Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
POAŞ*n
• ANKARA (AA)- PetTol
Ofisi AŞ'nin (POAŞ)
özelleştirilmesi ile ilgili
olarak Özelleştırme Idaresi
Başkanlığı ile Chase
Investment arasındaki
protokol yenilendi. Chase
Investment liderliğındeki
konsorsiyum. Petrol
Ofisi'ninyüzde 51
oranindaki hissesinin blok
halinde satılması sırasında
ÖlB'ye danışmanlık hizmeti
\erecek.
Defterdar
atamalan
• ANKARA (AA)- Maliye
Bakanlığı, defterdarlar
arasında değişikliğe gitti.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafindan da
onaylanan karaname ile
lzmir Defterdarhğı'na Mete
Gönenç getirildi. Karaname
ile bazı illenn
defterdarlannın yerleri
değiştirilirken, vekâletle
yönetilen illere defterdar
ataması yapıldı.
hracatta yeni
• ANKARA (AA) - Türkiye,
yeni ihracat stratejisi ile
sektörel yapısını dünya
talebıne uygun hale
getirmeye hazırlanıyor.
Uygulanacak yeni ihracat
stratejisi ile ıhracatta dünya
trendine uygun olarak.
Kuzey Amerika ve Asya'nın
payının arttınlması
hedefleniyor.
Hayvanalık
darbogazda
• Ekonomi Servisi -
Hayvancılığm- içine
düşûrüldüğü darboğazın baş
sorumlusu olarak gösterilen,
kasaplık hayvan ve et
dışalımı yeniden başlatılıyor.
Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı'nın hazırladığı
"Türkiye Hayvancılığını
Geliştirme Projesi"nde
hayvancılığın
gelişmesini engelleyen
faktörlerden birincisi olarak,
son yıllarda alınan dış
ticarete ilişkin kararlar
göstenlmişti.
HeisinkilHer işe
gidemedHen
• HELSINKI (Cumhuriyet)
-Finlandıya'nın başkenti
Helsinki'de, pazartesi günü
otobüs, tramvay ve metro
sürücülerinin aniden greve
gitmesi sonucu on binlerce
kişi evlerinden işlerine
gidemediler. 3 bin 300
sürücü. bölge kitlesel
iletişıminin sahip
değiştirmesinden ötürü
çalışma koşullannın
kötüleşmesinden
kaygılanarak. bütün
haklannın korunduğu
şeklinde garanti verilmesini
istiyor.
Davos toplantılapı
• DAVOS (AA)- Merkez
Bankası Başkanı Gazi Erçel,
"Asya krizinin tam
ortasındaytz, daha dibe
vurmadı. kriz daha da
derinleşebilir" dedi. Erçel,
Asya krizini dünyanın
yaşadığı ekonomik krizlerin
en büyüklerinden biri olarak
nıtelendirdi.
THCR'etalep
• İZMİR- Bırleşık Esnaf ve
Sanatkârlar Gıda, Temızlik
. ve Temel Ürünler San. Tic.
A.Ş. (BESAŞ) Yönetim
Kurulu Başkanı Mehmet AJi
Susam, özelleştirme
kapsaminda olan TEKEL'in
lzmir ve çevresindeki sigara
ve rakı fabrikalanna talip
olduklannı söyledi. Susam,
*Devlet Bakanı Aşık ve
TEKEL Genel Müdürü ile
görüşmelerimiz sürûyor"
dedi.
Tüketici fiyatlan yıllık yüzde 101.6, aylık yüzde 7.2 oranında artış gösterdi
Enflasyon hedefi tutmuyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enflas-
yonla mücadele programmı yıl başından iti-
baren yürürlüğe koyan hükümet, daha ilk ay-
dan enflasyon hedefıni tutturamadı. Hükü-
met, ocak ayında toptan eşya fiyatlanndaki
(TEFE) artışı yüzde 3.5'te tutmayı hedefler-
ken, gerçekleşme yüzde 6.5 oldu. TEFE'de-
ki yıllık artış yüzde 92.5'e yükselirken, tü-
ketici fiyatlan (TÜFE) artışı aylık yüzde 7.2.
yıllık yüzde 101.6 oldu.
Orta vadeli program uygulayarak enflas-
yonu 3 yılda tek haneli rakamlara indirmeyi
amaçladığını açıklayan ve çalışanlan da fe-
dakârlığa zorlayan hükümet, ocak ayında ba-
şanlı olamadı. Hükümet, 1998 yıl sonu TE-
FE hedefini yüzde 50 olarak açıklayarak me-
mur ve emeklilere de bu oranda artış verir-
ken: Başbakan Yardımcısı BüJent Ecevit. enf-
lasyonun hedeflenen rakamlann üzerinde
çıkması durumunda çalışanlann maaşlanna
ek zam yapılacağı sözünü vermişti.
DlE'nin açıklamasına göre. geçen ay yüz-
de 91 olarak gerçekleşen yıllık TEFE. yüz-
de 92.5'e çıktı. TEFE'deki yüzde 6.5'lik ar-
tışuı yüzde 0.5'inin devletten. yüzde 6'sının
özel sektörden kaynaklanması, özel sektörün
artışlan yüzde 75-80'lik enflasyon beklenti-
sine göre yaptığını gösterdi.
TEFE'deki artış sektörlere göre, tanm gru-
bunda yüzde 12.9, elektrik, gaz ve su sektö-
ründe yüzde 9.3, imalat sanayiınde yüzde
4.1, madencilik sektöriinde yüzde 1.2 olarak
gerçekleşti. Yıllık artış, tanm grubunda yüz-
de 111 .2. madencilikte yüzde 88.4, imalat sa-
nayiınde yüzde 61.9. elektrik, gaz ve su sek-
töründe yüzde 64.9 oldu.
TÜFEdeki yıllık artış yüzde 100 psikolo-
jik smınnı aşarak geçen ayki yüzde 99.1 dü-
zeyinden yüzde 101.6'ya çıktı. TÜFE artışı
aylık yüzde 7.2 olurken, sektörler itibanyla
artışta ilk sırayı yüzde 23.3 ile sağhk grubu
aldı. Artışlar gıda grubunda yüzde 8.5, ko-
nut grubunda yüzde 8.4. ev eşyası grubun-
da yüzde 8.3, lokanta grubunda yüzde 7.4
olarak gerçekleşti.
Ürünler itibanyla yıllık artış. sigara fıyat-
lannda yüzde 83, gazete, kitap ve kırtasiye
fıyatlannda yüzde 129, doktor muayene üc-
retlerüıde yüzde 118, ev kiralannda yüzde
102. yoğurtta yüzde 149 oldu.
Iller itibanyla TÜFE artışı, Zonguldak'ta
yüzde 8.7, Istanbul'da yüzde 7.9, Ankara'da
yüzde 6.1. tzmir'de yüzde 6.8, Adana'da yüz-
de 6 olarak gerçekleşti. Yıllık artışta Konya
yüzde 110'la ilk sırayı alırken, bu oran Istan-
bul'da yüzde 103, Ankara'da yüzde 102, Iz-
mir'de yüzde 97 olarak gerçekleşti.
ITO: Yüzde 100.6
Istanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 yı-
h baz alınarak yaptığı hesaplamalara göre
Istanbul'da perakende fıyatlar ocak ayında
yüzde 5.4, toptan eşya fiyatlan yüzde 6.1
oranında arttı. Yıllık ortalama artışlar ise pe-
rakende fıyatlarda yüzde 92, toptan eşya fi-
yatlannda yüzde 80 oldu. Bir önceki yılm ay-
nı dönemine göre perakende fıyatlar yüzde
100.6. toptan eşya fiyatlan ise yüzde 88.9
oranında artış gösterdi.
Tepkiler
Memduh Haaoğlu (lşadamı): Toplumla
alay eden, ekonomi bilmeyen, ekonomiden
sorumlu bir bakanımız var. Siyasi iktidarlar
bazı teşebbüslerde bulunurlar ama elleri tit-
rer, bunlann elleri bile titremiyor, çünkü enf-
lasyonu düşürmek için hiçbir şey yapmıyor-
lar. Enflasyonun yüksek çıkmasını bekliyor-
dum.
Refik Baydur (TİSK Başkanı): Özel sek-
tör, çalışanlar, enflasyonun düşmesine yar-
dımcı olmuyorlar. Bu durumda enflasyonun
düşmesi mümkün değil. Konsensüs sağlan-
malı. Büyük sanayicilerimiz omuz vermeli.
1986"dan beri psikolojik enflasyon var ve
bizler de körüklüyoruz. Hükümetin koydu-
ğu yüzde 50 oranındaki hedefi gerçekçi bul-
muyorum.
Mehmet Yüdınm (ITO Başkanı): Hükü-
met yüzde 50 enflasyon öngördü, bütçeyi
yaptı ve deklare etti. Akaryakıt başta olmak
üzere zam yapılmamasına rağmen enflasyon
yüksek çıktı. Önümüzdeki aylarda enflas-
yon aylık yüzde 5'lerde kalsa bile yıl sonun-
da yüzde 75 'lerde olacak. Bunlar hep Günes.
Taner'in popülist politikalanndan kaynakla-
nıyor. Hükümetin aldığı kararlann halkın
gözündeki güvenilirliği kalmadı.
Danıştay, termik santralların satışına karşın yürütmeyi durdurma karan verdi
Hukııka aykmlık siirüyor• Danıştay, santrallann ve elektrik şebekelerinin
satışının, Enerji Bakanlığrnın açtığı ihaleyle
gerçekleştirilmesinde de hukuka aykınlık saptadı.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Danıştay, 12 santral ve 25 da-
ğıtım şebekesinin satış ihalesinin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan-
lığı karanyla yapılmasmın huku-
ka aykın olduğunu saptadı. Elekt-
rik Mühendislerı Odası (EMO)
Hukuk Müşaviri Avukat Gökhan
Candoğan. gerekçeli karann, Da-
nıştay'ın santral ve dağıtım şebe-
kelerinin özelleştirmesi ile 3096
sayılı yasanın iptali yönündeki
eğılimini gösterdiğini belirtti.
Danıştay 10. Dairesi, Türkiye
Elektrik Üretim tletim AŞ'nin
(TEAŞ) 4 santral ve 2 ortaklığının
hisselerinin özelleştirme kapsamı-
naahnmasına ilişkın Özelleştirme
Yüksek Kurulu (ÖYK) karan hak-
kında yürütmenin durdurulması
karan verdi. Kararda, ÖYK'nin
kendisine ait olmayan bir yetkiyi
kullandığı belirtildi.
Danıştay karannda. TEK dışın-
daki kuruluşlann elektrik üretim.
iletimi, dağıtım ve ticareti ile gö-
revlendirilmesi hakkındaki 3096
sayılı yasaya göre. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı 'nın önerisiy-
le elektrik üretim, iletim, dağıtım
ve ticaret işinın "Bakanlar Kuru-
lu karanjla" verilebileceği \xır-
gulandı.
Santral özelleştirmelerinin
Özelleştirme tdaresi'nden Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na
devTedilmesi ve özelleşUrmelerin
bakanlık karanyla yapılması ne-
deniyle Danıştay karannın "geç
kaldığını" belirten Candoğan şu
değerlendirmeyi yaptı:
" Karar sonuçlan açtsından de-
ğiL, ama mevcut özelleştinneler ko-
nusunda Danısta> 'ın görüşünü or-
taya kmması bakımından önemlL
Karann gerekçesu EMO'nun iş-
ietme haklannın devredilmesi
aleyhinde açtığı dav amn iptalle so-
nuçlanma olasüığım güçiendirdL
Özelleştirmeye da>anak yapılan
30% savılı yasanın anayasaya ayio-
n oiduğuna ilişkin irirazımmn
Anavasa Mahkemesi'ne iletilmesi
için Danışta> 'a başMirduk. Karar-
Soma
Termik
Santralı için
birçauşanın
açöğı
davada
temyiz
incelemesi
\apan
Danıştay
yürütme>i
durdurma
karan verdi
da da, Anavasa Mahkemesi'nin
daha önceki bir karanna gönder-
me yapılarak, yasada yabancıla-
ra satışa sınırlama getırilmemesi-
nın, tekelleşme ve kartelleşmeyi
önleyici hiçbir düzenlemeye yer
verilmemesinin, değer tespiti ve
ihale yöntemlerini belirlememesi-
nin ve enerji kaynağı durumunda-
ki doğal zenginliklerin işletme
hakkınm süresiz devTedilmesinin'
anayasava aykın okfoğu befirtili-
yor.
;
Yıllık toplam kârlan 507 mil-
yon dolar, 20 yıllık toplam kârlan
da 10.1 milyar olan 10 termik sant-
ral 1.2 milyar dolara 20 yıllığına
devredilerek, kamu 8.9 milyar do-
lar zarara uğratılıyor. Yıllık top-
lam kârlan 492 milyon dolar, 30
yıllık toplam kârlan 14.7 milyar
dolar olan 25 dağıtım şebekesi de,
30 yıllığına 2 milyar 625 milyon
dolara devredilerek, kamu 12.1
milyar dolar kârdan yoksun
bırakılıyor.
Türkiye geçişe izin vermezse 11 trilyonluk mal elden gidebilir
600 tanker Suriye sınırında
Yurt Haberieri Servisi - Suriye 'den
mazot getiren araçlann Türkiye'ye
geçişlenne 55 günden bu yana izin
verilmemesi Güneydoğulu işadam-
lannı sıkıntıya soktu. Türkiye'nin 10
gün içinde geçiş izni vermemesi du-
rumunda. Türk işadamlanna ait 6 tril-
yonluk mazot ve 5 trilyon lira değe-
rindeki 600 kamyon, yasa gereği Su-
riye hukümeti tarafindan alıkonula-
cak. Gaziantep Valiliği, Halep Mu-
hafızı Muhammed Mustafa Mi-
ro'nun, 600 tankerin tasfiye edilme-
si isteğini Başbakanlığa iletti.
Şanlıurfa'nm Akçakale, Gazian-
tep'in Kargamış, Kilis'in Öncüpınar
ve Mardin'in Nusaybin ilçeleri sınır
kapılannda iki aydan bu yana yaşa-
nan yakıt taşımacılığıyla ilgili sorun
çözülemezken, 600 tanker surücüsü-
nün sınır kapılanndaki endişeli bek-
leyişi 55. güne ulaşrı.
Suriye yasalanna göre araçlar 10
gün daha Türkiye'ye sokulmazsa Su-
riye hükümetince alıkonulacak.Nu-
saybin Sanayici ve Işadamlan Deme-
• Türkiye'nin 10 gün içinde
geçiş izni vermemesi
durumunda, 600 kamyon,
yasa gereği Suriye hukümeti
tarafindan alıkonulacak.
ği Başkanı Abdülgani Kızmaz," Sa-
dece 10 günümüz kakk Eğer hükü-
met bu süre içinde de izin vermezse
Türk işadamlanna ait 11 trilyon lira
değerindeki kamyonlar ve akaryakı-
ta Suriye hukümeti tarafindan el ko-
nulacak" dıye konuştu.
Türk hükümetinin iki aydır uygu-
ladığı yasağa biranlam veremedikle-
rinı belirten Kızmaz, "Aynı mazottan
Türkiye'ye Kuze> Irak'tan her gün
tonlarca giriyor. Suri\
r
emazotuna ko-
nulan bu yasağı bir türiü anlamıyo-
ruz. Getirilen mazota "PKK'nin ma-
lıdır" düşüncesihâkimolduğuiçinmi
hükümet bırakmıyor? Yoksa Türki-
ye'deki büyük petrol şirketierinin za-
rara girmemesi için mi yasak uygula-
nnw?" dedi.
Gaziantep Valisi Muammer Gü-
ler, motorinin sınır ticareti kapsamın-
dan çıkanlması sonrasında büyük sı-
kıntı yaşandığını ve ocak ayı başın-
dan ben sınır kapılannda 600 dola-
yında tankerin yığıldığını doğnıladı.
Güler, Gaziantep Valilığı'ne baş-
vuran Halep Muhafızı Muhammed
Mustafa Miro'nun, motorin yüklü
600 tankerin son kez tasfiye edılme-
si amacıyia girişine izin verilmesini
istedigini söyledi.
Vaüüğiıı yetldsi yok
Miro'nun istemini Başbakanlığa
ilettiklerini vurgulayan Güler. u
tzin
konusunda valiligimizin bir yetkisi
yok. Konuyu Başbakanhğa ilettik. Bir
talimat akİtğımızda. sınır ticareti rej i-
mineuygunmotorin tankerlerinin gi-
rişine izin verilir" dedi.
Güler. sınır ticaretine ilişkin dü-
zenleme sonrasında, daha önceden
belge alan ve bağlântı yapan firma-
lann mağdur olmaması için motorin
getirilmesine yönelik 4 kez izin ve-
rildiğini belirtti.
Tekel ürünleri
ve çaya zam yolda
TRABZON (Cumhuri-
yet) - Tekel ve çaydan sorum-
lu Devlet Bakanı Eyüp Aşık,
mart ayında Tekel ürünleri-
ne. mayıs ayında da çaya
zam yapılacağını açıkladı.
Aşık, hükümetin enflasyon-
la mücadele programı uya-
nnca bütün tanm ürünlerin-
de yüzde 64'ü aşmayacak bir
ölçüde alım fıyatı uygulaya-
cağını söyledi.Eyüp Aşık
Trabzon'da yaptığı açıkla-
mada zam sinyali verdi.
Hükümetin 6 ay zam yap-
mayacağı sözünde durduğu-
nu, kendi bakanlığı ve so-
rumluluk alanlan açısından
da 6 aylık sürenin işlediğini
belirten Aşık, Tekel ürünle-
rine en son zammtn eylülde,
çaya da aralıkta yapıldığını
anımsattı. Aşık, Tekel iirün-
leriyle ilgili 6 aylık sürenin
bir ay sonra (martta), çayda
ise üç ay sonra (mayısta) bi-
teceğini, bu tarihten itibaren
gereken zamlann yapılaca-
ğını bildirdi.
Enflasyonla mücadelenin
bir kararlılık gerektirdiğini
belirten Devlet Bakanı Eyüp
Aşık, fiyat artışlanndan ürün
bedellerinin belirlenmesine,
vergi reformundan sosyal
güvenlik reformuna kadar
birçok alanda bugüne kadar
atılmayan ancak siyasi açı-
dan riskli olan adımlan buna
göre atmaya çalıştıklarını
bildirdi.
Bu çerçevede tanmsal
ürünlerin desteklenmesinde
de standart bir yöntemin uy-
gulanacağmı açıklayan Aşık,
bütün tanmsal ürünlerde
yüzde 64'ü geçmeyecek bir
artışın pfanlandığını. bu ra-
kamın aşılmaması halinde
enflasyonun indirilmesi ko-
nusunda önemli bir yol alın-
mış olacağım savundu.
BORSAf
yı En Yeni Teknolojiyle
Real-Time İzleyin...
IMKB hisse
senedi
piyasası
takibinde
data hattı
ve modeme
SONIstanM:
Cımfıunyeı Cad üftade Sk No 1
ErnHanKat 2-3 30230 Etnadağ
Tel (0212) 248 2194-23162 11-23'79 60
Faks I021Ö232 80 7
7
Ankm:
BoğazSk No 7,?
06700 Gazıosnıanpaşa
Tel (03)2)427 19 13(31*1)
Faks (0312M2" 14 63
Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin
fiyat ve ışlem adetlerini arunda (real-time) izleyebilecek,
portföy yönetimi ve tekrük analiz yapabileceksiniz.
# Seans içinde ahş/satış teklifi, endüşük/en yüksek ve son ışlem
fiyatı ile hisse bazında ışlem adedi ve sozleşme sayısı,
# Seans sonunda ağırhklı ortalama fiyatlar,
^ Seans ıçi ve tanhsel grahk,
# Portfoy yonetıını/on-linc kâr-zarar hosabı,
# Teknik analiz (en yaygın 9 adet gosterge),
® DDE olanağı ile Excel'e ven aktarma,
8 Meta Stocka/Meta Stockcian ven transferi,
# Hisse senetlerinin geçmişe donük bilgileri.
FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş.
Dünya Bankası Başkanı 'ndan
'sosyalpatlama' uyarısı
Ekonomi Servisi - Dünya Bankası Başka-
nı James VVolfensohn, Asya'daki ekonomik
kriz yüzünden milyonlarca kişinin işsiz kal-
ması nedeniyle bir "sosyal patiamadan" en-
dişe ettiğini söyledi. Dünya Bankası üst dü-
zey bir yetkilisi de dünya-
da hızlı ve kontrolsüz ser-
mayenin aniden geri çekil-
mesinin ekonomide yara-
tacağı zarann, bir savaş
kadar ciddi olabıleceğı
uyansında bulundu. En-
donezya'da temaslarda bulunan Wolfensohn,
düzenlediği basın toplantısında "Bu gerçek
bir sorun ve üstesinden getinebumesinin tek
yolu. iş imkânı yaratmak, insanlara veterli gı-
• Dünya Bankası Başkanı
Wolfensohn, Asya'daki krizin
yol açtığı işsizlik yüzünden
"sosyal patlamalardan"
endişe ettiğini söyledi.
da ve iş vermektir" dedi. Wolfensohn, bölge-
de 350 milyon kişinin günde bir dolardan az
parayla yaşamını sürdürdüğünü, on milyon-
larca kişinin de yoksulluk sınınna çok yakın
düzeyde olduğunu kaydetti. Dünya Banka-
sı'nın Asya ülkelerine 16
milyar dolar verme va-
adinde bulunduğunu
anımsatan Wolfensohn,
bunun4.5 milyar dolannın
yüzlerce şirketin kapan-
ması dolayısıyla 4.4 mil-
yon kişinin işsiz olduğu Endonezya'ya veri-
leceğini söyledi. Dünya Bankası'dan 1.5 mil-
yar dolar alacak olan Tayland'da da 800 bin
işsiz bulunduğu tahmin ediliyor.
BENCE
tZZETTİN ÖNDER
Demokratik Eğitim Kurultayı
İçinde bulunduğumuz haftada, Eğitim-Sen'in
uzun hazırlıklar sonunda gerçekleştirdiği üçüncü
Demokratik Eğitim Kurultayı yapılmaktadır. Bu ku-
rultaylardan ilki, 1968 yılında Devrimci Eğitim Ku-
rultayı adı altında, Türkiye Öğretmenler Sendika-
sı tarafindan, ikincisi ise 1978 yılında Demokratik
Eğitim Kurultayı adı altında, TÖB-DER tarafindan
düzenlenmiştir. Nevarki, katılımcı demokratik yö-
netim fikrine hiçbir şekilde sempatik bakmayan
yöneticiler, buralarda alınan kararları dikkate da-
hi almamışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, adının
başında devrimci" ya da "demokratik" sözcük-
leri bulunan kurultayların sonuç bildirgelerini dik-
kate almasını birtarafa bırakalım, bizzat Milli Eği-
tim Şûrası'nın almış olduğu karaıiarı dahi, adeta
toplumu derin bir cehalete gömme savaşı içinde,
kulak ardı etmesi anlışılır gibi değildir. Oysa, nasıl
bir aile varını yoğunu çocuğunun eğitimi için feda
etmeye razı olur ise, aynı şekilde, bir ulus da ne-
siller yetiştirmede hiçbir fedakârlıktan kaçınma-
malıdır.
Acı olan husus; Türkiye'de eğitim sisteminin sa-
dece geri olması değil, fakat geri bıraktınlmış olma-
sıdır. Eğitim sisteminin geri olması bir kaynak soru-
nu olduğu halde, eğitimin geri bıraktmlması kaynak-
lann toplumsal amaçlar doğrultusunda değil, fakat
çıkar gruplannın amaçlan doğrultusunda kullanılma-
sının bir sonucudur. Bu yönü ile, eğitimde özelleştir-
me çok önceleri başlamış ve ayncalıklı bir sınıf yetiş-
tirme amacına da okjukça ulaşmıştır.
Eğitimde fırsat eşitliği ya da daha doğru ifade ile
eşitsizliği; gelir dağılımı, beslenme, çevre vb. gibi bir
dizi koşul ya da ortam yanında, temel eğitim aşama-
sında belirlenmektedir. Söz konusu eksiklik iki açı-
dan gündeme gelmektedir. Bunlardan birincisi, bir
veya birden fazla yabancı dile hâkim olmak; ikincisi
ise, görece iyi bir eğitim alarak yüksek eğitim kade-
mesine geçmek ve orada da bu avantajlaria başan-
lı bir biçimde ilerlemektir. Temel eğitim aşamasında
bu avantajlan ele geçirebilen yüksek gelir grubuna
dahil kesimler, hem kendi sorunlannı çözmüş olduk-
lanndan dolayı hem de yüksek eğitime geçişte reka-
beti şiddetlendirmek amacı ile genel eğitim sistemi-
ne karşı kayrtsız kalmışlardır. Sistemin erimesine kar-
şı geliştirilmiş olan bu duyarsızlık, maalesef, sistem-
den yararlanamayan kesimlerde de hâkim olmuştur.
Günümüzde dahi hâlâ bu muazzam eksikliği hisset-
miyor olmalılar ki, seçmenlerin politikacılardan talep-
leri arasında eğitimin iyileştirilmesi yer almamakta-
dır.
Eğitimin elitist kesime sunulan ayncalıklı bölümü
dışında kalan ana kütlesi, maalesef, düşünen, sor-
gulayan ve eleştirel çağdaş kafa yetiştirme yerine,
ezilen vefaşizan dokulan içselleştiren birordu yetiş-
tirme ülküsü peşine düşmüştür. Belirli çevrelerce ele
geçirilmeye çalışılan ve başanlan Milli Eğitim cami-
asında bir kesim çağdışı şovenist dokulan beyinlere
kazırken, diğer bir kesim de laiklik anlayışı ve bilim-
sel yaklaşımlara ters politikalan sisteme hâkim kılma-
ya çalışmaktadır. Bu dürtüler altında sürdürülen eği-
tim faaliyetleri, içerik itibanyla çağdışı; biçim itibany-
la da eğitimden uzak, bir tür bastırma ve güdüleme
niteliği taşımaktadır. Hiçbir çağdaş devlet politikasın-
da yer alması olası olmayan böyle bir sistem, ne ya-
zık ki, 1950'lerden sonra güdülen politikalar çerçe-
vesinde Türkiye'de rağbet görmüş ve halkımıza da
reva görülmüştür.
Eğitim; getirisi çok uzun dönemde sağlanan, be-
şeri sermaye yatınmıdır. Toplumlan mutlu ve müref-
feh geleceklere taşıyan en önemli güç eğitilmiş in-
sandır. Bu nedenle, eğitime aynlan kaynak, niteliği iti-
banyla yatınmdır. Konsolide bütçeden eğitime ayn-
lan kaynaklann milli gelire oranı yüzde 4.5 dolayın-
dadır. Geiişmiş ülkelerde bu oran yüzde 7-8 dolay-
lannda seyretmektedir. Türkiye eğitime ayırdığı kay-
naklan hızla arttırmak zorundadır. Bir defa, geiişmiş
toplumlarda nüfus durağandır ve eğitim çağındaki
kesimin genel nüfusa oranı düşüktür. Oysa Türki-
ye'de hem nüfus dinamiktir hem de eğitim çağında-
ki kesimin genel nüfusa oranı çok yüksektir. Ikinci ola-
rak da, Türkiye geiişmiş toplumlarla arasını kapata-
caksa, bu alanda onlardan daha hızlı yol almak du-
rumundadır. Bu mücadelede başan sağlayabilmek
için konsolide bütçe hacmini büyütüp, bütçe içinde
eğitime aynlan payı yükselterek, eğitime daha fazla
kaynak ayırmak gerekmektedir.
Bu yazının içerik ve hacim olarak sınıriannı aşmak-
la beraber, bir cümle ile ifade etmeden geçmemek
gerekir ki eğitim hizmeti bir sektör olarak değil, fakat
bir kamu hizmeti alanı olarak görülmelidir. Ozellikle
gelir dağılımının giderek bozulduğu ülkemiz koşulla-
nnda ve sermaye gücünün hâkim olduğu dünya ko-
şullarında eğitim hizmetinin kamusal niteliği, hâkim
dayatmalara rağmen, ozellikle vurgulanmalıdır. Bu
bakımdan, eğitim hizmeti, hiçbir gerekçe ile piyasa
süreçlerine ve dürtülerine bırakıiamaz. Eğitim hiz-
metinin, şu ya da bu kılıf içinde özelleştirilmesini sa-
vunmak, var olan hâkim ideolojiyi yeniden üreten ve
yayan en etkili araç ve süreç olan eğitim hizmetinin
hâkim güçler tarafindan ele geçirilip, teslim alınma-
sı çabalannı, bizzat bu kesim adına topluma pazar-
lamaktan öte bir anlam taştmamaktadır.
KOBI'ler kayıtdışı
çahşıyor
• KOBl'lerin, toplam istihdamın yüzde 50'sini
oluşturmalanna karşılık, toplam katma değer
içindeki paylarının yüzde 15 olduğu belirtildi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk Mimar
ve Mühendis Odalan Bir-
liği'nin (TMMOB). Ana-
dolu sanayisi üzerine yap-
tığı araştırma. küçük ve
orta boy işletmelerin (KO-
Bt) kayıt dışı istihdamın
üzerinde yükseldiğini or-
taya koydu. Araştırmada,
"Anadohı kaplanlan" ola-
rak adlandırılan KOBl'le-
rin, toplam istihdamın
yüzde 50'sini oluşturma-
lanna karşılık, toplam kat-
ma değer içindeki paylan-
nın yalnızca yüzde 15 ol-
duğu ve "ucuzişgücü" dı-
şında dış rekabet güçleri-
nin olmadığı belirtildi. İş-
letmelerin, işveren, çalı-
şan, teknoloji ve organi-
zasyon yapılannın ele
alındığı araştırmada, ışve-
renlerin yerel ve merkezi
yönetimlerden beklentıle-
rine de yer verildi. Elde
edilen bulgulardan bazıla-
n şöyle:
• Türkiye sanayi işlet-
melerinin yaklaşık yüzde
95'ini. kayıtlı çalışanlann
da yüzde 50'sini kapsayan
KOBİ'ler. sanayi katma
değerinın yalnızca yüzde
15'inı yaratabiliyor.
• Sosyal güvenlik ku-
ruluşlannda kayıtlı olan-
lann toplam istihdamdaki
payı yalnızca yüzde 53
olurken. kayıt dışı istihda-
mın payı yüzde 47'dir. Is-
tıhdam edilen kadın nüfiı-
su içindeki kayıt dışılık
oranı ise yüzde 78 gibi
yüksek bir orana sahiptir.
• İmalat sanayiinde ça-
lışanlar arasında sendika-
lılık oranı son derece dü-
şük.
• Çalışanlann yüzde
74'ü ilkokul mezunudur.
Lise ve yüksekokul me-
zunlannın toplam istih-
dam içindeki oranı yüzde
14'te kalmaktadır.