23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MART 1998 CUMARTESİ CUMHUBİYET SAYFA HABERLER Askerden 3 gazeteciye yasak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay. Gürcistan gezısinde Başbakan Mesut Yılmaz'm "sessiz film' oynayarak anlattıgı 'TSK'de terfı bunalımı" bulundugu yolundakı iddialannı haberleştiren 3 gazetecinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı birimkre girişini yasakladı. Genelkurmay İkınci Başkanı Orgeneral Bir imzasıyla gerçekleştinlen iç yazışmayla Milliyet Gazetesi Yazan Yalçın Doğan. Sabah Gazetesi Yazan Mehmet Ali Birand ile Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcı Yardımcısı Muharrem Sarıkaya'mn 'gazetecilik cıddiyetiyle bağdaşmayan tutumları nedenivle' TSK'nin hiçbir etkinliğine katılmasına izin verilmeyeceği kaydedildi. Tanbaş yine gözattında • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Ürmersitesi Öğrencı Derneğı Saymanı Ufuk Tanbaş dün yine gözaltına alındı. Ufiık Tanbaş"ın okuldan gözaltına ahndığmı arkadaşlannın bıldirdiğını belirten avukatı Figen Erberk. "Tanbaş 10 gün kadar önce de gece evinden gözaltına alınmıştı. Tanbaş"ın ailesı çocuklannın başına bır şey gelmesinden korkuyor" dedi. Erberk. Tanbaş'ın neden gözaltına alındığının bilinmedığinı vurgulayarak gösteri yapılması olası günler öncesinde gözaltıların dikkat çekici oldugunu söyledi. Eğitim-Sen'den Yargıtay'a tepki • İstanbul Haber Servisi - Eğitim-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Yönetim Kurulu. yaptıöı yazılı açıklamayla, 12 Mart'ta Yargıtay'da görülen da\ ada eskı Eğit- Sen Genel Merkez Yöneticisi tlknur Birol aleyhme 1 yıl a|ır hapis cezastntn onanmasına tepki gösterdi. Açıklamada, "Yargıtay'ın bu karan, hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğü anlayışıyla bağdaşmamıştır" denildi. Aksaray'da yangın • tstanbul Haber Servisi - Aksarav Yenıkapı'da Rumen uyruklu turıstlenn kaldığı Konak Otel'de dün sabah 06.45 sıralannda çıkan yangmda 3'ü ağır 6 kadın turist yaralandı. Yangın sonucu otelin ikı katı kullanılamaz hale gelirken varalılann sağlık durumlannın ciddiyetını koruduğu öğrenıldı. 6 katlı olan ve en üst katının sonradan eklendiği anlaşılan otelde yangın merdiveninin 2. kata kadar yapıldığı belirlendı. Coşkunoglu'nun cezası • ANKARA (AA) - Adalet Bakanlığı. eski Karayollan Genel Müdürü Atalay C oşkunoğlu' ndan. mahkemece hükmedilen kamu alacağı olan 14 milyar 406 milyon 324 bın liranın. \asal faizivle birlikte 33 mıl\ar432 milyon 165 bin lire olarak tahsiledildığıni söyledi. Protestocular gözaltında • tstanbul Haber Servisi - 16 Mart K.atliamı'nı protesto gösterilerine katılarak 'Dev-Genç' pankartı açan 2 kişinin de aralannda bulundugu 5 kişi gözaltma alındı. Terörle Mücadele Şubesi'nde yapılan açıklamada. gözaltına almanlarla birlikte 1 adet tabanca, 2 adet kurusıkı tabancanın da ele geçinldiği kaydedildi. rriJ'de protesto • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Teknik Üniversitesi'nde dün bir açıklama yapan 40 kadar sol görüşlü ögrenci. 18 Mart'ta Taksım ve Ankara'da düzenlenen gösterilerde polıs tarafından gözaltına alınan arkadaşlanmn serbest bırakılmasmı istedi. Göktepe davasında verilen karan da protesto eden ögrenciler olaysız dağıldı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, irtica tehdidinin devam ettiğini söyledi 'Hiikümet REFAHYOL gibi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. hükumet ile silahlı kuvvetlerin irtica tehlikesıne bakı- şında farklıhklar olduğuna dikkat çekerek. "Silahlı kuvvetlerin irtica konusundaki du- yarlılığı bugün ortaya çıkmış değil. Bu ke- sime siz iktkiar mücadelesi içinde değilsiniz, iktidar mücadelesi içindesiniz demek akla manbğa sığar mı? Bir başbakan kendi ana- yasal kunımunu iktidar mücadelesi ile suç- lar mı?" dedi. CHP lideri Deniz Baykal. komutanlann yayımladığı bildiriyi dün akşam Kanal 6'da katıldığı Ceviz Kabuğu programında de- ğerlendirdi. Baykal, 55. hükümetin. 28 Şu- bat kararlan sonrasında ortaya çıkan süre- cin sonunda kurulduğunu belirtti. MGK'nin 28 Şubat 1997'de 18 maddelik birbildiri yayımladığını anımsatan Baykal, "Her hükümete ayncasen şunu yapdiye bir anlam getirilmesi sözkonusu değildir. Ama bunun uygulanmasında çeşitii tercddüüer ortaya çıkmışnr. Hükumet REFAHYOL hükümetine özgü bir tehdit algılaması için- dedir" dedi. Başbakan Mesut Yümaz'ın, Tiflis gezi- sinde ve partisinın grup toplantısında dile getirdiği orduya yönelık suçlamalannı eleştiren Bavkal. şu değerlendırmelerde bulundu: "Devletin temel kurumlan ola- rak hükumet ile silahlı kuv-vetlerin irticaya bakış açılannda farkhuk var. Farklılığın ba- CHP lideri Deniz Baykal. sın yoluyla kitleleresunulmasıyanhşına dü- şülmemeliydi. Bunun bir plafformu var. MGK, bu platformdur. MGK toplantısı bir kâbus gibi algılanmıştır. Orava gelmeden birbirlerini etkilemeye yönelik kampanya- lar >apılnıışür." Baykal. irtica tehdidinin sürdüğünü söy- leyerek "Türkiye bunu aşacak bir uygula- ma karannı bekByor. Bu bir siyasi iktidar sorunudur. Rejimin işlemesi bu sorunun aşılmasına bağlıdır. İrtica konusunda nasıl lideri Deniz Baykal, irticayla mücadelede ordu ile hükumet arasında farklılıklar bulunduğunu belirterek "Bu farklılan yansıtma yeri basın değildir" dedi. Mesut Yılmaz'ı askerleri siyasete çekmeye çalışmakla suçlayan Baykal, hükümetin irtica konusundaki net tavnnı ortaya koyması gerektiğini söyledi. CHP lideri. koalisyon hakkında gensoru vermeyeceklerini de açıkladı. bir tavır takınacağı konusunda berraklığa gereksinim var" dedi. TSK ile hükumet arasında ka\ga yaşandığını anlatan Bay- kal. "Ajpr ve vahim bir manzara ile karşı karşıvayız. Bugünkü tablo bir si>asal rejim için olağanüstü bir tabtodur" diye konuş- tu. Deniz Baykal, dün gazetemıze de bir de- ğerlendirme > aptı. Baykal, son gelişmeler- le ilgilı şu sorulanmızı yanıtladı: - Hükümetten desteğinizi resmen ceki- G ÜNEYDOĞU'DA GÜVENLÎK ÖNLEMLERÎ ARTTIRILDI îstanbuTdaki ünîversite öğrencileri ateşyakarak ve halavlar çekerekNevruz'u kutiadılar. (Fotograf: İPEK. YEZDANİ) Nemsz etkinlikleriekudanîyorHaber Merkezi - Yurt genelinde çeşitii et- kinliklerle kutlanacak olan Nevruz için güney ve güneydoğu bölgesinde geniş güvenlik ön- lemleri alındı. Bursa. Urfa ve Batman'da HA- DEP'in etkinliklerine valilikler izin verme- di. Nevruz Bayramı'nı de\ let resmı program- larla kutlamaya başlarken çeşitii yerlerde al- ternatif şenlikler de yapüacak Diyanet tşle- ri Başkanı Mehmet Nuri Ydmaz. yurttaşlan pro\ okasyonlara alet olmamalan konusunda uyardı. Posta Işletmesı Genel Müdürlüğü, Ne\nız kutlamalan dolayısıyla özel gün zarf- ları çıkardı. Nevruz kutlamalan için Siirt'e gidecekolan Başbakan Mesut Yd- maz'ın programı iptal edildı. Baş- bakan Yardımcısı \e Millı Savun- ma Bakanı İsmet Sezgin Nevruz kutlamalanna Dıyarbakır, Şımak ve Cizre'de katılacak Kültür Ba- kanı Istemihan Talay da Diyarba- kır'a gidecek. Ankara 'da 21 Mart Nevruz Bay- ramı nedeniyle HADEP. ÖDP, EMEP. SlP. Halkevleri. Pir Sultan Abdal lCültür Derneğı ve TMMOB'nin katkılarıyla düzenlenen yu- rüyüş bugün saat 12.00'de Sıhhiye'den baş- layarak Tandoğan'a dek sürecek. 'istanbul'da ıse HADEP, EMEP, ÖDP, SlP, çeşitii demokratik kitle örgütleri ve üniversi- te öğrencilen bu gün Nevruz Bayramı'nı 2^ey- tınburnu Kazlıçeşme'de ortaklaşa kutlaya- cak. CHP İstanbul ll Örgütü bugün saat 11.00'de Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda toplanarak Nevruz Bayramı ile ilgili açıkla- ma yapacak. Marmara Üniversitesi tletişim Fakültesi ve tstanbul Üniversitesi Merkez Kampusu'nda ögrenciler, Nevruz'u dün Nevruz ateşi yaka- rak \e halaylar çekerek kutlamaya başladı. Marmara Üniversitesi lletişim Fakültesi kantinınde düzenlenen Ne\ruz şenliginde "Nevruz ateşi çeteleri yakacak", "Yaşasın halkların kardeşliği" sİoganlan ile Kürtçe sloganlar atan ögrenciler, "Nevroz isyandır, özgurlüktür r ' yazılı pankart açtı. • Yurtta çeşitii etkinliklerle kutlanacak olan Nevruz için Güneydoğu'da geniş güvenlik önlemleri alındı. Kutlamalar için Siirt'e gidecek olan Başbakan Yılmaz'ın programı iptal edildi. Milli Savunma Bakanı tsmet Sezgin, Nevruz kutlamalanna Diyarbakır, Şırnak ve Cizre'de katılacak. Kültür Bakanı Istemihan Talay Diyarbakır"a gidecek. Urfa ve Batman'daki kutlamalara valilik izin vermedi. Güvenlik güçlerinin. öncekı gün HADEP. demokratik kitle örgütleri ve gazetelerde y ap- tığı aramalardan sonra dün de İstanbul Tek- nik Üniversitesı (ITÜ). Yıldız Teknik Üniver- sitesi (YTÜ). tstanbul Üniversitesi (İÜ) ve Marmara Üniversitesi'nde (MÜ) gerçekleş- tinlen baskınlar sonunda çok sayıda öğren- ciyi gözaltına aldığı belirtildi. İHD îstanbul Şubesi'nin önünde basın açıklaması yapan Ercan Kanar, Nevruz'un hak ihlallerinin değil insan haklanna saygı- nın günü olması gerektigı söyledi. Kanar, "İHD olarak Diyarbakır'a bir heyet gönder- dik. Arkadaşlanmız, OH ALdeki Nevruz kut- lamalannı izlevecekler" dedi. Nevruz nedeniyle Diyarbakır, tçel, Tarsus. Sıirt. Ankara. Edirne. Tekirdağ. tzmir, Mani- sa. Bursa. Bilecik, Elazığ, Sıvas. Şanlıurfa, Konya \e Karaman'da gerçekleştirilecek et- kinliklere Kültür Bakanlığı da. konserler ve Halk Danslan Toplulugu'nun gösterileri ile katılacak. Bakanhğınetkinlıkprogramına gö- re bugün Diyarbakır'da sanatçılar Belkıs Ak- kale \e Musa Eroglu Türk Halk Müziğı Korosu ile Zekai Tunca da Klasik Türk Müziği Korosu eş- lığinde birer konser verecekler. Sanatçılar İzzet Alonmeşe ile Ar- mağan Elçi Sıirt'te: Kamil SSn- mez ile Yavuz Top bugün tçel'de, >ann da Tarsus'ta konser düzen- leyecekler. Adana Valisi Oğuz Kağan Kök- sal. Nevruz'u hazırladıkları bir program çerçevesınde kutlayacaklannı söy- ledi. Adana Anakent Belediyesi'nın progra- mı çerçevesınde Seyhan Baraj Gölü'nde bu- gün ozan Hilmi Şahbalh bır konser \erecek. HADEP tl Sekreteri Arif Atalay. Nevruz'u Yüreğir ilçe binalan karşısındaki açık alan- da saat 11 00"de kutlayacaklannı söyledi. Batman'da da Nevruz dolayısıyla TPAO, Tüpraş ve Botaş tesisleriyle petrol alanlann- da güvenlik önlemlerinin arttınldığı gözlen- di yor musunuz? - .Artık Mesut Bey kendisi de bu işe son verme gereğıni hissediyor. Buna sorumlu bulmaya çalışıyor. - Siz, 'bir gensoruluk ömürleri kaldı' de- diniz. Hükümeti düşürmek için bir genso- ru önergesi vermeyi düşünüyor musunuz? -Hayır. Ben bır tespıt yapıyorum. Bu hü- kümetin çözülmekte oldugunu, çürüdügü- nü görüyorum. Uzun bir süredir aytıı keli- melerlebunu söylüyorum. Hükumet doğal ömrünü tamamladı. Doğal ömrünü tamam- laması, o anda sona ermesi anlamına gel- mez. Ömrü sona erinceye kadar bir geçiş dönemi yaşanır. Şimdı o dönemdeyız. Bu noktaya hükümetin başansızlığı nedeniyle geldik. Resmi açıklamalarla da biliyoruz ki bu hükumet başansızdır. Enflasyonda mü- cadelede başansızdır. trticayla mücadele- de, Susurluk'ta başansızdır. Her alanda ba- şansızdır, bunu kendilen de ıtiraf ediyor- lar. Böyle başansız hükümetinbu koşullar- da devam ermesi mümkün değildir. Başa- nsızlık bu hükümeti yenı arayışlara sürük- ledi. De\ let organlanyla çatışma yaratarak. o çatışma içinden yeni bir siyasi platform oluşturabilır miyiz arayışına girdıler. So- rumsuzca devlet organlan arasında çatışma yarattılar. Bu da hükümeti sarsmıştır. - Peld, buhükumet nasılresmen bitecek? Siz bu yönde bir adım atmayacak mısınız? - Bizim bu hükümeti resmen sona erdir- mek için adım atmak gibi bırkaranmızyoktur. Biz ge- lişmelen dikkatle ızliyoruz. Bu hükumet de. öyle anlaşı- lıyor ki. artık birisi çıksa da bu işe son verse diye bekle- meye başlamıştır. Bu kişi biz degiliz. - 27 Mart'tan sonra nasıl bir siyasal tablo öngörüyor- sunuz? - Benim bir bekleyis.im yok. 27 Mart tablonun daha bir aydınlık kazanmasına y- ol açacak. - Son grup toplantınızda, 'sağhklı bir seçim planla- ması yapılmair dediniz. Bu yönde ne tür çahşmalar yü- rûtülüyor? - O çalışmalan, hüküme- tin bittiğini itiraf etmesiyle birlikte yapmak uygun ola- caktır. Benim gözümde, hü- kümetin bitme sürecinin son aşamatanna geldiği açık. Bitişe dogru gidiyor. Bunun resmiyet kazanması gereki- yor. Bir yerde resmiyet ka- zanacaktır. Ö çerçevede ye- ni dönemle ilgili açılımlar başlar. Bu arada, bir şey gö- rülüyor ANAP ile FP ara- sında yeni ilişkiler gelişiyor. Yeni bir siyaset çizgisi şe- killeniyor. ANAP yeni bir siyaset çizgisi içine girme- ye başlıyor. Bu, önemli ge- lişmeleri beraberinde geti- recektir. - Seçime nasıl bir hükü- metk gidileceği tarüşmalan sürüyor. Siz, "bu hükümetle de gidilebihr' demiştiniz. Bu fikriniz degişti mi? - CHP'nin seçime yönelik bir müzakeresi yoktur. Se- çim hükümetiyle ilgili bir arayışı. bır talebi, bir müza- keresi yoktur. Önem taşı- yan, Türkiye'nın demokra- tik koşullarda sağlıklı bir se- çime götürülmesidir. tktida- nn devlet imkânlannı, para- sını, kadrosunu kendi siya- si başansı için kullanama- masıdır. Bunun güvencele- rinin verilmesidir. Eşit ko- şullarda bir siyasi yanş or- tamının yaratılmasıdır. Ben hükumet tanf etmedım. Önem taşıyan. de\ letın im- kânlannın bir parti tarafm- dan kullanılmamasıdır. - Birleşme,ittifak çağnnı- n Ecevit reddetti. Bunu na- sıl değerkndiriyorsunuz? - Değerlendirmiyorum. Halkın sağduyusuna havale ediyorum. JSTıIRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Daha gazetelen önüme serip sabah kahvesini höpürdetme- ye hazırlanırken telefon çaidı. Evi aradığına göre bir tanıdık. Ama kim oldugunu belli etme- yecek kadar da uyanık. Selam- sız sabahsız lafa girdi: - Ne o, memleket çalkalanı- yor; Başbakan ile askehye ka- pışmış. Sen tutmuş, üç gün- dür, aydınlanma, Anadolu ihti- lali, kul, yurttaş muhabbetiyle uğraşıyor, Marksizmin el kiia- bmdan paragraf aktanp bilgiç- lik taslıyorsun... Demokrasi mi - darbe mi tartışılırken bu laf ebelikleri ne demek oluyor? Sıkmıyor değil mi, bu konuda yazmaksıkmıyor!.. - Nasıl sıkmaz? Sıkıntıdan patlıyorum... demeye bile kal- madı, "çatr telefon kapandı. Haydaaaa!.. Ben de aklım- ca, tartışmanın tam da göbe- gindeyim sanıyordum. Üç çjündür, en can alıcı noktayı tartıştığım kanısındaydım. • • • Hâlâ da aynı kanıdayım. Ter- sini düşünen okuyucunun fır- İmkânsızı Mümkün Kılmak! çasına rağmen... "Ankara 'da kim, kime ne de- di; o, ona ne cevap verdi; son- ra kim, kimle ne yaptı" düze- yinde birtartışma 28 Şubat'tan bu yana sürüp gidiyor. Genel- kurmay'ın geçen günlerde YÖK'e verdiği brifingin "danis- kalanna", 28 Şubat arifesinde tanık olmadık mı? Tartışma o gün neyse bugün de o: Siyasal Islamın tırmanışı cumhuriyet için bir tehlikeye dönüşmüştür. Bu önlenmeli- dir! Askerler bu "öctev"le işbaşı- na gelen hükümetin yetersizli- ğinden, kararlılık göstereme- mesinden yakınıyor ve bastırı- yorlar. Hükumet de "Bu iş zor kullanarak olmaz" diyor; "Pekı nastl olur" sorusuna yanrt ver- meksizin askerlerle kavgaya tutuşuyor. Bunun adı da "rejim bunalı- mı" oluyor. Bir rejim bunalımı ki hüku- met "Türbanı kesinlikle yasak- ladım. Değil ün/vers/teye gir- mek, sokakta bile dolanmak yasaktır" deyiverse; Fethullah Gülen ve takımınm tutunduk- ları dallan budayıverse bunalım bitecek. Burada bir yanlışlık yok mu sizce? • • • Dört eğilimi Özal usulü çi- mentolayarak oluşmuş ANAP'ın, yönetim düzeyinde temsil edilen siyasal Islamcı kadrolarıyla ve klasik sosyal demokrasiden sapıp Türki- ye'ye özgü bir sosyal demok- rasi (o "demokratik sol" diyor) yaratayım derken milliyetçiliğe, tarikatın iyisi kötüsü deyip Nasrettin Hoca'nın karpuz yemesine dönüşmüş politika- lara saplanan Ecevit'le siyasal islamın tıımanışının önlenebi- leceğine niye inanahm ki? Hem siyasal Islamın etki ala- nında kalan kitlelerden oy top- lamak için ödün üstüne ödün vereceksiniz, hem de "özgür yurttaşlann" düzeni laik ve de- mokratik cumhuriyeti koruya- cak, geliştireceksiniz... Olacak iş mi bu? Keza "Emir demiri keser" darlığında bir strateji saptayıp parti kapatarak, siyasal Islam- cı şirket boykotu uygulayarak, "bataklıkta sivhsinekavıyla sıt- ma mücadelesi programı" çi- zip şeriatçı vali, kaymakam, amir, memur peşine düşerek ve bir yandan da Diyanet Işle- ri kanahyla "ehlileştirilmiş bir Islam" yaratmaya çabalayarak siyasal Islamın tırmanışının ön- lenebileceğine niye inanalım? Fethullah Gülen'de demok- rasiyle bağdaşacak "laik bir Is- lam " arayan ve bulduğunu sa- nıp "Hocaefendi"ye övgüler düzenlerin yanıldığı kanısın- daysanız, yukandaki paragraf- ta özetlenen tutumun da yan- lışlığını teslim etmek zorunda- sınız. "Cami erki" ile demokrasi- nin bağdaşmazlığı, en özlü an- latımını "kul-yurttaş" ikilemin- de buluyor. Eğitim sistemi te- peden tırnağa kulluk bilincini şırıngalarken, devletin halkla ilişkisi, yurttaş-devlet ilişkisini değil, "devlet-uyruk" ilişkisini kurumlaştırırken, hangi de- mokrasiden söz edilebilir; si- yasal Islamın tırmanışı nasıl ön- lenebilir? Laikliği, devleti dinden ve ruhban sınrfların etkisinden fü- müyle anndırmak olarak kav- ramadıkça, gerginliği de rejim bunalımlannı da aşmak müm- kün olmayacak. Dinsel inanç sahibi "özgür yurttaşlar"\a laik ve demokra- tik bir cumhuriyet mümkündür. Ama kul bilincinin ötesine ge- çememiş, kul bilinci sistem ta- rafından sürekli pekiştirilen kit- lelerle bir demokratik cumhu- riyet üretmek mümkün değil. Bunalım "imkânsızı mümkün kılmak" isteyen güçlerin bey- hude çekişmesinden ibaret. POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Metin ve Sinan Gazeteci Metin Göktepe davası bitti... Metin, polis dayağıyla 800 gün önce öldürülmüş- tü... Yirmi iki ay süren yargılamada mahkeme on bir sanık polisten, beşine hapis cezası verdi... Polislerden üçü yirmi sekiz, ikisi otuz dört ay ha- pis yatacak... Işin ilginç yönü, yirmi iki ay süren yargılamada on biryargıçdeğiştirildi... Duvaıiara "Halkların kardeşliği" yazdıklan ya da "Kalemli Çete" kurduklan için 20-25 yıl hüküm gi- yen çocuklanmız ne diyeceklerdi bu 'adilkarar' kar- şısında? Türkiye bir tuhaf ülke... Devlet içinde örgütlü çetelere "Türkiye sizinle gu- rurduyuyor" diyenlerin egemen olduğu birtoplum- da katiller, işkenceciler ellerini kollarını sallaya sal- laya dolaşırken gencecik insanlar, duvarlara yazı yazdıklan için demir parmaklıklar arkasına atılıyor... Türkiye'de herkesin kendisine göre bir 'demok- rasi anlayışı' var... Çeteler ve devleti dolandıranlarbu ülkede 'vatan- sever', 'emektenyana' olanlarise 'vatanhaini'ola- rak tanımlanıyor... Komünizmle Mücadele Dernekleri ve gericilerin 'toplu namaz' gösterileriyle başlayan faşist-dinci örgütlenme, devletin tüm kurum ve kuruluşlannda bugün etkili değil mi? Ya yargıda durum nedir? Ne yazık ki aynı örgütlenmeyi yargıda da görüyo- ruz... Manisa'daki işkenceci polisler aklanırken Metin Göktepe'yi öldürenlerin sadece beşi yedişer yıl al- tışar ay hapse mahkûm ediliyorlar... Acaba Elazığ'da üniversite öğrencisi Sinan De- mirbaş'ı gözaltında işkencede öldüren polisler ne olacak? Belki kanıt yetersizliğinden aklanacak... Oysa kanıtlar ortada: "Sinan işkence sonucu beyin kanamasından ya- şamını yitirmiştir..." Ama Sinan'ın öldürülmesi kamuoyuna pek yan- sımadı... Yani, kamuoyu desteği yok!.. • • • Metin'in annesi Fadime Göktepe diyor ki: "Ben bu cezayı kabul etmiyorum. O kuş değildi, insandı. Onu öldürdüler..." Müdahil avukatlardan Fikret llkiz'in söyledikleri ise bir gerçeğin altını çiziyordu: "Bu davada bir başka sorun da şudur: Mevcut ceza sistemi, Türkiye'nın bugün içinde bulundugu temel ınsan hak ve özgürlüklerini karştlayan birsis- tem olmaktan uzaklaştığının göstergesidir. Yargıla- ma sistemindeki bütün aksayan yönler, yünjtmenin yargıya müdahalesi, polislerin yargılanmasındaki Memurin Muhakematı Kanunu'nun ne kadar çağın gerisinde kaldığı da ortaya çıktı. Bir başka deyışle bu yargılamada yargı sistemi de yargılandı. Yürüt- menin bundan böyle yargıya hiçbir şekilde müda- hale etmemesı gerekir. Yargılama sistemi, temel in- san hak ve özgürlüklerine, özellikle de hukuk ve de- mokrasinin gereğine uygun hale getirilmelidir. Bu- nu istemeyen siyasal iktidann bır gün hukuk, ada- let ve demokrasiye ihtiyacı olabiiir. Yargı çökerse ilk önce onlar altında kalır." CHP Izmir Milletvekili Sabri Ergül de şöyle diyor- du: "Manisa 'daki işkence davasının ardından bu da- va da göstermıştir ki Türkiye 'de işkence, yargısız in- faz ve gözaltında öldürmenin cezası yok..." • • • Fadime Göktepe yorgun ve bitkin... Obir anne... Gözlerinde acının ve hüznün çizgileri okunuyor... Fadime Göktepe soruyor: "Türkiye'de devlet var mı?" Türkiye'de demokrasi bir sınavdan geçiyor... Ama bu sınavda Türkiye başanlı değil!.. Sinan Demirbaş. 1995 yılında işkence sonucu öl- dürüldü... Ben aşağıdaki belgeyi belki yirmi kez ortaya koy- dum. kimseden 'çıt' çıkmadı: "Bir veya daha fazla kişinin, bilgialmak, itirafa zor- lamak ya da herhangi bir başka nedenle kasıtlı, sis- temli veya kasıtsızca, nedensiz birbiçimde bir baş- ka kişinin fıziksel veya mentalacı duymasına yol aç- ması şeklinde, işkence tanımı ile uyumlu olarak de- ğeriendirilebileceği oybirliğiyle mütalaa olunur..." Bu rapordaAdalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Baş- kanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın'ın imzası bulun- maktadır. Tarıh: 9 Şubat 1996 (3544/950821- 4002)... Bir kez daha soruyoruz: "Sinan Demirbaş, işkence sonucu mu ölmüştür, yoksa kötü muamele sonucu mu?" Şimdi de SınırTanımayan Gazeteciler Örgütü Ge- nel Sekreteri Robert Menard'ın Metin Göktepe da- vasının sonucuna ilişkin görüşlerini alalım: "Türkiye henüz demokratik bir ülke değil..." Ne diyorsunuz Sayın Mesut Yılmaz ve Sayın Bü- lent Ecevit? E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (« raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ilhan Selcuk 'Aydınlanma cumhuriyet devrimiyle gerçekleşti' tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kültür- park'ta süren kitap fuan- na TÜYAP'ın konuğu olarak gelen ve 'Aydınlan- ma savaşımında basının işlevi' konulu söyleşiye katılan gazetemiz yazan ve Yayın Kurulu Başkanı Ühan Selçuk. Osmanlı dö- nemmdeki Tanzimat'm 'Batüılaşma'. Atatürk'ün gerçekleştırdiği cumhuri- yet de\riminın de 'aydın- lanma' oldugunu vurgu- ladı. Selçuk, "Avrupa'da 18. yüzNÜda başlayan aydın- lanma, Türkive'de Ata- türk'ün gerçekleştirdiği aklın devrimiyle başla- mıştır'' dedi. Türkiye'de- ki demokrasinin irtica tehdidinin ortadan kaldı- nlmasıyla sağlanabilece- ğine dikkat çeken Selçuk, "tnsankğın keyfı, özgür- lükler için mücadele et- mekle sagtanabilecektir" diye konuştu. Medyanın dünya genelinde tekelleş- me sürecı yaşadığına de- ğinen İlhan Selçuk. Tür- kiye'deki durumun da bundan farklı olmadığını kaydetü. Selçuk şunlan söyledi: "Avdınlanmade- nen gizemli sözcüğüniçin- de basın da var. Basın, ay- dmlanmayia birlikte oluş- muş bir olgudur. Türki- ye'deki medyanın bugün- kü haline baktığımızda gazete sahiplerinin işada- mı oldugunu görüyoruz. Oy sa daha önceki patron- lar, aynı zamanda gazete- lerinin başyazarlanydı. Bu örnekmedyanınduru- munu anlatmava yetrvw."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear