Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
O Genel Yayın Koordinatörü: HikmetÇe-
tinkaya # Yazıişlen Müdürü Ibrahim
Yıldız 0 Sorumlu Müdûr: Fikret Ükiz
• Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberier Şinasi Damşoğlu • lsnhbarat: Cengiz
YUdınm 9 Ekonorru Mchmrt Saraç • Kültür
Handan Şeaköken • Spor Abdülkadir \ ücetman
9 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehme AbduBah
Yaaa#l;
txoğraf Erdoğan Kössoghı •Bılgı-Beige
Edibe Bugra • Y urt Haberlen Mehmet Fanrç
YayınKuruIu ÜtanSdçukCBaşkan».
Orhan Erinç. Okta> Kurtfaöke.
Hikmet Çetinkaya, Şükran Soncr.
Ergun Balcı, Dinç Tsranç. tbnhan
Yıldız. Orhan Bnrub, Mustafa
Balbsv. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No
125,Kat4,Bakanbklar-AnkaraTel.4195020(7hat), Faks.
4195027 • lzmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H. Zıya
Blv. 1352 S. 2-3 Tel-4411220. Faks. 4419117* Adana
Temsücısı Çrtin Yiğenoğlu, lnönü Cd 119 S No: 1 Kat: 1,
Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15
Muessese Mudûru Üstön Akmen #
Koordınatör Abmet Korulsan #
Muhasebe Bülent Vemr«ldare Hûsevtı
Gûrer • tşletme Önder Çeük • Büp-
lşletn Nail lnal 9 Bılgısajar Sıstem
Mörövet ÇUer • Sanş Fazflet Kaza
MEDYA C: • Yönetım Kuruiu
Başkanı - Genel Mudür G ü h u
Erduran # Koordınatör Rtka
Işıtman # Genel Mudur Yanbmcsı
SevdaÇoban Tel 514 07 :3 -
51395 80-51384 6^61.Faky5l3«*3
Yayımta>an ve Basao: Yenı Gun Habcr Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş
TuiocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 laanbul Td (0/212) 512 05 05 (20 hal) Faks (ÛIH) 513 85 95 6ŞUBAT1998 Imsak: 5.35 Güneş: 7.03 Öğle: 12.25 İkindi: 15.07 Akşam: 17.33 Yatsı: 18.56
Diinya Çocuk
Zirvesi
• İstanbul Haber Servisi
- Disney Yayınlan ve
UNESCO'nun ışbırliği ile
bu yıl beşincisi
düzenlenen "Dünya
Çocuk Zirvesi", 4-8
Mayıs tarihleri arasında
Disneyland Paris'te
yaklaşık 50 ülkeden 500
çocuğun katıiımıyla
gerçekleştirilecek.
Pırlanta
Oskarları
• İstanbul Haber
Servisi- 1998 Uluslararası
Pırlanta Yanşması
ödülleri Paris'te
gerçekleştirilen Haute
Couture Haftası'nda
dağıtıldı. 'Pırlanta Oskan'
olarak nitelenen ödüllerin
dağıtıldığı yanşmaya bu
yıl .43 ülkeden 2 bin 288
tasanmcı katılırken
toplam 1294.56 karat
ağırlığında 16 bin 829
adet pırlantalı eserden
oluşan koleksiyon ilgi
çekti. Bu yılki yanşmada
14 ülkenin tasanmcılan
ödüle layık görüldü.
TÜBfTAK'tan
çocuklara kitap
• ANKARA (UBA)-
Türkiye Bihmsel ve
Teknik Araştirmalar
Kurumu (TÜBİTAK), Dr.
Fran Balkwill ve Mic
Rolp tarafından yazılan
DNA. genler ve hücreler
hakkında bilgi veren dört
yeni kitabı 250 bin liradan
çocuk okuyuculara sundu.
TÜBlTAK tarafından
Çocuk Kjtaplıği serisi adı
altında basılan "Ona
Kjsaca DNA denir",
"Sen, Ben, Gen", "Hücre
Savaşlan" ve "Biz
Hücreyiz" adlı kitaplar,
insan hücreleri, DNA ve
genlerin yapısı hakkında
çocukten bilgilendirmeyi
amaçlıyor.
Lazerle tiip
bebek
• lstanbul Haber Servisi
- Amerikan Hastanesi'nde
görevli jinekolog Doç. Dr.
Bülent Urman, "Lazer ile
yapılan çalışmalarda
gebelik oranlan yüzde 40
civannda bildirilmekte ve
kamuoyunu kandırmaya
yönelik yüzde 80'lik
gebelik oranlanna hiçbir
yerde rastlanmamaktadır"
dedi. Doç. Dr. Urman,
lazerle tüp bebek
uygulaması konusunda
yaptığı yazılı açıklamada,
uzun zamandır Türkiye'de
de uygulanan "hatching
lazer" ın de ıçinde yer
aldığı çeşitli yöntemler
olduğunu ifade ederek bu
yöntemlerin birbirlerine
üstünlüklerini gösteren
bir çalışma
bulunmadığını da
sözlerine ekledı.
MB-NET
hazırlanıyor
• ANKARA (ANKA)-
Milli Eğitim Bakanlığı,
ilköğretim okullannın
bılgisayarla donatılması
ve okullar arasında bir ağ
kurulması çalışmalannı
hızlandınyor. İlköğretim
okullan arasında
bilgisayar ağı
kurulmasına ilişkin
altyapı hazırlıklan 1999
yılı sonuna kadar
tamamlanacak, MEB-
NET 2000 yıhndan
itibaren kullanılmaya
baslanacak. MEB-NET'in
devreye girmesiyle,
eğitim planlaması için
ihtiyaç duyulan
istatistiklere
ulaşılabilecek, öğrenciler
istedikleri bilgileri kısa
sürede alabilecek ve
dünyadakı gelişmeleri
izleyebilecek. Okullar
hazırlayacaklan sayfalarla
gelişmelerden herkesi
haberdar edebilecek.
Okul yönetimleri de
öğretmen ve öğrenci işleri
ile ilgili çalışmalan
kısa sürede
sonuçlandırabilecek.
Mücevher fuarı
• İstanbul Haber Servisi
- lstanbul -
98
Uluslararası Mücevher,
Takı, Saat ve
Malzemeleri Fuan,
Yeşilköy Dünya Ticaret
Merkezi'nde bugün
başladı. Fuar pazar günü
sona erecek.
Eğitim fakültelerinin öğretmen yetiştirme işlevini yitirdiği belirtildi
'Sorıın ııitelildi öğretmen'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Eği-
tim-Sen tarafindan hazırlanan raporda, öğ-
retmenliğin bir meslek olmanın ötesinde sa-
nat olduğu vurgulanırken Türkiye'deki eği-
tim fakültelerinin öğretmen yetiştirme iş-
levini yitirdiği belirtildi. Öğretmen soru-
nuna çözüm getirmek üzere gerçekleştiri-
len Eğitim Fakültelerinin Yeniden Yapı-
landınlması Projesi'nin de öğretmenliği
basit bir iş olarak gösterdiği kaydedildi.
Eğitim-Sen tarafından düzenlenen, ya-
nn sona erecek kurultayın dünkü bölümün-
de Türkiye'deki öğretmen yetiştirme so-
runlan irdelendi. Eğitim-Sen uzmanlan
Harun Ünlû, Dr. Sabiha Hakan, Yeter Şa-
fak, Sebahattin Temelkuran, Hatke Demir,
Cengiz Kıbç ve Salim Akgün tarafından
kunıltaya sunulan raporda. "Öğretmen Ye-
tiştirme Raporu" tartışıldı. Türkiye'deki
sınıf öğretmeni gereksıniminin yılda 20
bin kişi olmasına karşın, mevcut 31 fakül-
tede 7 bin 380 kişilik kontenjan bulundu-
ğu belırtilen raporda, sistemin talebi kar-
şılayamadığı vurgulandı. Raporda, ana-
okulu ve okul öncesi öğretmeni yetiştiren
7 ayn fakültedeki 820 kontenjanın, bu alan-
• Kurultaya dün sunulan raporda "Pedagojik formasyonu
olmayan, yetiştirildikleri alarun öğretmenlikle hiçbir ilgisi olmayan
binlerce insan öğretmen olarak atanmıştır. Öğretmenlik, özellikle
smıf öğretmenliği herkesin yapabileceği bir meslek durumuna
getirilmiştir" denildi.
daki yüzde 8.9'luk okullaşma oranı dikka-
te alındığında yetersiz olduğu kaydedildi.
Öğretmen yetiştirme işinin eğitim fakülte-
lerine verilmesine karşın, diğer fakülte me-
zunlanna da formasyon yoluyla öğretmen-
lik hakkı tanmdığına dikkat çekilen rapor-
da, şöyle denildi:
Yûkseköğretim Kanunu
"Pedagojik formasyon adı altında 4 yıl-
da kazandınlan nitelikler, birkaç aytık sü-
re içinde aluıan öğretmenlik sertifikası ile
farklı alanlarda yetişmiş olan diğer gençle-
re de kazandınlmıştır. 1981 yılında çıkan-
lan Yûkseköğretim Kanunu ile diğer yûk-
seköğretim kunımlan gibi öğretmen okul-
lan da ünKershelere bağlandL Kadrolan da-
ğıtıldL. Köy Enstirülerine dayanan gelenek-
ler yok edilmek istendi ve büyük ölçüde de
başanlı olundu. Eğitim fakülteleri öğret-
men yetiştirme işlevini giderek yitirdi."
Raporda, Mehmet Sağlamın bakanlığı
döneminde akıllara durgunluk verecek bir
uygulamayla tüm üniversite mezunlanna
öğretmenlik olanağı tanındığı anımsatıla-
rak "Pedagojik formasyonu olmayan. \en'ş-
tirildikleri aianın öğretmenlikle hiçbir ilgi-
si olmayan binlerce insan öğretmen olarak
atanmıştır. Öğretmenlik, özeUikle sınıf öğ-
retmenliği herkesin yapabileceği bir meslek
durumuna getirilmiştir. Statüsünü yiü'rmiş
olan öğretmenlik mesleği daha da değer
kaybetmiştir* görüşüne yer verildı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Almanca,
Fransızca ve diğer branş öğretmenlerini de
sınıf öğretmenliğine atayarak öğretmen ye-
tiştirme politikasından çok uzak bir anla-
yış sergilediği belirtilen raporda, öğretmen
yetiştiren kurumlann ülke düzeyindeki da-
ğınıklığının da mevcut sorurüan ağırlaştır-
dığı vurgulandı. Öğretmen okullannın ön-
ce öğretmen lisesine. daha sonra da Ana-
dolu öğretmen liselerine dönüştürülerek
bugünkü öğretmen açığı sorununun koşul-
lannın yaratıldığı kaydedildi.
Raporda, YÖK'ün, öğretmen gereksi-
nimini karşılamak üzere hazırladığı "Eği-
tim Fakültelerinin Yeniden Yapılandınl-
ması Projesi" konusunda şu görüşler bil-
dirildi: "Fen ve edebiyat fakültelerine ma-
tematik, fizik. kiıma. biyoloji gibi alanlar-
da bilim adamı olmak amacıyla giren genç-
ler. okullannı bitirince iş bulamamalan du-
rumunda eğitim fakültelerinde verilecek, 9
dersten oluşan 1 ü yılhk tezsiz yüksek lisans
programını bitirerek öğretmen olacaklar-
dır. YÖK, tezsiz yüksek lisans programın-
da ve öğretmen yetiştiren eğitim fakültele-
rinde okutulacak dersleri, derslerin iceri-
ğini. okutulacak kitaplan. vardımcı kitap-
lan beürlemekle de ünhersitelerin akade-
mik ve bilimsel ö/erkJiğine darbe vuracak
bir karar ahmşbr. Bu model gerçekçi değil-
dir."
Olimpiyata
ha&rlantyorlar
Japonya'nın Nagano kentinde
yapılacak Kış Olimpiyat Oyunlan
yann başlıyor.
Dünyanın dört bir
yanından gelen
sporcular da
hazırüklannı
sürdürüyor.
Artistik
patinaj
önde
gelen
isimle
ABD'li
Jenni
Meno-Todd
Sand
çifti, dün
VVhite Ring
Stadyumu'nda
uzun siire
çalıştılar.
(Fotoğraf:
REUTERS)
Çok sayıda
Titanzede
ifade verdi
Istanbul Haber Servisi -
Kamuoyunda "saadet zin-
dri" olarak bilinen Titan'ın
Türkiye direktörü Kenan Şe-
ranoğhı ile aralannda ıki Al-
man kuryenin de bulundu-
ğu 11 kişinin sorgusu sürü-
yor.
Çok sayıda "Titanzede"
dün mali şube müdürlüğü-
ne gelerek ifade verdı. Şe-
ranoğlu'nun babası Barba-
ros Şeranoğlu'nun yanı sıra
Ahmet Hakan Baz, Levent
GülaL EUf Sibel Koca, Öz-
lem Arslan, Birsen Çölcü;
Alman uyruklu kuryeler
Thorsten Böcker, Reone
Emil Herbert Petric, Serdal
GürdaL Eda Kalkan ve Se-
rap Değinnen'in sorgulan
sürüyor.
Kenan Şeranoğlu. tstan-
bul Cumhuriyet Başsavcı-
hğı'nda "EscaHbur" mar-
ka lüks otosunun gümrük
işlemleriyle ilgili 210 mil-
yon lira para ödedikten son-
ra serbest bırakıldı.
60kilo
eroin ele
geçirildi
İstanbul HaberServisi-ls-
tanbul Narkotik Şube Mü-
dürlüğü ekiplerince, iki ay-
n operasyonda piyasa de-
ğeri 300 milyar lira tutann-
da 60 kilogram eroin ele ge-
çirildi tstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir.
dün yaptığı açıklamada,
uyuşturucunun Güneydo-
ğu'daki sınır ülkelerden ge-
tirilerek satmak amacıyla
Makedonya'ya götürüldü-
ğünün belirlendiğıni ifade
ederek olayla ilgili 2'si ya-
bancı uyruklu 11 kişinin gö-
zaltına alındığını söyledi.
Söz konusu kişilerin
uyuşturucuyu yurtdışına çı-
karmak amacıyla kullan-
dıklan belirlenen 3 adet oto-
büse de el konuldu.
Yeni vergi düzenlemeleri getirilmesine karşı harekete geçildi
Valaflar devlete dava açıyor
lstanbul Haber Servisi -. Vakıflar
Genel Müdürlüğu'nün vakıf mev-
zuatını yeniden düzenleyen tebliğle-
ri ve Maliye Bakanlığı'nın vakıfla-
ra yönelik yeni vergi düzenlemeleri
getiren tebliği, vakıfve dernekleri ha-
rekete geçirdi. Türkiye Üçüncü Sek-
tör Vakfı (TÜSEV) çatısı altında bir
araya gelen 92 vakıf ve derneğin,
tebliğlerin iptali için ayn ayn dava
açacaklan belirtildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğu'nün
21.9.1997 ve 21.1.1998 tarihinde ya-
yımlanan tebliğlerinin vakıf mevzu-
atını yeniden düzenlemesi ve Mali-
ye Bakanlığı'nın da 26.12.1997 ta-
rihinde yayımladığı tebliğle vakıfla-
ra mali alanda yükümlülükler getir-
mesi sivil toplum örgütlerini hareke-
te geçirdi. TÜStAD'dan Türk Hava
Kurumu'na dek 92 vakıf ve derne-
ğin bir araya gelerek oluşturduğu
(TÜSEV). dün İTÜ Vakfı Maçka
Sosyal Tesisleri'nde yaptığı toplan-
tıda, olayı mahkemeye götürme ve
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve parti
liderleriyle görüşme karan aldı. TÜ-
SEV Yönerim Kunılu Başkanı Ay-
dın Bolak, çıkanlan tebliğlerin ida-
• Türkiye Üçüncü
Sektör Vakfı çatısı
altında bir araya gelen
92 vakıf ve derneğin,
tebliğlerin iptali için ayn
ayn dava açacaklan
belirtildi.
renin iç tasarrufu olduğunu ve üçün-
cü kişileri bağlamayacağını belirte-
rek çağdaş hukuk devletlerinde hu-
kukun istikran ilkesinin egemen ol-
ması gerektiğini savundu. Bolak, bu
tebliğlerin müsteşarlar arasındaki
çatışmadan kaynaklandığını savu-
narak şöyle dedi:
"Bu tebiiğler hukuk istikrannı al-
tüst ettL Her gelen yönetim kafasma
göre farklı tebüğler veremez. Bunla-
nn uygulanması srvil toplum örgüt-
lerine büyük darbe indirecektir.''
TÜSEV Başkanvekili Zekai Ba-
loğlu ise, tüm dünyada kamu kesimi-
nin birinci sektör, özel kesimin ikin-
ci sektör ve sivil toplum örgütlerin-
den oluşan kesimin de üçüncü sek-
tör olarak adlandınldığını anımsat-
tı ve bu sektörün gelişmediği ülke-
lerde yurttaşlann ilk 2 sektör tarafın-
dan ezildiğinı vurguladı. Gelişmiş
demokrasilerde üçüncü sektörün çok
güçlü olduğunu ve yurttaşlann bu
yolla devleti ve özel sektörü denet-
lediklerini ifade eden Baloğlu, "Ne
yazık ki ülkemiz bu alanda çok geri.
Tek bir tane büe uluslararası vakıf ya
da derneğimizyok. Başta terör olmak
üzere aleyhimbedeki tüm hareketter-
dede uluslararası sml toplum örgüt-
lerinin ale> himizdeki çabalaruu gö-
rüyonız'' dedi. Türkiye"de vakıfku-
rumunun yozlaştığını, malvarlığı ol-
mayan vakıflann kurulduğunu öne
süren Baloğlu, yeni çıkan tebliğle-
rin laik, demokratik cumhuriyetten
yana sivil toplum örgütlerini balta-
İadığını, bölücü ve şeriatçı örgütle-
rin ise zaten bu düzenlemelerden et-
kilenmeyeceklerini kaydetti. Baloğ-
lu şöyle konuştu:
"Tebliğlerle bu iş denetienemez. 92
örgüt bu tebBğlere karşı ayn ayn da-
va açacak. Cumhurbaşkam, Başba-
kan ve parti liderleriyle görüşerek
durumumuzu anlataeağız. Bu yapı-
lan mali ve idari düzenlemeler vakıf
düşmanuğKUr."
e-posta : tan (« prizma.net. tr
Etkinlik düzenlendi
Laikliğin
61.yüdönümü
kııthımyor
ANKARA/tSTANBUL
(Cumhuriyet) - Laiklik il-
kesinin anayasada yer alı-
şınm 61. yıldönümü çeşit-
li etkinliklerle kutlanıyor.
Cumhurbaşkanı Süieyman
Demirel. laikliğin, hiçbir
zaman aynmcılık ve çatış-
ma unsuru olarak görül-
memesi gerektiğini belir-
terek "Vatandaslanmdan.
böyle bir yanhşa düşme-
melerini istiyorum" dedi.
"Çağdaş, laik, demokra-
tik hukuk devleti'" ortak
paydasında bir araya ge-
len 206 sivil toplum kunı-
luşundan oluşan Sivil Top-
lum Kuruluşlan Birliği
(STKB), cumhuriyetin tüm
kurum ve kuruluşlannı 'la-
iklik' Ukesine sadık kalma-
ya çağırdı.
Demirel, laiklik ilkesinin
Türkiye Cumhuriyeti Ana-
yasası'na girişinin 61 'inci
yıldönümü dolayısıyla ya-
yımladığı mesajda, Türki-
ye Cumhuriyeti'nin laik,
demokratik, sosyal bir hu-
kuk devleti olduğunu vur-
guladı. Demirel. "Hiçbir
zaman değiştirilemeyecek
olan devletin bu temel ni-
teliklerinin halk tarafın-
dan da benimsendiğini ve
sahip ctkıldtğmı" belırttı.
Demirel, mesajında laik-
liğin hiçbir zaman aynm-
cılık ve çatışmaunsuru ola-
rak görülmemesi gerekti-
ğine dikkat çekti.
Başbakan Mesut Yıhnaz
da, yayımladığı mesajda.
"MUIetimizin, inançlann
vehoşgörülü beraberüğinıi-
zin teminati olan laiklik il-
kesini. bundan sonra da ge-
Hşmiş bir bilinçle gereken
hassasiyeti göstererek de-
mokratik bir ortamda ko-
ruyacağuıa inancım tam-
dır" dedi.
CHP Grup Başkanve-
killeri Önder Sav, Oya
Arash ve N'ihad Matkap,
'laikiik'in sözcük olarak
anayasada yer almasının
61. yıldönümü dolayısıy-
la yaptıklan yazılı açıkla-
mada, laikliğin dinsizlik
değil, tüm inançlara, din
ve vicdan özgürlüğüne ssj-
gının adı olduğunu belirt-
tiler. Dinine saygılı gerçek
dindarlann laikliğe karşı
olmadıklannı vurgulayan
grup başkanvekilleri, "La-
ikliğe karşı olanlar. laik in-
sanlan düısiz sayanlar. şe-
riatözlemcileridir'' görüşü-
nü dıle getirdıler.
STKB dönem sözcüle-
rince yapılan açıklamada,
5 Şubat'm. laiklik ilkesinin
anayasaya girişinin 61. yıl-
dönümü olduğu anımsatı-
larak. "Cumhuriyetimizin
tüm kurumlarmı\t görev-
lilerini, her türlü inanç sö-
mürüsünden \azgeçerek
tüm cumhuriyet kazanım-
lanyia buükte laiklik Uke-
sine sadık kalmaya davet
ediyor, konunun izlejicisi
olacağumzı duyuni}ı
onızn
denildi.
Yıldönümü dolayısıyla,
Anadolu Çağdaş Eğitim
Vakfı (ANAÇEV) tarafin-
dan, TÜBlTAK FezaGür-
sey Salonu'nda tören dü-
zenlendi. Törende konu-
şan Devlet Bakanı Isüay
Sayguı. laikliğin Türk in-
kılabının temel unsurlann-
dan biri olduğunu belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Hik-
met Uluğbay ise "Laiklik
bizim güzel ülkemizin gü-
zeUiklerini bize kazandı-
ran temel unsurdur" de-
di. Eski Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Yekta Gün-
gör Özden de. "Laiklik,
dinlerin olduğu yerde var-
dır. Dinlerin olmadığı yer-
de >oktur. Kimsenin inan-
anıkmamamaklaikliktir''
diye konuştu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHÂN
...Halbuki, Ne Alâkası Var?
(Söylemedi demeyin, şu iki söyleşi, bir 'hınzıriık'
içeriyor; yol boyunca, hiç şüphesiz 'meraklısı' anla-
yacaktır; geri kalanına, nasıl olsa 'kabahatımı' itiraf
edeceğim)
Millet Kutlu Savaş'ın, herkesin bildiği 'sıriaria do-
lu', raporunu tartışıyor; o akşam, 'raporun' basına
intikal eden bölümlerini okurken, (Puslu bir akşam-
dı, sokak ışıklan henüz yanmış, soğuk camlarda bu-
ğulanıyor; paltolannın içinde kaybolmuş ilkokul ço-
cukları, okullarından çıkmış, evlerine dağılıyorlar;
uzaktan, Marmara üzerinde bir vapur, ışıktan du-
yargasıyla etrafı yokiuyor) nedense, yirmi yıl önceyaz-
dığım biryazıdan, şu paragrafı hatırladım.
"...sosyalizmi Güney Âmerika ya da Vietnam
türü bir eylemcilikle gerçekleştirebileceğini sa-
nan hareketlerin, giderek 'örtülü' bir Kürtçülü-
ğe, tehlikeli ve yaniış bir Bölgeciliğe' kaydığı
açıkça görülüyor. Türkiye'de ister Şeriat para-
vanası altında, ister Sosyalizm paravanası al-
tında, ister Milliyetçilik paravanası altında oi-
sun, iş Kürtçülüğe ya da bölgeciliğe döküldü
mü, arkasında mutlaka emperyalizmi arayınız..!"
(Dünya, 21 Ağustos 1977)
Dizilirken, yazı, mürettibin azizliğine uğramış 'Mil-
liyetçilik' kısmı 'atlanmıştı', solcu dostlar iğneleyip
durdular; şimdi hazin hazin hatırlıyorum; lâf rapor-
dan açıldı ya, hatırladığım bir başka rapor da ünlü
Bissel Raporu; doğrusu, okju mu, rapor böyle ol-
malı!
Halbuki ne alâkası var?
'Sızma tekniği' acaba nedir?
Richard Bissel, ClA'in birtahhteki 'Gizli Hizmet-
lerDirektörü', raporunu, 'Haberalma veDışpo-
litikayı Görüşmek Amacıyla Kurvlan Tartışma Gru-
tou'nun 3. Toplantısfnda, 8 Ocak 1968'de, Harold
Pratt Sarayı'nda, saat 17'de okumuş! Bizi ilgilen-
diren bölümlerine, bir göz gezdirelim mi? önce 'mu-
maileyhin' görevi çevresine giren 'gizli faaliyetleri' na-
sıl sınıflandırdığını aktarayım da, tadına vann:
"...gizli faaliyetterin amaçlan şunlardır 1. Si-
yasal taysiye ve danışmanlık, 2. Bir kişiye yar-
dım, 3. Siyasal partilere maddi ve teknik yardım,
4. Işçi sendikalan, işyerteri, kooperathier dahil
özel örgütlenmeleri desteklemek, 5. Gizli propa-
ganda, 6. Kişilerin özel olarak eğitilmesi ve in-
san takası, 7. Ekonomik operasyonlar, 8. Bir re-
jimi desteklemek ya da devirmek için girişilen
askeri ya da siyasal operasyonlar...
Nasıl, sevdiniz mi? Yalnız Bissel'e göre, gelişmiş
ülkelerde, maalesef 'meslek ölmüştür'; buna karşı-
lık, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, bu alan-
da geniş olanaklar taşımaktadır. Hadi ondan dinle-
yelim.
"...kalkınmamış dünyada gizli haberalma için
daha çok fırsat vardır. Zira, oradaki hükümetJer
o kadar bilgili ve kurnaz değildir, güvenliğe o
kadar önem vermezler ve merkez hükümetin
dışında kalan partiler, örgütler ve yurttaşlar ara-
sında yayılmak daha kolaydır. Bu bölgelerdeki
casusluğun başlıca amacı VVashington'a iç kuv-
vet dengesi (iktidarla muhalefetlerın durumu) hak-
kında zamanında bilgi vermektir. Bu haberalma
çeşidinin taktik önemi fazladır."
Bilmem Bissel'ın dediklerinden sonra, şiddet ha-
reketleri konusunda, Italya ve Fransa ile Türkiye
arasında görülen davranış farkının esaslı bir nedeni
meydana çıkmış olmuyor mu? lyi ama insan merak
ediyor, az gelişmiş ülkedeki faaliyetlerde hangi yön-
temi kullanıyor bunlar? Cevap şu:
"...bu bölgelerde gerçekten yapılacak çok iş
vardır. Kullanılan teknik 'sızma' (nüfuz) tekniği-
dir. Bu arada gizli operasyonlann hep aynı kla-
sik biçimde yürütülmesini savunanlar, 'sızma'
taktiğinden dehşete düşmektedirier, çünkü bu
taktiğin uygulanmasında standartlara ve ajan
seçme kurallanna uyulmamaktadır. 'Sızma' için
herhangi bir kimseyi aylıkla çalıştırma yöntemi-
ne başvurulmuyor, daha çok yakın ve dostça
ilişkiler kuruluyor bu ilişkileri geliştirmek için, pa-
ra, bazen teklrf ediliyor, bazen edilmiyor..."
Tekniği anladık, peki amaç nedir?.
Yönetmek' değil. yönlendirmek .'
nu da ögrenelim "...iç kuvvet dengesine mü-
dahale etmenin amacı (kibarca, iktidan değiş-
tirrnek istıyor) gizli operasyonlar yoluyla daha et-
kili, daha kudretli ve belki de daha akıllı mütte-
fikler edinmektir. Genellikle bu yöresel müttefık-
ler {'adamlanmız' demenin kibarcası), yardımın gel-
diği kaynağı bilirler ama ne onlar, ne Birleşik
Amerika bunu kamuoyuna açıklayamaz. Gizli
propaganda ve belirli ekonomik faaliyetlerde
kullanılacak ajanlar, paralı görevliler olabilirter.
Ama daha büyük ve önemli müdahaleler için, müt-
tefiklerimiz, (buraya, dikkat) kendi ideoloji ve
amaçlanna bağlı olmalıdıriar..."
"...kuruluş (CIA) bu biçim çalışmalarda kulla-
nabileceği kişi ve araçlan bulmakta şaşılacak de-
recede başanlı olmuştur. Yöresel bir müttefiki,
inanmadığı bir amaç uğrunda çalışmaya zoria-
mak, bütün operasyonun etkisini azaltabilir, hat-
ta tamamen mahvedebilir. Öğrenci, işçi ve kül-
tür topluluklanna yapılan yardımlann amacı, on-
lann faaliyetlerini yönetmek değil de, belirli bir
tarafa doğru yöneltmek, onlan daha kuvvetlen-
dirmek ve daha etkili hale getirmektir..."
Son birkaç cümleyi biraz açalım mı? Diyelim ki ik-
tidar sağcı, CIA bunu değiştirmek istiyor, 'öğrenci,
işçi ve kürtür topluluklanndan' yaraıianacak; bu
topluluklann sağcı, solcu, komünist, trotskist, goşist
vs. olup olmadıklanna bakmıyor; faaliyetlerini yö-
netmek, işlerine kanşmak istemiyor'; istediği ne,
peki; 'sadece faaliyetlerini belirli bir tarafa yönelt-
mek, onlan güçlendirmek, etkili hale getirmek'!
Goşist bir örgüt sağcı iktidara elbet karşıdır. elbet
onu devirmek ister, CIA onun goşistliğine, komü-
nistliğine kanşmaz, sadece 'yöneltiP, güçlendi-
rir, etkili kılar; istediği 'müdahale' gerçekleşin-
ce, hem istemediği iktidan defetmiş olur, hem
de gelecek iktidar aracılığıyla kullandığı 'genç-
lik, işçi ya da kürtür topluluğunu' duman eder.
(Komünist, Trotskist, Goşist, Maocu, Ülkücü, is-
lamcı, Kürtçü vs bütün 'örgütlerin'; bütün sendika-
lann, konfederasyonlann, çeşitli kültürvesanatder-
neklerinin ve 'aidiyeti dolayısıyla' Içişleri Bakanlı-
ğı'nın ve Ulusal Güvenlik Kurulu'nun dikkatine su-
nulur).
http:// www. prizma.net. tr/ AILHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm