22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 NİSAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Zürih Başkonsolosluğu mahalle sakinlerinin itiraz etmesi nedeniyle kiralanan yeni binaya taşınamıyor Konsoloshığayer buhmannyorZÜRİH(Cumhuriye«)-Türidye'nin Zü- rih Başkonsolosluğu, kiraladığı yeni bına- ya taşınmasma mahalle sakinlerinin itiraz etmesi nedeniyle sorunlu günler yaşıyor. tsviçreüe faaliyet gösteren Türkiye aleyh- tan gruplar tarafindan organize edildiğı be- lirtilen mahalle sakinleri, Türk Konsolos- luğu'nun sık sık saldınya uğramasından dolayı mahallenin huzurunun bozulacağı- nı, çocuklannın güvenliğinin de tehlikeye gireceğini gerekçe göstererek, konsoloslu- ğun, kiralanan binaya taşınmasını engelle- meye çalışıyor. Engelleme girişimleri, ba- zı basın yayın organlan, Zürih'teki baa par- tiler ve Belediye Başkanı tarafindan da des- teklenirken, Zürih Başkonkonsolosu Sami Güner, konsolosluk aleyhine yapılan faali- yetlerin ve yayınlann aşın gruplan destek- îeyen küçük bir kesimin çabalanndan iba- ret olduğunu ve binaya taşınmalanmn önün- de hiçbir yasal engel olmadığını belirtti. Zürih Başkonsolosluğu 1997 yılında da başka birbinakiralamış, ancakmahalle sa- kinleri, Türk Konsolosluğu olarak kulla- • I sviçre'de faaliyet gösteren Türkiye aleyhtan gruplarca organize edildiği belirtilen mahalle sakinleri, konsolosluğun sık sık saldınya uğramasından dolayı mahallenin huzurunun bozulacağını, çocuklannın güvenliginin de tehlikeye gireceğini gerekçe göstererek, konsolosluğun. kiralanan binaya taşınmasını engellemeye çalışıyor. Engelleme girişimleri. bazı basın yayın organlan ve Belediye Başkanı tarafindan da destekleniyor. nılmasından endişe ettiklerini belirterek, binaya 'büro olarak kullaıum" izni veril- memesi için dava sürecıni başlatmışlar ve bu binadan vazgeçilmişti. Zürih Başkonsoloslufu'nun. 10 Kasım 1997 tarihinde kiraladığı ve haziranda ta- şınmak üzere iç tadilatını başlattığı bina. Zü- rih 'te tarnşma konusu oldu. Birçok basın ve yayın orgarunda. mahalle sakinlerinin Türk Konsolosluğu"nu istemediği yönünde ya- yınlaryapılırken,binanıntadilatını üstlenen fırma, Zürih Inşaat Polisi'nin uyansı üze- rine çalışmalannı durdurdu. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Zü- rih Başkonsolosu Sami Güner, konunun önemsiz olduğunu, binayla ilgili her şeyin yasalara uygun olarak yürütüldüğünü ve binaya taşınmak için herhangi bir yasal en- gelin olmadığını belirterek, u l'luslararası VTyana Sözleşmesi uyannca her ülke. ken- di ülkesinde hizmet \eren konsolosluk \e büyükelçiliklerin çalışmalannı kolaylaşhr- maklayükümlüdür. Zürih Beledh,esi'nin. aşn n baa gruplann kışkırtmasıv la gündeme ge- tirilen ve ashnda mahalle sakini bile olma- yan kişiler tarafindan >ürütülen kampan- yayıdesteklemesini anlanuyonız. İsviçre'de yaşayan 80 bin Türk'e hizmet veren bir ku- rumun çahşmalannın engellenmesi, bu ki- şilerin haklannın ihlali anlamına gelir. Be- lediye Başkanı Josef Estermann'a bunlan flettik" dedı. Güner, sorunun çözümü ıçın tsviçre Dışışlen Bakanlığı düzeyinde giri- şimlerin başlatıldığını da dile getirerek "ls- viçre çok kendine özgü bir ülke olduğu için her belediye kendisi ayn bir deviet, dünya- dan haberi de yok. Dış ilişkikri söz konusu değil. Belediye, tabii Vıyana sözleşmesiyle kendisinibağbsa>7niyor.Bunu ancak, Bem'in lıatıriatnıası ya da empoze etmesi gereki- yor. \bksa devletlerarası bir ilişki. belediye başkanlanna bırakılacak biriş değil. Henıen sonuç almayı beklemiyoruz. tabii zaman alır. Türk milleti olarak da bunlara akhrnu- yoruz.3-5 PKK'li kıyamet kopanyorlar. Şu anki binada konsolosluk, hizmetlerine de- vam edecek. Halkımıa vebizi inchen,bu tür olaylannftrsatbilinerekTürkiye aleyhinde birkampama haline getirilmesi.Türİdye'ye karşı birtakım suçlamalarda bulunulması ve karalanmasT dedı. Başkonsolos dün yaptığı 'Başkonsoios- tuğunBinaSorununa İBşkin Açudama' baş- lıklı yazıda da. şu anda kullanılan binanın kira sözleşmesinin mal sahibi tarafindan feshedildiğini ve 2 yıl önce belediyenin tek- lif ettiği bir apartmana taşınmaya karar ve- rildiğini. ancakbelediyenin binadakıleri çı- karamadığı gibi büroya dönüştürülmeme- si için belediye karanna karşı davalann açıl- dığını söyledi. Bu dönemde de, Türkiye düşmanı bazı gruplann güdümünde, sözde çevre sakinlerinin tepkisi şeklinde gösteril- mek suretiyle Türkiye aleyhinde basında ve TVde çirkin bir kampanya tezgâhlandığı- nı belirten Güner. şu görüşleri dile getirdi: " Belediyebaşkanınınkötü niyetliüç-beşki- şinin kopardığı y ay garay a sempati duyma- sını \e destek vermesini anlamak mümkün değildir. Bundan daha vahinı olanı Türk Başkonsolosluğu'na ajruna bir davranışa girerek, Isviçre'de her yabancı başkonsolos- luğa tanııunış olan serbest piyasadan bina kiralama hakkını tanımayarak engeller çı- kartması i>i niyetk bağdaşmamaktadır." Eğitim gonulnılerı bu kez eğLendi Türkiye çapında açüğı Eğitim Parklan ve öğrenim birimleri ile çağdaş eğitime büyük katküarda bulunan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfi (TEGV) ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi İstanbul Mezunlar DerneğTnin işbirliğiyle düzenlenen gece, önceki akşam Sabancı Center'da gerçekleşti. Davetiilere, TEGV'nin kuruluş amacının anlatüdığı kısa bir filmden sonra konuşan Vakif Genel Müdürü Ali Beba, 15 bin gönüllünün oluşturduğu cabayla sunulan eğitim desteği programlanıun, çağdaş eğitime büyük katkısının bulunduğunu söyledi. Kalabalık davetii topluluğunun kaüldığı gecede, ODTÜ- Türk Halk Bilimleri Topluluğu'nun, deneysel halk müziği konserinin yanı sıra Aydın, Bitiis ve Trabzon yöresinden halkoyunlan gösterUeri sunuldu. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) Çocukokula hazırobnah FİGEN ATALAY llkokula başlayacak çocuklann akademik ve psikolojik ola- rak okula hazırlıklı olmamalan, sorun yaratıyor. Uzmanlar, anne-babalann ve okul öncesi kurum uzmanlannm, çocuğun "okul olgunluğu"na erişip erişmediğini belirlemek amacıy- la okul başlamadan en az 6-8 ay öncesinde gözlemler yap- malan gerektiğini belirtiyorlar. NİSAN Aile ve Çocuk Merkezi'nde görevli Duygu Ak- doğan. -Akademik anlamda okula hazntkb olmak ne de- mektir?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Çocuğun okulda kendisinden beklenen akademik ve sos- yal görev leri başanlı ve isteye- rekyerinegetirmeyçhazırolup oknamasını, 'okula başlama olgunluğu" ya da 'hazırlıklı ~T~ ~T zmanlar. ğ I anne- ^ ^ babalann ve okul öncesi eğitmenlerin, çocuğun "okul olgunluğu"na erişip erişmediğini belirlemek amacıyla okul başlamadan en az 6-8 ay öncesinde gözlemler yapmalan gerektiğini belirtiyorlar. Uzmanlara göre Öncelikle bilinmesi gereken, çocuğun gelişim seviyesidir. Çünkü çocuğun beslenmesi, genel gelişimi ve sağlıklı olup olmaması, okula uyumunu ve ögretmeninin söylediklerini yerine getirmede büyük önem taşımaktadır. biMriz. Öncelikle bilinmesi ge- reken, çocuğun gelişim sevi- yesidir. Çünkü çocuğun bes- ienmesi. genel gelişimi ve sağ- hkh olupotmaması.okulauyu- munu ve ögretmeninin söyle- diklerini yerine getirmede bü- yük önem taşımaktadır. Bu- nun yanı sıra. okul görevleri- ne hazırolmaya yardımcı olan başlıca faktörler; çocuğun dil gelişimi, görsel ve işitsel