23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 MART 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlıktan tiirbanlı notere ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Adalet Bakanlığı. noterlık stajını tamamlayıp mazbata almak için tiirbanlı fotoğrafla başvuran iki bayanın baş\urusunu kabul etmedi. Adalet Bakanlığı Hukuk Işleri Genel Müdürlüğü. noterlik için başvuruda bulunan Ü. K. ve I. Ç. adlı ikı bayana yetki \ermedi. Genel Müdür Bülent Gökgöz. gerekçe olarak iki bayanın başvuru dilekçelennde bulunan tiirbanla çekilmiş fotoğraflarını gösterdi. Karatepe'ye davayeni • KAYSERİ (Cumhuriyet) - Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe hakkında. Kanal D'de yayımlanan "Söz Fatoda" programında. eski İmar Daıre Başkanı Mustafa Altun'a hakaret ve tehdit ettıği ıddıasıyla dava açıldı. Kavseri Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca hazırlanan iddıanamede. Karatepe'nin suçunun "kısını ikrarve bilirkışı raporları ıletespıt edildiği" belirtildi. İddianamede Karatepe için."basın yoluyla hakaret"' suçundan 6 aydan bır yıla kadar hapis istendi. Çiller hükümete yüklendi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Iktidar ortaklanndan reform paketi ve erken genel seçim çağrısına ret karşılığı alan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. dün yapılan grup toplantısında. ANAP ve DSP'v i birbirlerinin usulsüzlüklerine göz yummakla suçladı. Çiller. '•DSP. ANAP'm yokuzluklarına. ANAP da DSP'nin ıdeolojik tasarruflarına ses çıkarmıyor. üyum adına, Alpaslan'ın cuma hutbesini ders kitaplanndan çilcarrîifar" dedi. • • J "" • • Omttonık, Taner'i eleştirdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. De\ !et Bakanı Güneş Taner'i eleştirerek "Taner hiç konuşmasa enflasyon daha çabuk düşecek" dedi. Taner'in konuşmalannın enflasyon beklentilerini yükselttiğini kaydeden Cindoruk. •'Enfla>von beklentisinı psikolojık olarak kırmak gerekiyor" dedi. Şevki Yılmaz'a dava yağmupu • ANkARA(Cumhuri\et Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Avrupa Mıllı Görüş Teşkilatı'nın V'ıyana'da düzenlediği toplantıdaki konuşmasında Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar'ın kışilık haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle. mılletvekıllıgı düşürülen Şevkı Yılmaz aleyhinde 4 aya kadar hapis cezası ıstemiyle da\r a açtı. Başsavcılık. daha önce Yılmaz hakkmda iki dava dahaaçmışti. Yılmaz'ın kabulü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılma?. ABD'deki Musevi derneklerinın temsilcileriyle öğle >emeğınde bir araya geldi. Yılmaz. yemekte yaptığı konuşmada ABD Kongresi'ndekı bazı etnık lobilerin Türkiye-ABD ilişkilerine zarar verdiğini bildirdi. Yılmaz. Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkı>e için >aş.amsal önemi oiduğunu belirtirken. Ortadoğu barış sürecindeki tarafların sözlerini verıne getirmeleri uyarısında bulundu. ABD'lı he>et daha sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Ece\ it'le de görüştü. Marmara Lniversıtesı lletışıın Fakültesi kımliğimı kaybettım. Hükümsüzdür. HCLYA KÖYLC Adınıa zimmetü 47751 No'lu muayene kaşemi ka>bettim. Hûkümsüzdür. BAHTİYAR TLRKER Askeri kaynaklar, hükümet içinde yaşanan tartışmadan duyduklan rahatsızlığı dile getirdiler 'Türban, şerîatçı iiniforma' LALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Askerler: ımam- hatip liseleri ve üniversitelerde ye- niden gündeme gelen türban tar- tışmasıvla ılgıli olarak hükümete ~L niforma tcktir. İkJsinin ortası olmaz" mesajt verdiler. Askerler bu görüşleriyle. koalısvon hükü- metinin imam-hatip liselerinde kız öğrencilerin başlannı örtebıle- cekleri yolunda bır orta vol arayı- şına girmesine de tepkilenni orta- ya koydular. Görüşlerine başvurduğumuz üst düzey askeri kaynaklar. ünı- versite \e imam-hatip liselerinde kız öğrencilerin başlannı örtüp • Türbanın şeriatçılar için bir ideolojinin üniforması olarak görüldüğüne de işaret eden bir asken kaynak. "Cniforma tektir. Sivil hayatta da bu üniforma kız öğrencilerin başlan açık okullara devam etmesidir. Bu işin orta yol formülü olmaz. 28 Şubat kararlanna hükümet de mutabık kaldı" dedi. örtmemeleri konusunda hükümet ıçınde vaşanan tartışmadan duy- duklan rahatsızlığı da dıle getir- diler. Türbanın şerıatçılar için bır ideolojinin üniforması olarak gö- rüldüğüne de işaret eden bır aske- ri kaynak şu görüşü dile getırdi: "Üniforma tektir. Shil hayatta da bu üniforma kız öğrencilerin baş- lan açık okullara dev anı etmesidir. Bu işin orta >ol formülü olmaz. Başlan örtülü ünh ersite öğrenim- lerini tamanılavan kız öğrenciler. iş ha>atına atıldıkJarında başlan- nı açmalan istenecek. Bu durum çok daha bü\ük sorunlara >ol açar." Başbakan Mesut Yıl- maz'ın. türban konusunda kendi çızgilerıne geleceğı düşüncesin- de olduklannı dıle getiren asken kaynaklar. hükümete bu konuda bir da\atmada bulunmalannın söz konusu olmadığını sö> lediler. Ay- nı kaynaklar. "Davatnıava ne ge- rek var. Zaten 28 Şubat kararları bu konuda çok açık. Bu hükümet de 28 Şubat kararlanna uymayı taahhüt etti" dıyerek: çağdaş gı- yım konusunda ıktidann da uzlaş- tığı bir karann zaten var olduğu- na işaret ettiler. Millı Eğitim Ba- kanlığı. öğretmen. öğrencı ve >ö- neticilenn çağdaş kıvafet giyme- lenni isteyen. imam-hatip lisesi öğrencilerinin de Kuran derslerı dışında başlarını örtmeveceğıni belırten bır genelge yayımladı. Genelge. hükümetin tutucu kana- dında büvük rahatsızlık varattı. ANAP. A\ rupa'dakı ruhban okul- larını örnek göstererek buradaki rahibelerin başlarını örtmesi gibi meslek lisesi nıteliğinde olan i- mam-hatiplerdekı kız öğrencile- rin de türban takabileceğini sa- v undu. ANAP. geçen pazar günkü hü- kümet zir\ esınde türban konusun- da geri adım atılmasını istedi. Zir- vede, imam- hatıp lisesindeki öğ- rencilerin kjhk kıvafctte serbest olması \ e bu konuda hoşgörü gös- terilmesi karan alındı. ANAP, üni- versitelerde de türbanın serbest olmasını ıstedı ve kılık kıyafet serbestısinin ınsan haklanyla ilin- tili oiduğunu sa\ undu. İstanbııl Kadın Kuruluşları Birliği'nden iü Rektörü'ne destek ziyareti Kemal Alemdaroğlu yalnız değilİstanbul Haber Ser\isi - tstanbul Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Akmdaroğ- lu'nun sonradan gerı çektığı türban yasağı u) gulamasına destek artarak sürüyor. Hükü- metin. şeriat provasına dönüşen türban gös- terilerine anlayış göstermesıne karşın me- mur eylemlerıne 'cop'la yanıt vermesi ise tepkilere neden oldu. İstanbul "dakı 47 kadın örgütünü temsilen İstanbul Kadın Kuruluşları Bırlıği. dün öğ- leden sonra Rektör Alemdaroğlu'nu ziyaret ederek kendisini desteklediğini belirtti. Prof. Dr. Necla Arat. anayasa. v asa ve hu- kuk kurallarının u>gulanmasını istedikleri- ni belirterek "Bu konuda Rektör Alemda- roğlu'nun valnı/ olmadığını göstermek ve destek vernıek için geldik" dedi. CHP istan- bul tl Başkanı Mehmet Ati Ozpolat da yap- tığı yazılı açıklamada hükümetin. RP'nin kapatılma gerekçelerinin başında gelen tür- ban konusundaki tavnyla gerçek yüzünü or- taya koyduğunu vurguladr. CHP İstanbul ll Kadın Kolu Başkanı Mu- azzez Çelebi de ülkenin aydınlık yannlarını karartmak için 50 yıldır uğraş v erenlerin ka- dının saçını. örtüsünü inanç özgürlüğü adı altında kullandıklannı belirtti. Çelebi. ikti- Kutsal ittifak Uluğbay için gensoru önergesi • BBP, FP. DYP ve MHP-li milletvekillennin imzasını taşıyan önergenin gerekçesinde, Uluğbay'm, ülke j atama ve • ^ "<- görevlendirmeler yaptığı öne sürüldü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türban genelgesi nedeniyle bazı çevrelerin hedefi haline gelen Millı Eğitim Bakanı Hikmet l> luğbay hakkında gensoru önergesi verildi. Önereeyı BBP FP DYP ve MHPİi milletvekilleri imzaladı. BBP Genel Başkanı Muh- sin Yazıcıoğlu ve 20 millet- vekilinin imzasını taşıyan gensoru önergesi. dün TB- MM Başkanlığfna sıınul- du. Önergenin gerekçesinde. Uluğbay'ın. ülke genelinde partizanca atama ve göre\ - İendirmeler yaptığı öne sü- rüldü. Uluğbav'ın göreve başladıktan sonra il ve ilçe milli eğitim müdürleri ile okul müdürlerınin yansını değiştirdiğinin savunuldu- ğu önergede. okul kıtapla- rında da milli-manevi un- surların ayıklanması yoluna gidildigi kaydedıldi. Önergede. türban konu- sundaki uygulamalann din ve vıcdan özgürlüğüne ay- kın oldugu belirtilerek Û- luğbay'ın "taraflı, partizan, suiniyetli da\ ranışlar içinde olduğu \e ülke>i kutuplaş- maya götürdüğü: gtrginliği Ormandırdığı'" öne sürüldü. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Üniversite senatosu eylemlerle ilgili olarak açıklama yaptı , değerlere ödünsüz baghdır' tstanbul Haber Senisi - istanbul Ünıversıtesı (İÜ) Senatosu. son günlerde şeriatçılar tarafından "•türban" balıane edilerek yapılan eylemlerle ılgıli bır açıklama yaptı. 10 Senatosu larafından yapılan yazılı açıklamada şöyle denıldi: - İÜ. kuruluşundan bu yana Türk toplumunun aydınlanma ve çağdaşlaşma sürecıne en bü>ük katkılan yapan bir vükseköğretim kurumu olarak laik. demokratik. sosyal hukuk devletine. Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığın Türk toplumunun vazgeçilmez değerleri oiduğunu vurgular. İÜ. bu değerlere ödünsüz bağlıdır ve bu değerlerın yorulmaz sav unucusudur. - İÜ. ülkemızin bilimsel. kültürel. ekonomik. sosyal ve siyasal yaşamına büvük katkılarda bulunmuş. bu alanlarda öncülük vapmış. mevcut üniversitelere kaynak olıışturmuş. Türkiye'nin en büyük bilim ve eğitim kurumudur. Bu gerçeği ve üniversitenin yetiştirdiği uluslararası üne sahip bilim adamları ve bilimsel çalışmalannı görmezden gelmek; Türk bilim, kültür ve öğretim hayatını inkâr etmekle eşanlamlıdır. Bu sebeple. bazı siyasilerin bu kuruma yönelttikleri saldınyı üzüntü ve endişe ile karşıladığını kamuoyuna duyurmayı bir borç sayar. dar hesabı yapanlann sivasi tslamın sofra- sında kadını meze yaptıklannı vıırgulayarak "Kadını güçsüzleştirerek erkeklik iktidarla- nnı hâkim kılmak istejenler. bir avuç genç kızımızı emellerine alet etmektedir. Sizi mal gibi görenlere kendini/i satnıav ın. Bugün ba- şınızı örtmeniz için sizi kışkırtanlar. vann si- ze sormadan gözlerinizi çıkaracaklar. Bu oyuna gelmeyin" dedi. İstanbul Tabıp Odası Yö- netim Kurulu da dün yazılı bir açıklama yaparak üni- v ersıtelerin. bılimın üretildı- ği ve savunulduğu alanlar olması gerektiğini vurgula- dı. Açıklamada, bilimin an- cak aydınlık ve açık kafalar- ca üretilebileceği belirtile- rek "İstanbul Üniversite- si'nde yaşananlar ve gerçek- leştirilen müdahaleler. ö/erkliğin oluşturulması ve geliştirilmesine müdahale anlamını taşır. Ne sivasi vö- neümlerini malzeme vapan- lann ne de merkezi yönetim- lerin müdahalesi kabul edi- lemez"denıldı. Sosvalıst İktidar Partisi (StP) Genel Başkan Yardım- cısı Kemal Okuyan, türban yasağı konusunun "özgûr- lükler" başlığı altında ele alınmasının son derece bü- yük bir gaf oiduğunu vurgu- layarak "Hangiözgürlükten bahsfdivorlar. Gencecik in- sanlann be>inlerini ve be- denJerinin esir alınması öz- gürlüğü mü? İnsanlığı ka- ranhğa \e cehalete mahkûm etme özgürlüğü mü? Aydın- lanmm yakma özgürlüğü mü?" dedi. Okuyan, eyleme destek veren sol görüşlü öğ- rencileri de eleştirerek karşı devnmin tabanına yanaşma- nın. sıyasi intihar oiduğunu söyledi. Işçı Partisi Öncü Gençlik İstanbul tl Başkanı Fırat Gökçe Çulhaoglu ise yaptı- ğı açıklamada. 'cumhuriyet devrimi kanunlan'nın üni- versitelerde de uygulanma- sı gerektiğini belirterek ya- pılan türban eylemlerinin herhangi bir başan şansı ol- madığını vurguladı. Çulha- oglu eylemlere destek veren sol görüşlü öğrencileri de eleştirerek "Bunasılsol?So- lun tarihi. irtica>a >« emper- v alizme karşı mücadele için- de yazüdı. Şu anda gelinen nokta, hatalardan dönülme- si vesolun muhasebe vapma- sı açısından da bir fırsattır" dedi. Özgür Gençlik dergi- since yapılan yazılı açıkla- mada. hem türban eylemle- ri hem de bu eylemlere des- tek veren sol görüşlü öğren- cilereleştırildi. IRMIKI AYDIN ENGİN Almanya 16 yıllık bir aradan sonra yeniden bir sosyal de- mokrat iktidara: Avrupa sosyal demokrasisi de yeni bir döne- me hazırlanıyor. Gerhard Schröder önderli- ğindeki Alman sosyal demok- ratları, eylül ayında seçimi ka- zanıp ıktidann dizginlerini elle- rine alabilirler mı bilinmez. Ama Avrupa sosyal demokrasisinin yeni. ama gerçekten "yeni" bir dönemın eşiğinde olduğu su götürmez. Tony Blair'in Ingiliz sosyal demokrasisine çizdiği yeni yön, hatta ondan önceki Ispanyol ve Fransız sosyal demokrat partı- lerindeki değişim ilgi çekti ama hiçbirı Alman sosyal demokra- sısindeki değişim (Yoksadönü- şüm mü demeli?) kadar belirie- yici değildi. Şimdi. sosyal de- mokrasinin anayurdunda, uzun süredir doğum sancılan çeken bebek doğdu ve adı kondu. Hiç kuşkusuz ekonomik gü- cüyle, teknolojik üstünlüğüyle, altyapısının sağlamlığıyla Avru- pa'da lokomotif rolü üstlenen Almanya'nın, sosyal demokrat hareketindeki yeni yörünge, Av- rupa'nın doğusunda. Polonya, Sosyal Demokratlarm Takkesi Çek Cumhuriyeti, Macaristan. Slovakya, Romanya, Baltık cumhuriyetleri ve hatta Ukray- na'yı içine alan uçsuz bucaksız bir coğrafyadaki siyasal arayış- ları derinden etkileyecek. Aynı şiddette olmasa bile Avrupa'nın batısında da (Fransa, Italya, In- giltere, Portekiz) sosyal demok- rasiler etkilenecek. Nedir bu değişimin belli baş- lı yönelimleri? Sosyal demokrasi, gelenek- sel kitle tabanını -işçiler, me- murlar. kent emekçileri- belki terk etmiyor, ama en azından bu toplum kesimierinin, parti programına doğrudan yansıyan "önceliklerini" kaldınyor. Türk- çede "ortadirek" diye adlandır- dığımız kesimleri ve "Sosyal sorumluluklar üstlenmeleri ge- rektiğinin bilincine varmış" bü- yük sanayi kuruluşlarını kucak- layacak politikalara ağıriık veri- yor. Yüzyılın başlarında "kapita- list sömürüyü ortadan kaldır- mak için yumuşak bir geçiş" öneren sosyal demokratlar şımdı 'serbest pıyasa ekono- misi"nin kurallarını tam olarak benimsiyor: devletin küçültül- mesıni, 'özelleştirme"y\sınırla- rına kadar götürmekte arıyor- lar. Sosyal demokrat politikanın temel taşını oluşturan "sosyal devlet", artık çalışmayan tem- bellere bedavadan geçinme olanağı sağlayan, asalaklarüre- ten bir sistem olarak tanımlanı- yor. işsizlik sigortası, yaygın sosyal güvenlik ve sağlık ağı gi- bi "emekçi halk kazanımlan"rv budayacak ekonomi politikala- rı art arda öneriliyor. Willy Brandt, Herbert Weh- nergıbıklasik sosyal demokra- sınin son temsilcilerınin ölümle- rinden sonra, başlangıçta utan- gaçça dile getirilen bu yönelım- ler, şimdi Alman Sosyal De- mokrat Partisi'nın (SPD) "res- men" benimsediği temel politik tercihler oldu. Bu yeni yönelimin bayrağını, Almanya'da Gerhard Schröder taşıyor ve Schröder eylül ayın- daki genet seçimlerde SPD'nin başbakan adayı. Görünüşe gö- re, arkaşına medyadan güçlü bir rüzgâr da aldı. Almanya'da "değişim rüzgârları" esiyor. Hannover'de, Schröder'in başbakan adaylığı kesinleştiği gün, bir avuç Jusos (Jusos: SPD'nin gençlik kolunu oluştu- ran "Genç Sosyalistler"\n kısal- tılmışı) yarışı yitiren sosyal de- mokrat önder Oscar Lafonta- ine'ın Saarland'daki evinin önünde toplanıp hep bir ağız- dan 'International'l söyledi. Al- man sosyal demokrasisinin parti marşı olarak benimsediği, fakat çok uzun süredir duyul- maz olmuş o ünlü ve şanlı Inter- national'i... Klasik sosyal demokrat çizgi- ye yakınlığı ile bilinen Oscar La- fontaine'in evinin önündeki bu küçücük gösteri, Alman (hatta Avrupa) sosyal demokrasisinin çalkantılı bir döneme girdiğinin ve takkelerini önlerine koyacak- ları günün geldiğinin anlamlı bır göstergesiydi. Aslında soru çok yalın: Sos- yal demokrasideki bu değişim (ya da dönüşüm) çağın gerek- lerine uymak üzere bir rota dü- zeltmesı, program temelinde biryenilenme mi, yoksa sosyal demokrasi kendini tümüyle ın- kâr edip tam bir merkez parti- sine mi dönüşüyor? Bunun Türkıye'de de sonuç- ları olması kaçınılmaz. Bizim sosyal demokratlar istedikleri kadar delege hesaplarının, CHP-DSP itış kakışının bata- ğında debelensinler; Avrupa sosyal demokrasisınde yol ay- rımı, onları da karar verme eşi- ğıne taşıyacak. Türkiye sosyal demokratları isteseler de ıstemeseler de önümüzdekı günlerde takkele- rini önlerine koyup iki paragraf yukanda özetlediğimiz soruyu tartışacaklar ve bir yanıt vere- cekler. Üstelik bu (hem Avrupa'da, hem Türkıye'de) sosyal demok- ratlarm bir "parti içi" sorunu fi- lan değil. Sağdaki ve soldaki partileri yeni konumlanmalara zorlayacak önemde, derinlikte ve şiddette bir dönüşüm. Onümüzde izlemesi, tartış- ması ve "tırmıklaması" çok keyifli altüstlüklervar... POLİTİKA GUNLUGL HİKMET ÇETİNKAYA Memur Eylemi Tazyikli su, cop ve göz yaşartıa bomba... Türban eylemine hoşgörüyle yaklaşan polıs, me- murlara karşı neden acımasız? Bu soruya yanıt verebilirsek Türkiye'de demokra- siden, temel hak ve özgürlüklerden söz edebiliriz... Ne yazık ki bu gibi sorulara yıllardır yanıt venlemi- yor... Susurluk kazastyla ortaya çıkan devlet içindeki ör- gütlü çete. hazırianan raporlarla gündeme geliyor, ancak devlet erkini elinde tutan siyasal iktidar bu ko- nuda arpa boyu kadar yol alamıyor... Yeşil kod adlı Mahmırt Yıldınm'ın Ankara Etlik'te- ki evi aylar sonra göstermelik olarak basılıyor. Antal- ya'daki yazlığı da bu arada aranıyor... Ama iş memur eylemine gelince güvenlik güçleri şahinleşiyor... Neden oluyortüm bunlar? Şöyle bir geçmişe bakın, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın, yardımcısı Bülent Ecevrt'in açıklamalarını anımsayın... Daha düne dek ne diyorlardı Yılmaz ve Ecevit? "Memura grevli toplusözleşme hakkı vereceğiz..." Şimdi ise ANASOL-D hükümeti siyasal dayatma- da bulunuyor... KESK Genel Başkanı Siyami Erdem bir konuya açıklık getiriyor, memur eylemlerinin nedenini şöyle yansıtıyor: "Yasak anayasada değil. siyasetçilerin kafasın- da..." Yasaklar siyaset yapanlann kafasının içinde... ;' Yargısız infazlara, faili meçhullere, işkencelere göz yuman düşünce: memurların. sendikal hakları için. verdikleri mücadeleyi içine sindiremiyor... MemurlarAnkara'da, Istanbul'da. ızmir'de haykl-' nyor: "Sahte sendika yasası geri çekilsin!.." Hükümet diretiyor: "Hayır çekmeyeceğız!.." Memurların amacı ortadadır. Onlar laik demokrat, tik cumhuriyete. şeriatçılar gibi başkaldırmamışlar- dır... Eylemin niçin yapıldığını siyasal iktidar görmezlil<5; ten geliyor... Kamu emekçileri kendi geleceklerini belirleme» hakkını kaptırmak istemeyince kıyamet kopuyor...5» Işte bu yüzden memurlar haykınyor: .', "Yılgınlıkyok, direniş var!.." • • • ' DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak poiısin me^; murları cop, göz yaşartıcı bomba. tazyikli suyla da-: ğıtmasını şöyle yorumluyor: "Dün devlet Kızılay Meydanı'nda kendi kendisini dövmüştür..." < Türkiye'de "demokrasi, özgürlük" diyenlere bas- kı ve şiddet uygulanırken "Şeriat isteriz" diyenlere ise "sevgi ve saygı" gösteriliyor... Gerçek sendikal hak ve özgürlük isteyen memur- lar Ankara sokaklarında coplanıp tekmeleniyor... Budak diyor ki: "Devlet bizi dövsün diye vergi vermiyoruz..." Memurlar salt Ankara'da dövülmedi. Memurlar Is- tanbul'da da saldırıya uğradı... Atlı ve köpekli saldırılarda memurlar de§Jf] mokratik devlet ayaklaraltınaalındı... ••, r , DlSK'e bağlı Tekstil işçileri Sendikası dâ saldırıya sert tepki gösterdi: "KESK'in düzenlediği ve on binlerce memurun katılımıyla gerçekleştirilen eylem sürerken protesto edilen yasa tasansını geri çekmeyen TBMM 'de özel- likle ANAP grubunun, muhalefette iken ifade ettiği ile ters düşen tavn düşündürücüdür. Çünkü, Baş- bakan ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kı- sa birsüre önce, muhalefette bulunurken söyledik- leri hâlâ kamuoyunun hafızasındadır. 'Ben, isyan et- meyen memurun insanlığından şüphe ederim' şek- lindeki sözlerin sahibi Başbakan Yılmaz, bu sözleri daha unutulmadan, en temel haklannı elde etme mücadelesi veren on binlerce kamu emekçisinin ta- leplerini duymazdan ğelmiştir. Türkiye emekçileri olarak, artık, iktidara gelince muhalefette söylediklerini bir çırpıda unutuveren, kendi söylediklerinin tam tersine icraatlar yapan si- yasi partileri istemiyoruz. Halkına değer veren, ikti- dar koltuğunda oturmalannı, yine şüphesiz halka borçlu oiduğunu hiçbirzaman unutmayan ve görev- lerinin, kişisel menfaatlan için değil, ülke için çalış- mak oiduğunu bilince çıkarmış, güvenilir yönetici- ler istiyoruz. Bir bütün halinde mücadele eden ül- kemizin sivil toplum örgütleri, siyaseti gerçek anla- mından uzaklaştıran politikacılara hesap sormasını bilecektir." • • • Memur eylemleri tüm yurtta dalga dalga yayılı- yor... ANASOL-D hükümeti eğer demokrasiye. temel hak ve özgürlüklere inanıyorsa 'Kamu Görevlileri Sendikaları Yasa Tasarısı'n\ geri çekmelidir... Yasa tasarısı, 1993 yılında Türkiye tarafından onaylanan 151 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesine aykırıdır... Işte bu nedenle memurlar haklıdır... Destekliyoruz!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya ' raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Sandalye sayısı 140'a cıktı Fazilet Partisi ismini değiştirmiyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Fazilet Parti- si'nin (FP) isminin değış- tirilmesınden vazgeçildıği bildirildi. Parti amblemini belirlemek üzere çalışma- lar sürdürülürken farklı bir imaj yaratma gayretiyle parti vitrininin yenılenece- ği belirtildi. Kuruluşundan bu yana belirlenemeyen parti amblemi için önen- len seçeneklerle ilgili ka- rann da önümüzdekı gün- lerde verileceği bildirildi. Bu arada. eski RP millet- vekillennden>enıkatılım- larla FP'nin TBMM'deki sandalye sayısı l40'a\ük- seldi. RP'den sonra yeni bir partiyle yola devam edil- mesi görüşünü savunan v e bu nedenle şimdıye kadar FP'ye katılmayan Divar- bakır milletvekilı Haşirn Haşinıi. İstanbul mılletve- kili Mukadder Başeğmez ve Gaziantep milletvekili Nurettin Aktaş'ı ıkna ça. j baları dün sonuç v erdi. Ü'ç milleUekiiinın yanı sıra Gümüşhane milletvekıH LütfıDoğan. istanbul mıh- letvekili Süleyman Arff Emre ve Mardm millef- vekıli Fehim Adak da FP'vekatıldı. FP'nin "Yeni bir paıü olduğu ve RP'nin devamı olmadığı" ızlenımı \etv meye çalışan parti kur;' mayları taşra örgütlenme- sinden önce yeni bir genef merkez yapılanmasıv la il- gili olarak tüzüğün değiş,- tirilmesi için başlatılan ça- lışmaları hızlandırdılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear