Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 ŞUBAT 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Farklı bir bakış açısına sahip, ilginç,
eğlenceli bir Fransız yapımı: Ridicule 16. Louis'nin espri
ve eııtrika kumkuması sarayında...Kral 16. Louis zamanı. 18. yüzyıl
Fransası. 1789 devrimi öncesinde Ver-
sailles Sarayı. Yûzü gözü pudralı, du-
daklan boyalı, peruklu, şık şıkırdım
erkeklerle korseli, boyalı, kat kat giy-
siler içindeki, süslü pûslü fettan ka-
dınlardan oluşan soylular, hem 'zalim,
hükmedici vekasaba kimlikJerrvle' zen-
gin, lüks bir hayat sürmekte, hem de
akıl ve espri düşkünü krala yalakalık
etme yanşmda. Ahlaki değerlerin alay
konusu edildiği saraydaki en etkili si-
lahın, taşı gediğine oturtan espriler,
sivri dilli sözcük oyunlan, cinaslar,
seçme-saçmalar, tuhaf şakalarvenük-
teler olduğu bu dönem, birbiri peşisı-
ra, kaşı gözü yararak espri patlatmak
gözde.
Karşılıklı espri atışmalanyla çınla-
yan Versailles salonlannda, zekâdan
pek nasibini almamış, pohpohlanmak-
tan fazlasıyla hoşlanan, görkemli sa-
ray hiyerarşisinin en tepesindeki kral,
devrimin giyotinine başını vermeden
önce, sadece günûnü gün etme derdin-
deki, oyun düşkünü bir ehli keyif as-
lmda. Espri sahibi tebaasından kimi
soylulan, habire keskin dilli sözcük
oyunlanna teşvik eden kralın beğendi-
ği bir nükte ya da incelikli igneleme,
anında yayıhyor bütün saraya.
Kısacası kralı hoşnut bırakan espri-
yi yapana, yürü ya kulum diyor 16.
Loius. Taşralı yoksul soylu ve yeni bir
çağı haberleyen, ateşli bir idealist olan
Gregoire de Ponceludon de Malavoy
(Charles Berling), balçıklı, çamurlu
arazilerinde sıtmadan kınlan köylüle-
rine daha iyi bir hayat sunmak, yaşa-
dığı yöredeki bataklığı kurutacak bir-
takım kanalizasyon tasanlanna destek
sağlamak amacıyla kalkıp saraya ge-
lir ve kralın huzuruna çıkmak için ne-
redeyse göbeği çatlar.
Ama tebaasınm sağlık sorunlanyla
uğraşmaktansa espri yanştırmayı, dil
ve sözcük cambazlığına dayanan nük-
teler atıştırmayı yeğler Fransa kralı.
Versailles Sarayı 'nın şatafatına, adabı-
na yabancı, idealist su mühendisi Ma-
lavcy'a yol yordam öğreten hekim Bel-
legarde'ın (Jean Rochefort) öğütleriy-
le krala yanaşabilen
taşralı Malavoy, heki-
min son derece özgür
yetiştirdiği, 'su basın-
cmın tavşanlardaki et-
kileri'ni araştıran, sa-
raydaki kokuşmuş dü-
zene ilgisiz, akıllı ve
güzel kızı Mathilde'ye
(Fransız sinemasının
umut veren, yeni çıtır
yıldızlanndan Judith
Godreche) âşık oluyor
gizliden gizliye. Oysa
ayda iki kez 'sevişmek' ve kesinlikle sa-
raya çıkmamak şartıyla. bir ayağı çu-
kurdaki çok yaşlı bir soyluyla (tanın-
maz hale gelmiş Jean-LouisTrintignant)
evlenmenin eşiğindedir Mathılde.
C ü l ü n c İ l i s k i l e r
RldiCUİe / Yönetmen: Patrice Leconte / Senaryo:
Remi VVaterhouse, kendi romanından / Kamera:
Thterry Arfoogast / Müzik: Antoine Duhamel /
Oyuncular: Charles Beriing, Fanny Ardant, Judith
Godreche, Jean Rochefort, Bernard Giraudeau,
Bernard Fresson, Maurice Chevit/1996 Fransa
(Pinema)
gide saray hayatına
kaptıran Malavoy, kon-
tesin bencil se\gilisi-
ni (Bernard Giraude-
au) ağız dalaşında bo-
zum edince, entrika
kumkuması saray çev-
relenne kendıni kabul
Uzaktan uzaga "Tehlikeli İliskiler"
klasigini çağnştıran fettanlıklar ve pud-
ra banyolan yapan, 'masum kadın'.
geçkince dilber Kontes de Blayac'la
(Fanny Ardant) kınştıran ve kendini git-
ettınr.
Yakınçağ'ı haberle-
yen 1789 Fransız Dev-
rimi'ne on kala tüm
soyluların. kralın
önünde, atışılan raki-
bi yerin dibine geçıren. zekâ ürünü esp-
riler patlatarak yükselmeyi umduğu
bir dönemde geçen bu incelikli 'çağfîl-
mi', bir tür filminden bir başka tür fil-
mine atlamaktan bıkıp usanmayan ya-
zar-yönetmen Patrice Leconte'un ese-
ri. Pilote'daki 5 yılhk çizgiromancılı-
ğın ardından 1976'da yönetmenliğe
başlayan ve geçmişte tstanbul Festi-
vali'nde gösterilmiş "MonsieurHire",
"LeMari de la Coiffeure-Berberin Ko-
cası", "Tango" gibi fılmleriyle tanıdı-
ğımız, Fransız sinemasının, farklı çiz-
gisini sürdüren yazar-yönetmenlerin-
den Patrice Leconte, köklü Fransız kül-
türünün arka planmı oluşturduğu bu
filminde çok sağlam bir senaryoyu in-
ce ince işlemiş.
Seyredeğer bir 'çag fimi'
Meraklısmın her nüktenin tadını çı-
karacağı. Fransız komedi tarzının key-
fine varacağı, sürekli gülmece duygu-
su veren "Ridkule-Gülünç tüşkiler'"ın
senaryosunu Remi VYaterhouse kendi
romanından uyarlayıp yazmış. Özlü
diyaloglar, başanlı performanslar, 18.
yüzyılı perdeye yansıtan dekor-kos-
tümler, Thierry Arbogast'ın görüntü-
leri ve Antoine Duhamel'in müzigi,
son filmlen gişede yatan yönetmen
Patrice Leconte'un "Gülünç tlişki-
Ier"ini, tarihsel öğelerin ağır bastığı
etkileyici, komik ve ironik bir modern
klasik düzeyine eriştiriyor sonuçta.
1996 Cannes Festivali'nin açılış fil-
mi olan. Cesar ödüllerine boğulmuş
"Rkticule", ışıl ışıl parlayan, övgüye ve
seyredeğer bir 'çağfibni'. Daha n'olu-
yor demeye kalmadan, eski bir espri-
şakanın hayatıru kararttığı birinin, vak-
tiyle o şakayı yapmış yaşh soylunun üs-
tüne çıkanp işemesiyle başlayan "Gü-
lünç IHşkiler'', usta işi, özenli, incelik-
li birgösteriyedönüşüyorgiderek. Fil-
min geneline sinmiş 'ışılü'nın, düello
ya da maskeli balo sahnesi gibi kimi
zayıf kaçmış sahnelerini unutturduğu,
günümüze de göndermelerde bulunan
bu "Rkücule" bizce haftanın filmi ni-
telemesini hak ediyor.
Şişmanlık kompleksi ve karasevdaYıllann ünlü, maço aksiyon
katan, namlı kas şampıyonu
'Rocky', 'Rambo' Sylvester Stal-
lone'u göbeklenmiş, hantal, hım-
bıl bir kasaba şerifine dönüştür-
düğü, çağdaş polisiye-westem
denemesi 'Cop Land-Güçlüler
Bölgesi'nı geçen hafta seyrettiği-
miz; 33 yaşındaki New Yorklu
'Indie' yönetmen James Man-
gold'un geçen yılkı tstanbul fes-
tivalinın 'bağunsız Amerikansi-
neması' bölümünde sunulan ilk
filmi 'Heavy-Şişman',bugün Be-
yoğlu Beyoğlu Sinemasrnda gös-
terime giriyor.
Kafayı azıcık şişmanlığa tak-
tığı anlaşılan. kahramanlan ka-
dar olmasa da piknik bir tip ol-
duğu fotoğraflanndan sezilen Ja-
mes Mangold'un ilk yönetmen-
lik denemesi 'Hea\
r
y-Şişman',
Bertohıccfnin keşfı LivTyler'ın
da yer aldığı oyuncu kadrosu, iç-
tenlikli anlatımı ve hüzünlü ko-
nusuyla festivalin umulmadık bir
ilgiyle karşılanarak üklım tıkış sa-
S i s m a n
Heavy / Yönetmen, senaryo: James Mangold /
Kamera: Michael Shaw / Müzik: Thurston
Moore / Oyuncular: Prurtt Taylor Vınce, Liv
Tyler, Deborah Harry, Shelley Winters, Joe
Grifasi, Evan Dando /1997 ABD (Minema)
lonlara oynayan, hoş filmlerin-
denbiriydi.
New York'a çıkan arka yollar-
dan birinin üstünde bulunan ve
daha çok kamyon sürücülerin-
den oluşan, avam takımından
müşterilerin yiyıp içmek için de-
vam ettiği, küçük bir bar-resto-
ranı, mütehakkim annesiyle bir-
likte çahştıran, içine kapanık, sı-
kılgan, şişman bir pizza ustası-
mn dokunaklı hikâyesini anlatı-
yor 'Heavy-Şişman'. 30 yaşını
dönmesine karşın hâlâ otoriter
annesinin (SheOey VVTnters) dizi
dibinde yaşayan, ölen babasından
arta kalmış dükkânda çalışan,
şişmanlığından ötürü karşı cins-
le ilişkilenni en aza indirmiş, sı-
kıcı, kasvetli, tekdüze bir haya-
ta talim eden sessiz, durgun piz-
za ustası Victor'un (Pruitt Tay-
lor Vince) yaşamı, günün birin-
de değişiyor. Annesinin garson
olarak işe aldığı, güzeller güze-
li bir genç kıza (Liv Tyler) fena
halde abayı yakıyor; aşın utan-
gaç, tombik pizzacı kahramanı-
mız. Bu olmayacak duaya amin
derken bir de ansızm yaşlı anne-
sinin ölüverişiyle hayatın diken-
li yollannda bir başına, ama es-
kisinden daha güçlü olarak, tek
başına kalakalıyor pizzacımız fi-
nalde.
James Mangold'un bağımsız
sinema ürünü bu ilk yönetmen-
lik denemesi 'Şişman', çok bü-
yük ve önemli bir film değilse de
ilgiyle izlenen, sevimli, stilize
bir çağdaş psikolojik dram sayı-
labilir. Kendine özgü ağır aksak
ritmi, insancıl yaklaşımı. yalın.
gerçekçi, duygusal ve pes perde-
den anlanmıyla, etkileyici olabi-
len, yer yer duygu gıcıklayan
'Şişman'da pizzacı şişman Vic-
torumuz, umutsuz bir sevdaya
yakalanmasıyla birlikte mono-
ton yaşamını tazeleyen bir boyu-
ta geçiyor. Kendi dünyasına ka-
panrruş, yınrmeye mahkûm, yal-
nız ve kompleksli Victor'un du-
yarlı öyküsünü sade tarafından,
sessiz ve derinden aktaran film-
de, üniversiteye devam etmekle
çalışmak arasında kararsız kal-
mış, kafası da oldukça kanşmış,
güzel garson genç kızı Liv Tyler,
müzisyen sevgılisını gerçek mü-
zisyen Evan Dando, restoramn
yıllanmış kadın emektannı şar-
kıcı Deborah Harry,onun, bann
sıkı müdavimi olan ağzı kalaba-
lık dostunu Joe Grifasi oynuyor.
Günümüzün çekicilik, göste-
rişlilik, satış gibi geçerlı değer-
lerinin semtine uğramadığı, kı-
nlgan, sıkılgan pizzacı Vıctor'u
canlandıran Pruitt Taylor Vin-
ce'ın oldukça göz doldurduğu,
'bağunsızlannkaiesi' 1995 Sun-
dance Film Festivali'ndejüri özel
ödülünü kazanmış 'Şişman', iç
burkucu. ama ilginç bir ilk film
denemesi. Duygusal yanları,
oyunculuğu ve yalın anlatımıy-
la derdini anlatan 'Heavy-Şiş-
man', son tahlilde beylik, ama
yine de tavsiyeye layık bir psiko-
lojik dram sayılabilir.
Şeytanınız bol olsun ağbiler!
Alışılmış "başan ve güç" karşılığın-
da ruhunu şeytana satan doktor Faust
hikâyesinden beyazperdeye yapılan
uyarlamalann sonuncusuniteliğindekı
"The Devil's Advocate-Şeytamn Avu-
kab", başanlı bir kariyer, güç ve zen-
ginlik peşindeki genç bir avukatın öy-
küsünü nakleden, doğaüsrü güçlerin
fınk attığı, Hollywood usulü tezgâh-
lanmış, beylik bir gerilimsi "thriuer."
Hiçbir davasını Ka> Derme> en Flori-
dalı genç Kevin Lomax (Keanu Re-
eves). müvekkilinin suçlu ya da suç-
suzluğuna bakmadan, tüm ahlaki değer-
leri bir yana bırakıp ne pahasına olur-
sa olsun. her davayı mutlaka müvekki-
li lehine kazanmayı amaçlayan, son de-
rece rurslı ve kibirli, Makyavelist bir avu-
kat James !Newton Howard imzah, tum-
turaklı bir müzikle içine daidığımız
"Şeytamn Avukaü", masum olmadığı
her halinden belli, sübyancı bir mate-
matik öğretmenini parlak bir savun-
mayla aklayan Kevin Lomax'ın, büyük
bir avukathk firmasından transfer öne-
risi almasıyla gelişiyor. Hep lüks ve
konfor özlemindeki, sanşın bomba ka-
nsı Mary Ann'le (tombul yanaklı, ki-
raz dudaİdı yeni MM müsveddesi Char-
lıze Theron, oldukça göz dolduruyor),
New York'ta, bir elinin yağda bir eli-
nin balda olacağı, göz kamaştıncı, yep-
yeni, zengin bir hayata atılan vaiz kızı;
koyu dindar bir annenin oğlu Kevin'in
en büyük destekçisi de, silah satıcılığı
ya da uyuşturucu ticarcti gibi uluslara-
rası çapta karanlık işlere de bulaşmış,
son derece etkili, büyük avukathk fir-
masının, şeytani güçlere sahip, esra-
rengiz, karizmatik patronu John Mil-
ton'dur (Al Padno). Çok dolgun bir ma-
aş, saray yavrusu gibi bir ev ve gittik-
çe yükselen kariyeriyle başı dönen Ke-
vin için, kazanmanın artık hedef ol-
maktan çıkıp saplantıya dönüştüğü,
işinden başını alamadığı bir bedel öde-
me süreci başlar.
Rosemary's Baby'nin saf ve masum
Rosemary'sini anımsatan, sinirleri laç-
ka, tedirgin Mary Ann ödeyecektir bu
bedeli önce. Zavallı Mary Ann, koca-
sının ilgisine, sevgisine hasret kalıp
"evrenin efendisi" John Milton'un sü-
rekli tacizlerine maruz kalınca, ufaktan
ufaktan kafayı yeyip Kevin'in kâbus
diyerek önemsemediği bazı meşum ha-
yaller görmeye başlar ve hiçbir şeyin as-
lında göründüğü gibi olmadığını hisse-
der.
Dindar annesinin uyanlanna aldırma-
Seytanın Avukatı
The Devils Advocate
/ Yönetmen: Taylor
Hackford / Senaryo:
Jonathan Lemkin, Tony
Gilroy / Kamera: Andrzej
Bartkovviak / Müzik:
James Nevvton Hovvard
/ Oyuncular: Al Pacino,
Keanu Reeves, Charlize
Theron, Jeffrey Jones,
Craig T. Nelson, Judith
Ivey/1997 ABD.
yıp "günaha giden yola" tam gaz dalan,
yoğun baskı altındakı Kevin'in, aslın-
da ünlü tngiliz şairin adını taşıyan, es-
rarengiz patronunun (yani 'şeytan'ın) oğ-
lu çıkacagı. beylik bir finale bağlanan.
oldukça dauzun tutulmuş (yaklaşık 2.5
saat)"Şe>tamn Avukaü". doğrusu sı-
kılmadan izleniyor izlenmesine ama
geriye önemli, kalıcı bir şeyler bıraktı-
ğı da pek söylenemez herhalde.
Tipik bir oyuncu filmi
Şeytanlığa en çok elveren avukathk
mesleğine ilişkin klasik gözlemler. yı-
ğinla fılmden aşinası olduğumuz ma-
lum mahkeme sahneleri ve ilk yanda
tıkır tıkır işleyen, doğaüstü, korkutucu
bir gerilim temposuyla gelişen film,
ikinci yansında gitgide tekdüzeleşen
bilgisayar efektleri, tantanalı müzikler
ve karanlık görüntüler eşliğinde, bütü-
nüyle gösterişli ama oldukça kafa ka-
nştıncı bir "abarb ve şamata" fınaline
doğru dümen kınyor. Şeytani atmosfe-
rin giderek iyice klişelere orurduğu, ge-
nelde "sorunu kendinde çözme-çöze-
meme" temasını arkalayan, ne var ki gi-
derek ilginçliğini yitirerek yavanlaşan
"Şejtanın Avukaü", tipik bir oyuncu fil-
mi aynı zamanda. Her daim insani za-
aflar üstüne çalışan şeytan hazretleri-
ni, baştan sona sevimli, çekici, libido-
su güçlü bir karaktere dönüştüren usta
oyuncu Al Pacino'nun gittikçe abartı-
ya kaçan oyununa ayak uydurmaya ça-
lışıyor paranın cazibesine direneme-
yen. hırslı, kibirli Kevin-Keanu Reeves.
1970'lerin şeytan modasını yeniden
hortlatan "Seytanın Avukatı"nı,
1982'den bu yana yaptığı, "yüksekener-
ji yayan", rock müziğe duyduğu ilgiyi
de yansıtan "Subay ve Centilmen",
"ChuckBerrj Hafl! Haü! Rock'n'Ron",
"Aü-American", "Dolores Claiborne"
gibi filmleriyle tanınan, geçenlerde In-
giliz oyuncu Helen Mirren'le de evle-
nen, 1944 Santa Barbara doğumlu, Ka-
liforniyalı Taylor Hackford yönetmiş.
Giderek klişelere teslim olan finaliyle
sonuçta çuvallayan ve uçup giden bu va-
sat şeytani-gerilim fantezisinde, Luci-
fer-Satan'ı 20. yüzyılın en büyük hü-
manisti, Tann'yı da sadist sayan, "da-
hıyane" diyaloglan keşfetmek, Holly-
vvood senaristlerinin akıllara seza cin-
gözlüklerini bir kez daha izlemek yine
de ilginç olabilir belki, meraklısı için.
Tabii bizim gibi şeytana uyup da Al
Pacino uğruna bu filme gidenlere de bir
diyeceğimiz olamaz!
YENİBAŞLAYANLAR
The Came / Oyun
Yönetmenligini DavidFincher'ın yaptığı 'Oyun'da
başrolleri Michael Douglas ve Sean Penn
paylaşıyorlar. Douglas filmde bütün yatınmlann ve
ilişkilerin kontrolünü elinde tutmaya alışık, zeki,
kurnaz ve başanlı bir işadamı olan Nicholas Van ,
Orton'u canlandınyor.
Ancak bir gün Van Orton'un yaşamı, kardeşinin
kendisine verdiği beklenmedik doğum günü
hediyesiyle köklü değişikliklere uğruyor.
Masum bır doğum günü hediyesi kimliğindeki oyun,
Van Orton'un hayatını sonsuza dek değiştirecek bir
ölüm kalım savaşma dönüşüyor.
Oyun, hayatının bir parçası, hatta amacı olmaya
başladığında kendi evinde esrarengız kişiler , •
tarafından gözlendiğini fark ediyor Van Orton.
ÇASOD ödüHeri açıklamyor
• Kültür Servisi - Çağdaş Sinema oyunculan
Derneği'nın(ÇASOD) düzenlediği ve bu yıl 5.si
gerçekleştirilecek olan 'Çasod En iyi Oyuncu
Odülleri' 24 Şubat 1998 tarihinde sahiplerini
buluyor. Bu yılki jüri Tijen Par, Atilla Dorsay, Prof.
Dr. Zafer Doğan, Tuncer Gücenoğlu ve Mahinur
Ergun'dan oluşmakta. Üç oyuncuya verilecek olan
ödüller için Hamam. Masumiyet, Ali. Solgun Bir
San Gül, Yanhş Saksının Çiçeği, Mektup, Deniz
Bekliyordu, Köpekler Adası, Nihavend Mucize,
Insan Kurdu, Çökertme, Hollywood Kaçaklan, Bir
Erkeğin Anatomisi, Akrebin Yolculuğu ve Usta
Beni Öldürsene adlı fılmlerde oynayan sanatçılar
yanşacak.
Ankara-Varşova Dostluk
DetMieği'nden konser
• ANKARA (AA) - Merkezi Ankara'da bulunan
Ankara-Varşova Dostluk Derneği, Polonya'mn
Ankara Büyükelçiliği ile birlikte klasik müzik
konseri düzenleyecek. Polonyalı müzisyen Piotr
Paleczny'nin 'Chopin'den Seçmeler' konseri, yann
akşam Polonya'mn Ankara Büyükelçiliği
salonlannda verilecek.
'Alternati! Eğttim ve Sanar etkiniiği
• Kühûr Servisi - tstanbul Şehir Tiyatrolan Kültür
Günleri klıpsammda'ele alınan 'Alternatîf Eğirhn'v&
Sanat' kdhulu etkinlik^ Şubat 1998 Pazartesi gûttü
saat 18.00'de Harbiye Muhsin Ertuğrul Gep
Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek. Yrd. Doç. Dr.
Nevin Eracar Başar koordinatörlüğündeki program,
sanatın psiko eğitsel araç olarak kullanımını
gösterim ve vvorkshoplar ile örneklemek üzere
resim, müzik ve tiyatro atölyelerinden oluşuyor.
Ayşegül Kumanlı ve Ali Ihsan Kıran'ın da yer aldığı
etkinliğin program akışı Şehir Tiyatrolan sanatçılan
Özge Altınkaya ve üğur Değirmencioğlu tarafından
yapılacak.
İnci Bal Okay'ın sergisi
• Kültür Servisi- İnci Bal Okay'ın resimlerinden
oluşan sergi 8 Şubat'ta Ümit Yaşar Sanat
Galerisi'nde açılıyor. 1987 yılından bu yana Zuhal
K. Köseler, Orhan Ersoy. Orhan Taylan
Atölyeleri'nde resim tekniğini geliştiren Okay
çalışmalannı kendi atölyesinde sürdürüyor. Bugüne
kadar biri Amsterdam'da olmak üzere 20 karma
sergiye katılan sanatçı 7. kişisel sergisini açıyor.
İnci Bal Okay'ın modern anlayışla fıgüratif olguyu
birleştirerek çağımıza uygun bir çizgi yakalamayı
amaçladığı yapıtlan 27 Şubat'a dek izlenebilir.
tdil Biret ve Jean Fournet
BASSOda
• Kültür Servisi-
Bilkent Senfoni
Orkestrası 10 Şubat
Salı akşamı vereceği
konserde uluslararası
üne sahip piyano
sanatçısı tdil Biret ve
Japonya'nın yabancı
bir şefe verdiği en
yüksek unvan olan
"Molyo Shikiska'
unvanının sahibi Jean
Foumet'i
buluşturuyor. Saat
21.00'debaşlayacak
olan konserde Idil
Biret izlenimci
müzığın ustalanndan ünlü Bolero eserinin yaratıcısı
Maurice Ravel'in Sol Majör Piyano Konçertosu'nu
ve Fransız müziğinin 20. yüzyıl temsilcilerinden
Jules Massenet'nin Phödra Uvertürii'nü
yorumlayacak. Konserin şefi
Jean Fournet 50 yıldır müzik dünyasının önde gelen
isimleri arasında yer alıyor.
Müzik çahşmalanna Gonservatoire Natıonal de
Paris'te başlayan sanatçı şu anda Avrupa ve
Amerika'daki anlaşmalannın yanı sıra Tokyo'daki
Metropolitan Senfoni Orkestrasrntn daimi şefliğini
yürütüyor.
BUGÜN
• İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ saat
19.00'da Müzikallerden Seçmeler'i sahneliyor.
• ANTtKA KÜLTÜR, SANAT, TURİZM'de Erdal
Yaacı'nın 'Bir Çarşı Günlüğü lirfa' başlıklı dia
gösterisi saat 19.30'da izlenebilir/245 15 93)
• AKSANAT'ta saat 12.30 ve 17.30'da Mahler'in
bir ve dört numaralı senfonileri laser-disc'ten
izlenebilir.
• TOPLUMSAL ARAŞTTRMALAR VAKFl'nda
Vedat Özdemiroğlu'nun Mizahın MuhaüfGücü
başlıklı söyleşisı saat 18.00-20.00 arasında
izlenebilir.
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT '„
MERKEZl'nde saat 12.30'da 'Maria Callas-Life '
and Art' adlı film videodan gösterilıyor.