Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 MART 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ŞtRKETLERDEN
• ARÇELlK, herhangi
bir yedek parçanın
Türkiye'nin en uç
köşesine 48 saat içinde
ulaşması imkânını 2
trilyonluk bir yatınmla
gerçekleştirdi. Genel
Müdür Mehmet Ali
Berkman. Çayırova
Tesisleri'nde açılan
"Lojistik Merkezi"yle 450
çeşit ûrün için 16 bin 500
yedek parçanın anında
bulunup gönderilmesinin
bilgisayarla yapıldığını
söyledi.
• SAGRA, yeni iirünü
"Sagra Prestij Çikolata"yı
piyasa>a sundu. 1994
yılında Bayındır
Holding'in bünyesine
karüğı Sagra, 3Ö0'e yakın
Sagra Special mağazasıyla
tüketicilere ulaşryor.
1998-de 15 milyon doterhk
ihracat hedefi olan Sagra,
başta Rusya, Özbekistan,
Kazakistan ve Romanya
obnak üzere 50'yi aşkın
ülkeye ihracat
gerçekleştiriyor.
A- Tetra Pak
Ambalajın da ötesi
• TETRA PAK
Türkiye'nin "Ambalajın
da ötesi..." gala gecesi dün
gerçekleştirildi. Tetra Pak
Türkiye Genel Müdürü
Jerome Bayle, on yıldır
sürdürdüğü görevini, daha
önce Tetra Pak Pakistan
Genel Müdürlüğü'nü
yürüten Jan Hildingtam'a
devretti. Besteci Tuluyhan
Uğurlu da gecede resital
verdi.
• SİEMENS, ankastre
ürünlerinin yer aldığı bir
CD-ROM hazniayarak
rüketkilerin hizmetine
sundu. CD-ROM
bilgisayarda açıldığuida
bir bilğisa>ar beliriyor.
Burada bulunan Siemens
ürünlerinin üzerine nıouse
ik ükJayarak ürünlerin
tüm özellikleri
avnntılanyla
öğrenilebiliyor.
• FFNE LINE "98
tlkbahar-Yaz"
koleksiyonunu altı
mağazasında sunmaya
başladı. Koleksiyon,"
Hint", "Spor-Abiye",
"Marine" temalannı
taşıyor. Yeni sezonda
"Cacharel" tarafından
özel olarak hazırlanan
"Huit" mayolan da
mağazada müşterilerin
beğenisine sunulacak.
• KOÇSİSTEM,çek
işleme sistemlerine bir
yenisini daha ekledi.
CMR430 modeli çek
okuma sırasında oluşan
yanlış giriş sayısuu
sıfırlayarak, çeklerin
okunnıa siiresini kısaJüyor.
• SINGER Su Filtreleri
Türkiye'de piyasaya
sunuldu. Ürün, Uluslararası
Sağlık Örgütü tarafından
aldığı sertifîkası ile temiz
su ihtiyacına 24 saat cevap
veriyor.
• ECZACIBAŞI-Avon,
bayram tatilini deniz
kıyısında geçirmek
isteyenler için "Günes
Bakım Seti" sunuyor.
Sağhklı bronzlaşmak
isteyenler için hazırlanan
setten en az üç ürün alan
herkese, Avon Bronze plaj
çantası hediye ediliyor.
• ORACLA ve Tofaş,
geçen eylül ayında
başladıklan Insan
Kaynaklan Yönetim
Sistemi Uygulama
Yazılımı çahşmalannı
tamamladılar.
Kutlu Savaş'm raporunda Emlakbank'taki zarann boyutlanna dikkat çekildi
Konut zararı 136 trflyon!NURSEL
KARSAVURAN
Başbakanhk Teftiş Ku-
rulu Başkanı Kutlu Sa-
vaş'm hazırladığı ve ara-
lık ayında Başbakan Mesut Yılmaz
ile Emlakbank'ın bağlı olduğu
Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'e
teslim edilen Emlakbank Raporu,
bankanm uğratıldığı zarann bo-
yutlannı ortaya koyuyor.
Raporda Emlakbank'ın üretimi
veya satışı devam eden 28 konut
projesinin 15 Eylül 1997 tarihin-
dekı geçerli fiyatlarla satılması ha-
linde bile toplam zararının 136
trilyon 360 milyar lira olduğu vur-
gulandı.
Soruştunna açılsın
Başbakanlık'ın 13 Ağustos
1997'de onayı ile oluşturulan he-
yetin hazırladığı " Emlakbank Ra-
poru"nun öneriler bölümünde,
mutlaka gerçeldeştirilmesi gerek-
tiği belirtilen konular.
Başbakanhk Yüksek
Denetleme Kurulu'nun
1995 yilında hazırladı-
ğı "Emlak Bankası
1995 Yıh Raporu"nda
yapılan uyanlarla ben-
zerlikler içerdiği dikkat
çekiyor.
Raporun öneriler bö-
lümüne göre bankanın
üretimi veya satışı de-
vam eden 28 konut pro-
jesinin, tamamının 15
Eylül 1997 tarihli fiyat-
larla satılması duru-
munda bile toplam 136
trilyon 360 milyar lira-
• Bankanın üretimi veya satışı devam eden 28 konut
projesinin tamamının Eylül 1997 fiyatlanyla satılması
durumunda bile trilyonlarca lira zarar söz konusu.
Teftiş Kurulu raporu zarann boyutlannı gösteriyor.
lık zaran olduğu belirlendi. nulması ve aynca etaplar halinde
Raporda, yapılan inceleme, tes- gerçekleştirilmesi planlanan proje-
pit ve değerlendirmeler sonucun- terin ileriki etaplanmn kat karşüı-
ğı yöntemiyle değeriendirümesi ge-
rektiğjn
vurgulandı.
da, projelerin zarar etmesinin esas
itibanyla banka politikalanndan
kaynaklandığının belirlendiği, bu
nedenle "zararü projelerle, tahsis
edilen kaynaklarla nispeten çok dü-
şük oranda kâr etmesi beklenilen
projelerle ilgili soruştunna açüma-
sı" istendi.
Raporda. "tnşaarj devam eden
projelerden benzer mahal listeleri-
ne sahip projelerin, gruplandınla-
rak ayn grupta yer aldıklan halde
ihale fıyatlan yüksek tespit edilen
projelerin fi\ atlanndan indirim ya-
pılması amacı\ la. banka ile diğer iş
inşkneri de bulunan müteahhit fır-
malar nezdinde guişimlerde bulu-
Müteahhitierinriskiyok
Bu arada raporda, Emlakbank' ın
önemli projelerinden olan Bahçe-
şehir projesi ile ilgili olarak, en bü-
yük zarann bu projenin birinci eta-
bında olduğu ve maliyet arttıkça
müteahhit kânnın da arttığı ifade
ediliyor.
Kutlu Savaş'ın hazırladığı ra-
porda baz maliyete dayalı yüzde
20 dondurulmuş kâr sistemi ile
inşa edilen ve arsa ortajdığı ile
gerçekleştirilen projede, ikisi ay-
nı zamanda müteahhit fırma olan
Savaş'ın raporunda neler var?
• Bankanın giderek artan sorunlannın bir
an önce çözümlenmesi için genel müdür ve
yardımcılannın mevzuatta öngörülen nite-
liklere uygun seçimler yapılmah.
• Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) ta-
rafından bir organizasyon şeması oluşturul-
malı.
• Sorumluluk gerektiren görevler, uzun
süreli olarak tedvir ve vekâlet suretiyle yü-
rütülmesme son veribneli.
• Denetimde etkinlik sağlanmalı, ekono-
mik suç kavramına açıklık getirilerek bu kap-
samdaki suçlarla ilgili davalan görecek üıri-
sas mahkemeleri ihdas edilmeli. Cezalarcay-
dıncı nitelik ve ağırlıkta saptanmalı.
• Projesi hazırlanmayan arsalann, avan
ve altyapı projeleri üretilerek arsa olarak çı-
kanhnaîı ve bankaya fmansman yükü getir-
meyen kat karşılığı yöntemiyle tüm firmala-
ra açık ve şeffaf olarak değerlendirilmeli.
• Stok maliyeti göz önünde bulundurula-
rak, saöşlan arttmcı yeni pazarlama yöntem
ve tekniklerinin geliştirilrnesi, pahalı reklam
araçlan ile yapılan tanıtımlann, satışa katkı-
lan üzerindeki olumsuz etkileri değerlendi-
rilmeli.
diğer ortaklann, proje-
ye hiçbir finansman
katkısı yapmadıklan-
na işaret edilerek, mü-
teahhitlerin zarar risk-
lerinin bulunmadığı,
tüm zarar riskini bankanın üstlen-
diği, maliyet artı kâr sisteminde.
proje yönetimi ve kontrolünün
büyük önem taşıdığı belirtildi.
Zarann kontrolden sorumlu
Emlak Pazarlama Proje Yönetimi
ve Servisi AŞ'nin bankanın çı-
karlanm gözetmemesinden kay-
naklandığı kaydedildi.
Ddnci etapta zarar büyûk
Aynca, bankanın 22 Haziran
1992'de ek protokolle sağlanmış
avantajlardan vazgeçilerek 1995'te
aynı koşullarla çeşitli fırmalarla
ikinci etaba başlanmasına karar ve-
rildiğine işaret ediliyor.
Aynı koşullarda devam etmesi
halinde ikinci etapta daha fazla za-
rar oluşacağı kaydedilerek. mevcut
protokol ve sözleşmelerin
incelenerek, daha sonra-
ki etaplara isabet eden alt-
yapı harcamalan ve arsa-
lar üzerinde tesis edilen
her türlü yapılann bugün-
kü fiyatlarla maliyetinin,
paylan banka ve müteah-
hit firmalarca üstlenile-
rek, arsa paylaşımı dahil
zaran önleyecek her türlü
tedbirin bir an önce alın-
ması istendi.
Raporda son olarak
Emlakbank"ın yeni proje-
lere kesinlikle girmemesı
gerektiği vurgulandı.
Yeni iddialar
9 Bahçeşehir'debankayı
zarara ugratan maliyet artı
yüzde 20 dondurulmuş kâr
sisteminden vazgeçilmedi.
• Genel Müdür An dö-
neminde farklı ekspertiz ra-
porlan düzenlenerekPaltnar
karides çiftliğine 5 milyon
dolar kredi verildi.
# Banka aldığı ipotekte
de 8. sırada yer aldı.
% Ceylan tnşaat'la yapı-
lan anlaşmada. bankanm
"yapı yakdaşık birim" mali-
yetine göre >-üzde 67 oranın-
da bir fazlalık gösterdiği be-
lirlendi.
Eski iddialar
# Kredilerdc usulsüzlük
olmasınakarşm onaylanma-
sı için baskı uygulanıyor.
# Usulsüz olduğu ileri
sürülen kredilere banka için-
den gelen direnişi kırmak
amacıyla, kredi yönetmelı-
ğinin değiştinlmesi için ça-
lışma yapılıyor.
9 Emlakbank'ın konut
işinden çekildiğini açıklan-
masına ragmen Mavişehir 2.
etap inşaatının devam etme-
si için Ceylan tnşaat ile an-
laşmaya \'anldı.
# Vönetim kurulu üyesi
YüceJ Alptekin ile genel mü-
dür An arasmda kırmızı te-
lefon bağlanösı var.
# Bankaya MHP'ye ya-
km isimlerden çok sayıda
konuna alındı. Oosyalan
bizzat Bakan Şahin'ın ma-
kamına gönderildi.
Palmar Karides'e usulsüz krediAYŞE \ ILD1RIM
Emlak Bankası'ndaki usulsüz uygulama-
lara her gün bir yenisi ekleniyor. Farklı eks-
pertiz raporlan düzenleyerek Palmar Karides
çiftliğine 5 milyon dolar kredi veren banka-
nın aldığı ipotekte de 8. sırada olduğu orta-
ya çıku. Ceylan inşaatla yapılan anlaşmada
ise bankanın yapı yaklaşık birim maliyetine
göre yüzde 67 oranında bir fazlalık göster-
diği belirlendi. " •
1996 yılını 2.147 trilyon kârla kapayan
Emlak Bankası 'nm, özellikle inşaat sektörü-
nün bankaya getirdiği yük nedeniyle 1997
yıh sonu itibanyla yaklaşık 10 trilyon dola-
ymda zarar edeceği ileri sürüldü.
Erdin An yönetimi, önce Palmar Karides
Çiftliği'ne 5 milyon dolar kredi verdi ve in-
şaatlan kararabağladı. Antalya Manavgat'ta
60 dönüm üzerine kurulu olan Palmar Kari-
des Çiftliği'nin kredi talebine teminat ola-
rak gösterdiği. 19.11.1997'de yapılan eks-
pertiz raporunda değeri 609 milyar lira tak-
dır edilince, geri çevrildi.
Üç ay sonra göreve gelen An'nın yaptır-
dığı ekspertiz raporunda 609 milyar liradan
iki trilyon liraya çıkanldı ve 5 milyon dolar
• Emlak Bankası Genel Müdürü Erdin An, Palmar Karides Çiftliği'nin
kredi talebine teminat olarak gösterdiği, 19.11.1997'de yapılan
ekspertiz raporunda değeri 609 milyar lira takdir edilmesi üzerine daha
önce verdiği kredi teminatını geri çevirdi.
kredi verildi.
Ipotek tahsis edilen taşınmaz üzerinde
yaklaşık 5.2 trilyon liralık ve ön sıralarda te-
sise edilmiş ipotekleri bulunuyor. Banka 8.
derecede ipotek sahibi okiu. 2 yıl 77 gün va-
deli olan kredide bankanın büyük birriskal-
tına girdiği belirtiliyor.
Palmar'ın ortaklannm. lran ve Türk vatan-
daşlan olan Büyük Saber (yüzde 40), Amir
Hassen Saber (yüzde 40). Navid Nassari
Khojesteh (yüzde 9). Şahin Alpaslan (yüzde
2), Gûner Durmay (yüzde 9) olduğu öğre-
nildi.
Topraga gömûlü öz kaynak
Alınan bilgilere göre Emlakbank'ın konut
olarak "toprağa gömülü" öz kaynağı Eylül
1997 ayı itibanyla 169.193 trilyon lira dolay-
lannda, konut stoku ise Ağustos 1997 itiba-
nyla 26 bin 915 bin adet.
Başbakanlık Teftiş Kurulu, Yüksek De-
netleme Kurulu ve Bankanın Teftiş Kuru-
lu'nun verdikleri raporlarda Emlak Banka-
sının konut yapımından çekilmesi, eldeki
stoklar bitinceye kadar yeni konut projeleri-
ne girmemesi istendL
Zaranna sözkşmeler
6.9.1997 tarihınde göreve getirilen banka
yönetimi de bu konuda ciddi adımlar atarak
9.12.1997 tarihindeki yönetim toplantısında,
Mavişehir 11 Etap Projesi'ndeki 4 sözleşme
ile Lodum'lu Projesi'ndeki bir sözleşmenin
yüklenicilerine ihtar gönderdi. Kat karşılığı-
na geçmek için öneride bulunmalannı. aksi
halde sözleşmelerin feshedileceğini bildirdi.
An, Yönetim Kurulunun 12 Şubat 1998
tarihinde lzmir'de yaptığı toplantısında ön-
ceki yönetimce feshi gerçekleşme noktası-
na gelen iki inşaat sözleşmesine devam ka-
ran verdi.
Ceylan İnşaat ile yapılan inşaat sözleşme-
lerinin bankayı büyük zarara uğratacak nite-
likte olduğu \ urgulandı.
Yüksek denefleme raporlan
Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) rapor-
lannda da bankamn fırmayla yaptığı anlaş-
mada yer alan birim fiyatlann yapı yaklaşık
birim maliyetine göre yüzde 67 oranında faz-
lalık gösterdiği belirtildi. Raporda.
u
Banka-
nın baz malrveti 19% yılına eskak edildiğin-
(Je metrekare 27 mihon 640 bin 800 liradır.
Buna karşm 19% yılında rcsmi ga/ftede >a-
yunlanan Y.Y.B Maliyeti, B grubu >apdar
yüksek nitçiikli konutv« apartmanlar için 16
milyon 546 bin liradır" deniliyor.
Sözleşme birim fiyat, YDK tespitine gö-
re 1997'de eskale sonu 53 milyon 899 bin
560 liraya ulaştı. 1998 yılmda eskalasyon
kat sayısının 1.73 olduğuna dikkat çeken il-
gili çevreler, sözleşme birim fıyatının bu kat
sayı ıle çarpılması sonucunda rakamın 93
milyon 246 bin 239 lıraya ulaştığına dikkat
çektiler. Bakan Refaiddin Şahin'ın Ceylan
inşaatın Lodumlu'da yaptığı 3 bin konutluk
ınşaatta anlaşmanın banka leyhine yapıldı-
gını belirtmesıne karşm banka aleyhine yüz-
de 35-65 olarak gerçekleştirildiği öğrenildi.
Gazeteeiüzülmez de sevinmez de
MEHMET SARAÇ
Gazetemiz Emlak-
bank'la ilgili daha öncele-
ri de haberler yaptı. Ancak
5 Mart'tan bu yana yaptı-
ğımız Emlakbank haberle-
rinin bir yanı eksik. Çünkü
haberlerimizde yer alan id-
dialara yanıt verilmiyor.
Genel Müdür Erdin An
tükenmek bilmeyen iddi-
alar karşısmda, "BajTama
kadar bekleyemez misi-
niz?" yanıtlannı gönderdi.
Orduyla hükümeti karşı
karşıya getiren olaylı Tiflis
gezisi aslmda Emlak-
bank'ın şube açılışına da
sahne oldu. Ancak Başba-
kan Mesut Yılmaz'ın "ses-
sizsinema''sı yüzünden şu-
be açılışı arada kaynadı.
Aslmda Tiflis Emlak-
bank Şubesi'nin açılışıyla
da ilgili bir dizi iddia var-
dı. Cumhuriyet, Tiflis'te,
bankanın bağlı olduğu
"Devlet Bakanı Refaiddin
Şahin'in Gürcü kökenü ol-
ması, personeli bile tamam-
lanmamış banka şubesin-
de Türk bayrağının dalga-
landığun görmek istemesj"
gibi iddialara yanıt aradı.
Ancak An bizden köşe bu-
cak kaçtı. Ta ki Tiflis Şube-
si, Başbakan Yıhnaz ve
Gürcistan Devlet Başkanı
Şevardnadze tarafından
açılana kadar.
An'ya "Emlakbank'la
ilgili son gûnlerde basında
yer alan iddialara ne yanıt
vereceği'' soruldu. An,
Cumhuriyet muhabiri ol-
duğumuz hatırlatılmca si-
nirlendi ve "Sizinki iddia
iddia. BayTamdan sonra
yapağınız haberler yü-
zünden üzüleceksiniz. üzü-
leceksiniz- demekle yetin-
di. Bunun üzerine tarafı-
mızdan kendisine gazete-
cinin üzülmek ya da sevin-
mek için haber yapmaya-
cağı hatırlatıldı.
Bankayla ilgili birkaç
gündür yeni yeni haberleT
yapıyoruz. Banka. iddiala-
ra yine yanıt vermemekte
direniyor. llginçtir, gunler-
dir sorulanmızı yanıtlama-
yan sayın genel müdür, şu
sıralar basının önüne çık-
maya hazırlanıyormuş. Bir
farkla: "Cumhuriyet mu-
habirhle beUd sonra_."
ÇtFTÇİ DOSTU / SADULLAH USUMİ
Çittçiye Gelince Para Yok...
Aylardan beri kuşkulu bir bekleyiş
içinde olan milyonlarca şeker pan-
can üreticlsi, nihayet sessizliğini
bozdu. Bütün pancar bölgelerinde
kızılca kıyamet kopuyor. 6 aydan be-
ri devletten alacağını tahsil edeme-
yen üreticiler, ilçe ve illerdeki pancar
kooperatiflerine, ziraat ve ticaret
odalanna başvurarak haklannın ko-
runması için gereken önlemlerin
ahnmasını istiyorlar!..
özellikle bazı bölgelerde 500 ile
600 milyon lira alacağı olan üretici-
lere, üçte bir ödeme yapılmak isten-
mesi büyük tepkilere yol açtı. Bazı
bölgelerde ise henüz ödemenin lafı
bile yok... Sanayi ve Ticaret Bakanı
Yalım Erez'in, pancar bedellerinin
ödeneceğini açıklaması üzerine
kentlere koşan çiftçilerin hemen
hepsi köylerine eli boş dönüyortar...
Pancar üreticileri, 6 ay önce Şe-
ker Şirketi'ne teslim etmeye başla-
dığı pancarların bedellerini hâlâ ala-
madı... Vermeyen devlet... Hem de
kendi devleti... Kendi seçtiği hükü-
metleıt.
Şu anda 1997 yıh ürünü şekerleri
tarn 5 aydan beri yiyoruz... Âma hü-
kümetler hâlâ pancar bedellerini
üreticilere ödemiyor...
Devletin pancar üreticilerine bor-
cu tam 115 trilyon lira. Şeker Şirke-
ti üreticilerden 160 trilyon liralık pan-
car satın almış, Bunun 45 trilyon li-
rasını gübre ve zirai ilaç gibi girdiler-
le kapatmış. Ancak geriye kalan 115
trilyon lira borcunu ödemiyor. Mil-
yonlarca pancar üreticisi de kendi
parasını devletten alabilmek için yal-
var yakar koşturuyor...
Işin en hazin yanı da insan hak-
larından bahsederken dünyaya
meydan okuyan dernek ve kişiler-
den bir tek ses bile çıkmıyor!...
Acımasız uygulamalar
Bu ne biçim hükümet anlayışıdır?
Bu ne büyük acımasızlıktır? Bir dev-
lete veya hükümete kendi vatanda-
şına olan borcunu ödememek yakı-
şır mı?
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal, 20 gün kadar önce Meclis'te
yaptığı bir konuşmada, pancar üre-
ticilerinin alacağı olan 115 trilyon li-
ranın hemen ödenmesini istedi. Hü-
kümete bu konuda ağır eleştiriler
getirdi. Buna rağmen bir sonuç alın-
mışdeğil...
Eskişehir'de, Sakarya'da, Deniz-
li'de, Amasya'da, Trakya illerinde
hükümete karşı büyük tepki var. Ba-
zı ziraat odası başkanlan heyetler
halinde Ankara'ya gittiler... Bu ara-
da Eskişehir'de bütün meslek kuru-
luşlan, dernekler, sendikalar ortak
hareket etme karan aldılar ve bir bil-
diri yayımlayarak hükümeti ağır bir
üsluplaeleştirdiler!.. Eskışehir, Seyit-
gazi, Alpu, Mahmudiye, ınönü Zira-
at Odası başkanlan ile Eskişehir Ti-
caret Odası, Pancar Kooperatifi, Es-
naf Kefalet Kooperatifi, Sanayi Oda-
sı, Taşryıcılar Derneği'nin bildirisi
şöyle:
"Çiftçi, paranın parçalanarak
ödenmesine kesinlikle karşıdır. Mart
ayı sonuna kadar çiftçinin alın teri-
nin karşılığı ödenmelidir. Üretime
hiçbir katkısı olmayan, vergi öde-
meyen rantiyeye ypzlerce trilyon li-
rayı günü gûnüne ödeyen hükûmet-
ler, sıra üreticinin alın terine gelince
fevkalade eli sıkı davranıp, sudan
sebeplerie bu büyük kitleyi yüksek
faiz ve enflasyon selinde boğmak-
tadır. Üretici uyanmıştır, enflasyo-
nun sebebi üreticideğildir. Zira, üre-
ticinin parasızlığından tefeci ve ka-
raborsacılar yaraıianmakta, enflas-
yonu körükleyenler de bu kesimler
olmaktadır. Bir gün çiftçiyi batıran-
lar, seçim yıh gelince peşin ödese-
ler bile, köylünün haftzası nisyan ile
malul olmayacaktır."
İŞÇÎNtN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İteKaka
Bugün yaşamakta olduğumuz en olumsuz olaylann için-
de bile, çoğu zaman gözümüzden kaçan, kimi ayrıntı gibi
görünen, ama çok anlarnlı ve olumlu gelişmelerden söz et-
mek istiyorum. Türkrye'nin, gerçekdemokrasiyi, insan hak-
lannı tam uygulayamamış, yaşayaımamış olsa bile, demok-
rasiyi, insan haklannı amaç edinmiş 70 yıllık bir Cumhuri-
yet deneyimi, toplumsal birikiminden kaynaklanan, Türki-
ye'nin Güney Amerika, Uzak Asya, Ortadoğu, Yugoslav-
ya'ya benzetilmesine engel oluşturan, geleceğimiz için u-
mut oluşturan kimi ayrıntılar..
Manisalı öğrencilerin işkence davasının gelişmelerinin
içinde insanın yüreğinı daraltan, insan haklannın iştetilme-
si anlamında umutsuzluğa sürükleyen oiaylar zinciri, daha
uzun bir zaman sürecı içinde, serinkanlı bakıldığında belki
de olumlu bir işlev yapacak..
Bir düşünsenize, işkence yapan polisi ile işkenceyi orta-
dan kaldırmakla yükümlü iktidann, adalet sisteminin suç or-
taklığını ortaya koyan gelişmelerde, işkenceyi rneşaılaştı-
ran bir büyük kutsal ittifakf!) içinde bile bu iş tamamen ört-
bas edilemiyor. Çocuklanna sahip çıkan aileler, bir avuç in-
san haklan savunucusu hukukçu, aydın, sanatçı, gazeteci
işin içine girince oyun bozuluveriyor. Ite kaka bile olsa, ha-
pisteki gençlerin dışan çıkması, beraat karan verilmiş işken-
ceci polisler için yargı yolunun yeniden açılması gündeme
gelebiliyor.
Aynı şekilde işkencede öldürülen gazeteci Metin Qök-
tepe davasında bugün gelinen nokta, hukuk devletinin iş-
letilmesi, işkencenin önlenmesi aşamasında sayılamasa da
Metin'in kendi kendine duvardan düşüp öldüğü yolundaki
resmi açıklamadan çok ileride. Türkiye'de demokrasinin, in-
san haklannın özlemini duyanlar, "B'ız ne yapabiliriz ki, gü-
cümüzneye yeter?" tembelliğinden kurtulup bıraz daha et-
kili, biraz daha geniş katılımlı, örgütlü, hak arayabilseler; ıte
kaka alınabilen yol çok daha uzun soluklu olacak.
Keşke asken birtiklere girme yasağı konulan üç gazete-
ci arkadaşımıza medyanın gösterdiği haklı duyariılık, basın
özgüriüğünün çiğnendiği bütün alanlar ve bireyler için ge-
çerli olsa. Örneöin, yakın gûnlerde birçok gazeteci arkadaş
için uygulanmışbaşka yasaklar var. Daha kötüsü benzer ge-
rekçelerie patronlan tarafından işten atılanlar bile oldu. Ort-
lann da haklan aransa..
Benim bildığım bugün Cumhuriyet, demokrasi ve laiklik
savunmasında işbtrlıği yapan işçi-işveren-esnaf, milyonlar-
ca üyeyi temsil eden beşlı demokrasi ittıfakı grubu, 12 Ey-
lül sürecinde çok başka yerierdeydiler. Ömeğin işveren ve
esnaf örgütlenmeleri, demokrasiyi katleden 12 Eylül aske-
ri darbesinin yanında yerlerini almışlardı. Özellikle TİSK ve
TÜSİAD'ın bugün artık savunmadıklan, daha ileri bir adım-
la demokratıkleşmesinı ıstedikleri, 12 Eylül'ün yasaklı du-
zeni, anayasasının oluşmasında katkılan, günahlan çok bü-
yüktür. DISK 12 Eylül'ün mağduruydu. Türk-lş kendini ka-
patınnama gibi bir gerekçe ıle de olsa susmayı yeglemişti.
Bugün bir cephede buluşmaları şüphesiz bir aşama. A-
ma ne yaptıklan, örgüt ağırlıklannı, milyonlarca üye gücü-
nü nasıl kattıklan sorusuna yanıt aranırsa yine çok yanlış bir
yerdeler. Yine soaınlann alabildiğıne büyüdüğü aşamalar-
da seyirciler. Demokrasinin, siyasi partılerden sonra en
önemli sivil güçleri olarak ağırlıklannı koymaktan çok uzak
kalıyoriar. Ancak askerler kesin tavır koyup ağırlıklannı, gi-
dişi belirledikten sonraki bir çizgide, "Biz de vanz" anlamın-
da açıklamalarla yetinmekteler.
12 Mart ve 12 tylül'de demokrasiyi kurtarma adına, de-
mokratik düzeni kesen, solu silindir gibi ezen darbeler bile
dünya ömeklerinden farklı, Türkıye'ye özgüydüler. En azırt-
dsen gelırken gideceklennı söyleyerekgelıyoriardı. Bugün as-
ker cephesi çok daha ileri bir çizgide, siyasi partilere, "Siz
sonımluluğunuzu bilin, bize ı'ç bırakmayın" çağnsını yap<-
yorlar. Devletin yönetilmesine ilişkin sorumluluklannda or-
neğin bir ekonorni, ideoloji alanına bulaşmaya kalkışmıyor,
sadece ülke bütünlüğü, re|im çizgısınde kalmayı yeğliyor-
lar. Bu çerçevede de hıç değilse "Şenat ve ülke butünlüğü
tehditlerine seyirci kalamayız. Siyaset sorumluluğunu bil-
sin, gerekenleriyapsın" diyoriar.
Parlamento, siyasi partiler çizdikleri tabloda sanki toplu-
mun gensınde kadmış görünümdeler. Bence olup bitenlere
bakılırsa onlar için bile olumlu sonuçiara vanlabilir. Düşü-
nün ki darbeterin dumadan parti kapatması, sil baştan or-
gütlenme, hete de 12 Eylül'ün yasaklı diizeninde, demok-
ratik gelişım yok editdı. Üstüne küreselleşme, Özal'ın yük-
seten degerlennde sımgeleşen sıyasal kırienmetuz biberek-
ti. Genel dünyada ve bızde yaşanan, yoksullaşma, kayrt dı-
şına kayma, çeteteşme, mafyalaşma ileatbaşı ırkve din ayı-
nmcılığının olumsuz sonuçlan katıldı..
Yıllardır kötü bir siyasal parti oluşmasında, yasaklı dü-
zende, kirlenen liderier ve aynı paralelde kırlenmiş demok-
ratik örgütlenmelerin negatif katkılan ile oluşan bir siyasal
arenada, bugün ite kaka alınmakta olan demokrasi yolunu
bence küçümsemeyelim. En umutsuz tablolarda görünme-
yen bir sağduyu, olumlu el dokunuyor gibi, bir şeyler deği-
şebiliyor. Kimi dengeler oluşabılıyor. Ite kaka bir yol alınt-
yor.
Türkiye bir Yugoslavya'ya, Ortadoğu ülkelerine, demok-
rasinin umut olamadığı ülkelere benzetılemiyor. Gerçek de-
mokrasi, insan haklan standartlanndan, hukuk devleti
düzenınden çok uzak görünüyor olsa bile, oraya doğru ya-
vaş da olsa yürümesini sürdürüyor.
Bakımlı OtomobilOtomobil, kimisi için bir ihtiyaç, ki-
misi için bir lüks, kimisi için de bir ho-
bi, bir merak. Türkiye'de otomobil
sahibi olmak kolay bir şey degil. Her
ay gelen periyodik zamlarla, otomo-
bil alım satımındakı vergi artışlanyla
otomobil satın alabilmek, günden
güne zoriaşıyor.
Kaliteli, güvenli, srfır kilometre bir
otomobil satın almak için 3-4 milyar
parayı gözden çıkarmanız gerekiyor.
Eğer bu kadar paranız yoksa daha
düşük rakamlara ikinci el otomobil-
lere yönelmeniz mümkün. Bu oto-
mobilleri satın alırken de çok dikkat-
li davranmalı, iyi bir servise veya bir
ustaya aracı baştan aşağı kontrol et-
tirmelisiniz.
Satın aldığınız aracın kaportasın-
da ufak tefek çizikler olabilir, bunlar
Istanbul gibi büyük kentlerde ola-
ğandır. Arabanızı park ettiğiniz yer-
de geceleri otonuzun başına neler
gelebileceğini bilemezsiniz. Sabah
kalktığınızda bir bakarsınız ki otomo-
bilinizin kaportası baştan aşağı çizik
içinde, radyo-teybiniz sökülmüş ve-
yahut araç, bıraktığınız yerde yok,
çalınmış...
Baston kilit kullamn
Bu tür hareketleri önleyici ya da
caydıncı önlemler almak mümkün.
Biraz pahalı olsa da otomobilinize
Hyundai Assan'ın işadamlan ve kalabahk aileler için tasarladığı yeni
modeli Starev, satışa sunuldu. Anahtar teslimi 5.6-5.9 milyar arasında
değişen Starex 12 kişuik yoku taşıma kapasitesine sahip.
OtomobiKnizin Balans Ayan
Otomobil tekerleklerindeki ba-
lans ayannın, araba kullanma em-
niyeti üzerinde tesiri var mıdır?
Fazla sürat esnasında belirli her
süratten sonra arabanın ön kıs-
mında ara sıra hafif bir sarsıntı
tespit edilebilir. Sarsıntı, özellikle
direksiyonda kendisini şiddetle
hissettirir. Kimi sürücüler bu sar-
sıntıyı ciddiye almaz ve sarsıntıyı
caddenin engebesineyorarlar. Bu
durum hem araba için hem de
yolcular için son derece tehlikeli-
dir. Bu sarsıntılann sebebi teker-
leklerdir.
Tekerlekler sarsıntı yapıyor ve
sallanıyorsa balans ayarlan bo-
zulmuş demektir.
alarm taktırmanız lehinize olur.
Gerçi otomobili aiarmı varken de
çalıp götürebilen hırsızlar var, ama
en azından caydıncı bir unsur olarak
alarm sistemleri faydalı.
Eğer alarmlar, biraz pahalı geiiyor-
sa piyasada birçok yerde bulabile-
ceğiniz baston kilitleri kullamn.
İkinci el aldığınız bir otomobilde
önemli olan, motorun durumudur.
Aracın kilometresinin orijinal olup ol-
maması, geri çekilme ihtimalinin göz
önünde bulundurulması gerekir.
Eğer otomobilin motoru iyi durum-
da ise ve de araç çok büyük darbe-
ler almamış ise o zaman o otomobi-
li satın alabilirsiniz. Boyası çizik diye
içi pis, torpidoşu solmuş çatlamış di-
ye bir otomobili satın almamazlık et-
meyin.
Günümüz teknolojisi sayesinde
otomobillerin iç mekânını çeşitli
ürünlerle ve de sistemlerle temizle-
yen firmalar mevcut.
Bu firmalardan Ziebart Tidy Car,
yaptığı araç boya koruması, detaylı
iç temizlik gibi işlemlere garanti bile
veriyor. İkinci el yeni aldığınız bir oto-
mobili bufirmalarateslim ettiğinizde
yepyeni bir otomobil geri alıyorsu-
nuz.
Eğer otomobilinizin torpidoşu çok
büyük çatlaklar veya düzelmeyecek
renk solmalan içeriyorsa bunlar için
de bir çözüm yer almakta. Tüm tor-
pido, orta konsol, gösterge tablosu
kenaıian, vites topuzlan, hatta kapı
içleri bile ahşap kaplama yapılabiii-
yor hem de küçük denebilecek ra-
kamlara.
Böylelikle otomobiliniz hem yep-
yeni bir iç mekâna ve hem de terte-
miz bir orta konsola sahip oluyor. Do-
layısryla değer kazanıyor. Eğer oto-
mobilinizin üstünün açılmaanı isti-
yorsanız, her marka otomobilin ta/a-
nını komple açabilen veya sadece
tavan penceresi monte eden firma-
lar da yer alryor.
Meraklısı olduktan sonra güzel,
bakımlı bir otomobil sahibi olabilmek
mümkün.