algı- lama, ince ve kaba motor be- ceriler,sayı bilgisi ve ögretme- ninin söylediklerini izkyebi- lecekdikkat konsantrasyonu- dur." Akdoğan'ınanlattıkla- nna göre. bu özelliklerden bir ya da birkaçının yeterli olma- yışı. çocuğun okul ortamına uyumunu güçleştiriyor. Bu alanlarda yeterli hazırlığı ol- mayan çocuklarda gözlene- bilecek sonuçlar ise şöyle sı- ralanıyor: • Kendini uygun kelimele- ri seçerek ifade edememe • Masa başı faaliyetlerine ilgisizlik,başladığı oyun ya da faaliy eti yanda bırakma • En az dört rengi tanıya- mama ve bunlan eşleştirme, gruplamada zorluk • Geometrik şekilleri kanşnrma, adlandırma ve çizmede güçlük çekme • Masal dinlemede ilgisizlik, dinlediği masalı ana hatiany- la anlatamama • Önce-sonra, sabata-akşam gibi kavramlan kanşnrma • Büyük-küçük. uzun-kısa, alt-üst yukan-aşağu ön-arka gibi kav ramlan kanşurma, öğrenmede güçlük çekme • Sayılan tanımakta. adlandumakta ve çizmede güçlük • Bedeninde sağıru-solunu kanşnrma • Eşleştirme ve farklı olanı bulma faaliyetkrini yapamama • Sınuiı boyama yapamama, yazı-çizgi faaliyetlerine belir- gin tsteksiztik" Aynı merkezde çalışan klinik psikolog Çiğdem Çallabç, çocuğun okul yaşına gelene kadar duygusal yönden bağım- sızlaşması, bireyselleşmesinı önemli ölçüde geliştirmesi ge- reğine dikkat çekiyor. de BUGÜN RTLER BİZİM OLSUNYönetmen : Sadullah Celen Yapımcı : Selim Aşkın Oyunculaa* : Murat Başoğlu Ebru Akel Gülsen Tuncer Mıızaffer Abayhan Bugünve Haftaiçi Hergün günlük komedi dizisi Bu dizide hayata dair herşey var... Aşk var, sevgi var, müzik var, anlaşma var, anlaşmazhk var... Ooo, bilseniz daha neler neler var... AYDINLANMA EMRE KONGAR Ziya Gökalp, Mozart, Babac ve Shakespeare Imam-Hatip Eğitimi, Türkiye'de, sola karşı "mu- kaddesatına saygılı gençler" yetiştirmek gibi yan- lış bir amaçla geliştirilmiş, sonradan bu eğitimi al- mış olanların yargıya ve yönetime de egemen ol- malarının kapısını açmak için, yükseköğretim açı- sından da gerekli olan düzenlemeler yapılmıştır. Ama Imam-Hatip Eğitimi'nin, "normal" eğitime bir seçenek olarak yaygınlaşmasının altında sade- ce bu ideolojik yönlendirme, "Devleti, tarikat gö- rüşlerine yakınlaştırma" ve sonunda "Demokratik Hukuk Devletini" "Çete Devletine" dönüştürerek yönetme anlayışı değil, aynı zamanda, "normal eğitimin bütünüyle çökmüş ve hiçbir işe yaramaz hale gelmiş" olması da yatmaktadır. Bir başka deyişle söylemek gerekirse, bir mes- lek eğitimi olan "Imam-Hatip Eğitimi", sadece, deviet eliyle desteklendiği için değil, aynı zaman- da, "normal eğitim çökmüş ve göçmüş" olduğu için de hızla yaygınlaşmıştır. Türkiye'de "normal" eğitim, bırakınız "iyi insan, iyi vatandaş yetiştirmeyi"', gençlerimizi teknolojik açıdan bile eğitememektedır. Böylece, "normal eğitim "e esas olarak kalan tek işlev, öğrencileri, "Üni- versiteye hazıriama" olmaktadır ama, ortaöğretim artık bu işlevini bile yerine getiremediği için, aile- ler, "dershanelere" tonla para akıtmaktadır. • • • Piar-Gallup'un Başkanı BülentTanla, son gün- lerde gençlikle ilgili yeni bir araştırma yaptı. Bugünkü gençliğin sorunları ve çözüm yolları hakkında mükemmel bilgiler üreten bu araştırma- yı düzenlerken bana da "Ne soralım?" diye danış- tılar. Ben de bazı temel tutum ve davranışlarla birlik- te, hep merak ettiğim bir konunun da araştınlma- sını, gençlerimizin, ünlü bir Türk Düşünür'ü ile ün- lü üç yabancı hakkında karşılaştırmalı olarak bilgi- lerinin ölçülmesini istedim. Şimdi sıkı durun, işte sonuçlar: Gençlerin yüzde 56.3'ünün, yani yarıdan fazla- sının Balzac hakkında "hiçbir fikri yok". Yüzde 12.2 Balzac'ı bilim adamı, yüzde 6.1 de müzisyen sanıyor. Gençlerimizin yüzde 41.4'ünün Shakespeare hakkında "hiçbir fıkri yok". Shakespeare'in müzisyen olduğunu düşünenler, Balzac'ı müzisyen sananlardan daha fazla: Yüzde 8.4. Buna karşılık bilim adamı diyenler, daha dü- şük, yüzde 3.4. Gençler tarafindan en çok tanınan yabancı kişi Mozart: Mozart'ın kim olduğu hakkında "hiçbir fikri olmayanlar" sadece yüzde 34.8 (Yani gençle- rin sadece üçte biri Mozart'ı hiç tanımıyor, ne bü- yük başan!). Onu edebiyatçı sananlar, yüzde 2.2, bilim adamı zannedenler ise binde 6. Evet, şimdi asıl sürprize, "zumanın zırt dediği ye- re" geliyoruz: Gençlerimizin yüzde 36.1'inin Ziya Gökalp'in kim olduğu hakkında "hiçbir fikri yok". Bu sizin için bir sürpriz değilse, şimdi asıl sürp- rize geçelim: Gençlerimizin yüzde 60.7'si, Ziya Gö- kalp'i edebiyatçı sanıyor: Gökalp'in asıl mesleği olan "bilim adamlığım" bilenler sadece yüzde 2.0. Bu arada, bu ünlü düşünürümüzü, müzisyen sanan- lann oranının da yüzde 1.2 olduğunu söyleyeyim.. • • • İşte, Imam-Hatip Eğitimi'nden "medet uman" ü\- kemizin genel eğitim düzeyinin "hal-i pürmelali". Ziya Gökalp'i veya Balzac'ı tanımakla, bir türlü düşürülmeyen (dikkat edin, düşürülemeyen değil, düşürülmeyen) yüksek enflasyon oranı ya da git- tikçe bozulan gelir dağılımı adaleti arasındaki iliş- kiyi sorarsanız, size bu kavramların "demokrasi kültürü" içinde bütünleşmiş olduklarını ve bunla- rın bir bölümü eksik olunca ötekilerin de işe yara- madığını söyleyebilirim. web sayfası: http://remzi.com.tr/yazar.html Aras Nehıi taşü Narman'da çığ Haber Merkezi (A.4)- Sıcak havanın. yerini yağışlı havaya bırakmasıyla birlikte sel felaketleri de başladı. Erzurum'da Aras Nehri taşarken Narman ilçesi Yayla mezrasında meydana gelen çığda 50 ev yıkıldı. 25 ev de oturulamaz hale geldi. Mezrada kimsenin bulunmaması, muhtemel cankaybını önledi. Bingöl'dede aşın yağışlar sonucu meydana gelen sel baskınında üç ilçenin ulaşımını sağlayan Bostansuyu Köprüsü yıkıldı, Karlıova-Adaklı ile Kiğı ilçe karayolu ulaşıma kapandı. Erzurum ve yöresinde son günlerde etkili olan şiddetli yağmur da Horasan ilçesi yakınından geçen Aras Nehri'nin taşmasına yol açtı. Nehir kıyısındaki 6 ev sular altında kaldı. Olayda, can kaybının olmadığını belirten yetkililer, selden etkilenen vatandaşlann yakınlannın yanına yerleştirildiğini. hasar tespit çalışmalanna başlandığını söyledi. Yılın 8 aymda kann kalkmadığı ve kar kalınlığının yer yer 3-4 metreyi bulduğu Narman'ın Yayla mezrasına ise Bağnyanık Dağı'ndan çığ geldi. Mezrada kimsenin bulunmadığını belirten yetkililer, bu nedenle can kaybının olmadığını, ancak 50 evin yıkıldığını bildırdiler. Yetkililer, l50hanelik mezrada 25 e\ in de oturulamaz hale geldiğini, bölgedeki kann kalkmasından sonra hasar tespit çalışmalanna başlanacağ'nı kaydettiler. Üç gündür süren Bingöl ve yöresindekı aşın yağışlardan Yiğiıler köyü yakınında bulunan Bostansuyu Köprüsü. dün sabah sel sulanndan vıkıldı. Karlıo\a-Adaklı- Kiğı bağlantısını sağlayan Bostansuyu ^ Köprüsü'nün yıkılmasıyla, üç ılçe \ karayolu ile 40 köyün ^ yolu ulaşıma kapandı. ^ Bostansuyu 3 Köprüsü "nün yıkılmasıyla çok sayıda" araç mahsur kalırken. \ atandaşlar jandarma ekipleri tarafindan askeri araçlarla karşı tarafa '. taşındı. ; Bingöl Valisi Sülevman' Kamçı. baskında can \e mal kaybının olmadığını. sel geen bölgede gerekli önlemlerin alındığını \e Karayollan ile Köy Hizmetleri ekiplerinin çalışmalannı sürdürdüğünü bildrdi. Öte yandan. Ser\i bucağında da sel sulan >üzünden yüzlerct dönüm ekilı alan:r su altında kaldığı belrtiM.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear