Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
1. Uluslararası İstanbul Kitap Fuan '98 20-29 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek
w
Bir kitan her sev icin...GÜLERÇETtS
Îstanbul, mart ayında kent içinde ger-
çekleşen ikinci kitap fuanna ev sahipliği
yapacak. Türkiye Yayıncılar Birliği ve Îs-
tanbul Fuarcıhk işbirlığiyle düzenlenecek
olan "1. Uluslararası İstanbul Kitap Fuan
'98" 20-29 Mart tarihleri arasında Dünya
Ticaret Merkezi-Yeşilköy'de gerçekleşe-
cek. Yaymcılar Birliği, 16 yıldır Tepeba-
şı'nda kitap fuannı dûzenleyen TUYAP
ile kültürel ve ticari işlerin aynmı konu-
sunda sorun yaşanması üzerine ayn bır fu-
ar düzenleme karan aldı. Yeni fuar kapsa-
mmdaki kültürel etkinliklerin tamamı Ya-
yıncılar Birliği tarafindan düzenlenirken
fuarcıhk etkinlikleri CNR'ye bırakılacak.
Yayıncılar Birliği Başkanı Atil Ant ile ye-
ni fuann yapısı ve amaçlan üzerine konuş-
tuk:
- Yayıncüar Birtiği bünyesinde. Dûnya
Ticaret Merkezi'ndeki fuann organizas-
yonuna nasıl karar verildi?
ANT- Yayıncılar Birhği'nin geçen yıl
mart ayında toplanan genel kurulunda fu-
arlarla ilgili her türlü karann Yayıncılar
Birliği Yönetim Kunılu tarafindan ahn-
ması konusunda oybirliğine vanlmıştı.
Yönetim kurulu da bu yetkiye dayanarak
uluslararası bİT fuar düzenleme işine giriş-
ti.
- Jstanbul'un kitap fuan ihtiyacı 16 yıl-
dır TÜYAP tarafindan karşılanıyordu. Ye-
ni bir fuarorganizasyonunagirerkcn İstan-
bul gibi bir kentin Ud fuara ihtiyaç duydu-
ğunu mu düşündünüz,yoksa girişiminizin
nedeni TÜYAP'ın bünyesinde gödenüedi-
gini/eksiklikJermndi?
- TÜYAP'la birtakım sorunlanmız ol-
duğu aşikâr. Ancak şu bir gerçek ki TÜ-
YAP'taki fuar bizim yaymcılık boyutumu-
zu gösteremiyordu. Daha da önemlisi ts-
tanbul'un artık uluslararası bır fuara ihti-
yaç duyduğunu düşünüyoruz. Bu şehir,
hem kendi kültürel yapısı hem de Türki-
ye'nin geldiğı nokta göz önüne almdığın-
da Ortadoğu, Asya ve Balkan ülkeleriyle
dünyayı birleştiren bir fuan düzenleme ca-
pına ve hakkına sahip. O hakkı değerlen-
dirmeye çalışıyoruz. lstanbul'da uluslara-
rası boyutta bir fılm festivali, müzik festi-
vali, tiyatro festivali var. Bu şehir, ulusla-
rarası boyutta kitap fuannı da kaldırabile-
cek bir kültür s.ehri.
-Pekiyenifuar bubağlamda TÜ-
VAP'ın etkinlikkrinden farklı olarak ne-
ler yapacak?
-Öncelikle belirttiğim gibi uluslararası
7
T (FotoğrafKADERTUĞLA)
ürkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Atıl Ant, "Bu şehir, hem kendi kültürel yapısı hem
de Türkiye'nin geldiği nokta göz önüne alındığında Ortadoğu, Asya ve Balkan ülkeleriyle
dünyayı birleştiren bir fuan düzenleme çapına ve hakkına sahip. O hakkı değerlendirmeye
çalışıyoruz"diyor. Fuara katılacak yabancı konuklar arasında Susanna Tamaro,
Fred Halliday, Alberto Korda ve Erka Fischer yer alıyor.
bir boyut getirmeye çalışıyoruz. Bir de ki-
tap ticaretine farklı bır anlayış getirmeyi
amaçlıyoruz. Anadolu kitapçılannı, kitap
dağıtıcılannı. Avrupa ülkelenndeki Türk-
çe kitap satın alan kütüphanelerin bölüm
şefterini.Türkı cumhuriyetlerdeki ilgili ve
yetkilileri çağınyoruz fuara. Hedefımiz
zaman içinde telifhaklan alışverişinin ger-
çekleştiği bır fuara ulaşmak.
- Bu güne kadar düzenlenen fuar sade-
ce okuria \a\ıncının buluştuğu. peraken-
de Idtap sanşının gerçekleştiği bir yapıya
sahip olduğu gerekçesijle eleştirilijordu.
Yayıncılar Birliği fuar bünyesinde daha
profesyoneletkinlikJere deolanaktanımak
amaayla okurlar ve yayıncılann ziyaret
günleri konusunda bir aynma başvuracak
mı.'
-16 yıl önce ilk fuar açıldığı zaman ts-
tanbul'da hiç kitabevi yoktu. Bugün sade-
ce lstiklal Caddesi'nde 25 tane kitabevi
var. Bu nedenle fuarlarda artık kitap tica-
retinin başka boyutlannın üzerinde de du-
rulmalı. Ahcı olarak dünyanın pek çok ki-
tap fuanna katılmamıza karşın Türki cum-
huriyetlerdeki ve Türklerin yaşadığı ülke-
lerdeki kitap alımlan için bir fuar düzen-
leyemedık bu güne kadar. Türkiye'deki ya-
zı hayatını tanıtmanın en iyi yolu insanla-
n buraya getirmek. Dışarda az tanınıyoruz,
zannettiğimizden de az değerde görülü-
yoruz. Ama gerçekten gösterecek çok şe-
yimiz olduğunu düşünüyorum. Bugüne
kadar uluslararası tanıtım konusunda ek-
sik gördüğümüz konular üzerinde yoğun-
laşacağız.
- Uluslararası kavTaımnı biraz acabtlir
miyiz? Bu sıfat altında bu yıl neier gerçek-
leşecek?
-lngıltere, Suudi Arabistan, Fransa, Al-
manya gibi ülkelerden katılan yayıncılar
ve devlet olarak katılan davetliler var. Pek
çok ülkeden yazar, Uluslararası Yayıncı-
lar Birliği. Avrupa Yazarlar Birliği ve ulus-
lararası kütüphane yöneticileri katılacak
fuara. Ancak fuann en büyük uluslarara-
sı boyutu tnternet'te Dünya Yayıncılar Bir-
liği'nin uluslararası fuarlar listesinde 'Bi-
rinci İstanbul Kitap Fuan' olarak yer al-
mamız. Ziyaretçi olarak da çok sayıda ya-
bancı katılacak fuara.
- Yaymcılar Birliği'nin düzenlediği fuar
TÜYAP İzmir Kitap Fuan'vla kesisjyor.
Bu durum o/ellikle yayıncılann kaulımı
bakımından daha ilk yüında fuan nasıl et-
kileyecek?
- İzmir Kitap Fuan aslında iptal olmuş-
tu, ama bu fuar yapılıyor diye tekrar dü-
zenlendi. Bu durum, yayıncılann katılı-
mında elbette düşüşe neden olacaktır. A,-
ma her şeyın ilki biraz zordur.
- Fuar programında vayıncılık ve yazın
\aşamı üzerinepanellerin \anı sıra pek çok
değişik etkinliğe de yer veriliyor.
- Evet bol şenliklı, bol kültürlü bir fuar
olsun istedik. Yapıkredi AŞ ile birlikte üç
konser düzenleyeceğiz. 1968 Kuşağı ha-
reketinin 30. yıldönümü, Cumhunyetin
75. yıldönümü. alfabenın 70. yılı ve Ber-
tolt Brecht'in 100. doğum yılınm 1998'e
denk gelmesi nedenıyle bu konularda ce-
şitlı kutlama etkinlikleri gerçekleşecek.
- Etkinlikkr kapsamında Brecht ve Che
gibi zaten popüler olan isimler üzerinde
duruluyor. Fuann yeni isimler keşfetmek
yönünde girişimleri var mı?
- Anadolu'dan on yazan konuk edece-
ğiz fuarda. Anadolulu yazarlann sorunla-
nnın konuşulduğu bırkaç toplantı düzen-
leyerek Anadolulu yazar olmanın anlamı
ve lstanbul'a nasıl baktıklan gibi konula-
n ele alacağız.
Her kitap alana bir çiçek hedhe
Bu yıl ilki gerçekleştırilecek olan 1.
Uluslararası Kitap Fuan'na katılacak olan
yabancı yazarlan tanıtmak ve yer alacak
etkinlikleri anlatmak amacıyla Dünya Ti-
caret Merkezi'nde düzenlenen toplantıya
Atıl Ant, Ceyda Erem, Işıtan Gündüz \ e
Çetnı Tüzünerkonuşmacı olarak katıldı.
Fuara bu yıl katılan yabancı konuklar ara-
sında Susanna Tamaro, Fred Halliday, Al-
berto Korda ve Erica Fischer yer alıyor.
Kübalı fotoğrafçı Alberto Korda, fuara
Che Guevara fotoğraflan sergisiyle katı-
lacak. 250 kitap ve posterden oluşan
'Brecht Koleksiyonu' sergisi, Alman Kül-
tür Merkezı \e Frankfurt Kitap Fuan or-
ganizatörü Börsenverein des Deutschen
Buchandels'ın katkılanyla gerçekleştiri-
lecek. 'Atatürk Fotoğraflan' sergisi Yapı
Kredi Kültür Sanat Merkezi tarafmdaT» dü-
zenlenecek. Yayınevlen farklı konularda
paneller, söyleşiler ve gösteriler düzenle-
yecek. 6500 metrekarelik alanda ve tek sa-
londa gerçekleştinlecek olan fuarda,
Frankfurt Kitap Fuan'ndaki stand sistemi
göz önüne alınarak her yayıncıya eşit hak-
lar tanınacak. Ulaşım için belli merkezler-
den servislerkaldınlacak.300 yayınevinın
katılması beklenen"Bir çiçek aşk için; bir
kitap her şey içuı" sloganını benimseyen
fuarda, her kitap alana bir çiçek hediye
edilecek.
48. ULUSLARARASI BERLİN FİLM F ESTlVALl
Dık havalar, lıararetli tarbşmalar
GÜNERYÜREKLİK
BERLİN-Berlın yüzyılın en sı-
cak şubat ayını yaşıyor. Günboyu
16 dereceye kadar varan hava sı-
caklığı, Berlinlileri olduğu kadar,
festıval konuklannı da şaşırtmış
durumda. Yılda bir Berlin'e gelip
sıfınn altında çivi gibi bir soğuk-
la karşılaşmaya alışmış festivalin
müdavim konuklan, başta gazete-
ciler. kalın giysilerle gelmenin bu
kez pişmanlığı içindeler. Zaman
zaman çok hafif yağmurlu da ol-
sa. festival günleri bahan çağnş-
tıran ılık havalarla geçiyor. Ak-
şamlan kneipeler, barlar ve resto-
ranlar yine tıklım tıklım dolu. Ko-
nuşulan konular yine aynı. Film,
film ve gene fılm.
Dedıkodular, fısıltılar ve tah-
minler hep sınema dünyası üzeri-
ne. Altın Ayı'yı kim alır, Oscar kı-
me verilir. 9 ayn dalda Oscar'a a-
day gösterilen "Good Wffl Hun-
ting"in başanlı genç oyuncusu
Matt Damon yeni bir mega star
olur mu? \'e festival günleri iler-
ledikçe konular çoğalıyor, konuş-
malar yoğunlaşıyor.
Bir günde 75 fılm
Berlinale'de bir günde toplam
75 kadar film gösteriliyor. Yanş-
manın yanı sıra Panorama, Forum,
Çocuk Filmleri, Yeni Alman Film-
leri, Avrupa Film Pazan, Retros-
pektif ve Hommage gibi her biri
ayn bir festival olabilecek 7 bölüm
daha var. Sayılan 900'ü bulan tüm
bu fılmler, her gün sabah saat
09.00'dan gece yanlannakadar en
az 12 ayn sinemada ve özel stüd-
yolarda gösteriliyor.
Panorama'da Latin küMrü
Yanşma (Wettbewerb) bölü-
münde yer alan 29 uzun 10 kısa
metrajlı fılmin yanı sıra. bu yıl 13.
kez düzenlenen Panorama'da 13'ü
belgesel, 50'nin üzerinde filmbu-
lunuyor. Seyirci, "övgüye değer
nitelikteolan, ancakyanşma>a ab-
namayanfilmler"olarak sınıflan-
dınlan Panorama'daki bu dünya-
nın dört bir yöresinden gelen il-
ginç filmler arasında da bir secim
yapmak zorunda. Panorama'da bu
yıl tarihe ve Fransa'dan Arjantin'e
dek uzanan Latin kültürüne ağır-
lık veriliyor.
80 kadar yapıtın yer aldığı
" Uluslararası Genç FilmlerForu-
mu" da boş geçilecek bir bölüm
değil. 1970'ten beri düzenlenen
'Les demoiseües de Rochefort'ta Catharine Deneuve ve Robert Siodmak'ın 'Stürme der Leindenschaft' fılmi.
bu bölümde. "gişe kaygısı olma-
yan", yani salt ticari amaçla çev-
rilmemiş ve ilerisi için umut % eren
başanlı genç filmler gösteriliyor.
Sinema dünyasındakı gelışmelerı
yakından izlemek isteyenlerın
özellikle büyük ılgi gösterdiği bu
bölümde. bu yıl yeni Kore filmle-
ri ağırlıkta. Sansürün yumuşatıl-
ması ve demokrasiye geçiş, yeni
Kore filmlerine olan ilginın ana
nedenini oluşturuyor. Bu bölüm-
de kültrejısörKim-Ki-Young için
küçük bir de retrospektıf açıl-
dı "Sinema tarihine bakış" anla-
mına gelen retrospektif ise bu yıl
Robert ve Curt Siodmak kardeş-
lerin filmlerine aynldı. Bu bölüm-
de yönetmen Robert Siodmak ile
senaryo yazan Curt Siodmak'ın
1930 ile 1967 yıllan arasında çev-
rilmış, çoğu ABD, bazılan Alman
ve Ingiliz yapımı, 71 filmi göste-
nliyor. Kariyerlerine 1929yılında
Berlin'de başlayan iki kardeş, hit-
ler faşizminden kaçarak biri Fran-
sa'ya, diğeri Ingiltere'ye gider. da-
ha sonra Amerika'ya yerleşir. Ro-
bert Siodmak. Hollyvvood'da
"The Spiral Stircase" (1945),
"The Killers" (1946) ve "Criss
Cross" (1948) gibi gerilim (Thiril-
ler) filmleriyle isim yapar. Burt
Lancesterı keşfeder. Charles La-
ughton, Gregory Peck, Ava Gard-
ner, Oüvia de Harvilland, Yvonne
de Carlo \ e Barbara Stanwyck gı-
bi yıldızlarla filmler çevirir,
1955'te "Farder" adlı filmiyle
Altın Ayı Ödülü kazanır. Curt Si-
odmak da Hollyvvood'da korku ve
bilimkurgu filmleriyle ün yapar.
1941 'de yazdığı senaryo ve "Kurt
Adam" tiplemesi ona sinema ta-
rihinde ayn bır sayfa açar. "Kurt
Adam" korku filmlerinin mitosu
olur. 1942"de yayımlanan ve şim-
diye dek dört kez filmi çekilen
"Donovan's Brain" adlı romanı ıse
ona dünya çapında şöhret sağlar.
1943"te kardeşi Roben Siod-
mak'ın çektiği "Son of Dracula"
da Curt Sıodmak'ın unutulmaz se-
naryolanndan bındır. 95 yaşmda-
ki Curt Siodmak. festi\alin onur
konuğu olarak şu günlerde Ber-
lin'de bulunuyor.
Catherine Deneuve'e
Alün A\i Ödülü
Festivalin bir diğer onur konu-
ğu. Fransız sinema oyuncusu Cat-
herine Deneuve. Oyunculuğa
1956 yılında öğrenci iken başla-
Yenibiryüdız doğuyorYönetmenliğıni Gus Van Sant'in yaptı-
ğı 'Good WH1 Hunting" Berlin Film Fes-
tivali yanşma bölümünde gösterildi. Fil-
min gösterimine başrol oyuncusu Matt Da-
mon katılmadı. Damon'ın, Steven Spiel-
berg'in yeni filmi 'Saving Private
Ryan'ın çekimleri için lngiltere'de bulun-
duğu bildirildi. (Filmde Damon ve Tom
Hanks başrolleri paylaşıyorlar).
Şu günlerde Berlin'de adeta yıldızlaştı-
nlan Damon. son dönemin gözde isimle-
rinden 25'lik bir oyuncu. Sinema yapma-
ya başladığı ilk günden bu yana Coppola
ya da Van Sant gibi önemli yönetmenler-
le çalışmış olmasının Damon'ın başansm-
da büyük payı var. Damon, otoriteler tara-
findan Robin VVilliams tarzı bir oyuncu
olarak nitelendiriliyor.
'Good VVill Hunting'in senaryosu. Da-
mon ve okul arkadaşı Ben Affleck tarafin-
dan yazılmış. Boston'da geçen öykü,
'Will' adlı bir gencin oluşum sürecini an-
latıyor. Will, ışçi sınıfından gelen ve sahip
olduğu doğaüstü zekânın farkında olma-
yan bir genç. Gecelerini barda geçirecek
kadar para getirebilen küçük işler yaparak
kazanıyor yaşamını. Psikanalist Sean
McGuire ise. kendisi gibi sorunlu bir geç-
mişe sahip olan Will'in, karabasanlanndan
kurtulup güvenini yeniden kazanmasına
ve yeni bir yaşama bas.lamasına yardım e-
den kişi olarak yer alıyor bu öyküde.
VVill'in gelişiminde, herbakımdan kendi-
siyle zıt yaradılıştaki Cambridgeli zengin
ve züppe Ingiliz genç kızı Skylar'la yaşa-
dığı askın da büyük payı oluyor.
Bazı çevreler, yönetmenin dramaturjik
çözümlemede hatalar yaptığı vefilmiken-
di yönüne çekiği konusunda eleştiriler ge-
tiriyorlar filme. Ancak Danny Elfman'ın
müzikleri ve başrol oyunculannın perfor-
mansına kımsenin bir diyeceği yok. 'Go-
od Will Hunting'le belki de gerçekten bir
yıldız doğuyor Berlin'de.
yan ve ilk kariyerini Jacques De-
my'nın "Les Parapluies de Cher-
bourg" (Cherbourg Şemsiyeleri)
adlı müzikaliyle 1963 yılında ya-
pan Deneuve. 1967'de LuisBunu-
d'in çevirdıği "Belle de Jour" ile
dünyaca ünlü yıldız oldu. Onur
konuğu olarak Berlin'e gelecek ve
Roman Potanski'nin çevirdıği
"Repulsk>n" adlı filmının özel
göstenmine katılacak olan Cathe-
rine Deneuve'eu
Dünyasineması-
na katkılanndandolavı" Altın Ayı
Ödülü verilecek. Sanatçının
"Hommage" bölümünde 1962-
1996 yıllan arasında çevrilmiş 13
fılmi gösteriliyor.
Bu yıl 21 'incisi sunulan Çocuk
Filmleri Şenliği de artık Berlina-
le'nin vazgeçilmez önemli birbö-
lümü oldu. Festival günleri süre-
since okullann da sınıflar halinde
gittiği ve çocuklardan oluşan se-
çici kurullann ödül verdiği basjı
başma bir "âlem" olan bu bölüm-
de, bu yıl maalesef sadece 9 fılm
var. Geçen yıllarda bu sayı çok da-
ha yüksekti. Ancak son yıllarda
çevrilen çocuk filmlerinin sayısı-
nın giderek azaldığı bildirildi ve
buna neden olarak da Hollywo-
od'dan gelen çizgi filmler göste-
nldi.
Uluslararası Berlin Film Festi-
vali'nin sinemacılar ve televiz-
yoncular açısından en önemli bö-
lümü ise Avrupa Fılm Pazan. Her-
kesin giremediği. küçük küçük
özel stüdyoların ve standlann DU-
lunduğu başlı başma ayn bir kat-
ta yer alan bu fılm marketinde bu
yıl 33 ülkeden yüzün üzerinde
film şirketi temsil edilıyor. Film
şirketleri açtıklan standlarda ya-
pımcısı oldukları filmleri tanıtı-
yorlar, bu filmleri stüdyolarda
gösteriyorlar ve ahcı bulmaya ça-
lışıyorlar. Türkiye kökenli Beki
Probst'un yönettiği bu bölümde
her yıl olduğu gibi bu yıl da
600'den fazla film bulunuyor.
Toplam 20 yapıtın yer aldığı
"Yeni Alman Filmleri" bölümü de
hesaba katılacak olursa, festivalde
11 gün içinde toplam 900 filmin
gösterileceğı ve bunun bir günde
ortalama 75 film demek olduğu
ortaya çıkıyor. 3 binı gazeteci ol-
mak üzere tüm dünyadan 11 bin
konuğun katıldığı ve en az bir o
kadar da "dışandan" seyircinin
izlediğı Berlin Film Festivali için
"Dünyanın en büyük ve en hare-
keüi festivali" desek yanlış olmaz
herhalde. Ama en yorucu olanı
da...
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FtŞEKÇt
Şiir Kalıtı
Orhan Koçak'ın "Virgül" dergisinin Şubat
1998 tarihli 5. sayısında yayımlanan "Şiir Bakı-
mı" adlı yazısının giriş cümlesini okuduğumda,
içimde taşıdığım bir korkunun tanımıyla karşı-
laştım:
"İyi şiir artık çok az yazıldığına göre, eski şiire
daha da iyi bakmakgerekir. Aksi halde, yazılmak-
ta olan zayıfşiir, eskinin iyi şiirini de önemsizleş-
tirmenin biryolunu arayacak ve bulacaktır."
Bu yolların kimilerinin bulunmuş olduğunu ra-
hatlıkla söyleyebiliriz:
Dergilerde ustalaria biriikte şiir yayımlamak:
Yazın dergileri, elbette yeni kuşakların kendileri-
ni gösterecekleri, ortaya çıkaracakları alanlardır.
Ne ki yeni şairleri ortaya çıkarmak, dergi yöneti-
cilerinin yazınımız adına üstlendikleri bir sorum-
luluğu da beraberinde getirir. Yaşar Nabi'den
Memet Fuat'a eski kuşak dergi yöneticileri yıl-
lar boyu bu sorumlulukla davrandılar. İlk kez ya-
yımladıkları şairleri titizlikle seçip sonra da arka-
sında durdular.
Yine pek çok dergi, yeni kuşakların kendilerini
kanıtlama alanı olarak yayın hayatına başladı:
"a", "Halkın Dostlan" vb. beraberinde yazınımı-
za yeni isimler getirip kabul ettirdiler.
'80'den bu yana yazın dergilerinin çoğu, dün-
yayla, toplumla, dahası kültür alanıyla bir "so-
run "u olan; yeni kuşaklan ya da yeni düşünce-
leri savunan dergiler olmaktan uzaklaştılar. Yal-
nızca genel ya da güncel değerlere sayfalannda
yer açıp, böylelikle okurun bilinen beğeni düze-
yine seslenmeyi amaçladılar.
Bu dergicilik anlayışı, iyi şıirle kötüyü yan ya-
na, bir arada sunma kolaycılığı içinde, yeni ya-
zarlara ciddi bir değerlendirme gereği duymadan
sayfalannı açtı. Söz gelimi Melih Cevdet An-
day'ın şiir yayımladığı bir dergide, sizin de şiiri-
niz yayımlanmışsa, artık adınız onunla bir arada
kolayca anılabilir; kendinizi onunla eşitleyiverir-
siniz.
Şiir Antolojileri: Son dönemlerde yayımlanan
ya da yayıma hazırlanmakta olan pek çok şiir
antolojisi gözleniyor. Bu antolojiler de ne yazık ki
aynı tuzağı içinde barındırıyor. Genç kuşaklar,
nasıl bir değerlendirilmeden geçirildiği belirsiz
antolojilerde şiirimizin anıtlarıyla yan yana yer
alabiliyorlar ve yine bir eşitlenmeye gidiliyor.
Önüne geçilmesi hayli güç görünen bu süre-
cin en somut görünümü ise "Şiir Yıllıklan'nda or-
taya çıkıyor. Dağlarca ve Melih Cevdet'le baş-
layanyıllıklann sonlarınadoğru, "Vedalara dave-
tiye olmalıyım artık ben, kehanetle durulan saf-
ra", "Serkeşliğine teminat bulamaz tımak kemir-
mekten" vb dizelerden oluşan şiirierle karşıla-
şınca içim kalkıyor.
Şiirin temel gereci dil duyarlığından bu denli
uzak ürünleri nasıl şiir diye yayımlayabiliyor der-
gi yöneticileri. Sonra da bu şiirleri yazanlar, nasıi
"şair" diye dolaşabiliyorlar. Bu gidişle "şiirden an-
lamayan bir şairler kuşağı'na kavuşacağız.
Mehmet H. Doğan'ın 7998 Şiir Yıllığı'ru baş-
îan sona okuduğmnda, Yıllik'taki en guzel şjirler
bana Melih Cevdet Anday'ınkiler göründü.
Ülkemiz, sanınm, başka değerlerine olduğu gi-
bi yirminci yüzyılda yetiştirdiği büyük şairlerine
de yeterince sahip çıkamayacak. Doğası, toplu-
mu, belleği her gün biraz daha kirlenirken, bir
toplumun yaratabileceği en temiz "ürün" olan
şiiri de bundan payını alacak.
Rıjitilm Doğa ve gezi fotoğrafları
yarışması sonuçlandı ...j
• Kültür Servisi - Fujıfılm sponsorluğunda '
Fotoğraf dergisi ile Doğa ve Gezi gazetesinin
birlikte düzenlediği doğa ve gezi fotoğraflan
yanşması sonuçlandı. Çok sayıda katılımcının yer
aldığı yanşmada birinciliği lstanbul'dan Uğur Varlı
kazandı. Yanşmada ikinciliğe Mehmet Oktay,
üçüncülüğe ise Cenk Gençdiş değer görülürken
Hakkı Akdeğirmen, Fehmi tçyer ve Selim Aytaç da
mansıyon ödülü aldı.
Ppousfdan Sodom ve Gomorra
• Kültür Servisi - Marcel Proust'un dev yapıtı
Kayıp Zamanm Izinde'nin üçüncü kitabı Sodom ve
Gomorra, Roza Hakmen'in çevirisiyle Yapı Kredi
Yayınlan'dan (YKY) çıktı.
Daha önce Guermantes Tarafı ve Çiçek Açmış Genç
Kızlann Gölgesinde adlı yapıtlan YKY tarafindan
yayımlanan Proust, romanın yalnız
tekniğini değil, özünü de yenileyen, algı ve
anımsamanın dönüşüme uğrattığı dış dünyayı,
belleğin prizmasından süzülen yaşamı
yapıtlanna olağanüstü bir anlatımla aktanyor.
Yazann diğer yapıtlan arasında Svvannlann Tarafı,
Mahpus. Kaçak, Yakalanan Zaman, Zevkler ve
Günler, Saint-Beuve'e karşı sayılabilir.
K Ü L T Ü R • Ç İ Z Î K
K Â M İ L M A S A R A C I
A
V
* • * • •