de lâf mı?- iktidanna na- sıl sahıp olabildi? Malûm-u âliniz, Turgut Özal da Nakşibendî'dır, Nec- mettin Erbakan da! Meselenin Anahtarı... Yoksa meselenin anahtarı, Os- manlı ümmet toplumunda, sa- ray ve çevresinin -iktidann- ticaretten uzak durmasında mı yatıyor? Tamam, rüşvet hep vardı (Fuzûlî) fakat o 'ser- maye' değildi, mülktü; paraya, serma- yeyedönüştürülmesini, Osmanlı'ya emperyalizm öğretmiştir: Devlet-i Âliyye'nin tarihine, senet sepet, borç, şirket, esham ve tahvilat, banker ya da sermayedar kavramları, Tanzi- mat-ı hayriye ertesinde girer; bizde de her sömürgede olduğu gibi, ön- ce komprador burjuvası oluşur, şu farkla ki, Müslüman bezirgânlığı hor gördüğünden, gayrimüslimdir Rum, Ermeni, Musevi. Yada Lövanten! Pa- dişahlara borç veren, ünlü Galata Bankerleri'ni duymamış olamazsınız! Meşrutiyet'in 'MillifktisatSiyase- ti', en çok da Rumeli'nde -işin doğ- rusu 'dönmeler' arasında- ulusal sa- yılabilecek bir sermaye hareketine yol açmıyor değil; fakat işe hevesle- nenler, 'Imtiyâzat-ıEcnebiye'ninOs- manlı'daki 'adamlan'; onlar ki, aynı zamanda 'mason 'durlar, Anadolu ekonomisi üzerine 'oturmaları' an- cak Ulusal Demokratik Devrim'den, yani Kapitülasyonlar'ın da, 'Imtiyâ- zat-ı Ecnebiye'nin de 'temizlenmesin- den' sonra mümkün olacaktır. Be- nim 'komprador' liman sermayesi adını taktığım (Selânik, Izmir, lstan- bul) bu kesim, 'erken' cumhuriyet döneminde, 'yerti malı' politikasıyla palazlanmış, II. Dünya Savaşı 'kara- borsasında' rüşdünü isbat etmiştir. Hani ikide bir, Türkrye'de bürok- rasi + burjuvazi = iktidar, o da oli- garşi dıyorum ya, model bu! Mode- lin az bilinen, bilindiği halde açık- lanmayan sım ise, işbiriiğinde bir- leşmiş 'yüksek' bürokratın, 'yük- sek' siyasetçinin, 'yüksek' işada- mının, 'mason' olması! Iştetarikat- lann 'hortlamasına' bunlarsebep olu- yor; onlara can veren de Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu delerek, yıkja bin Imam/Hatip lisesi açmakla övünen, onlann Iktıdarlan'. Tarlkatlarm yeni fşlevr Liberal/Kapitalisttoplumda, 'tarikat' elbette Hacı Rüştü Bey'in Hanı- mı gibi, 'uhrevi' ve 'gönül Müslüma- nı' olmayacak; yalnız mülkedınmek- le kalmıyor, sermayeye sahip oluyor, üstelik bunu işletiyor; oysa ülkenin, adeta kemikleşmiş bürokrasi / bur- juvazi dengesinde, 'hariçten gazel okumakyasak!' İşte o zaman üst/ya- pısı hâlâ ümmette kalmış, kendi- sini 'rtilmiş kakılmış' hisseden taş- ra burjuvazisi, iktidara ortak ola- bilmek için kendi 'masonluğunu' yaratryor, daha doğrusu tarikatla- nn yeni işlevi bu oluyor. Erbakan, yurtdışına kimleri taşır- dı? Elbette, mason, rotaryen, lion TÜ- SlADtakımını değil; 'tarikatehli'olan kendi takımını! Elbette bürokrasinin yüksek kademelerine, 'Müslüman' belediyelerin kilit noktalanna, 'tarikat ehli' kimseler getirildi; öyle ki, 'alaf- ranga' komprador burjuvazi, Tevhid- i Tedrisatı deldiğini, Imam/ Hatip kalabalığını kendisinin yarattığını unu- tarak, memlekette lâikliğın tehlkeye düştüğünü hatırladı; hatırlamakla kal- sa iyi, önüne geleni, dürtüyor, kşkır- tıyor. Eğer iktidan lehine kullanabitecek benzeri cemaatler birer tehdit, birer potansiyel tehlikeyse; bu, her iki ta- raf için de geçerli midir, değil nidir; çünkü, mâlum-u âliniz, iktidar tim- de olursa olsun, hâkimiyet mllet- tedir, hem de kayıtsız şartsız ola- rak! 'Hâkimiyet milletindir' ama, nlan cemaate dokunulmamak 'şartyJa, olamaz! http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/- bilgiyay/yazar/ailhan.htim