14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 1998 CUMARTESİ HABERLER DYP'den seçim önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel seçimlerde ittifaklara olanak tanıyan yasa önerisinı Meclis'e veren DYP. seçım önergesi için harekete geçti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, ''Önergeyi gelecek hafta veririz" dedi. Kapatılan RP'nin örgütlerini yeni bir yapılanmayla toparlamaya çalışan FP ise seçim için kesin bir tavır ortaya koymayarak değerlendirmeyi önerge sonrasınabıraktı. Maliye'den Çillen dosyası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel Başkanı Tansu Çıller'in eşi ÖzerÇiller'in.TBMM'de kunılan sonışturma komisyonuna sunduğu evrakta sahtecilik yaptığı ve yanlış bilgi verdiği gerekçesiyle 8.5 yıla kadar hapis cezası ıstemıyle yargılandığı davaya Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Maliye Bakanhğı, ÇiUer'in ABD'ye servet transferiyle ilgili olarak hazırladığı dosyayı mahkemeye ılettı. Mahkeme dün esas hakkındaki göriişiinü hazırlaması için dava dosyasınm cumhuriyet savcılığına verilmesini kararlaştırdı. Işçi Demokrasi Partisi kuruluyor • AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyalizmi benimseyen Işçi Demokrasi Partisi kuruluyor. Parti girişimcileri arasında Çiğdem Özbaş, Betiil Genç, Sertuğ Çiçek, Türkan Uzun, Gökmen Aldoğan, Ali Gün, Tülay Koçak ve Hüseyin Çınar'ın bulunduğu kaydedildi. Girişımciler, 'çogunluğun demokrasisi olan aşağıdan sosyalizm' için mücadele edeceklerini belirttiler. GSM devri için ek süre • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkcell ve Telsim'in GSM lisans devir bedellerini ödememeleri durumunda ihalelerin erteleneceğıni söyleyen Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'in gen adım atmasıyla sözleşme tarihi bir ay ertelendı. Ulaştırma Bakanlığı ıle Türkcell ve Telsim şirketleri arasında bugün imzalanması öngörülen GSM lisans devri sözleşmeleri. iki şirketin 500'er milyon dolarlık devir bedellerini sağlayamaması nedeniyle ertelendi. Şirketler. devir bedelini ödeyebilmek için ek süre isterken. Bakan Menzir kesinlikle süre uzatımına gidilmeyeceğini söylemişti. Kanserli mahkûm af bekliyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Reşıt Kaynar. kolon kansen teşhisine ve 'tedavı sürecinde infazın ertelenmesi uygundur' raporuna karşın gerekli tedavi ortamına ahnmadı. Reşit Kaynar'ın avukatı Bedia Buran. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Ankara Cumhuriyet BaşsavcılıgYna konuyla ilgili yaptıklan başvurulara yanıt alamadıklannı söyledi. Şişecam Kristal Cam Ödülü • Ekonomi Servisi - Şişecam tarafından Türkiye'de ılk kez düzenlenen Dekoratif Cam Desen Yanşmasf na katılan 133 eserden 8 esere ödülleri verildi. Yanşmada, Şişecam Kristal Ödülü'nü 600 milyon lira para ödülü ile birlikte Izzettin Baki alırken ikinciliği 300 milyon lira ile birlikte Oya Demirbilek, üçüncülüğü de 200 milyon lira ödülle Hülya Bozbıyık aldı. Açıklama • DYP Diyarbakır Milletvekili Salim Ensarioğlu, 23 Mart 1998 tarihinde gazetemizde yayımlanan demecinde bir tümcenin yanlış kısaltıldığını belirtti. Ensarioğlu, "Başbakan Mesut Yılmaz ile komutanlar arasında gızli bir anlaşma var" sözünü kullanmadığım söyledi. • KDP, Şemdin Sakık'ın gitmekte ya da kalmakta serbest olduğunu açıkladı 6 Mlr r Sakık'ı sorgulamadı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), geçen hafta içinde PKK'den kaçarak kendilerine sığman terör örgütünün üst düzey liderlerinden Şemdin Salak'ın gitmekte serbest olduğunu belirterek "Türkiye, onu görmck ya da sorgulamak konusunda herhangi bir istemde bulunmadj" açıklamasını yaptı. Olaym basında yer almasının ardından, Milli Istihbarat Teşkilatf ndan (MlT) 3 yetkilinin Kuzey Irak'a giderek Sakık ile görüştüğü kaydedilmişti. PKK lideri Abdullah Öcalan ile ihtilafa düşen ve öldürülme korkusuyla Kuzey Irak'taki KDP saflanna kaçan Parmaksız Zeki kod adlı terörist Şemdin Sakık'ın durumu belirsizliğini koruyor. Dışişleri Bakanlığı, ellerindeki tek bilginin Sakık'ın KDP bölgesinde olduğunu belirtirken Emniyet yetkilileri de "Getirilmesine çalışryoruz" açıklamasını yapmıştı. Basında yer alan haberler ise MlT görevlilerinin bölgeye giderek Sakık ile görüştükleri ve önemli bilgiler elde ettikleri şeklindeydi. KDP'den dün yapılan yazılı açıklama ise bu bilgileri yalanladı. Açıklamada, "KDP, Türk yetkUilerinin ne onu görmek ne de onu sorgulamak ya da bu çeşit bir şey için istemde buiunmadıklannı doğrular" denildi. Sakık'ın kendilerine 16 Mart 1998'de sığındığını, Öcalan'ın diktatörlüğünü istemediği ve öldürülmekten korktuğu için kaçtığım belirten KDP, "Şemdin Sakık'a kalmak ya da başka bir yere gitmeyi seçme hakkı verilmiştir'' açıklamasını yaptı. 70'e yakın kitle örgütünün desteklediği Atatürkçü Düşünce Derneği mitingi bugün Gericiliğe karşı omuz omuzaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Atatürkçü Düşünce Der- neği (ADD) öncülüğünde 70'e yakın kitle örgütünün işbirliğiy- le düzenlenen "İrticaya Karşı O- muz Omuza" mitingi bugün ya- pılıyor. Miting, Sıhhiye Abdi Ipeİcçi Parkı'nda saat 14.00'te başlayacak. Hükümetin, şeriatçı girişimler ve devletteki köktendinci kadro- laşmaya karşı yeterli önlemi al- maması üzerine düzenlenen mi- tingde. "Türkiye'nin tarikatlar, şeyhler ve meczuplar ülkesi ol- mayacağT vurgulanacak. Mitinge destek veren Işçi Par- tisi (tP) Genel Başkan Yardımcı- sı Hasan Yalçın, Ankara Valili- ği'nin, mitingle ilgili bildiri ve afîşleri yasaklamasını protesto etti. Ankara Valiliği'nin, Ata- türk'ün "Türkiye Cumhuriyeti tarikatlar, şeyhler ve meczuplar ülkesi otamaz" sözünü yasaİda- ma gerekçesi saydığını anımsa- tan Yalçın, "İrtica MGK'nin ma- sasına yaüntamşken, başkentin valisi, Âtarürk'ün sözlerini ya- saklıyor ve irtica sözcüğünün te- lafFuz edihnesinden bile korku- yor" dedi. ADD Genel Sekreteri Meta- met Uğurlu da Yüksel Caddesi önündeki Insan Haklan Anıtı önünde basın açıklaması yapa- rak Vali Erdoğan Şahinoğlu'nun tavnnı eleştirdi. Uğurlu, "Türk halkı. laiklik ve demokrasi kav- ramlannın çarpıtümasma izin vermeyecektir. Devrim yasalan ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri konusunda duyar- h olduğumuzu yinetiyoruz" dedi. Uğurlu, hükümetin, uyanlar üzerine hazırladığı irticayla mü- cadeleye ilişkin tasanlan bir an önce TBMM'den geçirmesini is- tedi. Mitinge destek veren örgüt- ler şöyle: "ADD, AKKAV, Ankara Hacı Bektaş Derneği, Ankara Tabip Odası, 68'liler Birliği Vakfi, An- kara Barosu, Ankara Kitap Kır- tasiyecüer Odası,AÜ ADT ve Bi- lim Ütopya Topluluklan, Batı- kent Düşün ve Sanatevi, Batıkent Emekli Oğretmenler Derneği, Bey Yurdu Derneği, Cemevleri, Cumhuriyet Kaduüan Derneği, CUMOK, Çorum-Der, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfi, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfi, Çağdaş Hukukçular Derneği, DISK, Dünya Dostian Derneği, Edebi- yatçılar Derneği, Eğh-Der, Hacı BektaşH V'eli Anadolu Kültür Vakfi, Halkevleri, Harita Kadast- ro Mühendisieri Odası Ankara Şubesi. Hüseyin Gazi Derneği, IMO, Jeoloji VIühendisleri Oda- sı, Kent Koop, Kızdırmak Derne- ği, Kız Teknik Oğretmenler Der- neği, KİGEM, Kimya Mühen- disieri Odası, Kültür Sen, MK GençlikVakfi, NÜSHED, ODTÜ Mezunları Derneği, Ozanlar Vakfi, Oğrenci Velileri Dayanış- ma Derneği, Pir Sultan Abdal, PEN Yazarlar BirHği, Kül- Der, SABEV, Sanat Kurumu, Sosyal Hizmet Uzmanlan Derneği, TESK, TBB, Tüm Sivil Emekli- ler Derneği, Türk- İş, TTB, Şe- ker-Sen, Türkiye Ormancılar Derneği, Türk Hemşireler Der- neği, Türk İdareciler Derneği, TMBD 1948, Ziraat Mühendis- ieri Odasu Barış Partisi. CHP, İP, Aydınianma 1923 Dergisi, Düşün Dergisi, Kuvayi Medya Dergisi, Kuvayi Milliye Dergisi, MK Der- gisi, Öğretmen Dünyası Dergisi, Ulusal Dergisi. Memduh Oğuz'un irticacı subaylarla ilişkide bulunduğu ortaya çıktı 6 Vali belediyede çahşıyordu' MEHMET DEMİRKAYA Tarikatlarla ilişkisi olduğu iddia edilen Ko- caeli Valisi Memduh Oğuz'un, irticai faali- yetleti nedeniyle ordu ile ilişkisi kesildikten sonra Eminönü Beledi- yesi'nde başkan yar- dımcıhklanna getirilen subaylarla yakın ilişki içinde bulunduğu orta- ya çıktı. Memduh O- ğuz'un, merkez valisi olduğu dönemde Emi- nönü Belediyesi'nde gayn resmi olarak gö- rts yaptığmı ve irticacı subaylan işe aldığını id- dia eden belediye çalı- şanlan, "Ahmet Çetın- sayanın göreve gelme- sinden sonra Atatürkçü, ay dın, demokrat ve Ale- vi 265 işçinin işten aül- masını Memduh Oğuz sagladı" iddıasında bu- lundular. trtica soruşturması lçişlen Bakanlığı'nın irticai fa- aliyetleri nedeniyle hakkında so- ruşturma başlattığı Kocaeli Vali- si Memduh Oğuz'un, özellikle ordu içindeki irticacı subaylarla ilişkisi olduğu öne sürüldü. Memduh Oğuz ile ilgili kamu- oyuna yansıyan haberler üzerine gazetemizi arayan, ancak isim vermeyen Eminönü Belediyesi çalışanlan şu iddialarda bulun- du: "Ahmet Çetinsaya Eminönü Belediye Başkanı olmasından sonra Memduh Oğuz da beledi- yedeçalısmaya başiadı. Resmi bir görevi yoktu, ancak sürekH bele- diyede çalışıyordu. O dönemde Ordudan irticai faaliyetleri nedeniyle aülan subaylar, Kocaeli Valisi Memduh Oğuz ile birlikte. Soldan sağa, Zübeyir Gülabi: Eminönü Belediyesi Zabıta Müdürii, Mem- duh Oğuz: Kocaeli Valisi, Ceyhun Cesur: Ordudan aüldıktan sonra Eminönü Bele- diye Başkan Yardımcüığı yaptı. Daha sonra bu görevden aynldı. Emir Altıntaş: Emi- nönü Belediye Başkan Yardımcısı. merkez valisiydi. Telsiz protokol kodu Tdi. Memduh Oğuz, bele- diyede çatışan Atatürkçü, ay dın, demokrat, ilerici 265 işçinin işten atümasını sağiadı. Çok sayıda ça- lışanın sicilini bozdu. tşten atılan- ların 250'ye yakuunın Ale\i ol- ması aynca dikkat çekici bir ko- nudur. Memduh Oğuz'un albnda resmi plakalı araç vardı ve kendi- sine sekreter de verilmişti. İrticai faaliyetleri nedeniyle ordudan aalan subaylan Memduh Oğuz Eminönü Belediyesi'nde işe aldı. Memduh Oğuz,3 ayük ANAYOL hükümeti döneminde Kocaeli Va- lisi oldu." Belediye çalışanlannın verdi- ği bilgiye göre, Eminönü Beledi- yesi'nde çalışan irticacı subaylar şunlar: Deniz Binbaşı Emir Altıntaş - Eminönü Belediyesi Başkan Yar- dımcısı. Deniz Binbaşı Melih Zopa - Eminönü Belediyesi Başkan Yar- dımcısı. Deniz Binbaşı Ceyhun Cesur - Eminönü Belediyesi'nde baş- kan yardımcılığı yaptı, daha son- ra aynldı. Yüzbaşı ZübeyirGülabi-Emı- nönü Belediyesi'nde zabıta mü- dürii oldu, daha sonra bu görev- den alındı. Memduh Oğuz'un Kocaeli va- liliği döneminde Cumhurbaşka- nı Süleyman DemirePe suikast gırişiminde bulunan İbrahim Gümrükçüoğlu'nun, Eminönü Belediyesi İşletmeler Müdürü Ahmet Orhan Sar'ın yanına gi- dip geldiğini iddia eden belediye çalışanlan, "Gümrükçüoğlu'nun kim olduğunu bümiyor- duk. Ancak suikast ola- yuıdan sonra gazetelerde çıkan fotoğraflardan Gümrükçüoglu'nu tant- dık" dedıler. Itirafçı ülkücü Mur- taza Didûn'in açıklama- lanndan sonra Sar'ın be- lediyeye gelmediğini, ancak maaş almaya de- vam ettiğini öne süren belediye çalışanlan şun- lan belirtti. "Daha önce de kamu- oyuna yansımıştı. Sar, Eminönü'ndeki otopark- lann işletilmesinden elde edilen gelirle Kurtka- ya'daki eğitim alanı fi- nanse edildi. Bunu itiraf- çı ülkücü olan Murtaza Didim açıklamışn. Güm- rükçüoğlu, sık sık Emi- nönü Belediyesi'ne gele- rek Sar'ı ziyaret ediyor- du. Veo dönemde Memduh Oğuz ile üçünün de bir araya geldigi oluyordu." Eminönü Belediyesi Basın Danışmanı Togay Gözütok, Memduh Oğuz'un belediyede resmi hiçbir görev yapmadığını belirterek şunlan söyledi: "Mehduh Oğuz, Başkan Ah- met Çetinsaya'nın yakın arkada- şıydı. Sayın vali de devlet işleyişi- ni iyi bildiği için başkana fahri anlamda danışnıanlık yapıyordu. Sürekli gelmiyordu. Geldiği za- man da ya başkanuı yanında otu- rur ya da başkanuı kullandığı odalardan birinde otururdu. Baş- kan göreve yeni geldiğinde, bir yanlışlık yapmamak için Mem- duh Oğuz'un devlet tecrübesin- den vararlandı." Balıkesir Ülkücüler yurda saldırdı COŞKUN YAMAN _ BALIKESİR - Balıkesir Üniversitesi'nde ögrencüer arasındaki gerginük önceki gece çatışmaya dönüştü. Bir grup ülkücü, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtta sol görüşlü öğrenci- İere saldırdı. Olayda 3 kişi yaralanırken çoğunluğu solcu 73 öğrenci gözaltına alındı. Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunda "hâkimiyet kur- ma" amacıyla başladığı savlanan olaylarda önceki gece öğrenciler karşı karşı- ya geldi. Çıkan çatışmada Özgür Topal. Abdullah Tuncal ve Cstün Toprak adlı öğrenciler yaralandı. Balıkesir tl Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı ekiplerin müdahalesiyle son bulan olaylar sonrası yurtta yapılan aramada bir adet kelebek bıçak, 16 adet değişik tipte bıçak, 80 de- mirçubukelegeçirildi. Ço- ğunluğu sol görüşlü 73 öğ- renci gözaltına alındı. Solcu öğrenciler dün yaptıklan açıklamada, sal- dınlann planlı ve organıze olduğuna dikkat çektıler. Ülkü Ocaklan'nı saldınlar- dan sorumlu tutan öğrenci- ler, "Faşist öğrenciler Ulkü Ocaklan'ndan getirdikleri srvil faşistlerie işoiıüği yapı- yor, yurttaki de\Tİmci-de- mokrat öğrencilere gözdağı vermek istivorlar. Her gün yeni bir Çatiı yetiştiren Ül- kü Ocaklan bütün bu olay- lann sorumlusudur" dedi- ler. IFI$NOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR oral.calislar(5 raksnet.com Bu yazıyı okuduğunuz sırada Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Kongresi bitmiş ve yeni yönetim seçilmiş olacak. Çok sayıda gazeteci katılmasa da basın emekçilerinin bu köklü örgütünde önemli tartışmalar yapıldı. Ilk kez, TGC'nin günü- müzdeki görevleri üzerinde çok farklı bakış açıları dile ge- tirildi. 12Eylül 1980 askeri darbe- sinden sonra tutuklandığımda, üyesi bulunduğum TGC'ye başvurarak hukuki yardım iste- miştim. Türk Ceza Kanunu'nun şimdi yürürlükte olmayan 141. maddesinden yargılanıyor- dum. Yasal bir sosyalist parti- nin yöneticisi olduğum için as- keri yönetimin mahkemelerin- de yargılanıyordum. Bir gaze- teci olarak kendi örgütüme başvurdum ve düşüncelerim nedeniyle açılan bu davada bana yardımcı olmasını talep ettim. Ne yazık ki benim meslek ör- Medya'da Örgütlenme, îş Güvenliği gütüm bana sahip çıkmadı. "Devlete karşı "bir suçlama ne- deniyle yargılandığım için bana yardımcı olamayacaklannı söyleyen bir cevap gönderdi- ler. 1988 yılında katıldığım TGC kongresinde bu olayı dile getirdim ve yönetimin tavnnı eleştirdim. Bu meslek örgütü ne için vardı? Bir gazeteci ola- rak, düşüncelerim yüzünden başım derde girdiğinde yanım- da değilse, o zaman ne işe ya- rayacaktı? Basın llan Kurumu'nda çalı- şan ve cemiyet başkan adayı olarak kongrede konuşan Or- han Taşan; Nail Güreli'yı eleş- tirirken, Metin Göktepe dava- sını TGC yönetiminin izlemesi- ni, "ideolojik amaçlı" olarak görüyor; Göktepe gazeteci ol- madığı için, onun öldürülme- siyle ilgili yürütülen faaliyeti de "maksatlı" buluyordu. Gökte- pe neden gazeteci değilmiş? San Basın Kartı yokmuş ve sol radikal bir gazetede kadrosuz olarak çalışıyormuş. Taşan, başka şeyler de söy- ledi. Taşan'ı bir çoğunuz tanı- mayabilirsiniz, onun görüşleri- nin ne önemi var ki, bu köşeyi onun söyledikleriyle işgal edi- yorsun diyebilirsiniz. Belki de haklısınız. Ancak, TGC gibi önemli bir meslek örgütünde başkanlığa aday olan ve yıllar- ca yöneticilik yapmış birisi, böyle söylüyorsa, önemli bir sorunla karşı karşıyayız de- mek. Unutmayalım ki bütün top- lumdaki çürüme gibi basın mesleği de önemli bir kriz için- de. Tekelleşme, hatta kartelleş- me ciddi olarak bu mesleği kö- şeye sıkıştınyor. Tekelleşme ile gazetecilerin örgütsüzleşmesi atbaşı gidiyor. 1980 askeri dar- besi öncesi, neredeyse bütün gazetelerde sendika vardı. Tür- kiye Gazeteciler Sendikası, bü- tün gazetelerde örgütlüydü ve bu kurumlarda çalışanların haklannı koruyan bir işlev yeri- ne getiriyordu. 12 Eylül askeri darbesi, sen- dikalaşma yasasında yaptığı değişikliklerle ve emekçiler üzerinde kurduğu baskı siste- miyle örgütleri çökertti. Bun- dan basın emekçileri de nasip- lerini aldılar. Büyük gazeteler, birer birer bu gazetelerdeki sendikalan temizlediler ve şu anda Cumhuriyet gazetesi ve bir iki ajans dışında hiçbir med- ya kurumunda sendika yoktur. Açıkçası gazetecilerin şu anda haklannı savunacak bir öngüt- lerinden söz edilemez. Birçok gazeteci arkadaşım, günlerdir memurların toplusözleşme ve sendika hakkını savunuyor. Çok da iyi ediyor. Peki ya ga- zeteciler, onlann hiçbiri sendi- kalı değil. Gazeteciler kendi sö- küğünü dikemiyor. Gazeteciler Cemiyeti'nin kongresi, küçük topluluklarta yapılıyor. Basında örgütlenme bir krize sürüklenmiş durum- da. Askeri darbeler, insanları örgütlerinden uzaklaştırdı. Bu örgütler işlevsizleşti. Işte bu aşamada, gazeteci kılığında devlet görevlileri türedi. Onlar, bu baskılardan aldıklan güçler- le her şeyi söyleyip, her şeyi yapmayı kendi haklan olarak gördüler. Örgüt ne için var? Gazeteci- lerin mesleklerini rahatça ya- pabilecekleri, onların toplumu hiçbir baskı altında kalmadan haberdar edebilecekleri bir or- tam için mücadele etmesi için. Öldürülen bir gazeteciye bile sahip çıkmayı suç sayan anla- yış, ne işe yarar, artık cevabı sizverin... .Nerelerden nerelere geldik... CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Mustafa Güner'i Sevmek Mustafa Güner adının okura bir şey çağnştıraca- ğını sanmıyorum. Benım sözünü edeceğim Musta- fa Güner, ne ünlü bir sanatçı, ne siyasetçi, ne yük- sek sosyeteden ne de mafyadan biri. Özetle, toplum onu tanımıyor Yazı konusu olabileceği düşüncesiy- le öyküsünü gazeteden kesip saklamasam, bu adı ben de çoktan unutmuş olacaktım. Ama Mustafa Güner, akıldan kolay kolay çıkmayacak bir olayın kahramanı. Gazete kesiğindeki öyküyü aktardığım- da onu hemen anımsayacaksınız. "Köprüde ilginç intihar girişimi" başlıklı haberin ilk bölümü şöyle: "Maddisorunlaryûzünden bunalıma giren 49yaşın- daki Mustafa Güner, Göztepe'den bindiği taksiyi Boğaz Köprüsü üzerinde silah zoruyla durdurdu. Bir anda korkuluklara çıkan, elindeki nıhsatsız tabanca- yı da kafasına dayayan evli ve iki çocuk babası Gü- ner, polislerın ikna etmesi sonucu kurtanldı." Habe- rin yanında bir de renkli fotoğraf: Mustafa Güner, sol koluyla köprünün korkuluğuna sanlmış, sağ elinde- ki tabancanın namlusunu sağ kulağının içine yerieş- tirmiş, gözleri o an için kapalı, derin bir düşünceye dalmışçasına duruyor. Kır düşmüş sakalları, seyrel- miş saçJan, düzgünce ve spor giyimiyle, benzerine sıkça rastlanabilecek herhangi bir insanımız. Oyküyü aynı akşam bir TV kanalında da izledim. Zaten o günün çarpıcı haberi, Mustafa GünerMn Bo- ğaz Köprüsü'ndeki tabancalı intihar girişimiydi. Fa- kat gazete haberindeki bir aynntı, TV haberinde do- ğal olarak ön plandaydı: Polislerin "ikna" çabası ve polislerle Mustafa Güner arasındaki konuşmalar... Kafa göz yararken ya da suçlu yakalarken görmeye şartlandığımız güvenlik görevlilerimizi, Mustafa Gü- ner'i yaşama döndürmek için alabildigine yumuşak bir sesle, alabildigine akıllı şeyler söylerken izlemek çok ilginçti... Aynı ölçüde ilginç olan bir başka şey, Mustafa Güner'in bu yumuşak ve akıllı sözler karşı- sında, sevgi görmeye alışmamış bir çocuğun bek- lenmedik bir sevgi davranışıyla karşılaştığında yap- tığı gibi zaman zaman diklenip yabanileşmesi, za- man zaman sözcüğün tam anlamıyla tereyağı gibi erimesiydi... Bu vodvil görüntüleri ve diyaloglan bir süre böylece devam ettikten sonra oldukça gevşe- yen Mustafa Güner TV kameramanlanyla fotoğraf pazarlığı yaparken bir anlık dalgınlığından yararlanan polisler onu kıskıvrak yakalayıp parmaklığın öte ya- nına aldılar. Mustafa Güner'in yüzünde bu sırada yansıyan sevinç, bence, yaşama dönmüş olmaktan çok, gördüğü bu toplu ilgi ve sevginin sonucuydu... Nitekim yücegönüllü bir jest yapmaktan da geri kal- madı: Çekilen fotoğrafların, elde edilecek gelirin lö- semili çocukların yararına kullanılmak koşuluyla TV'lerde gösterilmesine izin vereceğini bildirdi. • • • Öykünün devamını (ya da başlangıcını) yine gaze- te kesiğinden okuyalım: "Güner, bir süre önce Üm- raniye'dekı arsasını bilardo salonu karşılığında sat- tığını belirterek 'Müşterinin azlığı nedeniyle burayı kapatmak zorunda kaldım. Aynca sattığım iki daire parasını da borsada batırdım. Bütün bunlar üst üs- te gelince bunalıma girdim 1 dedi." MüStafa Göner.istanbul'a ne zaman, nereÖen gel- di? Geldiği yerde ne iş yapıyordu? Ümranıye'deki ar- sayı nasıl aldı, neden sattı. parasını neden bilardo sa- lonuna yatırdı? Sözünü ettiği iki daire nerededir? Bunlan nasıl aldı, neden sattı, paralan neden borsa- da oynadı? Mustafa Güner, neden bir tabanca taşı- yor? Sabıkası var mı? Öğrenim düzeyi nedir? Han- gi siyasal partinin yandaşıdır? Şu anda nerededir? Ruhsatsız silah taşımaktan hakkında dava açıldı mı? Ruhsatsız tabanca taşımanın cezası nedir? Musta- fa Güner, kendi söyledikleriyle, arsasını ve daireleri- ni batırmış, evli ve iki çocuk babası bir adam olarak bundan sonra ne yapacak? Güvenlik görevlilerinin yumuşak ve akıllı sözleriyle yaşama döndürülmekle ve bir an TV kanallarının ve renkli basının yıldızı ol- makla sorunlan çözümlendi mi? Cin fikirli bir sena- rist Mustafa Güner'le ilgilense ve yurttaşlarımızın pek çoğu gibi onun da bir "roman" olan hayatından di- zi fılm yapsa, belki de bu sorunlar bir ölçüde çözüm- lenirdi... Fakat sanırım böyle bir şey olmadı ve olma- yacak. "Köprüdeki ilginç intihar girişimi", Ümrani- ye'deki kahvelerde ve bilardo salonlannda bile bel- ki artık heyecanını yitirmiştir. Mustafa Güner, elinden heıtıalde alınan tabancası yerine büyük olasılıkla yi- ne bir ruhsatsız tabanca edinecek ve bu tabancanın namlusunu günün birinde belki de bir başkasının şa- kağına dayayacaktır... • • • Boğaz Köprüsü'ndeki tabancalı intihar girişimiyle yaşamında ilk kez topluca bir ilgi ve sevgi gösteri- siyle karşılaşan, belki de en çok bu ilgi ve sevgiye gereksinim duyduğu görülen Mustafa Güner'i sev- meli mi? Doğrusu ben ona ne ilgi ne sevgi duyabil- dim. Çünkü karmakanşık zihinleri, çelişik duygulan, arsalan, borsalan, daireleri, bilardo salonlan ve ruh- satsız tabancalarıyla bu Mustafa Güner'ler. yaşa- makta olduğumuz çarptk düzenin hem zavallı sonuç- lan hem de artık küçümsenemeyecek ölçüde neden- leridir. ÇAĞDAŞ f B j YAYINLARI Hikmet Çetinkaya SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL HİKMET ÇETİNKAYA SEVDANIN .ADRESİ| BEIJJ DEĞİL : Incelemedığınız bir olguyu nasJ bılebilirsınız ki! Ya da ianırrujığınızı nasıl değerlendırebılırsınu:' Guvenmeyı istedııuz mı. kuşku oîiatkn kalkar da kendınızı adamadınız rru. sevdanın adresı )iier, gide: Usta bir kalem, duygu yuklu bir yürekle birlikte sevdanın adresını i.-amaya \ e de bulmaı a ne dersınız' CumhurİYftt ^ kitap kulübü Çoö Pozoılomo A.S. Türkocoğı Cod. No 39/41 (34334)CaŞoloğlu-TstanbuI Tel:(212)5MCT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear