Catalog

Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Va\ın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü- HikmetÇe- tinka\a 9 Yazıi$len .Müdürü İbrahim Yıldız # Sorumlu Müdur Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 lstilıbarat Cengjz Yıldınm # Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir YücHman 0 Makaleler Sami karaören 0 DCızeltme Abdullah Yazıa 0 Fotograf. ErdoğanKöseoğlu 0Bı]gı-Belge. Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulır tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktaj Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner. Ergun Balcı. ibrahim Yıldız. Orhan Bursab, Mustafa Balbav Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk BulvanNo- 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • lzmır Temsilcisı: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S 2 3Tel-4411220. Faks:44191 P#.Adana Temsilcisı:Çetin Yiğenoğlu, inönüCd 119S.No:l Katl, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü Üstön Akmen # Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Büfcnl \ ener#ldare Hüseyin Görer • lşletme Önder ÇeBk • Bılgı- Ijlem Nail İnai 0 Bılgısavar Sıstem Mürü\et Çiler»S,niş FaziletKııza MEDYA C: 0 Yönetim Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran 0 Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel Mudur Yardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80- 513 84 60-61, Faks. 5138463 a\ımla\an vve Basan: Yenı Oun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A Ş Turkocag'ı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul f el (0 212ı 512 05 05 120 hatt Faks (0 212ı 513 85 95 21MART1998 Imsak: 4.33 Güneş: 6.00 Öğle: 12.19 Ikindi: 15.41 Akşam: 18.23 Yatsı: 19.45 BM İPkçılıkla Savaşım Günü H Haber Merkezi - Merkezi Hollanda'da bulunan Milliyetçilik, Irkçılık. Yabancı Düşmanlığı ve Faşizmle Sa\aşım, Göçmen ve Sığınmacıiar Örgütü (LrNITED)21 Mart BM Irkçılıkla Savaşım Günü nedeniyle yayımladığı raporda ırkçılığın dünyayı kasıp kavurduğu vurgulandı. UNITED. fîzikse'l nedenlere dayandınlarak yayılan ırkçılık yanında dinsel temele dayalı bir ırkçılığın da olduğuna dikkat çekti. Güney Afrika'da Sharpeville'de yürürlüğe giren yasayı barışçıl biçimde protesto eden siyah göstericilere polisin ateş açması ve 70 kişinin ölmesi üzerine. 21 Mart 'Irkçılıkla Savaşım Günü" ilan edildi. Küba Festivali • ANTALYA (Cumhuriyet) - Xürkiye"de ilk kez düzenlenen "Küba Festivali"'. Antalya'da Sheraton Yoyager Otel de düzenlenen şenliklerle başfedı. Otelin restoranı. festiVal boyunca Küba yemeklerini müşterilerine sunuyor. Antalya'da 3 gün sürecek 1. Küba Festivali nedeniyle, Kübalıların ünlü Tradicion Cubana Orkestrası. ülkelerinin müziğini. şo\ grubu ise Küba danslannı sunacaklar. Göğüs kanserine ilaç • CHICAGO(AA)- ABDde ilaç ve yiyecekleri denetleyen kurum olan FDA. göğüs kanserine \akalanan çaresiz hastalann. yan etkileri olmasına rağmen Xeloda adlı ilacı kullanmasına izni verdi. Xeloda hapının tümörleri yüzde 25 küçülttüğü bildirildi. Xeloda"nın yan etkilerinin ishal ve ayak- el rahatsızlıklan olduğu ifade ediliyor. Çanakkale tanıtılıyor • ÇANAKKALE (AA) - Yeni Zelanda'ın Kanal 3 Televızyonu'ndan bir ekip. çekim yapmak için Çanakkale'ye geldi. Çanakkale Koleji Öğrenci Konseyi ve belediyenin girişimleriyle davet edilen Kanal 3 ekibi, önce öğrencilerle röpartaj yaptı. Ekip daha sonra Çanakkale'nin tarihi \e turistik bölgelerinde çekim •• yapacak. Okula hayvanat bahçesi • İZMİR(AA)-lzmir"de kurulu Özel Gediz Lisesı. öğrencilerine hayvan sevgısini kazandırmak amacıyla hayvanat bahçesi kurdu. Okulun Halkla llişkiler Müdürü Türel Kırca. öğrencilere doğa ve hayvan sevgisi aşılamak amacıyla ta\-uk. koyun. köpek. kuş ve atlann yer aldığı bir bölümü. okul'bahçesinde oluşturduklannı anlattı. Bakanlık, kesintisiz temel eğitim sonrasında karmaşa yaratan alanlan yeniden düzenliyor 8 yıl eğitime 17 yaş sınırı•/ Anadolu liselerinde Milli Eğitim Şûrası'nda alınan karara karşın Ingilizce öğretime devam edilecek. Gelecek yıldan itibaren fen liselerinde öğretim dili Türkçe olacak. ^ Ilkokul mezunu olup 8 yıllık eğitime devam eden öğrencilerin mezuniyet aşamasında 4. ve 5. sınıf notlan dikkate alınacak. Ilkokul diplomalan geçerli olmayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı, 8 yıllık kesintisiz temel eğitim sonrasında boşluk doğan alanlan tamamlıyor. Anadolu \e fen lise- leri yönetmeliklerine son şeklini veren ba- kanlık. bu okullardaki öğretim dilini de be- lirledi. Gelecek yıldan itibaren bir yıllık hazır- lık sınıfı konulacak fen liselerinde öğre- tim dili Türkçe. Anadolu liselerinde Mil- li Eğitim Şûra karanna karşın İngilızce olacak. 17 yaşma kadar 8 yıllık kesintisiz temel eğitimini tamamlayamayan öğren- cilere. öğrenim durumunu gösterir belge verilecek. Geçen yıl ilkokul diploması alıp da 8 yıllık kesintisiz temel eğitime alınan öğrencilerin mezuniyet sırasında 4. ve 5. sınıf notlan dikkate alınacak. Bu öğren- cilerin ilkokul diploma notu göz önüne alınmayacak. Ilköğretimden Anadolu- fen ve genel liselere kadar tüm alanlarda ye- ni düzenlemelere gıden bakanlık. uygula- malar sırasında karmaşa ve boşluk doğ- maması için tüm il milli eğitim müdürlük- lerini uyardı. Yeni düzenlemeler Anadolu ve fen liseleri: 8 yıllık kesinti- siz temel eğitim sonrasında Anadolu ve fen liseleri yönetmeliği değiştirildi. Gelecek yıldan itibaren hazırlık sınıfı konulacak fen liselerinde öğrenim dili Türkçe olacak. Anadolu liselerinde ise Eski Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağtam döneminde alı- nan ve büyük tartışma yaratan Türkçe öğ- retimden vazgeçilerek. eski sisteme devam edilecek. Öğrenim dili İngilızce olacak. 8 yıla 17 yaş koşulu: Zorunlu öğretim dö- nemi olan 5-15 yaş arası dikkate alınarak, temel eğitim süresine bir sımrlama geti- rilecek. Zorunlu öğretim çağı sonuna ka- dar 8. sınıfı bitiremeyenlerin ilköğretim- lerini tamamlamak üzere en çok 2 öğre- tim yılı daha okumalanna olanak tanına- cak. Ancak öğrencinin okula devamına velinin yazılı baş\nrusu üzerine okul mü- dürlüğünce karar verilecek. Ancak 2 yıl- lık uzatma süresine karşın zorunlu eğiti- mini 17 yaşına kadar tamamlayamayan öğjencilere öğrenim durumlannı gösterir "Öğrenim BeJgesi" venlecek. İlköğretinı diploması: Bu yıl 5 yıllık il- kokul diplomasını alan ancak 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitime devam eden öğren- cilerin 8 yıllık ilkögretim diploması hesap- lanırken, 4. ve 5. sınıf notlan dikkate alı- nacak. Bu öğrencilerin 8 yıllık ilköğretim diplomasında ilkokul diplomalan hesap- lanmayacak. Nakiller: Bir okuldan başka bir okula na- kil yaptıran öğrencilerin belgeleri, aynl- dığı okul ve gideceği okulda 5 yıl sürey- le saklanacak. Geciken ödevier: Herhangi bir nedenle sınavlara katılmayan. ödev ve projesini zamanında teslim etmeyen öğrencinin du- rumu velisine bildirilecek. Veli de çocu- ğunun özrünü en geç 5 gün içinde okul yö- netimine yazılı olarak açıklayacak. Hiç- bir mazereti olmadığı halde sınava girme- yen öğrenci sınav hakkını kullanmış sa- yılacak. Tasannın bir an önce kabul edilmesi için 'eylem' karan alındı Hayvanlar hakkını bekliyor • Hayvan Haklan Gönüllüleri Derneği Başkanı Aysun Sakin, "Bir kişi bir hayvana 'işkence' etmişse bu tasan yasalaştfğında ceza yaptınmı uygulanabilecek. Tasanda 2 milyon liradan lOOmilyona kadar para ile iki yıla kadar hapis cezası yer alıyor" diyor. AYKUT KÜÇÜKKAYA TBMM Genel Kuru- lu'nda bekleyen "Hayvan- ian Koruma Kanun Tasan- sı"nın bugüne dek yasalaş- mamasına tepki gösteren hayvansevenler ve dernek- ler. tasannın bir an önce ya- sallaşması için "eylem" ka- ran aldı. Tasarıyı Meclis gündemine getirmek için ay sonunda Çevre Bakanı lm- ren Aykut'la görüşmek için Ankara'ya gidecek dernek ve vakıftemsilcileri, "Çev- re Komisyonu"nun kabul ettiği metnin yasallaşması- nı beklemeksizin halen yü- rürlükte olan 3285 sayılı " Hayvan Sağhğı ve Zabıta- sı Kanunu~nun kaldırı lma- sını talep edecekler. Prof. Dr. İsmetSungurbey tarafından 6 yıl önce ilk kez Meclis'e sunulan kanun ta- sarısının bugünkü durumu- nu Hayvan Haklan Gönül- lüleri Derneği Başkanı Ay- sun Sakin ile Çevre ve So- kak Havvanları DerneSı Tasarı neler getirecek? Hayvanlan Koruma Vakfı kurulacak Istanbul Haber Servisi - "Hayvan Haklanru Ko- ruma Kanun Tasan»"na göre hayvanlan taşıyan ve taşıtanlar, onlan. uygun ortamlarda taşımak, beslemek, aşılamak ve bakmak zorunda. Hayvan- lann satımı sırasında sağhklannın iyi, satıldıktan sonra yaşayacaklan yerin temiz ve sağlık şartlan- na uygun olması gerekiyor. Tasanyla hasta. sakat ve yaşlı olanlarla iyileşemeyecek derecede olan hayvanlan ticari veya başka bir amaçla almak. sat- mak, kullanmak ve öldürmek ise yasaklanıyor. Tasanyla birlikte merkezi Ankara'da olacak "Tûr- Irîye Hay> ı anları Koruma Vakfı" adiyla bir vakıf kurulacak. Vakıf. iş ve işlemleri ile harcamalan ba- kımından Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ÇevTe Ba- kanlığı tarafından denetlenecek. Vakıf her ilde va- li başkanlığında şubeler de açacak. Belediyelere destek olarak her ilde "İI Uayvan Kuruhı' 1 oluşturulacak. Başkanı Fatma Batkanh ile konuştuk. Yasanın ilk kez 1996 yı- lının ekim ayında sivil top- lum örgütlerinin de istemi üzerine Meclis'te ele alındı- ğını anımsatan Aysun Sa- kin, şunlan söyledi: "Çevre Bakanlığı alt ko- misyon çalışmalan için sivil toplum örgütlerini Anka- ra'ya davetetti \e taslak üze- rinde çalışıima\a haşlandı. Üzerinde titizlikle çalışılmış bu taslak bir \ ıldır MeclLs'in gündeminde bekliyor. 3. SH ra>a kadar çıkan tasan şu anda 15. sıralara kadar düş- rü. Bu ay sonunda TB.MMŞi tüm ha>'v ı anse\'enlerle ziya- ret edeceğiz. Tanm \e Kö>iş- leri Bakanlığı ile Orman Ba- kanlığı'ndan bu tasannın yasallaşnıası için bizim \a- nımızda olmalannı isteye- ceğiz. Zaten bu da doğal oJa- m." Fatma Balkanlı da tasan- nın "sahipsiz" ya da "güç- ten düşmüş" hay\ anlann öl- dürülmesini yasakladığını ifade ederek Çevre Bakan- lığı'nca belediyelere "Çe\- re Kirliliğini Önleme Fo- nu"ndan gerekli yardımın yapılacağını belırtti. Bal- kanlı, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Tasanyla birlikte giiç- ten düşmüş hayvanlar pha- saya sürülemeyecek. ticari ve gösteri amaçh çalıştınla- ma>acak. Binicilik ve taşt- macıhkgibi faafiyetlerde kul- lanılamayacak. Sahipsiz olanlar ücretsizolarakkoru- ma altına alınacak ve teda- vi edilecek. Tedaviye yanıt verecek durumda olmaj an- lar. uyuşturma başta olmak üzereen az aa veren j öntem- le öldürülecek Kuduz oldu- ğu şüpheshle ölenhayvan- lar teşhis için otopsiye gön- denlecek Bir kişi kendi bak- üğı >« da sokaktaki ha>~va- na 'işkence" etmişse bu ta- san kanunlaştığında ceza yaptınmı uygulanabilecek Tasanda 2 milyon liradan 100 milyona kadar para ce- zası ile iki yıla kadar 'hapis cezası" yeralıyor." Balkanlı, toplumda "yan- uş" bilgilendirmeden dola- yı hayvan haklannın iyi al- gılanamadığına dikkat çe- kerek "Mesela kuduz... Öl- dürmekle kuduzun önüne gecilmez. Kuduzun kayna- ğı vahşi doğada. \ ıllardır öl- dürihorlar.Aşüanarak önü- ne gecilebilen bir hastalık kuduz. Bir \ irüsle mücade- lenin yolu virüsü ortadan kaldırmaknr. onu taşıyanı değil. Ancak. kuduz aşısın- dan sağlanan büyük bir rant \-ar" dedi. Yaz tarifesi 29 Mart'ta başlayıp 24 Ekim'e kadar uygulanacak THY sefer sayılarını arttırdıIstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan"nda (THY) yaz tarifesi 29 mart pazar günü başlayacak. 24 ekıme dek uygulanacak tarifeyle uçak sefer sayı- lan da arttırılacak. THY Genel Müdürlüğü'nden yapı- lan yazılı açıklamaya göre. dış hatlar- da. Saraybosna ve Sofya seferleri haf-' tada 2"den 3'e; Lefkoşa seferleri haf- tada 5'ten 6"ya; Tiflis seferleri hafta- da3'ten4'e; Stuttgart seferleri her gün 2'ye: Milano seferleri haftada 7'den 9'a; Stockholm. Madrid ve Manches- ter seferleri haftada 3ten 4'e çıkarıla- cak. Almatı ve Bişkek seferleri 1998 yaz tarifesinde ayn ayrı uygulanacak. Böylece bu seferlerin Avrupa seferle- nne karşılıklı baglantı vermesı sağla- nacak. tç hatlarda da Istanbul-Adana-ls- tanbul seferleri her gün 4'ten 5'e; Is- tanbul-lzmır-lstanbul seferleri her gün 9'dan 11 "e; lstanbul-Trabzon-lstanbul seferleri her gün 2'den 3'e: lstanbul- Ankara-tstanbul seferleri hergün 13'ten 14'e; İstanbul-Kayseri-Istanbul sefer- leri her gün 2 sefere çıkarılacak. Istan- bul-Denizli-lstanbul arasında da her gün 1 sefer yapılacak. Yaz döneminde yolcu potansiyelin- deki artışa baglı olarak Istanbul-Edre- mit-lstanbul, Ankara-Bodrum-Anka- ra. Ankara-Dalaman-Ankara seferleri dönem boyunca uygulanmaya devam edecek. Yoğun yolcu talebiyle karşıla- şılan lstanbul-Antalya-lstanbul sefer- leri her gün 4'ten 7'ye: Istanbul-Bod- rum-lstanbul seferleri ise 3"ten 5"e çı- kanlacak. 1997-1998 kış tarifesinde uygulama- ya başlanan istanbul-Eskişehir-lstan- bul ve lstanbul-Isparta-Istanbul sefer- lerine yaz tarifesinde de devam edile- cek. 1998 yaz tarifesinde yeni bir hat olan direkt lzmir-Gaziantep-tzmir se- ferleri de pazartesi. çarşamba ve cuma günleri karşılıklı olarak gerçekleştıri- lecek. Yasalar ormanlan 'yas'aboğdu • Kuzey yanmkürede ilkbahann başlangıcı olan 21 Mart, birçok ülkede Nevruz'la birlikte Dünya Ormancıhk Günü olarak da kutlanıyor. Ne var ki duyarsız politikalar yüzünden bu 'doğa bayramf nı gerilim içinde yaşıyoruz... yor. Öylesi bir yapay ge- rilim körükleniyor ki san- ki aynı doğayı değil de sa- dece aynı kültürü payla- şanlann diğer kültürlere OKTAYEKÎNCÎ Türkçe karşılığı "Yeni Gün' olan 'Nevruz' dün- yadaki halklar ve uluslar arasında 'kuzey yanmkü- rede* bulunan ülkeleri pay- laşan birçoğunun ortak bayTamı. Çünkü 21 Mart'ta kuzey yanmküre artık kışı geri- de bırakıyor. bahan ve ya- zı karşılıyor. Güney'de ise tam tersine soğuk ve fır- tınalı aylara giriliyor: na- sıl bayram yapsınlar ki?.. Yine kuzey yanmküre- de Nevruz'la birlikte 'ağaç dikme" mevsimi de başlı- yor. Doğa hem yeniden yeşilleniyor. hem de insa- noğlunun yeşile olan kat- kısını kabul ediyor. lşte bu nedenle her 21 Mart. bu doğa coşkusunu yaşayan tüm ülkelerde ay- nı zamanda 'Dünya Or- mamrılıkGünü" olarak da kutlanıyor. Bir 'Birteşmiş Milletler Karan' olarak kutlanan bu günde hükü- metler ve ilgili tüm kesim- ler, 'ormanlann yarannı vekonınmalannınönemi- ni' gündemegetiriyorlar... Yapay gerilim 5 Son yıllarda Türkiye'de Nevruz bayramlan, aynı anda 'gerilimli' bir ortam içinde kutlanır oldu. Farklı kültürlerden in- sanlann bir uygarlık daya- nışması ve kardeşliği için- de bir arada yaşamalann- dan değişik nedenlerle hoşnut olmayan aynlıkçı çe\reler, bu insanlık bay- ramını siyasi beklentilere araç ederek şovenist ça- tışmalara malzeme yap- mak istiyorlar. Böyle olunca da Nev- ruz'un asıl amacı olan 'ay- nı doğayı paylaşan insan- lann bahan ve yazı el ele ve sevgiyle karşılamalan' yeterince duyumsanmı- karşı 'tepkili bir dayanış- ması yaratılmak' isteni- yor... lşte bu insan sevgisin- den yoksun 'ırkçı' eğilim- lerin Nevnız üzerinde ya- rattıklan 'manevitahriba- tın' bir benzerini de yine son yıllarda ormanlanmız üzerindeki "maddi tahri- batın" siyasal söylemle rinde gözlüyoruz. Gösteri günü Ormanlan değişik ya- sa oyunlarıyla yağmaya açan çevreler, bu davra- nışlannı bir anlamda 'ak- lamak' ve dahası 'gide- mek' için 21 Mart'lan bir tür 'gösteri günü' olarak değerlendiriyorlar. Bir yandan en değerli orman arazilerini değişik yatı- nmlar için imara açarken, öbür yandan Dünya Or- mancılık Günü'ne sakla- dıkları Tıdan dikme tö- renkrinde' gösterişli söy- levierle yeşilden ve doga- dan sözediyorlar... Nitekim, bu yıl da böy- le olacağını önceden kes- tiren Kırsal ÇevTe ve Or- mancıhk Sorunlan Araş- ürma Derneği, 21 Mart'la tartışmaya açmak üzere Türkiye'deki orman yag- ması ve tahribatının *yasal dayanaklannr sergıleyen kapsamh bir rapor hazır- ladı. ı Raporu bir üst yazıyla gönderen Doç. Dr. Yücet Çagjarözetle diyor ki; "Bu kez de 21 Mart'ın yüzey- sel söylemlerie değil, or- manlanmız için şöyle yü- rekten bir ba\ nun coşku- su >Bşamamıza engel olan yasal tuzaklan sorgulaya- rak değeriendirilmesini is- tivoruz-." e-posta : tan (« vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK üçük sevimli kızlara sövletilen birtekerleme vardır: "fnciinci inchim - güzellikte birinciyim - aslı- mı sorarsanız - Mehmet Beyin'in kı- zıyım." Arkadan alkışlar. küçük yav- ruyu sevmeler gelir. Bizim sevimli küçük yavrumuz da memleketimiz. Pek severiz, üstüne titreriz, kimse- lere söz söyletmeyiz, bütün sevdik- lerimize yaptığımız gibi kızanz. ca- nına okuruz. aklımıza eseni yapa- nz. Ne \apalım. biz böyleyiz. hem severiz. hem döveriz. Şimdi acaba biz. yani memleketimiz, yani mille- timiz, yani hepimiz, acaba nerede birinciyiz? Şu dünya küresi üzerin- de her millet bir şeylerde birinci olu- yor da biz nerede "bir inci" oluyo- ruz acaba? Bunu araştırdık, biraz ru- haf birincilikler çıktı. Kazalarda bir inciyiz... yoruz. Bu gidişle de rekorumuzu kimse elimizden alamayacak. De- miryollan döneminde bu dalda bü- yük bir başanmız yoktu. Çünkü. tren dediğin araç demiryolu üzerinde gi- diyor, ne yapsan, ne etsen ikide bir deviremiyorsun. Birkaç makasçı ha- tası olsa da durumu kurtarmıyor. Fa- kat. maşallah. yollar yapıp arabala- rı birbiri ardından yollara salınca ce\herimiz de ortaya çıktı. Aman bir sollama ustalan yetişti ki hepsi Inci Inci Incisin / Nerede K^azalarda birincilik kürsüsünü J\. kimselere kaptırmıyonız. Tra- fik kazalannda herkese toz yutturu- \ birbirinden marifetli. Yollarda zigzag yapan genç sürücülerimiz \ ar ki bak- maya göz yetiştiremezsin. Hız reko- ru deneyen kamyoncular bizde. bir müşteri kapayım diye birbirinin ya- nından uçan minibüsler bizde, yani aklına ne gelirse bizde. Kaza kaza üs- tüne. lşte burda kesin birinciyiz. Sa- dece trafik değil, şofben kazalan, tanm ilacı zehirlenmeleri. zehirli mantar ölümleri. Yok yok. bize ye- tişilemez. Bir ara Bangladeş, aşın dolu teknelerinin devrilip yüzlerce ki- şinin ölmesiyle biraz yaklaşır gibi ol- muşru ama o kadar. Biz bu işte us- tayıa hemen her gün yastayız. Rüşvette be$ inciyiz... T/anlış okumadınız, rüş\et alıp 1 vermede dünya beşinciliğini zar zor yakalamışız. Canımız çok sıkıl- dı, neredeyse yerin dibine geçiyor- duk. Biz de rüşvet işini bildiğimizi sanıyorduk, yanılmışız ki ne yanıl- ma. Tabii rüşvet deyince öyle eline on, on beş milyoncuk sıkıştırmadan söz edilmiyor. Milyon dolarlık rüş- vetler yanşıyor. Ama biz de kendimizi marifetli sa- nıyorduk, doğrusu hayal kınklığına uğradık. Oysa ne büjoik kalkınma hamlelerimiz vardı, otoyollar yapmış- tık. uçaklargemileralmıştık, teşvik kredileri vermiştik, ihaleleryapmış- tık. Bütün bunlarda sanıyorduk ki ne rüş\etler dönmüştür de. bizde şöy- le dünyada hatın sayılırbiryertuta- rız. Ne gezer, sadece beşinci olabil- mişiz. Araştıranlar bu yenilgiyi iki etkene bağlıyorlar. Birincisi, bizim iç hacmimiz çok büyük değilmiş, onun için de beşincilikten yukarı za- ten çıkamazmışız. Eh, haklan olabi- lir, ne de olsa bir Japonya değiliz. îkin- cisi de. bizdeki rüşvet olaylan pek ortaya çıkmıyormuş. Öyle büyük organizasyonla yapılan işlerde herkesbirbirini kolluyormuş, bunlar hiçbir zaman ortaya çıkmıyor- muş. Çıkanlar, ya "münferit" olaylar- mış ya da harcanması gereken grup- çuklar. Geri yani ortaya çıkmazmış. lşte o zaman da rüşvette kategori kaybediyoruz. Kardeşim, madem rüşvet alıyorsun. biraz da memleke- tin itibannı düşünsene. Niye saklı- yorsun, şöyle göğsünü gere gere çık ortaya, "Bir milyar dolar rüşvet al- dım" de. Biz de "Oh be" diyelim. "sonunda bizim de göğsümüzü ka- bartacak bir rüşvetçimiz oWu." Ta- mam mı? Merak etme. bunu söyle- din diye başına bir iş gelmez. Bizde başına iş gelenler memurlarla öğ- rencilerdir. Anlaşıldı mı tosunum? Özgürlükte son inciyiz... O imdi bu özgürlük meselesi deyin- O ce biraz duralım. Bunun arkasın- 3a ne var diye bakalım. Sağına so- luna. arkasına önüne bakalım. Onu biraz durduralım. lyice bir inceleye- lim. Bu kimin nesine yanyor diye araş- tıralım. Güvenlik soruştunnasından geçip geçmediğini sorgulayalım. Sor- gularken sorgu nasıl olurmuş göste- relim. Nereliymiş, kimin nesiymiş. kimin fesiymiş anlayalım Kimlerle oturup kalkıyor, kimlerle yemek yi- yor, kimlerle otobüse binıyor sora- lım. Özgürlük deyince öyle hopla- yıp, "Aman ne iyi, bizde de olsun" deyivermek yok. Burası neresi? Burasını Avrupa mı sandın lan? Doğru otur, doğru orur. elini ayağını oynatma, kınveririm ha. Özgürlükmüş, sen kendini ne sandın lan?